Buradasın
Ekonomik Görünüm: Türkiye'nin Seçim Sonrası Ekonomik Analizi
youtube.com/watch?v=6MgmwbyjjscYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Ekonomik Görünüm" adlı programda Didem Arslanoğlu'nun sunuculuğunda, Piri Reis Üniversitesi öğretim üyesi ve Ekonomi ve Strateji Danışmanlık Hizmetleri Başkanı Prof. Dr. Erhan Arslanoğlu ile Dr. Can Fuat Güllesel konuk olarak yer almaktadır.
- Program, 28 Mayıs'taki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından Türkiye'nin ekonomik durumunu kapsamlı şekilde ele almaktadır. Konuşmacılar, seçim sonuçlarının ekonomi politikalarına etkisi, dış denge, döviz kurları, CDS endeksi, Merkez Bankası'nın faiz ve kur politikaları, döviz ve dış borç durumu, bankacılık sektörü ve iş gücü istatistikleri gibi konuları tartışmaktadır.
- Videoda ayrıca Türkiye'nin risk primi artışının uzun vadeli döviz borçlanma yeteneğini nasıl etkilediği, kısa vadeli dış borç stokunun 203,3 milyar dolara ulaştığı, cari açığın 50-55 milyar dolar civarında olduğu ve genç işsizliğinin %25,20 seviyesinde olduğu gibi istatistiksel bilgiler paylaşılmaktadır. Konuşmacılar, işsizlik sorununu çözmek için önce fiyat istikrarını sağlama, enflasyonu tek haneli rakamlara indirme ve ardından eğitim reformu gibi yapısal değişikliklere ihtiyaç duyulduğunu vurgulamaktadır.
- 00:15Ekonomik Görünüm Programı Başlıyor
- Didem Arslanoğlu, Ekonomik Görünüm programını sunuyor ve Prof. Dr. Erhan Arslanoğlu ile Dr. Can Fuat Güllesel'in programda yer aldığını belirtiyor.
- Programda seçimlerin ilk turunu geride bıraktığımız bir hafta ve 19 Mayıs'ta piyasaların kapalı olacağı belirtiliyor.
- Piyasaların açık olduğu üç günlük zarf zaman diliminde volatilite ve endişe olduğu gözlemleniyor.
- 01:42Seçim Sonuçları ve Beklentiler
- Seçim sonuçlarına ilişkin anketler ve beklentiler, cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci tura kalma olasılığının yüksek olacağını söylüyordu.
- Mecliste genel olarak bir çoğunlukla olmayacak ihtimali daha yüksek gibiydi, ancak cumhur ittifakı bir çoğunluk oluşturdu.
- Meclisteki bir çoğunluk, bütçeyi geçirebilme ve yapısal reformları yapabilme açısından olumlu değerlendirilmeli.
- 03:35Ekonomik Acil İhtiyaçlar
- Seçim sonrası ekonomideki en acil konu dış denge ve döviz konusu olarak belirtiliyor.
- Türkiye şu anda çok yüksek bir açık vermeye devam ediyor ve bu açığı bugünkü para, kur, kredi ve faiz politikalarıyla sürdüremeyeceğimiz açık.
- Dış denge ve döviz kurlarının seyri, reel sektörün iş hayatı, dövizli, kredili ve faizli işlemler açısından çok önemli olacak.
- 06:13Piyasa Tepkisi ve Risk Algısı
- Piyasa anketlerle yön bulmaya çalışıyor ancak çok net bir yön bulamıyor.
- CDS (Credit Default Swap) risk algısı yükselmiş durumda ve bu ekonomi politikasının sürdürülebilirliği tarafındaki sorunun yanıtı olarak karşımıza geliyor.
- Risk priminin yükselmesi, finansal piyasalarda iskonto oranının artması, borsa için negatif, döviz kurları ve faizler için yukarı sinyali veriyor.
- 09:04Mevcut Politikalar ve Gelecek Beklentileri
- Mevcut politikaların cumhurbaşkanı Erdoğan olarak tekrar göreve gelirse devam edecek mi yoksa yeni görev için radikal bir dönüşüm yaşanacak mı konusunda farklı görüşler var.
- Merkez Bankası'nın dövizden TL'ye ek dönüşüm yükümlülüğü eşikleri ile ilgili yaptığı düzenleme, ikinci tura kadar kuru dengede tutmaya gayret etme çabasından mı kaynaklanıyor yoksa daha uzun vadeli bir mesaj mı veriyor sorusu gündeme geliyor.
- Erhan Arslanoğlu, cumhur ittifakı devam edecek olursa para ve kur politikasının, kredi ve faiz politikasının devam edeceğini düşünüyor.
- 10:49Merkez Bankası ve Faiz Politikası
- Merkez Bankası politika faizi negatif ve reel olarak çok düşük belirleniyor, bu liralaşma ve yeni ekonomi modeli içinde kritik bir nokta.
- Cumhurbaşkanı seçimlerden sonra faizlerin daha da düşeceğini söylemiş, ancak seçimlerden sonra faiz artışı veya normalleşme beklenmiyor.
- Merkez Bankası'nın attığı adım, döviz kuru üzerinde yukarı yönlü baskı yapmaya devam edecek, ancak Türk Lirasının değerini korumaya çalışacak.
- 12:15Kur Politikası ve Ekonomik Etkileri
- Kur politikasında bir değişim olacak, kur tarafı daha serbest bırakılacak veya daha yukarı bir noktada dengelenmesine izin verilecek.
- Kur riskinin yüksek algılanması piyasada sadece talep yönlü sonuç getiriyor ve ihracatçının rekabet gücünü olumsuz etkiliyor.
- Kur politikasında kontrollü bir yukarı yönlü harekete izin verilecek, bu ihracat ve büyüme tarafını üç ile altı ay içinde desteklemeye başlayacak.
- 14:06Faiz Politikasının Geleceği
- Faiz politikasında bir değişim olmayacak, ancak koridor meselesi ve bono tahvil faizleri konusunda ayrışmaya izin verilebilir.
- Merkez Bankası'nın politika faizi sekiz buçukta, ancak mevduat faizi ve kredi faizleri farklı oranlarda olabilir.
- Kurun bir miktar yukarıda dengelenmesi ithalat talebini azaltır ve kur beklentilerini törpüleyerek ekstra döviz talebini engelleyecek.
- 15:51Reel Sektör ve Öngörülebilirlik
- Reel sektörün hareketi finans sektöründen daha yavaş, finans piyasası volatil olmaya devam edecek ve fiyatlamaya açık.
- Reel sektör, fiyatların oluştuğunu gördükten sonra yatırım, üretim ve kapasite artırımı kararlarını verecektir.
- Hibrit bir uygulama, faiz politikası değişmezken çeşitli tekniklerle ilerleyebilir, ancak reel sektör açısından öngörülebilirlik açısından yeterli olmayabilir.
- 19:20Reel Sektörün Beklentileri
- Reel sektör finansal piyasalar kadar hızlı hareket edemediği için, üç ila altı ay sonrası önünü görebileceği bir kurum ve faizin piyasada oluşmasını ister.
- Reel sektör bugünkü kurdan daha ziyade, özellikle ihracat, ithalat ve ödemeler için üç ila altı aylık vadede kuru ve faizi hesaba katmak istiyor.
- Türkiye'nin büyük adımlara, büyük değişim ve dönüşümlere ihtiyacı var, ancak hibrit politikalar görüş mesafesini biraz arttırır ancak yapısal değişim için yeterli değildir.
- 22:56Döviz ve Dış Borç Sorunu
- Ekonomik görünüm kaldığı yerden devam ediyor ve seçim sonrası ilk değerlendirmeler yapıldı.
- Döviz ve döviz talebi üzerinde durulması gerekiyor çünkü finansman nereden sağlanacak sorusu önemli.
- Kur, cari denge ve ödemeler dengesi, ihtiyacımız olan kuru dövizi nereden temin edeceğimizle ilgili.
- 24:26Dış Borç Stoku ve Finansman Kaynakları
- Türkiye'nin risk primi (CDS) 200-250 puan seviyesinden 500 puanın üzerine çıkarak uzun vadeli döviz borçlanma yeteneğini kaybetti.
- Döviz cinsinden yurt dışından borçlanmanın faizi 9'lar, 10'lar, 11'ler, 12'lere yükseldi.
- Türkiye, bir yılın üzerine borçlarını büyük ölçüde bir yılın altındaki vadiye sıkıştırmaya başladı ve kısa vadeli dış borç stoku 203,30 milyar dolara kadar çıktı.
- 26:09Seçim Öncesi Finansman Kaynakları
- Seçim öncesi sendikasyon kredilerini çevirmek için hükümetin baskısı oldu ve finansman sağlandı.
- Dış açığı finanse etmek için geleneksel olmayan finansal yöntemler kullanıldı: net hata noksan 24-25 milyar dolar, swap anlaşmaları ve mevduatların Türkiye'ye gelmesi gibi yaklaşık 58 milyar dolarlık kaynak girişi oldu.
- Rusya-Ukrayna savaşı sonrası uluslararası finansal sistemde barınamayan finansman ve döviz likiditesi Türkiye'ye geldi.
- 29:39Döviz Talebi ve Rezerv Sorunu
- Türkiye'de yıllık 50-55 milyar dolar civarında cari açık var ve bu direkt basılamayan bir para cinsinden döviz talebi oluşturuyor.
- Türkiye'de döviz hesaplarında bir düşüş var (240 milyar dolardan 180-190 milyar dolara), ancak KKM'ler 110-115 milyar dolara çıktı.
- Türkiye ekonomisinde dışarıda dövizi döndürmek, borçları döndürmek, cari açık için finanse etmek ve içeride yerleşiklerin döviz talebini kesmek gerekiyor.
- 31:20Cari Açık ve Döviz Talebi Çözümü
- Cari açık sorununu çözmek için yapısal bir değişim gerekiyor: yüksek teknoloji ürünlerin payını arttırmak, dünyanın iyi büyümesi ve ihracatı önemlidir.
- Kısa vadede ihracatı arttırmak ve ithalatı dengelemek için döviz kurunda bir dengelenme ihtiyacı var.
- İçeride yerleşiklerin döviz talebini azaltmak için dövizin daha fazla gitmeyeceğine dair algı ve TL'de iyi getiri olması gerekiyor.
- 32:36Merkez Bankası Rezervleri ve Gelecek Beklentileri
- Bir ülkenin merkez bankası rezervlerinin kısa vadeli dış borcu artacağı için toplamı kadar en az olması beklenir.
- Türkiye'nin brüt rezervi 250 milyar dolar olmalı, ancak şu anda yarısından bile az olan 115 milyar dolara düştü.
- Son bir buçuk yılda ikili anlaşmalarla para alındı, net hatadan geldi, yabancılar Türkiye'de mevduat yaptı ve swaplar yapıldı, ancak gelecekte benzer bir şey olup olmayacağı tahmin edilemez.
- 34:13Finansman Sistemi ve Ekonomik Beklentiler
- Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın borçları durumunda ödemelerin ötelenme olasılığı daha yüksek olabilir.
- Geleneksel finansman yöntemi olmadan bugünkü politikalar sürdürülerek seçim sonrasında dönemeyeceğiz gibi görünüyor.
- Geleneksel olmayan finansman yöntemi (siyasi ilişkiler ve ikili ilişkiler) reel sektöre, finansal sisteme ve hane halklarına güven vermez çünkü siyasi ilişkilerin bozulması durumunda geri çağrılabilir.
- 35:42Kur ve Enflasyon Beklentileri
- Kurlardaki düzeltme politikalardaki bir değişimi olmasa da, kurların kendi içinde bir değişimi ve tekli bir fiyata gelmesi belki de kendiliğinden gerçekleşecek.
- Kere, Türk lirasında büyük bir şok veya aşırı değer kaybı yaşanmaması koşuluyla Türkiye'de enflasyonun yıl sonuna kadar biraz daha düşmesini beklediğini ve Türk bankacılık sektörünün küresel finansal koşullardaki değişikliklere karşı dirençli olduğunu ifade etmiş.
- Enflasyonun tetikleyebilecek ve besleyebilecek birçok hikaye var, bu nedenle yıl sonuna kadar önemli bir değişiklik beklenmeli.
- 38:32Enflasyonun Etkileyen Faktörleri
- Enflasyonu etkileyen dinamiklere baktığımızda döviz kuru Türkiye'de halen en önemli unsurdur.
- Yaz aylarından sonra baz etkisinin bittiği süreçte yukarı yönlü bir hareket beklentisi doğurur, sonbahara doğru bu etkiler kalmaz.
- Enflasyonun aşağı inmesi için kurla ilgili beklentileri çıpalayacak bir politika çerçevesine ihtiyaç var, ancak Türkiye'nin 40-60-70 arası bir dengeye gideceği düşünülüyor.
- 40:41Bankacılık Sektörü ve Düzenlemeler
- 2001 krizinden sonra yapılan düzenlemelerle Türkiye'nin mali sağlamlığı dünyada en kuvvetli bankacılık sistemlerinden birine dönüştürüldü.
- Bankacılık sektörü sermaye yeterliliği tarafında gücünü devam ettiriyor ancak yapılan düzenlemelerle bankacılık yapmaktan uzaklaşıyor.
- Bankaların aktif yönetimi, likidite yönetimi ve risk yönetimi kısıtlanmış durumda, bu nedenle bankaların bankacılık yapabildiği söylenemez.
- 42:27Bankacılık Düzenlemeleri ve Gelecek Beklentileri
- Merkez Bankası'nın son düzenlemesiyle bankalara elindeki dataları bozdurmadıkları kadar menkul kıymet almak zorunda kalacakları belirtiliyor.
- Bankalar mevduat faizlerini daha da artıracak, KKM'lerde kuvvetli dönüşler olacak.
- Mevduat kredi faizinde dengesizlik devam ediyor, bu dengesizliği sürdürebilir olmamız çok zor.
- 45:14Türkiye'de İşsizlik ve Gençlik İstatistikleri
- Ocak-Mart dönemi için iş gücü istatistiklerine göre ilk çeyrekte işsizlik oranı %0,30 düşmüş ve %9,90 seviyesine gelmiş.
- Türkiye'de 12,90 milyonluk genç nüfus, toplam nüfusun %15,20'sini oluşturuyor.
- 2022 yılında ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı %24,20, genç işsizliği ise %25,20 seviyesinde.
- 46:36İş Gücü Sorunlarına Çözüm Önerileri
- İşsizliği düşürecek bir makroekonomik ortam yaratmak için önce enflasyonun düşmesi ve düşük seviyede kalıcı olması gerekiyor.
- Düşük enflasyon ortamında öngörülebilir politikalar ve planlı programlı sanayi planları ile sürdürülebilir büyüme sağlanabilir.
- Türkiye'de yapısal işsizlik sorunu var; bazı alanlarda iş var ama teknik elemana ihtiyaç duyulurken, bazı alanlarda fikir var ama sermaye ulaşılamıyor.
- 48:23Fiyat İstikrarı ve Ekonomik Gelişme
- Türkiye, gelişen ülkeler ortalaması olan %5-6 seviyesinde kalıcı bir fiyat istikrarı sağlayamadan yapısal reformlar içinde.
- Ekonomi politikalarının temel odağı önce fiyat istikrarı ve enflasyonu tek haneli rakamlara indirebilme.
- Fiyat istikrarı sağlanmadan yapısal sorunlara kalıcı çözüm bulunamaz.