Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Türkiye 100" yılında yayınlanan "Tarih Söyleşileri" programının bu bölümünde, sunucu ve yakın tarih üzerine çalışmalarıyla tanınan Azmi Özcan Hoca, İbşir Hoca gibi tarihçiler milli irade kavramının tarihsel gelişimini tartışmaktadır.
- Video, milli irade kavramının ne anlama geldiği, Osmanlı İmparatorluğu'ndan Türkiye Cumhuriyeti'ne siyasi meşruiyet kavramının nasıl geliştiği ve bu süreçte ortaya çıkan ideolojileri kronolojik olarak ele almaktadır. Tanzimat'tan başlayarak, Osmanlıcılık, İslamcılık ve Milliyetçilik gibi ideolojilerin ortaya çıkışı, 1909 Anayasası, 1921'de saltanatın kaldırılması, 1923'te Cumhuriyet'in ilanı ve sonrasında yaşanan anayasa tarihi detaylı şekilde incelenmektedir.
- Programda ayrıca, milli iradenin kağıt üzerinde ilan edilmesinin yeterli olmadığı, büyük bedeller ödenerek bugüne ulaştığı vurgulanmakta ve 15 Temmuz'da milletin iradesine sahip çıkan idare ile geleceğe yönelik umutlar tartışılmaktadır. Video, bir sonraki bölümde tarihçiliğimizin yüzyıllık serüveninin ele alınacağı bilgisiyle sonlanmaktadır.
- 00:20Programın Tanıtımı
- Cumhuriyet'in ilanının yüzüncü yılında Türkiye'de tarih söyleşileri programında seri olarak Cumhuriyet'in yüzyılını değerlendirecekler.
- İlk programda milli irade konusunun tarihi seyri, algısı, yorumlanması ve gelişimi konuşulacak.
- Programda yakın tarih üzerine çalışmalarıyla tanınan Azmi Özcan ile birlikte milli irade kavramı ele alınacak.
- 01:33Tarih ve Milli İrade Kavramı
- Tarih, kendi tecrübemizden değil, başkalarının bilgilerini de işin içine katarak sentezle anlamaya çalışmaktır.
- Milli irade, siyasal hakimiyetin meşruiyet kaynağı olması açısından oldukça yeni bir nitelemedir.
- Türklerde hakimiyetin temel dayanağı töre olup, törenin belirleyicileri arasında kurultay, halkın iradesi ve kanaati yer almaktadır.
- 04:24Töre ve Meşruiyet
- Töre, halkın yaşayarak oluşturduğu ve mutabakatı sağlamış olduğu bir değerler topluluğudur.
- Osmanlı geleneğinde meşruiyet beş temel esas üzerine dayandırılmıştır: Tanrı'nın takdiri, halkın biati, ulemanın tensibi, ümera'nın kabulü ve irsan.
- Batı'da milli iradenin çıkışı, mevcut devlet algısı ve sistemine bir alternatif olarak söz konusudur.
- 08:39Türk Tarihinde Milli İrade
- Türk tarihinde milli irade devletle kavga eden bir kavram değildir, gelenekle kavga eden de bir kavram değildir.
- 1808 Senedi İttifakı, 1876 Kanuni Esası ve 1909-1924 anayasalarında milli irade devletle kavga edilerek yürütülen bir süreç değil, devletin bekası ve selameti için yürütülen bir sürecin ifadesi olarak bir evrilme ve mütekabiliyet söz konusudur.
- Batı'da kanlı ihtilaller ve savaşlar bedellerle yürütülen bir süreç olup, maliyeti insanlık için çok fazla olmuştur.
- 10:35İlerlemeci Tarih Anlayışı
- Milli irade kavramını Fransız ihtilali ile ortaya çıkmış ve ithal edilmiş bir kavram olarak algılamak, tarihimize haksızlık etmek ve ilerlemeci tarih anlayışıyla hareket etmek demektir.
- Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletin çocuklarının tarihte kendilerinin var oldukları dönemi karanlık çağlar olarak niteledikleri başka bir örnek hatırlanmamaktadır.
- Batıda milli iradenin tecellisi büyük bedellere, isyanlara, katliamlara ve iç çatışmalara sahne olmakla birlikte, Türkiye'de devletin terakkisi dönüşümüyle bizzat devletin de içinde yer aldığı bir süreçte tecelli etmiştir.
- 12:52Osmanlı Gelenekinin Mirası
- Büyük bir tarihin mirasçısı olmak ve geleneğin temsilcisi olmak, hayatın zorluklarına karşı çözüm üretme kabiliyeti kazandırır.
- Osmanlı gelenekinin en olumsuz zamanda bile çıkış yolu bulabilme tecrübesi vardır.
- Tanzimat, İkinci Mahmut döneminde yaşanan felaketlerin sonucu olarak 1839'da başlamıştır.
- 13:38Tanzimat Dönemi ve Millet Tanımı
- İkinci Mahmut ve Üçüncü Selim döneminde yaşanan 70 yıl süren savaşlar, Osmanlı tarihinin en yoğun felaket dönemidir.
- Tanzimat, devletin ayakta kalabilmek için topyekün silkinme ve yenileşme süreci olarak başlatılmıştır.
- Tanzimat döneminde milletin siyasal sürece dahil olması ve siyasal meşruiyet kaynağı olarak kabul edilmesi için bir millet tanımı geliştirilmiştir.
- 14:59Osmanlıcılık ve Türk Tanımı
- Osmanlıcılık ideolojisi, Osmanlı sınırları içerisinde yaşayan ve padişaha metbu olan herkesi içine alan bir millet tanımıdır.
- Bu tanım, Cumhuriyet'e intikal ederek Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan Müslüman unsurları kapsayan "Türk" tanımına dönüşmüştür.
- Osmanlı'da devletin dağılması ve parçalanması nedeniyle, insanları ayrışmadan uzaklaştıracak ve müştereklikleri ön plana çıkaracak yeni bir siyasal meşruiyete ihtiyaç duyulmuştur.
- 16:16Hilafet Siyaseti ve İdeolojik Çatışmalar
- 1878'de yaşanan Osmanlı-Rus Savaşı'nın sonucunda nüfus içerisinde Müslüman unsur %70-80'e çıkınca, devletin bekasının Müslüman unsurlara dayatılmasına mebni anlamda "hilafet siyaseti" ortaya çıkmıştır.
- Tarihimizdeki çıkış arayışlarını, siyaset arayışlarını genellikle konuya hakim olmayanlar aynı zaman diliminde birbirlerinin alternatif olan üç farklı ideolojinin birbiriyle çatışması gibi değerlendirmektedir.
- Osmanlıcılık, İslamcilik ve Milliyetçilik (Türkçülük) kronolojik olarak birbirini takip eden ve devletin içinde bulunduğu felaketlere bir çıkış yolu olarak birbiri ardına teklif edilen siyaset tarzı siyasetlerdir.
- 17:50Milli Hakimiyet Kavramı
- Milli hakimiyet kavramı, 1909 Anayasası'ndan itibaren ortaya çıkmıştır.
- Yeni Osmanlılar, devletin açtığı tercüme mekteplerinden yetişmiş ve Batı birikimine aşina olan gençlerdir.
- Yeni Osmanlılar, Avrupa'da gördükleri siyasal meşruiyet kaynağı olarak milli hakimiyet kavramını kullanmaya başlamışlardır.
- 19:00Hakimiyetin Meclis'e Geçişi
- 1909'daki Kanuni Esasi değişikliğinde hakimiyet kayıtsız şartsız meclise intikal etmiştir.
- 1921'deki anayasa değişikliğinde "hakimiyet bila kaydu şart meclisindir" ifadesi anayasada yer almıştır.
- Milli mücadele döneminin ülkedeki siyasal şartları ile alakalıdır.
- 19:55Milli İrade ve Cumhuriyetin İlanı
- Son Osmanlı Meclisi Mebusanı işgal edilip kaldırılınca, Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldığında, son meclisteki en son konuşulan madde ilk mecliste ilk gündem maddesi olarak tercih edilmiştir.
- Milli irade kavramı, insanın tarih yolculuğunda siyasal meşruiyet kaynağı olarak çok geç olmakla birlikte mevcutlar içerisinde en tabii olması itibariyle de çok önemlidir.
- 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'in ilanı, milli iradenin tecellisi veya hakimiyeti ile ilgili belirleyici ana dönemdir.
- 23:03Saltanatın Kaldırılması
- Ankara'da Büyük Millet Meclisi kurulduğunda, İstanbul'da da bir meclis olduğu için memlekette iki meclis ve iki hükümet vardı.
- Lozan görüşmelerine İngiltere'nin iki meclisten de temsilci davet etmesi, İstanbul hükümetini Ankara'ya çağırmıştır.
- 1909 Anayasası'nda hakimiyet meclise geçtiği için ve padişahın yetkisinin sadece temsili anlamında bir kısım meclis kararlarını onaylamak, sadrazam ve şeyhülislam atamaktan ibaret kaldığı için, saltanatın müessirliği 1909 itibariyle sona ermiştir.
- 24:36Cumhuriyetin Kuruluşu ve Meşruiyet Krizi
- Lozan için iki temsilci davet edilmesi durumunda memlekette meşruiyet krizi yaşanacağından, memleketin tek temsilcisinin Ankara'daki Büyük Millet Meclisi olduğu karara bağlandı.
- Mustafa Kemal Atatürk Samsun'a çıktığı andan itibaren, Amasya Tamini, Erzurum ve Sivas Kongreleri'nde milletin istikbalini doğrudan doğruya milletin kendisinin belirlediği işaretleri verdi.
- 1922 Kasım'ında saltanat ilan edildikten sonra nasıl bir temsil, rejim ve yönetim şekli olacağı konusunda boşluk oluştu ve bu boşluktan cumhuriyete intikal edildi.
- 25:51Cumhuriyetin Temel Anlayışı
- Ortada siyasal meşruiyeti temsil anlamında kurumsal bir padişahlık kalmadığı için, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yasama, yürütme ve yargı organlarının meclis başkanı tarafından temsil edileceği ilan edildi.
- Cumhuriyet, esas itibariyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde mündemiç olan devlet yetkisinin cumhur adına cumhurbaşkanına emanet edilmesi ifadesidir.
- Cumhuriyete giden sürecin bir geleneğin devamı olduğunu, bir kırılma olmadığını anlamak gerekir.
- 26:42Halka Karşı Halk Anlayışı
- İkinci Mahmut dönemi gibi birçok dönemde "halka rağmen halk, halk için" anlayışı uygulanmıştır.
- Cumhuriyet ve demokrasi sadece yöneticilerin hak ve sorumlulukları halka ait olduğunu ifade etmesi değil, fiilen halkın da bunlara sahip çıkmasıyla yürüyen bir süreçtir.
- Tanzimatla birlikte tebaadan vatandaşlığa geçiş süreci başlamış ve bu süreçte eşitlik hukukumuzda sirayet etmiştir.
- 28:41Tanzimat Dönemi ve Batı'dan Kanunların Tercümesi
- Tanzimat dönemi ile birlikte Batı'dan kanunların tercümesi başlamıştır; ahval-i şahsiye dışında ticaret ve ceza kanunları Batı'dan alınmıştır.
- Batı'nın 300-400 senede katlettiği mesafeyi 30-40 senede almak zorunda kalmışlardır.
- Cumhuriyet döneminde de "halka rağmen halk için" anlayışı görülmüştür.
- 29:291911-1923 Dönemi ve Nüfus Değişimi
- 1911'de Memalik-i Osmaniye'nin nüfusu 23 milyon civarındayken, 1923'te bu nüfus 13 milyona düşmüştür.
- Nüfusun dinamik okumuş, 15-40 yaş arası herkes 10 yılı aşkın süren varlık mücadelesinde fedai can eylemiştir.
- Geri kalan 10 milyon nüfusun büyük ölçüde %90'dan fazlası taşrada köyde yaşıyor ve tarihi şekillendirmek zorunda olanlar çok az bir topluluktur.
- 31:01Demokrasi ve Hukuk
- Hukukta kanunları eleştirebilirsiniz ama değiştirmediğiniz sürece usulüne uygun sürece onlara uymak zorundasınız.
- Demokrasi, çoğunluğun tercihiyle alınan kararlarla yüklen demektir.
- Demokrasi, %51'in %49'un varlığını hesaba katmaksızın hareket edebileceği bir rejim değil, %49'un hukukunun da garantörü olan bir rejimdir.
- 33:22Milli İrade ve Demokrasi
- Tanzimat döneminde ve cumhuriyet döneminde zahiri gören, gündemde olan hakim bir anlayıştan hareketle "halka rağmen halkçılık" tezi gündeme getirilmiştir.
- Teşkilatı Esasiye Kanunnamesi, milli iradenin temel metinlerinden biri olup Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ilk anayasası olarak kabul edilir.
- Cumhuriyet ilan edilince sadece birinci maddede değişiklik yapılmış, "milletin mukadderatını bizzat millet iradesi belirler" ifadesi korunmuştur.
- 35:16Milli İrade Tarihi
- Demokrasi ve cumhuriyetin bir kültür, bir iki ve olgunluk rejimi olduğu tekrar teyit edilmelidir.
- Mührü vesayetçi bir yaklaşım eline geçirirse, başkalarına hayat hakkı tanımaz.
- 1923'te olağanüstü şartlardan dolayı radikal bir karar alınmış ve tarihi başka bir kulvarda sürdürme kararı alınmıştır.
- 37:10Birinci Dünya Savaşı Sonrası İhanet
- Birinci Dünya Savaşı'ndaki kader hesaplaşmasını kaybetmiş ve olağanüstü şartlar altında ihanet yaşanmış.
- Medeniyeti temsil eden devletler, silahları teslim edip orduları dağıtırsa sınırlarda müstakil bir devlet olarak varlığını devam ettireceğini garanti vermiş, ancak işgal etmişler.
- Bu durum her Türk çocuğunun zihninde mahfuz tutması gereken bir hesap olarak vurgulanıyor.
- 38:11Anayasa ve Hakimiyet Süreci
- 1920-1923'ten itibaren 21 Anayasası'nın verdiği imkanla hakimiyet yasama, yürütme ve yargı devlet erkeğine verilmiş, ancak 1950'ye kadar meclis muhtemel insanlardan müteşekkil olmuş.
- 1950'de bütün yetkililerin devredildiği, hakimiyetin mündemiş bulunduğu ve yasama, yürütme ve yargının birleştiği meclis, artık muhtemel olmayan insanlardan müteşekkil olunca vesayet rejimi ve ihtilal söz konusu olmuş.
- 1961 Anayasası'nda hakimiyet kayıtsız şartsız değil, anayasal kurumlarla birlikte ortak kullanılan bir süreç olarak tanımlanmış.
- 40:01Çok Partili Sistem ve Siyasi Vesayet
- 1950'de tek partiden Demokrat Parti iktidarı, Adnan Menderes'in başbakanlığı ve Celal Bayar'ın cumhurbaşkanlığı gelmiş.
- 1923'ten 1960'a kadar temel zihniyet meclisin muhtemel isimlerle temsil edilmesi üzerindeyken, 1961'den sonra devleti milli hakimiyeti ortak yaparak anayasal kurumları ele geçirme rekabeti başlamış.
- 1961'den 1980'e kadar yaşanan anarşinin ve kaosun önemli nedenlerinden biri değişik siyasal ideolojilerin devleti ele geçirme mücadelesi olmuş.
- 42:59Milli İrade ve Anayasa Hazırlığı
- Milli iradenin siyasal meşruiyet kaynağı olarak şerit kabul etmemesi gerektiği vurgulanıyor.
- Türkiye'nin bu izlerden kurtulması ve kendisine yakışır, tarihi birikimine yakışır bir anayasa hazırlanması gerektiği belirtiliyor.
- Anayasa'nın yeniden hazırlanması ve Türkiye yüzünde yarışır bir anayasa hazırlanması gündemde tutulurken, Kanuni Esasi'den bugüne gelen tüm tecrübe ve birikimin dikkate alınması gerektiği ifade ediliyor.
- 45:34Milli Hakimiyet Tecellisi
- Tarih adildir ve hemen herkese fırsat verir, ancak önemli olan fırsat geldiği zaman hazır olup olmamaktır.
- Büyük kültürler ve medeniyetler bu fırsatları değerlendirir, Türkler de bunlardan biridir.
- Milli hakimiyetin siyasal münhasıran siyasal meşruiyet kaynağı olması noktasında ihmalkar davrandığımız için imparatorluğun tasfiyesi çok sancılı olmuş.
- 46:32Namık Kemal'in Mesajı
- Namık Kemal'in 1880 tarihli bir mektubunda "Vatan denilen ana vefat etmek üzeredir, bizim gibi hayırlı evlatlarına düşen vazife, karnındaki bebeğin sağlıklı vücuda gelmesini temin edecek şartları oluşturmak" ifadeleri yer alıyor.
- Namık Kemal'in bu hissiyatı tam anlamıyla gerçekleşmedi, zaman okunamadı ve çok hızlı ve zor bir dönüşüm yaşandığı için birinci dünya büyük bedeller ödedi.
- Nüfusun yarısı terakki, nüfusun yarısı kırıldı ve bu bedellerle sahip olduğumuz cumhuriyeti herkesin önemini idrak etmek gerekiyor.
- 48:14İnsan Odaklı Yönetim
- Dünyanın en güzel isimleriyle tesmiye edilmiş yönetim şekillerine sahip olabilirsiniz, ancak onları hayata aktaracak güzel insanlar yetiştiremezseniz hiçbir şey ifade etmez.
- Cumhuriyette ve demokraside her şey için önce insan olmak ve insan yetiştirmek gerekir.
- Her şey insanla başlar, insanla devam eder ve insanla şekillenir.
- 49:33Milli İrade ve Tarih
- Milli irade kağıt üzerinde ilan etmekle ilan edilmez ve güllük gülistanlık bir süreçte günümüze gelmez.
- Milli irade büyük bedeller ödenerek bugüne ulaşmış bir tekamülü vardır.
- Programda milli irade ele alınmış ve farklı yönlerine dikkat çekilmiş, gündelik söylemin dışında arka plan bilgileri ve felsefe yer almıştır.
- 50:46Cumhuriyetin Yüzüncü Yılı
- Büyük bedeller ödeyerek bugüne gelinmiş, hem içeride hem dışarıda milli kimlik ve devlet korunması ve iradenin hakimiyeti anlamında.
- Yüz yıllık süreç içerisinde her şeye rağmen, sürekli engellemelere ve darbelere rağmen milletin kendi iradesine sahip çıkma konusunda bir süreç görülmüştür.
- 15 Temmuz'da milletle beraber milletin iradesine sahip çıkan bir idare ve milletin devletini topladığı bir liderlik görülmüştür.
- 51:23Gelecek Beklentileri
- Programın içinde söz edilen gibi günümüzde de yöneticilerin sık gündeme getirdiği olağanüstü bir hal dışında, olağan bir ortamda, geleceğe ve zamana yaraşır bir anayasa ile şekillenmesi ve taçlanması ümit edilmektedir.
- Bir sonraki tarih söyleşileri programında tarihçiliğimizin yüzyıllık serüveni ele alınacaktır.