Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden bir uzmanın deprem bilimi ve hazırlık konusunda yaptığı bilgilendirici bir sunum formatındadır. AFET Hazırlık Eğitim Birimi'nin görselleri de sunumda kullanılmıştır.
- Video, Kandilli Rasathanesi'nin tarihçesi ile başlayıp, Türkiye'nin deprem riski, fay yapısı, deprem oluşumu ve büyüklükleri hakkında bilimsel veriler sunmaktadır. Daha sonra deprem izleme sistemleri, erken uyarı teknolojileri ve Marmara Bölgesi'nin deprem riski detaylı olarak anlatılmaktadır. Son bölümde ise deprem hazırlığı, bina güvenliği ve vatandaşların deprem bilincinin artırılması konuları ele alınmaktadır.
- Sunumda 1900-2017 yılları arasındaki deprem istatistikleri, Türkiye'deki önemli faylar (Kuzey Anadolu Fayı, Doğu Anadolu Fayı, Ege Açılma Rejimi), deprem büyüklüğü ile can kaybı arasındaki ilişki ve yapı kalitesinin önemi gibi önemli bilgiler paylaşılmaktadır. Ayrıca, 1999 İzmit depremi sonrası yapı yönetmeliklerindeki değişiklikler ve İstanbul'da kurulan deprem erken uyarı sistemi hakkında detaylı bilgiler verilmektedir.
- 00:09Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Hakkında
- Konuşmacı deprem hakkında genel bilgilendirme ve deprem hakkında bilinmeyen konular hakkında saptamalar vereceğini belirtiyor.
- Kandilli Rasathanesi, Stence ve Deprem Araç Menüsü 1868 yılında Sultan Abdülaziz zamanında kurulmuş ve ilk yerleşkesi Beyoğlu'nda bulunuyordu.
- Rasathane 1895 yılında iki sismometre cihazı almış, biri Pera'daki rasathane'ye, diğeri ise Yıldız Sarayı'na konulmuş ve bu tarih itibariyle deprem gözlemleri yapılmaya başlanmıştır.
- 01:55Kandilli Rasathanesi'nin Tarihi Gelişimi
- Rasathane 1909 yılında bir ayaklanmadan dolayı tahrip edilmiş ve 1911'de İcadiye Tepesi'nde yeniden kurulmuştur.
- 1 Temmuz 1911'den beri meteorolojik rasatlar yapılmakta ve bu kayıt şu anda en uzun kayıttır.
- 1926'da yeni sismometre cihazları alınmış, manyetik rasatlar başlamış ve 1935'te dürbün binası yapılmıştır.
- 03:48Kandilli Rasathanesi'nin Organizasyonu ve Görevleri
- 1983 yılında Boğaziçi Üniversitesi'ne bağlanarak "Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü" adını almıştır.
- Enstitü, Boğaziçi Üniversitesi rektörüne bağlı bir araştırma enstitüsü olarak görev yapmakta ve deprem mühendisliği, jeofizik ve jeodezi anabilim dallarında master ve doktora eğitimi vermektedir.
- Afete hazırlık eğitim birimi, 1999 depreminden sonra Dünya Bankası desteğiyle oluşturulmuş olup, ücretsiz afet eğitimleri vermektedir.
- 05:06Kandilli Rasathanesi'nin Merkezleri ve Faaliyet Alanları
- Enstitüde üç merkez bulunmaktadır: BDP-TSİD Merkezi, Ankara'daki Belbaşı Nükleer Denemeleri İzleme Merkezi ve İznik'teki Deprem Zararlarını Azaltma Merkezi.
- Kandilli Rasathanesi, Türkiye'nin birçok yerine yayılmış olup, 225 tane deprem istasyonuyla faaliyetlerini sürdürmektedir.
- Belbaşı Nükleer Denemeleri İzleme Merkezi, Dışişleri Bakanlığı'na bağlı olup, Türkiye Cumhuriyeti'nin Nükleer Denemeleri Kapsamlı Yasaklanması Anlaşması Örgütü'nde temsilciliğini üstlenmektedir.
- 05:57Depremlerin Nedenleri ve İstatistikleri
- Dünya'da jeolojik hareket halindeki plakalar vardır ve bu plakalar farklı yönlerde hareket etmektedir.
- Türkiye, Avrasya, Afrika ve Anadolu plakalarının kesiştiği, hareketli bir bölgede yer almaktadır.
- 1900 ile 2017 yılları arasında 7.0 büyüklüğünden büyük 1126 tane deprem gerçekleşmiştir.
- 08:39Deprem Büyüklüğü ve Can Kaybı İlişkisi
- 9.5 ile 8.6 büyüklüğündeki 13 depremde toplam 61 bin kişi ölmüş, bu depremler 1900-2017 arasında gerçekleşmiştir.
- Aynı dönemde 7.0 büyüklüğünden büyük 373 depremde sadece 12 depremde 3 milyon kişi kayıp yaşamıştır.
- Deprem büyüklüğü ile can kaybı sayısı arasında doğrudan orantılı bir ilişki bulunmamaktadır, yapı kalitesi, konum ve faya uzaklık gibi faktörler önemli rol oynamaktadır.
- 09:46Tektonik Plakalar ve Faylar
- Tektonik plakalar hareket halindedir ve birbirine yakınlaşabilir veya birbirinin altına girebilir.
- Faylar normal fay, ters fay, yanal atımlı fay ve uzaklaşan fay olmak üzere farklı tiplere sahiptir.
- Türkiye'de en büyük etkisi olan ve deprem tehlikesi yaratan fay Kuzey Anadolu Fayıdır ve doğrultu atımlı bir faydır.
- 10:21Deprem Tehlikesi ve Faylar
- Sunumda 17 Ağustos depreminden sonra çekilmiş fotoğraflar ve doğrultu atımlı faylar gösteriliyor.
- Türkiye deprem tehlike haritasında büyük bir kısmı tehlike altında bulunuyor, özellikle Kuzey Anadolu fayı, Doğu Anadolu fayı ve Ege açılma rejimi bölgeleri.
- Türkiye'de bazı yerler daha az tehlikeli olsa da, ülkenin çoğunluğu deprem tehlikesiyle karşı karşıya.
- 11:44Türkiye'nin Deprem Ülkesi Olma Nedeni
- Türkiye'nin deprem ülkesi olması, Afrika ve Arap plakalarının bastırması sonucu Anadolu plakasının batıya doğru hareket etmesine bağlı.
- Jeolojik süreçler milyonlarca yıl boyunca gerçekleşmiş olup, Tetis Okyanusu'nun yok olması ve dağların oluşması bu hareketler sonucu gerçekleşmiştir.
- GPS cihazlarıyla yer kabuğu hareketleri milimetre hassasiyetiyle izleniyor ve Kuzey Anadolu fay zonu saat yönünün tersine yılda 2,50 cm civarında hareket ediyor.
- 13:38Faylar ve Deprem Enerjisi
- Yılda 2,50 cm'lik hareket sonucu biriken enerji, doyuma ulaştığında deprem olarak dışarı çıkıyor.
- Ege bölgesinde hareket hızı 3,50 cm'e yaklaşıyor ve uzun vadede Türkiye'nin Yunanistan'a yapışması ve Avrupa Birliği sınırları içine girmesi bekleniyor.
- Türkiye'de 500'ün üzerinde fay bulunuyor, en uzun olanı Kuzey Anadolu fay zonu olup, Ege'deki fayların boyları kısa olduğu için daha küçük depremler oluşturuyor.
- 15:05Deprem İstatistikleri
- 1900'den 2017'ye kadar 4.00 üzerindeki depremler toplam 10.503 tane gerçekleşmiş.
- Büyük İstanbul depreminin 1894 eş şiddet haritası gösteriliyor.
- Eş şiddet haritası, depremin şiddetini ve hangi ölçekte hissedildiğini görsel olarak gösteren bir rapor.
- 15:57Deprem Algılama Teknolojisi
- 1881'de Japonya'ya ilk sismometre kurulmuş, 1894'te Osmanlı İmparatorluğu'nda, 1897'de Amerika'da da benzer cihazlar yerleştirilmiş.
- 1900'den 2017'e kadar Türkiye ve çevresinde gerçekleşen deprem sayısı 34.134 olarak kaydedilmiştir.
- Kandilli Hastanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nde çalışanlar, bir yıl içinde yaklaşık 34.000 deprem çözdüklerini, bu da ortalama günde 100 deprem olduğunu göstermektedir.
- 17:36Deprem Sayıları ve Algılama Kapasitesi
- 1985'ten 2017'e kadar deprem sayıları artışı, deprem algılama kapasitemizin gelişmesinden kaynaklanmaktadır.
- 1999'a kadar Türkiye'de 30 sismometre cihazı bulunurken, şu anda 225 tane cihazla gözlem yapılıyor.
- Türk-Japon projesi kapsamında deniz tabanına kurulan sismometre cihazlarıyla 0,20 büyüklüğündeki depremleri bile algılayabilmektedir.
- 19:41Deprem İstatistikleri
- 1900'den 2017'e kadar 118 yıllık süreçte Türkiye ve çevresinde her 6,5 yılda bir 7 ile 7,9 büyüklüğündeki deprem olabilmektedir.
- Türkiye sınırlarında ve yakın çevresinde 18 ayda bir 6 ile 7 arasında, 50 günde bir 5 ile 5,9 büyüklüğündeki depremler gerçekleşmektedir.
- 1900'den beri Türkiye'de 33 büyük deprem yaşanmış, bunun sonucunda 90 bin vatandaş hayatını kaybetmiştir.
- 21:32Kuzey Anadolu Fayı ve Deprem Riski
- Kuzey Anadolu fayı Bingöl-Karlova'dan başlayıp batıya doğru gidiyor ve üzerindeki depremlerin kırdığı fayların uzunlukları 39, 42, 43, 44, 57, 67 km civarındadır.
- 1967 Adapazarı depreminden sonra bilim insanları daha batıda, Marmara'ya yakın bir yerde deprem olacağını öngörmüştür.
- Deprem bir fay hattında yer kabuğunda enerji birikince gerçekleşir, ne zaman olacağını bilmesek de zamanla biriken enerji artacağı için depremin büyüklüğü de artacaktır.
- 23:31Marmara Bölgesi ve Deprem Riski
- Marmara bölgesi ekonomi, nüfus ve sanayi açısından Türkiye'nin kalbi olduğu için depreme karşı hassasiyet artmaktadır.
- Tarihsel kayıtlara göre 1894, 1509 ve 1766 yıllarında büyük depremler yaşanmış, Marmara'da 1900'den beri 4'ten büyük deprem görülmemiştir.
- 17 Ağustos İzmit depreminde yaklaşık 3,5-4 metrelik bir yer değiştirme olmuş, bu büyüklükte bir depremin tekrar olması için en az 100 yıl geçmesi gerekmektedir.
- 26:15Deprem Bilimindeki Bilimsel Çalışmalar
- Tarihçilerle çalışan yer bilimcileri, 159 depremin nerede olduğunu, büyüklüğünü ve kırdığı parçaları ile ilgili çeşitli modellemeler yapmışlardır.
- Deprem bilimindeki tartışmalar sadece bilim insanları tarafından bilimsel toplantılarda yapılmalıdır.
- Marmara'dan geçen fay ile ilgili birçok farklı öngörü ve model vardır, hangi modelin doğru olduğu kesin değildir.
- 27:47Deprem Oluş Düzenleri
- Depremlerin oluş düzenleri bilinmemektedir; öncü, ana şok ve artçı şoklar şeklinde olabilir veya hiç öncü olmadan pat diye büyük bir deprem gelebilir.
- Deprem fırtınası olarak adlandırılan, belirli bir büyüklükteki depremlerin toplanıp kümelenmesi durumları da vardır.
- Deprem dizileri olarak nitelendirilen, belirli aralıklarla gelen 5-5,5 büyüklüğündeki depremler de mevcuttur.
- 29:29Deprem Algılama Sistemlerinin Gelişimi
- 1999 yılına kadar Türkiye'de sadece 30 deprem istasyonu ve algılayıcı vardı, bu da çok az deprem ölçebilmek anlamına geliyordu.
- Eski sistemde antenlerden gelen sinyaller mekanik olarak çizilen tamburlarda kaydedilir, sismologlar cetvellerle ölçüm yaparak depremin büyüklüğünü hesaplardı.
- 1999'dan sonra sistem çok gelişti ve şu anda Türkiye'de 223 istasyon bulunmakta, bu sayı 230'a ulaşacak.
- 30:36Modern Deprem İzleme Sistemleri
- Deprem merkezi "Yeşil Bina" olarak adlandırılan, 9,5 şiddetindeki depreme dayanıklı bir binadır.
- 225 istasyondan gelen veriler GSM modemlerle, uydu aracılığıyla ve ethernet hattıyla alınmaktadır.
- Türkiye genelinde farklı özelliklerde cihazlar bulunmakta, özellikle Marmara bölgesinde daha fazla istasyon vardır.
- 32:15Deprem Kayıt Sistemleri ve Teknikler
- Deprem kayıt sistemleri zayıf ve kuvvetli hareketleri, derin kuyu sismik dizilimleri ve deniz tabanı gözlemlerini içerir.
- Jeodezik yöntemler, GPS, gerilim ölçer, klipmetre, açılım ölçer ve deniz seviyesi ölçüm istasyonları kullanılmaktadır.
- İstanbul-Deprem Erken Uyarı Sistemi, Deprem Hızlı Müdahale Sistemi ve Yapısal-Yerel İzleme Sistemleri bulunmaktadır.
- 33:17Deniz Tabanı İzleme Teknikleri
- Türk-Japon projesi kapsamında Marmara Denizi'nde deniz tabanı sismometreleri (OBS) ve açılım ölçer cihazları yerleştirilmiştir.
- Bu cihazlar deniz tabanına 1200 metreye kadar atılmış olup, verileri 6 ayda bir gemilerle ve uzaktan kumandalı robotik sistemlerle toplanmaktadır.
- Derin kuyular açılarak gerilim ölçen cihazlar, sismometre ve basınç ölçer cihazları yerleştirilmektedir.
- 34:41Jeodezik Çalışmalar
- İsmet Paşa bölgesinde yer kabuğu hareketlerini ölçmek için özel cihazlar kullanılmaktadır.
- Klipmetre çalışmaları ile yer kabuğu hareketleri mikron cinsinden hassas olarak ölçülmektedir.
- GPS istasyonları ile yer kabuğunun nereye ne yönde gittiği tespit edilerek, nerede ne kadar enerji biriktiğine ve ne büyüklükte deprem olacağına kestirim yapma şansı vardır.
- 36:17Türkiye'deki Fay Hareketleri
- Türkiye'de 149 tane istasyonun nereye ve ne yönde hareket ettiğini tespit edebiliyoruz.
- Doğu Anadolu fayının karakteri farklı, Ege'nin karakteri farklı olup, her yerde homojen hareket yoktur.
- Kuzey Anadolu fayı Avrasya bloğuna göre farklı yönde hareket ederken, enerji biriktiğini hesaplayabiliyoruz.
- 37:07Tsunami İzleme Servisi
- Kandilli, Ege, Akdeniz, Karadeniz ve bağlantılı denizlerde tsunami servis sağlayıcısı olarak Akredite olmuş bir kurum.
- Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni UNESCO ve IOC nezdinde temsil ediyoruz.
- Belli büyüklüğün üstünde bir deprem yaşandığında, tsunami olup olmayacağı hakkında 7 dakika içinde mesaj iletme hedefleniyor.
- 38:00Deprem Büyüklüğü ve Şiddeti
- Deprem büyüklüğü fiziksel büyüklük olarak matematiksel formülle hesaplanırken, şiddeti ise insanın hissettiği ve yıkım miktarıyla ilişkili bir değerdir.
- Gölcük depremi büyüklüğü 7,40 iken, insanlar 10 şiddetinde hissetirken, İzmit depremini Avcılar'daki vatandaşlar 6 şiddetinde hissetebilir.
- 38:43Deprem Önceden Belirlenmesi
- Deprem önceden belirlenmesi için nerede, ne zaman ve ne büyüklükte olacağı bilinmesi gerekiyor.
- Uzun vadeli çalışmalarla nerede ve ne büyüklükte olabileceğini tahmin edebiliyoruz, ne zaman olacağını bilmiyoruz.
- Fay hareketleri ve sismik boşluklar (örneğin 1912'den beri 12, 1999'dan beri 9 deprem olduğu yerler) deprem olma ihtimalini gösteriyor.
- 40:08Deprem Önceden Belirlenme Çalışmaları
- Deprem önceden belirlenme çalışmalarında sismik dalgalar, deformasyonlar, radon miktarı, kayaçların elektrik iletimi, manyetik alan, yeraltı suyu seviyesi ve sismik boşluk gibi faktörler inceleniyor.
- Bu konular tehlikeli ve hassas olduğu için bilim insanı sorumluluğuyla davranmak gerekiyor.
- Lakila depremi örneğinde, bilim insanları depremi tahmin edip söylemedikleri için sorumlu tutulmuşlar.
- 41:14Deprem Ülkesi Türkiye
- Türkiye bir deprem ülkesinde yaşıyoruz; Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu ve Ege açılma rejimi içinde 500'den fazla fay hattı bulunuyor.
- Marmara bölgesinde 1599, 1766, 1894 ve 1912 depremleri tekrarlanacak.
- Deprem bir doğa olayı olduğu için önüne geçme şansımız sıfır, yapabileceğimiz tek şey deprem zararlarının azaltılmasıdır.
- 42:12Deprem Erken Uyarı Sistemi
- 2001-2002 yıllarında Kandilli tarafından kurulmuş olan deprem erken uyarı sistemi İstanbul'da çalışıyor.
- Sistem 10 istasyonla çalışıyor ve depremin P ve S dalgaları arasındaki hız farkından (P dalgası S dalgasından yaklaşık 1,70 kat daha hızlı) uyarı veriyor.
- Marmara'da fay 10-15 km uzaklıktan geçtiği için uyarı süresi sadece 3-10 saniye arasında (ortalama 5 saniye) olup, vatandaşlara değil, İGDAŞ'a, Marmaraya ve elektrik istasyonlarına gibi sistemlere yardımcı oluyor.
- 44:39Acil Müdahale İstasyonları
- İstanbul'a dağılmış çeşitli acil müdahale istasyonları var ve bunlar ivme ölçer istasyonlarıdır.
- Deprem sırasında hangi yerin daha fazla ivme kaydettiğini anlayarak, yapı stoğunu ve zemin bilgisini kullanarak hasar görebilecek bölgeleri tespit edebiliyoruz.
- Bu bilgiler sayesinde acil müdahale ekiplerini hasarlı bölgelere yönlendirebiliyor ve AKOM ve AFAD'a bilgi iletebiliyoruz.
- 45:49Deprem Gerçeği ve Hazırlık
- Deprem gerçeğini bileceğiz ve bununla birlikte yaşamayı öğreneceğiz, çünkü Türkiye'de yaşıyoruz.
- Depremin zamanını bilmiyoruz, bilimsel olarak deprem tarihini öngörmek mümkün değil.
- Bilim insanları hazır olup depremin nerede ve ne zaman olacağını söylüyorlar, vatandaşlar da 1999'a göre daha bilinçli hale geldi.
- 47:12Deprem Hazırlık Alanındaki Gelişmeler
- 1999 depreminden sonra yönetmelikler yenileniyor, yapı denetimi uygulanmaya başlanıyor.
- Dünya Bankası kredileriyle viyadükler, yollar, okullar ve hastaneler güçlendirildi.
- Hiçbir ülke yüzde yüz depreme hazır değil, ancak insanlar daha bilinçli olabilir ve afete hazırlık eğitimlerini alabilir.
- 48:20Deprem Hazırlıkta Uluslararası Deneyimler
- Japonlar ve Koreliler gibi ülkeler depreme karşı meraklıdır ve İstanbul'u ziyaret ederler.
- Bazı ülkelerin özel eylem planları vardır; nüfusları İstanbul'da yaşayan vatandaşların toplanma yerleri, iletişim planları ve yardım konteynırlarının konumları belirlenmiştir.
- İnsanlar bazen çok heyecanlı olabilir, ancak zamanla bazı gerçekleri unutabilirler.
- 49:15Deprem Hazırlıkta Gelecek Bakış açısı
- Deprem zararlarını azaltma çabaları sarf edilecek ve bilim insanları hazır olacak.
- Esas görev karar vericilere düşüyor, onların deprem zararlarını azaltma yönünde enerjilerini harcaması gerekiyor.
- Eğer şanslıysak ve Marmara depremi bir yirmi-otuz sene daha gecikirse, daha iyi durumda olabileceğimize inanılıyor.
- 50:00Bina Mühendisliği ve Deprem Dayanıklılığı
- Binaların yanlış inşa edilmesi (kat kat ekleme, statik dayanıklılık eksikliği) depremde zarar görmelerine neden olabilir.
- Her yere uygun mühendislik uygulaması yapılabilecek, ancak zemin ve teknolojiye uygun olmalıdır.
- Depremde binaların frekansları farklı olabilir, bu da sallanmalarını etkileyebilir.
- 51:35Deprem Dayanıklı Bina Örnekleri
- Midye kabukları ve deniz kumu kullanılarak yapılan binalar deprem dayanıklılığı için alternatif çözümler sunuyor.
- Elazığ Karakoçan depreminde bir bina kendini tutamamış, ancak dolap tutmuş ve binayı korumuş.