Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir konuşmacının Türkiye ve göç konusunu tarihsel bir perspektiften anlattığı bir eğitim içeriğidir.
- Konuşmacı, Türkiye'nin göç ülkesi olduğunu vurgulayarak, tarihsel süreçte yaşanan farklı göç türlerini kronolojik olarak ele alıyor. Osmanlı dönemindeki Balkanlar'dan gelen göçler, Lozan Antlaşması sonrası mübadele, 1950'li yıllardaki iç göç, 1960'lı yıllarda Avrupa'ya işçi göçü, 1980'li yıllardaki zorunlu iç göç, 1990'lı yıllardaki yaşam stili göçü, 2000'li yıllardaki transit göç ve son yıllarda Suriye'den gelen mülteciler gibi farklı göç türlerini detaylı şekilde anlatıyor. Ayrıca beyin göçü konusuna da değiniyor.
- 00:07Türkiye ve Göç Kavramının Katmanlılığı
- Türkiye ve göç kavramı, müfredatta genellikle Orta Asya'dan Anadolu'ya gelen kavim göçleri ve 1960'lı yıllarda Türkiye'den Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine yönelen dış göç olarak tanımlanırken, aslında çok daha katmanlı bir olgudur.
- Türkiye bir göç ülkesi ve göç alan ülke olarak tanımlanabilir.
- 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Osmanlı topraklarının daralmasıyla birlikte Anadolu topraklarının nüfusu Balkanlar'dan, Rusya'dan ve Ortadoğu'dan gelen göçlerle birlikte %30 civarında artmıştır.
- 01:47Anadolu'nun Müslümanlaşması Süreci
- 19. yüzyıl, Türkiye'nin veya Anadolu'nun Müslümanlaşmaya başladığı bir dönemdir ve bu süreç 20. yüzyılda Cumhuriyet'in kurulmasıyla birlikte devam etmiştir.
- 1923 yılında Lozan Antlaşması ile mübadele gerçekleşmiş, Yunanistan'dan yaklaşık 750 bin Müslüman Türk Anadolu topraklarına gelirken, yaklaşık 1,5 milyon Rum Ortodoks İstanbul dışında yaşayan ve Ege Denizi'ndeki Gökçeada ve Bozcaada dışında yaşayan Rum Ortodoks insanlar Türkiye'yi terk ederek Yunanistan'a göç etmiştir.
- İkinci Dünya Savaşı sonrasında Balkanlardan gelen göç süreçleri devam etmiş ve 1915 yılından başlayan Ermenilerin Anadolu toprakları dışına göçü de bu süreçte yer almıştır.
- 03:20İç Göç ve Mevsimlik İş Göçü
- 1950'li yıllar itibariyle Türkiye'nin modernleşmesi, kapitalistleşmesi ve endüstrileşmesi sürecinde iç göç olgusu gündeme gelmiştir.
- 1950'li yıllardan başlayan tarımın mekanizasyonu ve makinalaşması köyden kente göçü tetikleyen bir etki yaratmıştır; yüzbinlerce insan taşradan, köyden İstanbul ve İzmir gibi büyük kentlere göç etmeye başlamıştır.
- Mevsimlik iş göçü de iç göç sürecinin önemli bir parçasıdır; özellikle turizm sektöründe ve pamuk, kayısı, pancar, fındık gibi tarımsal üretim süreçlerinde her yıl yaz aylarında Türkiye'nin güneyinden doğusundan batısına ve kuzeyine doğru insan hareketliliği yaşanmaktadır.
- 04:35İşçi Göçü ve Küreselleşme Süreci
- İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yeniden kalkınmacı paradigmanın egemen olduğu dönemde, işçi hareketleri doğudan batıya, güneyden kuzeye doğru, eski sömürge ülkelerinden sömürgeci Batı ülkelerine doğru yaşanmıştır.
- Türkiye, 1960'lı yıllarda başlayan Almanya başta olmak üzere Fransa, Hollanda, Belçika ve İngiltere gibi ülkelere yoğun ölçekte işçi göçü vermiştir.
- 1980'li yıllar itibariyle işçi göçü Ortadoğu ülkelerine, Körfez ülkelerine doğru devam etmiş; Suudi Arabistan ve Libya gibi zengin petrol üreticisi ülkelerine yönelen bir işçi göçü yaşanmıştır.
- 06:05Zorunlu İç Göç ve Yaşam Stili Göçü
- 1980 askeri darbesinden sonra çok sayıda farklı dini ve etnik azınlıklara mensup insanların ülkeyi terk ederek İsviçre ve İsveç gibi ülkelere gittiği bilinmektedir.
- 1980'li yıllarla başlayan askeri darbeyle başlayan sürecin akabinde Türkiye'de yaşanan siyasal istikrarsızlıklar ve terör eylemleriyle birlikte zorunlu iç göç süreci başlamıştır.
- 1990'lı yıllarda başlayan bu süreçte, kimilerine göre 3 milyon, kimilerine göre 1,5 milyon civarında insanın özellikle Güneydoğu'dan ülkenin iç kesimlerine ve batı kesimlerine doğru göç etmek zorunda bırakıldığı bilinmektedir.
- 07:14Avrupa Birliği Entegrasyonu ve Yaşam Stili Göçü
- 1990'lı yıllar Türkiye'nin küreselleştiği, dünyaya açıldığı ve Avrupa Birliği entegrasyon sürecinin yavaş yavaş derinleşmeye başladığı yıllardır.
- Bu yıllarda Avrupa Birliği ülkelerinden Türkiye'ye, Türkiye'nin kumsallarına, cazip iklim koşullarına, güneşine ve ekonomik anlamda ucuz olması nedeniyle Türkiye'nin cazip bir hedef ülke haline gelmiştir.
- 2000'li yıllarda Türkiye'de göç çalışmaları denildiğinde aklımıza gelen Türkiye'deki Avrupa Birliği yurttaşları hakkında yapılan çalışmalar fazlasıyla mevcuttur ve bu dönemde yaşam stili göçü (lifestyle göç) olarak tanımlanan bir tür ortaya çıkmıştır.
- 08:18Transit Göç ve Mülteci Göçü
- Türkiye'nin küreselleşmeye başladığı, Sovyetler Birliği'nin yıkıldığı dönemde, Türkiye'nin coğrafi konumu nedeniyle bir köprü ülke haline gelmiştir.
- Türkiye üzerinden ticaretlerin yapıldığı, bavul ticaretinin yapıldığı Ukrayna'dan, Sovyetler Birliği'nden, Rusya'dan ve Doğu Avrupa ülkelerinden Türkiye'ye ticaret yapmak için çok sayıda insanın geldiği bilinmektedir.
- 2011 yılı itibariyle Suriyelilerin Türkiye'ye yoğun olarak geldiği ve Türkiye'nin şu anda dünyada en çok mülteci alan ülke olarak birinci durumda olduğu belirtilmektedir.
- 09:27Beyin Göçü
- Beyin göçü konusunda teorik olarak farklı yorumlar yapılabilir; beyin göçünün bir kayıp olduğu düşünülebilir çünkü kalifiye insanların kendilerine daha uygun koşullar bulmaları suretiyle yurt dışına gittikleri görülür.
- Beyin göçü tartışmalarında, beyin göçü olarak niteleyebildiğimiz göç sürecinin özneleri olan insanların ülkelerine mutlaka büyük katkı sağlamaya devam ettikleri yönünde bir görüş de bulunmaktadır.