Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir eğitmen tarafından sunulan TYT Biyoloji dersinin dört aşamalı full tekrar serisinin ilk bölümüdür. Eğitmen, MEB kaynaklarından hazırladığı dökümanı paylaşarak konuları anlatmaktadır.
- Video, biyolojinin temel konularını kapsamlı şekilde ele almaktadır. İçerikte canlının temel özellikleri, organik moleküller (karbonhidratlar, yağlar, proteinler, nükleik asitler), hücre yapısı, hücre içi yapılar, hücre taşıma yöntemleri, organizmalar ve sınıflandırma, canlıların fizyolojik özellikleri, mitoz ve mayoz bölünme, genetik ve kalıtım, besin piramidi ve döngüler gibi konular detaylı olarak anlatılmaktadır.
- Eğitmen, özellikle ÖSYM sınavlarında çıkabilecek soru tiplerine odaklanarak, sınav hazırlığı yapan öğrencilere yönelik önemli bilgiler ve ipuçları sunmaktadır. Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı'nın ders kitaplarındaki bazı bilgilerin ÖSYM sınavlarında farklı olarak sorgulanabileceğini belirterek, öğrencilerin dikkat etmesi gereken noktaları vurgulamaktadır.
- TYT Biyoloji Full Tekrar Serisi
- Bugünkü ders TYT Biyoloji Full Tekrar olacak ve dört aşamadan oluşan bir serinin bir parçası.
- Seri, TYT Biyoloji Full Tekrar, 200 maddede TYT Biyoloji Full Tekrar, AYT Biyoloji Full Tekrar ve AYT Biyoloji Full Tekrar olmak üzere dört bölümden oluşuyor.
- Bu video 10 Mayıs Cuma günü yüklenecek, 15 Mayıs Cuma günü 200 maddede TYT Biyoloji Full Tekrar, önümüzdeki hafta Cuma günü ise AYT Biyoloji Full Tekrar yüklenecek.
- 00:51Dersin Özellikleri
- Ders kaliteli hazırlanmış olup, MEB kitabını tarayıp can alıcı maddeleri dökümana eklemişler.
- Ders sohbet havasında ilerleyecek ve izleyiciler 2, 5 veya ekli not alabilirler.
- Ders sırasında telefonların kullanılması engellenmeli, dikkatle dinlenmelidir.
- 01:53Dersin Başlaması
- Videoya başlamadan önce beğen ve abone olunması, açıklama kısmında bulunan dökümanın indirilip çıktısının alınması isteniyor.
- Full tekrarlarda kitap basımı yapılmıyor, sadece PDF dokümanı veriliyor.
- Geçen seneye göre büyük bir değişiklik olmasa da, çıkmış sorular da dahil edilecek ve döküman MEB kaynaklarından hazırlanmış.
- 02:36Canlıların Boşaltım ve Solunum Özellikleri
- Canlılarda boşaltım olayı farklı şekillerde gerçekleşir: tek hücreli canlılarda atıkların hücre zarından dışarı verilmesi, bitkilerde terleme, damlama ve yaprak dökümü, insanlarda ter ve idrar oluşumu ile karbondioksitin solunum organlarına vücut dışına verilmesi.
- Solunum iki çeşit olarak ayrılır: oksijenli solunum ve oksijensiz solunum.
- Fermentasyon, hücresel solunum bir çeşidi olarak kabul edilmez.
- 03:38Biyolojik Tepkimeler
- Anabolizma, basit moleküllerin birleştirilerek daha karmaşık moleküllerin sentezinin yapıldığı yapım tepkimeleridir.
- Katabolizma, büyük moleküllerin daha basit bileşiklere yıkıldığı kimyasal tepkimelerdir ve solunum ve sindirim reaksiyonları katabolik reaksiyonlardır.
- Büyüme, tek hücreli canlılarda sitoplazma hacim ve kütle artışıyla, çok hücreli canlılarda ise hücre sayısı ve hacminin artışıyla gerçekleşir.
- 04:48Gelişme ve Su Özellikleri
- Gelişme, canlının sahip olduğu yapıların zamanla değişerek fonksiyonel olarak olgunlaşmasıdır.
- Su, iyi bir çözücü olduğundan biyolojik sistemlerdeki tepkimelerin çoğu hücre içerisindeki sulu çözeltilerde gerçekleşir.
- Suyun yüksek özgür ısıya sahip olması, deniz ve okyanuslardaki suyun yavaş ısınıp soğumasını sağlayarak canlıların olumsuz etkilenmesini önler.
- 06:16Su Moleküllerinin Özellikleri
- Su molekülleri bir arada tutan hidrojen bağlarının etkisiyle kohezyon kuvveti oluşur.
- Suyun başka moleküllere tutulmasını sağlayan kuvvete adezyon denir.
- Suyun kohezyon kuvvetine bağlı olarak oluşan yüzey gerilimi, bazı canlıların su yüzeyinde durabilmesine olanak sağlar.
- 07:44Polimer ve Monomer Kavramları
- Bazı karbonhidratlar, proteinler ve nükleik asitler (DNA ve RNA) polimer adı verilen büyük moleküllerdir.
- Polimerler, monomer adı verilen birbirinin aynı ya da benzeri yapı taşlarının birleşmesiyle oluşur.
- Nükleotitler monomer özelliğini gösterirken, nükleik asitler polimer özelliğini gösterir.
- 09:56Dehidrasyon ve Hidroliz Tepkimeleri
- Monomerler dehidrasyon tepkimesi ile birleşirler ve bu tepkime sırasında bir molekül su çıkışı ile birlikte iki molekül arasında bağ kurulur.
- Dehidrasyon tepkimesi yapım tepkimesi olup, su ürünlerde olur ve ATP harcanır.
- Hidroliz reaksiyonlarında ise su her zaman girmektedir, parçalanma reaksiyonu gerçekleşir, monomer açığa çıkar ve ATP harcanmaz.
- 11:38Pentoz Şekerler ve Karbonhidratlar
- Pentozlar beş karbonlu şekerlerdir ve karbonhidrat sınıfına girerler.
- DNA'nın yapısında katılan deoksiriboz ve RNA ile ATP'nin yapısına katılan riboz biyolojik açıdan en önemli pentozlardır.
- Deoksiriboz, ribozdan bir oksijen atomunun eksik olması nedeniyle adlandırılmıştır ve C₅H₁₀O₄ formülüne sahiptir.
- 12:41Şekerlerin Özellikleri
- Deoksiriboz ve riboz enerji verici olarak kullanılmaz.
- Galaktoz hem bitkilerde hem de hayvansal kaynaklarda bulunur, ancak memelilerde daha çok bulunduğu için süt şekeri olarak adlandırılır.
- 13:08Polisakkaritler
- Nişasta, bitkiler tarafından fotosentezle üretilen glikozun hücre ve leoplastlarda depolanmasıyla oluşur.
- Glikojen, bakterilerde, arkelerde, mantarlarda ve hayvanlarda bulunan depo polisakkarit çeşididir.
- Selüloz, yapısal bir polisakkarit olup bitki hücre duvarının temel bileşenidir ve hücre zarında sentezlenir.
- İnsanlarda selülozun sindirimi mevcut değildir çünkü selüllaz adlı enzim bulunmaz.
- 14:46Kitin
- Kitin, azotlu bir yapısal polisakkarittir ve selüloza benzerlik gösterir.
- Kitin, selülozdan farklı olarak azot içerir ve suda çözünme yapısına sahip değildir.
- 15:35Yağ Molekülleri ve Steroidler
- Trigliserit molekülünün parçalanması sonucunda en az dört çeşit madde elde edilir: üç yağ asidi ve bir gliserol.
- Monomer yapılı bir yağ çeşidi olan steroidlere kolesterol ve omurgalı hayvanların eşeysel hormonları örnek olarak verilebilir.
- Kolesterol, hayvan hücre zarının birleşeni olup, zarın akışkanlığını azaltır; bu bilgi ÖSYM sınavlarında sorgulanmıştır.
- 18:19Enzimler ve Kofaktörler
- Bileşik enzimlerin protein kısmına apoenzim, yardımcı kısmına ise kofaktör denir; apoenzim kofaktör olmadan görev yapamaz.
- Kofaktör inorganik (metal iyonları) veya organik (B grubu vitaminleri) yapıda olabilir.
- Enzimler dış yüzeyinden substratla etki eder; substrat yüzeyi arttıkça tepkime hızı da artar, ancak sıvı substratlarda yüzey alanı önemli değildir.
- 20:11İhibitörler ve Nükleotitler
- İhibitörler enzimlerin etkinliğini yavaşlatır veya durdurur; siyanür, arsenik, kurşun ve antibiyotikler inhibitörlerdir.
- Nükleotit, azotlu organik baz, beş karbonlu şeker ve fosfat içerir; bazla şeker arasındaki bağ glikozit bağıdır.
- Nükleotit, fosfatı dahil olmak üzere tüm bileşenleri içerirken, nükleotit sadece baz ve şeker kısmını ifade eder.
- 21:31DNA ve RNA Karşılaştırması
- DNA'da adenin, guanin, sitozin ve timin bazları bulunurken, RNA'da timin yerine urazil vardır.
- DNA'da deoksiriboz şekeri, RNA'da riboz şekeri bulunur; her ikisinde de inorganik fosfat grubu vardır.
- DNA çift iplikli olduğundan kendine eşleme ve onarma imkanı vardır, RNA ise tek iplikli olduğu için bu özelliğe sahip değildir.
- 22:10DNA ve RNA'nın Yerleşim Alanları
- DNA ökaryot hücrelerde çekirdek, çekirdekçik, mitokondri ve kloroplastlarda, prokaryotlarda ise sitoplazmada bulunur.
- RNA çekirdek, çekirdekçik, sitoplazma, mitokondri, kloroplast ve ribozomlarda bulunur; ribozomlar hem ökaryotlarda hem de prokaryotlarda mevcuttur.
- tRNA ve ribozomal RNA'da hidrojen bağı vardır, mRNA'da ise yoktur.
- 23:18ATP ve Hücre Fonksiyonları
- ATP hücre için depolanma özelliğine sahip değildir, anında üretip anında tüketilir ve bir hücreden diğerine aktarılamaz.
- ATP sentezi fosforilasyon olarak adlandırılır, bu bir dehidrasyon tepkimesidir.
- ATP'nin açık formülü adenin, riboz (beş karbonlu şeker) ve üç fosfat grubundan oluşur, aralarında glikozit, estergo ve yüksek enerjili fosfat bağları bulunur.
- 26:18Hücre İçindeki Yapılar
- Çekirdek zarı endoplazmik retikulum tarafından oluşturulur ve çift katlıdır, iki zar arasında bir boşluk bulunur.
- Çekirdekçik DNA, RNA ve proteinden meydana gelmekte ve zararsız bir ip olarak görülür.
- Ribozomlar çekirdekte sentezlenir, büyük ve küçük alt birimleri vardır ve hücre zarında, mitokondride, plastiklerde bulunurlar.
- 27:24Endoplazmik Retikulum ve Görgi Aygıtının Fonksiyonları
- Endoplazmik retikulum ikiye ayrılır: granüllü (ribozom taşıyan) ve granülsüz (ribozom içermeyen).
- Granüllü endoplazmik retikulum protein içerikli salgınların üretilmesinde, granülsüz ise yağ içerikli maddelerin üretilmesinde görevlidir.
- Protein sentezinde ribozomdan başlayıp endoplazmik retikulum, görgi aygıtına ve lizozoma kadar giden bir süreç vardır.
- 29:26Görgi Aygıtının ve Lizozomların Özellikleri
- Görgi aygıtında glikoprotein ve lipoprotein gibi maddelerin üretim ve salgılanmasından sorumlu olup, lizozomların oluşumunda görevlidir.
- Alzheimer ve kistik fibrozis hastalıklarında görgi aygıtının yapısında ve işlevlerinde anormallikler görülmüştür.
- Gelişmiş bitki ve mantar hücresinde lizozom bulunmaz, lizozom parçalanırsa enzimler sitoplazmaya dağılır ve hücre kendini sindirir (otoiz).
- 31:10Lizozom Hastalıkları ve Peroksizom
- Lizozomlardaki fonksiyon bozuklukları bazı hastalıklara sebebiyet verir, örneğin Tay-Sachs hastalığı.
- Peroksizom, metabolizma faaliyetleri sonucunda oluşan zehirli hidrojen peroksit (H₂O₂)yi katalaz enzimiyle su ve oksijen olarak ayrıştırır.
- Ökaryotik hücrelerde oksijen tüketen iki organel vardır: mitokondri ve peroksizom.
- 32:48Tatlı Sularda Yaşayan Organizmalar
- Tatlı sularda yaşayan amip, paramesyum, öglena gibi ökaryotik tek hücreli canlılarda hücre çeperi yoktur.
- Kontraktil kofullar yardımıyla hücre içerisine giren fazla suyun hücre dışarısına atılması için ATP harcanır.
- 33:31Hücre Organelleri ve Özellikleri
- Lizozom besin okulundaki sindirim enzimlerini sentezler, ancak besin okulun kendisi bunu yapmaz.
- Merkezi koful sadece bitki hücresine özgüdür, normalde koful hem bitki hem hayvan hücresinde bulunabilir.
- Mitokondrilerin içini dolduran sıvıya matris denir ve içinde beş-on arasında değişen halka şeklinde DNA bulunur.
- 34:27Mitokondri ve Hücre İlke
- Mitokondri tüm insanlarda anası olup yumurta ile yavruya aktarılır, spermle getirilen mitokondriler yumurtaya alınmaz.
- Sentrozom hayvan hücrelerinin çoğunda ve alglerde çekirdeğin hemen yanında bulunur, bitkilerde ve mantarlarda yoktur.
- Hücre iskeleti sadece ökaryotlarda bulunur, prokaryotlarda yoktur ve hücre bölünmesinde, endositoz ve egzozitozda görevlidir.
- 35:38Hücre Zarı ve Hücre Duvarı
- Glikoproteinler ve glikolipitler hücre zarında uyarıyı algılayan reseptör olarak görev yapar ve hücrenin TC kimlik numarası gibi çalışır.
- Bu moleküllerin hücrede farklı miktar ve dağılımında bulunması, hücrenin özgünlüğünü ve antijenik özelliklerini sağlar.
- Bitki ve mantar hücreleriyle prokaryotların hücre zarının dış kısmında koruyucu bir tabaka bulunur: bakterilerde peptidoglikan, bitkilerde selüloz, mantarlarda ise içinden yapılmıştır.
- 37:13Hücre Çeperi ve Taşıma
- Hücre çeperi hücreyi dış ve iç etkenlere karşı korur, cansızdır ve üzerindeki geçitler sayesinde tam geçirgendir.
- Kolaylaştırılmış difüzyonda enzim kullanılmaz, taşıyıcılar görev alır (örneğin permeas).
- Pasif taşıma hem canlı hem de cansız ortamda gerçekleşir, hücrenin ATP harcamasına gerek yoktur, kinetik enerji ile gerçekleşir.
- 38:30Taşıma Türleri ve Deneyler
- Aktif taşıma ATP ile gerçekleşir, pasif taşıma ise moleküllerin kendi kinetik enerjilerinden beslenir.
- Bakteri ve mantar üzerinde hücre duvarı endositozu engeller, bitkilerde ise endositoz görülebilir.
- Kontrollü deneyde, deney grubunda test edilecek faktör değiştirilirken, kontrol grubunda tüm şartlar sabit tutulur.
- 41:04Organların Türleri ve Sınıflandırma
- Embriyolojik ve filogenetik kökenleri farklı, görevleri aynı olan organlara analog organ denir (örneğin sineğin ve kuşun kanadı).
- Embriyolojik kökeni aynı olan, yapı ve gelişimleri birbirine benzeyen organlara homolog (eş) organlar denir (örneğin kurbağa, at ve aslanın ön bacağı).
- Tür bakımından tüm canlıların kromozom sayısı aynıdır, ancak farklı türlerin kromozom sayıları da aynı olabilir.
- 42:26Sınıflandırma Sistemi
- Sınıflandırma sistemi tür, cins, familia, takım, sınıf, şube, alem şeklinde özelden genele doğru gider.
- Özelden genele gidildikçe birey sayısı, canlı çeşitliliği ve gen çeşitliliği artarken, genetik benzerlik ve ortak özellik azalır.
- Prokaryot hücreler halkasal DNA taşırlar ve mitokondri, kloroplast gibi organelere sahip değildir.
- 43:23Bakteriler ve Archeler
- Bakterilerde genellikle hücre zarının dış kısmında protein ve polisakkarit içeren hücre duvarı bulunur, ancak mikoplazmalar bu duvarı taşımaz.
- Bazı bakteriler olumsuz ortam koşullarında endospor oluştururlar, bu korunma halidir ve dinlenme hali değildir.
- Bakterilerde konjugasyon eşeyli üremeye eşit değildir çünkü birey sayısında artış meydana gelmez.
- 44:32Archeler ve Protistler
- Archeler bakterilerden farklı olarak DNA'larında histon denilen özel proteinlere sarılmıştır.
- Archelerin kemosentez ve fotosentez yapabilen türleri vardır, ancak hastalık yapıcı ve endospor oluşturan formları yoktur.
- Protistler tek hücreli veya çok hücreli olabilir, ökaryot hücre yapısına sahiptir ve beslenme biçimleri farklılık gösterebilir.
- 46:20Mantarlar
- Mantarlar çoğunlukla çok hücreli, ayrıştırıcı beslenen ve parazit olarak yaşayan canlılardır.
- Bazı mantar türlerinde hif adı verilen pamuksu yapıya sahip uzantılar bulunur ve hiflerin birleşmesiyle miselyum adı verilen yapı oluşur.
- Maya mantarları tek hücreli olup çıkıntı yapan bir gruptur ve cıvık mantarlar mantarlar grubuna dahil değildir, protistlere dahildir.
- 47:38Omurgasız Hayvanlar
- Omurgasız hayvanlarda genellikle açık kan dolaşımı görülür.
- Süveterler doku düzeyinde bir organizasyon gösterir, kas ve sinir dokuları ile üreme organları bulunur, ancak solunum ve boşaltım sistemleri yoktur.
- Solucanlar doku ve organ farklılaşması görülen ilk omurgasız canlı grubudur, derileri nemli olup yüzey deri solunumu yapar ve boşaltım atıkları amonyak şeklinde adlandırılır.
- 48:24Omurgasız Hayvanların Solunum ve Boşaltım Sistemleri
- Yumuşakçaların çoğu açık dolaşım gösterir, ancak ahtapot ve kalamar gibi mürekkep balıklarında dolaşım kapalı şekildedir.
- Böceklerin dolaşım sırasında solunum gazlarının taşınmasını sağlayan pigment bulunmaz ve boşaltım atıkları ürik asit olarak adlandırılır.
- Derisi dikenliler omurgasızların en gelişmiş grubudur, tamamı denizlerde ve okyanuslarda yaşar, en gelişmiş anatomi ve fizyolojiye sahiptir.
- 49:07Balıkların Fizyolojik Özellikleri
- Balıkların kalpleri iki odacıklı olup, amonyak boşaltım matı kullanırlar çünkü su ortamında yaşarlar.
- Köpekbalıklarında küçük kan dolaşımı yoktur ve hava kesesi bulunmaz, bu nedenle sürekli yüzmek zorundadırlar.
- Kurbitlerin larva döneminde solungaç solunumu yaparken, ergin dönemde akciğer ve deri solunumu gerçekleştirirler.
- 50:12Süngerler ve Kuşların Fizyolojik Özellikleri
- Süngerlerin vücutları keratinden yapılmış pullarla ve kemiksi plakalarla kaplıdır, boşaltım matı ürik asittir.
- Kuşların vücutları tüylerle kaplıdır, pul tellerle kaplı canlılarda boşaltım matı ürik asittir.
- Soğukkanlı canlıların vücut sıcaklıkları çevresel sıcaklıkla değişirken, sıcakkanlı canlıların (kuşlar ve memeliler) vücut sıcaklıkları sabittir.
- 51:30Memelilerin Fizyolojik Özellikleri
- Memelilerde solunum organı alveollü akciğerlerdir ve olgun alyuvarlığında çekirdek bulunmaması sayesinde kanın oksijen taşıma kapasitesi yükselmiştir.
- Memelilerin göğüs ile karın boşluğunu birbirinden ayıran ve solunuma yardımcı olan diyafram kası vardır.
- Memelilerde kıl bulunurken, kuşlarda tüy vardır; memelilerde boşaltım matı üre, kuşlarda ise ürik asittir.
- 52:00Virüslerin Özellikleri
- Virüsler protein kılıf ile sarılmış DNA veya RNA'dır, ikisini aynı anda içeremezler.
- Virüsler cansız ile canlı arasında geçiş formudur ve kendilerine ait sitoplazma ve enzim sistemleri bulunmadığından metabolik aktivite gerçekleştiremezler.
- Bakteriyofaj (bakteri yiyen virüsler) bakteriyi enfekte ederek kendi kalıtım materyalini aktarır, bakteri patlayarak yeni virüsler açığa çıkar.
- 53:07Kromozom Yapısı
- Bir kromozomun birbirinin kopyası olan iki kromatiteye kardeş kromatit denir.
- Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni kitabında "yavru kromozom" ifadesi kullanılmıştır.
- Bir arada tutan bölge sentromer olarak adlandırılır ve genellikle kromozomun ortasında yer alır.
- 53:36Kromozom Yapısı ve Mitoz Bölünme
- Sentromer'de bulunan iğ ipliklerinin bağlandığı proteinlere kenato corre bölgesi denir.
- Kromozomun iki eş parçaya ayrılması kardeş kromatit olarak adlandırılır ve bunlar sentromer tarafından bir arada tutulur.
- Mitoz bölünme, interfaz artı mitotik evre (profaz, metafaz, anafaz, telofaz) içermektedir.
- 55:12Mitoz Evrelerinde Olanlar
- Profazda bitki hücresinde sentrozom olmadığı için mikrotübül organize edici bölge mikrotübüller oluşturur.
- Metafazda kromozomların karyotip çıkarılarak sayı ve şekil bakımından anormallikler tespit edilebilir.
- Ana fazda kardeş kromatitler kutuplara gitmek üzere ayrıldığında artık kromozom olarak adlandırılır.
- 56:30Bitki ve Hayvan Hücresi Farkları
- Telofazda bitki hücresinde orta temel (ara plak) oluşumu gerçekleşirken, hayvan hücresinde ara plak oluşumu yoktur.
- Mitoz metafazında kromozomlar ekuatoral düzlemde dizilir.
- Mitozda kromozomlar yan yana dizilirken, mayozda homolog kromozomlar üst üste dizilir.
- 58:20DNA Miktarı ve Kromozom Sayısı
- Interfazde DNA miktarı X, S evresinde sentez edilerek 2X'e çıkar ve mitoz evrelerinde 2X olarak kalır.
- Sitokinez (hücre bölünmesi) gerçekleştiğinde DNA miktarı tekrar X'e düşer.
- Kromozom sayısı mitozde N ile başlayıp, ana fazda 2N'ye çıkar ve sitokinez sonrası tekrar N'ye düşer.
- 59:24Mitoz ve Üreme
- Prokaryotlar (bakteriler) mitoz esasına dayanmayan, binali füzyon olarak adlandırılan üreme yapar.
- Tek hücrelilerde (protistler) mitoz bölünme gerçekleşir ve iki yeni hücre oluşur.
- Sporlar, sert bir çeperle kaplanmış, olumsuz çevre koşullarına dayanıklı, haploid veya diploid kromozomlu, özelleşmiş üreme hücreleridir.
- 1:01:04Rejenerasyon ve Partenogenez
- Rejenerasyonda mitoz, büyüme, gelişme ve farklılaşma gözlenebilir, ancak canlıların gelişmişlik düzeyi ile rejenerasyon yeteneği ters orantılıdır.
- Partenogenez, eşeyli üreyebilen canlılarda görülen eşeysiz bir üreme yöntemidir.
- Bal arılarında partenogenez sonucu haploid (N kromozomlu) erkek arılar oluşurken, bazı canlılarda diploid (2N kromozomlu) bireyler meydana gelebilir.
- 1:02:34Arıların Üreme Süreci
- Kraliçe arı iki kromozom yapısına sahip olup mayoz bölünme geçirmiş ve bu bölünme sonucunda en kromozomlu yumurtalar oluşmuştur.
- Mayoz bölünme sonucu oluşan yumurtaların bir kısmı kenara ayrılmış, bir tanesi ise mitoz bölünme farklılaşarak erkekler oluşturmuştur.
- Erkek arı mitozda spermleri ürettiği için, erkek arının ürettiği spermlerde çeşitlilik gözlenmez.
- 1:03:34Döllenme ve Arı Türleri
- Yumurta ile sperm birleşerek döllenme reaksiyonu gerçekleşir ve zigot oluşur.
- İki n kromozomlu polenle beslenen işçi arı dişi ve kısır olurken, arı sütüyle beslenen kraliçe arı dişi ve verimli olur.
- İşçi arı homolog kromozomlar yan yana gelerek dört kromdan oluşan tetrat yapı oluşturur ve bu homolog kromozomlar birbirine geçiş, uzaktan bağlanarak sinapsis oluşturur.
- 1:04:45Mayoz Bölmünme Evreleri
- Mayoz bir ile mayoz iki arasında interfaz meydana gelmez, mayoz bir'den önce interfaz varken mayoz iki'den öncesinde interfaz yoktur.
- Mayoz iki evreleri mitoz evrelerine benzerlik gösterir ve metafaz iki'de yan analizim söz konusudur.
- Mayozda interfaz bir kez gerçekleşirken, sentrozomların eşlenmesi (hayvan hücresinde sentriollerin eşlenmesi) profaz bir ve profaz iki'de iki defa gerçekleşir.
- 1:06:23Mayoz Bölmünmesinde DNA ve Kromozom Sayısı
- Mayoz evresine 2x DNA miktarıyla başlayan hücreler, S evresinde DNA miktarı iki katına çıkarak 4x olur ve sitokinez iki'de 2x'den 1x'e düşer.
- Mayoz bölünmesinde DNA miktarı yarıya düşerken, kromozom sayısı da yarıya düşer.
- Haploid üreme hücrelerinin kalıtsal ışığının birleşmesine döllenme denir ve en kromozomlu yumurta ile en kromozomlu sperm birleştiğinde zigot oluşur.
- 1:08:18Genetik Çeşitlilik ve Genler
- Mender'in çalıştığı farklı karakterleri kontrol eden genler farklı kromozomlarda yer almakta, bu genlere bağımsız genler denir.
- Karakterlere etki eden genler aynı kromozom üzerinde ise bağlı gen denir ve crossing over yoksa mayozla birlikte hareket edip aynı gamete geçerler.
- Gen arasındaki mesafe ile crossing over meydana gelme olasılığı doğru orantılı olarak artar, bağlı genler birbirinden ne kadar uzaksa crossing over ile ayrılarak farklı gametlere gitme şansı o kadar yüksektir.
- 1:09:55Crossing Over ve Kontrol Çaprazlama
- Crossing over varsa daha farklı çeşitte gametler oluşur, düz çekme yanı sıra çapraz çekme de alınarak gametler belirlenir.
- Baskın özelliği gösteren genotip bilinmeyen bireyin genotipini öğrenmek amacıyla çekinik homozigot özelliği gösteren birey ile çaprazlanmasına kontrol çaprazlaması denir.
- Kontrol çaprazlama yöntemi Mendel tarafından kullanılmış ve halen genetikçilerin önemli aracı olmaya devam etmektedir.
- 1:11:56Genetik Çeşitlilik Formülleri
- Genotip çeşidi sayısı formülü n çarpı n artı bir bölü iki olarak hesaplanır ve çok paralellikte kullanılır.
- Fenotip çeşidi sayısı formülü, gen sayısı ve eş baskınlık sayısını kullanır; örneğin 4 genli bir sistemde eş baskınlık varsa 5, eş baskınlık yoksa 4 fenotip çeşidi olur.
- 1:13:17AB Kan Grubu
- AB kan grubunda A ve B birbirine eş baskındır; AB genotipindeki bireyin fenotipi de AB olur ve hem A hem B antijenine sahiptir.
- AA veya A genotipindeki bireyler A kan grubu, BB veya B genotipindeki bireyler B kan grubu, OO genotipindeki bireyler ise O kan grubudur.
- O genotipindeki bireyler hem A hem B antikorlarına sahiptir çünkü antijenleri yoktur.
- 1:14:47RH Kan Grubu
- RH kan grubunda R büyük R küçük eş baskındır; RR veya Rr genotipindeki bireyler RH pozitif, rr genotipindeki bireyler RH negatiftir.
- RH negatif bireyler RH antikorlarına sahiptir, RH pozitif bireylerde ise RH antikoru bulunmaz.
- RH negatif anne ve RH pozitif bebeğin kan uyuşmazlığı ortaya çıkabilir; anne RH antikoru üretir ve bu antikor bebeğe geçerek çökerme meydana getirebilir.
- 1:15:18Kan Alıp Verme
- Kan alıp verme muhabbeti bilimsel açıdan tam olarak geçerli değildir, bu nedenle ÖSYM sorumaz.
- Bazı durumlarda kan grubu önemli olabilirken, bazı durumlarda ise önemli değildir.
- 1:16:21Kalıtım Türleri
- Otozomal çekinik kalıtımında, içi dolu olan bireyler küçük a, içi boş olan bireyler büyük A ile gösterilir.
- Otozomal baskın kalıtımında ise tam tersi yapılır; içi boş olan bireyler küçük a, içi dolu olan bireyler büyük A ile gösterilir.
- X'e bağlı çekinik rahatsızlıklar (renk körlüğü ve hemofili) erkeklerde taşıyıcı durumu söz konusu değildir; erkekler ya hasta ya da normal olur.
- 1:20:34Besin Piramidi ve Biyokütle
- Besin piramidinde taban kısmında üreticiler bulunur, üst kısımlarda ise birincil, ikincil, üçüncül ve dördüncül tüketici yer alır.
- Birincil tüketici otçul diyeti benimserken, ikincil tüketici hem etçil hem otçul olabilir ve omnivor gruba girebilir.
- Üreticiden tüketiciye doğru çıkıldıkça biyokütle azalır, birey sayısı azalırken vücut büyüklüğü genellikle artar.
- 1:22:42Tropik Düzey ve Enerji Kaybı
- Tropik düzey, her bir basamağa bir rakam vermek demektir: üreticiler birincil tropik düzeyde, birincil tüketici ikinci tropik düzeyde, ikincil tüketici üçüncü tropik düzeyde bulunur.
- Üst basamağa aktarılan enerji azalır ve %10'luk bir kayba uğrar, yukarı doğru çıktıkça enerji verimi kaybı artar.
- Biyolojik birikim veya zehirli madde miktarı, biyokütle azalırken yukarı doğru çıktıkça artar.
- 1:23:26Azot Döngüsü
- Azot döngüsü, MSÜ sınavında sıklıkla sorulabilecek önemli bir konudur.
- Atmosferdeki azot, baklagillerin köklerinde yaşayan riobium bakterileri tarafından bağlanır.