• Buradasın

    Türkiye Cumhuriyeti'nin İlk Yıllarında Ekonomik ve Siyasi Gelişmeler

    youtube.com/watch?v=030QqwpH8Og

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, bir eğitimci tarafından sunulan tarih dersi formatında olup, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarındaki ekonomik ve siyasi gelişmeleri ele almaktadır.
    • Video, 1920'li yıllarda Türkiye'de yaşanan olayları, kurulan devlet kurumlarını ve sosyo-ekonomik gelişmeleri kronolojik olarak anlatmaktadır. İçerikte İzmir İktisat Kongresi, Lozan Antlaşması, ekonomik politikalar, kurulan bankalar ve eğitim kurumları gibi konular detaylı şekilde ele alınmaktadır. Ders, özellikle sınav hazırlığı yapan öğrenciler için önemli bilgiler içermektedir.
    • Videoda ayrıca Anadolu Ajansı, Himaye-i Efdal Cemiyeti, gazete kuruluşları, kamu maliyesi politikaları, para politikaları, nüfus gelişimi, göç dalgaları ve kentselleşme süreci gibi konular da işlenmektedir. 1923 İzmir İktisat Kongresi'nin Misak-ı İktisadi esasları, Lozan Antlaşması'nın Türkiye'nin ekonomisine etkileri ve 1930'lardaki gelişmeler de dersin önemli bölümleridir.
    00:031920'li Yılların Genel Bakış
    • Birinci Dünya Savaşı'ndan Osmanlı Devleti büyük bir hezimetle çıktı ve ardından Kurtuluş Savaşı'nı verdik.
    • 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi kuruldu ve asıl savaş yeni başlıyordu.
    • 1920'li yıllarda devlet kurumları kuruldu ve sosyo-ekonomik yapıda gelişmeler yaşandı.
    00:381920'li Yıllarda Medya Kuruluşları
    • 1920'de Devlet Haber Ajansı olarak Anadolu Ajansı kuruldu ve hala A kısaltmasıyla faaliyetini sürdürüyor.
    • 1921'de bugünkü Çocuk Esirgeme Kurumu olarak Himayeye Efdal Cemiyeti kuruldu.
    • 1922'de Osmanlı Devleti'nin resmi gazetesi Takvim-i Vekai'nin son sayısı çıkarıldı.
    01:331920'li Yıllarda Gazeteler ve Basın Özgürlüğü
    • 1923'te Cumhuriyet'in ilanının ardından birçok yerel gazete çıkarıldı, ancak bazıları kapatıldı.
    • 1925'te kurulan İstiklal Mahkemeleri gazeteleri yargıladı ve basın özgürlüğünden söz edilemedi.
    • 1923'te Ahmet Emin Yalman'ın Vatan gazetesi, 1924'te Yunus Adı tarafından Cumhuriyet gazetesi, 1926'da Milliyet gazetesi çıkarıldı.
    02:311920'li Yıllarda Bütçe ve Para Politikası
    • 1920'li yıllarda kamu gelirlerinin kamu harcamalarının altında kalmaması hedefiyle denk bütçe politikası uygulandı.
    • Denk bütçe hedefi tutturuldu ve fiyatlar genel düzeyde istikrar sağlandı.
    • Kamu gelirlerinde dolaylı vergiler ağırlıklı konumda, malların tüketicisini vergi mükellefi haline getiren bir vergileme sistemi uygulandı.
    03:38Vergi Sistemi ve Kamu Giderleri
    • 1925'te Osmanlı döneminden kalma aşar vergisi kaldırıldı, toprak mahsulünden alınan bu vergi savaş ve kıtlık dönemlerinde %30-50'ye kadar yükselmişti.
    • Lozan Antlaşması'nın kısıtlayıcı hükümleri nedeniyle gümrük vergileri sınırlandırıldı ve vergi kaybı şeker gibi temel tüketim mallarının ağır vergilendirilmesiyle kapatılmaya çalışıldı.
    • Kamu giderleri özellikle milli savunma ve bayındırlık alanlarında harcanırken, demiryollarının yabancılar tarafından yapıldığı ve işletildiği durum devletleştirilmesi ve yenilerinin yapılması için çaba gösterildi.
    07:32Para Politikası ve Enflasyon
    • Kurtuluş Savaşı döneminde altın para yerine kağıt para kullanımı gerçekleşti ve bu da enflasyon doğurdu.
    • Cumhuriyet'in ilk on yılında para miktarı artırılmamış, hatta bir oranda azaltılmıştır.
    • 1920'li yıllarda bir denk bütçe politikası vardı ancak etkin tanımlı bir para politikası yoktu, 1915'te basılan Evrak-ı Nakdiye banknotu 1927'ye kadar tedavülde kalmıştır.
    09:33İzmir İktisat Kongresi'nin Arka Planı
    • 1923'te İzmir İktisat Kongresi toplanacak çünkü 1922 Kasım'da başlayan Lozan görüşmeleri devam edemiyor ve sürekli ara veriliyor.
    • İzmir İktisat Kongresi, Lozan görüşmelerinde yaşanan sorunları çözmek hedeflenmiştir.
    • Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucuları, Sovyetler Birliği ile yakınlaşmalarına rağmen kapitalist, serbest piyasacı bir devlet modelinden yana olduklarını batıya anlatmak istemişlerdir.
    10:40İzmir İktisat Kongresi'nin Özellikleri
    • 1923 İzmir İktisat Kongresi, ülkede uygulanacak ekonomi politikalarının kararlaştırıldığı ve dünyaya nasıl bir ekonomik modelden yana olunduğunun açıklanmasına hizmet etmiştir.
    • Kongre 17 Şubat-4 Mart tarihleri arasında 1135 delegenin katılımıyla düzenlenmiştir.
    • Delegeler sanayici, tüccar, çiftçi ve işçi temsilcilerinden oluşmaktadır.
    12:03Kongrede Ele Alınan Sorunlar
    • Kongrede ele alınan sorunlar arasında Türkiye'nin kredi meselesi, istihsal ve üretim tanzimi, gümrük meselesi, vesait-i nakliye (ulaştırma araçları) meselesi bulunmaktadır.
    • Kapitülasyonların kaldırılması, gümrük vergilerinin düzenlenmesi ve ulaştırma araçları sorununun çözümü hedeflenmiştir.
    • Kongrede alınan kararlar iki başlık altında toplanmıştır: Misak-ı İktisadi esasları ve çiftçi, sanayici, işçi, tüccar gruplarına ilişkin esaslar.
    15:09Kongrenin Amaçları ve Tüccar Grubu
    • Kongrenin başlıca iki amacı vardır: tüccar, çiftçi, sanayici ve işçi kesimlerin sorunlarını dinlemek ve isteklerini belirlemek, yabancı sermayenin Türkiye ekonomisine gelecekte alacağı rolü belirlemektir.
    • Tüccar grubu kongreye en hazırlıklı katılmış, Kongre öncesinde İstanbul'da Milli Türk Ticaret Birliği'ni kurmuş ve ayrıntılı raporlar hazırlamışlardır.
    • Tüccar grubunun kongrede benimsenen ilkeleri arasında hükümetin de ortak olacağı bir ticaret ana bankasının kurulması, kambiyo ve borsa işlerinin düzeltilmesi, madenler ve ormanlarla ilgili yasaların çıkarılması bulunmaktadır.
    19:47Çiftçilerin ve Sanayicilerin Talepleri
    • Çiftçiler, ağların, ağırlık sisteminin ve tütün tekerinin kaldırılmasını ve tarım kredisi olanaklarının artırılmasını talep ediyorlar.
    • Reji İdaresi, 1881'de kurulan Duyun-u Umumiye'nin bir parçası olarak, tütün alımı, fiyatlandırılması ve ihracatı konusunda tek tekel konumda bir Fransız şirketi olarak faaliyet gösteriyordu.
    • Reji İdaresi 1923'te kararlaştırılmış, 1924'te kaldırılmıştır.
    20:40Sanayicilerin ve İşçilerin İstekleri
    • Sanayici grubu, gümrükler yoluyla sanayinin dış rekabetten korunmasını, makine ve araç alımlarında vergi bağışıklığını ve sanayi teşvik yasasının yeniden düzenlenmesini istiyor.
    • İşçi grubu, günlük çalışma süresinin sekiz saatte sınırlandırılması, ücretli izin, toplumsal güvenlik önlemleri ve yeni açılacak işlerin Türkler'e verilmesini talep ediyor.
    • İzmir İktisat Kongresi'nde özel girişimciliğin canlandırılması, kredi ve eğitim olanaklarının sağlanması ve teknik hizmetlerin hükümetçe sağlanması öngörülüyor.
    22:30İzmir İktisat Kongresi'nin Önemi
    • Kongrede Osmanlı'dan devralınan ekonomik yapı ulusalcı bir anlayışla onaylanmış ve ekonomik faaliyetlerin etkinlik kazanması için yasal ve kurumsal düzenlemelerin yapılması kararlaştırılmıştır.
    • Türkiye Cumhuriyeti'nin 1923-1929 döneminde uygulanacak ekonomi politikasının belirlendiği İzmir İktisat Kongresi, özel girişimciliği destekleyecek kararlar ve bunların uygulanabilmesi için gerekli kurumların kurulması konusunda kararlar almıştır.
    23:22Kongrenin Kararları
    • Hammaddesi yurt içinde yetiştirilen sanayi dalları kurulacak ve özel sektörün yetmediği yerde devlet yatırımları yapılacak.
    • Özel teşebbüse kredi sağlayacak bir devlet bankası kurulacak ve yabancıların kurdukları tekerler gerisin geri satın alınacak.
    • Demiryolu inşaat programı kısa sürede yapılacak ve yabancıların kurduğu demiryolu hatları devlet eliyle satın alınacak.
    25:50İşçi Hakları ve Lozan Antlaşması
    • İşçilere "amele" yerine "işçi" denilecek ve sendika hakkı tanınacak.
    • İzmir İktisat Kongresi'nde işçi kesimine yönelik ilkeler içinde 1 Mayıs'ın ulusal bayram ilan edilmesi ve işçilere sendika hakkı tanınması gibi kararlar alınmıştır.
    • Lozan Antlaşması ile kapitülasyonlar kaldırılacak, Osmanlı borçları çözülecek ve nüfus değişimi mübadelesi gibi konular ele alınacaktır.
    29:34Lozan Antlaşması ve Borçlar
    • Lozan Antlaşması ile kapitülasyonlar uzun tartışmalar sonunda kaldırılmış ve yabancı uyruklu ortaklıkların yerli tüccarlarla aynı haklara sahip olabileceği karara bağlanmıştır.
    • Osmanlı dış borçlarının imparatorluğun savaş öncesi toprakları arasında oransal dağılımı kararlaştırılmış, borçların geri ödenmesinin 1929'da başlayacağı belirlenmiştir.
    • 1928'de Cemiyet-i Akvam (Birleşmiş Milletler'in öncü kuruluşu) aracılığıyla Türkiye'nin borç ödemesi yeni ilkelere bağlanmıştır.
    31:26Borç Ödeme Düzenlemeleri
    • 1928'de Türkiye, Osmanlı borçlarından 1912 öncesi olanların %62'sini, 1912 sonrası olanların %79'unu ödeyecektir.
    • 1929'da patlak veren büyük buhran nedeniyle bu karar uygulanamamış, Türkiye 1931'de Hover Moratorium'dan (Amerikan başkanı Herbert Hoover'un önerdiği moratorium) istifade etmiştir.
    • 1933'te Paris Antlaşması ile borçlar taksitlendirme ile bir programa bağlanmıştır ve 1954'e kadar borç ödemesi devam etmiştir.
    33:39Lozan Antlaşması'nın Kısıtlayıcı Hükmü
    • Lozan Antlaşması ile Türkiye, Osmanlı Devleti'nin 1 Eylül 1909 gümrük tarifesini beş yıl süreyle yürürlükte kalmasını kabul etmiştir.
    • Bu hükmün sonucunda Türkiye, Osmanlı'dan kalan borçların üçte ikisi karşılığında beş yıl boyunca gümrük tarifelerini artıramamıştır.
    • Bu kısıt nedeniyle 1920'lerde liberal bir dış ticaret politikası izlemek zorunda kalmış, dış ticaret açığı engellenememiştir.
    35:47Kısıtlayıcı Hükmün Sonrası
    • 1929'da Lozan Antlaşması'nın kısıtlayıcı hükmünün sona ermesiyle Gümrük Tarifeleri Kanunu çıkarılmış ve gümrük vergileri arttırılabilmeye başlanmıştır.
    • Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsaları Kanunu ile yabancı hisse senetleri ve döviz alım-satımında kısıtlamalar getirilmiştir.
    • 1930'da Türk Parasının Değerini Koruma Hakkındaki Kanun ile kambiyo rejimine sınırlamalar getirilmiş, ülkeden döviz çıkışı sınırlı hale getirilmiştir.
    37:04Nüfus Mübadelesi ve Petrol Sorunu
    • Lozan'da varılan anlaşmayla bir milyon üç yüz bin Rum Yunanistan'a, dört yüz bin Türk Türkiye'ye göç etmiştir.
    • Nitelikli işgücü kaybı yaşanan Türkiye ekonomisi, eğitim kurumlarında donanmış vasıflı işgücünün göç etmesiyle karşı karşıya kalmıştır.
    • Musul sorunu Lozan'da çözülememiş, 1926'da Cemiyet-i Akvam aracılığıyla Türkiye'nin yıllık petrol rezervlerinin %10'unu yirmi beş yıl süreyle alması karara bağlanmıştır.
    39:14Türkiye'nin Ekonomi Politikası
    • İzmir İktisat Kongresi, Lozan Antlaşması ve batıdan alınan yasal düzenlemelerle Türkiye'nin ekonomi politikası belirlenmiştir.
    • Türkiye'nin ekonomi politikası serbest piyasa merkezli, sanayileşme odaklı ve özel sektör eliyle yürütülecek bir politika olarak belirlenmiştir.
    39:49Türkiye'nin Ekonomik Gelişimi
    • Türkiye'de özel sektörde sermaye birikimi olmadığı için yatırım yapma imkanı yoktur.
    • 1920'li yıllarda özelleştirme çabaları ve özel bankalar kurulmasına rağmen, devlet eliyle sanayileşmenin kaçınılmaz hale gelmesi 1930'lara gelindiğinde strateji değişikliğine neden olmuştur.
    • Cumhuriyet'in ilk on yılında ekonomi politikası Lozan Antlaşması'nın kısıtlayıcı hükümleri nedeniyle sınırlı çerçevede kalmıştır.
    40:55Liberal Ekonomi Politikası ve Kamulaştırmalar
    • 1920'li yıllarda liberal devlet, özel sektörü ve sanayiyi teşvik edici politikalar izlenmeye başlanmıştır.
    • Uşak Şeker Fabrikası gibi özel girişimler kurulmasına rağmen, genel olarak liberal ekonomik düzen kurma hedefine ulaşılamamıştır.
    • Devletin ekonomik hayata müdahalesi özellikle kamulaştırma işlemleri ve altyapı yatırımları konusunda zorunluluk olarak görülüyordu.
    42:34Eğitim ve Ekonomik Kuruluşlar
    • 1924'te Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile geleneksel okul sistemleri kaldırılmış ve eğitim alanında millilik, laiklik ve modernlik esasları uygulanmaya başlanmıştır.
    • 1924'te Ziraat Bankası devlet kurumundan çıkarılıp A.Ş. şeklinde getirilmiş, aynı yıl İS Bankası kurulmuştur.
    • 1925'te Aşar Vergisi kaldırılmış, Türkiye Sanayi ve Maden Bankası kurulmuş ve ilk nüfus sayımı yapılmıştır.
    44:41Sanayi ve Maden Bankası'nın Gelişimi
    • Sanayi ve Maden Bankası'nın iki görevi vardı: Osmanlı'dan kalan fabrikaları özelleştirinceye kadar işletmek ve özelleştirme için kredi sağlaymaktı.
    • 1932'de Sanayi ve Maden Bankası'nın yerini Devlet Sanayi Ofisi ve Türkiye Sanayi Kredi Bankası almıştır.
    • 1933'te Sümerbank kurulmuş ve 1937 arasındaki birinci beş yıllık sanayi planını yürütmüştür.
    46:00Demokratik Sorunlar ve Yükseköğretim
    • 1925'te Takriri Sükun Kanunu çıkarılmış, Ankara ve Diyarbakır'da istiklal mahkemeleri kurulmuş ve muhalif basına baskı yapılmıştır.
    • 1925'te Ankara Hukuk Mektebi (Adliye Hukuk Mektebi) kurulmuş, Cumhuriyet döneminin ilk yükseköğretim kurumudur.
    • 1927'de Ankara Hukuk Fakültesi kurulmuş, 1926'da Emlak ve İtham Bankası ve Merkezi İstatistik Dairesi (1930'da İstatistik Genel Müdürlüğü'ne dönüşen) kurulmuştur.
    48:26Nüfus Sayımı
    • 1927'de Cumhuriyet döneminde ilk nüfus sayımı yapılmış ve Türkiye'de 13.562.000 kişinin yaşadığı saptanmıştır.
    • Bu sayım, hem kadın hem erkek nüfusunun sayıldığı ilk modern anlamdaki nüfus sayımıdır.
    • 1935'ten sonra her beş yılda bir yapılan nüfus sayımı, 2007'de adrese dayalı nüfus kayıt sistemiyle yerini almıştır.
    49:37Türkiye'nin Nüfus Değişimi
    • Cumhuriyet'in kurulduğu yıllarda Türkiye'nin nüfusu tahminen 12 milyon civarındaydı ve bu nüfusun %80'i kırsal kesimde yaşayan, tarımla uğraşan, eğitim düzeyi düşük, hastalıklı ve sakat oranının yüksek olduğu bir nüfustu.
    • Cumhuriyet'in kurulduğu yıllarda nüfusun bir yılda ürettiği gayri safi hasıla yaklaşık 1 milyar TL (1 TL = 1 ABD doları) iken, kişi başına düşen gelir yaklaşık 80 TL civarındaydı.
    • Uzun yıllar süren savaş koşullarından sonra nüfus hızlı bir şekilde artmaya başladı; 1920'lerin başında 12 milyon olan nüfus 1938'de 17 milyona yükselmiş, 1960'ların başında ise 28 milyona çıkmıştır.
    51:21Nüfus Artış Hızı ve Kentleşme
    • Türkiye'de nüfus artış hızı 1960'larla birlikte azalmaya başlamış, en yüksek nüfus artış hızı 1950'lerin ilk yarısında, en düşük nüfus artış hızı ise Dünya Savaşı döneminde olmuştur.
    • 1990 yılında 56 milyon olan nüfus, 2000'lerin sonunda 72 milyon, 2020'de ise 83.154.977 kişiye ulaşmıştır.
    • Cumhuriyet'in ilanından günümüze kadar geçen süreçte Türkiye'nin nüfusu kırsaldan kente göçlerin etkisiyle kentsel bir nüfus olmaya doğru ilerlemiştir; 1990'lı yılların başında kentsel yerleşim yerinde yaşayanların oranı %60'a yaklaşırken, 2020'de nüfusun %92'si kentsel yerleşim yerlerinde yaşamaktadır.
    53:19Ekonomik Gelişmeler
    • 1927'de Almanya'da ve diğer Avrupa ülkelerinde bulunan benzerleri olan AİM (Ali İktisat Meclisi) kurulmuştur; 12 üyeden oluşan bu meclis hükümete uygulanacak ekonomi politikaları konusunda danışmanlık yapmak ve dünyada gelişen iktisat akımlarını takip etmek gibi görevler üstlenmiştir.
    • 1927'de İttihat Terakki döneminde kurulan Milli Bankası, İS Bankası ile birleştirilmiş, aynı yıl Teşvik-i Sanayi Kanunu çıkarılmıştır.
    • 1927'de Uşak Şeker Fabrikası ve Bursa'da Dokumacılık Fabrikası kurulmuş, 1929'da ise Amerikan Ford Şirketi ile birlikte otomobil montaj fabrikası açılmıştır.
    55:34Ekonomik Reforms and Institutions
    • 1927 yılında çıkarılan kanunla topraksız köylülere hazine arazileri dağıtımı yapılmış, bu bir tür toprak reformu denemesi olarak nitelendirilmiştir.
    • 1928'de İktisat Bakanlığı kurulmuş, bu bakanlık batı ülkelerindeki benzerlerine benzer şekilde tüm ekonomi politikalarını kendi bünyesinde toplayan bir bakanlık olarak faaliyete geçmiştir.
    • 1929'da toplumda yerli malı kullanımı yaygınlaştırmak amacıyla Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti kurulmuş, aynı yıl Hıfzı Sahil Enstitüsü de kurulmuştur.
    57:44Cumhuriyetin İlk On Yılı
    • Cumhuriyetin ilk on yılında işçi hakları konusunda sınırlı düzenlemeler yapılmış, 1920'li yıllarda uygulanan dış ticaret politikası tamamen Lozan Antlaşması'nın beş yıl kısıtlayıcı hükmüne tabi olmuş, ihracat gelirleri arttırılamadığı için ithalat hızla artmıştır.
    • Cumhuriyetin ilk on yılında sanayi teşvik ve kamu ortaklıkları gibi yöntemlerle özel sanayinin geliştirilmesi hedeflenmişse de bu alanda önemli bir gelişme sağlanamamıştır.
    • Cumhuriyetin ilk on yılında temel ulaşım politikası demiryolu politikasıydı; karayollarına yönelik bir yatırım yapılmadı, 1920'li yıllarda özellikle yabancılardan demiryollarının satın alınması ve yenilerinin devlet eliyle inşa edilmesi gibi hedefler vardı.
    59:01Cumhuriyetin İlk On Yılındaki Maliye Politikası
    • Cumhuriyetin ilk on yılında dolaylı vergiler ağırlıklıydı ve tütün, alkol, ispirto, petrol ve şeker gibi malların ithalatı ve ticareti tekerlere bırakılmıştı.
    • Özel tekerlere 1930'lu yıllarda giderek son verilmiş, yerine kamu tekerleri kurulmuştu.
    • İthalatta özellikle yabancı tekerler bırakılmış durumdaydı ve 1930'lu yıllarda zorunlu ithalatı takas komisyonları aracılığıyla denetim altına alınmıştı.
    1:00:001920'li Yıllardaki Maliye ve Siyasi Yapı
    • 1920'li yıllarda uygulanan maliye politikası tamamen denk bütçe hedefine yönelikti ve dolaylı vergiler ağırlıklıydı.
    • İlk anayasa 1921 tarihli kurucu anayasa (Teşkilat-ı Esasiye) olarak geçer ve ilk parti Cumhuriyet Halk Partisi (1923'te Halk Fırkası adıyla kuruldu) idi.
    • İlk muhalefet partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, üçüncü siyasal parti ise Fethi Okyar başkanlığında Atatürk tarafından kurulan Cumhuriyet Halk Fırkasıydı.
    1:01:031920'li ve 1930'lu Yıllardaki Ekonomik Durum
    • 1920'li yıllarda denk bütçe hedefi tutturulmuş, 1930'lu yıllarda ise dış ticaret dengesi hedefi olamazdı çünkü Lozan Antlaşması 5 yıl boyunca gümrük tariflerinin arttırmamıza izin vermemişti.
    • 1920'li yıllarda fiyat istikrarı sağlanabilmiş, ancak ülkenin bir merkez bankası olmadığı için kurala dayalı para politikası yoktu.
    • 1915'te basımına başlayan Evrak-ı Nakdiye 1927'ye kadar tedavülde kalmıştı.
    1:02:231930'lu Yıllardaki Sosyo-Ekonomik Gelişmeler
    • 1930'lu yıllarda büyük bir kalkınma seferberliği yaşanmış, ancak bu dönemin ardından savaş dönemi gelecekti.
    • 1950'li yıllar farklı bir dönem olacak, 1960'lar yine bir kalkınma hamlesi yaşanacak ve 1980'ler bambaşka bir dönem olacaktı.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor