Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "İşin Özü" adlı platformun ilk programı olan bu video, tarih sohbeti formatında sunulmaktadır. Programda emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, tarihçi Sinan Meydan ve sunucu Utku yer almaktadır.
- Video, Türkiye'nin kurtuluş ve kuruluş sürecini kronolojik olarak ele almaktadır. İçerik, Birinci Dünya Savaşı sonrası Osmanlı İmparatorluğu'nun durumundan başlayarak, Mustafa Kemal'in Anadolu'ya geçişi, Kurtuluş Savaşı'nın önemli muharebeleri, Lozan Antlaşması müzakereleri ve sonrasında Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile Hatay'ın anavatana katılma sürecine kadar uzanan tarihsel bir anlatım sunmaktadır.
- Programda ayrıca Atatürk'ün stratejik kararları, diplomatik ustalığı ve "kesin zafer kazanmadan barış masasına oturmama" prensibi vurgulanmaktadır. Lozan Antlaşması'nın Türkiye için kazandırdığı zaferler, kapitülasyonların kaldırılması ve Montrö Anlaşması'nın boğazlarda sağladığı avantajlar detaylı şekilde anlatılmaktadır. Son bölümde ise "Yeni Türkiye" söylemi kapsamında yaşanan tartışmalar ve Kanal İstanbul projesinin Montrö Anlaşması'na etkisi tartışılmaktadır.
- 00:01Programın Tanıtımı
- Programın adı "İşin Özü" ve ilk programı gerçekleştiriliyor.
- Ülkemizdeki durum bizi ciddi endişeye boğuyor ve bireysel ve toplumsal olarak ne yapabileceğimiz sorusu ortaya çıkıyor.
- Programda emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz ve tarihçi Sinan Meydan, Kurtuluş ve Kuruluşun Tapuları: Lozan, Montrö ve Hatay konusunu ele alacaklar.
- 02:35Programın Açılışı
- Konuşmacılar Lozan'ın zafer mi hezimet mi olduğu konusunda sürekli tartışılmasının gereksiz olduğunu belirtiyor.
- Konuya girmeden önce birinci dünya savaşı öncesindeki tarihe bakılması gerektiği vurgulanıyor.
- Birinci Dünya Savaşı'na girmiş ve mağlup olmuş Osmanlı Devleti, savaştan önce Trablusgarp'ta ve Balkan Harbi'nde büyük savaşlar yaşamıştı.
- 05:59Mustafa Kemal'in Görevi ve Stratejisi
- Mustafa Kemal, 1917'de Halep'te Yedinci Ordu Komutanlığı'na atandığında Osmanlı Devleti'nin kötüye gittiğini gördü ve savaştan çekilme veya savunma stratejileri önerdi.
- Bir Eylül'de Yıldırım Ordular Grubu Bünyesindeki Yedinci Ordu Komutanı olarak göreve başladı ve 18 Eylül'de İngilizlere karşı büyük bir geri çekilme harekatı icra etti.
- Mustafa Kemal, İstanbul'da 16 ay kadar kaldıktan sonra, bir paşa olarak kurtuluş örgütlemek maksadıyla Anadolu'ya geçmeyi tercih etti.
- 09:23Anadolu'ya Geçiş ve Direniş
- Mustafa Kemal, dokuzuncu ordu müfettişi olarak Samsun'a görevlendirildi ve kendi görev talimatını dikte ettirdi.
- 15 Mayıs'ta Yunan ordusu İzmir'e çıktı, bu mütareke hükümlerinde yer almayan bir konuydu ve Mustafa Kemal için büyük bir fırsata dönüştü.
- Mustafa Kemal'in stratejisinin temelinde padişahı ve halifeliği korumak, Yunan işgalini merkeze koymak ve İtilaf Devletleri ile çok fazla karşı karşıya gelmemeye dayalı bir yaklaşım vardı.
- 11:40Kongre ve Direnişin Organize Edilmesi
- Mustafa Kemal, halkla temas, teyakkuz ve teşkilatlanma adımlarını atmaya başladı ve direnişi örgütlemeye başladı.
- Sivas'ta bir genel kongre düzenlemek istese de, Karabekir Paşa'nın daveti üzerine Erzurum'daki bölgesel kongreye katılmak üzere hareket etti.
- Mustafa Kemal görevden alındı ve "sineği millete döndü", bu süreçte Ali Fuat Paşa'nın kolordusunu Ankara'ya aldırdı ve stratejik bir şekilde kuvvetleri yerleştirdi.
- 14:58Mustafa Kemal'in Sivas'a Yolculuğu ve Sivas Kongresi
- Mustafa Kemal, Sivas'a giderken emekli binbaşı Süleyman Bey'den 800 lira, kuvayi milliyecilerin parası da dahil olmak üzere toplam 1000 lira ile yola çıktı.
- Sivas Kongresi'nde Mustafa Kemal kongrenin reisliğine seçilirken tartışmalar yaşandı, ancak Mustafa Kemal mandacılığı reddetti ve "Ya istiklal ya ölüm" sloganıyla bağımsızlık için mücadeleye devam etti.
- Sivas Kongresi ile birlikte yerel cemiyetler yurt çapında birleşerek Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri kuruldu.
- 16:56Ankara'ya Taşınma ve Misak-ı Milli
- Ankara'ya gelirken para sıkıntısı yaşanmasına rağmen, Mazhar Müfit Bey bankadan borç para alarak ve Amerikan Koleji müdürü hanımından otomobil lastikleri ve benzin alarak hareket edildi.
- Ankara stratejik bir yerdi, demiryolu vardı, milliyetçi bir kesim ve cumhuriyetçi bir öbek bulunuyordu.
- Misak-ı Milli, Ankara ve İstanbul arasında sınır konusunda ihtilaf olmasına rağmen, 28 Ocak 1920'de İstanbul Meclisi Mebusan'ı tarafından kabul edildi.
- 20:01Kurtuluş Savaşı'nın Başlangıcı
- Kurtuluş Savaşı'na önce Kuvayi Milliye ile başlandı, her yerde direnişler başlamıştı.
- Osmanlı Devleti'nden kalan ordu çok zayıftı, sadece birkaç kolordu vardı ve içinde asker yoktu.
- Mustafa Kemal, meclisi kurdu, milleti hazırladı ve düzenli orduya geçmek için Kuvayi Milliye örgütlenmesi ile 1921'in ilk ayında Cerkez Ethem'in edebi ile beraber düzenli orduya geçildi.
- 22:00İnönü Muharebeleri ve Sakarya
- İnönü'de 6-11 Ocak tarihlerinde bir çatışma oldu, Cerkez Ethem'in isyanı ve Yunanlıların Bursa'dan İnönü'ye ilerlemesi aynı anda başladı.
- Mart ayında Nisa'nın birinde sonuçlandı ikinci İnönü muharebeleri, bu muharebeler büyük moral sağlayan olaylar oldu.
- Kütahya-Eskişehir muharebeleri Türk ordusu yenilmesine rağmen imha edilmedi, 28 Temmuz'da Eskişehir'de çekilmek için emir verildi ve Türk ordusu Sakarya'nın gerisine çekildi.
- 24:29Sakarya Muharebesi ve Büyük Taarruz
- Sakarya'da 21-22 gün gece gündüz süren muharebeler sonunda Yunan ordusu geri çekilmek zorunda kaldı.
- Sakarya öncesi başkomutanlık yasası ve Tekalif-i Milliye emirleri çıktı, bunlar seferberlik demektir.
- Sakarya ile beraber Fransızlar Antep'i ve Çukurova'yı boşaltmak durumunda kaldılar, bu da büyük taarruz için stratejik avantaj sağladı.
- 26:31Büyük Taarruz ve Mudanya Mütarekesi
- 100-220 bin kişilik Yunan ordusuna karşı 200 bin kişilik Türk ordusu, merkezi kuvvetlerin çoğunu bir merkezde toplama sayesinde Yunan ordusunu kısa sürede dağıttı.
- 9 Eylül'de İzmir'e girdi ordumuz, 18 Eylül'de Yunan ordusu 100 bin civarında zayiatla çekilip gitmek zorunda kaldı.
- İngilizler savaştayız mı diye sorduğunda Mustafa Kemal "barış halinde değiliz" dedi ve Mudanya Mütarekesi ile Yunanlıları ve İngilizleri barışa zorladı.
- 28:55Lozan'a Kavuşma Süreci
- Vatanı kurtaranlar, uzun ve zorlu bir süreçten sonra kuruluş safhasına geçtiler.
- Lozan'a gelene kadar geçen süreç kolay değil, uzun ve sancılı bir süreçti.
- 29:521911-1923 Dönemi Savaş Süreci
- 1911'den 1923'e kadar onbir yıllık bir savaş dönemi yaşanmış, bu dönem için travmatik bir dönemdi.
- Bu süreçte Trablusgarp, Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savaşı ve İstiklal Harbi yaşanmış.
- Cephelerde bir buçuk milyondan fazla insan kaybedilmiş.
- 31:06Osmanlı İmparatorluğu'nun Ekonomik ve Sosyal Durumu
- Kapitülasyonlarla iliklerine kadar sömürülen ve sanayi devrimini ıskalamış bir imparatorluk söz konusu.
- Fabrikalar kurulamadığı için Batı ile rekabet edemeyen ve borçlu bir imparatorluk durumundaydı.
- Eğitim sisteminde büyük sıkıntılar yaşanıyordu, okula gitmesi gereken çocukların büyük bir bölümü okula gidemez durumdaydı.
- 32:24Savaşların İnsan Varlığına Etkisi
- Birinci Dünya Savaşı ve İstiklal Harbi, Osmanlı'nın insan varlığını eritmesi gibi büyük sıkıntılara neden oldu.
- Osmanlı'nın son ikiyüz yılında modernleşme dönemi yaşamış, eğitim, hukuk ve askeri sistemlerde yenilikler yaşanmıştı.
- Çanakkale, Suriye, Filistin, Galiçya, Yemen, Sakarya ve Afyon Kocatepe gibi bölgelerdeki savaşlar genç kuşakları kaybettirmişti.
- 34:10Milli Mücadele ve Lozan'a Yol
- Mustafa Kemal Atatürk, milli mücadeleyi stratejik bir akılla yürütüyordu.
- Kuvayi Milliye, Çerkez Ethem gibi kuvvetlerle milli mücadele yürütülebildi çünkü düzenli ordu kullanılmadı.
- Karşılıklı olarak Yunan ordusu İngiltere tarafından destekleniyordu ve İngiliz subaylar, gözlemciler ve uzmanlar vardı.
- 36:00Osmanlı Ordusunun Durumu ve Mustafa Kemal'in Stratejisi
- Mustafa Kemal Atatürk 1920 yılından itibaren Anadolu'da bir düzenli ordu kurdu.
- Birinci Dünya Savaşı sonrasında ordular dağıtılmış, cephanelere el konulmuştu.
- Mustafa Kemal, milli mücadelede mağdur, mazlum ve haklı taraf olduğunu vurgulayarak meşru bir mücadele yürütüyordu.
- Batı emperyalizminin Türkiye'yi sömürmek istediği ve İzmir'de yaşanan büyük kıyımlarla dünya kamuoyunu aydınlatmaya çalışıyordu.
- 39:00Milli Mücadele Döneminde Barış Teklifleri
- Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden itibaren İngiltere, Yunanistan ve Türkiye arasında aracılık rolüne girdi ve birkaç kez barış teklifleri sundu.
- Sevr Barış Antlaşması, 10 Ağustos 1920'de Paris'te Osmanlı yöneticileri tarafından imzalandı, ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanmadı.
- Mustafa Kemal Paşa, Sakarya Savaşı ve Büyük Taarruz öncesinde önlerine gelen tüm barış tekliflerini reddetti, çünkü Anadolu'da kesin bir zafer kazanmadan ve Yunan ordularını atmadan barışın ulusal çıkarlara uygun olmayacağını düşünüyordu.
- 40:51Mustafa Kemal Paşa'nın Barış Stratejisi
- Mustafa Kemal Paşa, barış tekliflerini reddetse de barış müzakere sürecini kapatmadan, açık tutarak kesin zafere ulaşmadan barış imzalama stratejisini izledi.
- Mustafa Kemal Paşa, diplomatlarını Londra, Paris ve Avrupa başkentlerine göndererek diplomasi sürecini sürdürdü.
- Mustafa Kemal Paşa, kesin zafer kazandıktan sonra, yani Yunan ordularını İzmir'den denize döktükten sonra barış masasına oturdu.
- 43:15Mudanya Ateşkes Antlaşması
- Mustafa Kemal Paşa, 10 Eylül 1922'de İzmir'e geldiğinde İngiliz donanmasının limandan çekilmesini istedi.
- İstanbul ve Boğazlar hala işgal altındaydı ve İngiliz kuvvetleri "tarafsız bölge" ilan etmişti.
- Mustafa Kemal Paşa, Türk ordularını Çanakkale üzerine yürüttü ve Londra'da günlerce süren toplantılar gerçekleşti.
- 45:57Mudanya Ateşkes Antlaşmasının Önemi
- İngiltere, Fransa ve İtalya, Mustafa Kemal Paşa'nın hamlesiyle Mudanya Konferansı'nın toplanmasına razı oldular.
- Mudanya Ateşkes Antlaşması'nda İngiltere, Doğu Trakya'yı Yunanistan'ın boşaltıp Türkiye'ye geri vermesini kabul etti.
- 6 Ekim 1922'de Mudanya'da yaşanan krizde, Mustafa Kemal Paşa, Trakya'daki Yunan ordularının çekilmesi yavaşladığı için İsmet Paşa'ya telgraf çekti ve Çanakkale'ye gireceğini bildirdi.
- 48:16Lozan Konferansı
- Lozan Konferansı'nda Türkiye, Mudanya galibi olarak İsmet Paşa'nın liderliğinde gitti, ancak İngiltere, Fransa ve İtalya onu Mondros mağlubu olarak karşıladı.
- Lozan'da Türkiye tek başına, "husumet dünyası" karşısında yedi düvele karşı mücadele etti.
- Lozan görüşmeleri sekiz ayı aşkın bir süre boyunca devam etti ve kesintiye uğradı.
- 50:19Lozan Konferansı ve Türkiye'nin Taviz Vermeyeceği Konular
- Türkiye, İsmet Paşa'nın başkanlığında Lozan Konferansı'na gitti ve müzakere süreci iki ay sürdü.
- Konferans kesintiye uğramadan önce kapitülasyonlar, Musul meselesi ve dış borçlar konuları hararetli tartışmalara yol açtı.
- Atatürk ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne göre taviz verilmeyecek konular: kapitülasyonlar ve Ermeni yurdu kurulmasına izin vermemek.
- 51:50Misak-ı Milli ve Lozan'daki Savunma
- Lozan'da savunulan Misak-ı Milli, 1919 yılının Aralık ayında hazırlanmış ve Ocak ayında onaylanmış bir belgeydi.
- Misak-ı Milli'de net bir sınır belirtilmemiş, Türk ordularının İstiklal Harbi'nde kazandıkları her karış toprağı savunuluyordu.
- Türkiye, Musul talebini Lozan'da gündeme getirdi ve olayda taviz vermedi, görüşmeler kilitlendi.
- 53:29Musul Meselesi ve Lozan'daki Mücadele
- Musul meselesinde İngiltere çok katı ve kararlıydı, 1923 yılı itibariyle 100 uçakla bölgeyi kontrol ediyordu.
- Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Mustafa Kemal Paşa, Musul'a operasyon yapabileceğini sordu ancak hiçbir milletvekili bu fikri akılcı bulmadı.
- Lozan'da Musul mücadelesi verildi ve mesele sonraya bırakıldı.
- 54:33İsmet Paşa'nın Eşit Devlet Muamelesi Talebi
- İsmet Paşa, Lozan'da eşit devlet muamelesi görmek istediğini ve egemenlik haklarına saygı duymaları gerektiğini defalarca vurguladı.
- İngiltere bu durumdan rahatsız oldu.
- İki aylık müzakere süreci sonunda konferans dağıldı.
- 55:30Lozan Müzakerelerinin Sonuçları
- İsmet Paşa taviz vermedi, ona sundukları taviz veren bir taslak metni geri çevirdi ve Ankara'ya döndü.
- Dünyanın basını, Türklerin kararlılığı ve İngiltere'yi zora sokma konusunda İsmet Paşa ve Mustafa Kemal'i övdü.
- Konferans tekrar toplandı ve görüşmeler yaklaşık altı ay daha devam ederek Lozan Antlaşması imzalandı.
- 57:00Lozan Antlaşması'nın Türkiye'ye Getirdikleri
- Lozan Antlaşması ile kapitülasyonlar kaldırıldı, bu ekonomik, hukuki, siyasi ve kültürel alanlardaki batıya tanınmış ayrıcalıklara son verilmesi anlamına geliyordu.
- Türkiye Cumhuriyeti'nin Misak-ı Milli sınırları kesinlik kazandı.
- Ermeni yurdu ve Kürdistan talepleri Lozan'da rafa kaldırıldı, Anadolu'da sadece Türkiye Cumhuriyeti kurulacaktı.
- 58:25Lozan Antlaşması'nın Önemi
- Dış borçların ödemesi belli bir plan dahilinde sokuldu ve Osmanlı'dan ayrılan ülkeler arasında paylaştırıldı.
- Lozan'da laik bir hukuk düzeninin temelleri atıldı, Batı dinsel hukuk dayatırken Türkiye "çağdaş hukuk, laik hukuk" ve "herkese eşit muamele" prensibini savundu.
- Lozan'da ada kaybı konusunda, Meis adası kaybedilse de Gökçeada ve Bozcaada'yı kurtardık, Ege adaları ise daha önce işgal altındaydı.
- 1:03:16Lozan Antlaşması'nın Eksiklikleri ve Tamamlanması
- Lozan'da boğazlar konusunda eksiklik vardı: boğazlarda asker bulundurulamıyor ve bir komisyon boğazları idare ediyordu.
- 1936'da Montrö Boğazlar Sözleşmesi imzalanarak boğazlar komisyonu kaldırıldı ve boğazlarda mutlak egemenlik sağlandı.
- Hatay, 1936'da diplomatik yollarla anavatana katıldı ve bu da Lozan'ı tamamladı.
- 1:08:30Lozan Antlaşması'nın Geleceği
- Lozan Antlaşması süreli bir anlaşma değil, anlaşmanın metninde, eklerinde ve protokollerinde süre yoktur.
- Lozan'ın bitiş tarihi yoktur, son kullanma tarihi olan bir anlaşma değildir.
- Lozan'ın bitmesi için ülkenin sınırları değişmesi veya yeni koşullar oluşması gereklidir.
- 1:09:21Lozan Antlaşması ve Türkiye
- Türkiye Cumhuriyeti varlığını koruduğu sürece Lozan Antlaşması da var olmaya devam edecektir.
- Mustafa Kemal Atatürk Lozan'ı tamamlamış, Lozan'ı ortadan kaldırmak yerine Atatürk'ün yöntemiyle tamamlamak gerekir.
- Lozan, tarihimizdeki en onurlu ve gurur duyabileceğimiz anlaşmalardan biridir.
- 1:11:33Kanal İstanbul ve Montrö
- Kanal İstanbul projesi Montrö'nü delmek için tasarlanmıştır, ancak uluslararası bir su yolunu kullanmak yerine kanala para vererek geçmek mantıklı değildir.
- Montrö sadece Türkiye ile ilgili değil, aynı zamanda Rusya'nın da güvenliğini sağlayan bir sistem getirmiştir.
- Montrö anlaşmasında üçlü statü vardır: savaş zamanı, barış zamanı ve Türkiye'nin kendini tehdit altında gördüğü zaman.
- 1:15:35Montrö'nün Önemi
- Montrö, Karadeniz'e kıyısı olan ülkelere bazı ayrıcalıklar tanımış, bu nedenle Rusya için çok önemlidir.
- Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkeler için Montrö bir engeldir; Amerika gibi ülkeler büyük gemilerini, savaş gemilerini ve denizaltılarını Karadeniz'e sokamaz.
- Montrö'nün 18. maddesi, Amerika'nın Karadeniz'in kapılarını kapattığını göstermektedir.
- 1:16:55Kanal İstanbul ve Montrö Riski
- Kanal İstanbul projesi Montrö tartışmalarını açabilir, özellikle gemileri kanaldan geçmeye zorlamaya kalkışılırsa.
- 1982 yılında Türkiye Montrö'deki geçiş ücretlerini on katına çıkarmış, bu durum Montrö'nün yeniden uluslararası boğazlar komisyonuna dönmeye teşvik etmiştir.
- Kanal İstanbul projesi Montrö tartışmaya açma riskini barındırır ve bu durum sadece Türkiye için değil, Rusya için de büyük riskler barındırır.
- 1:20:17Atatürk Dönemi Değerlerinin Tartışılması
- Montrö ve Lozan Antlaşmaları tartışmaya açılıyor ve Atatürk'ün tüm icraatları eleştiriliyor.
- Bu tartışmalar sadece gündem yaratmak için değil, mevcut başkanlık sistemindeki "bir kişi ne istiyorsa oluyor" durumuna bağlı olarak ciddiye alınması gereken bir süreç.
- Dışişleri Bakanı'nın açıklamasına göre Montrö Antlaşması Türkiye için çok önemlidir ve II. Dünya Savaşı'nda önemli bir rol oynamıştır.
- 1:22:25Yeni Türkiye Söylemi ve Değerler Tartışması
- Bu tartışmalar "yeni Türkiye" söylemi kapsamında gerçekleşiyor ve monarşik, parlamenter sistem, Lozan ve Montrö Antlaşmaları gibi değerler "eski Türkiye"ye ait olarak tarif edilmeye çalışılıyor.
- Atatürk'ün madalyalarından çıkarılması, Nutuk'un okunmasını yasaklayan bir Milli Eğitim Müdürü gibi olaylar bu iklimin bir sonucu olarak değerlendiriliyor.
- Ayasofya kararından Anayasa'ya, madalyalardan Lozan-Montrö tartışmalarına kadar tüm olaylar "yeni Türkiye" ikliminin bir eseri olarak değerlendirilmeli.
- 1:25:19Türkiye'nin Zaman Kaybı
- Türkiye'nin tarihi geriye döndürülemez, ancak boş tartışmalarla zaman kaybediliyor.
- Dünyanın hiçbir yerinde kurucu değerlerin tartışmaya açıldığı görülmemektedir.
- Lozan Barış Antlaşması'ndan bir gün sonra çıkan Fransız Figaro gazetesi, Lozan'ı bir hezimet olarak değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin kazanması olarak değerlendirmiş.
- 1:28:23Hatay Sorunu
- Kurtuluş Savaşı'nın kazanılabilmesi için Çukurova'ya ihtiyaç vardı; bu bölge orduları besleyen gıda, kuvvet tasarrufu ve demiryolu ulaştırması açısından önem taşıyordu.
- Atatürk, Hatay ve İskenderun sancağını elde bulundurmak için çok uğraştı ve zaman içerisinde bu sorunu halledeceğini belirtti.
- Mersin'in büyük limanı ordunun beslenmesi için kaynak sağlıyordu ve Fransa'dan alınan silahlar ve uçaklar da bu limandan ulaşıyordu.
- 1:29:51Hatay Meselesi ve Atatürk'ün Kararı
- Hatay sorunu ortaya çıktı ve o bölgede kalmak isteyenler vardı.
- Atatürk, Fransa'nın Almanya karşısında Hitler'in yükselmesine ve ikinci dünya savaşı'na doğru gidişini fark ederek, Hatay meselesinde yeterli zaman ve kaynak ayıramayacağını bildiği için adımlar attı.
- Atatürk, Hatay'ı Türkiye'ye bağlamak için kararlı bir şekilde harekete geçti.
- 1:30:50Atatürk'ün Adana Ziyareti
- Atatürk, muhtemelen 1938 Mayıs ayında Adana'ya gitmeye karar verdi ve doktorunu da yanına aldı.
- Doktor, hastalığı nedeniyle gitmemesini tavsiye etse de, Atatürk kararlı bir şekilde yola çıktı.
- Adana'ya geldiklerinde, vali ve emniyet müdürlerinin programına uymayan Atatürk, kendisi için bir eve götürüldü.
- 1:31:54Hatay İçin Hazırlanan Özel Grup
- Atatürk, kubbeli kapılı, içki ve sigara kokan bir meyhaneye girdi ve içinde yüz-yüzelli kadar kalabalık vardı.
- Atatürk, kalabalıktan posta başlarını çağırdı ve her birinin vazifelerini sordu: tel kesme, kırma-yıkma-bozma, yol tahrip-tıkama-kapama, fetiş ve zararsız hale getirme.
- Tüm postalara sorduktan sonra, bin-binbeşyüz kişilik bir grubu sekiz-on pasta halinde özel kuvvet (V-Kol) olarak hazırladı.
- 1:34:29Atatürk'ün Kararlılığı
- Atatürk, Hatay davasının sulh yoluyla çözülmesi durumunda hazırlanan bu grupun Hataya girmesi durumunda ne olacağından endişe duyuyor.
- Fransız istihbaratı Atatürk'ün kararlılığını görerek, sonunda Hatay Türkiye'ye katıldı.
- Atatürk'ün zihin yapısını anlatan Hasan Rıza Soyak'ın anılarında, Atatürk'ün gerekirse cumhurbaşkanlığından istifa edeceğini ve çeteci kılığına girerek Hatay bölgesindeki milislerin başında mücadele edeceğini söylediği belirtiliyor.
- 1:35:41Atatürk'ün Diplomatik ve Sözlü Mücadelesi
- 1937 yılında Suriye Başbakanı Cemil Badem Ankara'ya geldiğinde, Mustafa Kemal Atatürk onunla bir görüşme yaptı.
- Atatürk, Suriye Başbakanı'na "Sizin ordunuz yok, bizim ordumuz var" diyerek Suriye'nin Fransız mandası altındayken, Suriye halkı isterse ordusuyla Suriye'nin özgürlüğünü sağlayabileceğini söyledi.
- Atatürk, Hatay meselesinin Türkiye-Suriye arasındaki bir mesele gibi görünse de, aslında Fransa'nın oyunu olduğunu ve Fransa'yı tehdit ettiğini belirtti.
- 1:37:04Atatürk'ün Son Mücadelesi
- Atatürk, Hatay'ın anavatana katılması için Ulus gazetesinde makaleler yazarak hükümeti uyarıyor.
- Atatürk, hasta yatağından kalkıp Mersin'de orduyu denetlemeye gitti, bu durumun onun ölümünü hızlandırdığı belirtiliyor.
- Atatürk'ün ölümüne kadar Türk milleti ve vatanı için mücadele etmiş bir önder olduğu vurgulanıyor.