• Buradasın

    Türkiye'de Yönetim Bilimi ve Kamu Yönetimi Disiplininin Gelişimi

    youtube.com/watch?v=B6vRNAPKwCY

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, bir eğitim içeriği olup, konuşmacı Türkiye'de yönetim bilimi ve kamu yönetimi disiplininin gelişimini anlatmaktadır.
    • Video, kamu yönetiminin kökenini ve ortaya çıkışını ele alarak başlıyor, ardından Türkiye'deki gelişim sürecini inceliyor. Konuşmacı, disiplinin Amerika ve Birleşmiş Milletler tarafından kurulduğunu, ancak Türkiye'de Fransız ve Alman etkilerinin de olduğunu belirtiyor. Türkiye'de yönetim biliminin gelişimi, 1950'lerden itibaren Amerika'nın etkisiyle hızlandı ve 1980'li yıllarda ikinci bir dalga halinde kurumsal aktarma usulü belirlendi. Video, disiplinin yerel ihtiyaçlara göre geliştirilmesi ve kamusallığının yeniden öne çıkarılması gerektiği vurgusuyla sonlanıyor.
    00:27Kamu Yönetimi Disiplininin Kökenleri
    • Kamu yönetimi disiplininin kökeninin ve ortaya konuluşunun kısa bir geçmişine bakılması gerekiyor.
    • Kamu yönetiminin ayrı bir disiplin olarak ortaya çıkmasının yaygın kanaat olarak Woodrow Wilson'ın makalesi ve Amerikan yönetimi bilimcileri tarafından gerçekleştirildiği savunuluyor.
    • Martin Dejavu, "Amerikan Kamyonetinin Fransız Ataları" isimli makalesinde Amerika'dan çok önce, 19. yüzyıl boyunca Fransa'da gelişen bir kamu yönetimi bilgisinin varlığını vurguluyor.
    01:57Türkiye'de Yönetim Biliminin Gelişimi
    • Türkiye'deki yönetim biliminin ve kamu yönetimi disiplinin gelişim sürecinde geçmişin yok sayılıp yabancı kaynakların liderliğinde özellikle Amerikan yazarlarının takibinin geçerli bir durum olduğu belirtiliyor.
    • Türk yönetim bilimi, kamu yönetimi alanına katkıda bulunmuş düşünürler bağlamında bir yokluk halinden ziyade alanla ilgili bilgi eksikliği olduğu ifade ediliyor.
    • Yönetim bilimi ya da kamu yönetimi olarak adlandırılan çalışma alanı II. Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkmış ve kurucu aktörleri Amerika ve Birleşmiş Milletler'dir.
    03:19Türkiye'de Yönetim Bilimi Çalışmalarının Başlangıcı
    • 1928 yılında yayımlanmaya başlanan İdare Dergisi ile 1931 yılında Mülkiye Mektebi Öğrenci Derneği tarafından çıkarılmaya başlanan Mülkiye Mektebi Mecmuasında yer alan yazılar, 1950 öncesi yönetim bilimi konularının ilgililerin görüş alanı içinde olduğunu gösteriyor.
    • 1909 tarihli yazısında Bedi Nuri, yönetim olgusuna yapısal ve hukuksal açıdan yaklaşanları eleştirmekte, yönetim olgusunu tarihsel ve toplumsal bir bakış açısıyla ele almanın gereğinin vurgulandığını belirtiyor.
    • Abdulga Semi, 1904 yılında Yemen Sanal'a kaleme aldığı "Siyaseti İdare Eden Bir Numune: Rıfk mı Şiddet mi?" başlıklı yazıya başlarken, bir yönetim ya da siyaset dersi vermek amacıyla Batılı eserlerinin sayfalarını karıştırmayacağını, doğrudan ülke gerçeklerine odaklanacağını ifade ediyor.
    07:55Türkiye'de Yönetim Bilimi Eğitiminin Gelişimi
    • Fransa'da ilk ulusal yönetim okulunun 1848'de, bu tarihten 14 yıl önce ise 1834'te Mısır'ın başkenti Kahire'de Kavalalı Mehmet Ali Paşa tarafından kurulan Dershane-i Mülkiye adında bir yönetim okulundan söz ediliyor.
    • İstanbul'da da Mekteb-i Mülkiye 1859 yılında kurulduğu ifade ediliyor.
    • Türkiye'de başlangıç olarak devlet adamı yetiştiren bir fakültenin (Siyasal Bilgiler Fakültesi) ve konunun uzmanı bir enstitünün (Türkiye, Ortadoğu ve Amme İdaresi Enstitüsü) kurulması önemli aşamalardan biridir.
    09:01Türkiye'de Yönetim Bilimi Eğitiminin Gelişimi
    • 1951 yılında Dünya Bankası tarafından hazırlanan ve Türkiye'nin yönetim bilimi ile tanışmasına neden olduğu söylenen Barker raporu, disiplinin gelişiminde önemli bir aşamadır.
    • 1953 yılında Birleşmiş Milletler tarafından bir teknik yardım sözleşmesine bağlı olarak TÖDAİ yayın açılması ve 1957 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesinde Türkiye'nin ilk Amme İdaresi kürsüsünün kurulması da önemli aşamalardır.
    • Bu kurumlara gelip eğitim veren yabancı öğreticilerin fikirleriyle Türkiye'nin kamusu anlaşılmaya ve yönetilmeye başlanmıştır.
    10:37Türkiye'de Yönetim Bilimi Eğitiminin Geleceği
    • 1980'li yıllarda ikinci bir dalga halinde kurumsal aktarma usulü belirmiştir.
    • 1950'li yıllarda başlayan toplam kalitecilik, mükemmeliyetçilik, performansçılık, 1990'lı yıllarda yükselen yönetişimcilik, postmodernlik, 2000'li yıllarda yöntem bilimsel iflasımızın başka bir sergileme alanı olduğu vurgulanıyor.
    • Disiplinin temsilcilerinin ve akademi'nin bugünü ile ilgili yerele daha fazla önem verilmesi, yerel'in gözünden bütüncül bir okumayla alana bakılması gerekliliği önümüzde duruyor.
    11:54Kamu Yönetimi Disiplininin Yeniden Değerlendirilmesi
    • Kamu yönetiminin kamusallığının yeniden öne çıkarılması gerekli.
    • Kamu yönetimi disiplininin sadece bir parçayı incelediği varsayımı, kapitalist toplumsal formasyona özgü yönetim ilişkisi olarak devletin yürütme organı içerisindeki değişmeyle sınırlı görülmektedir.
    • Birgül Ayman Güler'in disiplinin nesnesinin, yani kamu yönetimi disiplinin nesnesinin bir bütün olarak devlet olgusu olması şeklindeki yaklaşımı, önemli ve kuramsal sorunlara çözüm noktasında odak noktası olarak yer almalıdır.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor