• Buradasın

    Türkiye'nin Asya Açılımı ve Uluslararası İlişkiler Üzerine Akademik Çalıştay

    youtube.com/watch?v=6r8yEiKWA3I

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Dr. Kadir Temiz ve diğer akademisyenlerin (Dr. Mehmet Özay, Dr. Hatice Çelik, Dr. İsmail Erman, Doç. Dr. Yalçınkayalı) katılımıyla düzenlenen bir akademik çalıştayın kaydıdır. Çalıştay, Ankara Üniversitesi Asya-Pasifik Araştırmaları ve Uygulamaları Merkezi ile Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Osman ve Malay Dünyası Araştırmaları ve Uygulamaları Merkezi'nin ortaklaşa düzenlediği etkinliktir.
    • Çalıştay, Türkiye'nin "Yeniden Asya Açılımı" politikasını, Çin-Myanmar ilişkilerini, Türkiye-Hindistan ilişkilerini ve Asya-Pasifik bölgesiyle olan diplomatik ve ekonomik ilişkileri ele almaktadır. Sunumlar, Türkiye'nin Asya'daki stratejik konumu, bölgedeki teknolojik gelişmeler, yapay zeka dinamikleri ve Türk dünyası ile ilişkiler gibi konuları kapsamaktadır. Çalıştay, teorik analizler ve tarihsel perspektifler üzerinden Türkiye'nin Asya politikasına yönelik öneriler sunmaktadır.
    • Panel oturumlarında Türkiye'nin Asya-Pasifik bölgesindeki ekonomik ve diplomatik fırsatları, zorlukları, Hindistan ve Çin gibi büyük Asya ülkeleriyle ilişkileri ve bölgedeki teknolojik işbirliklerin önemi detaylı olarak incelenmektedir. Ayrıca, Türk dünyası, Uygur meselesi ve Türkiye'nin Orta Asya'daki rolü gibi konular da tartışılmaktadır.
    00:06Giriş ve Sunum Tanıtımı
    • Konuşmacı, Avrasya Araştırma Enstitüsü, Yurtdışı Türkler Başkanlığı ve diğer kurumlara etkinliği düzenledikleri için teşekkür ediyor.
    • İkinci oturum Çin-ASEAN ilişkileri üzerine gerçekleşecek ve bu oturumda Türkiye'nin yeniden Asya açılımı ve bölgesel güçler bağlamında Çin-Myanmar ilişkileri ele alınacak.
    • İstanbul Medeniyet Üniversitesi'nden Dr. Kadir Temiz, bir buçuk saatlik sunum yapacak ve sonrasında soru-cevap kısmı olacak.
    02:35Çin'in Yükselişi ve Dış Politikası
    • Doğu Asya'da en önde gelen tartışma Çin Halk Cumhuriyeti olup, Çin'in ekonomik yükseliş hikayesi başladığı yıllarda tartışmalar başlamıştır.
    • Son zamanlarda, özellikle 2010'lardan sonra Çin'in yükselişinin ekonomi dışında da somut örnekleri görülmeye başlanmıştır.
    • Konuşmacı, yeni büyük gücün davranışlarını, özellikle zayıf veya orta ölçekteki ülkelerle ilişkilerini nasıl anlayabiliriz sorusunu ele alıyor.
    04:05Çin'in Küresel İlişkileri
    • Çin'in özellikle uzak coğrafyalarla ilişkisi tartışılan bir konu olup, Afrika, Ortadoğu, Avrupa ve Balkanlar gibi bölgelerde Çin'in etkisi gündeme gelmektedir.
    • Çin, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve Rusya ile ilişkilerinde belirgin stratejiler ve taktikler geliştirerek istikrarlı bir dış politikaya sahip olduğunu düşünüyor.
    • Konuşmacı, Çin'in Türkiye'yi anlamak için kurumlar ve araçlar geliştirdiğini, yaklaşık 10 yıl boyunca Çin'de 3 senede geçirdiğini belirtiyor.
    07:46Sunumun Amacı ve Yapısı
    • Sunum, asimetrik güç ilişkisi olan iki ülke arasında karşılıklı ekonomik bağımlılığın gelişmesinin siyasi ve jeopolitik bir çatışma ve gerilim üretip üretmediği sorusunu ele alacak.
    • Sunum üç ana tartışmadan oluşacak: ülkelerin dış politika tercihlerini etkileyen faktörler, ilişkileri belirleyen temel faktörler ve ekonomik bağımlılığın ortaya çıkış dinamikleri.
    • Sonuçta Türkiye'nin yeniden Asya açılımı sürecinde ortaya çıkan riskler ve fırsatlar ele alınacak.
    10:09Ekonomik Bağımlılık ve Çatışma İlişkisi
    • Liberal uluslararası ilişkiler teorisinde ekonomik bağımlılığın barışçıl bir ilişki üreteceği tezi var, ancak konuşmacı bu teze muhalif yaklaşıyor.
    • Ekonomik bağımlılık her zaman barışçıl bir ilişki kuramayabiliyor, özellikle asimetrik olduğunda çatışma ve gerilim üretme ihtimali daha yüksek.
    • Çin'in yükselişiyle beraber bazı örneklerde karşılıklı ekonomik bağımlılık kazan-kazan sürecine dönüşemiyor.
    12:39Çin-Myanmar İlişkileri
    • Myanmar'ın demokratikleşme sürecinde Çin ile girdiği ilişkilerin bu süreci destekleyip desteklemediği tartışmalı bir konu.
    • 1990'lı yıllardan sonra başlayan Myanmar'ın demokratikleşme süreci Aung San Suu Kyi'ye karşı darbeyle kesintiye uğramış.
    • 1990'lı yıllardan 2010'lara kadar Çin ve Myanmar arasında yakın ilişki varken, 2010'lardan sonra Myanmar'da demokratik seçimler yapıldıktan sonra Çin ile ilişkiler zayıflamaya başlamış.
    14:24Dış Politika Analizi ve Çin-Myanmar İlişkileri
    • Dış politika analizinde bilimsel bir yaklaşıma ulaşmak zordur, ancak bazı tekrar eden örüntüler tespit edilebilir.
    • Çin'in Batı ile ilişkileri iyileştiği dönemlerde Myanmar ile ilişkileri bozulurken, Çin ile ilişkileri yükseldiği dönemlerde Batılı ülkelerle ilişkileri bozulmaktadır.
    • Myanmar'ın demokratikleşme sürecinin sekteye uğraması, Çin'in bölgede kurmak istediği düzene olumsuz etki yapmaktadır.
    16:23Myanmar-Çin İlişkilerinin Jeopolitik Boyutu
    • Myanmar örneğinde Malakka Boğazı'nın alternatifi olarak Bengal Körfezi'nden Myanmar Kanalı ve boru hatlarıyla alternatif bir enerji güzergahı kurulabilir.
    • Dış politika analizinde uluslararası sistemin yapı ve ulusal güç unsurları, siyasi sistem, diplomatik kapasite, ekonomik kalkınma süreçleri ve askeri unsurlar ilişkileri etkiler.
    • Devletler ulusal çıkarları için bazen çatışma ve uyumsuzluk tercih edebilir, ikili ilişkilerde belirleyici olan hiyerarşi farkıdır.
    18:26Myanmar-Çin İlişkilerinin Tarihsel ve Güncel Boyutu
    • Myanmar ve Çin arasında 2022 km'lik sınır bulunmakta ve tarihsel olarak yakın ilişkileri vardır.
    • Çin, Myanmar ile ilişkilerini soğutmamak için sınır diplomasisi konusunda hassas davranmaktadır.
    • Ekonomik açıdan 2001 yılından bu yana ticaret hacmi ve yatırımlarda ciddi bir artış yaşanmış, özellikle Myanmar'ın batı sahillerindeki liman projesi yaklaşık 15 milyar dolar tutarında ekonomik genişleme üretecektir.
    19:45Çin'in Myanmar Stratejisi ve Myanmar'ın Tepkisi
    • Çin, 1954'ten beri "barışçıl bir arada yaşama beş ilkesi" ile ilişkilerini yönetmiştir, ancak artık büyük güç talepleriyle muhataplarına yaklaşıyor.
    • Myanmar, Çin'in siyasi nüfuzunu ve ekonomik kalkınma vaadini kullanarak ilişkilerini geliştirmektedir.
    • Myanmar, Çin ile ilişkileri sıkı tutarken, demokratikleşme sürecini destekleyecek Batılı ülkelerle de yakınlaşma çabasındadır.
    22:47Türkiye'nin Asya-Pasifik Stratejisi
    • Türkiye'nin Asya-Pasifik'te Çin'in büyük kapasitesini, imkanlarını, fırsatlarını ve risklerini analiz etmesi gerekir.
    • Sadece Çin ile sınırlı kalmamak, Hindistan ve Japonya gibi bölgesel güçleri de dikkate almak önemlidir.
    • Küresel güçler olan Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve İngiltere'nin stratejileri de yakından izlenmelidir.
    24:02Türkiye-Myanmar İlişkileri
    • Myanmar'ın Arakan sorunu 2014-2015 yıllarında ciddi soykırım iddialarıyla gündeme gelmiştir.
    • Türkiye, Myanmar'a büyükelçiliği açarak oraya müdahil olma fırsatı yakalamıştır.
    • Myanmar, Pasifik'teki diğer ülkelerle karşılaştırıldığında %67 büyüme oranına sahip olan büyük fırsatları olan bir ülkedir.
    27:41Asya Açılımı Çalıştayı ve Geçmiş Deneyimler
    • İki kurumun ortak çalıştaya ev sahipliği yapması bir tesadüf değil, ön hazırlıktan sonra gerçekleşen bir etkinliktir.
    • 5 Ağustos 2019 tarihinde Dışişleri Bakanı'nın "Yeniden Asya Açılımı" ilanının ardından ilk toplantı Stratejik Araştırmalar Enstitüsü tarafından Aralık ayında Ankara'da gerçekleştirilmiştir.
    • Pandemi nedeniyle 2019'dan sonra bir inisiyatif geliştirilmedi, ancak bu aradaki zaman boşluğunun kayıba yol açmaması için bölgenin yeniden hatırlatılmasına vesile olacak çalıştay oluşturulmuştur.
    29:01Asya Açılımının Değerlendirilmesi
    • Geçmişte yayınlanan Asya Açılımı ile ilgili metinlerde açıkça pembe tablo çizildiği görülürken, aynı zamanda gizli açık bir olumsuzluğun da olduğu belirtilmektedir.
    • Saha irtibatlı olmayanların söylemleri ile saha irtibatlı akademisyenlerin gözlemleri arasında çelişkiler olduğu ifade edilmektedir.
    • İş dünyası, bürokrasi ve akademinin objektif veriler ışığında çalışmaların gerçekleştirilmesine gerek olduğu vurgulanmaktadır.
    30:51Asya Açılımının Ekonomik Boyutu
    • Asya-Pasifik bölgesindeki ülkeler dünya ekonomi ve ticaret dünyasının dinamosunu oluştururken, Türkiye dış ticaretinin sürekli açık vermesi ve elçiliklerin sayısı ile ters orantılı olması işaret edilmektedir.
    • Asya bölgesi ile ilişkilerde son yirmi yılda sürekli açıklar verilen bir bölge olduğu ve Türkiye'nin dış ticaretinde yer alan ülkeler sıralamasında ilk on beşte bu bölge ülkelerinden herhangi birinin olmaması sorunlara işaret etmektedir.
    • Türkiye'nin dışarıdan mal ithalatında giderek artan bir eğilme göstermesi ve uzak diyarlardan mal alırken aynı zamanda mal da satabilme potansiyelinin vurgulanması gerektiği belirtilmektedir.
    32:19Asya Açılımının Tarihsel Gelişimi
    • Asya-Pasifik bölgesi, Amerika Birleşik Devletleri tarafından 20. yüzyıl Asya çağı olgusuna dayanarak gündeme getirilmiştir.
    • 1989'da Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin ve Varşova Paktı'nın sona ermesiyle Türkiye, en yakın ilişki kurabilecek alan olarak Orta Asya Türk Cumhuriyetlerini bulmuştur.
    • Türkiye'nin Asya ile ilişkilerinde öncelikli olarak bakılması gereken unsur, Cumhuriyet'in 1949 yılında tanık olduğu değişim sürecidir.
    35:04Yeniden Asya Açılımının Tetikleyicileri
    • Yeniden Asya açılımı, 2000'li yılların Türkiye ve küresel anlamda değişen yönüyle, jeostratejik ve jeoekonomik gelişmeleri ile bağlantılıdır.
    • 2004 yılında Hint Okyanusu'nda yaşanan deprem ve tsunami, Türkiye'nin Asya'ya yeniden açılımını tetikleyen önemli bir etkidir.
    • Bu süreçte Türkiye Devleti, ilgili kurumları ve sivil toplum kuruluşları yoğun bir çaba sergilemiş, bölgenin doğal afetlere maruz kalması sivil toplum kuruluşlarının sürdürülebilir bir yaklaşım sergilemesine olanak tanınmıştır.
    36:06Pratik Örnekler ve Zorluklar
    • 2007 yılında Kuzey Sumatra'da 500 kadar bölge işadamının bir araya geldiği toplantıda Türkiye'nin etkinliği ve sonrasında herhangi bir girişimin olup olmadığı sorgulanmaktadır.
    • 2008 yılında Endonezya'nın batısındaki Saban Adası'nda serbest bölge açıldığında Türkiye davet edilmesine rağmen herhangi bir aktiviteye bulunup bulunmadığı sorulmaktadır.
    • Pratik olarak karşımıza çıkan fırsatların farklı nedenlerle ortadan kayıp gittiği vurgulanmaktadır.
    38:22Asya Açılımında Değerlendirme Kriterleri
    • Asya açılımında, Asya'yı anlamak için bir kavram veya kavramlar bütünü üzerinde değerlendirmek gerekir.
    • Model oluşturma konusunda, akademi dünyası, iş sektörü veya politika gibi alanlarda ne tür bir modelleme ortaya konulması gerektiği düşünülmelidir.
    • Asya-Pasifik bölgesi, Çin'den Yeni Zelanda'ya kadar giden ve bölgedeki Pasifik ülkelerini içine alan toplam on dokuz ülkeyi kapsar.
    39:12Türkiye'nin Asya İlişkileri
    • Türkiye, Asya bölgesinde on ülke üzerinde durmaktadır ve bu ülkeler Çin ile Hindistan arasında bir köprü görevi görür.
    • Türkiye'nin Asya coğrafyası ile ilişkisi, karayolu ve deniz ipekyolu bağlantılarıyla belirginleşir; Çin'in Bangkong ve Singapur'a ulaştırmaya çalıştığı demiryolu hattı ve Myanmar'daki liman faaliyetleri bunun örnekleridir.
    40:03Paradigma Değişimleri ve Hazırlık Süreçleri
    • Dış politikada yaşanan paradigma değişimlerinin hazırlık süreçleri, uzak tarihi geçmiş ve mitolojileri eleştirel bir şekilde değerlendirmekle başlar.
    • Türkiye'nin Asya açılımında kazandığı ve kaybettiği şeyler, 2001 yılında Türk Dışişleri Bakanlığı'nın ASİA-AKREDİ'ye olma girişimiyle dönüm noktası oluşturmuştur.
    • Paradigma değişiminin hem dış (ASEAN, BRİK, Şangay Beşlisi gibi bölgesel ekonomik işbirlikleri) hem de iç faktörleri (Türkiye'nin 2001'deki akreditasyonu, G20 üyeliği) vardır.
    43:15Asya'nın Kavramsal Özellikleri
    • Asya'nın kavramsallaşması, ekonomik ve ticari ilişkileriyle değil, tarihsel perspektifinde öncülüğünü ve desteğini anlamakla ilgilidir.
    • Asanlılık (Asyalaştırma) kavramı, Singapur'un kurucu başbakanı 1980'de gündeme getirdiği, sadece yerel değil küresel boyutta değerler taşıyabilme kapasitesini geliştirmiş bir bölgedir.
    • Asya'nın ABD'den farklılaştığı, aile değerleri, disiplinli bir yaşam ve iş etiği, moral değerlerinin küresel boyutta ortaya çıkmasıyla ilgilidir.
    44:32Model Oluşturma ve Sürdürülebilirlik
    • 2004 sonlarındaki tsunami ve deprem sonrası yaşananlar, Türkiye'nin bölgedeki unsurlarını çeken bir sivil toplum etkinliği olmuştur.
    • STK modeli gibi yerli ve bölgede uygulanmış, verimi alınmış bir modelden bahsedilmektedir.
    • Sürdürülebilirlik, ticaret ve ekonomi dünyasının kendi içerisindeki dengelerini anlamlandırmak için önemlidir; uzak bir bölgede vuruşluk değil, uzun ve verimli iş yapmak gerekir.
    46:04Odak Toplum ve Sektör
    • Odak toplum ve odak sektör konusunda seçici olmakta fayda vardır, çünkü Asya bölgesi rekabetin son derece yüksek olduğu bir bölgedir.
    • Her alanda rekabetin yüksek olduğu bir bölgede kiminle nasıl iş yapılacağı ve hangi alanda ne üretilip kime satılacağı önemlidir.
    • Bölgedeki federal yapılar (örneğin 34 eyaletli Endonezya) gibi faktörler, Türkiye'nin iş yaparken dikkate alması gereken önemli noktalardır.
    47:04Zorluklar ve Potansiyel Engeller
    • Asya'nın çok etnik yapısı ve merkez-çevre dikotomisi (federal yapılar) zorluklar arasındadır.
    • Türkiye'nin baş ağrıları 2016 Temmuz'unda darbe teşebbüsü öncesinde ve sonrasında bölgede Türkiye'yi kendine hedef alan kitlenin varlığı devam etmektedir.
    • Japonya'da terör örgütü ve Malay dünyasında FETÖ adı verilen terör yapısının varlığı, Türkiye'nin Asya açılımında önemli bir potansiyel ve psikolojik engel oluşturmaktadır.
    49:41Sunumun Tanıtımı
    • Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Asya Çalışmaları Ana Bilim Dalı'ndan Hatice Çelik, "Yükselen Asya, Bölge, Bölgelşleşme ve Türkiye'nin Yaklaşımı" başlıklı sunumu yapmaktadır.
    • Sunum henüz sonuçlanmış olmayan, devam eden bir çalışmayı içermektedir.
    • Çalışmanın amacı bölge ve bölgelşleşme kavramlarını teorik çerçevede ele alarak Türkiye'nin Asya'yı nasıl algıladığını ve bu algıya göre hangi öneriler sunulabileceğini incelemektir.
    51:45Bölge, Bölgelşleşme ve Bölgelşleme Kavramları
    • Bölge, bölgelşleşme ve bölgelşleme kavramları literatürde bazen eş anlamlı olarak kullanılmakla birlikte, akademik literatürde farklı tanımlarla ifade edilmektedir.
    • Bölgeyi "bir alandaki etkileşim ve karşılıklı bağımlılığın görece plansız ve evrimsel şekilde meydana gelmesi" olarak tanımlayanlar, bölgelşleşmeyi ise "daha aktif, çoğunlukla ideolojik temelleri olan, siyasi olarak oluşturulmuş bir süreç" olarak tanımlamaktadır.
    • Bölgelşleme, paylaşılan değerleri ve normlara istekli bir kavram olarak tanımlanırken, bölgelşleşme ulusal veya yerel yönetimlerin önceden belirlenmiş planlarından ziyade devlet güdümlü olmayan, genellikle pazar güdümlü bir süreç olarak görülmektedir.
    54:03Bölgelşleme ve Küreselleşme İlişkisi
    • Bölgelşleme ve küreselleşme kavramları teorik olarak birbirlerinin karşıtı olarak algılanabilir ve bu konuda 1990'lardan itibaren yoğun tartışmalar yaşanmıştır.
    • Bölgelşleme etkisini kaybettiğini, küresel bir sistem içinde yaşadığımızı iddia eden akademik çalışmalar vardır.
    • Diğer yandan bölgelşleme veya bölgelşleşmenin ön plana çıkacağını iddia eden yazarlar da vardır, ayrıca küreselleşme ve bölgelşleşmenin birbirini besleyebileceğini savunan eklektik bakış açıları da mevcuttur.
    55:48Asya'nın Bölgesel Tanımlama
    • Asya'nın bölgesel tanımında coğrafi yakınlık, siyasi, ekonomik, sosyokültürel ve kurumsal yakınlıklar, coğrafi, psikolojik ve davranışsal karakteristiklerde ortaklık, değerler ve normlar gibi farklı etmenler rol oynamaktadır.
    • Asya'nın bölgesel kimliği tartışılırken, Çin'in baskın gücü olması veya ortak bir dış tehdide karşı küçük devletlerin bir araya geldiği yapılar olabileceği soruları gündeme gelmektedir.
    • Asya'nın Türk Cumhuriyetleri, Orta Asya, Kuzeydoğu Asya ve Güneydoğu Asya gibi alt bölgeler halinde incelenmesi daha faydalı olacaktır.
    58:08Yükselen Asya ve Çin
    • Asya'nın yükselişi genellikle Çin'in yükselişiyle eşdeğer tutulmaktadır ve 1980'lerden sonra Çin'in ekonomik reformları sonucunda Asya ülkeleri arasında inanılmaz bir ekonomik ve ticari hacim artmıştır.
    • "Asya değerleri" kavramı, 1970'lerde Doğu Asya ekonomik mucizesini açıklamak için kültürel bir noktadan yaklaşılmıştır.
    • 2013 yılında ilan edilen "Kuşak ve Yol Girişimi" en önemli gelişmelerden biridir.
    1:00:08Türkiye'nin Asya Politikası
    • Çoğu ülke, özellikle Çin ile ilişkilerini geliştirmek ve ekonomik kalkınmasından faydalanmak için işbirliklerini geliştirme çabasında bulunuyor.
    • Türkiye, Kuşak ve Yol Girişimi güzergahında önemli ülkelerden biri olarak değerlendiriliyor.
    • Türkiye'nin Asya politikasında, Bandom Konferansı'nda kurumsal bir oluşuma dönüşememiş durumda.
    1:01:01Türkiye'nin Asya İlişkilerinin Gelişimi
    • 1960'lı yıllardan itibaren Türkiye'nin Avrupa entegrasyonu hedefini daha güçlü şekilde vurguladığı görülüyor.
    • Soğuk savaşın sona ermesi ve komünizmin yayılma tehlikesinin azalmasıyla çok taraflı bir dış politika gündemi Türkiye dış politikasına damga vurmuş.
    • 1980'lerde Özal'ın liderliğinde ekonomik açıdan Asya ile ilişkilerin daha net şekilde tanımlandığı bir dönem yaşanmış.
    1:01:42Türkiye'nin Asya Ülkeleriyle İlişkileri
    • Türkiye'nin Asya ile ilişkilerinde duygusal öğeler ve trajediler üzerinden ilişki kurma eğilimi görülmüş.
    • Ertuğrul Fırkateyni'nin 1990'daki olayı ve Türkiye'nin Kore Savaşı'nda en çok şehit veren ülkelerden biri olması gibi duygusal zemin üzerinden ilişkiler kurulmaya çalışılmış.
    • Son yıllarda Japonya, Güney Kore ve Çin'in Türkiye'deki yatırımları artmış ve ticaret hacmi daha net şekilde görülmeye başlanmış.
    1:03:00Türkiye'nin Asya Politikası ve Gelecek
    • 2010'da Türkiye'nin Asya ile ilişkilerinde bir sektörel ortaklık çerçevesi çizilmiş ve güvenlikten ekonomiye kadar geniş bir konu yelpazesi oluşturulmuş.
    • 2019'daki yeniliğin birlikte daha güçlü bir kurumsal vurgu yapıldığı görülüyor.
    • Türkiye'nin Asya'ya yaklaşımını Batı'ya alternatif değil, Batı ile ilişkileri tamamlayıcı bir format olarak görmek daha sağlıklı olabilir.
    1:04:27Türkiye'nin Asya Politikası için Öneriler
    • Türkiye'nin Asya bölgesine yaklaşımının teorik olarak tanımlanması ve hedeflerin sınıflandırılması gerekiyor.
    • Asya'nın farklı alt bölgeleriyle ilişkilerin farklılık gösterdiği farkında olunmalı.
    • Bakanlıklar, akademisyenler ve özel sektörün daha fazla bir araya gelerek fikir alışverişleri sürdürmesi önemli.
    1:06:13Teknoloji, Asya-Pasifik ve Türkiye
    • Türkiye'de uluslararası ilişkiler alanında "realizm" teorisi, hassasiyetlerle ve ütopyalarla bir yere varmanın zor olduğunu vurguluyor.
    • 2020'den sonra yeni bir uluslararası ilişkiler döneminin başladığını, teknolojinin uluslararası ilişkileri şekillendirdiğini belirtiyor.
    • Yapay zeka, kodlama, robotik sistemler ve internet of things gibi teknolojik gelişmelerin önemi vurgulanıyor.
    1:10:25Yapay Zeka ve Türkiye'nin Geleceği
    • 2030'a kadar dünya ekonomisine 15 trilyon dolarlık yeni bir Çin ekonomisi eklenecek.
    • 50'yi geçkin bir ülke yapay zeka yol haritasını hazırladı.
    • Türkiye için insan gücü ve teknolojiye yatırım yapmanın önemi vurgulanıyor.
    1:11:05Çin ve Hindistan'ın Yapay Zeka Çalışmaları
    • Çin, yapay zeka konusunda lider ülkelerden biri olup, Batı dünyasında sürekli tehdit olarak algılanan bir devlettir.
    • Hindistan, dünyanın en büyük ekonomilerinden ve nüfuslarından biri olup, aynı zamanda büyük bir yoksul nüfusa sahiptir.
    • Türkiye'nin Asya ile ilişkisi ve teknoloji alanında nasıl etkileşime geçebileceği, Çin ve Hindistan tecrübelerinden faydalanarak düşünülmelidir.
    1:12:20Türkiye'nin Asya Politikası
    • 2009'da Türkiye "Yeni Asya" ilan etmiş, Afrika'daki başarılı dış politika sonrası Asya-Pasifik'te olmalıdır.
    • Türkiye'nin ekonomik girdilerinin %46'sı Avrupa Birliği ile iletişimlerden oluşurken, İslam İşbirliği Teşkilatı olsun, Müslüman dünyasıyla etkileşim 115-20'e yükseliyor.
    • Türkiye'nin teknoloji alanında Asya ile ilişkisi, ülkeye yararlı olacaktır.
    1:13:33Yapay Zekanın Uluslararası İlişkilerdeki Önemi
    • Yapay zeka, endüstri 4.0 üretim sisteminin dinamosu olup, üretimin otomatikleştirilmesi ve robotikleştirilmesi sağlar.
    • Singapur gibi Güneydoğu ülkeleri yapay zeka alanında muazzam yatırımlar yapıyor ve 15 trilyon dolardan yarısı Çin'in alacağı öngörülüyor.
    • Yapay zekanın kullanım alanları yüz tanıma, dil paketleri, doktorlara, tomografileri, röntgenlere, hukuka ve kriminal vakalara kadar uzanıyor.
    1:15:13Yapay Zeka Stratejileri
    • Bir ülke yapay zeka alanında öne geçebilmek için ulusal mevzuat oluşturmalı, bütçe ayırmalı ve insan yetiştirmelidir.
    • Resmi-özel işbirliği sağlanmalı, küresel işbirlikleri geliştirilmeli ve startuplar kurulmalıdır.
    • Teknolojinin önü açılmalı ve etik kalınmalıdır.
    1:15:41Çin'in Yapay Zeka Stratejisi
    • Çin 2030'da yapay zekada merkez ülke olmak hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor.
    • 2010 yılında sadece 145-160 yapay zekalı şirkete sahipken, artık küresel anlamda teknoloji parkları kuruyor ve 500'den fazla yapay zeka araştırma merkezi bulunuyor.
    • Çin'de Baydu (Google gibi yapay zeka algoritmaları), SenseTime (dünya yüz tanıma) gibi şirketler önemli başarılar elde ediyor.
    1:17:07Hindistan'ın Yapay Zeka Stratejisi
    • Hindistan 3 trilyon dolarlık ekonomisine sahip olup, 2030'da ikinci büyük ekonomi olacak.
    • 2018'de yapay zeka yol haritası hazırlayan Hindistan, ulusal bir portal düzenleyip dijital Hindistan programı geliştirmiş.
    • Hindistan finansal hizmetler, eğitim, sağlık, tarım, akıllı şehirler ve ulaşım alanlarında yapay zekalı uygulamaları geliştiriyor ve küresel şirketlerle işbirlikleri geliştirerek küresel yatırımları çekiyor.
    1:18:28Türkiye'nin Teknolojik Gelişimi ve Öneriler
    • Türkiye, Google ve Microsoft gibi şirketlerin yatırımlarını çekmesi ülkenin adına başarıdır.
    • Türkiye, tarım devrimini tamamlamayan dört ülke arasında yer almasına rağmen, sanayi devrimi meydan okumasıyla karşı karşıyadır.
    • Türkiye'nin 85 milyonlu nüfusu, eğitim sistemi ve beşeri sermayesiyle, devlet öncelikleri belirlerse ve etkili işbirlikleri geliştirirse teknolojik gelişime ulaşabilir.
    1:19:38Türkiye'ye Öneriler
    • Türkiye, Avrupa'nın en büyük elektronik sektörü olduğu için Çin'in ve diğer ülkelerin teknoloji merkezlerinin kurulmasına olanak sağlamaktadır.
    • Yol haritası ortaya çıkarmak, araştırma merkezleri ve yapay zeka merkezleri kurmak, öncelikler belirlemek ve kısa-orta vadede plan yapmak gereklidir.
    • Türkiye'nin genç, eğitilmiş nüfusu ve enerji kaynakları avantajıdır, ancak bu avantajları sadece tek sektöre değil, diğer sektörlere de aktarması gerekir.
    1:20:33Çin ve Hindistan'dan Öneriler
    • Çin'den Türkiye'ye 2007-2020 arasında orta-uzun vadeli bütçeleme ve yönetim planı yapılması önerilir.
    • Eğitim, destek, gençlere ve projelere eğitim verilmesi, faydacı bilgileri ve kıstasları ortaya çıkarılması gereklidir.
    • Dışarıdan beyin göçü, içeriye beyin göçü ve bunların etkileşimleri sağlanmalı, teknolojik üstünlük elde edilmeli ve kendi konseptleri ortaya dökülmelidir.
    1:22:01Sonuçlar
    • Türkiye'de hala Batı merkezli bir yaklaşımlar varken, 2020'li yıldaki dünya Asya-Pasifik merkezli olarak okunabilir.
    • Türkiye'nin önemi Türk-Çinlilere aktarılmalı, ancak tarihsel bagajlar ve Çin'in ontolojik korkuları bu süreci zorlaştırabilir.
    • Türkiye emekleyen sektörlerini yok edecek gelişmelere girmemeli, Hindistan'daki yazılım sektörünün büyük merkezlerinden biri olması nedeniyle ilerlemek gerekiyor.
    1:25:39Türkiye-Hindistan İlişkileri
    • Ankara Üniversitesi Hindoloji Anabilim Dalı'ndan Doçent Dr. Yalçınkayalı, "Yeniden Asya Açılımı Bağlamında Geçmişten Günümüze Türkiye-Hindistan İlişkileri ve Geleceği" başlıklı tebliğini sunuyor.
    • Hindistan, Güney Asya'nın en büyük devleti olup, küresel sistemde giderek daha etkili bir rol almaya başlamıştır.
    • Türkiye-Hindistan ilişkilerinin geçmiş ve geleceği, kronolojik olarak ele alınarak, tarihsel perspektiften kültürel faktörler çerçevesinde incelenmiştir.
    1:30:17Türkiye-Hindistan İlişkilerinin Tarihsel Kökenleri
    • Türkiye ile Hindistan'ın yakın ilişkileri, Kuşanlar, Akhunlar, Babür İmparatorluğu ve Gazneliler gibi Türk kökenli devletlere kadar uzanan köklü bir tarihe sahiptir.
    • Kuşanlar, MÖ 3. yüzyıldan MS 2. yüzyıla kadar Hindistan'da hüküm süren ilk Türk kökenli hanedanlıktır.
    • Delhi Sultanlıkları ve Babür İmparatorluğu dönemleri, Ortaçağ'dan itibaren Hindistan'da Müslümanlığın yayılmasında Türklerin önemli rolüne işaret etmektedir.
    1:31:15Osmanlı Devleti ve Hint Müslümanları Arasındaki İlişkiler
    • Osmanlı Devleti ile Hint Müslümanları arasındaki ilk ilişki, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u almasının ardından Hindistan'dan gelen kutlamalarla başlamıştır.
    • 16. yüzyılda Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferi ve halifeliğin Osmanlı Devleti'ne geçmesinden sonra Türklerle Hint Müslümanları arasında daha yakın ilişkiler kurulmaya başlanmıştır.
    • 19. yüzyılın başlarından itibaren İngiltere'nin Hindistan'a sömürge olarak hakim olması, özellikle Müslümanlar üzerinde derin etkiler yapmıştır.
    1:31:51İngiliz Sömürge Hakimiyeti ve Hint Müslümanları
    • İngiliz sömürge hakimiyeti, Hindular için sadece bir yönetim değişikliğiyken, Müslümanlar için tarihlerinde ilk defa siyasi hakimiyetin kaybedilmesi ve gayrimüslim yabancıların egemenliği altında yaşama mecburiyeti anlamına gelmiştir.
    • Yaklaşık 200-300 yıllık bir Türk imparatorluğu etkisi yaşanmış Hindistan'da, İngilizlerin hem siyasi hem kültürel etkilerini yaşatmaya başlamaları özellikle Hint Müslümanları için kabul edilebilir bir durum olmamıştır.
    • Bu yeni durum din ve kültür meselelerini beraberinde getirerek, Hint Müslümanlarını güvenilebilecek bir merkez aramaya, Osmanlılara daha fazla yakınlaşmaya sevk etmiştir.
    1:33:2019. Yüzyılın Orta Döneminde İlişkiler
    • Babıali'nin 19. yüzyılın ortalarında Hindistan'ın Bombay ve Kalküta şehirlerinde konsolosluklar açmasıyla sonuçlanmıştır.
    • İngilizler, padişah halifenin kendileriyle müttefik olduğunu yayarak Hint Müslümanlarının direnişini kırma eylemine girmişlerdir.
    • 1857 olaylarından sonra Osmanlı topraklarına sığınan Hintlı ulemanın faaliyetleri ve haberleşme imkanlarının artması, ilişkileri güçlendirmiştir.
    1:34:14Bağımsızlık Mücadeleleri Döneminde İlişkiler
    • Türkiye Cumhuriyeti ve Hindistan Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı dönemlerdeki temaslar, kültürel faktörler odaklı siyasi münasebetlerin sebepleri ve sonuçları üzerinde durulmuştur.
    • Kurtuluş mücadelesi öncesi dönemde de 1911-1912 Trablusgarp Savaşı, 1912-1913 Balkan Savaşları ve 1914-1918 Birinci Dünya Savaşı döneminde Hint Müslümanlarıyla Osmanlı İmparatorluğu arasında siyasi, ticari ve kültürel ilişkiler devam etmiştir.
    • 1919-1922 Milli Mücadele dönemindeki ilişkiler, Türkiye ve Hint Müslümanları arasında bir gönül bağı kurulması açısından kıymetli bir rol oynamıştır.
    1:36:07Hindistan'daki Destekler
    • 18 Eylül 1919'da Bombay'da Hilafet Komitesi'nin düzenlediği mitingi 10 bin Müslüman katmış, Mahatma Gandhi de halifeliğin geleceğine değinerek kutsal yerlerin kendileri için bir ölüm kalım davası olduğunu belirtmiştir.
    • 20 Mart 1919'da Seyit Çotani'nin önderliğinde kurulmuş olan Hint Hilafet Komitesi, Türk milli mücadelesine büyük ölçüde yardımcı olmak için uğraşmıştır.
    • Gandhi, Daily Harold'a verdiği demeçte, Hindistan için özerklik talebinin yanı sıra Hint Müslümanları ile uzlaşmadıkça barışın kurulamayacağı konusunda vurgu yapmıştır.
    1:38:3220. Yüzyılın İkinci Yarısında İlişkiler
    • İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde yönetim biçimleri, işleyişi ve düzeni bağlamında cumhuriyet rejiminin dinamiklerini yerine oturtmaya çalışan Türkiye ve Hindistan Cumhuriyetleri uluslararası ilişkiler politikalarını ele almıştır.
    • 21. yüzyılda Türkiye-Hindistan ilişkilerinin yönü başlıklı bölümde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2017 yılındaki Hindistan ziyaretinin detayları üzerinde durulmuştur.
    • 1 Mayıs 2017'de imzalanan ve 16 Ekim 2017 tarihli Bakanlar Kurulu Kararıyla Türkiye Cumhuriyeti ve Hindistan Cumhuriyeti arasında 2017-2020 yılları Kültürel Değişim Programı Protokolü önem taşımaktadır.
    1:40:07Türkiye-Hindistan İlişkilerinin Geleceği
    • 21. yüzyılda Hindistan-Türkiye ilişkilerinin devamlılığı ve sürekliliği açısından değerlendirildiğinde, Hindistan'ın etnik ve özellikle dini yapısı diplomatik ilişkileri zaman zaman olumsuz etkilemektedir.
    • Hindistan, Asya'daki jeopolitik konum sebebiyle zaman içerisinde farklı şekillerde devam etmiş, evrim geçirmiş veya vazgeçilmiş dış politikalarıyla istikrar gösterememiştir.
    • Hindistan dış politikası son altmış yıl içerisinde ülkenin liderleri iç ve dış koşullara tepki verdikçe bazı radikal değişikliklere uğramıştır.
    1:41:37Türkiye-Hindistan İlişkileri ve Yeniden Asya Açılımı
    • Çalışmanın son bölümünde Türkiye-Hindistan ilişkilerinin durumu ele alınmış ve rapor olarak sunulmuştur.
    • Türkiye-Hindistan ilişkilerinin gerginliğinin temelinde, bölünmenin sonucunda bir milyona yakın ölüm ve tahminen on milyon kişinin yer değiştirmesiyle sonuçlanan 20. yüzyılın en büyük felaketlerinden biri bulunmaktadır.
    • Camlı Keşmir bölgesi üzerindeki itilaf, Türkiye'nin uluslararası arenada takınmış olduğu siyaset ve istenmiş olduğu politika sebebiyle 2009 yılındaki gerginlikte kültürel politika anlaşmaya sekteye uğratmıştır.
    1:43:01Türkiye'nin Asya Politikası
    • Türkiye'nin dünya siyasetindeki rolü, misyonu ve sorumlulukları göz önünde bulundurulduğunda 2007-2009 yılları arasında tekrar ele alınmış olan Hindistan ilişkilerinin ivedilikle yapılandırılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
    • Asean bölgesinin potansiyelinin çok güçlü olduğu ve özellikle kalkınmakta olan ekonomiler olduğu için Türkiye'nin ve karşılıklı ekonomik anlamda yatırımların potansiyelinin iyi olduğu düşünülmektedir.
    • Tayland ekonomisi, Türkiye ekonomisi ile karşılaştırıldığında özellikle otomotiv ve otomotiv endüstrisinin yan yine ürünleri olabilecek alanlarda önemli üretilme merkezlerinden biridir.
    1:46:42Türkiye'nin Asya'daki Konumu
    • Türkiye'nin tek başına değil, bölgede ülkelerle (Endonezya, Malezya) işbirliği yapmayarak Asya'da bir başka bölgede hareket edebilmesi için son derece sınırlı olduğu vurgulanmaktadır.
    • Bu ülkeler Asya'nın öncü kuvveti invisible leadership pozisyonundalar ve bölgeyi Türkiye'den daha net okuyabilen, kanallarını daha iyi harekete geçirebilen ülkelerdir.
    • Çin'in her yerde ekonomik ve siyasi etkinliği var olduğu için Türkiye'nin önünü kapatabilecek bir yapısı vardır.
    1:49:21Realizm ve Idealizm Dengesi
    • Türkiye'nin faydalı bilgiler üretmesi ve rakiplerle çalışarak bölgesel işbirlikleri geliştirmesi gerekmektedir.
    • Gerçekçilikle idealizm biraz çakışmaktadır, bu yüzden bakış açılarımızı baştan buna göre şekillendirmek gerekir.
    • Hassasiyetlerimizi ve korkularımızı yazarak, makul olanlarını seçerek yola devam etmek gerekmektedir.
    1:50:19Türk Dünyası ve Uygur Meselesi Üzerine Görüşler
    • Ali Ertan Dündar, Türk dünyası ve özellikle Uygur meselesinde realist politikalar izlenmesi gerektiğini vurguluyor.
    • Devletlerin ve milletlerin idealleri, hedefleri ve planları olduğunu, bu çerçevede ne kadar hazır olunduğunu ve bilgi birikimine sahip olunduğunu belirtiyor.
    • Türk dünyasının bir parçası olarak Uygurlarla ilgili planlamalar için tüm paydaşların (akademi, STK, devlet kuruluşları) bir araya gelip kararlar alması gerektiğini savunuyor.
    1:52:16Türkiye'nin Orta Asya'daki Yüksek Eğitim Kurumlarının Rolü
    • Türkiye'nin Orta Asya'daki yüksek eğitim kurumları (Manas Üniversitesi ve Ahmet Yesevi Üniversitesi) kamuoyunu aydınlatma ve Türkiye'nin çıkarlarını duyurmak için önemli görevler icra ediyorlar.
    • Yüksek eğitim kurumlarının köprü vazifesi gördükleri ancak beklentilerin makul olması gerektiği vurgulanıyor.
    • Çözümlerin tek bir sihirli değnek şeklinde değil, ufak adımlar atılarak "tuğlalardan örülen bir duvar veya köprü" gibi gerçekleşebileceği belirtiliyor.
    1:53:54Oturumun Sonlandırılması ve Gelecek Planları
    • Oturum sonlandırılırken katılımcı hocalara, organizatör ekiplerine ve izleyicilere teşekkür ediliyor.
    • Sunumların kısıtlı zamanda olduğu için hocaların tüm anlatacağı şeyleri yetişemediği belirtiliyor.
    • Katılımcıların soruları not edildiği ve yarın sabah üçüncü oturumun Altaylı hocanın başkanlığında düzenleneceği duyuruluyor.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor