Buradasın
Van'daki Ermeni Geçmişi ve Yerel Tarih Üzerine Akademik Sunum
youtube.com/watch?v=ZN_t9dPGdukYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Kaliforniya Üniversitesi'nde antropoloji doktora öğrencisi olan Anuş Tamer Sunni'nin Van vilayeti'ndeki Ermeni toplumunun 1915 Ermeni Soykırımından sonraki durumunu ele aldığı bir akademik sunumudur.
- Sunumda, Van'daki Ermeni kiliseleri, manastırlar ve mezarlıkların durumu, yerel halkın bu kalıntıları nasıl hatırladığı ve anlattığı incelenmektedir. Sunucu, Horko (Dilkaya) ve Kopans (Sarmaç) gibi Kürt köylerinde yaptığı araştırmaları paylaşarak, yerel idarelerin Ermeni geçmişine yaklaşımını ve bu geçmişin nasıl silinmeye çalışıldığını anlatmaktadır.
- Sunumda ayrıca Gregor Manastırı, kiliseler ve şapellerin hazine avcıları tarafından yağmalanması, taşlarının başka amaçlarla kullanılması ve bu yapıların kalıntılarının nasıl yok edildiği ele alınmaktadır. Yerel köylülerin (Şefik ve Bekir) Ermeni geçmişine dair farklı anlatımları paylaşılırken, Van'daki Ermeni kalıntılarının "şiddetin parşömenleri" olarak görev yaptığını ve Türkleştirilmiş devlet tarihine karşı bir direniş oluşturduğunu savunmaktadır.
- 00:14Konuşmacının Tanıtımı
- Anuş Tamer Sunni, Kaliforniya Üniversitesi'nde antropoloji doktora öğrencisi olup, tezinde Van bağlamında bellek ve materyallik konularını ele alıyor.
- Konuşmacı Türkçe, Ermenice ve Kürtçe tarih analizleri yapıyor ve doktora tezi içerisinde son derece güzel bir makale sunacak.
- 01:17Van'daki Ermeni Toplumunun Durumu
- 1915'teki Ermeni soykırımından önce Van vilayeti, Osmanlı İmparatorluğu'nun doğusunda Ermeni dini ve kültürel hayatının en önemli merkezlerinden biriydi.
- Konuşmacı, Van'daki Ermeni toplumdan geri kalanları, bu toplumun yıkımından yüz yıl sonra ele alıyor ve kiliselerin ve manastırların kalıntılarının başına gelenleri açıklıyor.
- Van'da yaşayan insanlar için Van Ermenilerinin tarihi görünmez hale gelmiş, susturulmuş durumda ve sadece kartların üzerinde Akdamar Kilisesi'nin gösterildiği bir anı olarak geriye kalıyor.
- 02:56Ermeni Geçmişinin Farklı Algılanışı
- Bazıları için Ermeni geçmişine baktığımızda gelecekteki olasılıkları görüyoruz, diğerleri için ise Ermeni geçmişi ve utanç dolu bir tarihi temsil ediyor.
- Van'da milliyetçi, inkarci bir devlet politikası bulunmakta ve Ermeni toplumunun geçmişi hem şiddeti içeriyor, şiddet parşömenlerini içeriyor.
- Ermeni geçmişi bazen sessizleştiriliyor, bazen de yerel insanların hafızalarında görünür hale geliniyor, bazen de hazine avcılığı gibi yok edici bir eylemle fiziksel olarak ortaya çıkıyor.
- 04:00Van'daki Ermeni Mirası
- Van'da Ermeni toplumların materyal olarak geriye kalan mirası şiddet örneklerinden oluşuyor.
- Yüz yıl önce Van yaklaşık üçyüz kilisenin ve dörtyüz Ermeni köyünün bulunduğu bir yerde, bugün neredeyse bütün köyler yıkılmış durumda ve geriye Ermeni kiliselerinden, manastırların, mezarlıklarından kalıntılar kalmış durumda.
- Konuşmacı bu makalemde iki Kürt köyüne gitti ve bu köylerin ikisi de hem bu kalıntıların başına gelenleri anlamam açısından bana yardımcı oldu hem de yerel idarelerin Ermeni geçmişine yaklaşımını görmem açısından faydalı oldu.
- 04:46Horko Köyü Örneği
- Horko, Van vilayetinin Edremit ilçesinde yer alıyor ve dünyaca tanınan Ermeni-Amerikan ressamı Arşiv Gorki'nin doğduğu yerde.
- Cumhuriyet dönemi içerisinde birçok yerle birlikte bu Van ilindeki bölgenin adı da değişti ve bir Türk adı verildi, şu anda resmi olarak Dilkaya olarak biliniyor bu bölge.
- Hork'a ilk girişim 2011 yılında gerçekleşti ve rehberim beni Arşiv Gorki'nin doğum yerine götürdü, aynı zamanda oradaki yerel kiliseyi de görme şansı buldum.
- 05:39Kilisenin Yıkımı ve Sonuçları
- Kilisenin bulunduğu yerde kilise yok edilmiş ve bir ev oraya inşa edilmiş, bahçede bulunan bir adama sorduk ve hikaye anlatmasını istedik.
- Kiliseyi yıkmaya ve bir ev inşa etmeye karar vermiş, ancak o bölgenin imamı onu uyarmış ve burası kutsal bir alan olduğunu söylemiş.
- Daha sonra bu evini inşa etmiş ve ailesinin başına birçok felaket gelmiş: eşi ölmüş, çocuğu ölmüş, iki oğlu felç geçirmiş ve kendisi de hastalanmış ve yatağa mahkum olmuş.
- 06:20Kilisenin Yeni Rolü
- Bu trajik hikaye hem kilisenin yıkımı hem de adamın ailesinin yok oluşu Ermeni toplumunun yaşadığı şiddetin bir temsili gibi.
- Bu kilise şu anda sessiz ve pasif bir kalıntı olmanın ötesine geçmiş ve bu şekilde hikayelerin anlatıldığı bir vesile haline gelmiş.
- Bu sene Horko'ya tekrar gittim ve Edremit ilçe belediyesi'nin buraya bir anıt çeşme yaptığını gördüm, Arşiv Gorki'nin doğum yerini olduğunu gösteren bir anıt.
- 07:22Edremit Belediyesi'nin Yaklaşımı
- Hükümetin devam ettirdiği inkar politikasını biliyoruz, Cumhuriyet'in kurulmasından bu yana geçtiğimiz birkaç on yıl içerisinde bazı yerel girişimler gerçekleştirildi ve bu girişimler Güneydoğu'daki Ermeni geçmişiyle ilgili algılar konusunda önemli etkilerde bulundu.
- Edremit belediyesi yerel bir idare ve yerel tarihi ile barışmaya çalışıyor, uzlaşmaya çalışıyor ve Ermeni geçmişini de demokratik bir kapsayıcılık ruhu içerisinde ele almaya çalışıyor.
- Bu tür küçük ancak çarpıcı jestler var, örneğin o anıtın işaretleri, tabelaları hem Ermenice hem Türkçe, Kürtçe ve İngilizce olarak yazılmış.
- 08:15Horko Köyü'ndeki Belediye Çalışmaları
- Geçtiğimiz yıl Horko köyü'nde belediye yönetimi yerel Ermeni tarihini resmi olarak anmaya karar verdi ve bu şekilde devam eden o silme ve yıkım sürecini tersine çevirmeye çalıştı.
- Belediye etkilerinden bir tanesiyle konuştum ve bana şunu söylediler: geçen sene şunu fark etmişler: oraya gittiklerinde çeşme yapılmadan önce buradan su geldiğini fark etmişler ve buraya bir çeşme yapmışlar.
- Buna da Gorki Çeşmesi adını vermişler, daha sonra inceledikten sonra bunun buna Gorki Çeşmesi denmesinin o köylüler tarafından Arşiv Gorki'nin orada doğmuş olduğunu öğrenmişler.
- 09:12Çeşmenin Dil Bilgisi Hatası
- Ben çeşmeyi ziyaret ettim, yanımda iki Kürt arkadaşım vardı ve oraya gittiğimiz zaman çeşme üzerinde yazan bilgileri okuduk, çeşmenin adı dört dile çevrilmişti.
- İngilizcede Gorki Çeşmesi yazıyordu, Türkçe'de Gorki Çeşmesi yazıyordu ve Ermenice'de Gorku Şadırvan yazıyordu, hem Türkçe versiyonu hem de Ermenice versiyonu aynı şeyi ifade ediyor Gorki Çeşmesi.
- Kürtçe dilinde "Cani Gorki" yazıyordu, bu da bizim kafamızı karıştırdı çünkü gramatik olarak bir hata yapılmıştı.
- 10:01Hatanın Anlamı
- Zeynep son derece rahatsız oldu ve belediyenin yetersizliğinden şikayet etmeye başladı, "ne saçma" dedi, Kürtler burada kendilerinin ne kadar demokratik, ne kadar kapsayıcı olduğunu göstermeye çalışıyorlar ama Ermeni için bir çeşme yapıyorlar ama Kürtçe'yi doğru bir şekilde yazamıyorlar bile" dedi.
- Azat bir ironiye dikkat çektik, "belki de bunu bilerek yapmışlardır, belki de insanlara Ermenilerin artık burada olmadığını düşündürmeye çalışıyorlardı" dedi.
- Bu tesadüfi hata, bu çeşmeyi bir anıtın ötesinde bir sorgulama alanına dönüştürmüş oldu, buraya gidip "Gorki nerede?" diye sormuş oluyorsunuz, Ermeniler nerede? Ermenilere ne oldu? Neden yoklar nereye gittiler?" bunları sormanızın bir vesilesi.
- 11:44Ermeni Tarihinin Yerel İdare Tarafından Kabul Edilmesi
- Bu şekilde hem isteyerek hem de istemeyerek anıt Ermeni geçmişinin kabul edilmesine yol açıyor, hem de Ermenilerin şu anda köyde bulunmamasının altını çizmiş oluyor.
- Horkum örneği, Ermeni tarihinin yerel idare tarafından kabul edilmesi aslında nadir bir örnek, birçok Ermeni köyüne baktığımızda yerel tarihin susturulduğunu ve görünmez olduğunu görüyoruz.
- Birkaç dökülmekte olan kalıntı dışında diğer örneklere baktığımızda Ermeni geçmişinin susturulduğunu görüyoruz, resmi tarihten silindiğini görüyoruz ve bu tarihin resmi tarihin Müslüman ve Türk geçmişinin altını çizdiğini, Hıristiyan ve Ermeni yönlerin üstünü çizdiğini, yok saydığını görüyoruz.
- 12:57Kopan'daki Ermeni Mirası
- Kopan, soykırımdan önce ve 13. yüzyılda Gregor manastırına ev sahipliği yapmış, ancak manastır taşlarını ve insanları başka amaçlarla kullanmak için yağmalanmış ve hazine avcıları tarafından parçalanmış durumda.
- Kopan, Ermeni hikayesinin ötesinde turistik cazibe merkezi haline gelmiş, özellikle yazın yerel Müslümanlar için dini merkez görevini görüyor.
- Kürt, Sünni Müslüman ilahiyatçı Said Nursi'nin yaşadığı alan burası olup, manastırın hemen yukarısındaki tepede bir şapelde yaşıyormuş ve birkaç sene önce yönetim küçük bir cami inşa etmiş.
- 14:24Köylülerin Anıları
- Şefik adında bir köylü, kilisenin hazine avcıları tarafından yok edildiğini ve taşlarının başka amaçlarla kullanıldığını anlatıyor.
- Bekir adlı başka bir köylü, 1980'lerde köylülerin bir kiliseyi yıktığını ve taşlarını köy için bir cami inşa etmek için kullandığını, ancak bir duvarın çökmesi üzerine bu taşlarla bir okul inşa ettiklerini söylüyor.
- Şefik, dedesinin Ermenilerden ve Müslümanlardan bahsettiğini, Ermenilerin çok çalışkan olduğunu ve nereye giderlerse gitsinler bir şeyler inşa edip isimlerini geride bıraktıklarını anlatıyor.
- 16:00Köy İsimlerinin Kökeni
- Şefik, küçük vadinin kenarındaki "Kevire Mijo" (Müjo Kayası) adlı kayayı gösteriyor ve bunun bir Ermeni'nin adı olduğunu, aradan yıllar geçmiş olsa da hala hatırlandığını söylüyor.
- Bekir, Şefik'in hikayesini böldüğünde, eskiden Mijo adında bir Ermeni'nin köyde yaşayıp, onu alıp kayaya götürüp vadiye atıp öldürdüklerini ve bu nedenle kayaya Kevire Mijo adını verdiklerini anlatıyor.
- Şefik, köylerin isimlerinin Ermenice'den geldiğini, Nice adında bir Ermeni kadının yüz tane köyü olduğunu ve bu köylerin onun ismini aldığını, bu nedenle Kopan, Nice, Şuşa, Nis, Şorra, Vanis gibi köy isimlerinin ortaya çıktığını söylüyor.
- 18:07Ermeni Geçmişinin Yaşamaya Devam Etmesi
- Horkom'da köyün Ermeni geçmişi belli bir dereceye kadar resmi olarak tanınmış ve kutlanır vaziyetteyken, Kopan'da bu tarih hazine avcılarının merhametine bırakılmış durumda.
- Kopan'da köyün İslam önemi daha çok vurgulanıyor ve geçmiş görünmez hale geliyor, şapeller ve manastırların taşları alınıp yağmalanıyor.
- Resmi devletin tarihi söylemi değiştirme çabalarına rağmen, Ermeni geçmişi burada yaşayan Kürt köylülerinin zihninde yaşamaya devam ediyor ve tarih hikayesinin bir parçasını oluşturuyor.
- 19:22Ermeni Kalıntılarının Önemi
- Van'daki Ermeni toplumunun kalan materyal kalıntılarının şiddetin parşömenleri olarak görev yaptığını, hem unutulmuş hem de hatırlanır durumda olduğunu öne sürüyor.
- Yerel söylemler ve resmi söylemler birbiriyle çatışmaya devam ediyor ve Walter Benjamin'in izinden giderek bu kalıntıların inkara, unutmaya ve silme politikasına karşı önemli bir direnç oluşturduğunu düşünüyor.
- Van Ermenilerinin kalıntıları devam eden yıkıma rağmen bir umut yaratıyor ve yeni hikayelerin anlatılması için bir vesile yaratıyor.