Buradasın

Türkiye'nin Ekonomik Coğrafyası ve Tarım Politikaları Eğitim Videosu

youtube.com/watch?v=I8jOtrhmt5s

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, bir öğretmen tarafından sunulan kapsamlı bir eğitim dersidir. Öğretmen, Türkiye'nin ekonomik coğrafyası, ekonomi politikaları ve tarım sektörü hakkında detaylı bilgiler vermektedir.
Video, Türkiye'nin ekonomi politikalarının tarihsel gelişiminden başlayarak (liberal ekonomi, devletçilik, kapalı ekonomi, açık ekonomi) tarım yöntemlerine (ekstansif, intansif, nadas, nöbetleşe) ve sulama projelerine (GAP, KOP) geçiş yapmaktadır. Daha sonra tarımdaki makineleşme, arazi dağıtımı, tarım ürünlerinin sınıflandırılması ve Türkiye'nin farklı bölgelerindeki tarım ve hayvancılık yapıları ele alınmaktadır.
Videoda ayrıca Türkiye'nin farklı iklim bölgelerindeki tarım ürünlerinin özellikleri, üretim bölgeleri ve hayvancılık türlerinin il bazında dağılımı 2023 TUİK verilerine dayanarak detaylı şekilde anlatılmaktadır. Öğretmen, konuyu günlük hayattan örneklerle ve soru-cevap şeklinde açıklamakta, öğrencilerin sınavlarda çıkabilecek soru tiplerini de paylaşmaktadır.

00:09Türkiye'nin Ekonomik Coğrafyasına Giriş: Türkiye'nin ekonomik coğrafyasına giriş yapılıyor ve ekonomi politikaları geçmişten günümüze kadar neler yapıldığı incelenecek.
Türkiye'nin ekonomi politikaları, yurt içerisinde ve dünyada meydana gelen değişimler sonucunda farklı dönemlere ayrılmıştır.
00:40Cumhuriyet'in İlk Yıllarında Liberal Ekonomi: Cumhuriyet'in ilk yıllarında devlet ekonomi üzerinde fazla etkili olmasın, özel sektörü teşvik edici bir liberal ekonomi modeli uygulanması planlanmıştır.
Bu ekonomi modeli tam anlamıyla uygulanamamış çünkü özel sektörde yeterince sermaye birikimi yoktu.
17 Şubat 1923 tarihinde İzmir İktisat Kongresi'nde liberal ve milletçi bir ekonomik politika gerektiği vurgulanmıştır.
01:31İzmir İktisat Kongresi'nin Sonuçları: 1925'te aşar vergisi kaldırılmış, böylece çiftçinin daha çok üretmesi ve sermaye biriktirmesi sağlanmıştır.
Tarımda makineleşmenin teşvik edilmesi ve sanayi kanunu çıkarılmasıyla sanayi de teşvik edilmiştir.
İlk etapta liberal ekonomi içinde tarıma ve sanayiye ağırlık verilmiştir.
02:28Devletçilik Dönemi: 1930'dan sonra liberal politikalar değiştirilerek devletçilik politikasına geçilmiştir.
1929 Dünya Ekonomik Krizi (Buhranı) bu politikaya geçişin temel sebebidir.
1931 yılında Merkez Bankası kurulmuş, 1937 yılında Karabük Demir Çelik Fabrikası kurulmuş ve 1933 yılında Sümerbank kurulmuştur.
04:03Sanayi Planları: Devlet eliyle yatırımlar için her beş yılda bir sanayi planları yapılmıştır.
İlk beş yıllık sanayi planı 1933-1938 yılları arasında uygulanmıştır.
İkinci beş yıllık sanayi planı 1938-1943 yılları arasında uygulanmış ancak İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle tam anlamıyla uygulanamamıştır.
04:451950'lerde Liberal Ekonomi Dönemi: 1950'lerde iktidar değişimleriyle devletçilik ilkesi terk edilmiş ve tekrar liberal politikalar uygulanmıştır.
Bu dönemde yatırımların özel sektör eliyle yapılması teşvik edilmiştir.
Dış ticaret açığı ciddi manada açık vermeye başlamıştır.
05:401950'lerde Makineleşme ve Kırdan Kente Göç: 1950'lerde tarımda büyük oranda makineleşmenin yurt dışından traktör ve ekipmanlarının alınmasıyla başlamıştır.
İlk karayollarına yatırımlar yapılmış ve asfalt makinesi alınmış, ilk kez asfalt dökülmüştür.
Makineleşmeyle birlikte tarımda kısa sürede makine gücü insanın yapabileceği işi yapmış, bu durum insanları işsiz bırakmaya başlamış ve kırdan kente göçün ilk izleri 1950'lerde görülmüştür.
06:571960-1980 Arası Dönem: 1960 darbesi ile ekonomi de değişmeye başlamış, ülkeyi kendi kaynaklarıyla kalkındırma düşüncesi ortaya çıkmıştır.
1963 yılında birinci beş yıllık kalkınma planı uygulanmış ve 1968 yılına kadar devam etmiştir.
Bu dönemde İstanbul Boğaziçi Köprüsü (15 Temmuz Şehitler Köprüsü) 1973 yılında yapılmıştır.
09:101980'lerde Ekonomik Değişim: 1980'e kadarki politikaların ülkeyi kalkındırmadığı, dünya uçup giderken Türkiye'nin geride kaldığı görülmüştür.
Kapalı ekonomi modelinin işe yaramadığı anlaşılmıştır (dışarıdan ithalat yapılmıyor, dışarıya ürün satılmıyor).
24 Ocak 1980 kararları, ekonomiyi toparlama adına yapılan kararlardır ve Turgut Özal'ın yazdığı bu kararlar önemlidir.
09:5024 Ocak Kararları ve Ekonomik Dönüşüm: 24 Ocak kararları, kapalı ekonomi modelinden açık ekonomi modeline geçiş anlamına geliyordu.
Kapalı ekonomi modelinden açık ekonomi modeline geçişle Türkiye, dünyanın pazarı haline dönüştü ve ithalat coştu.
Döviz serbestliği, 1980'lerden sonra herkesin döviz bulundurabilmesi, alabilmesi ve satabilmesi anlamına geldi.
11:15Ekonomik Dönüşümün Sonuçları: Turgut Özal'ın "gözleri doysun" fikriyle bol ithalatla ürün çeşitliliği arttı, ancak üretim yeterince yapılamadığı için dış ticaret açığı oluştu.
Bu dönemde GAP'ın inşası, tarım teşvikleri, köprüler, otobanlar, e-ticaret ve internet gibi gelişmeler gerçekleşti.
Yurt dışından yapılan yatırımlar ve kredilerle alınan borçlar nedeniyle ülke borcunu ödeyememe noktasına geldi ve ödemeler krizi çıktı.
13:00Ekonomik Tarihsel Gelişmeler: Cumhuriyet'in ilk yıllarında liberal bir piyasa ekonomisi vardı, devlet çok fazla yatırım yapmıyordu.
Ekonomik krizden sonra devletçilik geldi, sonra tekrar liberal ekonomi modeli uygulandı.
1960 darbesi sonrası devletçilik dönemine geçildi, sonrasında tekrar serbest piyasa modeli benimsendi.
14:00Tarım Yöntemleri: Tarım iki tip olarak incelenir: extansif (geri kalmış) ve intansif (gelişmiş) tarım.
Extansif tarım, engebeli, geri kalmış, yontulmamış ve verimi düşük alanlarda yapılır.
Extansif tarımda sulama, gübreleme ve makineleşme gibi gelişmiş yöntemler kullanılmaz, insan emeğine fazla ihtiyaç vardır.
15:30Extansif ve Intansif Tarım Örnekleri: Extansif tarım Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde yaygındır.
Çay, extansif tarıma uygun bir üründür ve hala elle kırpılır.
Intansif tarım, geniş deltalar ve ovalarda yapılır, makineleşme, sulama ve gübreleme gibi modern yöntemler kullanılır.
Mısır, pamuk ve ayçiçeği gibi ürünler genellikle intansif ürünlerdir.
17:41Nadas Tarımı ve Erozyon: Nadas, toprağın bir yıl boş bırakılmasına verilen isimdir ve bu durum erozyona neden olur.
Nadas, yağış azlığından dolayı uygulanır ve en çok İç Anadolu'da, en az Karadeniz'de uygulanır.
Nadas son yıllarda azalmıştır çünkü sulama projeleri (GAP ve KOP) uygulanmıştır.
22:18Nöbetleşe Tarım: Nöbetleşe tarım, her yıl farklı ürün ekilmesi yöntemidir ve aynı gruptan ürün ekilmemelidir.
Nöbetleşe tarım nadası ve erozyonu azaltır, tarımsal üretim ve verimi artırır.
Türkiye'de tarımı geliştirmek için sulama olmazsa olmaz bir yöntemdir.
25:17Sulama Projelerinin Faydaları: Sulama sayesinde toprağın içindeki mineraller eriyerek bitkinin bünyesine karışır ve verim artar.
Sulama gelince ürün çeşidi artar, nadas azalır ve erozyon azalır.
Türkiye'nin en büyük sulama projeleri Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ve Konya Ovası Projesi (KOP) olup, bu projeler ekilen alanları artırmıştır.
26:53Makineleşmenin Faydaları ve Dezavantajları: Makineleşmenin güzel yönleri arasında ürünlerin ekim ve hasat sürelerini kısaltması bulunmaktadır.
Makineleşmenin kötü yönü kırsalda işsizlik yaratmasıdır.
Makineleşmenin diğer faydaları arasında ekilen alanların artması ve traktör gücüyle daha fazla arazinin tarıma kazandırılması bulunmaktadır.
28:11Makineleşmenin Uygulanma Alanları: Makineleşmenin az olduğu yerler engebeli arazilerdir.
Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde makineleşme oldukça azdır.
Rize'de sadece sekiz traktör bulunurken, Konya'da otuz iki bin traktör bulunmaktadır.
29:09Arazi Dağıtımı Projesi: Arazi dağıtımı projesi en fazla Güneydoğu Anadolu bölgesinde uygulanmıştır.
29:20Arazi Dağıtımı Projesi: Arazi dağıtımı, topraksız çiftçiyi topraklandırma projesi olarak 1940'lı yıllarda İsmet İnönü döneminde başlatılmıştır.
Projenin amacı, kırsalda topraksız köylülerin başka yörelere giderek ucuz iş gücü olmaması ve kendi toprağı olmasıydı.
Devlet, kendi hazine arazilerini çiftçiye ücretsiz dağıtarak toprak boş kalacağına insanlar eksin bitsin ve üretime katkı sağlasın diye çalışmıştır.
30:48Arazi Toplulaştırması: Arazi toplulaştırması, geçmişten beri miras yoluyla parçalanmış ve küçülmüş tarlaları bir araya getirme projesidir.
2014 yılında çıkarılan bir yasa ile 20 dekar dönümün altındaki topraklar miras yoluyla bölünüp satılamayacak, mirasçılardan biri alacak veya ihale yoluyla tek bir kişiye satılacak.
Tarlaların küçüldükçe tarımdan kullanılamayacak hale gelmesi nedeniyle arazileri tekrar bir araya getirmek amaçlanmıştır.
32:33Karadeniz Bölgesi ve Tarım: Karadeniz bölgesinde engebeli araziler nedeniyle tarla toplulaştırma projesi uygulanamamaktadır.
Karadeniz'de sulama, makineleşme ve arazi toplulaştırma yapılamaması nedeniyle tarım modernleşememiş ve "ex-tarım" (eski tarım) olarak adlandırılmıştır.
33:45Türkiye Topraklarının Azot Eksikliği: Türkiye toprakları yağış azlığı nedeniyle azot bakımından fakirdir.
Toprakta bulunan mineraller, özellikle azot nitrat ürünler bitkinin bünyesine ıslanarak geçer, ancak yağış olmadığında atmosferik azot toprağa geçemiyor.
Bu eksiklik nedeniyle suni azot (gübreleme) kullanılmaktadır.
34:26Gübreleme ve Destekleme Alımları: Gübrelemede en fazla Akdeniz bölgesinde uygulanmaktadır çünkü Terra Rosa toprağında bol miktarda demir bileşiği (pas) bulunur.
Destekleme alımı, devletin önceden duyurduğu fiyattan ürün alma garantisi vermesidir.
Devlet, uzun süre ilaçlanıp saklanabilen, halkın temel tüketim maddesi olan ve ihracat yapılabilen ürünler için destekleme alımı yapar.
36:28Tütün Üretimi ve Destekleme Alımı: 2002 yılında çıkarılan tütün yasası kapsamında Türkiye'de tütün alımı durdurulmuştur.
Devlet, tütün üretimi için ekeceğin alanlara ve ne kadar üreteceğine karar vermektedir.
Tütün destekleme alımı kapsamında değildir çünkü özel yasası vardır ve destekleme alımı yapılacak ürünlerin ihracata dayalı olması ve uzun süre saklanabilmesi gerekmektedir.
38:50Tarımı Destekleme Kurumları: Ziraat Bankası, çiftçiye destek vermek için kurulmuş bir bankadır.
Devlete ait toprak mahsulleri ofisi, pancar kooperatifçileri, Çukurova birlik, Trakya birlik, Marmara birlik gibi üretici birlikleri tarımı destekleme amacıyla kurulmuştur.
39:44Tarım Ürünleri ve Grupları: Kampımızda başlıca tarım ürünlerini ve temel özelliklerini göreceğiz.
Tahıllar: Buğday, arpa, pirinç, yulaf ve çavdar gibi un elde edilen bitkilerdir.
Bakliyatlar: Nohut, mercimek ve fasulye gibi azot köklü bitkilerdir.
40:38Yağlılık ve Sanayi Bitkileri: Yağlılık bitkileri: Ayçiçeği, zeytin, mısır, soya fasulyesi ve yer fıstığı gibi temel ekim amacı yağ elde etmek olan bitkilerdir.
Sanayi bitkileri: Tütün, keten, kenevir, pamuk, şeker pancarı, gül, anason ve haşhaş gibi sanayide işlemek için ekilen bitkilerdir.
Keten lifli yapısıyla dokuma endüstrisinde kullanılır ve para kağıdının bir kısmı keten ve pamuğun karışımıdır.
45:06Kışlık ve Yaz Kuraklığı İsteyen Tarım Ürünleri: Kışlık ılıklığı isteyen tarım ürünleri: Çay, fındık, kivi, incir, turunçgiller (portakal, mandalina, limon, greyfurt), muz, zeytin, sebzeler ve seracılıkta yetişen ürünlerdir.
Yaz kuraklığı isteyen tarım ürünleri: Buğday, arpa, mısır, pamuk, kırmızı mercimek, tütün, mısır ve şeker pancarıdır.
Pamuk ilkbaharda ekilir, bol su ister, yazın aşırı kuraklık ister ve hasat edilir.
47:43Devlet Kontrolünde Üretilen Tarım Ürünleri: Şeker pancarı ve sebzeler (domates, biber gibi) tarlada yetişen, bol suyla üretilen ürünlerdir.
Devlet kontrolünde üretilen tarım ürünleri arasında haşhaş, tütün, keten, kenevir ve pirinç (çeltik) bulunmaktadır.
Pirinç bataklık ve sulak alanlarda yetiştirilir, sıtma hastalığı yaydığı için; haşhaş yanlış kişilerin ellerinde yanlış işlere yaradığı için; keten ve kenevir de benzer işlere sıkıntılı olduğu için devlet kontrolünde üretilirler.
49:01Yetişme Alanları Dar ve Geniş Tarım Ürünleri: Yetişme alanı dar olan tarım ürünleri arasında çay, muz, zeytin ve turunçgiller bulunmaktadır.
Yetişme alanı geniş olan tarım ürünleri iklim seçiciliği daha az olan, Türkiye'nin genel iklimine uyum sağlamış ürünlerdir.
Buğday, arpa, mısır, elma, kayısı ve üzüm gibi ürünler Türkiye'nin her yerinde yetiştirilebilir.
50:18Dünya Üretiminde Ön Sıralarda Olan Ürünler: Türkiye, fındık ve incir üretiminde dünya birincisidir.
Antep fıstığı dünya üçüncüsü konumundadır.
Kayısı dünya birincisidir ve çay üretimi dünyada en fazla beş ülke arasında yer almaktadır.
50:57Seracılık ve Sera Üretimi: Kış ılıklığı nedeniyle seracılık (örtü altı üretim) en fazla Antalya, Mersin, Adana, Hatay, İzmir ve Aydın illerinde yapılmaktadır.
Sera'nın maliyeti düşük olup, en büyük maliyet ısıtma maliyetidir ve kışılıklı bölgelerde bu maliyet kolaylıkla karşılanabilir.
Jeotermal enerji son yıllarda seraların ısıtılmasında kullanılan bir yöntemdir ve Afyon, Konya, Kırşehir gibi illerde seracılık yapılmaya başlanmıştır.
52:10Devirli Tarım Ürünleri: İki yılda bir iyi ürün veren devirli tarım ürünleri vardır.
Bu ürünlerin iki yılda bir ürün vermesinin nedenleri arasında iklim koşulları, toplama koşulları ve ağacın kendi yapısı bulunmaktadır.
Zeytin, antep fıstığı (şam fıstığı), kayısı ve elma gibi ağaçta yetişen ürünler devirli tarım ürünleridir.
54:25Bölgesel Tarım Ürünleri: Doğu Karadeniz'de çayın yüzde yüz'ünün üretildiği yer bulunmaktadır.
Fındık üretimi Ordu ve Giresun çevresinde en yoğun olarak yapılmaktadır.
Orta Karadeniz'de kenevirin en fazla üretildiği bölgeler Samsun, Amasya, Kastamonu, Sivas ve Tokat'tır.
Marmara'da Yalova çevresinde kivi, Trakya'da ise ayçiçek yağları en fazla üretilmektedir.
55:38Türkiye'de Ürün Birincilikleri: İl birincilikleri ile bölge birincilikleri birbirini tutmayabilir, bu iki kavram birbirinden farklıdır.
Kanola (kolza bitkisi) üretiminde Konya birinci sırada olmasına rağmen, bölgesel bazda Marmara Bölgesi daha önde yer almaktadır.
Edirne Meriç çevresinde en fazla üretilen ürün pirinç (çeltik) olup, Marmara Bölgesi kivi, kanola, ayçiçeği ve pirinç çeltik üretiminde birinci sırada yer almaktadır.
57:09Ege Bölgesi Ürünleri: Ege Bölgesi'nde İzmir çevresinde en fazla zeytin, Manisa çevresinde üzüm üretilmektedir.
Ege Bölgesi'nin toplamında susam birinci sırada çıkmakta olup, susamın il birinciliği tek başına Antalya'dadır.
Tütün üretiminde il birinciliği Manisa ve Adıyaman olmakla birlikte, Ege Bölgesi'nin toplamında tütün birinci sırada yer almaktadır.
58:18Keten ve Akdeniz Bölgesi Ürünleri: Keten çok değişken bir üründür; geçen yılın verilerinde Marmara Bölgesi'nde birinci sırada iken, 2023 verilerine göre Ege Bölgesi'nde birinci sırada ve en fazla ekimini yapan il Uşak olmuştur.
Akdeniz Bölgesi'nde anason en fazla Burdur çevresinde, elma ve gül üretiminde ise İsparta birinci sırada yer almaktadır.
Turunçgiller genel anlamda Akdeniz'de ön sıralardadır; limon ve mersin büyük oranda Mersin'de, mandalina, portakal ve greyfurt ise Adana'da birinci sırada üretilmektedir.
1:00:14Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi Ürünleri: Güneydoğu Bölgesi'nde GAP projesi ile kırmızı mercimek, antep fıstığı ve pamuk üretimi önem kazanmıştır.
Kırmızı mercimek hala bölge anlamında birinci sırada olmasına rağmen, son yıllarda sulamanın gelmesiyle ekonomik getirisi daha yüksek olan pamuk üretimi artmıştır.
Antep fıstığı endemik bir türdür ve GAP projesi üzerinde hiçbir etki yaratmamıştır; GAP sonrası en çok üretilen ürün pamuk olmuştur.
1:02:35İç Anadolu ve Karadeniz Bölgesi Ürünleri: İç Anadolu Bölgesi tahıl ve bakliyat ambarıdır; Yozgat'ta yeşil mercimek, Niğde-Nevşehir çevresinde patates, Ankara'da nohut üretilmektedir.
Konya'da buğday, arpa, mısır, şeker pancarı ve kuru fasulye (fasulye) en çok üretilen ürünlerdir.
Karadeniz Bölgesi'nin en fazla ürettiği ürünler çay, fındık ve kenevirdir; Marmara Bölgesi'nde ise ayçiçeği ve pirinç en çok üretilmektedir.
1:05:22Türkiye'de Bölgesel Tarım Ürünleri: Ege Bölgesi'nde zeytin, üzüm, haşhaş, tütün, incir, susam ve keten gibi ürünler yetiştirilmektedir.
Akdeniz Bölgesi'nde gül, elma, turunçgil, muz, soya fasulyesi ve yer fıstığı gibi ürünler yetiştirilmektedir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde pamuk, Antep fıstığı ve kırmızı mercimek üretiminde birinci sırada yer almaktadır.
1:07:16İç Anadolu Bölgesi'nin Tarım Ürünleri: İç Anadolu Bölgesi'nde bakliyatlar (buğday, arpa, mısır), yumruk köklüler (şeker pancarı, nohut, yeşil mercimek) ve tahıllar (patates, fasulye) yetiştirilmektedir.
Kuru fasulye en fazla üretilen ürün olarak belirtilmektedir.
1:08:03Türkiye'de Hayvancılık: Türkiye'de bozkır stepp göğsünün yaygın olduğundan en fazla beslenen hayvan türü koyundur.
Çayırın büyük otun olduğu yerde büyükbaş (inek) yaygın olarak beslenir.
Büyükşehirler çevresinde kapalı alanlarda suni yemlerle yapılan hayvancılığa ahır besi hayvancılığı denir.
1:09:32Hayvancılık Türleri ve Özellikleri: Engebeli alanlarda maki bitki örtüsünü kemiren kıl keçisi, çene yapısı ve kemik yapısı sert olduğu için dağlık arazilerde rahatlıkla tutunabilir.
Koyun narin olduğu için dağlık, taşlıkta, engebeli arazilerde yaşayamaz, genelde düzlüklerde yaşar.
Ormanlık alanlarda en fazla arıcılık yapılır çünkü ağaçların çiçek açması ve bitkilerin çeşitlerinin fazla olması nedeniyle her çiçekten bal alınabilir.
1:10:27Kümes Hayvancılığı ve Özel Hayvancılık Türleri: Büyükşehir çevresinde kümes hayvancılığı yaygın olup, en fazla beslenen hayvan tavuktur.
Angora olarak bilinen tür tiftik keçisidir ve Ankara çevresinde endemik türdür.
Tiftik keçisi ve ipek böcekçiliği gibi hayvancılıklar eskiye göre azalmaktadır çünkü suni yün ve suni ipek (naylon lifi) üretimi yaygınlaşmıştır.
1:12:15Diğer Hayvancılık Türleri: Bataklık ve sulak alanlarda beslenen hayvan mandadır.
Türkiye'nin en fazla balıkçılık yapılan bölgesi Doğu Karadeniz'dir.
İç sularda (barajlar, göller, akarsular) en fazla beslenen balık inci kefali olup, Van Gölü'nde yetiştirilmektedir.
1:13:11Türkiye'de Hayvancılık Dağılımı: Manda, Türkiye'de en çok Samsun'da bulunur ve Tokat, Diyarbakır ve Bitlis çevresinde de yoğun olarak görülür.
İstanbul'da da manda bulunur, özellikle yeni havalimanı bölgesinde eski bir bataklık camış yuvası olduğu için.
Sığır (inek), Erzurum-Kars platolarında çayıra bağlı yaygınlık gösterir ve Diyarbakır çevresinde de yoğun bir sığır varlığı vardır.
1:14:44Sığır ve Koyun Dağılımı: Konya, sığır birincisidir çünkü şeker pancarı küspesi hayvan yemi olarak kullanıldığı için ahır besi hayvancılığı yaygındır.
İzmir'de özellikle büyükşehir çevresi, büyükşehirin et ihtiyacını karşılamak üzere sığır yetiştiriciliği yaygınlaşmıştır.
Koyun, Van'da birinci sıradadır ve Doğu Anadolu Bölgesi bu anlamda birinci sıradadır; ayrıca Diyarbakır, Şanlıurfa, İç Anadolu ve Güney Marmara bölgelerinde de yoğun olarak görülür.
1:16:19Kıl Keçisi ve İpek Böceği: Kıl keçisi, özellikle Toroslar'da yoğun olarak beslenir ve Toroslar boyunca yayılır.
İpek böceği üretimi Türkiye'de en fazla Diyarbakır'da olup, Antalya çevresi ve Ankara-Bolu çevresi de ipek böcekçiliğinde ön sıralarda gelir.
Bursa ipek böcekçiliğinde 16. sırada yer alır ve üretimi çok azdır.
1:17:50Tiftik Keçisi ve Diğer Hayvancılık Alanları: Tiftik keçisi, İç Anadolu'da en yoğun olduğu yer olup, Ankara ve Siirt çevresinde de bulunur.
Arıcılıkta Ordu birinci sırada, ardından Sivas, Adana çevresi ve Muğla çevresi gelir.
Kümes hayvanları içerisinde tavuk en çok beslendiği yerlerden biri olup, Manisa çevresi ve Konya çevresi büyük tavuk çiftliklerinin olduğu yerlerdir.

Türkiye'nin Ekonomik Coğrafyası ve Tarım Politikaları Eğitim Videosu

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir