• Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Amiral Cem Gürdeniz'in "Türk Halkının Donanmasına Sahip Çıkma Örneği" başlıklı tarih anlatımı formatında bir belgeseldir.
    • Video, Türk donanma tarihinin kronolojik gelişimini ele almaktadır. II. Abdülhamid döneminden başlayarak, 1909'da kurulan Donanma Cemiyeti'nin faaliyetleri, Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı'ndaki donanma güçsüzlüğü, Mondros Ateşkesi sonrası Mütareke dönemindeki yabancı işgal ve Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki donanma cemiyetinin kapatılması anlatılmaktadır.
    • Videoda ayrıca 1960'lı yıllarda ABD'nin Türkiye'ye karşı çifte standart uygulaması, Kıbrıs'taki Türk soydaşlarının kurtarılması için halkın kendi imkanlarıyla donanma gemilerine sahip olma çabası, Cumhuriyet Gazetesi'nin "Millet Yapar" kampanyası, Türk Donanma Cemiyeti'nin kuruluşu ve Türk Deniz Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın faaliyetleri detaylı olarak ele alınmaktadır. 1963'teki Kanlı Noel olayı ve 1964'teki Johnson mektubu sonrası Türkiye'nin Akdeniz'e yönelişinin başlangıcı da vurgulanmaktadır.
    Türk Donanmasının Durumu ve Donanma Cemiyeti'nin Kuruluşu
    • II. Abdülhamid döneminin sonunda, Batılı devletlerin baskısıyla Ermeni tazminatları yerine Osmanlı Hükümeti'ne aldırılan az sayıdaki modern savaş gemilerinin varlığına rağmen donanmanın durumu değişmemişti.
    • 1908 devrimiyle değişen iktidarın en temel sorunlarından biri yeni bir donanma yapıp yapmama kararını vermekti, ancak II. Meşrutiyet'te donanma açığını kapayamadı.
    • 4 Temmuz 1909'da Sultan V. Mehmet Reşat, donanmayı halkla buluşturmak istemiş ve Sarayburnu önünde büyük bir geçit töreni yapılmıştı.
    01:31Donanma Cemiyeti'nin Faaliyetleri
    • İstanbul Belediyesi'nde görevli üç doktor ve bir mühendisin girişimiyle bazı gönüllü vatanseverler donanmanın ihyası için "her vatandaştan bir kuruş" kampanyası başlattı.
    • Tanin gazetesinin öncülüğünde kampanya kısa sürede başarıya ulaşınca 19 Temmuz 1909 tarihinde Donanma Cemiyeti doğdu.
    • Cemiyet kısa sürede çok para toplayabilmişti ki, Turgut Reis ve Barbaros muharebe kruvazörleri ile dört adet muhrip ve yük gemisi bu paralarla alınmıştı.
    02:12Barbaros Muharebe Gemisi ve Trablusgarp Harbi
    • 5 Haziran 1911 günü Sultan V. Mehmet Reşat, Balkanlar'ı ziyaret maksadıyla Selanik limanına intikal etmek üzere Almanya'dan halkın bağışlarıyla alınan Barbaros muharebe gemisiyle İstanbul'dan hareket etti.
    • Halkın gördüğü donanma dört ay sonra 29 Eylül 1911 tarihinde başlayacak Trablusgarp Harbinde fayda sağlayamayacaktı çünkü personeli eğitimsiz, lojistik ve onarım altyapısı 33 yıllık ihmalin sonuçlarıyla yok denecek kadar azdı.
    • İtalya Harbi'nde İtalyan donanması Çanakkale Boğazı girişine yaklaşarak Kumkale ve Seddülbahir kalelerini top atışıyla dövecek, Beyrut ve Kızıldeniz'deki ileri üsleri basarak Osmanlı gemilerini batıracaktı.
    03:21Balkan Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı
    • 18 Ekim 1912 tarihinde Trablusgarp Harbi bittiğinde İtalyanlar Menteşe Adaları'ndaki işgale son vereceklerini açıkladığında Osmanlı Hükümeti işgalin devam etmesini istemek zorunda kaldı.
    • Donanmasızlık sonucu Balkan Savaşı'nda Ege adalarını tamamen kaybettik.
    • Birinci Dünya Savaşı'nda anavatanımıza saldırı denizden geldi; en büyük emperyalist İngiltere ve müttefikleri, Gelibolu Yarımadası'na denizden hiçbir engelle karşılaşmadan getirdiği istila birliklerini çıkardı.
    03:51Mondros Ateşkesi ve İşgal
    • Osmanlı'nın 1571 İnebahti sonrası denizde, 1699 Karlofça sonrası karadaki gerilemesi, 30 Ekim 1918 tarihinde Ege'de Limni Adası'ndaki HMS Agamemnon zırhlısı'nda imzalanan Mondros Ateşkesi ve aziz yurdumuzun işgaliyle sonuçlandı.
    • İstanbul halkı, Mondros'tan iki hafta sonra 13 Kasım 1918 sabahına bu kez kendi donanmasının değil, 55 parçalık karma İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan donanmasının işgal varlığıyla uyandı.
    • 15 Mayıs 1919 sabahı İzmir'imiz denizden işgal edildi; İstanbul halkı Mütareke döneminde gördüğü bu kadar çok yabancı bayraklı gemiyi son kez 1853-1856 yılları arasında Kırım Savaşı esnasında görmüştü.
    05:05Sevr Antlaşması ve Donanma Cemiyeti'nin Kapanışı
    • Osmanlı Hanedanı 10 Ağustos 1920'de Sevr'i imzalamıştı; Mustafa Kemal Atatürk ve bir avuç kahraman fedai ortaya çıkmasa, Sevr Antlaşmasıyla Sultan Vahdeddin liderliğindeki hanedan, yurdumuzun büyük çoğunluğuyla yok olmasını dahi kabul etmişti.
    • Aynı hanedan, 1919 yılına kadar çok önemli faaliyet ve bağış toplama gayretlerinde bulunan Donanma Cemiyeti'ni Mondros Ateşkesi sonrası Mütareke döneminde 2 Nisan 1919 tarihinde kapattı.
    • Cumhuriyet'in ilk Bahriye Bakanı olan ve Yavuz Havuz Kumpası ile iki yıl hapse mahkum edilen eski İstiklal Mahkemesi Başkanı ve Osmaniye Milletvekili İhsan Eryavuz hatıratında, bu cemiyetin doğrusunu söylemek lazım gelirse, Türk tarihinde Vahdeddin gibi bir padişah, Damat Ferit ayarında kötü bir sadrazam görülemez.
    06:08Donanma Cemiyeti'nin Sonrası
    • Donanma Cemiyeti'nin kapanışından itibaren tüm varlıkları Mütareke döneminde donduruldu ve Kurtuluş Savaşı sonunda kurulan Cumhuriyet'te korundu.
    • Mareşal Fevzi Çakmak, Donanma Cemiyeti'nin ihyası yerine havacılığın gelişimi için 16 Şubat 1925'te Tayyare Cemiyeti'ni kurdurdu; sonradan 24 Mayıs 1935'te Türk Hava Kurumu'na dönüşen bu cemiyet, Türkiye'de havacılığın kalkınmasında ve kamuoyunda havacılığın tanıtılmasında büyük rol oynadı.
    • Donanma Cemiyeti'nin ihyası 1950 yılında Türk Denizcilik Cemiyeti adı altında Rauf Orbay ve gazeteci-yazar Abidin Daver'in girişimleri ile tekrar gündeme geldiyse de Amerikan yardımlarının başlaması gerekçe gösterilerek devlet desteği alamadı.
    06:56NATO Üyeliği ve Donanma
    • Türkiye'nin 1952'de NATO'ya girişiyle milli deniz çıkarları Demokrat Parti politikaları gereği NATO çıkarlarının gerisindeydi; deniz çıkarlarımızı koruyacak donanmanın kuvvet yapısı, Amerikan askeri yardım heyetinin dolayısıyla Washington'ın değerlendirmesine tabi oldu.
    • Türk donanmasına Karadeniz ve Türk Boğazları asli sorumluluk alanı olarak verilmişti; Ege ve Doğu Akdeniz'in komuta sorumluluğu NATO komuta yapısında Yunanistan'a bırakılmıştı.
    • Montrö Sözleşmesi nedeniyle Karadeniz'e denizaltı göndermeyen ABD, bu denizde Sovyetlere karşı kullanılmak üzere Türkiye'ye çok sayıda modern denizaltı hibe etti, ancak su üstü filosunun gelişimini teşvik etmedi.
    07:50İngiltere ile İlişkiler ve Kıbrıs
    • Ankara, Demokrat Parti ve Menderes gibi ileri derecede ABD ve NATO yanlısı siyasi iklime sahip olmasına rağmen, NATO üyeliği sonrası ABD'den su üstü filosunun gelişimi için beklediği desteği göremediğinden İngiltere'ye yaklaştı.
    • Aynı yıllarda Kıbrıs'ta Enosis faaliyetleri artmış, İngiltere hükümetinin Kıbrıs Rumlarıyla arası açılmıştı; Kıbrıs'ta Türk toplumunu da yanına çekmek isteyen İngiliz hükümeti, Türk donanmasına gemi satışına sıcak yaklaşarak dört Minne sınıfı kullanılmış muhribin Türkiye'ye satışına onay verdi ve gemiler 1959 yılında donanmada hizmete girdi.
    • Ancak yine de su üstü filosu donanmanın ihtiyaçlarına cevap verecek durumda değildi.
    08:3127 Mayıs 1960 müdahalesi ve Kıbrıs
    • 27 Mayıs 1960 müdahalesi sonrası iktidara gelen yeni hükümet, Deniz Kuvvetleri'nin başına Cumhuriyet tarihinin en genç kuvvet komutanı olarak Tümamiral Necdet Uran'ı getirdi.
    • Su üstü filomuzun en çarpıcı zafiyeti 21 Aralık 1963 günü Kıbrıs'ta yaşanan ve tarihe Kanlı Noel olarak geçen Türk katliamında yaşandı; Türkiye, adadaki soydaşlarını denizden adaya güç intikal ettirerek koruyacak donanma gücüne sahip değildi.
    • Mersin ve İskenderun'da oluşturulan Deniz Görev Grubunun adada Türkler'e karşı artan baskılar ve katliama son vermek üzere 7 Haziran 1964 günü Magoso'ya ileri harekete geçmesi için planlar yapıldı, ancak Amerikan hükümeti planlanan bu harekatı 5 Haziran 1964 günü Başkan Johnson imzalı mektupla Türkiye'yi tehdit ederek engelledi.
    09:35Akdeniz Uyanışı ve Halk Tepkisi
    • Önce Kanlı Noel ve ardından Johnson mektubu, NATO aldatmacası içinde Ege ve Akdeniz'den uzak duran devletin bu stratejik alanına kaçınılmaz yönelişini tetikledi; Atatürk'ten sonra ilk kez devlette ve devlet refleksinde Akdeniz uyanışı başladı.
    • Diğer taraftan Kıbrıs için "Ya Taksim ya Ölüm" diye mitingler yapan Türk milleti, bir yandan donanmasının güçsüzlüğüne, bir yandan da Amerikan Başkanı'nın mektubuyla aşağılanmış olmanın derin üzüntüsü içindeydi.
    • Bu olaylar halkta güvensizlik ve hayal kırıklığı yaratmıştı; bu dönemde Yunanistan'ın Kıbrıs'a yönelik Enosis'i destekleyecek her türlü faaliyetinde ve adayı takviyelerinde Amerikan kaynaklı gemileri, uçakları kullanmasına Washington'dan itiraz gelmiyordu, ancak konu Türkiye ve Kıbrıslı Türkler olunca iş değişiyordu.
    10:25NATO İlişkileri ve Kıbrıs Sorunu
    • ABD resmen çifte standart uygulamış, Türkiye'nin NATO'nun milli çıkarlar söz konusu olduğunda destek aksine engel çıkardığını halk görmüştü.
    • Başkan Johnson, adaya harekat yaparsa gelecekteki bir Sovyet saldırısında Türkiye'yi NATO'nun savunmayacağını söylemiş, Yunanistan'a ve Rumlara açık çek verilmişti.
    • Soydaşların kurtarılması için sadece kendi imkanlarla geliştirebileceğimiz çıkarma filosu ve amfibi gücün ok başı olacağı anavatanda oluşturulacak müşterek bir güçle kurtarılabilirdi.
    11:01Donanma Geliştirme Hareketi
    • İlk adım çıkarma gemilerine sahip olmaktı, bu güç sayesinde tutulacak kıyı başından ada içlerine zırhlı birlikler intikal ettirilebilirdi.
    • Cumhuriyet Gazetesi'nin 29 Nisan 1965 tarihinde Yılmaz Çetiner imzalı "Amerikan Askeri Yardımı ve Gerçekler" başlıklı yazı dizisiyle bu süreç başladı.
    • 2 Mayıs 1965 günü "Başkalarının Vermediğini Millet Yapar" manşetiyle donanmaya gemi yapılması için bir yardım kampanyası başlatıldı.
    11:49Kampanya ve Kuruluşlar
    • Gazetenin kampanyasına duyulan olağanüstü ilgi hükümetinde büyük dikkatini çekti, bağışlar yeni çıkarma gemilerinin yapılabilmesi için çığ gibi büyüyordu.
    • Başbakan Suat Hayri Ürgüplü, 3 Mayıs 1965 günü bizzat halka donanmaya bağış kampanyasının başlatıldığını duyurdu.
    • Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Necdet Uran'ın girişimiyle Donanma Cemiyeti'nin yeniden ihya edilmesi gündeme getirildi ve 11 Mayıs 1965 tarihinde Türk Donanma Cemiyeti kuruldu.
    12:20Cemiyetin Başarıları
    • Cemiyet "Millet Yapar" kampanyasını Cumhuriyet Gazetesinden devraldı ve "Kendi Gemini Kendin Yap" programı çerçevesinde beş yıl içinde on avcı bot, on iki LCA tipi, yirmi LCM tipi çıkarma gemisi inşası ile TCG-Berk ve TCG-Pek refakat muhriplerinin inşa programlarına maddi destek sağladı.
    • 1966 yılında Deniz Kuvvetleri, Kıbrıs'a müdahalede kullanılmak üzere Deniz Piyade Birliklerinin nüvesini Gölcük'te oluşturdu.
    • 20 Temmuz 1974 sabahı Kıbrıs'a yapılan amfibi harekatın otuz iki parça çıkarma gemisi donanmaya teslim edilmiş oldu.
    13:18Cemiyetin Tarihi
    • Cemiyet 8 Şubat 1972 tarihinde vakıf haline dönüştü, 28 Mayıs 1981 tarihinde adı Türk Deniz Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı oldu.
    • 17 Haziran 1987 tarihinde 3388 sayılı yasa ile lağvedildi ve Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'na devredildi.
    • Bu vakfın kapatılması, denizcilik gücünün geliştirilmesi ve Türkiye'nin denizcileşmesine bilinçlendirme boyutunda büyük bir darbe vurdu.
    14:08Sonuç ve Değerlendirme
    • Bugün ülkemizin deniz gücü her geçen gün milli olanaklarla gelişmektedir.
    • Bu son derece gurur verici sürecin başlangıcını Kanlı Noel ve Johnson mektubu ile başlayan büyük uyanış ve Cumhuriyet Gazetesinin manşetine götürmek mümkündür.
    • Mavi Vatan'ın büyük uyanışına ve Kıbrıs Adası'nda jeopolitik değişime neden olan gücün yaratılmasına katkı sağlayan, dönemin her kademedeki devlet yöneticileriyle, Cumhuriyet Gazetesinin o günkü çalışanlarına ve en önemlisi Kadir Şinas ve onurlu Türk milletine bugünkü nesiller çok şey borçludur.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor