Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Sabancı Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan Ersin Kalaycıoğlu'nun Türkiye'deki seçimler, siyasi sistem ve seçmen davranışları konusunda yaptığı akademik bir sunumudur. Konuşmacı, Türkiye'deki seçim araştırması ve uluslararası sosyal hizmet programında çalışmış bir uzmandır.
- Sunum, Türkiye'nin 1920'den günümüze kadar olan siyasi rejimlerini kronolojik olarak ele alarak başlıyor, ardından seçim tahminlerinin zorlukları, seçmen davranışlarının etkileyicileri, siyasi partilerin destek tabanları ve Türkiye'deki demokratik yapı analizi üzerine odaklanıyor. Video, siyasi sistemler ve seçim süreçleri hakkında bilgi edinmek isteyenler için kapsamlı bir kaynak niteliğindedir.
- Sunumda ayrıca Türkiye'deki patronaj ilişkileri, demokratik beklentiler, muhafazakarlık eğilimi, seçim araştırmalarının güvenilirliği ve dış müdahale olasılıkları gibi konular da ele alınmaktadır. Video, sunum sonrası katılımcılarla yapılan soru-cevap bölümüyle tamamlanmaktadır.
- 00:03Konuşmacının Tanıtımı
- Konuşmacı Ersin Kalaycıoğlu, Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.
- Kalaycıoğlu, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi ve Boğaziçi Üniversitesi'nde de görev yapmış, 2004-2007 yılları arasında İşık Üniversitesi'nde rektör olarak görev almıştır.
- Karşılaştırmalı siyaset alanında siyasal temsil ve katılım konularında uzmanlaşmış olan Kalaycıoğlu, siyaset bilimi konusunda Türkçe ve İngilizce olarak toplam 12 kitap yazmış ve çok sayıda bilimsel araştırma sonuçları yayınlamıştır.
- 02:23Seçim Tahminlerinin Zorlukları
- Konuşmacı, seçim tahmininde bulunmadığını ve bugüne kadar bir seçim tahmininde bulunmayacağı konusunda ısrarla vurgu yapmaktadır.
- Kamuoyu yoklaması şirketleri tahminlerde bulunsa da, örneklem çekimindeki sınırlamalar ve hata payı nedeniyle kesin tahmin yapmak oldukça zordur.
- Seçim sonuçlarında yapılan hataların bazıları, soruların soruş biçimi, içerikleri, kullanılan Türkçe'nin niteliği, soruyu soran kişinin giyimi ve kullanılan kalem kağıdın rengi gibi faktörlerden kaynaklanabilir.
- 06:19Seçim Sistemindeki Değişkenlikler
- Seçime resmi tarihi itibariyle sekiz ay var ve seçim tarihi 6 Nisan 2023'e göre değişkenlik göstermektedir.
- 6 Nisan 2023'ten önce yapılacak seçimlerde MHP'nin %10 barajını geçmesi gerekiyorken, 6 Nisan 2023'ten sonra yapılacak seçimlerde %7 barajı geçmesi yeterli olacaktır.
- HDP'nin seçime girecek mi girmeyecek mi bilinmemektedir ve bu durum seçim sonuçlarını etkileyecektir.
- 09:12Türkiye'nin Siyasi Geçmişi
- Türkiye, 1920'den bugüne kadar 100 yılda yedi farklı siyasal rejime sahiptir.
- Kurtuluş Savaşı döneminde meclis hükümeti yaşanmış, sonrasında çoğunlukçu parlamenter tek parti yönetimine geçilmiş ve 1945'te çoğunlukçu parlamenter demokrasiye geçiş yapılmıştır.
- 10:33Türkiye'nin Siyasi Rejimi Tarihi
- Türkiye'nin çok partili hayat 1960'a kadar devam etmiş, 1959'da çöktü ve 1960'a kadar asker sonunu getirdi.
- 1961 anayasasıyla çokulculuğa dayalı temsili parlamenter demokrasiye geçildi ve bu rejim 1980'e kadar sürdü.
- 1980 darbesinden sonra yarı parlamenter bir demokrasiye geçildi, 2007 Ekim referandumuyla yarı başkanlığa hukuken, 2014'te fiilen geçildi.
- 13:26Günümüzdeki Siyasi Durum
- Türkiye şu anda neopatiya sultanizme geçti ve en iyi ihtimalle melez bir rejime sahip.
- Demokratik bir seçim ortamı beklenemiyor, fikir tartışması yapılamayacak ve siyasi partiler için özgür bir ortam bulunmayacak.
- Dezenformasyon yasası ve parti kapatma girişimleri gibi müdahaleler, demokratik bir seçim ortamının olmadığını gösteriyor.
- 14:35Seçim Sürecinin Zedelenmesi
- 1950'de mutabakata varılmış olan seçim sürecinin yönetilmesi ilkesi 2015 Kasım itibariyle kaldırıldı.
- 1950'de demokratik ve CHP mutabakatında yargının bütün süreci yönettiği, yürütmenin gölgesinin sandıkta bulunmadığı bir seçim süreci vardı.
- Günümüzde memur seçmen kurulu üyeleri varken, seçim süreci büyük ölçüde zedelenmiş durumda.
- 16:22Türkiye'de Demokratikleşme Süreci
- Türkiye'de çok partili hayat 2. Dünya Savaşı sonrasında başladı, 1924 anayasasıyla çok partililik kısa süreli olarak uygulandı.
- Demokratikleşme sürecinin temel sosyoekonomik olayı kırdan kente göç oldu ve bu olay 1950'lerde başladı.
- 1950'de kentsel nüfus %25, kırsal nüfus %75 iken, 2018'e gelindiğinde kentsel nüfus %92, kırsal nüfus %8 civarına ulaştı.
- 19:02Sosyoekonomik Dönüşüm
- 1980 yılından itibaren kırdan kente göç hızlandı ve kent civarında ve içinde kır konsantrasyonu başladı.
- Kent yoksulu seçmen kitlesi 1980'lerden itibaren Türk siyasetinde ağırlığını koyan bir kitle haline geldi.
- Türk ekonomisi kırsal ve tarım ekonomisinden, kentsel kökenli, endüstriyel ve hizmetler içeren bir yapıya dönüştü.
- 20:26Demokratikleşme ve Seçimler
- Demokratikleşme sürecinde popüler oy yaygınlaştı ve bir kişi bir oy ilkesi geldi.
- 1950'den itibaren adil ve serbest seçimler yapılmaya başladı, 1961 ve 1983 seçimleri de adil ve serbestti.
- Bu dönem, seçmenle seçilenler arasında yeni ilişkilerin kurulduğu bir dönemdir.
- 21:12Patronaj İlişkileri ve Demokrasi
- Patronaj ilişkileri, siyasal ve ekonomik güce sahip kişilerin kendilerine destek isteyen kişilere seçim garantisi alarak gelişen bir sistemdir.
- Bu ilişki, güçlü kişinin meclise seçilmesi ve kamu bütçesinden fonları seçildiği çevreye aktarması şeklinde işler.
- Patronaj ilişkileri, demokrasi teorisindeki temsil ilişkisinin tersine bir sistemdir; burada güçlü olan patron, seçmen ise güçsüz ve patrona bağımlıdır.
- 23:31Türkiye'deki Demokrasi Algısı
- Patronaj ilişkileri demokrasinin bir unsuru olup, Güneydoğu Avrupa, Güney Asya ve bazı Latin Amerika demokrasilerinde de benzer şekilde işler.
- Türkiye'de demokrasi popülist patronaj mekanizması olarak çalışır ve "hizmet iyi gelirse demokrasi var, gelmezse yok" şeklinde algılanır.
- Türkiye'deki demokrasi algısı büyük ölçüde sosyoekonomik beklentilerin tatmini üzerine oturan bir nitelikte olup, siyasi partiler bunu etkin kullanır.
- 25:36Türkiye'deki Kültürel Farklılıklar
- Türkiye'de derinleşen kültürel farklılıklar toplumu çeşitli gruplara ayırıyor: etnik ayrım (Kürt-Türk), dini ayrım (Sünni-Alevi) ve seküler kimlik ayrımı.
- Seküler kimlik, kutsalın hayatın köşesinde durduğu ve arada hatırlandığı bir ilişkiyi temsil eder.
- Türkiye'de sosyal sınıflar, Batı'daki Marx'çı kategoriler yerine, "işçi" ve "işsiz" olarak iki ana gruba ayrılır; işsizler toplumun en büyük seçmen blokudur.
- 29:45Siyasi Parti Tutma ve Seçmen Davranışları
- Siyasi parti tutma etnik ve dini yönelimlerle ilgili olarak ortaya çıkar ve genellikle küçük yaşta belirlenir.
- Türkiye'de siyasi parti tutma aile içinde kuşaktan kuşağa devredilir ve insanların doğuştan belirlenen bir partiye bağlanmasını sağlar.
- Seçmenlerin ekonomik tatmin durumu ve hükümet kararlarının ekonomik performansı üzerindeki etkileri, seçim sonuçlarını belirler.
- 33:262018 Seçim Sonuçları ve Etnik Yapı
- 2018 seçim araştırması etnik bakımdan incelendiğinde, anadil olarak Türkçe konuşanların %80'i, Kırmanç, Zaza gibi dilleri konuşanların ise %19 civarında olduğu tespit edildi.
- Faktör analizi sonucunda üç farklı boyut ortaya çıktı: Alevi, İslam ve siyasal İslam boyutu.
- "Şeriat isterim" sorusuna verilen cevaplar üç farklı şekilde (0-1 arası) değerlendirildi.
- 34:50Sosyal Durum ve Toplumsal Statü
- "Hayatımda kazanç karşılığı herhangi bir işte çalışmadım" cevabını verenlerin %45'i kadın, %32'si erkek olup, ortalama %8'lik bir kesim 2-3 yıl eğitim görmüş ve 55-60 yaş aralığında.
- Bu kitlenin büyük ölçüde kadın, kırsal kesimden kopup gelmiş, kente taşınmış ancak kent içinde tüketici üretim fonksiyonu bulunmayan bir yapıya sahip olduğu belirtildi.
- Toplumsal statü merdiveni açısından 2010'da %40'lık kesimden %12'si kendisini en alt basamağa koyarken, 2018'e gelindiğinde bu oran %4,5'e düşmüş, 6-10 kategorisine ise %47'ye çıkmış, bu da kitlenin sosyal olarak kendisini yükselmiş hissettiği gösteriyor.
- 36:55Siyasi Parti Tutumları
- 2018'de Adalet ve Kalkınma Partisi'ni tuttuğunu söyleyenlerin %40'ı, bu partinin %68'i kendisine çok yakın hissettiğini belirtmiş.
- Adalet ve Kalkınma Partisi'nin propagandasız, patronaj dağıtmasız %27,6 minimum, sandığa götürmeyi becerebilirse %35 civarı bir oy alabileceği hesaplanıyor.
- Cumhuriyet Halk Partisi'nin %14,70 tuttuğunu söyleyenlerin %50'si kendisini çok yakın hissetmiş, bu partinin minimum %8 oy alabileceği belirtiliyor.
- 38:22İdeolojik Yelpaze ve Siyasi Konumlar
- 10'luk cetvelde kendilerini yerleştirenlerin %85-90 civarında olduğunu, çoğunluğun ılımlı sol (4-5) ve ılımlı sağ (8-9) aralığında yer aldığını gösteriyor.
- 1990'da sol (%27), sağ (%22) ve merkez (%55) arasında normal dağılım varken, 1995'ten itibaren sağa doğru hızla kayma ve merkezin erimesi yaşanıyor.
- 2020'lerde aşırı sağ (%20) ve aşırı sol (%17) arasında merkez (%30) ciddi ölçüde erimiş durumda, ülkenin sağ ve aşırı sağ ağırlığına doğru taşındığı belirtiliyor.
- 41:18Siyasi Partilerin Konumları
- 2002'de Cumhuriyet Halk Partisi ılımlı sol (4 civarında), Adalet ve Kalkınma Partisi ılımlı sağ (6 civarında) olarak görülürken, 2011'e gelindiğinde Cumhuriyet Halk Partisi aşırı sola, Adalet ve Kalkınma Partisi ise aşırı sağa kaymış durumda.
- 2018 seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi neredeyse 9, MHP ise 8,40 olarak değerlendirilmiş, bu iki parti aynı tabanı paylaştığı belirtiliyor.
- Sol (%12-20 civarı) kısalırken, sağ (%40 civarı) genişlemiş ve aşırı sağ (%19-20) arasında büyük bir canlılık olduğu vurgulanıyor.
- 43:55Ekonomik Durum ve Memnuniyet
- Ekonomik durum aileleri etkiledi mi sorusuna "çok kötü etki yaptı" diyenlerin %39'u, "pek etkisi olmadı" diyenlerin %20'si, "bir miktar etkisi oldu" diyenlerin ise %40 civarında olduğu tespit edildi.
- Kendilerini tatmin edici bulanların %43'ü, "peki tatmin edici değildi" diyenlerin %19'u, "tamamen tatmin edici değildi" diyenlerin ise %38'i olduğu belirtiliyor.
- 2018'den sonra hayatlarından memnun olup olmadıklarına dair %25'in memnun olmadığını, %75'in ise memnun olduğunu, demokrasinin işleyişinden ise %39'un hiç memnun olmadığını, %50'nin ise memnun olduğunu gösteriyor.
- 46:44Seçmenin Demokrasi Algısı
- Demokratik bir ülkede yaşamak konusunda, yüzde 90'ın üzerindeki seçmenlerin demokrasiye çok önemli olduğunu düşünüyor.
- Seçmenler demokrasiyi patronaj olarak algıyor ve patronajın çalıştığı bir ülkede yaşamak istiyorlar.
- 47:31Türkiye'nin Önemli Sorunları
- 2015 Haziran'da Türkiye'nin en önemli sorunu işsizlik (yüzde 29) iken, Kasım'a gelindiğinde en önemli sorun terör olmuştur.
- Seçmenin büyük çoğunluğu otoriter bir kişilik kalıbındadır ve düzen ve güvenlik onlar için en önemli şeydir.
- Türkiye'de inanılmaz bir muhafazakar kitle ve otoriter kişilik sergileyen geniş bir kitle bulunmaktadır.
- 49:02İşsizlik ve Muhafazakarlık İlişkisi
- İşsizlik her araştırmada önemli bir rakam olarak çıkmasına rağmen, siyasi etki yapan bir konu haline dönüşmüyor.
- Türkiye'de kadın sorunu çözümü muhafazakarlıkla ilgili olup, "anne olun, evde oturun, çocuk bakın" önerisi kadın seçmenlerin yaklaşık yüzde 75'i tarafından kabul edilmektedir.
- OECD verilerine göre Türkiye'de erkeklerin emek piyasasına katılım oranı %63, kadınlarda ise %28 iken, OECD ortalama erkeklerde %65, kadınlarda %50'dir.
- 50:362018 Seçimlerine Giden Gündem
- 2018'de birinci önemli sorun işsizlik/istihdam sorunları (%26), ikinci ekonomik sorunlar/istikrarsızlık, üçüncü terör/shi̇ştėt sorunları, dördüncü enflasyon/hayat pahalılığı, beşinci eğitim sorunlarıydı.
- Günümüzde muhtemelen ekonomik meseleler birinci, ikinci, üçüncü sırada yer alırken, terör onları izleyecek ve sağlık eğitimle birlikte ön plana çıkacaktır.
- Türkiye'nin mülteci-göçmen sorunu (%1,60), yolsuzluk (%0,80), adalet-adaletsizlik (%2,80), özgürlük-haklar (%0,20), af (%0,10), ahlak (%0,10) ve suç (%0,10) gibi konular seçmenin yanıtında öncelikli sorunlar arasında yer almıyor.
- 52:16Yolsuzluk Algısı ve Türkiye'nin Kültür Özellikleri
- Yolsuzluk sorunu var ve yaygın olsa da, seçmenler için bir sorun teşkil etmiyor; "yolumuzu buluyoruz" mantığı söz konusu.
- Türkiye'nin kültürünün temel özelliği "la ahlaki bireyselcilik" olup, "ben bana dokunmuyorsa, kısa dönem çıkarımı tam tatmin edebiliyorsam geri kalanın önemi yok" mantığı yaygın.
- "Gemisini kurtaran kaptan" temel var.
- 53:01Siyasi Partilerin Destek Noktaları
- Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), kazanç karşılığı hiç çalışmamış olanlardan, ideolojik olarak sağda olanlardan ve ekonomik olarak yükselmekte olan sosyoekonomik tabakadan ciddi destek alıyor.
- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), seküler olmayan (dindarlık puanı yüksek) iki partililerden ve ideolojik olarak soldan destek alıyor.
- MHP, parti tutma dışında temel olarak sıkı parti tutmaktan kaynaklanan bir destek alıyor ve ekonomik etkisi olumsuz değil olumluymuş gibi görünüyor.
- 55:00HDP ve Diğer Partilerin Destek Noktaları
- HDP, etnik bir parti olup, parti tutma ve etnik kimlik son derece önemli açıklayıcılar olarak görülüyor.
- Parti tutmayı dışarı alırsak, AKP dindar, sünni, kazanç karşılığı hiçbir işte çalışmayanlardan, ideolojik olarak sağda olanlardan oy alıyor.
- CHP ise seküler, ideolojik olarak solda ve ekonomik tatmini olmayanlardan oy alıyor.
- 56:09Parti Tercihindeki Farklılıklar
- MHP, kazanç karşılığı çalışmamış olanlardan değil, profesyonel meslek sahibi olanlardan oy alıyor.
- İyi Parti'de hem sekülerlik hem de ekonomik tatminsizlik oy verme kararlarını etkiliyor.
- HDP'deki etnik etki güçleniyor ve ideolojik olarak solda, ekonomik tatmin bakımından da ekonominin tatminkar olmadığını düşünenlerden oy alıyor.
- 57:44Parti Tutma ve Siyasi Tercihler
- Parti tutma, siyasi ideoloji ve ekonomik tatmin algısını belirleyen önemli bir faktördür.
- Parti tutma, seçmenin ekonomik durumu değerlendirirken kullandığı gözlüğü belirler; örneğin Adalet ve Kalkınma Partisi'ni destekleyen biri ekonomiyi daha olumlu değerlendirir.
- Parti tutma etkisi Adalet ve Kalkınma Partisi için 1.55, Cumhuriyet Halk Partisi'ni için ise 1.81-1.23 seviyesine ulaşmaktadır.
- 1:00:54Seçmen-Düzen İlişkisi
- Türkiye'de seçmen ve seçilenler arasında patronaj ilişkisi vardır; hükümetin ekonomik performansı seçmenin kendisine ve ailesine sağladığı tatminin birinci önceliğini taşımaktadır.
- İkinci öncelik etnik ve dini kimlik olup, Türkiye'de dindar-muhafazakar değerler sistemi hegemonya kurmuştur.
- Türkiye'de muhafazakar değerler, popüler kültür, düşük güvenlik, düşük toplumsal hoşgörü ve düşük düzeyde dernekleşme olgularından etkilenirken, yabancı düşmanlığı, şovenizm, ırkçılık, antisemitizm, otoriterlik ve anomi yaygınlaşmıştır.
- 1:03:58Anomi ve Siyasi Rejim
- Anomi, toplumsal çözülme dönemlerinde incelendiği bir kavramdır ve Türkiye'de dünya rekoru kırıcı seviyelerde bulunmaktadır.
- Bu toplumsal yapı, güçlü otokratik bir liderin tek başına karar alacağı ve sınırlama gözetmeden istediği gibi hareket edeceği siyasal beklentisini yaratmaktadır.
- Türkiye'de çoğunlukla ses sistemleri uygulanmaktadır ve bu sistem gerilim dolu, çatışmacı ve yüksek tansiyon içeren siyasal ilişkilere yol açmaktadır.
- 1:05:50Popülist Rejim ve Seçimler
- 2017 anayasa değişiklikleriyle popülist liderlik ruhuyla bir rejim uygulaması oluşturulmuştur; burada kurum, yasa, anayasa ve kural önemsiz hale gelmiştir.
- Bu rejimde milli iradenin temsili kurumlar ve kurallar aracılığıyla uygulanması yerine, kişiselleştirilmiş güç ve tekil bir bireyin kişisel takdirine dayalı bir uygulama benimsenmiştir.
- Bu ortamda seçimler demokratik olmaktan çıkmış, halkın lideri olarak kabul edilen kişinin ne kadar sevildiğini göstermesi için bir tören haline gelmiştir.
- 1:07:45Siyasal Sistem ve Gelecek
- Türk siyasal sistemi, kent yoksullarının egemen olduğu bir toplumda faaliyet gösteren, onların temel önceliklerine hitap eden bir rejimdir.
- Anayasa, kanun ve kurumların rolü azalmış, tekil bir başkandan oluşan hükümetin yetkilerini dengelemek için etkide bulunan bir yapı mevcut değildir.
- Bu sistemde seçim kazanmak büyük yararlara, kaybetmek ise büyük zararlara neden olmaktadır ve siyaset sıfır toplamda bir oyun haline gelmiştir.
- 1:09:51Aile ve Siyasi Tutum
- Aile hala önemli bir kurum olarak görülüyor ve çocukların siyasi tutumları ailelerine bağlı olarak belirleniyor.
- Çocukların siyasi tutumları genellikle babalarının tuttuğu partiyi takip ediyor, annelerin partisi o kadar belirleyici değil.
- Çocuklar babalarının televizyondaki tepkileri gözlemleyerek siyasi tutumlarını öğreniyor ve baba bu tutumu onaylayarak güçlendiriyor (sosyal psikolojide "reinforcement" olarak adlandırılıyor).
- 1:11:35Demografik Veriler
- Türkiye'de 18 yaşın üzerindeki nüfusta kadınlar %52-53, erkekler %47 civarında bulunuyor çünkü kadınlar daha uzun yaşıyor.
- Gençlerle aileler arasında siyasi tutumda ciddi bir fark bulunmuyor.
- Gençlerin ailelerin tutumlarını etkilediği veya muhafazakar partileri tutan ailelerin çocuklarının farklı düşündüğü gibi izlenimsel iddialar için veri bulunmuyor.
- 1:13:59Gençlerin Siyasi Tutumları
- Gençleri tesadüfen çekmek zor çünkü topluma dağılmış durumdalar ve rassal örneklem çekmek için özel yöntemler gerekiyor.
- Normalde 1500 civarı örneklem yeterli oluyor, ancak gençlerin tutumlarını araştırmak için 10.000 kişilik örneklem çekilebilir.
- Gençleri rastgele seçmek zor olduğundan, gelişigüzel örneklem alınması durumunda bulgular ifade edemez.
- 1:16:36Anketlerin Sorunları
- Anketlerde genellikle Brezilya, Kanada ve Birleşik Krallık'ta ciddi sorunlar yaşanıyor.
- Birleşik Krallık'ta Thatcher'ın seçiminde exit poll'lar (seçmenlerden çıkarken yapılan anketler) yanlış sonuç vermiş.
- Britanya'da seçmenler yalan söylüyor, özellikle muhafazakarlar (Tory) işçi bölgelerinde yaşamak zorunda kalınca isci partisi'ne oy verdiğini söylemekten çekiniyorlar.
- 1:18:53Anketlerin Değerlendirilmesi
- Sabancı Üniversitesi'nden Mert Moral ve öğrencileri, Pamukkale Üniversitesi dergisinde 2022'de bir makale yayınladı.
- Makalede 295 şirketin 2009 yılına kadar yaptığı anketler değerlendirilmiş ve bilimsel olmayan uygulamalar bulunmuş.
- Anketlerin bilimsel bulgu olarak kabul edilme şansı yok, ancak etkileri var.
- 1:22:30Anket Sonuçları
- 2019 Haziran'dan 2022 Ekim'e kadar yapılan anketlerde Adalet ve Kalkınma Partisi, CHP, HDP ve diğer partilerin oyları gösteriliyor.
- Deva, Saadet, Zafer ve Yeniden Refah Partisi'nin oyları %3'ün altında seyrediyor.
- Araştırmalarda toplam gözlem sayısı 4000 civarında.
- 1:23:55Türkiye'de Aşı Tartışmasının Siyasi Boyutu
- Türkiye'deki siyasi partiler arasında aşı tartışması siyasi bir konu haline gelmemiştir, bu konunun seçmenlerin odaklandığı bir konu olmadığı belirtilmiştir.
- Amerika'da cumhuriyetçiler ve demokratlar arasında aşı tartışması ciddi bir ayrışma yaratırken, Türkiye'de bu ayrışmanın olmaması önemlidir.
- Aşı tartışması, Türkiye'nin en önemli sorunları arasında yer almamaktadır.
- 1:24:35Aşı Tartışmasının Geçmişi
- Geçmişte polio aşısı tartışması da yaşanmış, ancak bu tartışmalar veri destekli değil, uydurma argümanlarla ilerlemiştir.
- Konuşmacı, polio aşısının çocukluk döneminde bulunmasıyla ölenlerin azaldığını ve nüfusun arttığını belirtmiştir.
- Aşı tartışmalarının seçim hesaplamasında temel itibariyle hesaplanan nitelikte olmadığı vurgulanmıştır.
- 1:25:58Dış Ülkelerin Seçimler Üzerindeki Etkisi
- Amerikan başkanlık seçimlerinde Rusya'nın etkisi ve Meksika seçimlerinde sosyal medya manipülasyonu gibi konular gündeme gelmiştir.
- Türkiye seçimlerinde bu tür iddiaların olup olmadığı sorgulanmıştır.
- Dob Levin'in 2009'da yayınlanan makalesinde, 1946-2000 arasında 170 seçime müdahale edildiği, bunların 31'inin Sovyetler Birliği ve Rusya tarafından, geri kalanının Amerika tarafından gerçekleştirildiği belirtilmiştir.
- 1:27:38Seçimlerde Dezenformasyon Tehdidi
- Dış ülkelerin Türkiye seçimlerine sosyal medya üzerinden müdahale etme olasılığı vardır.
- Brexit örneğinde, Cambridge Analytica'nın 300 bin seçmene milyarlarca elektronik posta mesajı göndererek oy verme eğilimlerini saptamış ve Avrupa Birliği'ne karşı oy verilmesini sağlamıştır.
- Cambridge Analytica'nın sahibi kaçmış, yakın çalışanı Steve Banen Amerika'da yargılanmaktadır.
- 1:30:14Seçim Verilerinin Güvenliği
- Scientific America'da bir makalede, bilgisayar mühendisleri Michigan'daki seçim verilerine erişip değiştirdikleri iddia edilmiştir.
- Rusya'nın bu konuda ciddi yatırımı olduğunu ve Amerikan seçimleri sırasında askeri psikolojik savaş birliklerinin bunun üzerine çalıştığını belirtmektedir.
- Türkiye'nin seçim verilerinin korunması konusunda tedbir alınması gerektiği, özellikle kağıt üzerinden elektronik ortama taşınma sürecinde sorunlar yaşanabileceği vurgulanmıştır.
- 1:32:28Lümpen Proleter Yaşam Formu
- Lümpen proleter yaşam formu, tüketim ağırlıklı, üretim söz konusu olmayan, işsiz, disiplin ve çalışma alışkanlığı olmayan bir yaşam tarzıdır.
- Bu kategorideki kişilerin eğitim düzeyi genellikle ilkokul mezunu seviyesinde, herhangi bir iş beklentisi yoktur.
- Bu kitlede türban gibi giysiler, saygı görüp görmedikleri konusunda mesaj veren simgeler olarak kullanılmaktadır.
- 1:34:48Patronaj İlişkileri ve Hizmetler
- Sabancı Üniversitesi'nden Özgür Kemahlıoğlu ve Koç Üniversitesi'nden Erdem Aytaç, patronaj ilişkilerine konu olabilecek hane sayısı üzerinde çalışmalar yapmış, yaklaşık %12-16 arası hanenin bu tür etkilere maruz kaldığını bulmuşlar.
- Gelir seviyesi sıfır olan haneler için, belli oranda para almanın marjinal değeri çok yüksek olmaktadır.
- 2018 seçimlerinde bir yaşlı kadın, eşi vefat ettikten sonra aylık 300 lira alarak köyde harcayabileceği bir gelir elde etmiş, bu ciddi bir alım gücüne sahip olmasına rağmen.
- 1:36:33Kadınların Banka Hesabı Sorunu
- Birçok kadına banka hesabı açılmış, ancak bu uygulama Mutekit Sünni Erkekler tarafından veto edilmiş ve Adalet ve Kalkınma Partisi ileri gelenleri de itirazları kabul etmiştir.
- Kadınların para sahibi olunca, erkeklerin sözleri dinlenmemeye başladığını ve güçlerinin kalmadığını iddia ederek uygulama durdurulmuştur.
- 1:37:13Sağlık ve Eğitim Hizmetleri
- Sağlık hizmetleri bir dönem hayli iyileşmiş, bir lira karşılığında hastanelerde tedavi alınabilmekteydi.
- Eğitimde de benzer şekilde iyileşmeler yaşanmış, Adalet ve Kalkınma Partisi propagandasında "her kentte bir üniversite" sloganı kullanılmakta, ancak kalite ve öğrenci eksikliği sorunları devam etmektedir.
- Ulaşım kolaylıkları da artmış, duble yol ve havaalanı gibi altyapı projeleri gerçekleştirilmiştir.
- 1:39:25Demokrasinin Çalışması
- Bu tür hizmetler, "demokrasiyi" tanımlamak için kullanılmış: "Ben oy vereceğim, karşılığında hizmet alacağım, kişisel ve toplumsal olarak."
- 2018'e kadar geniş bir kitlenin hizmetleri aldığını hissettiği için demokrasiyi iyi çalışıyor olarak değerlendirmişti.
- 1:40:09Parti Tutma Konusu
- Türkiye'de parti tutma konusu kriz dönemlerinde ciddi boyutta sorun olarak görülmektedir, örneğin ANAP ve DYP gibi partiler 2001 ve 2002 seçimlerinden sonra kaybolmuştur.
- Parti tutma konusunda farklı yaklaşımlar vardır, Michigan'daki CCS (Comperative Electrols Stadi) "ne kadar kendinizi partiye yakın hissediyorsunuz?" sorusunu sorarken, Türkiye'de "partiye defication" (takım tutma) kavramı kullanılmıştır.
- Türkiye'de İstanbul, Trabzon, Kayseri ve Diyarbakır'da focus gruplar yapılarak "bir adamın parti ile olan ilişkisini nasıl tanımlarsınız?" sorusu sorulmuştur.
- 1:42:24Parti Tutma ve Seçim Davranışları
- Parti tutma seçmen için seçim sürecini basitleştiriyor; sıkı parti tutanlar seçim kampanyasını izlemeye gerek duymuyorlar çünkü oy verme kararları zaten belirlenmiş.
- Seçim araştırmalarında "seçim kampanyasını izleme fırsatınız oldu mu" sorusu soruluyor, ancak sıkı parti tutanlar için bu soru önemli değil.
- Türkiye'deki partiler kurumsal değil, Amerika'daki gibi kuşaklar boyunca aile içinde aktarılan kurumsal partiler değil.
- 1:44:19Seçim Araştırmalarındaki Yalan Oranı
- Seçim araştırmalarında seçimden önce ve sonra verilen yanıtlar arasında ortalama %14-15 fark var, bu yalan söyleme oranını gösteriyor.
- Seçim sonrasında özellikle daha fazla "oy verdim" diyen seçmen çıkıyor, bu da doğruyu ifade etmediklerini gösteriyor.
- Seçmenler araştırmacılarla konuşurken kimlerle iletişim kurduklarını bilmedikleri için yalan söyleme eğiliminde olabilirler.
- 1:45:26Rasyonel Seçmen Kavramı
- Seçim araştırmaları sadece davranış değil, davranış hakkındaki beyanları ve şu anda seçim olsa kime oy vereceği hakkında fikirlerini ölçüyor.
- Rasyonel seçmen kavramı gerçekçi değil; bir seçmenin partilerin programlarını inceleyip, makroekonomik geçerliliğini değerlendirmesi ve kişilere bakması beklenemez.
- Gerçek hayatta böyle rasyonel seçmenler çok azdır.
- 1:47:52Seçim Sonucu Tahminlerinin Zorlukları
- Seçim sonuçlarını tahmin etmek çok zor, özellikle çok sayıda parti ve küçük farklar varken.
- Siyasette bir hafta uzun dönemdir, sekiz ay sonra ne olacağını öngörmek imkansızdır.
- Rusya'nın gaz politikaları gibi bilinmeyen faktörler de seçim sonuçlarını etkileyebilir.
- 1:52:39Konferans Kapanışı
- Konferans kapanışı Nilgün Hoca tarafından yapılıyor.
- Konuşmacıya enerjisi için teşekkür ediliyor.
- Katılımcılara daha fazla soru sormaları için fırsat tanınıyor.