Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Prof. Dr. Cengiz Tomar'ın sunuculuğunda gerçekleşen, Suriye'nin tarihi ve Türk-Suriye ilişkileri hakkında bilgi veren bir sohbet programıdır. Konuşmacılar arasında Suriye'de yaşamış ve bölgede uzun yıllar çalışmış kişiler bulunmaktadır.
- Video, Suriye'nin coğrafi konumu ve İslam coğrafyasındaki yeri ile başlayıp, bölgenin tarihsel gelişimini kronolojik olarak ele almaktadır. Selçuklu, Eyyubi, Memlük ve Osmanlı dönemlerindeki Türk hakimiyeti, Osmanlı İmparatorluğu'nun Suriye'deki yönetimi, Fransız sömürgesi dönemi, Hafız Eşed rejimi ve modern Suriye tarihi detaylı şekilde incelenmektedir.
- Programda ayrıca Suriye'deki mezhep çeşitliliği, Osmanlı'nın pragmatik yönetimi, Tanzimat sonrası milliyetçilik hareketleri, Sykes-Picot anlaşması, Baas rejiminin gelişimi ve günümüzdeki Suriye'deki siyasi karmaşanın tarihsel kökenleri gibi konular da ele alınmaktadır. Türkiye'nin Suriye'deki operasyonları ve Afrin, Elbaba, İdlib gibi bölgelerin stratejik önemi de sohbetin son bölümünde tartışılmaktadır.
- 00:43Suriye'nin Coğrafi ve Tarihsel Yeri
- Suriye, İslam coğrafya literatüründe "Biladi Şam" veya "Şam bölgesi" olarak bilinen, Şam eyaleti/vilayeti olarak geçer.
- Şam ismi, Mekke'de güneşe doğru bakıldığında sağ taraftaki "Yemen" (ugurlu) ve sola taraftaki "Şimal" (kuzey) kavramlarından gelir.
- Şam bölgesi, bugünkü Lübnan, Suriye, Filistin, Ürdün'ün kuzeyi ve Türkiye'nin güneyini içine alır.
- 03:50Suriye'nin İslam Tarihindeki Yeri
- Suriye çok erken dönemde İslam'a girmiştir; 634'ten itibaren yaklaşık 10-15 yıl sürmüş bir fethi olmuştur.
- İslam dünyasında Yahudiler ve Hıristiyanlar çok rahat bir şekilde yaşamışlardır; İspanya'dan Yahudiler kovulurken, İslam dünyasında azınlıklar iki sınıfa ayrılmamıştır.
- 19. yüzyıldan sonra ırkçılık ideolojisi bu bölgede yaygınlaşmıştır.
- 04:26Türklerin Suriye'ye Girişi
- Türklerin Arap dünyasına girişi 7. yüzyıldan itibaren başlamış, ancak esas giriş 9. yüzyılda Bağdat'ta Türk askerlerin getirilmesiyle olmuştur.
- 11. yüzyılda Suriye ve Filistin'de Selçuklu devleti kurulmuş, bu bölge 1070'lere kadar Türk hakimiyetine girmiştir.
- Suriye ve Irak bölgesine 11. yüzyıldan itibaren Türkmen yerleşimi başlamış, bazı bölgelerde Anadolu'dan daha erken başlamıştır.
- 06:14Suriye'nin Tarihi Devletleri
- O dönemin devletleri hanedanlardan oluşurdu; örneğin Memlük Devleti bir hanedan olarak görülürdü.
- Fatımiler, Şii bir devlet kurmuş, Selçuklular, Eyyubiler, Memlükler ve Osmanlılar ise Sünni restorasyona sebep olan devletlerdir.
- 900 yıllık bir dönemde Sünni restorasyonu sağlanmış ve bölgede bugün azınlık olarak kalmış olan Düzcelik gibi mezhepler o dönemden kalma gelmiştir.
- 09:38Suriye'deki Azınlık Mezhepleri
- Suriye'deki mezhepler iki gruba ayrılır: İmami Şii grupları ve aşırı Şii gruplar (Düzcelik, Dürzilik gibi).
- Düzcelik, Emrillah'ın tanrı olduğunu ve tenasüh inancı gibi aşırı inançları vardır.
- Suriye'deki bu mezhepler, İslam öncesi Mezopotamya ve Suriye kültürlerinden, Hıristiyanlık ve Yahudilikten gelen unsurların İslam'a entegre edilmesiyle oluşmuştur.
- 11:41Süleyman Şah ve Türk Mirası
- Süleyman Şah, Türklerin veya Türkmenlerin Suriye'deki tapusu gibi düşünülebilir, çünkü mezarlıklar ve türbeler o bölgedeki ilk yerleşimlerin somut kanıtlarıdır.
- Mezarlıklar, özellikle erken dönemlerde kağıt ve arşiv belgeleri olmadığı için, yerleşimci toplulukların tapu senetleri görevi görür.
- Türkmen liderleri (Kılıçarslan, Selçuklular, Tutuş, Porsuk) Suriye'deki Türk kültürünün yapı taşlarıdır.
- 13:25Yer İsimleri ve Kültürel Hakimiyet
- Kobanî (Aynül Arap) örneğinde olduğu gibi, bir bölgedeki yer isimlerinin değişimi, demografik ve kültürel hakimiyetin değiştiğini gösterir.
- Daesh gibi gruplar, Türk mezar taşlarını ve türbelerini yıkarak, oradaki varlığı ve tarihi silmeye çalışıyor.
- Mezarlıklar ve türbeler, bir toplumun tarihsel hafızasını oluşturur ve bunların yok edilmesi, tarihsel hafızayı da ortadan kaldırır.
- 15:37Türk Hakimiyeti Tarihi
- Türk hakimiyeti Suriye ve Irak'ta Osmanlı döneminde değil, 11. yüzyılda Selçuklularla başlamıştır.
- Bu bölgede bin yıllık bir Türk hakimiyeti vardır, ilk yoğun ilişkiler 830'da Abbasilerle başlamıştır.
- Selçuklular, Büveyhiler ve Fatımiler'den sonra bu bölgedeki Sünni restorasyonunu yapanlar olmuştur.
- 18:06Mezhepler ve Siyaset
- Mezhepler dini değil, siyasi olarak ortaya çıkmıştır ve İslam dünyasında harici mezhep ilk mezheptir.
- Mezheplerin ortaya çıkışı ve birleşmesi siyasi hareketlerle ilgilidir, günümüzde de "teopolitik" olarak adlandırılır.
- Daesh, Suriye'de önemli türbeleri dinamitle yıkarak, sadece Türk izi değil, genel İslam izini de ortadan kaldırmaya çalışıyor.
- 19:09Tarihi Mirasın Tehlikesi
- Mezopotamya, sadece İslam medeniyeti değil, dünya medeniyetinin merkezi olarak çok önemli bir yerdir.
- Suriye'de özellikle Idlib bölgesinde Ebla gibi ilk medeniyetlerden kalıntılar bulunuyor ve bu bölgede büyük miktarda tarihi eser ve el yazmaları tehlikede.
- Daeş'in çabalarıyla birçok tarihi eser tahrip edilmiş veya kaçırılmış, envantere girmemiş eserlerin kayıp olup olmadığı bile bilinmemektedir.
- 20:54Osmanlı Hakimiyeti ve Stratejik Önem
- 16. yüzyılda Yavuz Sultan Selim Han'la birlikte Suriye Osmanlı hakimiyetine girmiştir.
- Osmanlı, ateşli silahlar ve toplarla ilerlerken, Memlükler hala kılıç ve kalkanla savaşmakta, bu teknolojik fark Osmanlı'nın zaferini sağlamıştır.
- Suriye ve Irak bölgesi, petrolün olmadığı dönemlerde tarım ve ticaret açısından çok önemliydi, ayrıca Mekke, Medine ve Kudüs gibi kutsal şehirler de bu bölgede yer alıyordu.
- 23:07Ortadoğu'nun Tarihi Önemi
- Şam (Dımaşk) ve Halep şehirleri yaklaşık altı-yedi bin yıllık kesintisiz insan yaşamı barındıran şehirlerdir.
- İstanbul'un kuruluşu 330'larda, Bağdat'ın 760'larda ve Kahire'nin 900'lü yıllarda gerçekleşmiştir, bu şehirler Şam ve Halep'den en az iki-üç kat daha gençtir.
- Dünya medeniyetinin merkezleri mezopotamya vadisi, verimli İhlil (Suriye bölgesi) ve Mısır'dır.
- 24:14Osmanlı'nın Ortadoğu'daki Rolü
- Osmanlı, Suriye'deki ticareti geliştirmiş, 16. yüzyılda Kudüs'ün nüfusunu iki katına çıkarmıştır.
- Osmanlı, Kudüs, Şam ve Halep'teki çarşıları, suları, pazarları ve hanları inşa etmiştir.
- Osmanlı, Memlük uygulamalarını devam ettirmiş, zaman içinde bozulmuş sistemleri islah etmiştir.
- 26:12Osmanlı Barışı
- Osmanlı Barışı, farklı mezhepler ve etnik grupların bir arada yaşamasını sağlayan bir sistemdir.
- Suriye'de çok eski Hristiyan topluluklar bulunmaktadır.
- Bu bölgede küçük devletler taşınmaz, büyük devletler egemen olduğu zaman barış test edilmiştir.
- 28:19Osmanlı'nın Yönetim Stili
- Osmanlılar bölgede güvenliği sağlayarak, adil vergi sistemi kurarak ve ticareti genişleterek ekonomik gelişmeyi sağlamışlardır.
- Osmanlılar bölgedeki insanların kültürlerine dokunmamış, Araplar'ın Arapça konuşmasını korumasına izin vermiştir.
- Osmanlılar, Ehl-i Sünnet'in dışına atılan mezhepleri (Musailer, Dürziler) dahi, devlete itaat ve vergi ödemeleri şartıyla serbest bırakmıştır.
- 30:13Osmanlı'nın Yerel Yönetim Politikası
- Osmanlı, yerel yönetimde sadece itaat ve vergi ödenmesini istemiştir.
- Yerel eşrafla işbirliği yaparak, özellikle büyük ailelere ve yerel insanlara yönetimde yer vermiştir.
- 19. yüzyıla kadar, milliyetçilik ve Batılıların provokasyonları olmadan, yaklaşık 300 yıl boyunca Osmanlı Barışı kesintisiz devam etmiştir.
- 32:26Mısır ve Suriye'nin Önemi
- Mısır ve Suriye stratejik açıdan çok önemliydi, tarihsel olarak Mısır'ı elde edenler mutlaka Suriye'yi de elde etmişlerdi.
- Mısır ekonomik açıdan çok önemliydi, çünkü aynı topraktan senede 3-4 defa ürün alınabilirdi.
- Mehmet Ali Paşa, Osmanlılardan önce yenileşmenin önemini fark etmiş, Mısır'ı yenileştirmek için teknoloji ve yeni okullar kurmuştur.
- 34:56Osmanlı'nın Zayıflaması ve Tanzimat Dönemi
- Suriye yaklaşık on-on iki sene kalıyor, sonra tekrar Osmanlı devletine dönüyor çünkü o dönemdeki uluslararası sistem Osmanlı'yı parçalamaya henüz müsait değil.
- 19. yüzyıl, uzay-karşılık zaman ruhunu değiştirdiği bir yüzyıl olup, Osmanlı da bu değişimi uzun müddet anlayamadı.
- Osmanlı klasik bir imparatorluk, tarım ve ticarete dayalı iken, batıdaki sanayi devrimini gözden kaçırdı ve bu değişime ayak uyduramadı.
- 36:45Milliyetçilik Hareketleri ve Avrupa'nın Etkisi
- 19. yüzyılda milliyetçilik hareketleri ve özellikle batılı devletlerin Osmanlı'nın tebaası üzerindeki tesiri arttı.
- 16. yüzyılda Osmanlı devleti tebası üzerine Avrupa tesir edemiyordu, ancak 19. yüzyılda durum değişti.
- Osmanlı zayıflarken Avrupa güçlendi ve petrol ihtiyacı nedeniyle Osmanlı üzerinde etki etmeye başladı.
- 38:01Suriye'nin Stratejik Önemi
- Bu bölge dünyanın merkezi, özellikle eski dünyanın merkezi olarak Asya, Avrupa ve Afrika'nın tam ortasında yer alıyor.
- Bölge insan yaşamına en uygun yer olarak tarihten beri biliniyor.
- Avrupa'nın konforu için sömürgeciliğe ve bu bölgenin enerji kaynaklarına ihtiyaç vardı, bu nedenle Osmanlı tebasını Osmanlı'ya karşı kışkırtmak kolay bir yol oldu.
- 39:01Suriye'deki Osmanlı Valileri
- Azımzadeler (Kemikzadeler) 18. yüzyıl boyunca Şam'ı yönetmiş bir aile olarak Konya kökenli bir ailedir.
- Osmanlı bazen yerel hanedanların oluşmasına izin veriyor, bu esnek bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor.
- Suriyeli aileler ve büyük kısmı kendini Türk olarak kabul eden bu aileler, Bas rejimi gelene kadar (1960'lar) Suriye'yi yönetmiştir.
- 41:13Mithat Paşa ve Cemal Paşa Dönemi
- Mithat Paşa Suriye'ye büyük hizmetlerde bulunmuş, tramvay, telgraf hattı gibi pek çok modernleşme hadiselerini gerçekleştirmiştir.
- Cemal Paşa, Birinci Dünya Harbi esnasında yaklaşık üç yıllık bir valiliği var ve asker olup siyaset bilen bir insan değil.
- Cemal Paşa, Suriye'deki milliyetçi akımları bastırmak için sert davranmış ve 23 aydınlıyı asmıştır.
- 43:47Türkleştirme Politikası ve Milliyetçilik
- Türkleştirme politikası ve Arap milliyetçiliği hadiseleri bu dönemde gerçekleşmiştir.
- İmparatorlukta en kötü şey milliyetçiliklerin olgunlaşmasıdır ve bunun karşısında Osmanlı'da Türkçülük hareketleri ortaya çıkmıştır.
- Osmanlı karşıtlığı ile milliyetçilik birbirine karışırken, İngiltere, Fransa, Rusya gibi devletler bölgedeki azınlıklar üzerinde etki etmiş ve konsolosluklar var olmuştur.
- 45:44Yavuz Sultan Selim Han'ın Eserleri
- Yavuz Sultan Selim Han, önemli bir maraşal ve asker olarak tanınır, Suriye ve Mısır'ı fethettikten üç yıl sonra vefat etmiştir.
- Arap bölgelerinde daha çok Kanuni'nin ismi bilinir, ancak Yavuz Sultan Selim'in eserleri özellikle Kudüs ve Şam'da görülebilir.
- Selim Han, Muhyiddin İbni Arabi'nin kabrini bulmuş ve orada bir külliye yaptırmıştır, bu külliyenin etrafında Osmanlı-Türk mezarlığı bulunmaktadır.
- 47:35Osmanlı'nın Şam'daki İzleri
- Şam'ın merkezinde çok fazla Osmanlı eseri bulunmamakla birlikte, Selimiye Tekke ve Camii ile Vahdettin'in mezarı Türk izini temsil etmektedir.
- Osmanlı'nın Şam'daki minareleri, Arapların yaptırdığı camilerden kolayca ayırt edilebilir.
- Osmanlı'nın tramvay hatları 1950'lerde kullanılıyordu, ancak günümüzde bu ulaşım sistemi kullanılamaz durumdadır.
- 48:45Misyonerlerin Etkisi
- Tanzimat ve Islahat fermanlarıyla misyonerlerin Suriye'de çalışma yapmalarına izin verilmiş, bugün Lübnan'da Amerikan Üniversitesi ve Saint Joseph Üniversitesi gibi misyonerlerin kurduğu okullar bulunmaktadır.
- Misyonerler, Arapları veya Türkleri Hristiyanlaştırmanın zor olduğunu biliyorlardı, bu nedenle özellikle doğu Hristiyanlar üzerinde etkilerini kullanıyorlardı.
- Misyonerlerin faaliyetleri daha çok kendi dinine mensuplarının eğitimleri ve kültürleri ile ilgilidir.
- 50:48Sürmecilik ve Bölgesel Parçalanma
- İngilizler, Suriye'de birinci dünya savaşı sırasında bölgede sahip olmak için farklı gruplara farklı vaatlerde bulunmuşlardır.
- Şerif Hüseyin'e büyük bir hilafet teklif edip, Hüseyin'e ve Fransızlara da vaatlerde bulunmuşlardır.
- İngilizler, kendi çıkarlarına göre Osmanlı'yı parçalamak istiyorlar ve bu işte büyük ölçüde başarılı olmuşlardır.
- 54:42Fransız Yönetimi ve Modern Suriye
- 1920-1946 arasında Fransızlar Suriye'yi yönetmiş ve bölgenin parçalanma benzeri ilk yapılmalarını gerçekleştirmişlerdir.
- Fransızlar, mezhepleri ve ayrılıkları dikkate alarak bölgenin birbirinden ayrılmalarını sağlamışlardır.
- Modern Suriye tarihinde, Şam'ın güneyindeki Süveyda bölgesinde Düzlerin kutsal kabul ettiği bir bölgede Düzlerin bir devleti bulunmaktadır.
- 57:42Fransız Etkisi ve Suriye'de Ayrımcılık
- Fransızların kurduğu Özel Doğu Akdeniz Birliği, Suriye'deki azınlıkları teşvik etmiş ve bölgede ayrımcılığı yaymışlardır.
- Osmanlı döneminde diğer Hristiyan ve Yahudi azınlıklar rahatça dinlerini ve kültürlerini yaşatabilirken, Fransızlar bu ayrımcılığı o bölgeye eklemişlerdir.
- 1946'dan sonra 1970'lere kadar Suriye'de bir dizi darbe yaşanmış, bu durum Türkiye, İran, Irak ve Mısır'da da benzer şekilde olmuştur.
- 58:48Fransız ve Rus Etkisi
- Fransız kültürü bugün de Suriye'de etkilidir ve özellikle 1970'lere kadar Rus kültürü de etkili olmuştur.
- Suriye ile ilgili bilgi birikimi en fazla olan devlet Fransa'dır ve Suriye hakkında en önemli bilimsel çalışmaları Fransızlar yapmaktadır.
- İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Suriye'nin bağımsızlığı, İngilizlerin yardımıyla gerçekleşmiş ve Fransa'nın Suriye ile ilişkileri genellikle iyi gidiştedir.
- 59:35Hafız Eşed ve Fransa İlişkileri
- Hafız Eşed, 32 yıl yurtdışına çıkmadan sonra ilk yurtdışı gezisini Paris'e yapmıştır.
- Hafız Eşed'in cenazesine hiçbir Batılı lider katılmamış, sadece Şam'dan biri katılmıştır.
- Suriye'de ekonomik ilişkiler de Fransız etkisindeydi; örneğin tek maden suyu Fransızların olup ve Türkiye'den gelen maden suyularının sınırda girememesine rağmen çok pahalıydı.
- 1:01:20Suriye Ekonomisinde Aile Bağımlılığı
- Suriye'de "ya mahluf olacaksın ya da muhalif olacaksın" sözü meşhurdur; mahluf, Eşed'in anne tarafından akrabaları kuzenleridir ve Suriye ekonomisini kontrol ederler.
- Arap kültüründe genellikle diktatörlükler olduğu için siyasi muhalefet, fıkralar ve nükleer üzerinden yapılır.
- Büyük devletler ve çok uluslu şirketler, diktatörlerden akraba edinerek piyasaya kendilerinden başkasını sokmazlar.
- 1:02:41Ekonomik Bağımlılık ve Diktatörlükler
- Fransa Dışişleri Bakanı Roland'ın seçim finansmanını Suriye Genelkurmay Başkanı'nın yaptığı skandal ortaya çıkmıştır.
- Ortadoğu'daki diktatörlüklerin uzun süre kalmasının en önemli sebeplerinden biri ekonomik bağımlılıktır.
- Soğuk savaşın bitişinden sonra 1990'larda beklenen Arap devrimi 2011'e kadar gerçekleşmemiş, bu durum ekonomik ilişkilerle açıklanabilir.
- 1:04:44Suriye'de Darbeler ve Siyasi Gelişmeler
- Bağımsızlık sonrası Suriye'de peş peşe askeri darbeler yaşanmış, 1946'dan 1966'ya kadar dört-beş darbe gerçekleşmiştir.
- 1950'lerde Ortadoğu'da, Irak'ta, Mısır'da ve Suriye'de bugüne göre çok daha demokratik bir ortam vardı.
- 1960'larda Şükrü Kuvvetli ve Edip Çiçek gibi ailelerden gelen, eşraftan gelen aileler Suriye'de hakim olmaya başladı.
- 1:07:39Pan-Arabizm ve DAEŞ
- 1950'lerde pan-arabizm çok kuvvetli olmuş ve Nasser bu hareketi dönüştürmüştür.
- DAEŞ'in hakim olduğu iki bölge Irak ve Suriye'dir; birinde Nusayri azınlık yönetiyor, öbüründe Saddam.
- Saddam'dan sonra Irak'ta bir Nusayri azınlık gelmiş ve DAEŞ bu iki ülkede ortaya çıkmıştır.
- 1:08:18Irak ve Suriye'de İslamcı Grupların Gelişimi
- Irak'taki Daesh, El Kaide'den bir başkalaşım geçirmiştir ve bu durum ABD'nin girmesinden sonra normalleşmiştir.
- Suriye'de normalde İslamcı palazlanmasını beklenmezdi çünkü Suriye halkı ılıman ve bize yakın bir İslam anlayışı sahiptir.
- Suriye'de dışarıdan gelenler ve savaşın verdiği travma nedeniyle içinden dönüşen insanlar bulunmakta, özellikle eş ve çocuklarının öldürülmesi gibi durumlar insanları palazlanmaya itmektedir.
- 1:09:04Irak'ta Siyasi Değişim ve Sonuçları
- Irak'ta Saddam'ın devrilmesiyle birlikte, Saddam'ın Sünni Araplara dayalı düzenine karşı olan bir yönetim ortaya çıkmıştır.
- Saddam'ın devrilmesinden sonra Şii yönetiminin uygulamaları, Saddam'ın laik subaylarının dönüşü ve Maliki'nin ayrılıkçı politikası, İslamcı grupların gelişmesine katkıda bulunmuştur.
- Suriye-Irak sınırı çok geçirgen olup, bu bölgede kilometrekareye düşen kişi sayısı çok azdır ve bu izole bölgeler ele geçirilmiştir.
- 1:11:09Suriye ve Irak'ta Etnik Gruplar
- Suriye ve Irak'ta en mazlum olanlar Sünnilerdir, çünkü Kürtler otonom belgeler elde etmiş durumdadır.
- Suriye'de Hafız Eşed yönetiminde, azınlıklar hakim olmakla birlikte, Haleb'deki tüccarlar ve orta kesim bir taban oluşturmuştu.
- Kürtler ve Türkmenler özellikle Şam'daki Lere'den ziyade Haseki bölgesinde otonom bir şekilde yaşıyordu.
- 1:13:20Neobasçılığın Başlangıcı ve Gelişimi
- Neobasçılık 1940'lı yıllardan itibaren başlamış, Selahattin Bitar ve Michel Eflak gibi öğretmenlerin liderliğinde gelişmiştir.
- 1950'li yıllarda özellikle Mısır'da Nasser'ın pan-Arap milliyetçiliği ve Suriye'de de bu hareket başlamıştır.
- Mısır, Arap dünyasının en büyük mihver devleti olup "Mısırsız savaş, Suriyesiz barış olmaz" sözüyle ifade edilen bir konumdadır.
- 1:17:17Suriye'de Baas Partisi ve Eşed rejimi
- Suriye'de darbeler genellikle kırsal kesimden gelenler tarafından yapılmıştır.
- Hafız Eşed'in adı "esed" (aslan) anlamına gelmekte, babası da "mütevahhiş" (vahşi) olarak anılmaktaydı.
- Hafız Eşed 1970'te darbe yaparak iktidara gelmiş ve 2000'e kadar otuz yıl iktidarda kalmıştır, Suriye'deki insanların çoğu sadece Eşed rejiminden başka bir şey görmemiştir.
- 1:19:44Müslüman Kardeşler Hareketi ve Hama Ayaklanması
- Müslüman Kardeşler hareketi, Hasan el-Benna tarafından başlatılan ve bugün Körfez bölgelerinin korkulu rüyası olarak adlandırılan bir hareket olarak tüm Arap dünyasında yaygınlaşmıştır.
- Hama, Suriye'nin önemli bir Sünni kenti olup, Nevair adı verilen Ortadoğu'nun ilk su değirmenlerinin bulunduğu, bin yıl civarında tarihi olan ve yeşil bir şehirdir.
- 1982'de Hama'da Müslüman Kardeşler veya İslah hareketi benzeri bir ayaklanma ortaya çıkmış, yaklaşık 20-50 bin kişi civarında toplanmış ve şehir neredeyse tamamen topa tutularak ayaklanma ortadan kaldırılmıştır.
- 1:21:22Suriye'de Esad Ailesi'nin Etkisi
- Ayaklanmayı bastıran Rıfat Esad, Hafız Esad'ın kardeşi olup daha sonra Fransa'ya sürülmüştür.
- 2010'a kadar Suriye'nin beş milyar dolarlık petrol geliri doğrudan Esad ailesinin paylaşıldığı, Suriye banka sistemine tabi olmayan bir şekilde yönetilmiştir.
- Suriye'de hiçbir zaman uluslararası bir para sistemi veya banka sistemi kurulmamış, Suriyeliler parasını Lübnan bankalarına yatırmıştır çünkü devlet kontrolü her an el koyabilir şeklinde algılanmıştır.
- 1:23:03Beşer Esad Dönemi ve Türkiye İlişkileri
- Hafız Esad 2000'de gittiğinde yerine Beşer Esad geldi, ilk başta olumlu izlenimler verdi ve insanların babasından farklı olacağını beklentisi oluştu.
- Beşer Esad döneminde Suriye'de muhaberat sistemi çok sıkıydı, insanların birbirini muhaberat zannettiği gerekçesiyle konuşamadıkları, evde bile siyasi söylem yapamadıkları bir ortam vardı.
- Türkiye'nin etkisiyle Suriye'de taksilerde insanlar muhalefet etmeye başladı, ilk özel televizyon ve radyolar açıldı, partiler kuruldu, sürgünde olanların gelmesine izin verildi.
- 1:27:29Suriye'de Toplumsal Fay Hatları ve Dış Etkiler
- Suriye'de Sünniler arasında Nusayrilere karşı toplumsal fay hatları açıktı ve Rusya ve İran eskiden beri orada hakimdi.
- Haseke bölgesi, Kürt bölgesi biraz otonom bir şekilde terk edilmiş durumdaydı ve Türkmenler de kaderine terk edilmişti.
- Büyük güçlerin bölgelere girmesi ve vekil savaşlarının başlaması, Suriye'deki fay hatlarını kıran bir duruma neden oldu.
- 1:28:36Suriye'nin Günümüz Durumu ve Türkiye İlişkileri
- Konuşmacı, Suriye'nin en sevdiği Arap memleketi olduğunu ve bugünki durumundan çok üzüldüğünü belirtmiştir.
- 2005'ten sonra her sene 2-3 defa Suriye'ye gidip arkadaşlarını görmüş, güzel yemekleri, mezeleri ve nargilesiyle tanınan bir ülke olduğunu anlatmıştır.
- Türkiye'nin Suriye'deki operasyonları arasında Elbaba, Afrin, İdlib ve Hatay'ın güneyindeki kantonlar bulunmaktadır. İdlib operasyonu başarılı bir şekilde gerçekleştirilmiş ve Türkiye için önemli bir hedef olmuştur.