Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir eğitimci tarafından sunulan ve Gökçe Denizler ve Halit gibi konuşmacıların da katıldığı tarih dersi formatında bir sohbet sunumudur.
- Video, Osmanlı döneminde işçi sınıfının ortaya çıkışından başlayarak Türkiye'deki sol hareketlerin tarihsel gelişimini kronolojik olarak ele almaktadır. Osmanlı'nın geçiş dönemindeki toplumsal hareketlerden, 1908 devrimi, Mustafa Suphi ve Türkiye Komünist Partisi'nin kuruluşu, 1960'lı ve 1970'li yıllardaki sol hareketlerin yükselişi, 1971 ve 1980 darbelerine kadar olan süreç detaylı şekilde incelenmektedir.
- Videoda Mustafa Kemal, Mustafa Suphi, Mahir Çayan, Deniz Gezmiş, İbrahim Kaypakkaya, Doğu Perinçek gibi önemli sol figürlerin hayatları ve ideolojileri, Rusya, Küba ve Çin gibi ülkelerin devrimlerinin Türkiye'deki etkileri, NATO üyeliği, askerlerin siyasete müdahalesi ve 12 Eylül darbesinin sonrasında ortaya çıkan farklı sol eğilimler de ele alınmaktadır.
- 00:09Osmanlı Döneminde Sivil Toplum ve İşçi Sınıfı
- Osmanlı'nın geçiş döneminden beri toplumsal hareketlerin olmadığı ve sivil toplumun neredeyse hiç olmadığına dair tartışmalar var.
- Kemalist tarih okuması geçmişte her şeyin kötü olduğunu ve kendilerinin her şeyi iyileştirdiklerini iddia eder.
- Türkiye işçi sınıfının ortaya çıkış tarihi ile tarih anlaşılabileceği için Osmanlı'nın çöküşüne dönmek gerekir.
- 01:29Osmanlı'da İşçi Sınıfı ve Örgütlenme
- İşçi sınıfı, yeni ortaya çıkmaya başlayan emekçiler Osmanlı'da Müslüman ve gayrimüslim olarak farklı yerlerde örgütlenmekteydi.
- Solun tarihsel kaynaklarına bakıldığında önemli sanayileşme alanları Selanik, İzmir, Aydın, İstanbul ve Adana'nın Musul bölgesi gibi liman ve ticaret merkezlerinde yer alıyordu.
- Ermeni milliyetçi örgütü Taşnak, İkinci Enternasyonel üyesi olup, Abdülhamid istibdasına karşı Jön Türklerle ittifak yaparak mücadele etmiştir.
- 04:40Jön Türkler ve İttihatcılar
- Jön Türkler, Genç Osmanlılar ve İttihatcılar Osmanlı'da üç önemli kuşak oluşturmuşlardır.
- İttihatcılar 1908 devrimine kadar bu toprakların burjuva devrimi olarak kabul edilmelidir.
- İttihatcılar, en başta İslamcilik, sonra Osmanlı yurttaşlığı ve en son Türkçülük ideolojilerini benimsemişlerdir.
- 06:01İttihatcilerin Baskıcı Dönemi
- 1908 devriminden sonra gerçekleşen ilk seçimlerde İttihatcılar yeni düzenin efendileri olup, Dernek ve Sendika Eşgal Kanunu çıkarmışlardır.
- Bu kanunla her türlü dernek, sendika, grev ve protesto yasaklanmıştır.
- İttihatcılar, Taşnak gibi örgütlerle arasını açarak 1915 Ermeni soykırımına yan yana yürüyen iki unsurun çelişkisinin bir sonucu olarak gelmiştir.
- 06:51Osmanlı'da Sosyalist Hareketler
- Osmanlı toplumunda kadın ve feminist hareketler olmak üzere çeşitli toplumsal hareketler bulunmaktaydı.
- İşçiler İstanbul'da Sayısız grev örgütleyen Hüseyin Hilmi gibi liderlerin önderliğinde örgütlenmekteydi.
- Osmanlı'da Rusya'daki devrimci geleneğin etkisi altında sosyalist fırkalara sahip olunmaktaydı.
- 09:00Sınıf Dinamikleri ve Ekonomik Yapı
- Sanayi ve ticaretin, modern kapitalist ilişkilerin Osmanlı'da çoktan yerleşmeye başlamıştı.
- Osmanlı toplumunda zanaat işleriyle ilgilenenler arasında gayrimüslimlerin ağırlıklı olduğu ve gayrimüslim işçilerin emek süreçlerine daha çok girdiği belirtilmektedir.
- 1920'de İstanbul, Eskişehir ve Edirne'de tramvay, tersten ve hamallar gibi alanlarda yoğun grevler düzenlenmiştir.
- 10:32Cumhuriyet Dönemi ve Sol Hareketler
- Osmanlı toplumunun yıkılması ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla Rum ve Ermeni gibi gayrimüslim azınlıkların sol hareketlerdeki etki alanları azalmıştır.
- 1917 Ekim Devrimi'nde İttihatci olan Mustafa Sup, Rusya'da esir düşüp Bolşeviklerin etkisiyle sosyalist-komünist olmuştur.
- Bolşeviklerin toplumdaki somut problemlere somut cevap verebilmek konusunda büyük bir umut kaynağı olarak görülmüştür.
- 11:58Türkiye Komünist Partisi'nin Kuruluşu ve Gelişimi
- 1920 yılında Mustafa Suphi ve yoldaşları Bakü'de Türkiye Komünist Partisi'ni (TKP) kuruyorlar, ancak 1921'de Mustafa Suphi ve yoldaşları katledildiler.
- TKP, İstanbul TKP'si ve Anadolu TKP'si olarak bilinen iki kolun birleşmesinden oluşuyor ve o dönemde ideolojik netliği bu kadar sağlam olan başka bir örgüt yoktu.
- Mustafa Suphi ve Bolşeviklerin getirdiği prestij, Anadolu'daki bütün güçleri çok büyük bir umut haline getiriyordu.
- 14:32Mustafa Kemal'in Yaklaşımları ve Devrim Fikri
- Mustafa Kemal, 1929 krizi sonrası serbest piyasanın kurulamayacağını fark ederek, devlet destekli sermaye birikim dönemi açtı.
- Kemalizm antikolonalist, antikapitalist, popülist ve halkçı bir karaktere sahip oldu ve bu bir devrim olarak görülüyor.
- Kemalizm'in yarıda kaldığı fikriyle hareket eden bir MİT (Milli İstikrar Teşkilatı) oluştu ve MİT'in önderliğini Mihri Belli belli yapıyor.
- 16:10Türkiye İşçi Partisi ve Zinde Güçler
- Türkiye İşçi Partisi, Behice Boran ve Ayvar gibi çeşitli eğilimlerin bir araya gelmesinden oluşuyor ve 1965 yılında kuruldu.
- MİT'in temel savunduğu "zinde güçler" fikri, halkın bilinçli olmadığı ve sahneye çıkması istenmediği bir görüşü içeriyordu.
- Menderes döneminde Demokrat Parti iktidara geldiğinde, MİT karşı güçler geldi diyerek gençliğin enerjisini bu dönemde kullanmaya çalıştı.
- 18:14Zinde Güçler ve İktidar Ele Geçişi
- Kemalizmin gözünde yoksul, cahil kitleler otomatikman gerici olarak görülüyor ve bu güçleri taşıyabilecek kimse yoktu.
- Zinde güçler olarak askerler, gençlik, işçiler, köylüler ve aydınlar belirliyordu.
- Mihri Belli, Marksist bir ideolojiye sahip ve askerlerin Amerikan emperyalistlere karşı, Menderes'in karşı devletine karşı savaşacak güçler olarak görülüyordu.
- 20:05Sovyetler Birliği ve İlerici Askerler
- Mihri Belli, TKP'den atılmış bir adam olmasına rağmen, Sovyetler Birliği ile dış politikada ittifak yapacak ve yönetimleri ele geçirecek.
- Güçlenen askerler solcu olarak görülüyor ve onların kalbi solcu olanlar yönetimi ele geçirecek.
- Bu süreç, Amerikan emperyalizmine karşı ilerici askerlerin iktidara el koyduğu bir süreç olarak Sovyetler Birliği tarafından destekleniyordu.
- 22:05Egemen Sınıf ve Muhalefet
- Egemen sınıf kendi içerisinde ilerici ve gerici olarak adlandırılıyor, ilerici yerli burjuvaziye destekleniyor.
- CHP, askeri bürokrasinin desteğini almış bir devlet parti olarak görülüyor.
- 1960 anayasası öncesi en demokratik anayasalardan biri olan dönemin, muhalefetin başlangıç noktası olarak görülüyor.
- 24:321960'ların Türkiye'de Demokratik Hareketler
- İşçiler demokratik grev hakkı için saraçhane mitingine çıkmak zorunda kalıyor, 1941-1961 döneminde egemen sınıf demokratikleşmek planı yok, toplumsal muhalefeti meşru zemine çekmek ve kitleleri arkasına almak istiyor.
- 1960'ların sonunda Adalet Partisi'nden bahsediliyor, 61 Yön hareketi Doğan Avcı'nın önderliğinde, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya ve Doğu Perinçek gibi isimler popüler oluyor.
- 1961 yılında kurulan ve Sendikacı Mete Bar'ın bulunduğu "üçüncü yol" hareketi, kapitalizm ve Sovyetler arasında demokratik bir Türkiye istiyor.
- 26:301968 Hareketleri ve Türkiye İşçi Partisi
- 1968 hareketi dünya çapında gelişiyor, Vietnam Savaşı'na karşı öfke, Afrika'daki siyah hareketi ve 1968'de 100 milyonluk genel grevler gerçekleştiriliyor.
- Türkiye İşçi Partisi 1965 yılında %3 oy ve 14 sandalye kazanıyor, bu Türkiye tarihinde muhalefetin ilk ve son parlamento örneği olarak not ediliyor.
- Parti, milli bakiye sistemiyle oy oranına göre oransal temsiliyet sağlıyor, ancak egemen sınıfın büyük bir hata olarak görülen bir sistem.
- 28:23Parti İçindeki Çatışmalar ve Gençlik Hareketleri
- Parti içinde Behice Boran'ın Sovyetlere karşı sert tavırı ve Cezayir'in işgalinden sonra Soğuk Savaş denklemlerinin içinde taşıyan farklı eğilimler var.
- Türkiye İşçi Partisi'nin parlamentodan hükümete gelme hedefi, gençliğin popülerliğini azaltıyor ve Yaşar Kemal gibi edebiyatçılar propaganda konuşmaları yapıyor.
- Pasifist ve parlamenter yöntemlere karşı muhalefet 1969'da Dev Genç'in kurulmasına sebep oluyor, Ayça Deniz Gezmiş, İbrahim Kaypakkaya ve Cengiz Candar gibi isimler bu hareketin içinde.
- 30:18İdeolojik Farklılıklar ve Küba İlhamı
- Mahir Çayan, Deniz Gezmiş, İbrahim Kaypakkaya ve Aydınlık çevresi Soğuk Savaş denklemlerinin içinde taşıyan farklı hatlar.
- İbrahim Kaypakkaya kemalizmi faşizm olarak adlandırıyor ve Maoist Tikko hareketini başlatıyor.
- Küba örneği, çökmüş bir rejimin küçük bir güç tarafından iktidara gelmesi olarak görülüyor ve Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan tarafından genelleştirme eğilimine sahip oluyor.
- 34:15Denizler ve Sosyalist Tezleri
- Denizler sosyalizm lafını kullanıyorlar ancak beslendikleri kaynaklar ve ideolojik ağırlıkları sosyalizm altındaydı.
- Mahir Çayan'ın kesintisiz bir, iki, üç gibi tezleri var ve tamamen eklettik bir yaklaşım sergiliyor.
- Denizler, Kemalizm'i hem ilerici hem komprador ve işbirlikçi burjuvazi olarak tanımlıyor ve milli bir karaktere sahip olmalı diyorlar.
- 35:13Denizlerin Devrim Stratejisi
- Denizler, Küba Devrimi'ndeki küçük gerile birliklerinden esinlenerek kentleri kuşatma stratejisi geliştirmişler.
- Oligarşik devleti demokratik devlet olarak nitelendirmiyorlar ve bunun için liberallerin talep ettiği demokratik bir devrim gerekliliğini vurguluyorlar.
- Politikleştirilmiş askeri savaş stratejisi ile halk kitlelerini oligarşinin faşizmine karşı uyanışa sevk etmeyi hedefliyorlar.
- 36:07Denizlerin Teorik Yapısı
- Denizlerin ideolojik temelini oluşturmak için teorik açıklamalar yapıyorlar, örneğin Mahir Çayan'ın "Doğuştan" adlı makalesi.
- Diğer gençlik liderlerinden farklı olarak Denizler daha fazla teorik yapıya sahip, örneğin Marcia'nın "Türkiye Düzeni" adlı eseri.
- Doğan Avcıoğlu'nun MDD tezlerinde milliyetçi bir damar var ve Türkiye'nin sömürge bir ülke olduğu iddiası yapılıyor.
- 37:28Silahlı Mücadele ve Küba Etkisi
- O dönemde öğrenci hareketinde silahlı mücadeleye çok fazla yer veriliyor, Almanya ve İtalya'da kızıl tugaylar var.
- Marc'nin ve Marcia'nın daha çok kent gerillası tarzında bir hareket içerisinde oldukları görülüyor.
- Denizler silahla mücadeleyi açıklama gereği hissediyor ve bu konuda polemik yapıyorlar.
- 38:45Silahlı Mücadele Teorisi
- Denizler, silahlı mücadeleden suni dengenin bozulması gerektiğini savunuyorlar.
- Öncü savaşçı bir grup silahlı öncü suni dengeyi bozacak ve halk ayaklanması ile devrim gerçekleşecek.
- Kemalizm'i ilerici ilan ediyorlar ve küçük burjuvazinin Kemalizm ve ileriyi affettiğini belirtiyorlar.
- 40:01Altıncı Filo Eylemleri
- Altıncı filo eylemleri, Amerikan emperyalizminin gizli işgali ve Amerikan ordularının İstanbul'a gelmesiyle ilgili.
- Denizler, Amerikan emperyalizmine karşı nefret kusmayı temel prensip haline getiren bir hareketin içinden çıkıyorlar.
- Denizler, Soğuk Savaş denklemlerinin hesaplarıyla Sovyetlerden destek alarak adım adım öğrenerek hareketlerini gerçekleştiriyorlar.
- 41:53Denizlerin Sonrası ve TKP
- Denizlerin teorileri Küba örneğinden esinlenerek genelleştirilmeye çalışıyor.
- Denizler 1970-1971 yıllarında idam edilecek, Mahir Çayanlar ve İbrahim Kadnakaya işkencede katledilecek.
- 1970'lerde bu geleneklerin dallanıp budaklanması ve kendi içerisinde kısır çatışmalara girmesi görülecek.
- 43:02TKP'nin Tarihi
- TKP, Mustafa Kemal'e ilerici ilan ederek kendisini tasfiye etmiş ve desentizasyon kararı vermiş.
- 1932 yılında Sovyetlerden gelen talimatlarla "Mustafa Kemal ilerici, bizim görevimiz soldan baskı yapmaktır" diyerek faaliyetlerini durdurmuşlar.
- TKP, Türkiye'nin NATO'ya üye olmasıyla tekrar aktif hale gelmiş ve Sovyetlerin çıkarı doğrultusunda hareket etmiş.
- 44:49NATO'ya Üyelik ve Amerikan Emperyalizmi
- NATO'ya üye olduktan sonra Amerikan emperyalizminin Türkiye'de yeniden aktifleştiği açıktır.
- 1960'ların sonunda siyasi tartışmalarda Türkiye'de yeteri sayıda işçi sınıfı olmadığı, bu yüzden sosyalist devrimin gerçekleşemeyeceği iddia ediliyordu.
- 1960'ların sonundan 1970'lere kadar önemli bir direniş vardı; KABE, 1963'te CHP görevi, 1969'da DECİS-SECO konfederasyonu kurulması gibi olaylar bu dönemde gerçekleşti.
- 45:53İşçi Direnişi ve Sınıf İktidarı
- 1970'lerde işçi grevleri ve ayaklanmalar yaşanıyor, ancak direnişçiler sınıfına dayanamadığı için organik bağ kuramıyor ve üretimden gelen gücü kullanarak hayatı durduramıyorlardı.
- 1971'deki darbe, bu direnişleri ezmek üzerine geliyor ve onlar bunun önüne geçemiyorlardı.
- Bu dönemdeki hareketler, sınıf iktidarı perspektifi olmadan, militan bir geçmişe sahip olmasına rağmen, sınıf pratiğine dayanmıyorlardı.
- 47:47İdeolojik Tartışmalar
- Bu dönemde fiili tarafları olan hareketlerin ideolojik tartışma kalıpları vardı, ancak bu tartışmalar gündemden çıkarılamıyordu.
- Tartışmanın eksenleri milliyetçi bir devrim mi yoksa parlamenter bir devrim mi yapacakları konusunda bölünmüşlerdi.
- Maoizm devreye girmiş ve bu farklı görüşler arasında bir hesaplaşma yaşanıyordu.
- 48:54Troşizm ve Kürt Sorunu
- Troşizm hareketi sınırlı sayıda insan tarafından destekleniyordu ve Latin Amerika'dan gelen Tşks esintilerini eleştiriyordu.
- Kürt sorunu tartışmasında, Kürt halkının sorunlarını dile getirenlerin "sömürge" olarak görülmesi ve bu düşüncelerin susturulması önemli bir konu haline gelmişti.
- MDT'den etkilenen bu geleneğin, Kürdistan'da kitleye sahip olamadığı, bu nedenle daha az etkili olduğu belirtiliyor.
- 50:54DISK'in Yükselişi ve Düzenin Tepkisi
- 1970'lere gelindiğinde DISK yeniden canlanıyor ve büyük bir güç olarak meydana çıkıyor.
- DISK'in yükselişine karşı, düzenin sağlam bekçisi Bülent Ecevit, orta solun propagandası yaparak, solun radikalleşmesine karşı bir emniyet şeridi çekiyordu.
- İsmet İnönü, radikalleşme ve anti-komünist tavrın bir gereği olarak Bülent Ecevit'i desteklemişti.
- 52:38Solun Kitleler Arasındaki Etkisi
- CHP bile bu dönemde sola kaymak zorunda kalmıştı, çünkü kitleler CHP'yi sola çekiyordu.
- 1960'ların sonundan itibaren milyonlar kente göç ediyor, gecekondu mahallelerinde toplanıyor ve Ankara'nın o dönemde nüfusunun altıda biri gecekonduda yaşıyordu.
- Sol milyonluk sayılara ulaşıyor, özellikle Devyol çevresi bir milyon kişilik bir ilişki ağına sahip olmuştu.
- 53:28TKP ve Direniş Hareketleri
- 1970'lilerin en büyük gücü TKP ve Aydınlık'tı, özellikle öğrenciler arasında etkiliydi.
- TKP'de Sovyetlerin partisi ve üç dönem politikasının etkisi vardı.
- 1979'da Terzi Fikri'nin belediyecilik deneyimi önemli başarılar kazanmış, büyük direnişler örgütlenmiş ve İstanbul'daki yoksul mahallelerinden Mayıs Mahallesi kurulmuştu.
- 54:36Derinliklerin Halkla İlişkisi
- Derinliklerin halkla kitlesel bir şekilde ilişkisi kurduğu bir dönemdi.
- Ankara'da birçok mahalle, İstanbul'da Mayıs Mahallesi gibi yerler kurulmuştu.
- Örneğin Ufuk'ta arsa dağıtımı yapılmış, ODTÜ Mimarlık'tan insanlar planlı bir yapıya bürünmüşlerdi.
- 55:23Gecekondu ve Halk Komiteleri
- Sivas'tan gelen göçmenler İstanbul'da konut sıkıntısı yaşamaya başlamış, egemen sınıf kira giderlerini artırmak için konut yapmamıştır.
- Gecekondu projesi bir süre sonra egemen sınıf tarafından avantaj olarak değerlendirilmiş, arazi mafyaları ortaya çıkmış ve halka arazi vermek yerine maskeleme veya zorla kovma uygulamaları yapılmıştır.
- Halk kendini örgütlemeye başlamış, yeni asfaltlar alınmış, yollar ve okullar inşa edilmiş, 1978 civarında halk komiteleri kurulmuştur.
- 58:0812 Eylül Darbesi ve Sonrası
- 1980'ye yaklaşıldığında Kenan Evren'in de itiraf ettiği gibi devrimci hareketlerden korkulmuş, 15-16 Haziran'da isyan çıkmış ve faşistler karşı hareketlerle yurt dışına kaçmak zorunda kalmıştır.
- Debriyo (Devrimci Birlik) daha çok kitleselleşmiş olsa da merkezi bir örgüt, program ve planlama yapma eksiklikleri vardı.
- 12 Eylül darbesi, Kemal Türklerin katledilmesi ve Disk'in liderinin sessiz sedasız cenazesiyle gerçekleşmiş, toplumsal tepki yetersiz kalmıştır.
- 1:02:05Darbenin Sonuçları ve Solun Durumu
- 1980'de gerçekleşen darbe, bugünkü toplumun inşasına yol açmış, askersel yönetim ve aydınlık çevre darbenin gerçekleşmesine destek olmuştur.
- Devrimci örgütlerin dağıtılmak kolay olduğu, bireysel direnişlerin örgütlenemeyen kalması ve ideolojik perspektifle birleştirilemediği ölçüde yenilgi kaçınılmaz olduğu görülmüştür.
- Darbe sonrası gelen örgütlerde iki eğilim var: aynı meseleyi devam ettirmek ya da Sovyetler'in çökmesine rağmen aynı yolda devam etmek.
- 1:04:31Yeni Sol Yaklaşımları
- Meta-albaro dönemi başlamış, komünizm, postmodernizm ve kimlik hareketleri sola sirayet etmiş, ÖDP'nin de bu süreçte kurulduğu hatırlanmalıdır.
- Radikal demokrasi kavramı ortaya çıkmış, kapitalizmin içinden radikalize olmuş bir demokrasiye yönelim olmuştur.
- Özgün bir pozisyon olarak toprakların devrimci geleneğini devrimci marksist bir ideolojiyle birleştirmek ve Soğütler deneyiminin, sol muhalefetin ve marksis'in önderliğinde bir hesaplaşması yapmak gerektiği vurgulanmıştır.