• Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, bir öğretmenin TYT sınavına hazırlık amacıyla kimya konularını kapsamlı şekilde anlattığı eğitim içeriğidir. Öğretmen, öğrencilere hitap ederek konuları adım adım açıklamaktadır.
    • Video, kimya biliminin temel kavramlarından başlayarak atom yapısı, periyodik cetvel, elementlerin sınıflandırılması, bağlar, maddenin halleri, kimyanın temel kanunları, mol kavramı, kimyasal tepkimeler, karışımlar, çözünme türleri, derişim, koligatif özellikler, karışımların ayrıştırılması, asitler-bazlar ve günlük hayat uygulamaları gibi TYT kimya programının tüm konularını kapsamaktadır.
    • Her konu detaylı olarak anlatılmakta, teorik bilgilerin yanı sıra örnek sorular ve günlük hayattan uygulamalar da sunulmaktadır. Video, kimya dersinin PDF notlarının açıklamalar bölümünde mevcut olduğunu ve öğrencilerin bunları indirip çıktı alarak izlemelerini önermektedir.
    00:18TYT Kimya Özet Dersi Tanıtımı
    • Ders, TYT kimya konularını özetleyecek ve açıklamalar bölümünde PDF notları mevcut.
    • Öğrenciler notları indirip çıktı almalı, bir sayfaya toplamda sekiz sayfa olacak şekilde çıktı alarak daha az kağıt kullanmalı.
    00:50Kimya Bilimi ve Simya
    • Simya, değersiz madenlerden altın elde etme ve ölümsüzlük iksirini bulmak için yapılan çalışmalardır.
    • Simyada çalışmalar deneme yanılma şeklinde yapıldığı için bilim olarak kabul edilmez ve sistematik bilgi birikimi oluşturma çabası yoktur.
    • Simyacılar asit ve bazlar, tuz, sabun, cam, borut gibi malzemeleri keşfetmiş ve süzme, eleme, damıtma gibi yöntemleri geliştirmiştir.
    02:39Tarihte Önemli Simyacılar ve Kimyacılar
    • Müslüman simyacılar arasında Cabir bin Hayyan (kral suyu ve indik), Evrazi (karınca asidi) bulunmaktadır.
    • Felsefi düşünürler Democritus, atom kelimesini ilk kez kullanmış, Empedokles ve Aristo ise evrenin toprak, hava, su ve ateş dört temel elementten oluştuğunu söylemiştir.
    • Louis Lavoisier modern kimyanın babası olarak bilinir, yanma olayını açıklamış ve kütlenin korunumu kanununu bulmuştur.
    • Robert Boyle ilk sistematik bilgi geliştiren bilim insanı olup element tanımını yapmıştır.
    04:18Madde ve Saf Maddeler
    • Madde, belirli bir hacimde yer kaplayan, kütlesi, hacmi ve eylemsizliği olan her şeydir.
    • Maddeler saf madde (ara madde) ve saf olmayan madde (karışımlar) olarak ikiye ayrılır.
    • Saf madde, sadece bir tane tek var olan maddelerdir (su, H₂ gazı, O₂ gazı, tuz).
    • Karışımlar, en az iki tane farklı madde içeren maddelerdir (tuzlu su, hava, alkollü su).
    05:07Element ve Bileşikler
    • Saf maddeler element ve bileşik olarak ikiye ayrılır; elementler tek cins atomlardan, bileşikler ise farklı cins atomlardan oluşur.
    • Elementler sembolü gösterirken, bileşikler formülü gösterir.
    • Elementler maddenin en basit halidir ve fiziksel veya kimyasal bir yolla ayrıştırılmaz, bileşikler ise sadece kimyasal yollarla ayrıştırılabilir.
    • Hem elementler hem de bileşikler homojen yapıya sahiptir ve hal değişim noktaları sabittir.
    06:40Element ve Bileşiklerin Adlandırılması
    • Elementlerin isimleri: hidrojen, helyum, lityum, berilyum, bor, azot, oksijen, flor, neon, sodyum, magnezyum, alüminyum, silisyum, fosfor, potasyum, kükürt, klor, argon, demir, bakır, gümüş, çinko, altın ve civa.
    • Bileşiklerin yaygın isimleri: H₂O (su), NaCl (yemek tuzu), HCl (tuz ruhu), H₂SO₄ (zacci), NH₃ (amonyak).
    • Bazlar genellikle OH ile biten formüllere sahiptir: NaOH (potas kostik), NH₃ (amonyak).
    • Kalsiyum grupları: CaCO₃ (kireç), CaO (sönmemiş kireç), Ca(OH)₂ (sönmüş kireç), NaHCO₃ (çamaşır sodası), NH₄CO₃ (yemek sodası).
    09:01Kimyanın Alt Dalları
    • Analitik kimya, bir maddenin nitel ve nicel analizini yapar (örneğin suyun yapısında beş miligram kalsiyum artı iki iyonu vardır).
    • Fizik kimya, enerji ve ısı ile ilgili soruları inceler (örneğin pil gerilimine sıcaklığın etkisi).
    • Organik kimya, karbon temelli maddelerin yapısını inceler (örneğin CH4 maddenin yapısını ve tepkimesini inceleyen bilim dalıdır).
    10:01Diğer Kimya Dalları
    • Anorganik kimya, karbon içermeyen maddelerin (asitler, bazlar, tuzlar ve mineraller) yapısını inceler (örneğin asitlerin mermeri etkisi).
    • Polimer kimyası, uzun karbon zincirinin yapısını ve üretimini inceleyen bilim dalıdır (örneğin plastik, kauçuk, naylon gibi maddelerin yapısını ve üretimini inceleyen bilim dalıdır).
    • Biyokimya, bitki ve hayvan gibi canlı varlıklarda bulunan moleküllerin yapısını inceleyen bilim dalıdır (örneğin kanda hemoglobin testi).
    • Endüstriyel kimya, kimyanın üretim basamaklarını inceler (örneğin petrokimya üretim tesisinde hangi önlemleri alırsak ayrıştırma daha güzel olur).
    11:04Deney Yaparken Kurallar
    • Deney ortamında önlük, eldiven ve gözlük kullanılması gerekiyor.
    • Deney ortamında şaka yapılmaz, yemek yenmez, kimyasal maddeler içilmez, yenilmez ve toplanmaz.
    • Asit veya bazın üzerine kesinlikle su dökülmemeli çünkü su eklenirse üzerinize sıçrayabilir.
    11:40Kimyasal Maddelerin Sembolleri
    • Yanıcı madde sembolü (alev işareti) alkol ve eter gibi yanıcı maddelerin üzerinde bulunur.
    • Yakıcı madde sembolü (oksijen üzerinde alev) oksijen tüpünün üzerinde bulunur.
    • Aşındırıcı (korozif) madde sembolü kuvvetli asit ve kuvvetli bazların üzerinde bulunur.
    • Tahriş edici madde sembolü alkol ve eter gibi alerjik etki yapan kimyasal maddelerin üzerinde bulunur.
    • Çevreye zararlı sembolü genellikle temizlik malzemelerinin üzerinde bulunur.
    • Patlayıcı madde sembolü ısıyla darbe ile kolay patlayabilen maddelerin üzerinde bulunur.
    • Zehirli madde (toksik madde) az bir miktarını aldığınızda bile sizi zehirleyebilecek maddelerin üzerinde bulunur.
    • Radyoaktif madde sembolü ışıma yapan taneciklerin üzerinde bulunan kanserojen etki yapan bir semboldür.
    13:04Deney Ortamında Kullanılan Malzemeler
    • Beher ve cam balon, bir karışımı hazırlama veya ısıtmaya yarar.
    • Balon joje, çözelti hazırlamak ve saklamak için kullanılır.
    • Dereceli silindir ve pipet, sıvı hacmini ölçmek için kullanılır, pipet daha hassas ölçer.
    • Büret ve erlenme yer, titrasyon işlemlerinde kullanılır (asit ve bazın karıştırıldığı tepkimeler).
    • Huni, bir sıvıyı aktarmak veya karışımı süzmek için kullanılır.
    • Ayırma hunisi, sıvı-sıvı heterojen karışımları (emisyon) ayrıştırmak için kullanılır (örneğin zeytinyağlı su).
    • Deney tüpü, bir karışıma saklamak, karışım oluşturmak veya ısıtmak için kullanılan ısıya karşı sağlam bir cam malzemedir.
    14:32Atom Modelleri
    • Dalton atom modeli, maddeyi oluşturan taneciklerin atom olduğunu, atomların içi dolu küreye benzer ve bölünemez olduğunu söyler (proton ve elektron hakkında bilgi vermez).
    • Thompson atom modeli, atomun yapısında artı yüklerin (proton) ve eksi yüklerin (elektron) homojen dağıldığını söyler (atomdan daha küçük parça olan elektron ve proton varlığını keşfeder).
    • Rutherford atom modeli, ince altın levha deneyiyle atomun büyük bir kısmının boşluktan ibaret olduğunu ve çekirdeğin varlığını keşfeder (nötron varlığını bulamaz).
    • Bor atom modeli (yörüngeli model), elektronların çekirdek çevresinde belirli yörüngelerde ve yüksek hızda hareket ettiğini söyler.
    • Modern atom teorisi (kuantum modeli), elektronların döndüğü belirli bir yörünge olmadığını, elektronların hareketleri ve yerleri bilinemez olduğunu, sadece bulunma olasılığının yüksek olduğu bölgelere orbital adını verir.
    17:01Atom Altı Maddeler ve Özellikleri
    • Atom altı maddeler proton, nötron ve elektron olmak üzere üçtür.
    • Atom sembolünün sol alt tarafına proton sayısı (atom numarası veya çekirdek yükü), sağ alt tarafına elektron sayısı, orta kısmına nötron sayısı yazılır.
    • Proton ve nötron atomun çekirdeğinde, elektron ise çekirdeğin içerisinde bulunur.
    17:48Atomun Yükü ve İyonlar
    • Atomun yükü artı, eksi veya yüksüz olabilir ve sağ üstte iyon yükü olarak yazılır.
    • İyon yüküne göre atomlar nötr, anyon (eksi yüklü) ve katyon (artı yüklü) olmak üzere üçe ayrılır.
    • Atom nötr olduğunda proton sayısı elektron sayısına eşittir, anyon olduğunda elektron alır, katyon olduğunda elektron verir.
    19:20Atomla İlgili Temel Terimler
    • İzotop: Proton sayıları aynı, nötron sayıları farklı olan atomlardır.
    • İzoton: Nötron sayıları aynı, proton sayıları farklı olan atomlardır.
    • İzobar: Kütle numarası aynı, proton sayısı farklı olan atomlardır.
    • İzoelektronik: Elektron sayısı ve dizilimi aynı, proton sayısı farklı olan atomlardır.
    20:55Periyodik Cetvel
    • Mendeleyev 63 elementi artan atom kütlesine göre yerleştirmiş ve 1800'lü yıllarda bulunmayan elementler için boşluk bırakmıştır.
    • Mosela günümüzdeki elementler tablosunu atom numarasına (proton sayısına) göre sıralayarak ve benzer kimyasal özellik gösteren elementleri alt alta yazarak oluşturmuştur.
    • Periyodik cetvelde 8 A grubu, 10 B grubu ve 7 periyot bulunmaktadır.
    21:59Periyodik Cetveldeki Gruplar ve Elementler
    • 1-A grubu alkali metal, 2-A grubu toprak alkali metaller, 3-A grubu toprak metalleri, 7-A grubu halojenler, 8-A grubu soygazlardır.
    • B grupları geçiş metalleri, 6. ve 7. periyotlardaki elementler ise lantanitler ve aktinidelerdir.
    • Aynı grupta bulunan elementler benzer kimyasal özellik gösterir, ancak hidrojen hariçtir.
    23:22Elementlerin Periyodik Cetveldeki Yeri
    • Elementlerin periyodik cetveldeki yerini bulmak için önce elektron katman dizilimi yazılır.
    • Periyot numarası katman sayısına, grup numarası ise en sonda kalan değerlik elektron sayısına eşittir.
    • Helyum örneğinde periyot numarası 1, değerlik elektron sayısı 2 olsa da grubu 8-A grubudur.
    • Elementler tablosunda metal, ametal, yarı metal ve soygaz olmak üzere dört sınıf vardır.
    24:22Metal ve Ametal Özellikleri
    • Metaller oda koşullarında katı halde bulunur (civa hariç), ametaller ise hem katı, hem sıvı, hem gaz olabilir.
    • Metallerin kesilmiş yüzeyleri parlak iken, ametallerin dış görünümü mattır.
    • Metaller ısı ve elektriği çok iyi iletir (grafit hariç), ametaller ise ısı ve elektriği iletmez (grafit hariç).
    25:16Metal ve Ametal Bileşikleri
    • Metaller bileşikte sadece pozitif yüklüdür ve elektron verir, ametaller ise hem pozitif hem de eksi yüklü olabilir.
    • Metaller kendi aralarında alaşım yapar (tunç, pirinç, çelik gibi), bir metal ile ametal birleşirse iyonik yapılı maddeler oluşur.
    • İki ametal birleşirse kovalent bağlı maddeler oluşur.
    25:55Soygazlar ve Yarı Metaller
    • Soygazlar sekiz A grubunda bulunur, doğada kararlıdır ve bileşik oluşturmaz.
    • Soygazlar doğada gaz fazında bulunur ve tek atomlu olarak yaşar.
    • Yarı metaller metal-ametal arasında kalır, fiziksel olarak metallere, kimyasal olarak ametallere benzer.
    26:43Elementler Tablosunda Değişen Özellikler
    • Elementler tablosu artan proton sayısına göre yapılmıştır.
    • Çap, metalik özellik ve bazlık aşağı ve solda artar, iyonlaşma enerjisi, elektron ilgisi, elektron negatifliği, ametalik özellik ve asitlik yukarı ve sağa doğru artar.
    • Proton sayısı hem sağa doğru hem de aşağı doğru artış gösterir, değerlik elektron sayısı ise sağa doğru artar.
    28:55Kimyasal Türler Arası Etkileşimler
    • Bir maddenin anlamlı en küçük birimi atom, iyon ve molekül olmak üzere üçe ayrılır.
    • Atom tek atomlu, iyon ise üzerinde artı veya eksi yüklü olan yapıdır (artı varsa katyon, eksi varsa anyon).
    • Molekül en az iki tane ametalin bir araya gelmesiyle oluşur (joasan: flor, klor, burnu ısırdı).
    30:16Lewis Yapısı
    • Lewis yapısı (elektro nokta gösterimi) bir atomun en sonda kaç tane tek nokta varsa o kadar bağ yapar anlamını taşır.
    • Katyonların Lewis yapısında çevresinde nokta olmaz, anyonların çevresinde ise hidrojen için iki nokta, diğer elementler için sekiz nokta olmalıdır.
    • Hidrojen iki nokta yapmak için uğraşmışsa dublet, sekiz nokta yapmışsa octet olarak adlandırılır.
    31:54Bağların Türleri
    • Bağlar ikiye ayrılır: güçlü (kimyasal) bağlar ve zayıf (fiziksel) bağlar.
    • Güçlü bağlar kimyasal tepkimede rol alır, örneğin kağıdın yanması kimyasal bir olaydır ve burada güçlü bağlar kopar.
    • Zayıf bağlar fiziksel tepkimede rol alır, örneğin suyun buharlaşması fiziksel bir olaydır ve burada zayıf bağlar kopar.
    32:26Bağların Konumları
    • Molekülün içinde kalan bağlara güçlü bağlar, molekül arasında kalan bağlara ise zayıf bağlar denir.
    • Güçlü bağlar iyonik bağ, kovalent bağ ve metalik bağ olmak üzere üçtür.
    • Zayıf bağlar hidrojen bağları ve van der Waals bağları olmak üzere iki türdür ve sadece iki molekül arasında oluşabilir.
    33:17İyonik Bağ
    • İyonik bağ, katyon (artı yüklü) ile iyon (eksi yüklü) arasında oluşur ve metal ile ametal arasında meydana gelir.
    • İyonik bağ elektron alışverişiyle oluşur; metal elektron verir, ametal elektron alır ve elektrostatik çekim kuvvetinden dolayı bağ oluşur.
    • İyonik maddelerin Lewis yapısında mutlaka artı ve eksi yüklü atomlar bulunur ve formüller çaprazlama yöntemiyle yazılır.
    36:53İyonik Maddelerin Özellikleri
    • İyonik maddelerde molekül kavramı yoktur çünkü molekül en az iki ametalin bir araya gelmesiyle oluşur.
    • İyonik maddeler kristal örgü yapısına sahiptir ve oda koşullarında katı halde bulunur.
    • İyonik maddeler katı halde elektriği iletmez, sadece sıvı halde veya sulu karışım halinde elektriği iletir, erime noktaları yüksektir ve kırılgandır.
    38:03Kovalent Bağ
    • Kovalent bağ, iki ametal arasında oluşan bağdır ve molekülleri oluşturan bağlardır.
    • İyonik bağ elektron alışverişi ile oluşurken, kovalent bağ elektron ortaklığı ile oluşur.
    • Kovalent bağlarda elementlerin grupları önemlidir; örneğin 1A grubunda hidrojen 1 bağ yapar, 4A grubunda karbon 4 bağ yapar, 5A grubunda azot 3 bağ yapar.
    39:54Moleküllerin Lewis Yapısı
    • Lewis yapısında elektron ortaklığı, atomlar arasında kovalent bağ oluşturarak gerçekleşir.
    • İki elektron birleştiğinde tek çizgi ile gösterilir ve bu çiftlere "ortaklanmış elektron çifti" denir.
    • Atomların dışındaki elektron çiftlerine "ortaklanmamış elektron çifti" denir.
    41:16Maddelerin Lewis Yapısı
    • Suyun Lewis yapısında oksijen merkezde, iki hidrojen atomu ise oksijenle bağlanır.
    • Karbondioksitte karbon merkezde, iki oksijen atomu ise karbonla bağlanır.
    • Amonyakta azot merkezde, üç hidrojen atomu ise azotla bağlanır.
    42:32Polar ve Apolar Moleküller
    • Polar (kutuplu) ve apolar (kutupsuz) moleküllerin belirlenmesi için önce bağların polar veya apolar olup olmadığı incelenir.
    • Bağlarda atomlar aynı cinste ise apolar kovalent bağ, farklı cinste ise polar kovalent bağ vardır.
    • Moleküllerde polar veya apolar olma durumu, molekülün simetrik olup olmadığına bağlıdır; simetrik moleküller apolar, dengesiz moleküller polar olur.
    44:18Polar ve Apolar Moleküllerin Kolay Belirlenmesi
    • Molekülün polar veya apolar olup olmadığını belirlemek için formülün sağ tarafındaki bağ sayısı incelenir.
    • Formülün sağ tarafında tek sayı varsa molekül polar, çift sayı varsa molekül apolar olur.
    • En az üç farklı cins atom içeren moleküller genellikle polar olur.
    45:56Metalik Bağ
    • Metalik bağ metallerde ve alaşımlarda (pirinç, lehim, tunç gibi) bulunur.
    • Metalik bağ elektron denizi yardımıyla oluşur; atomların merkezindeki artı yüklü tanecikler ile elektron denizi arasında güçlü etkileşimler vardır.
    • Metalik bağa sahip olan metallerin erime noktaları yüksektir, elektriği serbest elektronlar yardımıyla iletir ve yüzeyleri parlaktır.
    47:10Zayıf Etkileşimler
    • Zayıf etkileşimler moleküller arasında oluşur ve fiziksel değişimlerde rol aldığı için fiziksel bağlar olarak adlandırılır.
    • Bir bağı kırmak için harcanan enerji 40 kilojden fazla ise güçlü bağlar, 40 kilojden az ise zayıf etkileşimler vardır.
    • Zayıf bağlar hidrojen bağları ve van der Waals etkileşimleri olmak üzere ikiye ayrılır.
    48:28Polar ve Apolar Moleküller
    • Polar moleküller tek sayı atom içeren moleküllerdir, apolar moleküller ise çift sayı atom içeren moleküllerdir.
    • Bor (B) özel bir durumdur ve apolar bir yapıya sahiptir.
    • Apolar taneciklere indüklenmiş dipol adı verilir.
    49:09Hidrojen Bağları ve Van der Waals Etkileşimleri
    • Hidrojen bağları zayıf bağların güçlüsüdür ve H-F, H-O, H-N bağlarında oluşur.
    • Van der Waals etkileşimleri dipol-dipol, iyon-dipol ve indüklenmiş dipol-indüklenmiş dipol (London kuvvetleri) olmak üzere üç sınıfa ayrılır.
    • London kuvvetleri kütle çekim kuvvetleridir ve maddenin her yerinde bulunur, ancak baskın değildir.
    51:18Fiziksel ve Kimyasal Değişimler
    • Bir maddenin iç yapısı bozuluyorsa kimyasal değişim, sadece dış yapısı bozuluyorsa fiziksel değişimdir.
    • Kağıdın yırtılması ve buzun erimesi fiziksel değişimlerdir, kağıdın yanması ve metallerin asitle tepkimesi kimyasal değişimlerdir.
    • Hal değişimleri mutlaka fizikseldir.
    52:15Bileşiklerin Adlandırılması
    • Bileşiklerin adlandırılması için elementlerin sembollerini ve kökleri ezberlemek gerekir.
    • B grubu elementleri (demir, bakır, krom, kurşun, kalay ve civa) bileşikleri farklı pozitif yükler alır ve özellikle demir ve bakırdan sonra romen rakamı gelir.
    • Kovalent bağlı maddelerde mono, di, tri gibi sayılar kullanılır ve başa hiçbir zaman "mono" gelmez.
    55:08Maddenin Halleri
    • Maddenin dört hali vardır: katı, sıvı, gaz ve plazma.
    • Maddenin hal değişimleri: sıvıdan katı (yoğuşma), sıvıdan gaz (buharlaşma), katıdan gaz (sübnleşme), gazdan katı (kırığılaşma), gazdan plazma (iyonize olma), plazmadan gaz (denize olma).
    • Hal değişimleri endotermik (enerji alır) veya egzotermik (enerji verir) olabilir; erime endotermik, yoğuşma egzotermiktir.
    56:18Katı, Sıvı ve Gazın Özellikleri
    • Katı, maddenin en düzenli hali; gaz ise en dağınık halidir.
    • Katı tanecikler arası boşluklar az, etkileşimler çok; gazlarda boşluklar çok, etkileşimler azdır.
    • Katılar sıkıştırılamaz, sıvılar yok denecek kadar az sıkıştırılır, gazlar basınçla sıkıştırılabilir.
    • Katılar sadece titreşim hareketi yapar, sıvılar titreşim ve öteleme hareketi yapar, gazlar titreşim, öteleme ve dönme hareketi yapar.
    • Katılar belli bir hacim ve şekli vardır, sıvılar belli bir hacmi var ama şekli yoktur, gazlar hem hacmi hem şekli yoktur.
    • Katılar akışkan değildir, sıvılar ve gazlar akışkandır.
    • Katılar maddenin en düşük enerjili hali iken, gazlar (plazmayı saymazsak) en yüksek enerjili halidir.
    57:31Hal Değişiminin Önemi
    • Hal değişimi günlük hayatta su döngüsünde görülür ve canlı hayatı için önemlidir.
    • Sanayide LPG (sıvılaştırılmış petrol gazı) ve LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) gibi gazlar basınç ve ısı yardımıyla sıvılaştırılarak nakliye ve saklama kolaylığı sağlanır.
    • İtici gazlar (parfüm, sprey), soğutucu akışkanlar (buzdolabı, klima) ve havadan azot ve oksijen gazı eldesi (ayrımsal destrasyon yöntemi) hal değişiminden faydalanır.
    58:51Katıların Türleri
    • Katılar amorf katı ve kristal katı olarak ikiye ayrılır.
    • Amorf maddelerde düzgün istiflenme yoktur, tanecikler dağınık olarak dizilir ve belirli bir geometrik şekil yoktur.
    • Kristal katılarda istiflenme düzgündür, taneciklerin belirli bir şekli vardır.
    • Amorfların örnekleri: cam, plastik, tereyağı, mum, kauçuk, lastik; kristallerin örnekleri: tuz, şeker, naftalin, iyot, elmas, demir.
    • Amorfların belirli bir erime noktası yoktur, yumuşama aralığı vardır (camsı geçiş sıcaklığı), kristallerin ise belirli erime noktaları vardır.
    1:00:08Kristal Katıların Türleri
    • Kristal katılar iyonik kristal, kovalent (a örgülü) kristal, moleküler kristal ve metalik kristal olarak dörde ayrılır.
    • Iyonik kristaller: metal-ametal katyon-anyon bağıyla oluşur, tuzlar ve kalsiyum oksit gibi maddelerin en önemli örneğidir, erime noktaları çok yüksektir.
    • Kovalent (a örgülü) kristaller: elmas, grafit, kuvars ve silisyum karbür gibi maddelerin örneğidir, kovalent bağı nedeniyle erime noktaları çok yüksektir.
    • Moleküler kristaller: şeker, buz, naftalin, iyot gibi maddelerin örneğidir, moleküller arasında hidrojen bağları ve van der Waals kuvvetleri vardır, erime noktaları düşüktür.
    • Metalik kristaller: demir, sodyum gibi metaller ve alaşımların örneğidir, metalik bağ nedeniyle erime noktaları oldukça yüksektir.
    1:01:54Viskozite ve Etkileyen Faktörler
    • Viskozite, sıvıların akmaya karşı gösterdiği dirençtir ve akışkanlığın tersidir.
    • Viskoziteyi etkileyen üç faktör vardır: sıvının cinsi, safsızlık ve sıcaklık.
    • Moleküller arası etkileşim (hidrojen bağı ve van der Waals bağları) kuvvetli olursa sıvının akıcılığı düşer ve viskozite artar.
    • Safsızlık artarsa (katı eklenirse) akıcılık düşer ve viskozite artar.
    • Sıcaklık artarsa akıcılık artar ve viskozite azalır.
    1:03:27Buharlaşma Hızı ve Etkileyen Faktörler
    • Buharlaşma sıvının yüzeyinde olur ve her sıcaklıkta gerçekleşir.
    • Buharlaşma hızı, birim zamanda sıvıyı terk eden molekül sayısıdır.
    • Buharlaşma hızını etkileyen faktörler: sıvının cinsi (bağlar), sıcaklık, safsızlık, kabın şekli, havadaki nem, dış basınç ve rüzgardır.
    • Sıvı miktarı buharlaşma hızını etkilemez çünkü önemli olan sıvının yüzey alanıdır.
    1:05:16Denge Buhar Basıncı
    • Denge, buharlaşma hızı yoğuşma hızına eşit olduğunda oluşur.
    • Denge buhar basıncı, buhar moleküllerinin sıvı yüzeyine veya kabın yüzeyine yaptığı basıncıdır.
    • Buhar basıncını etkileyen üç faktör vardır: sıvının cinsi, sıcaklık ve safsızlık.
    • Moleküller arası etkileşim azaldıkça buhar basıncı artar.
    • Sıcaklık arttıkça buhar basıncı artar.
    • Uçucu bir madde eklenirse buhar basıncı artar, uçmayan bir katı eklenirse buhar basıncı azalır.
    • Kabın şekli, atmosfer basıncı ve sıvı miktarı buhar basıncını etkilemez.
    1:09:27Kaynama ve Buharlaşma
    • Kaynama ve buharlaşma farklı olaylardır; bir sıvı her zaman buharlaşır ama kaynama her zaman olmaz.
    • Kaynama, sıvının buhar basıncının atmosfer basıncına eşit olduğu anda başlar.
    • Kaynama sıvının her yerinde olurken, buharlaşma sadece yüzeyinde gerçekleşir; kaynamada fokurdama sesi ve baloncuklar oluşurken, buharlaşmada bunlar oluşmaz.
    1:10:43Kaynama Noktasını Etkileyen Faktörler
    • Kaynama noktasını etkileyen faktörler: sıvının cinsi, dış basınç ve safsızlık (ST) olarak kodlanabilir.
    • Moleküller arası kuvvetler arttıkça kaynama noktası artar; örneğin suyun hidrojen bağları, HC'nin dipol-dipol bağlarına göre daha güçlü olduğu için kaynama noktası daha yüksektir.
    • Dış basınç arttıkça kaynama noktası artar; deniz seviyesinde atmosfer basıncı daha fazla olduğu için suyun kaynama sıcaklığı Kars'a göre daha yüksektir.
    • Safsızlık kaynama noktasını zorlaştırır; örneğin suya tuz atıldığında kaynama sıcaklığı düşer.
    • Sıvının miktarı, ısıtıcı gücü ve ilk sıcaklığı kaynama noktasını etkilemez, sadece kaynama süresini etkileyebilir.
    1:12:56Gazların Özellikleri
    • Gazlarda tanecikler arası boşluk katı ve sıvılara göre daha fazla ve etkileşim daha azdır.
    • Gazları betimleyen dört terim: basınç, hacim, sıcaklık ve moldür.
    • Basınç birimleri arasında 76 santimetre civa (760 milimetre civa) = 1 atm ilişkisi vardır.
    • Gazlar konulduğu kabın hacmini alır; hacim birimleri arasında litre ve desimetreküp birbiriyle eşdeğerdir.
    • Gazlarda mutlak sıcaklık (Kelvin) kullanılır; Kelvin = Celsius + 273 formülü ile Celsius'tan Kelvin'e dönüşüm yapılır.
    1:15:19Plazma Hali
    • Plazma, gazı çok ısıtıldığında atomlar arasındaki bağlar bozulup iyon, radikal, elektron ve molekül oluşturmasıyla oluşan bir sistemdir.
    • Plazma sistemi doğal (güneş, yıldız, mum alevi) ve yapay (plazma TV'ler, LED lambalar) olmak üzere ikiye ayrılır.
    • Plazma nötr bir yapıya sahip olmasına rağmen elektriksel ve manyetik alandan etkilenir; elektriği iletir ve akışkandır.
    1:16:50Bağıl Nem ve Hissedilen Sıcaklık
    • Bağıl nem, havada bulunan su miktarının atmosferin alabileceği toplam nem miktarına oranıdır.
    • Havada su buharı fazla ise nemli hava, az ise kuru hava olarak adlandırılır.
    • Havadaki nem miktarı arttıkça hissedilen sıcaklık genellikle artar; örneğin İstanbul'da hava sıcaklığı 20 derece olsa bile nemli olduğu için terlemeye başlanır.
    1:18:09Hal Değişimi Grafikleri
    • Maddelerin ortam sıcaklığına göre hal değişimini gösteren grafiklere hal değişimi grafikleri denir.
    • Hal değişiminde sıcaklık sabit kalır; erime ve kaynama süreçlerinde sıcaklık sabit kalırken, ısınma ve soğuma süreçlerinde sıcaklık artar.
    • Homojen görünümde (1, 3 ve 5 numaralı alanlar) taneciklerin ortalama kinetik enerjisi artarken potansiyel enerji sabit kalır, heterojen görünümde (2 ve 4 numaralı alanlar) ise potansiyel enerji artar.
    1:20:27Doğa ve Kimya
    • Doğadaki suların büyük çoğunluğu tuzlu sudur (yüzde yetmiş), geriye kalan yüzde otuz tatlı sudur ancak bunların büyük kısmı buzullardır.
    • İçilebilir su miktarı toplam suyun neredeyse yüzde birinden bile daha azdır, bu nedenle suyu dikkatli kullanmak gerekir.
    • Sert su (kireçli su) kalsiyum ve magnezyum iyonları nedeniyle oluşur, insan sağlığına doğrudan zararı olmasa da cihazlarda (kombin, ütü) ve elbiselerde zarar verebilir.
    1:22:21Çevre Kirliliği
    • Doğada kirlilik hava kirliliği, su kirliliği ve toprak kirliliği olmak üzere üç ana kategoriye ayrılır.
    • Sera gazı, fosil yakıtların yanması ve hayvanların gübresinden çıkan gazlarla oluşur (karbondioksit, metan, dev), küresel ısınmaya ve buzulların erimesine neden olur.
    • Asit yağmuru, ametal oksitlerin havadaki suyla birleşmesiyle oluşur (CO₂, N₂, S₂, S₃) ve cilt kanseri, toprak pH'sını etkileme, bitki zararına ve tarihi eserlerin aşınmasına neden olabilir.
    1:23:57Kimyanın Temel Kanunları
    • Kimyada üç temel kanun vardır: kütlenin korunumu kanunu, sabit oranlar kanunu ve katlı oranlar kanunu.
    • Kütlenin korunumu kanunu, hiçbir madde yoktan var olmaz, varken de yok olmaz ve toplam kütle daima korunur.
    • Tepkimede tepkimeye giren maddelerin toplam kütlesi, ürünlerin toplam kütlesine eşit olmak zorundadır.
    1:25:34Sabit Oranlar Kanunu
    • Sabit oranlar kanunu, bir bileşik oluştuğu zaman bileşikler arasında belirli ve net bir oran olduğunu ifade eder.
    • Kütlece birleşme oranı, tepkimeye giren elementlerin kütlesel oranını gösterir.
    • Kütlece birleşme oranı, tepkimeye giren elementlerin kütlesel oranını gösterir ve bu oran sabittir.
    1:27:19Katlı Oranlar Kanunu
    • Katlı oranlar kanunu, iki farklı elementin oluşturduğu bileşiklerde, bir elementin aynı miktarı ile birleşen diğer elementin miktarları arasındaki ilişkiyi gösterir.
    • Katlı oranlar, elementlerin kütlesel oranlarını karşılaştırarak bulunur.
    • Katlı oranlar aranabilmesi için iki şart vardır: iki elementten oluşması ve elementlerin aynı olması, ayrıca katlı oran bir olamaz.
    1:30:54Mol Kavramı ve Tanecik Sayısı İlişkisi
    • Mol, büyük bir tane sayısını küçülten bir terimdir ve bir damla su gibi sayısızca molekülü kolay bir şekilde ifade etmeye yarar.
    • Bir mol, 6,02 x 10 üzeri 23 tane molekülün bir araya gelmesine denir ve bu sayının ismi Avagadro sayısıdır.
    • Molekül sayısı, Avagadro sayısı ile bir molekülde bulunan atom sayısı çarpılarak atom sayısı veya mol atom sayısı hesaplanabilir.
    1:33:10Mol Hesaplamaları
    • 0,20 mol suda kaç tane molekül vardır sorusunun cevabı, 0,20 mol x Avagadro sayısıdır.
    • Atom sayısını hesaplamak için iki yöntem kullanılabilir: molekül sayısı ile bileşikteki atom sayısı çarpılabilir veya molekül sayısı ile Avagadro sayısı çarpılarak, sonra bileşikteki atom sayısı ile çarpılabilir.
    • Mol atom sayısı hesaplamak için mol sayısı ile bileşikteki atom sayısı çarpılır.
    1:35:24Mol Kütle İlişkisi
    • Molekül ağırlığı, bir molünün ağırlığıdır ve her bir atomun atom ağırlıkları toplanarak hesaplanır.
    • Mol ile kütle arasında doğru orantı vardır ve mol kütle sorularında n = m/EMA formülü kullanılır.
    • 0,20 mol CH₄ 3,20 gram, 6,80 gram amonyak ise 0,40 mol'dur.
    1:37:27Mol Gaz Hacmi İlişkisi
    • Gazlar bulunduğu koşullarda farklı hacimler kaplar ve bu koşullar normal koşullar ve oda koşulları olarak ikiye ayrılır.
    • Normal koşullarda bir mol gazın hacmi 22,40 litre iken, oda koşullarında ise 24,5 litre'dir.
    • 0,30 mol oksijen gazı normal koşullarda 6,72 litre hacim kaplar.
    1:38:15Kimyasal Tepkimeler ve Özellikleri
    • Kimyasal tepkimelerde maddenin kimliği bozulmuşsa yanma veya elektroliz olabilir ve bu tepkimelerin gösterildiği denklemlere kimyasal tepkime denklemi denir.
    • Tepkime denklemlerinde okun sol tarafına girenler reaktifler, sağ tarafı ise ürünler olarak adlandırılır ve tepkimeye giren maddelerin sayıları katsayılar olarak gösterilir.
    • Tepkimeler kendi içerisinde homojen (hepsi aynı fazda) ve heterojen (bir tanesi bile farklı fazda) olarak sınıflandırılır.
    1:39:00Tepkimelerin Enerji Özellikleri
    • Tepkimeler enerji bakımından egzotermik (ısı veren) ve endotermik (ısı alan) olarak ikiye ayrılır.
    • Egzotermik tepkimelerde ortam ısınır, endotermik tepkimelerde ise ortam soğumaya başlar.
    1:39:49Kimyasal Tepkimelerde Korunan ve Değişen Değerler
    • Kimyasal tepkimelerde toplam kütle, atomla ilgili her şey (proton sayısı, nötron sayısı, toplam elektron sayısı, atom cinsi) ve yük daima korunur.
    • Tepkimelerde molekül cinsi her zaman değişir, molekül sayısı bazen değişir bazen değişmez, mol, hacim ve yoğunluk ise bazı tepkilerde korunur bazen korunmaz.
    1:41:00Tepkimelerin Denkleştirilmesi
    • Tepkimelerin denkleştirilmesinde okun sol tarafındaki elementlerin sayısı sağ taraftaki elementlerin sayısına eşit olmalıdır.
    • Denkleştirmede en önemli husus hidrojen ve oksijeni en son denkleştirmektir.
    • Denkleştirilmiş tepkimelerde, okun soldaki elementlerin sayısı ile sağındaki elementlerin sayısı eşit olmalıdır.
    1:43:01Kimyasal Tepkimelerde Hesaplamalar
    • Kimyasal tepkimelerde mollar kaslarla orantılıdır, yani mollar uygun bir şekilde dağıtarak hesaplamalar yapılır.
    • Tam verim tepkimelerinde en az bir tane madde bitecektir ve sınırlayıcı reaktif, tepkimede biten maddedir.
    • Artan madde, tepkimede biten maddenin miktarı ile tepkimede gereken maddenin miktarı arasındaki farktır.
    1:46:21Tepkime Verimi Hesaplama
    • Tepkime verimi, tepkimeye giren maddenin miktarını hesaplayarak bulunur.
    • Tepkime verimi hesaplanırken, başlangıçtaki maddenin miktarı ile harcanan maddenin miktarı karşılaştırılır.
    • Örnekte 500 gram kalsiyum karbonattan 200 gram harcanmış, bu da tepkime veriminin %40 olduğunu gösterir.
    1:47:36Karışımlar Nedir?
    • Karışım, içerisinde en az iki farklı cins tanecik içeren maddelerdir (örneğin tuzlu su, kolonya, hava, çamurlu su, sis, ayran).
    • Karışımlar saf olmayan maddelerdir ve fiziksel yollarla (eleme, süzme, buharlaştırma) ayrıştırılabilir.
    • Karışımların bileşenleri kendi kimliklerini korur ve belirli bir erime noktası, kaynama noktası veya hal değişim noktası yoktur.
    1:49:26Karışımların Türleri
    • Karışımlar homojen ve heterojen olmak üzere ikiye ayrılır.
    • Homojen karışımlar (pek fazlı karışımlar), tek bir madde gibi görünen karışımlardır (örneğin tuzlu su, alkollü su, sirke, gazoz, kola, hava, çelik, bronz, tunç, pirinç).
    • Heterojen karışımlar, en az iki farklı görünüm ve yapıya sahip karışımlardır (örneğin kumlu su).
    1:51:01Heterojen Karışımların Alt Türleri
    • Emisyon: Sıvı-sıvı heterojen karışımlardır (örneğin yağ-su, benzin-su, mayonez).
    • Süspansiyon: Sıvı-katı heterojen karışımlardır (örneğin çamurlu su, kumlu su, ayran).
    • Gazlı: Katı veya sıvının gazın içerisinde dağılmasıyla oluşur (örneğin tozlu hava, sis, parfüm, duman, bulut).
    • Basit karışımlar: Katı-katı heterojen karışımlardır (örneğin kum, çakıl).
    1:52:09Kolloid Karışımlar
    • Kolloid karışımlar, dağılan taneciklerin boyutu çok küçük olan karışımlardır (gözle zor veya ışık yardımıyla anlaşılabilir).
    • Kolloid karışımların örnekleri: kan, tozlu hava.
    • Homojen karışımlar ışığa geçirir, dağılmaz çünkü çözünen madde boyutu 1 nanometre (10 üzeri eksi 9) dan daha küçüktür.
    • Kolloid karışımlar ve heterojen karışımlar ışığa dağılır çünkü çözünen madde boyutu 1 nanometre ile 1000 nanometre arasındadır.
    1:54:04Çözünme Türleri
    • Çözünme türleri iyonik ve moleküler çözüme ikiye ayrılır.
    • İyonik çözüm, maddeyi sıvının içerisine attığımızda artı ve eksi oluşturmasıyla gerçekleşir ve tuzlar, asitler ve bazlar tarafından yapılır.
    • Moleküler çözüm, maddeyi sıvının içerisine attığımızda artı eksi oluşturmamasıdır ve şeker ve alkol gibi maddeler tarafından yapılır.
    1:55:19Çözünme Türlerinin Özellikleri
    • İyonik çözülen maddelerin oluşturduğu karışım elektriği iletir ve elektrolit olarak adlandırılır.
    • Moleküler çözülen maddelerin oluşturduğu karışım elektriği iletmez ve elektrolit olmayan karışımlar olarak adlandırılır.
    • Su ile meydana gelen çözünme hidrotasyon, su olmayan maddelerle meydana gelen çözünme ise solvatasyon olarak adlandırılır.
    1:56:04Çözünme Kuralları
    • Çözünme olursa oluşan karışım homojen, çözünme olmazsa veya kısmen olursa oluşan karışım heterojen olur.
    • "Benzer benzeri iyi çözerler" kuralı, polar ve iyonik maddelerin polar, apolar maddelerin apolar maddeleri çözdüğünü belirtir.
    • Polar maddelerin belirlenmesinde formülün sağ tarafında tek sayı varsa polar, çift sayı varsa apolar olduğu, iyonik maddelerin ise metal ve ametal maddelerinden oluştuğu hatırlanır.
    1:57:48Karışımların Derişimi
    • Karışımlar seyreltik ve derişik olmak üzere ikiye ayrılır.
    • Çözünen miktar suya göre çoksa karışım derişik, azsa seyreltik olarak adlandırılır.
    • Karışımların derişimini kıyaslamak için ya suları ya da tuzları eşitlemek gerekir.
    1:59:36Kütlece Yüzde Derişim
    • Kütlece yüzde derişim, çözünen maddenin toplam karışım içerisinde miktarının yüzde olarak ifade edilmesidir ve %C ile gösterilir.
    • Kütlece yüzde derişim hesaplanırken çözünen madde kütlesi toplam kütleye bölünür ve 100 ile çarpılır.
    • Karışımların birleştirilmesi durumunda, yeni oluşan karışımın derişimi hesaplanırken "bir karışımın yüzde miktarı çarpı bir karışımın kütlesi + ikinci karışımın yüzde miktarı çarpı ikinci karışımın kütlesi = son karışımın yüzde miktarı çarpı son karışımın kütlesi" formülü kullanılır.
    2:02:53Hacimce Yüzde Derişim
    • Hacimce yüzde derişim, sıvı-sıvı karışımlar için kullanılan bir değerdir ve çözünen maddenin hacmi toplam hacme bölünerek yüzde olarak hesaplanır.
    • Örnek olarak, 50 ml alkollü 200 ml kolonya hazırlanırken hacimce yüzde miktarı %25 olarak hesaplanır.
    2:03:56ppm Değeri
    • ppm (parts per million), çözünen madde miktarı çok az olan karışımlarda kullanılan bir derişim birimidir.
    • ppm, bir litre çözeltide çözünen maddenin miligram miktarını ifade eder.
    • İçme sularında, serumlarda ve havuz suyunda çözünen madde miktarı ppm şeklinde ifade edilir.
    2:04:44Koligatif Özellikler
    • Koligatif özellikler, bir karışımın derişime bağlı olarak değişen özelliklerdir ve dört tür vardır: buhar basıncı, kaynama noktası, donma noktası ve ozmotik basınç.
    • TYT'de buhar basıncı, kaynama noktası ve donma noktası konuları ele alınırken, ozmotik basınç AYT konusudur.
    • Bir karışımın iyon veya molekül derişimi artarsa, kaynama noktası artar, donma noktası düşer ve buhar basıncı azalır.
    2:06:19Kaynama Noktası Örneği
    • Aynı koşullarda bulunan üç kapta bulunan maddelerin kaynama noktaları, donma noktaları ve buhar basıncı karşılaştırılırken önce derişimleri hesaplanmalıdır.
    • Derişim arttıkça kaynama noktası yükselir, donma noktası düşer ve buhar basıncı azalır.
    • Sıcaklık-zaman grafiğinde, saf su kaynamaya başladığında sıcaklık sabit kalmaz çünkü su buharlaştıkça derişim artar.
    2:10:06Donma Noktası ve Günlük Hayatta Uygulamaları
    • Saf suyun donma sıcaklığı deniz seviyesinde sıfırdır, ancak tuz atıldığında donma noktası sıfırın altına düşer.
    • Kışın yolların tuzlanmasında donma noktasındaki azalmaya örnek verilebilir, böylece hava sıcaklığı sıfır olsa bile donma olmaz.
    • Uçak kanatlarının donmaması için antifriz kullanılır, bu da donma noktasındaki alçalmaya örnektir.
    10:52Karışımların Ayrıştırılması Yöntemleri
    • Karışımlar fiziksel yollarla ayrıştırılır ve bu araştırmada tanecik boyutu, yoğunluk, çözme ve hal değişim farkları incelenir.
    • Tanecik boyutu farkı ile yapılan dört yöntem vardır: ayıklama, eleme, süzme ve diyaliz.
    • Ayıklama ve eleme katı-katı heterojen karışımlar (adi karışımlar) için yapılır, süzme ise katı-sıvı (süspansiyon) ve katı-gaz (ağırlıklar) heterojen karışımlar için kullanılır.
    12:13Yoğunluk Farkı ile Ayrıştırma Yöntemleri
    • Yoğunluk (özkütle) farkı ile yapılan dört yöntem vardır: dekantasyon, santrifüj cihazı ile ayırma, ayırma hunisi ile ayrıştırma ve yüzdürme.
    • Dekantasyon çamurlu suyu araştırmak için yapılır, santrifüj cihazı ise çökmesi zor olan maddelerin merkez kaç kuvvetiyle çökmesini sağlar.
    • Ayırma hunisi ile ayrıştırma emisyonlar için yapılır, yüzdürme ise katı-katı karışımları ayırmak için kullanılır ve endüstride metallerin saflaştırılması için tercih edilir.
    2:14:04Çözünürlük Farkı ile Ayrıştırma Yöntemleri
    • Çözünürlük farkı yardımı ile ayrıştırma üç yöntemle yapılır: kristallendirme, ayrımsal kristal yapma ve özütleme.
    • Kristallendirme sıvı-katı karışımlar için yapılır, ayrımsal kristal yapma ise çözümü sıcaklıkla farklı değişen iki katı için kullanılır.
    • Özütleme (ekstraksiyon veya çekme) bir maddenin özünü almak için başka madde ekleyerek yapılır, şeker pancarından şeker eldesi bu yöntemin en güzel örneğidir.
    2:16:33Diğer Ayrıştırma Teknikleri
    • Mıknatıs ile ayrıştırma demir, nikel ve kobalt gibi metalleri toz şeklinde ayrıştırmak için kullanılır, ancak alaşımlar bu yöntemle ayrıştırılmaz.
    • Hal değişim noktası ile ayrıştırma erime noktası farkı ile alaşımları, kaynama noktası farkı ile ise sıvı-sıvı karışımları ayırmak için kullanılır.
    • Basit damıtma katı-sıvı homojen karışımlar için, ayrımsal damıtma ise iki sıvı karışımları için kullanılır ve endüstride ham petrol ayrıştırılmasında tercih edilir.
    2:19:47Asitler, Bazlar ve Tuzlar
    • Asitler, suya atıldığında suyun içerisinde H+ derişimini artıran maddelerdir; bazlar ise OH- derişimini artıran maddelerdir.
    • Asitlerin tatları ekşidir (limon, sirke, portakal), bazların tatları acıdır (sabun, diş macunu, acı biber).
    • Asitlerin sulu karışımının pH değeri 7'den azken, bazların sulu karışımının pH değeri 7'den fazladır.
    2:20:35Asitlerin Özellikleri
    • Asitler turnusol kağıdının rengini kırmızı yapar, bazlar ise kağıdın rengini mavi veya mor yapar.
    • Asitler metallerin birçoğunu aşındırır, bazlar ise ciltte kayganlık hissi oluşturur.
    • Asitler ve bazlar birbirleriyle tepkime verir.
    2:21:06İndikatörler
    • İndikatör (belirteç), bir karışımın asit mi yoksa baz mı olduğunu ortaya çıkaran maddelerdir.
    • Yapay indikatörler: turnusol kağıdı, metil orange, fenol (asitli kırmızı, bazlı mavi olur).
    • Doğal indikatörler: kırmızı lahana, çay, gül suyu (kırmızı lahana limonla pembe, acı biberle koyu renk olur).
    2:21:40pH Değeri
    • pH değeri 0, 7 ve 14 arasında olan maddeler asit, baz veya nötr olabilir.
    • pH değeri 7'den az olan maddeler asittir (mide özsuyu, sirke, limon, gazlı maddeler).
    • pH değeri 7'den fazla olan maddeler bazdır (kostik, lavabo açıcı, amonyak, diş macunu, kan).
    2:22:13Asitlerin Denklemleri
    • Asitler suya atıldığında H+ iyonu oluşturur ve tesir değerli olur.
    • Tek oklu denklemler kuvvetli asitleri, çift oklu denklemler zayıf asitleri gösterir.
    • Kuvvetli asit suda yüz iyonlaşırken, zayıf asit suda kısmet iyonlaşır.
    2:23:33Oksitler
    • H ve OH olmadan asidik veya bazik olan maddeler oksitler olarak adlandırılır.
    • Metal oksitler: metal ve oksijen içeren maddelerdir, sulu karışımları baziktir.
    • Ametal oksitler: ametal ve oksijen içeren maddelerdir, sulu karışımları asittir.
    • Nötro oksitler: ametal ve oksijen içeren maddelerdir, sulu karışımları nötrdür.
    • Amfiter oksitler: hem asidik hem bazik özellik gösteren maddelerdir.
    2:25:25Asit-Baz Tepkimeleri
    • Asitler ve bazlar tepkimeye girdiğinde tuzdan oluşur.
    • Suda oluşan asit-baz tepkimelerine nötralleşme tepkimesi denir.
    • Asitten gelen H+ iyonunun sayısı bazdan gelen OH- iyonunun sayısına eşitse ortam nötr olur, H+ sayısı fazla ise asidik, OH- sayısı fazla ise bazik olur.
    2:27:10Metal Türleri ve Asit-Baz Tepkimeleri
    • Aktif metaller, soy metallerden biri olmayan ve asitlerle tepkimeye girerek tuz ve hidrojen gazı oluşturan metallerdir.
    • Affeterler hem asit hem bazla tepkimeye girerek tuz ve hidrojen gazı oluşturan aktif metallerdir.
    • Tam soylar (altın ve platin) asitlerle bazen tepkimeye girmez, yarı soylar (bakır, gümüş ve civa) ise asitli oksijenle tepkimeye girerek hidrojen gazı oluşturur.
    2:28:53Asit ve Bazların Özellikleri
    • Asitler sindirime yardımcı olur ve gıda, boya, ilaç ve temizlik malzemelerinde kullanılır.
    • Ametal oksitler (CO, NO, SO2, SO3) havadaki su buharı ile birleşerek asit yağmur oluşturur ve çevreye zarar verir.
    • Camasidi cam veya porselen kaplarda saklanamaz, PVC kaplarda saklanmalıdır.
    2:29:47Tuzlar ve Kullanımları
    • Tuzlar kat ile aynı olması gerekir ve sofra tuzu gıdada, serumda ve yolların buzlanmasını engellemede kullanılır.
    • Çamaşır sodası (Na2CO3) temizlik malzemesinde, cam ve kağıt suları daha yumuşak yapıda kullanılabilir.
    • Yemek sodası (NH3) kabartma tozunun içerisinde vardır, kalsiyum karbonat kireçtaşı ve mermer tepişir, çimento bunun içerisinde vardır.
    2:30:26Temizlik Malzemeleri
    • Sabun, yağ asitlerinin sodyum ve potasyum tuzlarıdır, deterjan ise petrol türevli uzun karbon zincirli sülfat veya sülfana tuzlarıdır.
    • Sabunlar ikiye ayrılır: beyaz sabun (sert sabun) ve arap sabunu (yumuşak sabun).
    • Sabunların kuyruk kısmı apolar (hidrofobik), baş kısmı polar (hidrofilik) olup, sert ve soğuk suda iyi temizler, çevreye zarar vermez.
    2:32:16Kişisel Temizlik ve Hijyen Malzemeleri
    • Kişisel temizlikte kullanılan malzemeler arasında şampuan, diş macunu ve hijyen amaçlı malzemeler bulunur.
    • Çamaşır suyu (sodyum hipokloit) su arıtımında ve havuz suyunda bakterilerin ölmesine yardımcı olur.
    • Çamaşır suyuyla tuz ruhu karıştırıldığında çıkan klor gazı insanı zehirleyebilir.
    2:32:50Polimerler
    • Polimer, uzun karbon zinciri molekülleridir ve polimerleri oluşturan temel maddeler monomerdir.
    • Polietilen (P), naylon poşet ve oyuncaklarda; PVC, kapı, pencere ve kablolarda; PTFE (Teflon), tavaların iç kısmında kullanılır.
    • Polistiren (PS), tek kullanımlık tabak, çatal ve plastik köpükte; kauçuk, eldivenler ve araba lastiklerinde; polietilen tereftalat (PET), su meşbat kaplarında; Kevlar, zırhlarda kullanılır.
    2:34:13Kozmetik ve İlaç Malzemeleri
    • Kozmetik malzemeler arasında krem, ruj ve saç boyası bulunur.
    • İlaçlar katı, yarı katı, sıvı, tablet, toz, draje, krem ve merhem gibi sınıflara ayrılır.
    • Gıdalar hazır gıda ve doğal olmak üzere ikiye ayrılır, hazır gıdalarda koruyucu, renklendirici, emülatör ve tatlandırıcılar bulunur.
    2:34:46Süt ve Yağlar
    • Sütlerde pastörize etme (60-100°C) ve UHT tekniği (120-140°C) uygulanır, UHT tekniğinde tüm bakteriler ölür.
    • Yağlar katı ve sıvı olarak ikiye ayrılır, hayvansal yağlar ağırlıklı olarak katı yağ, bitkisel yağlar ağırlıklı olarak sıvı yağdır.
    • Sıvı yağlar arasında sızma yağları ve rafine yağlar (rivera ve vitri) bulunur.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor