Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir konuşmacının Türk siyaseti, tarih ve dini konular hakkında düşüncelerini paylaştığı bir sohbet formatındadır. Konuşmacı, Erbakan'ı 1954'ten beri tanıdığını belirterek kişisel tanıklıklarını da içerir.
- Video, Erbakan'ın siyasi yolculuğu ve Milli Selamet Partisi'nin İslam temalı kullanmanın Türkiye'deki ilk hareketi olduğu bilgisiyle başlayıp, Türk siyasetindeki önemli figürler (Bülent Ecevit, İsmet Paşa, Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç) hakkında değerlendirmelerle devam ediyor. Ayrıca Körfez Savaşı, Saddam Hussein'ın planları, Irak-Kuveyt Savaşı ve Çanakkale Savaşı gibi tarihsel olaylar ele alınıyor. Konuşmacı, siyasette rey vermenin dini açıdan değerlendirilmesi gerektiği konusunda da görüşlerini paylaşıyor.
- Konuşmada ayrıca İngilizlerin Arap dünyasını nasıl manipüle ettiği, Suudi Arabistan'ın petrol politikaları, Şerif Hüseyin ve Suud ailesi arasındaki oyunlar gibi tarihsel konular da tartışılmaktadır. Konuşmacı, kader ve ilahi murad perspektifinden siyasi olayları yorumlayarak, insan iradesinin ilahi murada uygunluğuna bağlı olarak sonuçlar doğurduğunu vurgulamaktadır.
- Bülent Arınç ve Milli Selamet Partisi
- Konuşmacı, Bülent Arınç'ı 1970'li yıllarda Manisa il başkanı olarak tanıdığını belirtiyor.
- Milli Selamet Partisi, Türkiye'de Cumhuriyet döneminde siyasette İslami temalı kullanmanın ilk hareketidir ve Erbakan'ın bu hareketi başlatması büyük bir değerdir.
- Erbakan'ın eksiği ve yanlışı yok demek değildir, ancak Ankara'da vakfı olduğu belirtiliyor.
- 01:16Erbakan'ın Siyasi Kariyerinin Başlangıcı
- Erbakan, Süleyman Demirel'in sınıf arkadaşı olup, bir cemaatin önde gelen adamlarından biri olduğu için ona hoş görünmek için Sanayi Odası'nda sekreter yapılmıştır.
- Türkiye'de ithalat hakkı döviz tahsisi serbest değildi ve tahsisler genellikle Yahudi veya Mason şirketlere veriliyordu.
- İthalatçılarda bir çark vardı: Almanya'dan ithal edilen malların faturası arttıralı gösterilerek Türkiye'de daha yüksek fiyata satılırdı.
- 03:45İhracat Sistemindeki Sorunlar
- İhracatçılarda da benzer bir sistem vardı: Türkiye'den ihraç edilen malların fiyatı düşük gösterilerek Türkiye'den fazla dolar çıkıyordu.
- İthalatçı, toptancı ve perakendeci arasında bir aile ağı vardı ve bir ürün 10 dolara alınırken köylüye 100 dolara satılırdı.
- Erbakan bu sistemden isyan etti ve başındaki 33. dereceli Masonla kavga etti, ancak Süleyman Demirel onu bu işte müdafaa etmedi.
- 07:15Erbakan'ın Meclise Girişi
- Erbakan, 1969 seçimlerine Adapazarı'dan Adalet Partisi adayı olarak girdi ancak Demirel onu veto etti.
- Erbakan inatkar bir adamdı ve bu sefer serbest adaylığını koydu, Konya'dan 16 milletvekili seçiliyordu.
- Konya halkı Erbakan'a 65 bin rey verdi, bu da onun bir keşfine sebep oldu: İslami temayüllere iltifat edildiğinde siyaset sahnesinde destekçisi olacak bir potansiyel var.
- 11:54Konya Halkının Önemi
- İslam'ın siyasette önünü açmanın şerefi Konya halkına mahsustur.
- Konuşmacı, Erbakan'ın yerinde olsaydı 5 bin rey alıp üniversiteye dönerdi, ancak 65 bin rey alması onu milli nizam kurmaya yönlendirdi.
- 12:28İsmet Paşa ve Bülent Ecevit
- İsmet Paşa güçlü zamanında birçok adamı asmış, Lozan dönüşünde "bütün hocaları asalım" demiş.
- Bülent Ecevit, İsmet Paşa'nın ihtiyarlığına denk gelince onu devirmiş.
- Orhaniye Kışlası'nda 30 bin asker vardı, Hareket Ordusu ise sadece 15 bin çapulcudan ibaret.
- 13:40Bülent Ecevit'in Muhafazakar Kimliği
- Konuşmacı, Bülent Ecevit'i ilk adımda bir astsubay çocuğu olarak tanımlıyor ve muhafazakar olduğunu belirtiyor.
- İktidar şansı olmadığı zaman idealistlerin bir davadan olmak zorunda olduğunu, şansı olan zaman oportünistlerin de üşüştüğünü söylüyor.
- Konuşmacı, 1976 seçimlerinde bir demirci dükkanında Milli Selamet Partisi'ne oy verecek birini gördüğünü ve onun idealist olduğunu anlatıyor.
- 15:34Bülent Ecevit'in Çürüklüğü
- Bir şeyin mensubu olmak, onu kamil anlamıyla hazmetmek demek değildir.
- Konuşmacı, Bülent Ecevit'in bir gün Mustafa Kemal'in resminin karşısında ağladığını ve bunun rol olmadığını, içinde bir çürüklük olduğunu düşünüyor.
- 17 Aralık'ta başarılı olsalardı AK Parti'nin başına Bülent Arınç geçecekti, ancak seçimde tasfiye edildiğini söylüyor.
- 19:14Körfez Harbi Hakkında Gerçeğler
- Konuşmacı, Bülent Ecevit'in Körfez Harbi sırasında "askerler tabutta mı vatana dönseydi" dediğini ve bunun ihanet olduğunu belirtiyor.
- Konuşmacı, birinci Körfez Harbi sırasında Özal'a ve Tayyip Bey'e anlattığı gerçekleri aktarıyor.
- İngiltere'de Center Most'ta bir camide İranlı talebelerin dağıttığı beyannameden Amerika'nın Irak'ı ikiye bölmek ve Türkiye ile Kuveyt arasında taksim etmek istediğini anladığını söylüyor.
- 22:02Amerika'nın Planı ve Körfez Paktı
- Amerika, Türkiye ile Kuveyt arasında hemmudut olup, Türkiye, Kuveyt ve Suudi Arabistan'ın Körfez Paktı kurmasını istemiş.
- Türkiye bu harbe dahil olduğu zaman NATO ülkesi olduğu için dolaylı yoldan Suudi Arabistan'ı koruyacak.
- Konuşmacı, Suudi Arabistan'a gittiğinde 50 bin Türk askeri Suudi ordusunu yetiştirmek için Suudi'ye geleceklerini haberlerde gördüğünü anlatıyor.
- 23:59Saddam'ın Silah Alışları ve Türkiye'ye Karşı Planları
- Saddam, Kuveyt'ten aldığı 14 milyar dolarla silah satın aldı ve bu silahlarla İran'a ateşkes kabul ettirdi.
- Saddam, Türkiye'ye saldırmak istedi ancak elindeki silahların menzillerinin kısa olduğunu fark ederek uzun menzilli silahlar almak için Fransa, Amerika ve İngiltere'den sipariş verdi.
- İngiliz istihbaratı, Saddam'ın uzun menzilli silahları Türkiye'ye saldırmak için kullandığını keşfetti ve Türkiye'ye haber verdi.
- 25:23Türkiye ve Saddam Arasındaki Diyalog
- Başbakan Akbulut ve Meclis Başkanı Bozbeylik, Saddam'a Türkiye'ye taarruz için silah almasının nedenini sordular.
- Saddam, Türkiye'nin suyunu kesdiğini iddia etti, ancak Türkiye baraj yapmakla ilgili açıklamalar yaptı.
- Akbulut, Varşova Paktı'nın dağılması üzerine Rusya'nın yıkılması ve NATO'nun da yakın zamanda yıkılacağı konusunda Saddam'a karşı çıkarak "Rusya yıkıldığı için 100 milyon Türk serbest kaldı" dedi.
- 27:28Saddam'ın Kuveyt'e Yaklaşımı
- Saddam, Türkiye'ye saldırmanın NATO'nun müdahalesine yol açabileceğini anlayınca Kuveyt'e yöneldi ve 14 milyar borcunu silmek istedi.
- Kuveyt, Saddam'ın borcunu silmeyi kabul etti ancak Saddam'ın gerçek niyeti bu değildi, hır çıkarmaktı.
- Saddam, Kuveyt'in çıkardığı petrolün İrak'ın Rumeli bölgesinden alındığını iddia etti ve kuyuların kapatılmasını istedi.
- 28:55Suudi Arabistan ve Amerika'nın Rolü
- Suudi Arabistan, Saddam'ın niyetinin kötü olduğunu anlayarak Amerika'ya telefon etti ve Kuveyt'i yutma riskini bildirdi.
- Amerika, bu konunun Araplar arası bir meselesi olduğunu ve Kuveyt'in petrolünün serbest piyasada satıldığını belirterek ilgilenmedi.
- Saddam, İran'a giderek Baas Partisi'nin gayesini gerçekleştirmek istediğini ve ondan emin olmak istediğini söyledi.
- 29:55Baas Partisi'nin Gayeleri
- Baas Partisi'nin üç temel gayesi vardı: Arapları İslamiyetten kurtarmak, Arapları birleştirmek ve Arapları güçlendirmek.
- Konuşmacı, Yahudilerin Hristiyanları "murdar" olarak gördüğünü ve Hristiyan kızlarını Yahudi'ye vermediklerini iddia etti.
- Konuşmacı, Hıristiyan-Siyonist ittifakının İslam dünyasının karşısında olduğunu ve Baas Partisi'nin dinsiz bir Arap ırkçılığı olduğunu belirtti.
- 34:14Saddam'ın Planları ve Körfez Savaşı
- Saddam, Arap aleminin liderliği altında birleşmeyi planlamış, ancak İsrail faktörünü ihmal etmiş ve Filistin devleti kurma fikriyle İsrail'i tatmin etmeye çalışmıştır.
- Amerika, Suudi Arabistan'dan yıllık petrol gelirinin 120 milyar dolar olduğunu ve Aramco'da %50 hisse sahibi olduğunu belirtmiştir.
- Körfez Savaşı, Suudi Arabistan'ın diğer Arap ülkelerine sıçramaması için yapılmıştır.
- 35:41Türkiye'nin Körfez Savaşı'ndaki Rolü
- Konuşmacı, Türkiye'nin Saddam'ın planlarını desteklemek için askerleri ikna etemediğini ve bu nedenle Genelkurmay Başkanı olarak istifa ettiğini belirtmiştir.
- Amerika, Türkiye'nin tezkere çıkarmamasına rağmen silahlarını Urfa'dan çekmiş ve Körfez'den hücum etmiştir.
- Konuşmacı, Türkiye'nin bu durumdan kurtulduğunu ve kaderin onu koruduğunu düşünmektedir.
- 37:27Kıbrıs Sorunu ve Türkiye'nin Yanlışları
- Türkiye'nin Kıbrıs'ta Annan Planına evet demesi ve Rumların hayır demesi sonucunda Avrupa Birliği'ne girmiş adamsız Kıbrıs dava edilemez hale gelmiştir.
- Türkiye'nin tezkere çıkmaması, Amerika'nın Türkiye'ye ceza vermesini engellemiş ve Barzani'nin "Türkiye buraya girerse harbi umumideki Osmanlı ordusunun akıbetini düşünsün" sözü Amerika'yı etkilemiştir.
- Konuşmacı, bu durumun kaderin yanlışı düzeltmesi olduğunu ve Allah'ın Talihin Yarı Kehlesi'ne inanmak gerektiğini vurgulamaktadır.
- 40:20İrade ve Kader İlişkisi
- İrade sahibi varlıklar (hayvanlar ve insanlar) için, irade Murad-ı İlahiye ile tevafuk ederse netice verir, etmezse vermez.
- İrade Murad-ı İlahiye ile tam tevafukta, o alınan tedbirden evvelce tecrübeyle sabit olandan, aklen muhtemel görünenden fazla netice doğar.
- Her mahlukun gerçekleştirmek istediği netice, Allah'ın Halik sıfatıyla o fiile dahil olmasıyla olur; kafirin küfrü, abidin ibadeti, müminin imanı da böyledir.
- 43:35Suriye ve Zulüm
- Zulme, küfre rıza göstermek zulümdür ve Saddam'ın emeli gerçekleşmediği halde, Saddam'a itaat eden halk milyonlarca kişi kaybetmiştir.
- Suriye'de Esad'ın babası da Saddam'ın bir eşiydi ve ona 30 sene itaat ettiler; içki satmazsan lokanta ruhsat alamazsın gibi zulme itaat ettiler.
- Dünyada Allah'ın en nakıs tecelli eden sıfatı Adil sıfatıdır; haramda ve zulümde var, bunun dışında tecelli etmez.
- 47:14Çanakkale ve Rusya'daki Komünizm
- Tarihi ve siyasi içtima hadiselerinde, failin matlubu olmaksızın hedef ittihaz etmediği neticeler de vardır.
- Çanakkale'de Türklerin kahramanlık yapmasaydı, müttefikler Çanakkale'yi geçerek Rusya'ya yardım götürebilirdi.
- Çanakkale'de Türklerin matlubu gerçekleşmedi, müttefiklerin de matlubu gerçekleşmedi; Rusya'da açlık safhaya çıktı ve bolşevikler Çarlığı yıktı.
- 49:52Kaderin Etkisi
- Bir zalimden intikamın başka zalimle alır.
- Çanakkale'deki kahramanlığın hiç kimsenin hesaba getirmediği bir netice doğurdu: Rusya'da komünizm iktidar oldu.
- Suriye ve Irak havalisindeki hadiselerin de hesapta olmayan neticesi olacaktır; bir ümmetin parçalanmasının felaketini hisseden insanlar, birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyacaktır.
- 51:29İslam Dünyası ve Avrupa Birliği
- İslam dünyası, Avrupa Birliği'ne benzer şekilde her devletin kendi bayrağı ve kanunu olacak, ancak bunların üzerinde bir birlik olacaktır.
- Şerif Hüseyin İngilizler tarafından aldatıldı; İngilizler ona büyük bir Arap imparatorluğu kuracağını ve halife yapacağını vaat etmiş, ancak sonradan Hicaz'ı ve Ürdün'ü bir devlet yaparak bir oğluna, Irak'ı da öbür oğluna vermişlerdir.
- Şerif Hüseyin, 1933 Kudüs Kongresi'ne halife olmak istediğini belirterek başvurmuş, ancak Araplar onu halife olarak seçmemişlerdir.
- 53:06Suud Ailesi ve İngilizler
- Şerif İngiltere'ye sızlanmış ve kendisini aldatıldığını, sadece küçük bir Hicaz krallığına sahip olduğunu söylemiştir.
- Suud ailesi, Fahrettin Paşa'nın Şerif'e karşı mücadelesinde destek olmayı teklif etmiş, ancak İngilizler Suudları tercih etmeyip Şerif Hüseyin'e Hicaz'ı verince, Suudlar Kuveyt'e saldırmışlardır.
- İngilizler Şerif Hüseyin'in şikâyeti üzerine Suudlara silah yardımı yapmış, Şerif'e karşı saldırmışlardır; Şerif İngilizlerden korunmak istedi ancak İngilizler onu Kıbrıs'ta açık hava hapishanesinde yaşamaya bırakmışlardır.
- 55:57Suudların Petrol Payı ve İngilizler
- Suudların petrolden hissesi %10'dur ve İngilizlerle teşviki mesaisi İmparatorluğun son günlerinde olmuştur.
- Lawrence, Suudi Arabistan'ın Hicaz'a inmemiştir, küçük bir casustur ve yaptıklarını mübalağa etmiştir.
- Arabistan'ı ayıran John Foster Fildir, oğlu da İngiliz'den olup Ortadoğu Başkanı'dır.
- 58:51Faysal ve Petrol Pazarlıkları
- Suudlar petrolde %10 hisseleri alırken, Faysal Amerika'ya giderek pazarlık yapmış ve payını %50'ye çıkarmıştır.
- Faysal, Amerika'ya vergi ödemeyi istemiş ancak Suud'da vergi yoktur, sadece zekat vardır ve zekatın %50'si devlete, %50'si şahsa kalır.
- Faysal'in Amerika'ya kafa tutması sonucunda Amerika, Faysal'ın yeğenini öldürmüş ve Faysal'ı da devirmiştir.
- 1:01:10İslam Dünyasında Yeni Mevsim
- Bugünkü kral, Amerika'ya aynen Tayyip Bey'in baş kaldırması gibi bir başkaldıracak güce geldiği düşüncesiyle tavır değiştirmiştir.
- İslam dünyasında her yerde benzer durumlar yaşanmaktadır; Türkiye'de Kemal Paşa, Mısır'da Asır, Irak'ta Saddam gibi putlar çıkmıştır.
- Yeni bir mevsim başlarken, bahtı müsait olmayanlar yıkılacak ve kaderi ve amel basacaktır.
- 1:04:08Bir Hacı'nın Anıları
- Konuşmacı, 69 seçimlerinde Osman Turan'a yardım için İskenderun'de bir kapalı salon toplantısında bulunan bir Hacı'nın anısını anlatıyor.
- Hacı, kendisine "torunum" diyerek yaklaşmış ve konuşmacıyı "hoca gibi" bir şey sunduğunu söylemiş.
- Hacı, konuşmacıyı MHP'li sanmış, kendisinin Halk Partili olduğunu ve Ecevit'i "koppel" (köpek yavrusu) olarak tanımladığını belirtmiş.
- 1:06:08Hacı'nın Siyasi Görüşleri
- Hacı, rey vermeyeceğini ama bunu aleme ilan edemeyeceğini, kendisine "Bostanoğlu Süleyman Ağa" denildiğini ve etrafında "haşarat" olduğunu söylemiş.
- Hacı, İsmet Paşa'nın Ecevit tarafından devrilmiş olduğunu ve artık Ecevit'i müdafaa etmediğini belirtmiş.
- Hacı, kendisine "Alemin akıllısı geçinirsin, bu işi şimdiye kadar anlayamadın mı?" denildiğini ve bunun kendisini "tertemiz sarsar" (itibarını sarsar) olduğunu söylemiş.
- 1:08:12Siyasi Karakter ve İtibar
- Konuşmacı, kendini iktidarın aleyhine kullananların karakterizizminin ve itibarsızlığının olduğunu belirtiyor.
- Cübbeli Mustafa Kemal'in metesi gibi, dostunu kaybettiğini, düşmanı kazanamadığını ve siyasi mefta (kaybolmuş) olduğunu söylüyor.
- Siyasetin değirmen gibi adamları öğüttüğünü ve kısa sürede kimse hatırlamayacağını vurguluyor.
- 1:09:47Siyasi Stratejiler ve İman İlişkisi
- Konuşmacı, Şener Çeçen'in Suriyeli ve Kafkas asıllı olduğunu, onunla birlikte Esad'ı ziyaret ettiğini belirtiyor.
- AK Parti'ye rey vermenin iman icabı olduğunu söyleyenlerin, vermeyenleri kafir ilan ettiğini iddia ediyor.
- Ahlaklı davranmanın iman icabı olduğunu, hiçbir ahlaksızlığın insanı dinsiz veya kafir yapmadığını vurguluyor.
- 1:12:02Siyasi İlişkiler ve Ahiret
- Konuşmacı, "Ehl-i küfrün" (kafirlerin) kendisine ters olan adamların muhabbetinin tehlikeli olduğunu, husumetinin kardığını söylüyor.
- Bu tür adamların kendisine karşı bulunmasının, ruz-i mahşerde beraat fermanı elde etmesine yardımcı olacağını belirtiyor.
- Konuşmacı, bu tür davranışların dünyada hiçbir netice elde etmediğini, ancak davaya verdiği zararla ahiretini mahvettiğini söylüyor.