Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir akademisyen tarafından sunulan eğitim dersi formatında olup, Ankara'da Japonya Büyükelçiliği'nin düzenlediği bir sempozyumda konuşmacı olarak yer almıştır.
- Video, Afrika'nın ekonomik gelişimi ve küresel ilişkilerinden başlayarak, Osmanlı İmparatorluğu'nun Afrika'daki etkisi, Cumhuriyet dönemindeki ilişkiler ve özellikle 1990'lardan günümüze kadar Türkiye'nin Afrika politikasının gelişimini kronolojik olarak ele almaktadır. Konuşmacı, Türkiye'nin Afrika'ya açılışının 1998 Eylem Planı ile başladığını, 2002'de AK Parti iktidara gelişiyle hızlandırdığını ve 2011'deki Erdoğan'ın Somali ziyaretiyle önemli bir dönüm noktasına ulaştığını anlatmaktadır.
- Videoda ayrıca Türkiye'nin Afrika'daki büyükelçiliklerinin artışı, TİKA ofislerinin açılması, Yunus Emre Kültür Merkezleri ve Anadolu Ajansı'nın faaliyetleri, ekonomik ilişkilerin gelişimi ve doğrudan yatırımların artışı gibi güncel gelişmeler de detaylı şekilde incelenmektedir. Konuşmacı, Türkiye'nin Afrika'daki yatırımlarının özellikle yerel istihdamı artırdığını ve müteahhitlik sektöründeki projelere önem verdiğini vurgulamaktadır.
- 00:10Afrika'nın Soğuk Savaş Sonrası Gelişimi
- Soğuk savaş sonrası Afrika'da ciddi gelişme ve kalkınma ihtiyacı ortaya çıkmış, çünkü iki süper güç (Sovyetler ve Amerika) Afrika'yı militarize etmiş, bu da çatışmalar, mültecilik, yoksulluk ve işsizlik sorunlarını artırmıştır.
- 1990'larda Soğuk Savaş'ın bitimiyle demokratikleşme dalgası Afrika'ya da yansımış, sosyalist rejimler liberal demokratik yönetimlere geçmiştir.
- 2000'li yıllarda Afrika'da radikalizasyon ve silahlı grupların artışı yaşanmış, bu da Afrika algısını değiştirmeye başlamıştır.
- 01:58Afrika'nın Ekonomik Gelişimi
- 2010'larda "Yükselen Afrika" anlatımı gelişmeye başlamış, 2001-2010 ve 2001-2005 periyodlarında en hızlı büyüyen ekonomiler arasında altı-yedi Afrika ülkesi yer almıştır.
- Bu ekonomik büyüme trendi özellikle 2000'li yıllardan sonra Afrika ülkelerinde petrol ve doğalgaz keşiflerine bağlı olarak gelişmiştir.
- Angola büyük bir petrol üreticisi haline gelmiş, günlük ortalama 2,5 milyon varillik petrol üretimi yapmaktadır.
- 03:09Afrika'nın Ekonomik Büyümenin Gerçekleri
- Bu büyüme rakamları biraz aldatıcı olabilir çünkü küçük ekonomilerdeki ufak büyümeler oransal olarak büyük görünmekte, örneğin 100 milyar dolarlık ekonomi %1 büyüdüğünde 1 milyar dolarlık bir artış olurken, 1 trilyon dolarlık ekonomi %1 büyüdüğünde 10 milyar dolarlık bir artış olmaktadır.
- Etiyopya gibi yeraltı zenginliği olmayan ülkelerde ise ormancılık, kahve ve pamuk üretimi gibi yerüstü zenginliklerin yükselişi ve dünya piyasasında fiyat artışları ekonomik büyümeye katkı sağlamıştır.
- Bu büyüme trendi Afrika'ya küresel rekabet ortamını beraberinde getirmiştir.
- 05:52Küresel Aktörlerin Afrika Açılımları
- Hemen hemen bütün küresel aktörlerin Afrika ile ilgili bir açılım programı bulunmaktadır: İran, Çin, Türkiye, Hindistan, Brezilya gibi ülkelerin Afrika açılımları vardır.
- Amerika özellikle 11 Eylül hadisesinden sonra Afrika'daki askeri yatırımlarını artırmaya başlamış, özellikle Nijerya gibi ülkelerle askeri işbirliği yaparak Cibuti gibi yerlerde askeri üsler kurmuştur.
- Avrupa Birliği ülkeleri, eski sömürgeleri oldukları için sömürge ilişkilerini sürdürmektedir: Fransa Francophone Afrika'da, İngiltere Anglophone Afrika'da etki alanlarını sürdürmektedir.
- 07:35Çin ve Diğer Ülkelerin Afrika'daki Rolü
- 1990'lardan sonra Çin'in Afrika'ya akını başlamış, bugün her Afrika ülkesinde Çin yatırımı ve Çin işçileri bulunmakta, Çin ürünleri pazarı işgal etmiştir.
- Çin'in Afrika'yla ticaret hacmi son yıllarda 200 milyar doları bulmuştur.
- Hindistan, Brezilya ve Türkiye de Afrika'da etkinlik göstermektedir: Hindistan özellikle Hintli göçmenlerin yaşadığı Kenya, Tanzanya ve Güney Afrika'da pazarlarını artırmaya çalışırken, Brezilya özellikle Angola gibi Afrika'nın batı ve güney sahillerinde Portekizce konuşan ülkelerde etkisini artırmıştır.
- 09:14Diğer Ülkelerin Afrika'daki Etkileri
- İsrail, Nil havzasına ciddi bir ilgi göstermektedir, Mısır'dan başlayıp Etiyopya ve Uganda'ya kadar Nil nehrini etkisi altına almaya çalışmaktadır.
- İran son yıllarda Afrika'ya ilgi duyan ülkelerden biri haline gelmiştir, özellikle Senegal, Nijerya, Tanzanya ve Sudan gibi ülkelerde Şii popülasyonları bulunmaktadır.
- Güney Kore, Japonya ve Güney Asya ülkeleri Afrika'ya büyük ilgi duymaya başlamıştır, örneğin Japonya'nın dış yardımları 1980-1990'larda sadece Güney Asya ülkelerini kapsarken, 2000'lerde ciddi şekilde Afrika'ya kaymıştır.
- 12:19Rusya'nın Afrika'daki Durumu
- Rusya eski Sovyet ilişkilerini tekrar canlandırmaya çalışıyor, ancak Soğuk Savaş dönemindeki ideolojik ilişki sürdürmesi mümkün değildir çünkü sosyalizm çöktü.
- Şu anda Rusya daha çok ekonomi ve teknik işbirlikleri üzerinden, Sovyetler döneminde güçlü olduğu ülkeleri tekrar kazanma çabasındadır.
- 13:05Afrika Tarihi ve Kaynaklar
- UNESCO'nun Afrika genel tarihi kitabından alınan alıntıya göre, Afrika tarihinin yazılabilmesi için İran, Irak, Ermenistan, Hindistan, Çin, Amerika ve Osmanlı arşivlerinin açılması gerekiyor.
- Osmanlı arşivleri özellikle Afrika tarihi açısından önemlidir çünkü Osmanlı İmparatorluğu 400 yıl boyunca Afrika'nın belli kesimlerinde etki oluşturmuş bir imparatorluk olmuştur.
- Sömürgecilik sonrası Afrika'da entelektüel anlamda bir canlanma başlamış, Afrikalılar kendi kaynaklarına dönerek Afrika'yı yeniden tarih içerisinde bir yere oturtmaya çalışmışlardır.
- 15:06Türkiye-Afrika İlişkilerinin Tarihsel Gelişimi
- 1517 yılında Osmanlı İmparatorluğu Afrika'ya ilk girmiş, 1918 Dünya Savaşı'nın bitimiyle Afrika kıtasından tamamen çekilmiştir.
- Cumhuriyet'in kuruluşundan 1960'lara kadar Türkiye'nin Afrika ile ilgili çok fazla bir siyaseti yoktu, 1980'lerden sonra özellikle Özal döneminde dışarıya açılmaya başlamıştır.
- 2002 sonrası AK Parti'nin iktidara gelmesi, Türkiye-Afrika ilişkilerinin kurulması ve ilerletilmesi açısından en önemli dönem olmuştur.
- 17:49Osmanlı İmparatorluğu ve Afrika İlişkileri
- 16. yüzyılın başlarında Avrupa yayılmacılığı başladığında, Portekizliler Hint Okyanusu'na girdiklerinde Doğu Afrika sahillerindeki ve Hindistan'daki Müslüman toplulukları katletmeye başlamışlardır.
- Osmanlı İmparatorluğu, Memlüklerle ortak donanma çıkartarak Portekizlilerle mücadele etmeye çalışmış, ancak başarılı olamamıştır.
- Yavuz Sultan Selim'in Mısır'ı fethedip Memlüklerin ortadan kalkmasıyla Osmanlı İmparatorluğu Kızıldeniz bağlantısını kurmuş, Portekizlilerle mücadele etmeye başlamıştır.
- 21:31Osmanlı'nın Afrika'daki Eyaletleri ve Etki Alanı
- Osmanlı İmparatorluğu Afrika topraklarında Mısır, Trablusgarp, Tunus, Cezayir ve Habeş (Etiyopya, Somali, Cibuti, Eritre) eyaletlerini kurmuştur.
- Günümüzdeki Afrika sınırları içindeki 15 kadar ülke, Osmanlı'nın direkt toprak hakimiyeti kurduğu yerlerdir.
- Osmanlı'nın toprak hakimiyeti dışında Darfur Sultanlığı, Bagmi, Kanem, Bornu, Sokoto, Zanzibar ve Güney Afrika gibi yerlerde de diplomatik münasebetler kurulmuştur.
- 23:37Osmanlı'nın Afrika'daki Etkisi
- 16. yüzyılda Osmanlı'nın Kuzey ve Doğu Afrika'daki ilerleyişi sonucu, Afrika'daki Müslümanların büyük bir kısmı Osmanlı'nın toprak hakimiyeti içerisine giriyor veya bunu tanıyor.
- 1569'da Endülüs'te kalan son Müslümanlar da Kuzey Afrika'ya taşınıyor ve bu da Osmanlı'nın girişimiyle oluyor.
- Akdeniz şehirleri ve Kızıldeniz etrafındaki şehirlerin birçoğu Osmanlı hakimiyeti içerisine giriyor.
- 24:25Osmanlı ve Portekizliler Arasındaki Mücadeleler
- Bu dönemde Portekizlilerle önemli deniz savaşları yapılıyor, çünkü Portekiz Kızıldeniz'e girmeye çalışıyor ve kutsal beldeleri yok etme gibi agresif bir tutumu var.
- Osmanlı'nın deniz savaşları Portekiz gücünü Kızıldeniz'den uzaklaştırıyor ancak Hint Okyanusu'ndan çıkartamıyor; Portekiz Hint Okyanusu'ndaki varlığını bir yüzyıl sürdürüyor.
- 1509'da Diu Savaşı gibi önemli savaşlar yaşanıyor ve bu savaşlar Portekiz etkisini tam kıramadığı için Piri Reis'in sonunu getiriyor.
- 26:35Osmanlı'nın Kızıldeniz ve Hint Okyanusu'ndaki Başarıları
- Osmanlı Kızıldeniz'de önemli limanları ele geçiriyor; Somali'deki Cibuti ve Erite'deki önemli liman şehirlerini kontrol altına alıyor.
- Emir Ali Bey, Mombasa (bugünkü Kenya'nın doğusunda) iki veya dört yıl kadar Osmanlı hakimiyetinde tutmayı başarıyor.
- Elde edilen topraklar üzerinde Habeş Eyaleti kuruluyor ve ana motivasyon kutsal beldelerin korunması ve Müslüman toplulukların savunulması.
- 27:27Osmanlı'nın Müslüman Topluluklara Destekleri
- Osmanlı, Somali'deki Müslüman kabileleri silahlandırıyor ve teknik yardım sağlıyor çünkü bu kabileler Etiyopya'daki Ortodokslarla savaş halinde.
- Osmanlı, Etiyopya-Adal Savaşı'nda Somali'deki bir kabineye askeri destek vererek Etiyopya'daki Ortodoksların gücünü azaltıyor.
- Mısır'ın Memlüklerin çöküşü ve Osmanlı'ya geçişinin önemli bir sonucu halifelik makamının Osmanlı'ya geçmesi oluyor.
- 29:37Osmanlı'nın Kuzey Afrika'daki Yönetimi
- İstiva (Hattı İstiva) adında kısa süreli bir eyalet kuruluyor ve bu eyalet Ekvator çizgisi içerisindeki bugün Uganda'nın bir kısmı ve Güney Sudan topraklarını kapsıyor.
- İstiva eyaleti 1776'dan 1789'a kadar sürer ve daha sonra İngilizler burayı ele geçirerek Osmanlı'nın çıkmasını sağlıyorlar.
- 1882'ye kadar Mısır toprakları tamamen Osmanlı kontrolünde, ancak daha sonra İngilizler burayı ele geçiriyor.
- 30:39Osmanlı'nın Garp Ocakları ve Kuzey Afrika'daki Yönetimi
- Garp Ocakları (bugünkü Cezayir toprakları) bölgesinde Osmanlı İspanyollarla mücadele ediyor.
- İspanyollar Akdeniz'in batı ucundan girerek doğuya doğru ilerlemeye çalışıyor ve Melilla, Oran, Tripli, Tenes ve Cezar gibi şehirleri kısa süreli bir denetim altına alıyor.
- Osmanlı'nın Kuzey Afrika'daki etki alanı; Libya, Tunus ve Cezayir bölgesi olup, Trablusgarp en uzun süren yer olup 1917'ye kadar sürerken, Cezayir en erken (1830'da) Fransızlara kaybedilen yer oluyor.
- 32:51Habeş Eyaleti ve Osmanlı'nın Güney Afrika'daki Etkisi
- Habeş Eyaleti, bugünkü Sudan, Eritre, Cibuti, Somali ve Etiyopya ülkelerinin bulunduğu coğrafyaya denk geliyor ve 1555 ile 1885 arasında uzun süreli bir eyalet olarak varlığını sürdürüyor.
- Eyaletin merkezi Sevakin adası olup, Kızıldeniz'deki stratejik hareket açısından önemli bir ada.
- Osmanlı, Adal Sultanlığı ve Harar Emirliği gibi Müslüman emirlikleri destekleyerek Etiyopya'daki Ortodoksların yayılmasını ve Portekizlilerin katolik inancını yaymaya çalışmasını durdurmaya çalışıyor.
- 35:34Osmanlı'nın Etiyopya'daki Katolik Yayılmacılığı ile İlişkisi
- Osmanlı'nın ada sultanlığına verdiği askeri destek karşısında Etiyopya'daki Ortodokslar Avrupalılardan yardım istiyorlar ve Portekizliler 400 kadar asker gönderiyor.
- Portekizliler başlangıçta Ortodokslarla işbirliği yapıyorlar ancak daha sonra Katolik kiliseleri kurarak Katolikliği yaymaya başladıklarında, bu durum Ortodoksları endişelendirmiş ve işbirliği rekabete dönüşmüş.
- Osmanlı döneminde kullanılan Afrika haritası bir atlas'ta yer alıyor ve Habeş (Etiyopya) bu haritada belirtiliyor.
- 37:06Osmanlı'nın Afrika Serüveni
- Osmanlı'nın Afrika ile ilgisi tahminlerden daha fazla olup, toprak hakimiyetleri dışında Darfur, Vada Bagirmi, Cane Borns, Hevsa, Songu, Timbuktu, Zanzibar, Mozambik, Komor Adaları ve Güney Afrika Müslümanları ile münasebetler kuruluyor.
- Abdülhamit dönemindeki Panislamizm dalgası Osmanlı'yı Müslüman topluluklara doğru hareket etmeye zorluyor ve Afrika'daki Müslümanları kazanma siyaseti devam ediyor.
- Abdülhamit 1882'de Mısır'dan çıkıp 1884'te Berlin Konferansı'nda kendini zorla davet ettiriyor ve Müslümanların haklarını korumak için mücadele sergiliyor.
- 39:33Osmanlı'nın Afrika'daki Etkileri
- Osmanlı, Şanzili ve Medeniyet tarikatları üzerinden Afrika'daki Müslüman topluluklarla özel münasebetler kuruyor ve bazı mali yardımlar sağlıyor.
- Hicaz demiryolu projesi başlayınca, Madagaskar, Güney Afrika ve Mozambik Müslümanları bu projeye para yardımı olarak destek sağlıyorlar.
- Afrika'dan getirilen köleler hediye olarak gönderiliyor ve bunlar Afro-Türkleri oluşturuyor; bugün İzmir, Adana gibi yerlerde Afrika kökenli insanların yaşadığı küçük yerleşim birimleri bulunuyor.
- 42:09Osmanlı'nın Afrika'daki Mirası
- Afyon Köseleri'nde Osmanlı eserleri görülebiliyor, Kızıldeniz'deki ada Sudan topraklarında Osmanlı mirası var.
- Kuzey Afrika'da Cezayir, Tunus, Libya ve Mısır gibi yerlerde Osmanlı döneminden kalma medrese, han, hamam ve cami gibi yapılar oldukça fazla.
- Osmanlı 1917'de Afrika'dan tamamen çıkıyor ve 400 yıl kadar o bölgeleri idare ederken, yerli halkın dinine, diline ve kültürüne çok fazla karışmıyor, sadece idari olarak yönetimi altına alıyor.
- 43:36Osmanlı'nın Sömürgecilik Politikası
- Osmanlı, İngilizler veya Fransa gibi Avrupa sömürgeciliği tarzı bir sömürgeciliğe girmiyor, toprak hakimiyeti kuruyor ancak doğal zenginlikleri İstanbul'a getirme çabasına girmiyor.
- Osmanlı, İspanyollar ve Portekizlilerin ilerleyişini durduruyor, özellikle Doğu Akdeniz'de İspanya ilerleyişini, Kızıldeniz ve Hint Okyanusu'nda Portekiz ilerleyişini duraklatıyor.
- Osmanlı'nın varlığı İngilizlerin, Fransızların ve İtalyanların Afrika'daki sömürgeci hareketlerini geciktiren bir etki yapıyor.
- 45:03Cumhuriyet Dönemi Afrika İlişkileri
- Cumhuriyet döneminde Osmanlı yıkıldıktan sonra ilişkiler zayıf gerçekleşiyor, saltanatın ve halifeliğin kaldırılması tüm İslam coğrafyasında, özellikle Afrika'daki Müslümanlar için olumsuz bir tepkiye yol açıyor.
- 1945'te Türkiye Birleşmiş Milletler üyeliği kurucu üye olarak kabul ediliyor ve 1945-1950 arası Afrika ile ilişkilerde bir kopuş var.
- 1952'de Türkiye'nin NATO üyeliği gerçekleşiyor, 1950 sonrasında bazı elçiliklerin açılması ve diplomatik ilişkilerin başlaması söz konusu oluyor; Gana ve Nijerya gibi ülkeler erken dönemlerde elçilik açılmasıyla ilişkiler kuruyor.
- 46:37Atatürk Dönemi Afrika İlişkileri
- Atatürk döneminde Etiyopya'nın bağımsızlığına karşı bir tutum var ve Mussolini'nin İtalyan birliklerinin Etiyopya'yı işgale başladığında Atatürk bu duruma karşı çıkmıyor.
- O dönemde Türkiye'de "Avrupa ülkelerini ürkütmeyelim, üzerimize çekmeyelim" siyaseti var ve bu nedenle Avrupa güçlerinin yaptığı hamleler karşılanmıyor.
- 47:33Türkiye'nin Etiyopya ile İlişkileri
- Mussolini'nin Etiyopya işgal girişimini başlatması üzerine, Etiyopya Kralı İngilizleri, Fransızları ve Amerikalıları işgalin durdurulması için çağırmış, Birleşmiş Milletleri de bu konuda tekrar düşünmeye çağırmıştır.
- Atatürk, Etiyopya işgaline karşı Mussolini'ye destek vermiş ve bu tutumu Etiyopya'da ciddi tepki almıştır.
- Etiyopya İmparatoru, Türkiye'nin bağımsızlığını desteklediği için Atatürk'e sert çıkışlar yapmıştır.
- 49:12Türkiye'nin Afrika Politikası
- 1926'da Türkiye, Cumhuriyet'in kuruluşundan üç yıl sonra Sahra altı Afrika'da Etiyopya'da ilk yerleşik elçiliğini açmıştır.
- 1935-1936 yılları arasında Türkiye'deki gazetelerde Mussolini ve Etiyopya işgal girişimi hakkında birçok haber yer almıştır.
- 1950'lere kadar Türkiye, Batı endeksli bir siyaset izleyerek Avrupa güçlerinin işgallerine karışmamıştır.
- 50:04Bağımsızlar Hareketi ve Türkiye'nin Tutumu
- 1955'te Bağımsızlar Hareketi Bando Konferansı gerçekleşmiş ve Türkiye'nin ABD yanlısı tutumu tepki çekmiştir.
- Türkiye, Fas ve Tunus'un bağımsızlığına karşı çekimser oy kullanmış, bu da Müslümanlar açısından kötü karşılanmıştır.
- Türkiye, Cezayir'in bağımsızlığına da çekimser tavır sergilemiş, bu da Cezayir'de ciddi bir tepkiye yol açmıştır.
- 52:42Türkiye'nin Avrupa Yönü
- Türkiye'nin Cezayir'in bağımsızlığına çekimser tutumu bugün bile Türkiye-Cezayir ilişkilerini etkileyen bir husustur.
- Türkiye, yeni kurulmuş bir cumhuriyet olduğu için Avrupa ülkelerini kızdırmak istemeyerek Avrupa yanlısı bir tutum sergilemiştir.
- 1956'da Süveyş Krizinde de Türkiye, Mısır'ın ABD ile karşı karşıya gelmesi durumunda Amerika yanlısı bir tutum sergilemiştir.
- 53:53Afrika Ülkeleri ile İlişkilerin Geliştirilmesi
- 1951'den sonra Libya'nın bağımsızlığı ile başlayan süreçte Afrika ülkeleri Birleşmiş Milletler'e üye olmaya başlamıştır.
- 1956'da Nijerya'da konsolosluk, 1957'de Gana'da daimi temsilcilik açılmıştır.
- 1958'de İran, İsrail, Türkiye ve Etiyopya dahil olmak üzere bir çevresel park kurulmuş, Türkiye burada Etiyopya'yla yakınlaşmaya başlamıştır.
- 54:33Kıbrıs Sorunu ve Türkiye'nin Algısı
- 1963'te Cezayir elçiliği açılmış, 1964'te Kıbrıs sorunu baş göstermiş ve Türkiye Kıbrıs konusunda yalnız kalınca ortadoğu ve Afrika ülkelerine yaklaşma gereği hissetmiştir.
- 1967'de Etiyopya Kralı Selase Türkiye'yi, 1969'da Cevdet Sunay Etiyopya'yı ziyaret etmiştir.
- 1971'de Kral Selase ikinci ziyaretini yapmış, 1974'te Kıbrıs Harekatı başlamış ve Libya'nın desteği söz konusu olmuştur.
- 55:42Türkiye'nin Dış Politikasının Değişimi
- 1976'da İnşaata, 1978'de Zimbabwe'ye ilac ve sağlık malzemeleri gönderilmiştir.
- 1979'da Sierra Leone'ya teknik destek sağlanmış, 1981'de Gana'daki elçilik maddi imkansızlıklar nedeniyle kapatılmıştır.
- 1982'de Sudan Devlet Başkanı Türkiye'yi ziyaret etmiş ve aynı yıl Gazi Üniversitesi'nde Türkiye'nin ilk Afrika Çalışmaları bölümü kurulmuştur.
- 56:521980'lerde ve 1990'larda İlişkiler
- 1985'te Devlet Planlama Teşkilatı Sahil ülkelerine 10 milyon dolarlık yardım göndermiştir.
- Özal döneminde Sudan'da bir Türk hastanesi inşa edilmiş ve hala çalışmaktadır.
- 1993'te Turgut Özal Senegal'i ziyaret etmiş, aynı yıl Türkiye, Amerika'nın Somali operasyonuna destek vermiş ve Çevik Bir'i göndermiştir.
- 58:21Türkiye'nin Afrika ile İlişkilerinin Gelişimi
- 1994'te aparta rejimi sona erince Güney Afrika'da Türkiye bir elçilik açıyor.
- 1996'da Necmettin Erbakan Mısır, Libya ve Nijerya ziyaretleri yapıyor ve D-8'in kurulumu gerçekleşiyor.
- D-8 projesi İslam ülkeleri içerisindeki lider ülkeleri bir araya getirmeye çalışan bir oturum olup, içinde Mısır ve Nijerya gibi iki Afrika ülkesi yer alıyor.
- 58:57Türkiye-Afrika İlişkilerinin Başlangıcı
- 1997'de Lüksemburg zirvesi ve Avrupa ile ilişkilerdeki sorunlar yaşanıyor.
- 1998'de İsmail Cem döneminde Türkiye-Afrika Eylem Planı başlatılıyor ve bu Türkiye'nin Afrika ile dış politika alanındaki açılımının başlangıcı oluyor.
- D-8 projesinde Malezya, Endonezya, Bangladeş, Pakistan, İran, Türkiye, Mısır ve Nijerya gibi ülkeler bir araya getirilmeye çalışılıyor.
- 1:00:40Türkiye'nin Afrika'ya Yönelik Bakış Açısı
- 1992'de Hürriyet gazetesinde "Son Mandalay, Atatürk Barış Ödülü Reddediyor" manşeti görülüyor, bu Türkiye'nin Afrika ile ilgili bakış açısının henüz ilgisiz olduğunu gösteriyor.
- 1998 Eylem Planı ile birlikte Avrupa ile ilişkilerin çıkmaza girmesi Türkiye'yi Ortadoğu, Türk Cumhuriyetleri ve Afrika gibi coğrafyalarda daha etkili olması için zorluyor.
- Ankara'da yapılan Afrika için toplantılar çok zayıf katılımlı olup, Türkiye'nin ihtiyaçlarını daha çok ön plana çıkaran tek taraflı bir yaklaşım sergileniyor.
- 1:03:51Afrika Eylem Planı'nın Hedefleri ve Önerileri
- Hedef, Türkiye'nin Afrika ülkeleri ile siyasi, ticari ve kültürel ilişkileri geliştirmek olup, spesifik hedefler belirtilmiyor.
- Elçilik sayısının arttırılması, Afrika ülkelerinden davetler yapılması, resmi heyetlerin Afrika'ya gitmesi öneriliyor.
- İnsani yardım ve kalkınma programlarında TİKA gibi kurumların devreye girmesi, uzmanlık eğitimleri için Afrikalıların Türkiye'ye getirilmesi, Afrika Kalkınma Bankası'na üye olunması gibi öneriler sunuluyor.
- 1:05:292002 Sonrası Türkiye-Afrika İlişkileri
- 2002'de AK Parti iktidara gelince Türkiye dış politikada daha aktif ve çok yönlü bir hamle başlatıyor.
- 2003 yılında Türkiye'nin Afrika'da 12 büyükelçiliği varken, şu an 40 büyükelçiliğe ulaşılmış durumda.
- 2003 yılında Afrikalı 300'e kadar öğrenciye burs verilirken, şu an bu rakam 4000'in üzerinde.
- 1:07:24Türkiye-Afrika İlişkilerinin Gelişim Süreci
- 2005 yılında Afrika Yılı ilan ediliyor ve Türkiye Afrika Birliği'nde gözlemci statü kazanıyor.
- 2005'te Adlisawa'da ilk TİKA ofisi açılıyor, daha sonra Hartum, Senegal, Somali, Kenya, Tunus, Nijer ve Namibya'da ofisler açılıyor.
- 2008 yılında Türkiye-Afrika zirvesi gerçekleşiyor ve Türkiye stratejik ortak olarak kabul ediliyor, ayrıca Afrika Kalkınma Bankası'na üyelik gerçekleşiyor.
- 1:09:30Türkiye'nin Afrika'daki Araştırma Merkezleri ve Elçilikleri
- Ankara Üniversitesi'nde Abdullah Gül öncülüğünde kurulan araştırma merkezi hala aktif değil.
- Türkiye'de şu anda Kırklareli Üniversitesi, İstanbul Ticaret Üniversitesi, Erzurum Üniversitesi, Ankara Üniversitesi ve İzmir Ekonomi Üniversitesi'nde aktif araştırma merkezleri bulunuyor.
- 2009 yılında Afrika'da toplam 12 büyükelçilik vardı, bunların 5'i Kuzey Afrika'da, Ankara'da ise 10 Afrika ülkesinin elçiliği bulunuyor.
- 1:10:34Türkiye'nin Afrika Açılımı ve Amacı
- 2010 yılında Türkiye, Birleşmiş Milletler Somali Konferansı'nı düzenlemiş ve bu prestij getirici bir etkinlikti.
- Türkiye'nin Afrika açılımının amacı; kıtada barış ve istikrarı desteklemek, siyasi, ekonomik ve sosyal kalkınma alanlarında yardımcı olmak ve Afrika'nın kaynaklarının Afrikalılara yarar sağlayacak şekilde geliştirilmesine katkı sunmaktı.
- 2011'e kadar temel atma hamleleri yapıldı, elçilikler ve TİK ofisleri açıldı, ancak 2011'de bir dönüm noktası gerçekleşti.
- 1:12:07Türkiye-Somali İlişkilerindeki Dönüm Noktası
- 2011'de Somali'de bir açlık krizi cereyan ederken, Türkiye aktif olarak müdahale etti ve Erdoğan'ın Mogadişu'yu ziyareti gerçekleşti.
- Erdoğan'ın 20 yıllık bir aradan sonra Afrika dışından bir lider olarak Somali'yi ziyaret etmesi ve bir gece kalması, Somaliler için büyük bir umut ve dönüşüm anlamına geldi.
- Ziyaret sırasında Mogadişu'nun yarısı El Şebap örgütünün elindeydi ve bu kritik ve riskli bir ziyaret oldu.
- 1:13:42Türkiye'nin Somali'deki Etkinlikleri ve Sonuçları
- Ziyaret sonrasında Türkiye büyük bir yardım hamlesi başlattı ve Birleşmiş Milletler'in Somali konferanslarını İstanbul'da gerçekleştirdi.
- 2009'dan sonra elçilik sayısı 12'den 39-40'lara kadar arttı.
- 2011'deki ziyaret, Somali için bir dönüm noktası oldu çünkü 1991'den 2011'e kadar yaklaşık 20 yılda istikrar kazanamadı ve 2011 kuraklık krizinde yaklaşık 270 bin insan açlıktan öldü.
- 1:17:39Türkiye'nin Somali Operasyonunun Etkileri
- Türkiye'nin resmi ziyareti sonrasında Türkiye'deki tüm yardım kuruluşları Somali'ye odaklandı ve yardım etmeye başladı.
- Türkiye'nin Mogadişu sokaklarında çalışmaya başlaması, Kenya'da çalışan ve Somali fonlarını çarçur eden bir mafyavari yapıyı ortaya çıkardı.
- Türkiye'nin operasyonu, Batının insani yardım ve kalkınma yardımı operasyonlarının başarısızlığını deşifre eden bir durum oluşturdu.
- 1:20:25Türkiye'nin Afrika'daki Gelişmeler
- Türkiye'nin Afrika ülkelerinde açtığı elçiliklerde ve Afrika ülkelerinin Ankara'ya açtığı elçiliklerde bir artış var.
- TİK ofislerinin sayısı 2015'e ulaştı.
- Yunus Emre Kültür Merkezleri Sudan, Güney Afrika, Cibuti, Gambiya ve Nijer gibi ülkelerde ofis açmaya başladı ve Anadolu Ajansı Etiyopya'da ofis kurdu.
- 1:21:43Anadolu Ajansı'nın Afrika'daki Rolü
- BBC, CNN Afrika bölümü ve Fransız 24 kanalı gibi kanallar Afrika'dan haberleri alıp Avrupa'ya getirip dünyaya servis ediyorlar.
- Anadolu Ajansı'nın Afrika'daki yapısı, haber akışını farklılaştırarak BBC, CNN ve Fransız 24'in tekelini kırmaya başladı.
- 15 Temmuz hadisesinden sonra medyanın nasıl yönlendirildiğini gördüğümüz için bu hamle önemli bir adımdır.
- 1:23:03Türkiye'nin Afrika İlişkilerindeki Gelişmeler
- Türkiye'nin Kalkınma Bankası'na üyeliği sembolik bir üyelik olmasına rağmen, üst düzey seyahatlerin sayısı 2013'ten sonra arttı.
- Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Recep Tayyip Erdoğan gibi liderlerin çok sayıda Afrika ziyareti, ikili ilişkilerin gelişmesinde önemli bir faktör oldu.
- Türk Hava Yolları'nın Afrika'ya açtığı hatlar sayesinde İstanbul'dan yaklaşık 50 noktaya sefer düzenleniyor ve ulaşım hızlandırılıyor.
- 1:25:10Afrikalılar ve Türkiye İlişkileri
- 2006 istatistiklerine göre Afrika ülkelerinden gelen ziyaretçi sayısı 210 bin iken, 2015'te bu sayı 885 bin'e ulaşarak dört kat arttı.
- Türkiye'deki Afrikalı öğrencilerin sayısı artarak üniversitelerde ve toplumsal hayatta daha fazla entegre olmaya başladılar.
- Önümüzdeki 30-35 yılda bu sayılar çok daha artacak.
- 1:26:28Ekonomik İlişkiler
- 2003 yılında Türkiye-Afrika ticaret hacmi 5,5 milyar dolar civarında iken, 2015'te 17,5 milyar dolara ulaşıp üç kat arttı.
- 2015 yılında ithalat ve ihracat rakamlarında düşüş yaşanmasına rağmen, ticaret hacmi ciddi oranda arttı.
- Afrika ülkelerinin dış ticaretteki payı %5 olarak kaydedilmiş ve Sahra altı Afrika ülkeleriyle ticaret hacmi sürekli artarak devam etti.
- 1:28:06Doğrudan Yatırımlar ve İşbirliği
- Türkiye'nin Afrika kıtasına yaptığı doğrudan yatırımlarda artış var; Türk firmaları Etıopya, Güney Afrika ve Sudan gibi ülkelerde faaliyet gösteriyor.
- Financial Times 2015'te yayınladığı raporda, Türk yatırımlarının en fazla istihdam yaratan yatırımlar olduğunu belirtmiş; 2014'te 16.593 kişiye istihdam sağlanmış.
- Türkiye'nin yaptığı yatırımlar daha çok yerel istihdamı ön plana çıkartırken, Çin gibi ülkeler istihdam açısından yerel halktan yararlanmıyor.
- 1:29:44Müteahhitlik ve Proje İşleri
- Yurt dışındaki proje akışının müteahhitlik alanında %27'yi oluşturuyor.
- Arap Baharı öncesinde Kuzey Afrika'da önemli bir alan olan Türkiye, özellikle Libya'da Kaddafi için önemli projeleri gerçekleştiriyordu.
- Yakın zamanlarda Türkiye, Etiyopya ve Cibuti arasında 600 km'lik demiryolu projesinin yarısını üstlenen firmalarla işbirliği yapıyor.