Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Marmara Üniversitesi Coğrafya Bölümü öğretim üyesi Profesör Dr. Cemalettin Şahin ile yapılan bir röportaj formatındadır. Konuşmacılar arasında ayrıca diğer coğrafyacılar da bulunmaktadır.
- Video, Türkiye'de yaşanan sel felaketlerinin nedenlerini ve coğrafi sebeplerini ele almaktadır. Özellikle Urfa örneği üzerinden, genç ve dağlık arazi yapısının, dere yataklarının sokak haline getirilmesi, binaların taşkın yataklarına yapılması ve yağış oynaklığı gibi coğrafi faktörlerin sel felaketlerine nasıl katkıda bulunduğu detaylı olarak anlatılmaktadır.
- Videoda ayrıca, 1999 depreminden sonra Türkiye'nin doğal afetlere karşı strateji değişikliğine gittiği, ancak insan hatalarının doğal afetlerin nedenlerinden biri olduğu vurgulanmaktadır. Profesör Şahin, ilkbahar aylarının taşkınlar ve seller bakımından riskli olduğunu, sel afetlerinin küresel ısınma ile değil, yerleşim yerlerinin yanlış seçilmesi ve dere yataklarının meskun mahal haline dönüştürülmesi nedeniyle arttığını açıklamaktadır. Havza ıslahı çalışmaları için coğrafya, jeoloji, orman, ziraat ve inşaat mühendisliği gibi farklı disiplinlerden bir ekibin çalışması gerektiği de belirtilmektedir.
- Sel Felaketinin Nedenleri
- Marmara Üniversitesi Coğrafya Bölümü öğretim üyesi Profesör Dr. Cemalettin Şahin, deprem bölgesini vuran seli mercek altına alacak.
- Sel felaketinin nedeni, Türkiye'nin arazi yapısını, topografyasını ve jeomorfolojik döngüsünü anlamamaktır.
- Türkiye genç ve dağlık bir arazi olup, literatürdeki adı "Küçük Asya" olan bu bölge, akarsular, buzullar ve rüzgarlar tarafından henüz aşındırılmamış durumdadır.
- 01:28Türkiye'nin Arazi Evreleri
- Coğrafyada araziler gençlik, olgunluk ve ihtiyarlık evresini yaşarlar.
- Şu anda Türkiye'nin arazi gençlik safhasında olup, dağlık akarsular tarafından aşındırılması ve düzleştirilmesi gerekmektedir.
- Süreç devam ederse, milyonlarca yıl sonra Türkiye'de dağlık araziler olmayacak, geniş ovalıklar oluşacaktır.
- 02:09Urfa'nın Coğrafi Yapısı
- Urfa şehri, kuzeydeki Cavşak Deresi ve güneydeki Karakoyun Deresi'ne sahiptir.
- Urfa, Türkiye'nin en kurak bölgelerinden biri olmasına rağmen, batı tarafı dağlık platoluk sahası irili ufaklı çok sayıda dere ile doludur.
- Bu dağlara ve platolara yağan yağmur, mavi olarak gösterilen mevsimlik akarsulara geçerek şehrin içerisinde dökülmektedir.
- 03:34Sel Felaketinin Sebepleri
- Sel afetinin sebeplerini anlamak için Urfa'nın coğrafyasını ve topoğrafyasını bilmek gerekir.
- Şehir sırtını dağlara, platosu yüksek plato alanlarına vermiş ve önünde Harran Ovası'na doğru açılmıştır.
- Dağlardan inen çok sayıda irili ufaklı akarsu, Karakoyun Deresi ve Cavşak Deresi ana akarsularına dökülmektedir.
- 04:34Urfa'nın Yükselti ve Yağış Özellikleri
- Urfa'nın kuzeyi ve batısı yaklaşık 650-750 metre yükseltilerde bir plato sahasıdır.
- Bu dağlık alana düşen yağış sayısız küçük derelerde toplanır ve Karakoyun Deresi ile Cavşak Deresi'ne dahil olur.
- Urfa şehri 450-500 metre mertebesinde bir yerde bulunmakta olup, dağlık alana göre daha düşük bir yükseltiye sahiptir.
- 05:43Dere Yatağı Sokaklar ve Taşkın Yatağı
- Urfa'da 11 tane sokağın adı dere ile alakalıdır (Büyükdere Caddesi, Dere Sokak, Dereboyu Sokak vb.).
- Bazı dere yatakları sokak haline getirilmiş ve bu durum sel felaketinin sebeplerinden biridir.
- Akarsuyun çekik yatağına (suyun az olduğu zaman) ev yapılmış, ancak taşkın yatağına (yağmurlu dönemde akacağı ikinci geniş yatağına) yapılmış binalar da bulunmaktadır.
- 07:35Kolektif Suç ve Yağış Oynaklığı
- Sel felaketinde vatandaşından yöneticisine kadar kolektif bir suç vardır.
- Önce dere yatakları sokak haline getirilip, sonra taşkından korunmak için palyatif tedbirler alınmaktadır.
- Türkiye'de yağış oynaklığı vardır; yıllık yağış ortalaması 460 milimetre olmasına rağmen, bazı seneler 200 milimetre, bir sonraki sene 800 milimetre yağış alınabilmektedir.
- 10:23Türkiye'nin Doğal Afetlere Karşı Stratejisi
- 1999 Ağustos 17 depreminden sonra Türkiye doğal afetlere karşı büyük bir strateji değişikliğine gitti.
- Afet öncesi, afet anında ve afet sonrası yapılacak iş ve işlemler, yardımlar şeklinde bir tasnife gitti.
- 2023'e girdik ve ilk üç ayda deprem, sel ve can kayıpları gibi büyük afetler yaşandı.
- 11:24Sel Olaylarının Doğası ve Sorunları
- Sel olayları artık afet değil, doğanın kendi döngüsünde doğal hadiseler olarak görülüyor.
- Urfa'da 1969, 2006 ve 2012 yıllarında sel olayları yaşanmış, Bizanslılar da taşkına karşı tedbir almış.
- Yapılan ıslah çalışmaları yeterli değil ve yan derelerin cadde sokak haline getirilmesi sorun yaratıyor.
- 14:01Jeomorfolojik Yapı ve Mühendislik Hataları
- Urfa'daki vadi genç bir vadi olduğu için rüzgarlar, akarsular, buzullar ve yağmur burayı aşındıracak.
- Dere ıslah çalışmaları yapılırken jeomorfolojik yapıya, topografik yapıya ve coğrafi yapıya uygun bir sanat yapısı yapılmalı.
- Ani sağanak yağışlarla beraber menfezler tıkanabilir ve suni göletler oluşabilir.
- 16:01Doğanın Döngüsü ve İnsan Hatası
- Cılız akarsular dağlardan koparıp kaya blokları getiriyor ve bu bloklar nihai olarak denizlere veya göle kadar götürülecek.
- Tabiatın hiçbir suçu yok, suç tamamıyla mekanı tanımadan yerleşmekte ve sanat yapılarını yapmakta.
- Urfa'nın aylık ortalama yağış değerleri en fazla yaş aralık ayında düşer.
- 17:44Türkiye'de Taşkın Riski ve Coğrafya Bilimi
- Türkiye genelinde ilkbahar ayları taşkınlar ve seller bakımından çok riskli aylardır.
- Coğrafya bir mekan bilimidir ve mekansal planlama yapar, bu nedenle ülkemizin coğrafyasını iyi bilmek ve yerleşmeleri ona göre kurmak gerekir.
- Cılız akarsular bile devasa kaya bloklarını sürükleyebilir, bu nedenle doğanın yaptıklarımızı geri istemesi afetlerle gerçekleşir.
- 18:44Sel Afetlerinin Artışı ve Nedenleri
- Türkiye'de sel afetleri giderek artacak, azalmayacak ve bunun küresel ısınma ile bir alakası yoktur.
- Yerleşmelerin büyümesi, yanlış yerleşim yerlerinin seçilmesi ve dere yataklarının meskun mahal haline dönüştürülmesi sellerin artmasına neden olmaktadır.
- Yerleşme düzenimizin değişmesi ve tabiatın dinini anlamak zorunludur, aksi takdirde faturalar ağır olacak ve afetler sayılarda giderek artacaktır.
- 19:31Havza Çalışmaları ve Ekibin Önemi
- Jeoloji mühendisliği Türkiye'de çok rağbet görmeyen bir bölüm olmasına rağmen, havza çalışmalarında coğrafyacı, jeomorfolog, fiziki coğrafyacı, jeoloji mühendisi, orman mühendisi ve inşaat mühendisi gibi bir ekip çalışması gerekir.
- Akarsu havzaları aşağı, orta ve yukarı havza olarak ayrılır ve havzanın yukarı kesimindeki yağışlar, yol çalışmaları, arazi kullanımı, tarım, hayvan otlatma ve bitki örtüsü tahripleri sel afetlerine yol açabilir.
- Havza ıslahı çalışmaları daha dikkatli yapılması gerekiyor ve devletin elinde üniversitelerde üretilmiş büyük bilgiler var, ancak bu bilgilerin sahaya uygulanması yetersiz kalıyor.
- 22:07Dere Yatakları ve İskan Sorunu
- Sokaklar ve dere yatakları birebir örtüşmüyor, sağlı sollu sapmalar oluyor ve eski dere yatakları iskan açılıyor.
- Coğrafyacılar haritaya bakarak araziye gittiğinde bu durumu görebilirken, vatandaşlar ve yöneticiler bunu görmüyor ve yanlıştan dönmeli.
- Olmuş binalar yapılmış ve olmaması gereken yerlere binalar kondurulmuş olsa da, doğru yerleşim yapıldığında maddi ve manevi kayıplar azalabilir.