Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir atölye etkinliği formatında gerçekleşen, çeşitli katılımcıların yer aldığı bir tartışma sunumudur. Katılımcılar arasında Lale (Lalababa), Tavus, Can, Emine, Tosun, Özge, Murat Bey, Bülent Bey ve diğerleri bulunmaktadır.
- Video, "Yeşil teori" konulu bir atölyenin sonunda gerçekleşen teşekkür konuşmalarıyla başlayıp, çevre sorunları, Paris İklim Anlaşması, Kyoto Protokolü ve çevre sorunlarının güvenlik politikalarına etkisi gibi konuları ele almaktadır. Tartışmalar, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki ekonomik çıkar çatışmaları, fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjilere geçişin zorlukları ve çevre sorunlarının güvenlik stratejilerindeki rolü üzerine odaklanmaktadır.
- Videoda ayrıca Marton Kaplan'ın "metosistemi" teorisi, Çernobil kazası gibi çevre felaketleri ve Amerika'nın "Harp Teknolojisi" olarak adlandırılan projesi gibi konular da tartışılmaktadır. Katılımcılar, temiz toprak ve doğal ürünlerin gelecekteki en kıymetli kaynaklar olacağı ve bunların ülkelerin güvenlik stratejilerinde önemli bir rol oynayacağı görüşünü paylaşmaktadır.
- Yeşil Çevre Teorisi
- Yeşil çevre, çevresel sorunların küresel boyut kazanmasından dolayı ciddiye alınması gerektiğini savunan ve uluslararası işbirliğini destekleyen uluslararası ilişkiler teorisidir.
- Çevre konusunun uluslararası boyutu 19. yüzyılda sanayileşme ile birlikte, 20. yüzyılın sonlarına doğru küresel ısınma ve iklim değişikliği olarak ciddiye alınmıştır.
- Yeşil siyasette iki yaklaşım vardır: uluslararası kurumların kirlilik alanlarına karşı yeni fikirler üretmesi ve çevresel sorunların siyasal dönüşüm geçirmesi.
- 01:32Yeşil Siyasi Düşünce Tarihi
- Yeşil siyasi düşüncenin yazarı Andrew Dabson'dur ve ekolojizmin iki temel direği vardır: büyümenin sınırı olduğunu düşünme ve doğal dünyanın kendine ait bir değeri olduğunu savunma.
- 19. yüzyılın sonlarında Morris ve Kropotkin gibi sosyalistler, kapitalizmin temsil ettiği sömürüye karşı çıkmak istemiş ve toplulukların kendilerine yeterli hayatlar kurabileceği düşüncesi yeşil düşünceyi oluşturmıştır.
- 1960'lı yıllarda Avustralyalı felsefeci Peter Singer, eylemlerin başkaları üzerindeki etkisini akıldan çıkarmamak düşüncesini savunmuş ve tüketimci toplumdan uzaklaşmanın daha mutlu olunacağına inanmıştır.
- 04:43Uluslararası İlişkilerde Çevre Sorunları
- Uluslararası ilişkilerde çevre sorunlarının yeterince tartışıldığı düşünülmemektedir.
- Çevre sorunları genellikle seçim propagandası veya gündem değiştirme araçları olarak kullanılır, yeterli adımlar atılmamaktadır.
- Yeşil teori uluslararası ilişkiler teorilerinde yeterli önem verilmediğine ve çevre sorunlarının yüksek politika konusu olarak görülmediğine dikkat çekilmektedir.
- 08:28Çevre Sorunları Çözümü Üzerine Umut
- Avrupa Birliği "Yeşil Mutabakat" adlı bir mutabakat çıkarmış ve 2030'lara kadar iklim nötr ilk kıta olmayı vadediyor.
- Avrupa Birliği'nin maddi ve siyasi yaptırım gücü sayesinde yeşil mutabakata daha fazla önem gösterilmesiyle iyileşme umut edilebilir.
- Birleşmiş Milletler'in çok fazla yaptırım gücü olmadığı ve aşırı derecede politize olduğu düşünülürken, Avrupa Birliği'nin daha etkili olabileceği belirtilmiştir.
- 11:15Çevre Sorunlarının Önemi ve Stratejik Boyutu
- Konuşmacı, günümüzde çok önem verilmese bile ilerleyen zamanlarda dünyanın iklim ve yaşam koşullarını iyileştirmeye öncelik vereceğini düşünüyor.
- Alternatif enerji ve temiz enerji konularında ülkelerin politikalarını ve yatırımlarını, çevre odaklı yaklaşımlarla sabote edebildikleri belirtiliyor.
- Sosyal medyada aktif olan uluslararası çevre örgütleri ve çevre yapılanmalarının arkasında STK yerel hareketliliği olduğu ve kamufle çalışmaları yapıldığı iddia ediliyor.
- 14:53Çevre Sorunlarının Uluslararası İlişkilerdeki Yeri
- Yeşil teori uluslararası ilişkilerde realizm veya liberalizm gibi yaygın teorilerden farklı olarak daha az yer alıyor.
- Yeşil politika 1990'lardan sonra uluslararası ilişkiler alanında yeni bir ilgi alanı olarak girdi ve hala kısa tarihi var.
- Çevre sorunları ne yüksek politikaya (high politics) ne de düşük politikaya (low politics) yerleştirilebiliyor, ülkeler bunu nereye koyacakları konusunda kararsız.
- 17:31Yeşil Hareketin Tarihsel Gelişimi
- Yeşil teori 1990'lardan sonra ortaya atılmış olsa da, 1980'ler civarında yeşil hareketi adı verilen bir hareket var.
- 1979'da Almanya'da yeşiller partisi kurulmuş ve Amerika'da da çevreci bir parti var.
- Almanya, yeşil teoride çalışılabilecek en önemli ülke olarak görülüyor ve ülkenin yeşilleştirilmesi için önemli adımlar atıyor.
- 19:09Yeşil Hareketin Uygulanması ve Zorluklar
- Almanya'da rüzgar enerjisi ve güneş enerjisi alanında önemli adımlar atılıyor, şehirlerde ve evlerde yeşilleştirme çalışmaları yapılıyor.
- Yeşil harekete yönelik Avrupa Birliği'nde yaptırımlar konuluyor ve Türkiye de üye olmak isteyen bir ülke olduğu için bunları uygulamak zorunda.
- ABD ve Çin gibi büyük devletlerde yeşil hareketin yeterince uygulanmaması, bu çabaların etkisiz kalmasına neden oluyor.
- 22:42Çevre Sorunlarının Güncel Durumu
- Kişiler, devletler ve şirketler çevre kaynaklarını kendi çıkarları için sonsuz varmışçasına kullanıyor.
- Birçok konferans ve rapor yayınlanmasına rağmen, STK'ların kurulmasına rağmen henüz bir çözüme kavuşulamadığı ve dünyanın giderek daha kötü duruma geldiği düşünülüyor.
- 23:21Yeşil Çöre'nin Diğer Uluslararası İlişkiler Teorilerinden Farkları
- Yeşil çöre, şahsi çıkarlara, ekonomi politikalarına veya devletlerin ileriye gitme yöntemlerine değil, toplu işbirliğine, kolektif bilince ve toplu hareketle dünyayı herkes için daha iyi bir yer haline getirmeye odaklanır.
- Realizm, liberalizm, inşacılık gibi diğer teoriler genellikle ekonomik gücü elde etmeyi veya askeri gücü uygulamayı farklı yöntemlerle devletlere önerirken, yeşil çöre daha toplu bir hareketle herkes için dünyayı iyi bir yere getirmeyi amaçlar.
- Yeşil çöre, LGBT hakları, feminizm ve azınlık hakları gibi politikaları destekleyen sol bir çizgide kalmaktadır.
- 25:06Yeşil Çöre'nin Diğer Teorilerden Ayıran Özellikleri
- Yeşil çöre, bireysel odaklı değil, çevre ve toplum odaklı bir yaklaşım sergiler.
- Yeşil çöre, hem kuralcılığın hem de deneyselciliğin bir arada görüldüğü bir politik teoridir.
- Yeşil çöre insan merkezli değil, çevre merkezli bir yaklaşım sergiler ve insanı doğanın bir parçası olarak kabul eder.
- 26:33Yeşil Çöre'nin Uygulanabilirliği
- Yeşil teori, devlet politikası olarak uygulanması zor bir teori olarak görülüyor ve dış politika stratejisi olarak çok mantıklı gelmiyor.
- Yeşil teori, devlet politikalarının içine siyasi bir şekilde entegre edilmesi zor bir sosyal politika olarak değerlendiriliyor.
- Yeşil çöre, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve mikro çözümlerin daha iyi sonuçlar vermesi yönünde bir yaklaşım sergiler.
- 30:30Yeşil Çöre ve Ekonomik Kalkınma
- Yeşil çöre, realizm ve liberalizmden tamamen farklı olarak çevre odaklı bir teori olarak değerlendirilir.
- Yeşil çöre, büyüme ve kalkınmaya karşı bir radikal eleştiri olarak da değerlendirilebilir.
- Almanya 2022'ye kadar nükleer enerjinin tamamen sınırlandırılması anlaşmasını yürürlüğe koydu, bu da yeşil çöre uygulamasının bir örneğidir.
- 33:17Yeşil Çöre'nin Avantajları
- Yeşil çöre, ülkenin kendi nezdinde önemli bir politika aracı olarak kullanılabilir.
- Yeşil çöre, insanların psikolojik gerginliğini azaltarak sağlık harcamalarını düşürebilir.
- Yeşil çöre, uluslararası değil yerelde çözüme kavuşturulması durumunda daha faydalı olabilir ve kar odaklı değil insan odaklı düşünülmesi gereklidir.
- 35:24Küreselleşen Dünyada Çevre ve Uluslararası İlişkiler Teorileri
- Diğer uluslararası ilişkiler teorilerinde insan ön planda olurken, küreselleşen dünyada çevrenin rolü giderek azalıyor çünkü ülkeler kendilerini geliştirmede dinamik olarak kullanıyor.
- Bir ağacın yetişmesi on seneyi bulurken, kesilmesi ve sanayiye katılması birkaç günü buluyor, ülkeler bu boşlukları dolduramıyor.
- Çevrenin belirli bir düzeye gelebilmesi için zaman kavramı var ancak hiçbir devlet bu zaman kavramını tanımıyor çünkü hepsi silahlanma yarışlarında ve sanayide bu kaynakları kullanmak istiyor.
- 36:42Yeşil Teori ve Diğer Teorilerin Karşılaştırılması
- Uluslararası ilişkilerde realizm ve liberalizmde çevre önemli bir faktör haline gelemez çünkü ülkeler kalkınmaları için çevreden edinilen hammaddeleri kullanmak istiyorlar.
- Yeşil teori, dünya için en büyük sorunlardan biri olmasına rağmen çözüm odaklı yaklaşımda uygulanabilirlikte olduğu için diğer teorilere göre daha avantajlıdır.
- Yeşil teorinin en önemli özelliği, diğer teorilerin uygulanabilir olmasına rağmen kendisinin uygulanabileceğidir.
- 40:04Yeşilci Politikaların Uygulanabilirliği
- Yeşil teori pahalı bir teori olup, kendi ülkelerini yeşilleştirmek isteyen ülkelerin zengin olması gerekiyor.
- Zengin ülkelerden (Avrupa ülkeleri gibi) yenilenebilir enerji kaynakları beklenirken, fakir ülkelerde (Afrika gibi) insanlar susuzluk çekiyor veya kötü koşullar altında yaşıyorlar.
- Toplumların geneli artık çevre konusunda daha bilinçli olup, kaynakları daha etkili kullanmaya odaklanıyor; örneğin ziyan olan kısmın da nasıl kullanılacağına yöneliyorlar.
- 42:30Yeşilci Politikaların Uygulanabilirliği Üzerine Farklı Görüşler
- Büyük devletler sanayi devriminden sonra sanayileşmeye geçebildikleri için çevreciliği uygulamaları daha kolay olurken, gelişmemiş ülkelerde bunu sağlamaları hem parasal hem kaynak olarak daha zor.
- Devletler hem kendi çıkarları için bu kaynakları tüketmekte hem de tasarruf yönünden değil, daha çok kullanma niyetinde oldukları için bu politikaları uygulamak zor.
- Realist açıdan, devletler bu politikaları sadece ekonomik veya güç getirisi görürlerse hayata geçirebilir veya kendi iç politikalarına entegre edebilirler.
- 44:24Yeşil Kuşak ve Ekolojik Denge Stratejisi
- Yeşil kuşak ve ekolojik denge adına ülkelerin iki ana unsuru ön planda tutuyor: ülke içerisindeki mevcut durumu güçlendirme ve dışarıdan gelecek saldırılar ve eski hareketlerde savunma yapması.
- Konya'daki baraj göletine yabancı bir şahsın bir şeyler bırakması gibi olaylar, gümrüklerde ve havaalanlarında endemik bitkilerin, kelebek türlerinin kaçırılması gibi durumlar, ülke disiplini ve ekolojik dengenin korunması açısından önemlidir.
- Ülke içerisinde yapılan çalışmalar toplumun verimliliği ve menfaati için avantaj sağlar, ancak bu gelişim dengeyi koruyarak yapıldığında anlam kazanır.
- 46:14Yeşil Teori ve Çevre Bilinci
- Yeşil teori dünyanın önümüzdeki en büyük problemlerinden biri olup, olası bir savaş durumu bile bu teoriyle ilgilidir.
- Her geçen gün kaynakların azaldığı ve kaynak kullanımının arttığı bir dünyada, çevre bilincinin edindiği teorinin istediği yöne doğru gitmiyor.
- Yeşil teorisi diğer teorilere göre özelden genele doğru gidilmesi gerektiren bir konudur; önce kendimiz, sonra ailemiz, çevremiz ve böylece topluma yayılmalıdır.
- 49:52Paris İklim Anlaşması ve Uygulanması
- 2015 yılında imzalanan Paris İklim Anlaşması 175 ülke tarafından imzalanmasına rağmen, uygulanması konusunda bu devletler anlaşmayı geri planda tutmaktadır.
- Büyük devletler daha fazla pay ödemek istemiyor, eşit bir şekilde pay vermek istiyorlar.
- Kyoto Protokolü 1997 yılında imzalanmış olup, atmosfere salınan sera gazı miktarının %5'e çekileceği, endüstriden kaynaklanan sera gazı miktarının azaltılacağı ve karbondioksit oranının düşürülmesi için alternatif kaynaklara bakılacağı belirtilmiştir.
- 52:08Anlaşmanın Uygulanmasındaki Zorluklar
- Anlaşmanın uygulanması ekonomik olarak bazı ülkeler için zorluk teşkil ediyor, özellikle gelişmekte olan ülkeler sanayi ve fosil kaynaklara ihtiyaç duyuyorlar.
- Yenilenebilir enerji kaynakları özellikle gelişmemiş ülkeler için pahalı ve temin etmek zor olabiliyor.
- Putin'in, Avrupa'daki insanların belirli bir ekonomik konforu varken Afrika'daki insanların yok olduğu için fosil yakıtlara yöneliyor gibi bir görüş belirttiği konuşması geçmiştir.
- 53:44Siyasi Yaklaşımlar ve Yeşil Teori
- Trump'un Paris İklim Anlaşması'ndan hiçbir sebep göstermeden çıktığı, Biden'ın ise seçim aşamasında ve gelir gelmez ilk söylemlerinden biri olarak bu anlaşmaya geri döneceğini belirttiği görülmüştür.
- Yeşil teori, okunan kaynaklarda sol ve liberal bir çizgide yer alan bir görüş olarak tanımlanmıştır.
- Cumhuriyetçilere göre daha liberal ve sosyal demokrat bir çizgide yer alan demokratların dönünce Paris İklim Anlaşması'na döneceklerini söylemesi, teorinin durduğu tarafı göstermektedir.
- 54:48Büyük Ülkelerin Çevre Anlaşmalarına Yaklaşımı
- ABD gibi büyük ülkelerin ekonomisine çevre anlaşmalarının zarar vereceği ortada, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Çin arasında son zamanlarda bir ekonomik yarış var.
- Çin'in girmediği bir anlaşmaya ABD'nin girmesi mümkün değil, büyük ülkelerin kendi çıkarlarını düşündüğü bir ortamda bu tür anlaşmaların işe yaramayacağı düşünülüyor.
- Bu anlaşmaların sürekli aynı sonuçlara ulaşması ve belli bir noktada kaldığı belirtiliyor.
- 56:00ABD'nin Paris İklim Anlaşması'ndan Çekilmesi
- Trump'ın anlaşmadan çekilmesinin gerekçeleri arasında ABD'nin dezavantajında olması ve diğer ülkelerin ekonomik avantaj sağlaması vardı.
- ABD tek başına küresel karbon emisyonlarının %15'ini üretiyor, Çin ise 2016 yılında atmosferde en fazla sera gazı salına neden olan ülke konumundaydı (%28).
- Paris İklim Anlaşması'nda ABD'nin çekilmesi, Rusya'nın onaylamaması ve Türkiye'nin ekonomik gerekçelerle çekimsel kalması gibi durumlar, devletlerin anlaşmaya katılmamalarının sebepleri olarak gösteriliyor.
- 58:40Çevre Sorununun Kökeni ve Çözümü
- Tüm dünya devletlerinin kendi çıkarları için çok fazla realist düşündüğü ve bencil davranıldığı belirtiliyor.
- İnsanların kendi tüketim alışkanlıklarından feragat etmesi durumunda dünya daha iyi bir yer olabileceği vurgulanıyor.
- Çevre sorununun devletlere değil, her bireyin üzerine düşen sorumluluklarla çözülebileceği ve devletleri harekete geçirmek için bireylerin sorumluluğunu üstlenmesi gerektiği ifade ediliyor.
- 1:00:53Çevre Protokollerinin Uygulanabilirliği
- Konuşmacı, kamp yönetimindeki hijyen ve temizlik kurallarının belirlendiği protokollerin, sahadaki durumla uyuşmadığını belirtiyor.
- Batı ve gelişmiş ülkelerde uygulanabilir olan protokollerin, gelişmekte olan veya sömürgeleştirilmiş ülkelerde uygulanabilir olmadığını vurguluyor.
- Çevre sorunlarının ticari argümanlar ve tehditler içerdiğini, yerel çözümlerin en iyi çözüm yolu olduğunu düşünüyor.
- 1:02:45Amerika ve Rusya Örneği
- Rusya'nın Sovyetler Birliği'nden ayrıldıktan sonra kendi kaderini çizdiği ve komünist bir devlet olduğu için Putin'in yaklaşımlarının yanlış olmadığı belirtiliyor.
- Biden'in seçim sürecinde çevreci bir kitleye hitap etmesi gerektiği ve Trump'ın radikal kararları nedeniyle Amerika'da ırkçılık, çevrecilik ve göçmenler konusunda büyük sıkıntılar yaşadığı söyleniyor.
- Biden'in siyaseti daha yumuşak olacak ve Çin'in doğayı umursamadan sanayi üzerinden ilerlediği, hatta hava kirliliğinden dolayı güneş doğumu görmeyen bölgelerde "yapay güneş doğumu" sergilediği belirtiliyor.
- 1:04:16Sanayi Devrimi ve Çevre Sorunları
- Türkiye'nin sanayi devrimini 1920'lerde kullanmaya başladığı ve dünya kaynaklarını tam anlamıyla 1920'lerden sonra kullanmaya başladığı vurgulanıyor.
- 1760'lar Avrupa'da başlayan sanayi devriminin 1800'lere kadar devam ettiği ve Avrupa ülkelerinin sömürge ülkelerinin kaynaklarını kullandığı belirtiliyor.
- Türkiye'nin Kanal Projesi gibi projeleri çevre açısından değil, diğer ülkelere yetişebilme bağlamında değerlendirdiği ifade ediliyor.
- 1:06:11Çevre Sorunlarının Uygulanabilirliği
- Konuşmacı, ülkelerin genel anlamda çevre sorunlarında uygulanabilirlik yapmayacağını, ancak BM veya NATO gibi büyük kurumlar çevre sorunu konusunda konuşurken imzalama yapabileceklerini belirtiyor.
- Küçük ülkelerin sanayi devrimi sürecinde Avrupa ülkelerinin dünyayı sömürdüğü için, şimdi çevreci olunması gerektiği iddiasına karşı çıkıyor.
- Gelişmekte olan ülkelerin "biz hiçbir şey tüketmedik, hepsini siz tükettiniz, sıra bize gelince niye böyle bir hamle yapalım" diyeceğini ve bu konferansların uygulanabilirlik açısından başarısız olacağını düşünüyor.
- 1:08:35Çevre Sorunlarının Güvenlik Politikalarına Etkisi
- Çevre sorunlarının günümüzün güvenlik politikalarına etkisi sorulduğunda, Almanya'nın nükleer programının çevrecilik nedeniyle sınırlandırıldığı örneği veriliyor.
- Almanya'nın 2036'ya kadar nükleer enerji kullanımını uzatmayı düşündüğü ancak 2011'de Fukuşima'daki nükleer felaketten sonra 2022'ye kadar nükleer enerjilerini sınırlandırmaya giden bir anlaşma imzaladığı belirtiliyor.
- Güvenlik kavramının içinde çevre güvenliği de yer aldığı ve çevre sorunlarının günümüz güvenlik politikalarına etkisi olduğu vurgulanıyor.
- 1:11:55Çevresel Güvenlik Kavramı
- Çevresel güvenlik kavramı özellikle soğuk savaş sonrasında uluslararası ilişkiler teorilerine girmiştir.
- Çevresel kaynakların (sular, hava, ormanlar, biyolojik çeşitlilikler) kıtlaşması ve kalitesinin azalması, nüfusun artması ve küreselleşmeyle birlikte kaynaklar üzerindeki talebin artması, devletlerarası çatışma riski oluşturabilir.
- Küresel ısınma etkisiyle su seviyelerinin yükselmesi ve hava kirliliği gibi sorunlar, "çevresel mülteciler" olarak adlandırılan, çevre sorunlarından dolayı ülkelerini terk etmek zorunda kalacak insanların ortaya çıkmasına neden olabilir.
- 1:13:53Güç ve Çevresel Sorunlar
- Marton Kaplan'ın "metosistemi" teorisi, uluslararası arenada her devletin nükleer gücü olacağını öngörerek, nükleer gücün artık bir önemi kalmayacağını ve herkesin eşit konumda kalacağını savunmaktadır.
- Mevcut uluslararası sisteminde devletler arasında sınıf ayrımı varken, herkesin eşit olduğu bir demokratik dünyada çevresel sorunlar gündem olabilir ve güç anlamındaki savaşın sona erip "yeşil teori"nin üstesinden gelebileceği düşünülmektedir.
- Birleşmiş Milletler gibi uluslararası arenalarda büyük ülkeler baskın olup demokratik olmayan bir ortam oluşurken, çevresel sorunlar güç kullanımında göz ardı edilmektedir.
- 1:16:01Çevresel Kazalar ve Sorunlar
- Amerika'nın Japonya'ya atom bombası atması ve Rusya'daki nükleer testleri gibi olaylarda, güce ulaşma ve güç elde etme çabaları çevresel sorunları göz ardı etmiştir.
- Çernobil kazası, Karadeniz'deki Çaylar gibi çevresel kazalar yaşandı ve dünyada büyük sorunlar yaşanmasına rağmen, bu olaylar unutulmuş ve sessiz kalınmıştır.
- Devletler, çevre kazalarından dolayı suçlanmaktan korunmak için "güce ulaşmaya çalışıyorum" diyerek bu durumu enerji kaynağı olarak değerlendirirler.
- 1:18:06Devletler Arası Sorunlar
- Devletler arasında sürekli bir suçlama kültürü ("blame culture") oluşmuştur.
- Bu suçlama kültürü, devletlerin gereken adımları atmaması veya anlaşmalardan geri çekilmesi gibi durumların nedeni olarak gösterilmiştir.
- 1:19:18Güvenlik ve Ekolojik Denge Arasındaki İlişki
- Konuşmacı, her soruya cevap vermesinin kendisinin çok şey bildiğinden değil, değerlendirmeler yaptığından kaynaklandığını belirtiyor.
- Amerika'nın yıllardır yaptığı "harp teknolojisi" adlı bir projesi var ve bu proje, doğru frekanslar ve enerji çalışmalarıyla bölgelerin sismik hareketliliğini ve doğal dengesini etkileyebiliyor.
- Temiz ve doğal toprak günümüzde en kıymetli şey olacak çünkü ağaçlar ciddi şekilde zarar görmüş durumda, örneğin eskiden kayısı için iki ilaçlama yapıldığı halde şimdi dört-beş ilaçlama yapılmak zorunda.
- 1:21:50Teknoloji Spekülasyonları
- Konuşmacı, haber kanallarındaki spekülasyonlara inanılmaması gerektiğini, Amerika'nın deprem yaratma teknolojisi bulundurmadığını düşünüyor.
- İngilizce kaynaklara göre hard teknolojisi, iyonosfer tabakasından yararlanarak denizaltılar ve savaş sistemlerine iyi iletişim sağlamak için kullanılıyor.
- Bir ülkenin deprem yaratma teknolojisi olsa bile, bu teknolojiyi kullanarak başka bir ülkeyi yok etmekten çekinileceğini, çünkü doğa olayı olarak algılanacağından sorumluluk sorulamayacağını belirtiyor.
- 1:23:29Doğa Olaylarına Müdahale
- Konuşmacı, deprem faaliyeti olan bir kurumda 19 yıldır çalıştığını ve doğa olaylarına müdahale konusunda bilgi sahibi olduğunu belirtiyor.
- Dünyanın ve atmosferin tamamen enerji ve frekans üzerine kurulduğu kabul edilirse, Amerikan denizaltılarının gezdiği bölgelerle orantılı olarak bölgedeki depremlerle ilgili bir bağlantı olabilir.
- Kapitalist sistem, kendi hegemonyasını kullanmak ve güçlendirmek için ya da deccaliyet sistemini oluşturmak için yapmadığı ve yapamayacağı hiçbir şey olmadığına inanarak hareket ediyor.
- 1:25:30Gelecekteki Güvenlik Endişeleri
- Devletlerin güvenlik politikalarının çevre sorunlarıyla ilgili olarak daha fazla etkisi olacağını, ileride de öyle olacağına dair bir görüş belirtiliyor.
- Devletlerin güvenliklerini tehdit eden en büyük noktanın çevre kirliliği ve kaynakların bitişi olacağını öngörüyorlar.
- Konuşma, "Yeşil Teori" konulu atölye sonunda kulüp başkanı tarafından kapanıyor ve katılımcılara teşekkür ediliyor.