• Buradasın

    Vahhabilik ve İslam Dünyasındaki Tarihsel Gelişmeler Üzerine Bilimsel Bir Sohbet

    youtube.com/watch?v=REqva-GDEvo

    Yapay zekadan makale özeti

    • "Adres Defterine, TV Net Ekranlarına" programında sunucu İsmail Bey'in İstanbul Şehir Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Büyük Kara ile gerçekleştirdiği bu röportajda, Vahhabilik hareketinin tarihsel gelişimi ve İslam dünyasındaki etkileri detaylı olarak ele alınmaktadır.
    • Video, Vahhabilik'in Ehl-i Sünnet içindeki Ehl-i Hadis akımının bir uzantısı olarak başlangıcını, İbn-i Suud devletiyle siyasallaşmasını ve Osmanlı İmparatorluğu ile olan çatışmasını anlatmaktadır. Ardından Vahhabilik'in modern Selefilik üzerindeki etkisi, Daesh (ISIS) ile olan ilişkisi, Suudi Arabistan'ın petrol sermayesiyle güçlenmesi ve İslam dünyasındaki yayılışı incelenmektedir. Son bölümde ise İslam dünyasındaki mezhep çatışmaları, özellikle Vahhabilik ve Şiilik arasındaki farklılıklar ele alınmaktadır.
    • Programda ayrıca Rabıta Teşkilatı'nın tarihsel gelişimi, İran İslam Devrimi sonrası Sünni ve Şii arasındaki ilişkiler, Türkiye'nin mezhep barışını sağlama konusundaki rolü ve İslam dünyasındaki gerginliklerin siyasi kaynakları gibi konular da tartışılmaktadır.
    02:55Vahhabilik Kavramının Tanımı
    • Vahhabilik, Ehl-i Sünnet içindeki Ehl-i Hadis (Ehl-i Eser) ekolünün bir uzantısıdır.
    • Ehl-i Hadis ekolü, Ehl-i Rey ekolünden farklı olarak akla daha az güvenen, daha çok nakilden yola çıkarak dini değerlendiren bir akımdır.
    • Vahhabilik, bu geleneksel çizgiyi 1400-1800 yılları arasında "sivrilme" olarak nitelenebilecek bir aşırılıkla yeniden yorumlamıştır.
    05:04Vahhabilik'in Özellikleri
    • Vahhabilik'in doğuşu, İbn-i Suud'un Suud devletinin kuruluşuyla aynı zamandır ve bu dini çizgi Suud hanedanı tarafından siyasallaştırılmıştır.
    • Vahhabilik, tekfir meselesini daha aşırı bir şekilde kullanmıştır ve bu tekfir edilenleri terörize etmiştir.
    • Vahhabilik, tekfir ettikleri kişilerin mallarını ve canlarını helal sayarak onlara düşman muamelesi yapmıştır.
    06:52Vahhabilik ve Selefilik Arasındaki İlişki
    • Vahhabilik, Abdülvehhab ile Suudi Arabistan'ın kuruluş günleriyle sınırlı bir mesele değil, daha geriye tarihini dayatmaktadır.
    • Günümüzde "selefi" diye tanımlanan birçok kişi aslında Vahhabiliği taşımaktadır.
    • Suud hanedanının hem siyasi hem ekonomik desteği sayesinde Vahhabilik, modern selefilikte güçlü bir etki yaratmıştır.
    08:01İman Anlayışı ve Tekfir
    • Ehl-i Hadis çizgisinde iman, tasdik (kalpteki inanç), ikrar (dil ile ifade) ve amel (yapılanlar) olmak üzere üç unsurdan oluşur.
    • Bu anlayış, tekfir mekanizmasını kolaylaştırır çünkü günah işleyen veya bidat yapan kişi imandan uzaklaştırılabilir.
    • İbn-i Teymiye, tekfir mekanizmasını makul hale getirmeye çalışmış, "imandan çıkar ama İslam'dan çıkmaz" diyerek ona müslüman muamelesi yapılmasını önermiştir.
    11:20Vahhabilik'in Siyasi Boyutu
    • 1744 yılında Muhammed İbn Abdülvehhab, uygunsuz işler nedeniyle kovulduğunda İbn-i Suud'un yanında sığınma bulmuştur.
    • İbn-i Suud, İbn Abdülvehhab'a "Emirü'l-Mü'minîn" unvanını vermiş, onun dini anlayışını desteklemiştir.
    • Suud hanedanının sembolü olan çapraz kılıçlar, devletin ve dinin kılıcı olarak, ortadaki hurma ağacı ise devleti temsil etmektedir.
    13:46İbn Abdülvehhab'ın Davası ve Yaygınlaşması
    • İbn Abdülvehhab, korumayı elde ettikten sonra bölgedeki bedevi kabilelere mektup yazarak tevhid davasına davet ediyor ve kabul etmezlerse savaşacaklarını belirtiyor.
    • Mektuplar Necip bölgesinin dışına, Hicaz, Yemen ve Osmanlı'ya (3. Selim) taşınıyor ve bu davetler hala arşivlerde bulunmaktadır.
    • İbn Abdülvehhab, İran'a da mektuplar yazarak iktidar alanı kendi kendine oluşturuyor.
    15:11Osmanlı'nın Vehhabi Hareketine Yaklaşımı
    • Osmanlı, Vehhabi hareketinin çıktığı Necit bölgesiyle ilgisi yoktu çünkü o bölge Osmanlı haritası dışındaydı.
    • 1802'de Vehhabiler Kerbela'da Aşure gününde Şii'leri baskın yaparak binlerce kişiyi öldürdüler.
    • 1803'te Hicaz'a, 1805'te Medine'yi ele geçirdiler ve bu olaylar İstanbul'da alarm zillerini çaldı.
    17:37Osmanlı'nın Vehhabilerle Mücadelesi
    • Osmanlı, Vehhabilerle iki türlü mücadele verdi: siyasi-askeri mücadele ve ulema toplanıp fetvalar verme.
    • Siyasi-askeri mücadele Mısır'a havale edildi ve Mehmet Ali Paşa'nın Mısır ordusu Hicaz'a gönderildi.
    • 1818'de Mısır ordusu, birinci Suud devletini yıktı ve Kral Abdullah'ı yakalayıp İstanbul'a getirdi.
    21:54Vehhabilerin İkinci Devleti ve Hicaz
    • Osmanlı'nın çöl kontrol edemediği için Vehhabiler 1820'lerde tekrar Suud ailesinin sağ kalanları ile ikinci devletlerini kurdu.
    • Hicaz hiçbir zaman Vehhabi olmamıştır, Mekke ve Medine 1925'e kadar yaklaşık yüz yıl Suud'un elinde kaldı.
    • Vehhabi anlayışına müsait olan bölge, gri alan olmayan, ak-kara ayrımı yapan, katı İslam'ın zahiri yönünü ön plana çıkaran bir zihniyetin sahibi olan insanlarla doluydu.
    25:13İbn Abdülvehhab'ın Kimliği
    • İbn Abdülvehhab bir proje adamı değil, o coğrafyanın ve eğitim sisteminin çıkardığı, babası Hanbeli kadısı olan bir insandı.
    • İngilizlerle teması bu hareketin hatta Suudilerin bir yıl sonrasındaydı.
    • İngilizler bu hareketin kullanışlı olabileceğini anlamışlardır.
    26:57Vahhabilik ve ISIS İlişkisi
    • Konuşmacı, Vahhabilik ile ISIS arasındaki paralellikleri vurguluyor.
    • ISIS'in El Kaide gibi diğer selefi oluşumlar tarafından "harici" olarak nitelendirildiği belirtiliyor.
    • ISIS'in aşırı tetik uygulayarak siyasi güç oluşturduğu ve bu gücün zaten var olduğu, sadece açıldığı vurgulanıyor.
    29:24ISIS'in Siyasi Hareketi
    • ISIS'in 2014'te Musul'u ele geçirmesi, şehrin parasal ve silahsal imkanlarının teslim edilmesinden başka bir şey olmadığı belirtiliyor.
    • ISIS'in önce Bağdat'a yönelmesi, sonra Kobani'ye dönmeleri ve sonunda PKK'nın Suruç'ta meşruiyet elde etmesi anlatılıyor.
    • ISIS'in kaybettiği köy Baus köyünü kaybettikten sonra devletinin sona erdiği ifade ediliyor.
    31:13Selefi ve Vahhabi Hareketlerin Küresel Yayılımı
    • Selefi ve Vahhabi hareketlerin dünyanın her yerinde olduğu ve içlerinde ihtilaf olduğunda "Daş" veya "Dayiş" etiketiyle yeni örgütlerin çıkacağı belirtiliyor.
    • Taliban, Tunus, Libya, Mısır ve Somali gibi ülkelerde El Kaide ve Daş arasında çatışmalar olduğu vurgulanıyor.
    • Kaybedilen coğrafyadaki Daşlı insanların farklı bölgelere aktarıldığı, örneğin İran'ın Afganistan'a 5-6 bin Daşlı'nın taşındığı iddiası olduğu belirtiliyor.
    32:58Osmanlı'nın Yıkılışı ve İngiliz Politikası
    • 100 yıl önce Osmanlı'nın yıkılışı döneminde İngilizler'in Şerif Hüseyin ve Abdülaziz İbni Suud'u kullanarak Osmanlı'dan toprak koparması anlatılıyor.
    • İngilizler'in Hicaz bölgesini ve Irak'ın güneyini, Katar, Kuveyt ve emirliklerin olduğu petrol bölgesini Osmanlı'dan koparması belirtiliyor.
    • 1924'te Türkiye'de hilafet kaldırılınca İngilizler'in Şerif Hüseyin'i halife yapmaya çalıştığı, ancak İbni Suud'un onu ortadan kaldırdığı ve Hicaz'ı ele geçirdiği 1925'te olduğu vurgulanıyor.
    35:16Suudi Arabistan'ın Ekonomik İlişkileri
    • İngilizler ve Amerikalılarla hem petrol sahasında hem silah alımlarında çok milyar dolarlık ticari anlaşmalar imzalanmaktadır.
    • Suudi Arabistan'ın petrol sermayesi büyük ölçüde Londra ve New York'a yatırım olarak akıtılmaktadır.
    • Suudi Arabistan'ı yöneten aile, İbn Suud ile İbn Abdulvehhab'ın ittifakı üzerine kurulmuş bir devlet olarak, Vehhabilik ismi altındaki dini görüş yedeğini almış durumdadır.
    36:40Vehhabilik İçindeki İtirazlar
    • Vehhabilik içinde İbn Suud'a karşı çıkan bir akımın varlığı, 1970'lerin sonunda Kabe'nin işgali olayı ile güçlü bir itiraz olarak ortaya çıkmıştır.
    • Cüheyman el-Uteybi ve arkadaşları, Kabe'nin işgalini yaparken aynı zamanda bir deklarasyon yayınlamış, Suudi yönetiminin ümmetin parasını Batı'ya peşkeş çektiğini ve İsrail ile ilişkiler içine girdiğini iddia etmişlerdir.
    • 1970'lerde Vehhabilik içinde bir "Tebliğ Cemaati" benzeri hareket oluşmuş, daha doğru İslam'ı anlatmak için kurulmuş küçük çaplı bir davet teşkilatı olarak devletin desteğini almıştır.
    38:28Kabe İşgali Olayı
    • Cüheyman el-Uteybi, devlet çizgisindeki davet teşkilatını tatmin edici bulmamış, radikal mensuplarıyla birlikte çöle çekilerek risaleler yazmış ve 200 kişilik bir grupla Kabe'yi işgal etmiştir.
    • İşgal sırasında Cüheyman'ın kayınbiraderi Muhammed el-Kahtani mehdi ilan edilmiş ve Kabe'nin yanında biat edilmiştir.
    • İşgalciler, Suudi yönetiminin Amerika'ya petrolü peşkeş çekmesi, Amerikalı askerlerin ülkeyi kirletmesi ve ailenin kendisinin gayriislami yaşantılar içinde olması gibi iddialarla bir deklarasyon yayınlamışlardır.
    41:10Vehhabilik İçindeki Çatışma
    • Suudi Vehhabiliği ile Batı arasındaki ilişkiler, selefilikten kaynaklanan bir düşünce değildir, farklı bir surut aklıdır.
    • 1990'larda birinci Körfez Savaşı'nda Suudi Arabistan'ın Amerika'nın yanında yer alması ve ülkeyi Amerikan askerlerine açması, Vehhabilik içindeki itirazları daha da güçlendirmiştir.
    • 1990'larda "Sahabe Uleması" olarak bilinen hareket, daha sofistike ve etkili bir şekilde krala mektuplar yazarak "bu yaptığınız İslam'a aykırıdır" diyerek itiraz etmiştir.
    42:47Al-Qaeda ve Cihadi Selefilik
    • 1990'ların sonunda El Kaide, Suud'lu bir adam tarafından Afganistan'da kurulmuş ve bu da selefi bir damar olmasına rağmen Suud'un kontrol ettiği Vehhabilik Selefilik zihniyetinin dışında bir ayrı damardır.
    • 1990'lardan itibaren Vehhabilik çevreleri arasında iki tutum ortaya çıkmıştır: ya Suud yanlısı olup para almaya devam etmek veya Suud'u selefi Vehhabiliğin sapkın çizgisi olarak görüp daha radikal bir yola gitmek.
    • 1979'da Usame bin Ladin, Cidde'de üniversitede okurken Kabe işgali olayını desteklemiş ve bu olay cihadi çevrelerde saygıyla anılmıştır.
    45:01Kabe İşgali Olayının Değerlendirmesi
    • Cüheyman'ın hareketi, Suud'un hakiki selefi Vehhabilik çizginden saptığını büyük bir cesaretle haykırmış olsa da iki yanlış yapmıştır.
    • Birinci yanlış olarak eylem yeri olarak Kabe'yi seçmesi, ikinci yanlış olarak mehdilik gibi spekülasyona açık bir şeyi karıştırmasıdır.
    • Cüheyman'ın hareketi bir devrim hareketi değil, gerçek bir beraat ilanıydı ve onlar gerçekten zihinleri mehdilik beklentileriyle yıkanmış durumdaydılar.
    49:11İslam Dünyasında Güney ve Kuzey Müslümanlığı
    • Bir İngiliz tarihçi ve siyaset adamı, güney Müslümanlığını hallettiklerini, ancak asıl problemi kuzey Müslümanlığı olduğunu belirtiyor.
    • Kuzey Müslümanlığı, Buhara, Semerkant ve İstanbul çizgisini kast eden, Nasçı olmaktan çok daha Akli Nasr'a bağlı Maturidi Hanefi kuşağıdır.
    • Bu lafı söylediklerinde Türkiye'de bir kurtuluş mücadelesi verilmekte, İngilizler Anadolu'dan, Fransızlar Ermenileri, Yunanistan ise Yunan'ı geriletmiştir.
    50:27Selefi Vehhabi Çizginin Ehl-i Sünnet İçindeki Durumu
    • Selefi Vehhabi çizgi, Ehl-i Sünnet içinde bile marjinaldir ve aşırılıklar haricilik boyutuna gelince kendini Ehl-i Sünnet dışına çıkarır.
    • Selefilik, köken olarak bakıldığında Sünnilik içinde her zaman azınlıkta olmuştur; Ahmet bin Hanbel, İbn-i Teymiye ve Muhammed İbn Abdülvehhab zamanlarında da yüzde onunu temsil eden bir yapıdır.
    • Bu kesim, petrol sermayesi ile desteklenince ve Batı'yla iş tutan bir sermaye olunca, yıkıcı ve dışlayıcı bir ideolojiyi bünyesinde barındırınca İslam alemini çok tırmalıyor.
    51:47Suudi Arabistan'ın İslam Dünyasına Etkisi
    • Suudi Arabistan, Vehhabili yumuşak güç olarak kullanarak kurduğu üniversiteler, büyük burs imkanları ve Rabitatül Alemin İslami ile diğer İslam ülkelerine yaptıkları yatırımlarla etki sahasını genişletmiştir.
    • Özellikle Sovyet bloğu çöktükten sonra, Orta Asya'dan Kafkaslara, Balkanlar'a kadar dini boşluğu doldurmak için okullaşmalar, cami yaptırma ve dernekleşmeler yapmıştır.
    • Bu sermaye ile Vehhabilik üzerinden yapılan bu faaliyetler, geleneksel dini dokuyu tahrip ediyor, Müslümanları birbirine düşürüyor ve toplumsal dokuyu bozuyor.
    53:29Vehhabilik'in Yerel Dini Anlayışları Etkisi
    • Vehhabilik, yerel toplumlarda geleneksel İslam anlayışını değiştirmek için camileri ele geçiriyor ve insanların namaz anlayışına kadar karışıyor.
    • Komünizm sonrası özgürlük gelmiş olsa da, gelen özgürlük bir taraftan İran üzerinden bir endoktrini, diğer taraftan Suudi üzerinden farklı bir dini anlayışla karşılaşıyor.
    • Bu durum özellikle Orta Asya'da, geleneksel İslam anlayışına sahip toplumlarda büyük bir sorun yaratıyor.
    55:01Suudi Arabistan'ın Yemendeki Etkisi
    • Yemen, Zeyd bir ülke olmasına rağmen ekonomik olarak Suudi Arabistan'a bağımlı durumda; bir milyon Zeydi işçi Suudi'de çalışıyordu.
    • Suudi Arabistan, Yemen'in kuzeyine Selefiliği taşımak istiyor ve oradaki bin yıllık geleneksel Zeyd kurumları Selefilere geçiyor.
    • Bu durum, Husi hareketi gibi anti-selefî yapıların ortaya çıkmasına neden oluyor ve Zeydiler ile Sünniler arasında bir mezhep savaşına yol açıyor.
    1:03:45Rabıta Teşkilatı ve İhvan İlişkisi
    • Rabıta Teşkilatı, 1960'larda ortaya çıkan ve 1970'lere kadar Suudi Kralı Faysal tarafından dünya üzerinde etkin bir hale getirilen bir teşkilattır.
    • İhvan-ı Necd, 1910'da Şimdiki kralların babası olan Abdülaziz İbn Suud tarafından kurulan bir Vehhabi bedevi askeri teşkilatıdır.
    • İhvan-ı Necd, Suudi Devleti'ne isyankar hale gelmiş ve 1929 yılında silahlı isyan girişiminde bulunmuş, İbn-i Suud tarafından tasfiye edilmiştir.
    1:06:32Rabıta'nın Geçmiş ve Günümüzdeki Durumu
    • Faysal, diğer Suudi krallarından farklı olarak daha İslamcı bir adam olmasına rağmen, Vehhabilikten veya Suudi bir şeye benzemiyor ve dünyaya daha açık bir bakış açısıyla öne çıkıyor.
    • 1970'lerde ve 1980'lerde Rabıta, İslam aleminde boy atmış ve Seyyid Kutub, Hasan el-Benna, Mawdudi ve Ebul Hasan en-Nedvi gibi 20. yüzyıl İslamcılığının en büyük isimlerinin kitaplarını dağıtıyor.
    • Günümüzde Suudi Arabistan ve Rabıta, o dönemde İslamcı olarak görülen bu kişileri terörist ilan etmektedir, bu durum Faysal sonrası değişen devlet politikası ve Suudi'nin İslamcılığa bakış açısının değişmesinden kaynaklanmaktadır.
    1:07:59Suud Yönetimi ve İslamcilik
    • Suud yönetimi, 1980'lerden sonra özellikle Cüheyman hareketinden sonra İslamcilığa, özellikle Arap dünyasındaki İslamcının en büyük temsilcisi olan İhvan-ı Müslimine karşı büyük bir mücadele başlatmıştır.
    • Suud selefiliğine karşı gelişen cihadi selefiliğin fikri, arka plan olarak İhvan-ı Müslim'in veya Pakistan-Hind Kıtasındaki Cemaat-i İslami'nin zihni yapısıdır.
    • İslamcilik ve Vehhabilik bir izdivacıdır ve Suud karşıtı Vehhabilik'tir.
    1:09:03Suud Yönetiminin Değişimi
    • Suud yönetimi anti-emperyalizm ve anti-siyonizm değil, siyonistlerle iyi geçinmektedir.
    • Kral Faysal'ın 1974'te suikaste uğrayarak öldürülmüş olması önemli bir olaydır.
    • 1970'lerdeki Rabıta İslamcı bir yapıydı, 1990'larda ise İslamcilik karşıtı bir yapıya dönüşmüştür.
    1:10:01Türkiye ve İslamcı Hareketler
    • Fethullah Gülen hareketi, 1970'lerde İslamcı hareketler karşısında İslamcilik'in rakibi olarak görülmüştür.
    • Sovyet bloğu çökünce, Demir Perde çökünce, ülkelere iki İslam akımı üşüştü: İran ve Suudi Arabistan.
    • Türkiye, bu coğrafyada üçüncü bir alternatif olarak bulunabilirdi, ancak FETÖ üzerinden gitti ve bu büyük bir kayıp olmuştur.
    1:13:00Şia-Vehhabi Gerilimi
    • Şia-Vehhabi geriliminde çözülememiş bir ideolojik ve itikadi farklılık vardır.
    • Vehhabilik, uluhiyet tevhidi anlayışında tevessülü (Allah ile insan arasında aracı kılma) şirk kabul eder ve türbeleri yıkar.
    • Şia'da tevessül aşırı biçimde sergilenir, Şia mezhebi bir nevi kabirler mezhebidir ve Vehhabilik tarafından gayrı İslam kabul edilir.
    1:16:35İran-Suudi Arabistan İlişkileri
    • İran, Vehhabiliği sapkın bir mezhep olarak görür ve problem İran'ın dini bir devlete dönüşmesinden sonra başlamıştır.
    • 1979 Şubat'taki devrimle İran bir dini devlet haline gelince ve şia bir ideoloji haline geldiğinde tehlikeli olmaya başladı.
    • İran'ın devrimi diğer İslam ülkelerine da taşıma hedefi olunca, Suudi Arabistan'ın doğu bölgesi ve Kuveyt gibi bölgelerdeki şii nüfusları için varoluşsal bir tehdit olarak algılandı.
    1:20:36İran İslam Devrimi ve İmam Humeyni
    • İran devleti günümüzde politik duruşu savrulmuş, Müslümanları öldürmekten çekinmeyen bir hale gelmiş durumda.
    • Risale-i Nur için ise Sünnilerle yakınlaşma politikası gütmüş, Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ayşe gibi büyük sahabelere kötü konuşulmasını yasaklamaya gayret etmiş.
    • İran İslam Devrimi'nin başlangıçta bu iki boyutu var mıydı, yoksa sonradan mı böyle bir manzara görüldü sorusu tartışmalı.
    1:21:45Humeyni'nin Mezhep Tutumu
    • Humeyni daha ümmetçi çizgide bir insandı, ancak İran'ı bir Şii devlet olarak inşa etmesiyle bu durum değişti.
    • Humeyni, hacca giden Şii alimlerin Kabe'de veya Medine'de Vehhabi imamın arkasında namaz kılmalarını emretmiş, bu da önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor.
    • Günümüzdeki İran'ın (Hamane) durumu Humeyni dönemindeki durumdan farklı, bu da İran'ın kötü imajını oluşturuyor.
    1:24:19Sünni ve Şii İlişkileri
    • Günümüzde Müslüman nüfusun yaklaşık yüzde doksanı Sünni, yüzde onu Şii ve Vehhabi oluşturuyor.
    • İran'ın doğal gücünün çok üzerinde bir alan ve nüfus elde etmesi, Suriye, Yemen ve Irak'ta etkin olması, onu rahatsızlık objesi haline getiriyor.
    • Türkiye, Osmanlı'nın mezhepler üstü siyasetinin mirasçısı olarak her iki tarafın doğal alanlarına çekilmesini sağlaması gerekiyor.
    1:27:43Mezhep Gerilimlerinin Çözümü
    • Sünni dünyasının en önemli işi, her iki tarafın doğal alanlarına çekilmesini sağlamak ve saldırmazlık anlaşmaları planlamak.
    • Siyaset gerilimi düşürülürse mezhepler birbirleriyle yaşamayı bilirler, tarihsel tecrübeler bunu gösteriyor.
    • Mezhep savaşları genellikle arızidir, siyasi güçler mezhepleri keskin bıçak olarak kullanmak istiyor, asıl savaş siyasi değil mezhepçidir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor