Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir televizyon programı formatında olup, Profesör Dr. Nevin Ateş, Doçent Dr. Hakan Erdem, Mustafa Armağan, Yelbesü Karaca ve diğer tarih uzmanları arasında geçen kapsamlı bir tartışma içermektedir.
- Program, Türkiye'nin tarih tezi, Osmanlı İmparatorluğu ve Cumhuriyet dönemi arasındaki ilişkiler üzerine odaklanmaktadır. Konuşmacılar, Osmanlı'nın Avrupa üzerindeki hakimiyeti, Kanuni Sultan Süleyman'ın Fransa Kralına yazdığı mektup, Cumhuriyet dönemindeki tarih eğitimi, Kurtuluş Savaşı'nın diplomatik başarıları ve Türkiye'nin Ortadoğu'daki rolü gibi konuları ele almaktadır. Ayrıca, alternatif tarih yazımı, resmi tarih algısı ve demokratik terbiye konuları da tartışılmaktadır.
- Programda ayrıca, Osmanlı'nın farklı kimlikleri nasıl bir arada yaşattığı, Cumhuriyet dönemindeki kimlik sorunları, Atatürk'ün diplomatik başarıları, hilafet kavramı ve Türkiye'nin ekonomik bağımlılığı gibi konular da ele alınmaktadır. Konuşmacılar, tarihin sadece resmi kaynaklardan değil, marjinal insanlar ve seslerin de duyulduğu bir disiplin olması gerektiğini vurgulamaktadır.
- 02:03Programın Tanıtımı
- Program, geçen hafta kaldıkları yerden devam edecek ve yakın tarihi de tartışacaklar.
- İzleyicilerden gelen mesajlarda son dönemi geçmişten bugüne analiz ederek ele almak isteniyordu.
- Bu haftaki programda Profesör Dr. Nevin Ateş, Doçent Dr. Hakan Erdem, Mustafa Armağan ve Yelbesü Karaca konuklar olarak yer alıyor.
- 03:28Kanuni'nin Fransa Kralına Mektubu
- Osmanlı Devleti'nin Fatih Sultan Mehmet döneminden sonra Avrupa üzerinde hakimiyet arayışı vardı ve Kanuni'nin Fransa Kralına yazdığı mektup bu arayışın bir parçasıydı.
- Kanuni, mektupta klasik Bizans ve Doğu Roma'nın topraklarını sahibi olduğunu, Müslüman bir hükümdar olduğunu ve Fransa Kralının konumunu yerli yerine oturttuğunu belirtiyor.
- Kanuni, Avrupa'da Katolik İttifakını ortadan bölecek müdahalelerde bulunmak ve Fransa Kralını kendi tarafına çekerek Avrupa içerisinde bir yarık oluşturmak istiyordu.
- 09:49Türkiye Tarih Tezi Tartışması
- Türkiye'de tarih tezi, 1931 yılında Maarif Vekaleti'nin yazdığı bir kitapla okutulmaya başlanan, Türklerin dünyaya medeniyeti yaydığı şeklindeki spesifik bir tezdir.
- Konuk, tarih bilimine devletin müdahalesinin etkisinden henüz kurtulmadığımızı ve 1931 yılındaki tarih tezinin nesillerin kafasını karıştırdığını belirtiyor.
- Konuk, tüm ülkenin tek bir tarih tezi üzerinde anlaşıp uygulamaya koymasının tarih disiplininin dinamizmini bozucu ve gerçeğin aranmasını engelleyici olduğunu düşünüyor.
- 13:12Cumhuriyet Döneminde Osmanlı Hakkındaki Hatalar
- Cumhuriyet döneminde Osmanlı'ya ilişkin bir hata yapılmış, Cumhuriyet kendisini parlatabilmek için Osmanlı'yı karanlık gösterme yolunu seçmiştir.
- 1930'lu yıllardaki Türk tarih tezi, Osmanlı'nın kötü ve geri kalmış olduğu, hainlerin ülkeyi zor duruma soktuğu ve Cumhuriyet'in kahramanca bir mücadele vererek yeni bir ülke kurduğu şeklinde bir hikaye arz etmiştir.
- Bu hikaye sığ ve çocuksu bir içerik arz ederken, Osmanlı ile ilgili müktesebatımızı yeniden benimseme adına aynı çocuksuluğun içine düşmemeliyiz.
- 15:09Osmanlı Hakkındaki Farklı Görüşler
- Osmanlı hakkında farklı görüşler vardır; İslamcılar için her padişah veli gibidirken, Cumhuriyet gazetesi tarzı bir Osmanlı'da mutabakat edilemez.
- Osmanlı çağına göre oldukça medeni bir uygarlıktı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin etrafındaki ülkeler maceralardan geçerken, Türkiye'nin bugün bölgede bir hazine olarak parıldayabilmesinin payı Osmanlı'dan gelmektedir.
- Osmanlı'nın kültür birikimine sahip çıkmalı ve hayırla yad etmeliyiz, ancak bunun birkaç adım ötesine geçecek şeylerde sıkıntılar çıkabilir.
- 17:03Atatürk Dönemi ve Laiklik
- Atatürk'ün öldükten sonra atılan adımlar ekstrem noktalara taşınmış, Führel modeli Türkiye'ye gelmiş ve şef olmuştur.
- Kendi dinimize karşı yapılmış baskı açık ve net, bu baskı laiklik olarak algılanmıştır.
- Kürt meselesinin daha etraflıca ortaya konulup tartışılabildiği dönemde, aydınlar ve entelektüeller Osmanlı'nın farklı kimlikleri nasıl bir arada yaşatabilmişti diye tartışmaya başlamışlardır.
- 19:18Osmanlı'nın Modern Avrupa Tarihindeki Yeri
- 16. yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu'nun zirvede olduğu bir dönem sayılabilir, ancak 17. yüzyıl itibariyle arayışlar başlamıştır.
- Kanuni Sultan Süleyman'ın I. François'a yardım etmek amacıyla birlikte Beş Şarla karşı olması, batılı tarihçiler tarafından modern Avrupa tarihinin oluşumu olarak okunmaktadır.
- Bu durum, ilk defa bir Hristiyan cephe içerisinde bir kırılma yaşanmış ve Batı tarihinde Avrupa'daki modern devletin oluşumu olarak da bakılabilir.
- 20:35Türk Tarih Tezi ve Tarihle Yüzleşme
- Türk tarih tezi yazılabilir mi ve gerek var mı sorusuna göre, bu konu derinliğini ve tartışılacak bir konudur.
- Cumhuriyetin kendisini parlatmak adına değil, var olma mücadelesinde yanlış bir Türk tarih tezine ve güneş dil teorisine kendisini bağlamaya çalışmıştır.
- Türkiye'de tarihle yüzleşme süreci başlamış, ancak bu süreç kolay dökülebiliyor ama çok zor bir şeydir çünkü tabulara, insanlara ve yasaklara dokunulmaktadır.
- 24:43Osmanlı İmparatorluğu ve Farklı Kimlikler
- Türkiye'de kimlik ve ötekilik sorunları yaşanırken, Osmanlı İmparatorluğu farklı kimlikleri (Kürt, Alevi, Gayrimüslim) bir arada nasıl yaşatabilmişti?
- 1990'lı yıllarda Türkiye'de farklı kimlikleri bir arada yaşatmanın yolları çok araştırılmış ve tartışılmıştır.
- İmparatorluklar hiyerarşik bir yapıya göre kurulmuşken, cumhuriyetler eşitlik üzerinden yürür.
- 26:32Cumhuriyet ve Eşitlik Sorunu
- Cumhuriyet anayasasında eşitlik vaat edilmiş olsa da, bu eşitlik tesis edilmemiştir.
- Türkiye'de kimlik sorunları (Kürt meselesi, Dersim meselesi) sadece siyasete alet edildiğinde ortaya çıkmaktadır.
- Cumhuriyeti kuranlar Osmanlı paşaları olup, otoriter refleksleri itibariyle Osmanlı'dan sertliği ve sürekliliği tevarüs etmişlerdir.
- 28:39Türk Tarih Tezi ve Değişimi
- Türk tarih tezi bir defada var olmuş ve hep aynı kalmış bir tez değil, zaman içinde değişmiştir.
- 1931'de yeni başlamış olan tez, 1932'den sonra netleşmiş, 1935'ten sonra çıkmaza girmiş ve daha enternasyonel bir yaklaşım içine girilmiştir.
- Atatürk'ün 1940'ların ortalarına doğru yaşamış olsaydı, daha enternasyonalist bir Atatürk görülebilirdi.
- 30:18Resmi Tarih ve Değişme
- Tarihteki Atatürk ile kampların ürettiği Atatürkler arasındaki çatışma, resmi tarih tartışmasını beraberinde getirmektedir.
- 1980'den sonra resmi tarih daha Türk-Islam sentezine doğru dönmüş ve İslam ögeleri artmıştır.
- Resmi tarih zaman içinde siyasi şartlara ve dönemin ruhuna uygun şekilde evrilmeler yaşamıştır.
- 31:47Osmanlı'nın Geri Gelmesi ve Türkiye'nin Geleceği
- "Büyük Osmanlı Projesi" kitabının adı sadece bir çalışma olarak değil, Türkiye'nin Osmanlı geçmişiyle buluşması ve o dönemin çözmüş olduğu problemleri edinmesi anlamına gelmektedir.
- Türkiye uzun bir zaman kendisini ve geçmişini unutmayı hedeflemiş, ancak bu artık sığmamaktadır.
- Türkiye'de Kürt sorunu, Alevi kökenli vatandaşlar için sorunlar ve ekonomik eşitsizlikler gibi konular açıkça konuşulmalıdır.
- 34:38Yeni Anayasa ve Türkiye'nin Geleceği
- Türkiye'de 2012 anayasa yılı olmasına rağmen hala Kenan Evren'in yaptığı anayasa ile yaşıyoruz.
- 1980 sonrası yapılan anayasa dolayısıyla 2012 çok önemli bir anayasa yılıdır.
- Osmanlı'da Alevileri katletme gibi konular tartışılmalıdır.
- 37:12Türkiye'de Tarih Eğitimi Sorunları
- Türkiye'de sadece Osmanlı tarihiyle ilgili değil, Cumhuriyet tarihi ve İnkılap tarihi ile ilgili de ciddi sıkıntılar var.
- Türkiye'de kitaplarda hep askeri tarih öğretiliyor, Osmanlı tarihini okurken de askeri tarih öğretimi devam ediyor.
- İlk laik okulların askeri okullar olması ve askeri öğrencilere yönelik ders kitaplarının yazılması, daha sonra laik sivil okullarda da bu kitapların model alınması sonucu hala askeri tarih eğitimi devam ediyor.
- 38:48Cumhuriyetin Askerler Tarafından Kurulması Vurgusu
- Cumhuriyeti askerler kurdu vurgusu çok kuvvetli bir şekilde hala yapılıyor.
- Milli mücadele tek bir kurşun atılmadan da başarılabilirdi, 1919'dan 1921'e kadar diplomasi ile uğraşıldı.
- Erzurum Kongresi'nde Mustafa Kemal Paşa üniformasını çıkarttı ve askerlikten istifa etti, ancak kongreye resmi üniformasıyla gitti ve kendisini sivil elbise giymesi için uyarmak zorunda kaldılar.
- 41:46Tarih Eğitiminin Kalitesi
- Okullarda okutulan tarih özellikle lise bitirene kadar çok ilkel, sadece "o onunla evlendi, bu bununla evlendi" şeklinde anlatılıyor.
- Tarih kitaplarında analitik düşünce yeteneği yok, örneğin Hz. Muhammed döneminde Roma İmparatorluğu'nun sınırları nereye kadardı diye sorulduğunda hiç kimse söyleyemez.
- Avrupa Birliği projeleri içerisinde, özellikle Yunanistan'da karşılıklı ders kitaplarında karşı ulusu rencide eden şeyleri ayıklamaya ilişkin komisyonlar var.
- 44:43Cumhuriyet ve Militarizm İlişkisi
- Cumhuriyetin harcında militarizm vardır, ancak bu cumhuriyete yukarıdan aşağıya zembille inmemiştir.
- Osmanlı İmparatorluğu sürecinde, III. Selim'deki Nizam-ı Cedid ve II. Mahmut'un yeniçeri ocağını kapatması çerçevesinde batılı teknoloji ve eğitmenler askeri okullar içerisinde konuşlandırıldı.
- Mustafa Kemal'in kendi çağdaşı liderlere bakıldığında, Stalin, Hitler ve Mussolini gibi liderler askeri üniformalarını çıkarmamışlardır.
- 48:10Kurtuluş Savaşı'nın Diplomatik Boyutu
- Kurtuluş Savaşı sadece askeri bir başarı değil, aynı zamanda önemli bir diplomasi başarısıdır.
- Atatürk, Churchill'den daha önemli bir siyaset adamıdır ve 1919-1921 yılları arasında olağanüstü bir diplomatik süreç yaşanmıştır.
- Osmanlı İmparatorluğu'nun Hristiyan olabileceği konuşulurken, Fransa ile yapılan ittifak diplomasinin en önemli simgesidir.
- 49:33Doğu Cephesi ve Kazım Karabekir'in Zaferi
- 1919-1921 yılları arasında Doğu Cephesi'ndeki Kazım Karabekir'in Ermenistan üzerindeki zaferi, Anadolu'daki mücadelenin yönlendirilmesi konusunda önemli bir başlangıçtır.
- Doğu cephesindeki zafer sonrasında Sovyetler Birliği, Ankara Hükümeti'ne ciddi bir destek sağlamaya karar vermiştir.
- 50:25Erzurum Kongresi ve Kurtuluş Savaşı'ndaki Şehit Sayısı
- Erzurum Kongresi bir sivil örgütlenmedir ve Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti ile Şark Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin hazırladığı altyapı sayesinde gerçekleşmiştir.
- Kurtuluş Savaşı'nda Çanakkale hariç şehit sayısı 8.900 civarındadır.
- Dersim'de ölenlerin resmi rakamı 13.000'dür ve bu, Kurtuluş Savaşı'ndaki şehit sayısıyla karşılaştırılamaz.
- 52:01Türkiye Cumhuriyeti ve Kürt Sorunu
- Dersim ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ilişki 1925'te başlayan bir süreçtir.
- 20. yüzyıl başında İngiltere'nin Kürtlere ilişkin projelerinin hayata geçmesi ve 1925'te Türkiye Cumhuriyeti'nde Türklerle Kürtler arasındaki kırılmanın kristalize olduğu bir tarihtir.
- 1984'ten bugüne korucular dahil daha fazla şehitimiz var bölgede ve Türkiye Cumhuriyeti'nde eşitlik temeli üzerinde farklılıklarını yaşayan çok kültürlü bir toplumu ortak paydada buluşturabilecek bir yola girmek gerekiyordu.
- 53:45Tarih Eğitimi ve Tarih Anlayışı
- İzleyicilerden gelen "Osmanlı asla yanlış yapmaz" ve "gerçek tarihimizi bize öğretmediler" gibi yorumlar, okullardaki tarih eğitiminin iyi durumda olmadığını gösteriyor.
- Tarih bir kutsallık alanı değil, inanç manzumesi değildir; tarihi şahsiyetler ne evliyadır ne nebidir.
- Osmanlı toplumunun içinde de çok berbat adamlar ve utanılacak işler yapanlar vardı, yapmayanlar da vardı.
- 55:24Geçmiş ve Tarih Arasındaki Fark
- "Geçmişle hesaplaşmak" ve "geçmişle yüzleşmek" ifadeleri sık kullanılır, ancak bunlar farklı kavramlardır.
- Geçmiş hesaplaşmak için değil, öğrenmek, anlamak ve anlaşılmak için çalışılır.
- Tarih, geçmişin yazılı olarak aktarımı değil, tarihçinin ilgi alanına ve subjektivitesine bağlı olarak anlattığı bir çeteledir.
- 57:27Yeni Osmanlı Fikri ve Dış Politika
- Batı'da "yeni Osmanlı" fikri konuşulsa da, bu fikir tel tel dökülen bir tezdir.
- Osmanlı'nın Ortadoğu'dan hangi koşullar altında çekildiğini düşünmek önemlidir.
- Dünyanın hiçbir tarafında kollarını açmış bizi bekleyen adamlar yoktur, dış politika konusunda yetkin bir şekilde koordine edilmelidir.
- 59:32Tarihsel Gerçekler ve Etik Standartlar
- Tarih, entelektüel kazan gibi bir şey değildir; herkesin görüşünü ispatlayacak veriler vardır.
- Osmanlı tarihte utanç verici bir şey yapmamış, ancak utanıp utanmadığınız tarihsel bir inşadır ve zaman içinde değişir.
- Osmanlılar savaş esirlerini öldürme gibi eylemlerde bulunmuş, ancak o dönemde bu eylemlerden utanç duymamışlardır.
- 1:02:54Kölelik ve Tarih Yorumlaması
- Bugün kölelik berbat bir kurumdur, ancak Osmanlı toplumunda kölelik kurumu vardı.
- Kölelik legal olarak kaldırılmış olsa da, dünyada hala 15-20 milyon kişi köle olarak kabul edilmektedir.
- Tarihi yorumlarken kendimizi soyutlayıp, bugünün etik standartlarından yola çıkarak yorumlamamaya çalışmalıyız.
- 1:03:48Osmanlı ve Cumhuriyet Değerlendirmesi
- Konuşmacı, Yavuz Sultan Selim'in Alevi katliamı yaptığı iddiasını reddediyor ve Osmanlı'yı kendi tarihi içerisindeki normlarla doğru değerlendirmemiz gerektiğini vurguluyor.
- Cumhuriyet'i de kendi çağdaşlarıyla, o dönemin ulus devlet anlayışını değerlendirmek gerektiğini belirtiyor.
- Geçmişi değerlendirirken bugünün gözünden bakmanın psikolojik bir durum olduğunu ve bu nedenle her zaman eleştirileceğini, iyi ya da kötü değerlendirmeleri üzerinden karar veremeyeceğimizi söylüyor.
- 1:06:12Osmanlı'nın Toplumsal Önemi
- Cumhuriyet'in kurulmasından sonra hızlandırılmış tarihsel yüzleşmeler yapıldığını, ancak bunların tamamlanamamış olduğunu belirtiyor.
- Toplumun rüyasını kaybetmiş olması ve Osmanlı'nın güçlü, zulmetmeyen ama hakim olan bir kod olarak çağrışımı doğurduğunu vurguluyor.
- Türkiye'nin yeniden iddialı bir role soyunabilecek mi yoksa başkalarının normları üzerinden kendisine çeki düzen vermeye çalışan bir toplum olmaya devam edecek mi sorusunu sorguluyor.
- 1:09:22Hilafet Tartışması
- Hilafetin kaldırılmasının nedenlerinin ve servis zamanında sunulmasının koşullarının incelenmesi gerektiğini belirtiyor.
- Türkiye'nin bugün bölgede önemli iddialı bir rol alacak mı yoksa bunu kendi bekası ve geleceği için mi alacak, yoksa batılı güçlerin kolonyalizm tesis etmek için mi kullanacağı sorusunu sorguluyor.
- Hilafetin birleştirici bir kurum olup olmayacağı ve İslam dininin özüne uygun olup olmadığı tartışılıyor.
- 1:12:48Hilafetin Modern Yorumları
- Hilafetin dünkü halinden farklı olduğunu, günümüzde özel bankaların kendi bünyelerinde şeria board kurmaya başladığını örnek vererek açıklıyor.
- Hilafetin tek bir kurumun olması iyi mi kötü mü olduğu tartışılıyor.
- İngilizlerin hilafeti kaldırdığı ve şimdi hilafeti yeniden kurdurmalarının başka bir tuzak olabileceği tezi ortaya atılıyor.
- 1:16:54İslam Devletlerinin Bir Araya Gelmesi ve Türkiye'nin Ortadoğu'daki Rolü
- İslam devletlerinin bir araya gelmesi konusu, Türkiye'nin Ortadoğu'daki rolü ve Büyük Avrasya Konfederasyonu gibi sorular hassas konulardır.
- Tarih tartışması, kolesterol hapları ve diğer konularla birlikte programda en fazla ilgi çeken konu başlıkları arasındadır.
- Türkiye'nin 1920'lerde İstiklal Savaşı sırasında İngiltere'nin planına aykırı olmayan bir çerçeveyi hedeflemesi, Misak-ı Milli'nin sonuna kadar uygulanması başarılı olmuştur.
- 1:19:11Türkiye'nin Günümüz Durumu ve Kültürel Beklentileri
- Günümüz Türkiye'si kendisine dünyada bir yer arıyor ve içinde bulunduğu yerden sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan memnun değil.
- Osmanlı Devleti'nin sahip olduğu topraklarla olan duygusal bağlantı, Türk toplumunda bir takım duyguların uyanmasına yol açmaktadır.
- Mevlana, Hacı Bektaş Veli, Sadrettin Konevi ve İbni Arabi gibi tasavvufi liderlerin Anadolu'ya gelmesi, İslam dünyası açısından önemli bir anlam taşımaktadır.
- 1:21:25Yeni Güçlerin Kültürel Yansımaları
- Batı kültürü yükselirken kendi tarihini beraber taşıdı ve dünyaya pazarladı, ancak Türkiye'de hep eksiklikler görülmektedir.
- Gavin Menzis'in "1421" adlı kitabında Çin'in Kristof'dan 70 yıl önce Amerika'yı keşfettiği iddiası, Çin'in yükselişiyle birlikte kendi tarihini dünyada okumak istemesini yansıtmaktadır.
- Türkiye, geçen yıl dünyada en hızlı büyüyen ikinci ülke oldu ve bu yükselişiyle birlikte kültürel yansıması olacak, insanların güveni gelecektir.
- 1:24:17Tarihin Değişebilirliği ve Hilafet Talepleri
- Abdülhamid'in imajının 1940'larda olumsuz bir örnekten neredeyse olumlu bir örneğe doğru değişmesi, tarihte değişebileceğini göstermektedir.
- Türkiye'de hilafet taleplerinin yüksek olması, son İslam hareketlerinin hızlandığı dönemle birlikte ortaya atılan bir beklentidir.
- Rahmi Koç'un 1996 yılında dinler arası diyalog toplantısında "bizim dinimizi temsil eden bir insan yoktu" diyerek hilafet talebini dile getirmesi, diğer alt grupların da benzer talepleri olmasını olağan karşılamamız gerektiğini göstermektedir.
- 1:29:02Türk Tarih Tezi ve Değerlendirmesi
- Konuşmacı, resmi olarak kabul edilen ve okullarda okutulan Türk tarih tezinin eksikliklerini ve revize edilmesi gereken alanları sorguluyor.
- Tarih, günahlardan arınacağımız veya zaferlerimizi taçlandıracağımız bir mabet değil, topyekün kabullenmek gereken bir disiplin olarak tanımlanıyor.
- 1930'lu yıllar itibariyle gündeme getirilen Türk tarih tezi (Güneş Dil Teorisi) artık üniversitelerde konuşulmuyor ve öğrencilerin bile bunun ne olduğunu bilmedikleri belirtiliyor.
- 1:31:15Tarih ve Bilimsellik
- Tarih, geçmişte ne olup bittiğinin hikayesini öğrenmek için değil, kendi bağlamında değerlendirilerek günümüzle kıyaslamalar yapmak için okunuyor.
- Tarih bilimsel olmaya son derece zor çevrelenebilen bir disiplin dalı çünkü politik ve siyasidir.
- Tarih, öteki (kimliği kastetmeden) anlamak için en önemli araçlardan biridir ve tarihsel bakış açısı güncel düşünce sistemimizin sığlığından kurtarabilen bir mantıktır.
- 1:34:09Türkiye'nin Demokratikleşme Süreci
- Türkiye'nin cumhuriyet tarihi itibariyle rejimsel farklılık anlamında bir demokratikleşme süreci içerisinde inişler, geriye düşüşler, tuzaklar ve baskı yoluyla zorunlu durdurmalar görülmektedir.
- Türkiye'nin demokratikleşme süreci otoriterlik sürecinden, otoriteryanizmden ne zaman ve nasıl kurtulacağı sorusu gündeme getiriliyor.
- Almanya örneği verilerek, ülkelerin demokratikleşme süreçlerinin değişebileceği ve halkların kendi geçmişlerinin ve kimliklerinin sınırlarını aşarak demokratikleşme süreci yaşatabileceği belirtiliyor.
- 1:39:07Cumhuriyet Dönemi ve Batılılaşma
- Cumhuriyet kurulduğu yıllarda, Mussolini ve Hitler gibi otoriter ulus devletlerin uç verdiği dönemlerde, Türkiye halkı rejim değişikliği ve yeni bir toplum yaratma ideali çerçevesinde baş etmek durumunda kaldı.
- Cumhuriyet ile beraber batılılaşma eğilimi rota haline getirildi ve bu projeleşti.
- Batılılaşma eğilimi Osmanlı son döneminde başlamış olsa da, daha keskinleşmesi ve kayda geçirilmesi Cumhuriyet ile beraber olmuştur.
- 1:41:38Türk Tarih Tezi ve Resmi Tarih
- Türk tarih tezi, laiklik ve batılılaşma adı altında milliyetçi Türk olarak kabul eden ve herkesi etnik kimliğini Türk olarak tarif etmeye zorlayan bir rejimdir.
- Resmi tarih tezi, halkın yaşayış, adetleri, gelenekleri ve toplumsal örfüyle çatışma yaşayan bir rejimdir.
- Yeni bir Türk tarih tezi tartışılabilir, ancak dayatma ile ortaya çıkarsa yeni aksiliklere ve hak ihlallerine yol açabilir.
- 1:43:27Tarih Tezi Tartışmasında Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Türkiye'nin geldiği noktada eski tezleriyle, projeleriyle ve kendisine dayatılanlarla yüzleşen bir ülke olmalı.
- Yüzleşme hakkı ve hukuku ihlal etmeyen, dört dörtlük bir tartışma ortamı olmalıdır.
- Ulus devletinin günahları ortaya sayılmalı, ancak bundan yola çıkarak hemen başka projelere dayatma yoluna gitmemek gerekir.
- 1:44:24Finansal Sistem ve Ulus Devlet
- Protestanlık çıkmasa faizli bankacılık sistemi yayılamayacak, imparatorluklar çökmese devletler kurulup resmi olarak borçlandırılamayacaktı.
- Ulus devletin doğuşu, sermayenin el değiştirilmesiyle ilgili sıkıntılara son vermektir ve mecburiyet haline gelmiştir.
- Ulus devleti esnetmek ve zararlarıyla yüzleşmek gerekir, ancak sanki ulus devlet yokmuş gibi yeni arayışlar yapılamaz.
- 1:45:37Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Finansal Durumu
- Atatürk büyük bir savaş verip Kurtuluş Savaşı'nı bitirirken, Churchill ile kıyaslanmayacak kadar büyük bir diplomat ve stratejistti.
- Atatürk'ün gücünün düşmesiyle Türkiye Cumhuriyeti İngilizlerin ve finansal tuzaklara düşmüş, 1946 devalüasyonu sonrası IMF'nin oyuncağı haline gelmiştir.
- 1946'dan 1999-2001'e kadar Türkiye'den faiz adı altında 1,5 trilyon dolar alınmıştır.
- 1:46:50Osmanlı İmparatorluğu ve IMF
- Ulus devlet olmasak bile sömürülecekti, Osmanlı'yı da sömürdüler ve 1950-1976 arasında Osmanlı'nın bütün varlığını emdiler.
- Aynı pislik IMF olarak örgütlendi ve şimdi IMF olarak dünyalık kanını emiyorlar.
- Genç Cumhuriyet, Lozan'da Osmanlı borçlarını kabul etmiş ve 1954-1955'e kadar delikli kuruşuna kadar ödemiştir.
- 1:48:11Modernleşme ve Ekonomik Bağımlılık
- Modernleşmenin sancıları var, özellikle kadınlar üzerinden ciddi sancıları var, ancak serbest piyasa ekonomisine katkısı doğrultusunda bir sürece doğru gidildiğinin altını çizmek gerekiyor.
- 1935'te Atatürk'ün gücünü kaybetmeye başlamasıyla Cumhuriyet'in geldiği anlaşılıyor ve bu tam bir kırılma noktasıdır.
- 1935'te Türkiye'nin ihracatı ve ithalatının %70'i Almanya ile yapılmakta, Hitler Almanyası Türkiye'yi sömürgeleştirmiş durumdadır.
- 1:50:29Türkiye'nin Ekonomik Gelişimi ve İnkılap Tarihi
- Türkiye'ye ilk kredi 10 milyon dolarlık olup 1935-1936 tarihli olup, Türkiye yavaş yavaş İngiltere-Fransa eksenine doğru kayacak.
- İktisat tarihçilerinin bazı konuları cesurca dile getirmesi ve inkılap tarihinin bu yönüyle ele alınması gerekiyor.
- Nurşen Bazıcı'nın "Menemen Olayının Sosyoekonomik Analizi" makalesinde, Menemen olayının dinsellik değil, ekonomik sebeplerle gerçekleştiği belirtiliyor.
- 1:51:41Ekonomik Zorluklar ve Siyasi Gelişmeler
- Cumhuriyet Halk Partisi'nin programında kadınların seçilme hakkını ilk koyan Serbest Fırka olup, 1930 yılında bu hakkı koydu.
- Fethi Okyar, partinin kapatılması için yapılan baskılar karşısında savunurken, İzmir'in köylerinde insanların ot yemeye başladığını ve bu gerçeği görmezseniz Menemen hadisesi ortaya çıkacağını belirtti.
- 1930 yılının ekonomik anlamda en kritik yıllardan biri olduğu ve olaylara sosyoekonomik çerçeveden bakmanın inkılap tarihini çeşitlendirmek için önemli olduğu vurgulanıyor.
- 1:52:47Erzurum Kongresi ve Kaynakların Yayınlanması
- Erzurum Kongresi'nin tutanakları ilk kez 1992 yılında yayınlanmıştır.
- Fahrettin Kırzıoğlu, Erzurum Kongresi tutanaklarını Semih Sancar'ın delaletiyle girmiş, fotoğraflarını almış ve transkribe etmiş, ancak Türk Tarih Kurumu'nun yayınlamaya cesaret edemeyeceği belirtilmiştir.
- Mustafa Kemal Paşa'nın Erzurum Kongresi'ndeki konuşmasında, padişahla aralarındaki sırların şimdilik açıklanması uygun olmadığını, zaferden sonra bir kitap olarak bastırılacağını belirtmiştir.
- 1:55:40Nutuk ve Siyasi Belgeler
- Nutuk siyasi bir belgedir ve bu şekilde okunmalıdır.
- Erzurum Kongresi, Vilayat-ı Şarkıya Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile Şarkıya Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin ortak bir paydasıyla Mustafa Kemal'in Amasya'da Sivas'ı hedef gösterirken, aslında Erzurum'da Erzurum Kongresi'nin altyapısı hazırlanmıştır.
- Erzurum Kongresi Mustafa Kemal'in denetimi dışında gerçekleştirilmiş, Karabekir'in 8 Temmuz'u 9 Temmuz'a bağlayan gece Mustafa Kemal'in askeriyeden istifa etmesiyle, bir gün sonra Karabekir'in kendi kol ordusundaki kumandanlarla gelip "Paşam emrinizdeyim" diyerek biat etmesiyle askeri hiyerarşi kurulmuştur.
- 1:58:03Kazım Karabekir ve Tarihsel Değerlendirmeler
- 1931 yılında Atatürk'ün annesinin mezarında bir fotoğrafta Karabekir'in kesilmiş olması, Atatürk'ün haberi olmadan çekilmiş olabilir.
- 1939'da Kazım Karabekir siyasete geri dönerken özgeçmişi gazetelerde yayınlanır ve Terakkiperver üzerine tek bir satır bulunmaz.
- 31 Mart döneminde Karabekir'in güncesinde tek bir kelime vardır: "İrtica efendim".
- 1:59:43Çok Kültürlü Bir Yaşam İçin Ortak Paydalar
- Türkiye'de yaşayan farklılıkları, çok kültürlülüğü olan insanların farklılığını bir ortak paydada buluşturarak çok kültürlü bir yaşamın yollarını aşmak gerekiyor.
- Montesquieu'nun "Kaçınılmaz olarak ben insanım ve tesadüfen Fransızım" sözüyle, ortak paydamızın insan olmak ve bu insanı bu ülke toprakları üzerinde bir ortak paydada, askeri müştereklerde herkesin memnun olabileceği bir yolculuğa çıkarmaktır.
- 2:01:11Alternatif Tarih ve Eleştiriler
- Konuşmacı, Kazım Karabekir'in 1918-1922 dönemi için bir kitap yazdığını ve kapağında "Kendi sözü 19 Nisan 1919'da Trabzon'a çıktım" ifadesini kullandığını belirtiyor.
- Kitap Mayıs ayında çıktıktan sonra Genelkurmay Başkanı İşık Koşaner'in "Alternatif tarihi yazmaya kalkanlar var bu ülkede" diyerek eleştiri yaptığı ifade ediliyor.
- Konuşmacı, farklı görüşlerin eleştirilmesi ve alternatif tarih ortaya konulması korkusuyla gardını alanların varlığından bahsediyor.
- 2:02:42Tarih ve Neo İdeolojiler
- Geçmiş olayların kendilerini aynen tekrarlamadığı, neo ideolojilerin asılların taklidi olduğu vurgulanıyor.
- Yunanistan'da eski Yunan kültürünün yeniden işlendiği, ancak bu kültürün her branşını yeniden yaratmaya çalışmadığı belirtiliyor.
- 19. yüzyıl Yunan milliyetçiliğinde eski Yunan kültürüne referans verilirken insan kurban edildiği, bu kültürün hem felsefi hem de basit bir yönü olduğu ifade ediliyor.
- 2:05:03Modern Tarihçilik ve Sesler
- Modern tarihçilerin sadece resmi tarihçilerin değil, sesi duyulmayan insanlar, kitleler, sıradan insanlar, marjinal insanlar ve ötekileştirilenlerin seslerini de dinlemesi gerektiği belirtiliyor.
- Türkiye'de gayri resmi tarih ve alternatif tarihin resmi tarih kadar zırvalıklarla dolu olduğu, tarih yazan birçok kişinin temel bilgilerden haberi olmadığı ifade ediliyor.
- Tarihin akademik ve bilimselliğe gittikçe yaklaşan bir disiplin olarak çalışılması gerektiği, ancak Türkiye'de bu konuda kısır kalındığı vurgulanıyor.
- 2:07:15Tarihin Yeniden Kurulması
- Tarihi yeniden kuramayacağımız, ne Abdülhamit dönemi ne de Atatürk dönemi gibi dönemlerin bugün gibi gelmeyeceği belirtiliyor.
- Çin'in yükselişinin farkında olunmadığı, Batı tarihini bile bilmediğimiz ve Hint tarihine, Çin tarihine öğrenmeye niyetimiz olmadığı ifade ediliyor.
- Gavin Menzis'in Çinlilerin Avrupa'ya Rönesans'ı getirdiği iddiasını ve tarihte bir şeyin tek açıklaması olmayabileceğini, sürekli sorgulamanın önemli olduğunu vurguluyor.
- 2:09:50Tarih ve Özgürlük
- Tarihin sürekli bir sorgulama olduğu, kaynakları sorgulamak için önce kaynakların yayınlanması gerektiği belirtiliyor.
- Kaynakların yayınlanması için özgürlüğün gerekli olduğu, yakın zamanlara kadar belirli konularda konuşan adamların dava ve mahkeme sorunlarıyla uğraştığı ifade ediliyor.
- Milliyetçiliğin bir ideoloji olduğu, anayasada "Atatürk milliyetçiliği" olarak öne çekildiği ve Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşları arasında siyasi düşünce, felsefe, din, dil, ırk ve görüş açısından ayrım yapmadığı vurgulanıyor.
- 2:12:16Tarih Anlayışının Önemi
- Tarihte sağlıklı bir ilişki kurmak için yazılanlar kitaplar için, söylenenler tezler için, çekilen belgeseller için belgesel olmalı ve bunlardan çok sayıda edinmeliyiz.
- Tarih tek bir tarafa angaje olup bir şeyleri parlatıp bir şeyleri söndürerek anlaşılmıyor, zannettiğimizden daha kompleks ve biz tarih bilmiyoruz.
- Ders kitaplarında alternatifli okutmanın demokratik terbiyenin kazanılması açısından faydalı olacağını, farklı yönleri verecek ve bunlar arasında muhakeme etmesini öğrencinin sağlayacak bir yöntem izlenmesi gerektiğini vurguluyor.
- 2:13:19Tarihsel Gerçeklerin Ortaya Çıkması
- Tarihsel gerçekleri doğru şekilde anlatmadığımızda, geçmişte yaşamış imparatorluk ve padişahlar aleyhinde mağduriyet yaratmış oluyoruz.
- Gerçekler ortaya çıktığında, örneğin Abdülhamit'in kızıl sultan olmadığı veya Vahdettin'in hain olmadığı gibi detaylar ortaya çıktığında, tümden bir masumlaştırma akımı başlıyor.
- Geçmişle bağ kurmak, geçmişle kurulan bağı sahiplenmek, yeniden imparatorluk kurmak değil, padişahlar tarihsel bir referanstır.
- 2:14:28Programın Sonu
- Programa katılanlara teşekkür ediliyor ve seyircilerden gelen mesajların bir hafta boyunca okunacağı belirtiliyor.
- Bülent Arınç'ın bakanlar kurulu bitişinde güvenlik güçlerinin halen teyakkuz durumunda olduğunu açıkladığı belirtiliyor.
- Reklam sonrasında haber merkezine bağlanmadan önce devam eden haberlerin de paylaşılacağı söyleniyor.