Buradasın
Suriye Krizi ve Türkiye'nin Politikası Üzerine Akademik Analiz
youtube.com/watch?v=0v43G0DH_IAYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, İlke adlı kurumun "İlke Politika Notları" serisinin tanıtımı ve Suriye krizi üzerine bir akademik sunum formatındadır. Konuşmacılar arasında Hüseyin Mercan, Hamdi Hoca, Abdullah Veli ve diğer akademisyenler bulunmaktadır.
- Video, Suriye krizinin analizi, Esed rejiminin dayanıklılığı, Türkiye'nin Suriye politikası ve Suriye'nin geleceğine yönelik stratejik düşünceler üzerine odaklanmaktadır. İçerik, Suriye rejiminin inşa edilme kodları, Türkiye-Suriye ilişkilerinin tarihsel gelişimi, Fırat Kalkanı Operasyonu ve Astana görüşmeleri gibi konuları kapsamaktadır.
- Videoda ayrıca Suriye'deki siyasi sistemin analizi, 1973 anayasası, Baas Partisi'nin hakimiyeti ve Suriye'nin geleceğine yönelik öneriler sunulmaktadır. Konuşmacılar, Suriye'deki krizi çözmek için diplomatik çabaların ve yerel aktörlerle işbirliğinin önemini vurgularken, Türkiye'nin bu süreçteki rolünü ve "ahlaki realizm" kavramını ele almaktadır. Arap devrimlerinin Suriye'deki gelişimi, Kürt gruplarının yükselişi ve uluslararası güçlerin (ABD, Rusya, İran) Suriye'deki rolleri de tartışılan konular arasındadır.
- 00:11İlke'nin Yeni Politika Notları Serisi
- İlke, Türkiye'nin gündemine katkı yapmak amacıyla yeni bir politika notları serisini başlatıyor.
- Geçtiğimiz yıl Mart ayında ülkenin yeni stratejik planında Türkiye'nin gündemini etkilemesi gerektiği belirtilmiş ve bu maddeden hayata geçirilmiş politika anahtarları hazırlanıyor.
- İlk politika notu Hüseyin Mercan tarafından hazırlanmış olup, sonrasında Serhan Afacan'ın Türkiye-Iran ilişkileri, Arife Gümüş'ün sınavlar ve eğitim sistemi, İpek Coşkun'un Türkiye'de mülteci çocukların eğitimi konularında notları da yayınlanacak.
- 02:21İlke'nin Amacı ve Yayınlama Planı
- Bu politika notları genellikle siyaset yapıcılara yönelik, farklı görüşleri tekelden görmeleri için hazırlanan dokümanlardır.
- İlke, Türkiye'nin siyasetinde farklı görüşleri nitelikli şekilde sunma ihtiyacı olduğunu ve Türkiye'nin meselelerine ufuk açacak bir kurum olmasını arzuluyor.
- Yılda iki kere "Geleceğin Türkiye'nin Geleceği" başlıklı daha geniş kapsamlı araştırma raporları da yayınlanacak.
- 04:29İlke'nin Diğer Yayın Formatları
- İlke web sitesinde onbeş günde bir veya iki haftada bir gündeme dair görüş yazılarına yer veriliyor.
- Bu görüş yazıları daha kısa ve öz Türkiye'nin mevcut gündemini yorumlayan yazılar olup, iki camiasının belirli meselelere dair akışını ve perspektifini yansıtmayı amaçlıyor.
- Bu yayınlar Türkiye'de sorunların çözümüne katkı sağlamak amacıyla hazırlanıyor.
- 05:11Hüseyin Mercan'ın Tanıtımı
- Hüseyin Mercan, İlke Tütler Derneği'nde yetişmiş ve 2008 yılında Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun olmuş.
- 2011 yılında İBİS Teknik Üniversitesi'nde Suriye dış politikası, Baba Esad dönemi dış politikasını ele alan bir tez yazmış.
- Doktora çalışmasını İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde İhvan'ın kurumsallaşma sürecini ele alan bir tezle tamamlamış.
- 08:19Suriye Krizi Hakkında
- 2010 yılının Aralık ayında Tunus'ta başlayan gösterilerin etkisinin yaygınlaşmasıyla 17 Mart 2011'de Suriyelilerin "Öfke Cuması" olarak nitelendirdiği günden itibaren Suriye krizi patlak verdi.
- 08:46Suriye Krizi ve İnsanlık Tragedisi
- Otoriter bir rejime karşı halkın başlattığı gösteriler ve reform talepleri, rejimin sistematik katliamlarla muhalefeti bastırmaya yönelik bir hale büründü.
- Bu süreçte milyona yakın insan hayatını kaybetti, bir o kadarından fazlası yaralandı veya sakat kaldı, milyonlarca insan yerini değiştirmek zorunda kaldı.
- Türkiye'de geçici koruma statüsündeki Suriyeli sayısı 3,381 milyon civarında, geçici koruma statüsünde olmayanlar da eklenirse yaklaşık 4 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapılıyor.
- 10:16Suriye Krizinin Boyutları
- Suriye krizinin maliyeti genellikle ülkeye özel verilerle değerlendirilir, ancak Avrupa'ya göç edenler ve kamplarda hayatını kaybedenler de hesaba katıldığında çok daha büyük rakamlara ulaşılmaktadır.
- Tunus, Mısır, Yemen ve Libya'da Arap ayaklanmaları benzer şekilde başlamış olsa da, Suriye'de rejim değişikliği gerçekleşmemiştir.
- Suriye'de devlet başkanı Hafız Assad'ın oğlu olan ve daha zayıf bir figür olan Basher Assad, diğer liderlerin (Muammer Kaddafi, Hüsnü Mübarek, Ali Abdullah Salih) gibi çabucak gittiği halde ayakta kalmıştır.
- 12:32Suriye Rejiminin Dayanıklılığı
- Suriye rejiminin inşa süreci, diğer ülkelerdeki otoriter sistemlerin oluşumundaki karakterlerinden farklı parametreler üzerine bina edilmiştir.
- Tunus'ta Habib Burgiba, batılı ve seküler bir devlet oluşturmayı hedeflemiş, eğitim ve sekülerleşme politikaları hayata geçirilmiştir.
- Libya'da sultancı rejim inşa edilmiş, iş tamamen liderin çözülmesine bağlıyken, Yemen'de ise aşiret dengeleri, ayrılıkçılar ve aşırı radikal organizasyonlar denklemi farklı şekilde kurgulamıştır.
- 15:03Mısır ve Suriye'nin Farklılıkları
- Mısır'da ordu, Mursi'ye darbe yaparak iktidarı ele geçirmiş, ancak 25 Ocak 2011'de Mübarek'in istifa ettiği dönemde halkın yanında durmuş, bu da ordunun kendisine güçlü bir manevra alanı kazanmasını sağlamıştır.
- Suriye'de 1946'da bağımsızlık kazanıldıktan sonra 1949'da Ortadoğu'nun ilk askeri darbesi gerçekleşmiş, ardından 1963'teki darbeye kadar sürekli iktidar değişiklikleri yaşanmıştır.
- 1970 Kasım'ında Hafız Assad, parti içerisindeki rakiplerini tasfiye ettikten sonra kendi rejimini inşa etme süreciyle Suriye'deki istikrarsızlık silsilesini sona erdirmiştir.
- 17:53Hafız Assad'ın Rejimi
- Hafız Assad, Suriye'deki sol örgütleri tek bir çatı altında birleştirmiş, otoritesini tanımayanları tasfiye etmiştir.
- 1970-1976 yılları sol ve liberal kesimin tasfiyesi, 1976-1982 yılları ise İslamcıların tasfiyesine odaklanmıştır.
- 1983-1984 civarında Hafız Assad'in hastalık nedeniyle yoğun bakımda kaldığı süreçte vekalet eden kardeşi Rıfat Assad, ülkeye kendinden yeni bir ton katmaya çalışmış, ancak Hafız Assad'in iyileşmesiyle Rıfat ve diğerleri tasfiye edilmiştir.
- Hafız Assad, toplumsal meşruiyeti kuvvetlendirmek için dış politikanın temel parametresi olarak İsrail karşıtlığı ve Arap milliyetçiliği üzerinden "büyük Suriye" idealini hayata geçirmeye odaklanmıştır.
- 20:03Suriye'nin Meşruiyet Temelleri
- Suriye rejimi, kendi güvenlik algısı çerçevesinde İsrail karşıtlığı hayata geçirmiş ve bu düşmanlık Suriye'nin temel mevzusu haline getirilmiştir.
- Arap milliyetçiliği anayasanın ikinci maddesinde bir anayasal ödev olarak ifade edilmiş ve Suriyelilerin Büyük Arap Devleti'nin kurulması için çaba göstermesi gerektiği belirtilmiştir.
- Hafız Esed'in dini meşruiyet alanı oluşturması için 1973 anayasasında İslam'ın resmi dini olarak belirlenmesi ve yasamanın ana kaynağının İslam hukuku olduğu ifade edilmesi, toplumda dini argümanların fazlalaşmasını sağlamıştır.
- 22:42Hafız Esed'in Siyasi Stratejisi
- Hafız Esed'in rejimi inşa ederken çok kartlı bir politika anlayışını hayata geçirmesi ve ulusal çıkar kavramını rejimin çıkarına ve varlığına ikame etmesi önemli özellikleridir.
- Soğuk savaş döneminde Sovyetlerle yakın ilişki kurmasına rağmen ABD ile irtibatı kesmemesi ve Soğuk Savaş sonrası ABD koalisyonuna eklemlenebilme imajı oluşturması çok boyutlu dış politika anlayışının göstergeleridir.
- Rejimin varlığının her şeyin önüne konulması ve rejimin sürekliliği uğruna her şeyin feda edilebilirliği anlayışı, milyonlarca insanın katledilmesine ve yerinden edilmesine rağmen rejimin sessiz kalmasını sağlamıştır.
- 25:50Türkiye-Suriye İlişkileri
- 2011 Martı ile başlayan ayaklanma, Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkileri geriltiye sürmüş ve 2011 Ağustos'unda diplomatik ilişkilerin kesilmesine ulaşmıştır.
- Suriye'de siyasal bir muhalefetin kalmaması ve tamamen rejim eksenli bir sistemin inşa edilmesi, Türkiye'deki sivil toplumun ve devlet düzeyinde sahada yerel aktörlerle diyalog kurmasını engellemiştir.
- 2005'ten sonra yükselen ilişki trendinin Suriye Ulusal Konseyi gibi kurumlarla birlikte süreci yönetme girişimlerinin yeterli sonuçlar vermemesi, Türkiye'nin sahanın gerçek aktörlerinden uzaklaşmasına neden olmuştur.
- 30:30Türkiye'nin Suriye Politikasındaki Değişim
- 2016 itibariyle Türkiye'nin Suriye krizine yönelik paradigmatik bir kırılma yaşadığı ve dış politikada önemli bir dönüşüm geçirdiği belirtilmiştir.
- PYD-YPG gibi unsurların sınır hattında yoğunlaşması ve terör örgütlerinin yerleşmesi, Suriye krizinin Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehdit eden bir boyuta ulaşmasını sağlamıştır.
- Türkiye'nin diyalog eksenli anlayıştan ziyade sahada doğrudan yer almaya yönelik "sert güç" eksenli bir politika anlayışı benimsemesi, Fuat Keyman'ın "moral realizm" olarak kavramsallaştırdığı süreçte önemli bir yer etmiştir.
- 32:10Türkiye'nin Suriye Krizindeki Rolü
- Fırat Kalkanı Operasyonu ve Rusya ile düşürülen uçak krizi sonrası ilişkilerin yeniden tesis edilmesi, Türkiye'nin 2011 Mart'ından bu yana ilk defa Suriye krizinde etkin ve yetkin bir rol almasını sağladı.
- Türkiye'nin yeni dış politika paradigmasının iki önemli sütunu; sahada net olarak var olmak ve masada güçlü bir aktör olarak yer almak, İran ve Rusya'nın sahadaki nüfuzunu kabul etmek ve çözümün bu ana güçlerle diyalog çerçevesinde sağlanabileceğini kabul etmektir.
- Türkiye, BM eksenli Cenevre görüşmelerinden ziyade üçlü bir inisiyatif ile Astana görüşmelerine dayanarak Suriye krizine çözümünde önemli bir merkez haline getirildi.
- 34:19Suriye Krizinin Geleceği
- Türkiye'nin son bir buçuk-iki yılında Suriye krizine yönelik çok daha büyük bir mesafe katması, çözüm sürecinde önemli bir role sahip oldu.
- Türkiye, masum halkını katleden bir liderle irtibat kurması kabul edilemez bir durum olarak ifade edildi ve yakın gelecekte veya orta vadede Suriye'de Esed rejiminin gideceği ve mutlaka bir geçiş sağlanacağı belirtildi.
- 2014'teki seçimlerin üzerine yedi yıl koyduğumuzda bu değişim sürecinin 2021 yılında gerçekleşecek olabilir, özellikle Rusya ve İran'in daha fazla irade ortaya koymasıyla daha erken gerçekleşebilir.
- 37:58Suriye'nin Gelecekteki Kriz ihtimalleri
- Suriye'nin gelecekte üç temel yapısal kriz ihtimaliyle karşı karşıya kalabileceği öngörülüyor: Afganistanlaşma tehlikesi, İraklaşma süreci ve Mısırlaşma riski.
- Afganistanlaşma tehlikesi, Esed gittikten sonra silahların toplanması ve silahlı örgütlerin tasfiyesinin nasıl yapılacağı sorunuyla ilgili olup, Türkiye'nin ordu yapılanmasında önemli bir pozisyon elde etmesi gerekiyor.
- İraklaşma süreci, Rusya ve İran'ın Suriye'deki yayılmacı politikaları nedeniyle yeni kurulan sistemin bu iki devletten birinin nüfuzu altına girmesi riskini içeriyor.
- Mısırlaşma riski ise demokratik bir geçiş sürecinin sağlanmasından sonra, siyasal sistemi inşa edenlerin süreci iyi yönetememesi veya darbe ile yeni bir otoriter rejimin ortaya çıkması ihtimalini içeriyor.
- 43:04Suriye'nin Geleceğine Yönelik Stratejiler
- Suriye'nin geleceğinde ortaya çıkabilecek durumları tespit edip, çeşitli risk analizlerini hesaba katarak olumsuz tabloları tespit edip ona göre yeni stratejiler belirlenirse daha sancısız bir geçiş sürecinin yaşanmasına önayak olunabilir.
- Suriye'de yeni siyasal sistemin inşa edilmesi meselesi temel mevzu olup, en önemli durum yeni bir anayasa mevzusudur.
- 43:51Suriye'nin Yeni Anayasası ve Siyasi Sistemi
- Suriye'de demokratik, bağımsız ve sivil bir anayasanın yapılması, yeni siyasal sistemin hangi hükümet sistemi üzerine gerçekleştirileceği Suriye'nin geleceği belirleyecek önemli unsurlardan biridir.
- Suriye'de yeni bir otoriterleşme temayülünü engellemesi bakımından parlamenter sistemin kuvvetlendirilmesi önerilmektedir.
- Suriye Anayasası'nın 1973'te Hafiz el-Asad tarafından inşa edilmiş olması ve kağıt üzerinde yarı başkanlık sistemi gibi gözüken bir siyasal sistem olmasına rağmen fiili olarak başkanlık sisteminin hayata geçirildiği belirtilmektedir.
- 45:13Mevcut Suriye Sisteminin Değerlendirilmesi
- 1973 Anayasası'nın 8. maddesi "Arap Baas Partisi devletin ve toplumun hakim partisidir" şeklinde ifade edilmektedir.
- Meclis içindeki diğer partilerin de Baas Partisi'nin türevleri olduğu ve basın genel sekreteri Hafiz el-Asad'ın onayından geçmesi gereken bir sistem vardır.
- Sadece başbakanın ve kendine has bir kabinesinin olması kağıt üzerinde bir yarı başkanlığı ortaya koysa da aslında devlet başkanından bağımsız yürütmeye yönelik hiçbir kararın alınmaması başkanlık sisteminin fiili uygulamasının önemli göstergesidir.
- 46:32Yeni Sistem Önerisi
- Yarı başkanlık veya başkanlık eksenli kurulabilecek yeni bir sistem, 1963'ten bu yana nüfuz etmiş kadroların yeniden harekete geçerek başkanı manipüle etmesini veya devirerek sistemi devralmasını ve yeni bir diktatörlük türü ortaya koymasını beraberinde getirebilir.
- Sembolik bir cumhurbaşkanının belirlendiği, güçlü ve şeffaf bir siyasal partiler kanunu ve seçim kanunu ile birlikte parlamenter sistemin baz alınması önerilmektedir.
- Bu sistem, daha sancısız bir geçiş sürecinin yaşanmasına ve daha kalıcı bir demokrasinin ve toplumsal konsensusun oluşması noktasında önemli bir rol oynayacaktır.
- 48:17Türkiye'nin Rolü ve Anayasa Yapım Süreci
- Türkiye'nin anayasa yapım sürecinde İran ve Rusya nüfuzunu kırıcı bir pozisyon benimseyerek, bütün taraflara eşit mesafede yaklaşıp, etnik ve dini ayrımcılığa yol açabilecek konuları minimize eden bir anayasa önerisiyle birlikte sürecin daha yumuşak bir geçişe doğru evrilmesini teşvik etmesi gerekmektedir.
- Rusya'nın hazırladığı anayasa taslağı Suriye'de ciddi riskleri barındıran ve demokratik bir sistemin inşasını engelleyecek nitelikte bir taslağıdır.
- Türkiye'nin tüm tarafları bir araya getirerek, yerel dinamikleri ve yerel aktörleri hesaba katarak bir anayasa yapım süreci öncelemesi ve bunu diğerlerine kabul ettirmesi Suriye'de iyi bir geçiş sürecinin sağlanmasında önemli kolaylık sağlayacaktır.
- 50:00Elit Teorisi ve Geçiş Süreci
- Demokratikleşme sürecinde rejimin ılımlı elitleri ile muhalefetin ılımlı elitleri bir araya gelip ortak bir mutabakat sağlarsa sağlıklı bir geçiş yaşanır.
- Türkiye'nin özellikle Eş-Şam sonrası süreçte bazı unsurlara dışlayıcı şekilde yaklaşmaması, onların içerisindeki makul kesimleri süreci yönetmeye dahil edip dönüştürmeye yönelik bir rol oynaması gerekmektedir.
- Muhaliflerin temel garantörü konumundaki Ankara, muhaliflerle ılımlı rejimin ılımlı elitlerini bir araya getirebilmelidir.
- 51:32Tunus Modeli ve Suriye'nin Geleceği
- Suriye'nin geçiş sürecinde Tunus modeli en önemli örnektir, özellikle Suriye'nin yeniden yapılanma sürecinde rol üstlenecek İslamcı yapılanmaların siyasi tercihlerinin belirlenmesi noktasında Raşid el-Gannuşi'nin çizgisi önem taşımaktadır.
- Gannuşi, Tunus'un diğerlerinden farkının konsensustan ibaret olduğunu ve kurumsallaşmış demokrasilerde %51 çoğunluğun yeterli olmadığını, %80-90'lara ulaşmamış mutabakatın toplumsal meşruiyet krizlerini doğuracağını belirtmiştir.
- Tunus'ta toplumun bütün kesimlerini kuşatacak bir anayasa yapılmış ve üçlü koalisyon kurularak siyasal kriz, istikrarsızlık ve iç savaş engellenmeye çalışılmıştır.
- 54:12Türkiye'nin Suriye'deki Rolü
- Türkiye 2011 Mart'ından itibaren Suriye krizinin en önemli aktörü olmuş, özellikle Fırat Kalkanı Operasyonu ile birlikte sahaya girene kadar tam bir irade ortaya koymamıştır.
- Sahada var olması ve İran ile Rusya ile birlikte çözüm arayışına girmesiyle Suriye krizinin en önemli çözüm üretici devleti haline gelmiş ve muhaliflerin garantörü konumunda olma vasfını kazanmıştır.
- Türkiye'nin üzerine düşen en önemli mesuliyet, yeni siyasal istikrarsızlık süreçlerini doğurmayacak ve toplumsal mutabakatı sağlayacak, dışlayıcı bir dilden ziyade toplumu bütün kesimleriyle bütünleştirecek ve hem ülkenin hem de bölgenin güvenliğinin tesisi noktasında düzgün ve kurumsallaşmaya meyilli bir demokratik sistemin inşasını önermesidir.
- 57:24Suriye'de Esad'ın Güç Durumu
- Konuşmacı, Esad'ın 2011'den daha güçlü olduğunu iddia eden bir durumdan bahsediyor.
- Esad'ın ülkenin tamamını kontrol etmediği, meşruiyeti sorgulandığı ve uluslararası yaptırımlara maruz kaldığı belirtiliyor.
- Davutoğlu'nun Suriye'deki meşruiyet durumunu 6,5 saatlik olarak tanımladığı ifade ediliyor.
- 58:43Anayasa ve Demokratikleşme
- Anayasanın demokratik olması, ülkenin demokratik geleceği hakkında yorum yapmamıza yeterli olup olmadığı tartışılıyor.
- Suriye'de 5 yıl içinde 300 binin üzerinde insanın öldüğü ve milyonlarca kişinin göç ettiği belirtiliyor.
- Otoriterleşme temayülünün engellenmesi konusu ele alınıyor.
- 59:58Ahlak ve Realizm
- Ahlak ve idealizm arasındaki fark, realizmin yanına oturtulması tartışılıyor.
- Devletlerin dış politikalarında ahlaki söylemler kullanıldığı, Rusya'nın "meşru yönetim koruma" söylemi örneği veriliyor.
- Ahlakçı realizm kavramı ele alınıyor.
- 1:01:39Suriye'de Entellektüel Temel
- Tunus modelinde Gannuşi'nin entellektüel temeli olduğu, Suriye'de ise benzer bir entellektüel temelin olmadığı belirtiliyor.
- Suriye devrimi için düşünce temeli anlamında önemli bir entellektüelin olmadığı vurgulanıyor.
- 1:02:18Uluslararası İlişkiler ve Rusya-Iran
- Türkiye'nin Suriye'de rejimin ılımlı elitleri ile diplomasi kanallarını açık tutması gerektiği belirtiliyor.
- Amerika'nın potansiyel olarak İran'a karşı daha şahin politika uygulaması durumunda Türk-Amerikan ilişkilerinin yakınlaşabileceği öngörülüyor.
- Rusya ve İran'in nüfusunun kırılmasından bahsediliyor.
- 1:04:39Amerika'nın Rolü
- Amerika Birleşik Devletleri'nin Suriye sorununda önemli bir rol oynadığı vurgulanıyor.
- Amerika'nın TİD (Türkiye İlişkileri Dairesi) üzerinden güçlü bir kart tuttuğu belirtiliyor.
- İran'la yakınlaşma durumunda Amerika'nın Esad'a verilmesi ihtimalinde farklı senaryoların ortaya çıkacağı öngörülüyor.
- 1:05:11Demokratikleşme Süreci
- Önerilerin önemli bir kısmı Esad'ın gittikten sonra demokratikleşme sürecinin başlaması ve gerçekleşmesiyle ilgili olduğu belirtiliyor.
- Otoriterleşme temayülünün nasıl engellenebileceği konusu ele alınıyor.
- Demokratikleşme sürecine girmiş ya da geçiş sürecinin sağlandığı bir Suriye kısmının göz ardı edilmemesi gerektiği vurgulanıyor.
- 1:06:12Esad'ın Meşruiyeti
- Esad'ın 2011'den daha güçlü olmasının kendi ülkesindeki rejimin varlığını devam ettirmesiyle ilgili olduğu belirtiliyor.
- Ömer el Beşir örneği verilerek, uluslararası meşruiyet kanallarının kapanmasıyla otoriter rejimlerin devam edebileceği vurgulanıyor.
- Esad'ın uluslararası meşruiyeti sınırlı olsa da BM'de temsilcisi konuşabildiği ve batı ülkeleriyle temsilcileriyle masaya oturabildiği belirtiliyor.
- 1:08:24Otoriter Sistemler ve Ahlaki Realizm
- Otoriter sistemlerin temel doğasında otoriter temayül meselesi bulunmaktadır.
- Ahlaki realizm henüz teorik anlamda dört başı mamur bir şekilde inşa edilmiş bir kavram değildir.
- Türk dış politikasındaki yeni paradigmatik dönüşüm, ahlaki veya insani uygunluk üzerinden karar alma mekanizmasıyla açıklanmaktadır.
- 1:09:40Türkiye'nin Suriye Politikası
- Türkiye'nin Fırat Kalkanı Operasyonunu sınırlarını genişletmek veya Suriye'deki nüfuzunu artırmak için değil, kendisine yönelik ulusal güvenlik tehditlerini ortadan kaldırmak ve güvenli alanlar oluşturmak için gerçekleştirmiştir.
- Türkiye'nin kullandığı sert güç sadece ulusal çıkarları değil, aynı zamanda insani değerlerini de hesaba katarak kullanılmıştır.
- 1:10:33Astana ve Soçi Süreci
- Astana ve Soçi süreci sadece Rusya ekseninde tasarlanmış değildir, çünkü Türkiye, Rusya ve İran da Suriye krizinin çözümünde birbirlerine ihtiyaç duymaktadır.
- Türkiye, Suriye'deki maddi bedeller öderken, Rusya ve İran da Esed rejiminin muhafazasını sağlamak için büyük maddi bedeller ödemektedir.
- Soçi'de Türkiye'nin etkin olmayacağı veya Rus kontrolünde olduğu anlamına gelmez, Türkiye'nin diplomatik kanalları iyi kullanabilmesi ve yerel aktörleri etkileyebilmesi önemlidir.
- 1:13:04Suriye Krizinin Çözümü
- Suriye krizini çözmek için savaşa girilmez, siyasi ve diplomatik yollarla çözüme ulaşmak hedeflenmektedir.
- Rusya ve İran'a karşı tehdit unsuru oluşturacak sert güçten ziyade, yerel aktörleri ikna edecek siyasi stratejik manevra alanı daha büyük katkı sağlayacaktır.
- 1:13:31Karizmatik Liderlik Eksikliği
- Suriye'de krizin bu kadar girift hale gelmesindeki temel meselelerden biri karizmatik lider eksikliğidir.
- Mısır'da İhvan, Tunus'ta ise Raşid el Gannuşidi ve Musif elmer Zuidi gibi karizmatik muharrikler vardı.
- Suriye'de toplumu mobilize edecek bir muhalif oluşum veya ülkeye dönen karizmatik bir lider bulunmamaktadır.
- 1:16:07Anayasa ve Demokratik Süreç
- Anayasanın demokratikliği sadece sözlü ibarelerle değil, sistemin inşa sürecine katkı sağlayacak yapılarıyla değerlendirilmelidir.
- Otoriter rejimlerde anayasalar sadece çerçeveyi çizerek detayları kanunlara bırakır, çünkü kanunları değiştirmek daha kolaydır.
- Suriye'de demokratik bir süreç 1946-1949 arasında, özellikle 1943'ten itibaren atılmıştır ve 1950 anayasası parlamenter bir sistem öngörmüştür.
- 1:18:31Anayasal ve Demokratik Çerçeve
- 1950 anayasası çerçevesinde bir felsefenin inşa edilmesi ve yeni dönemde toplumun farklılıklarını çoğulcu bir anlayışla hesaba katması demokratik bir sisteme katkı sağlayacaktır.
- Anayasada sadece kağıt üzerinde bir şeyin yazılmasını değil, uygulanmasını kastetmektedir.
- 1:19:10Suriye Krizi ve ABD'nin Rolü
- ABD, Suriye krizini ilk günden itibaren daha çok İsrail'in güvenliği eksenli olarak görmüştür.
- Mısır darbesi, Suriye krizinin derinleşmesinde ve olayların rejim lehine dönmesindeki en önemli kırılma noktasıdır.
- Mursi döneminde Müslüman kardeşler Suriye'ye büyük destek verirken, Mursi'den sonra İhvan'ın kendi derdine düşmesi ve Suriye'ye yeteri kadar destek verememesi bu mevzuyu engellemiştir.
- 1:20:18ABD'nin Ortadoğu Politikaları
- ABD, Suriye'de "bilmediğimiz bir şeytandansa bildiğimiz bir şeytanı tercih ederiz" söylemini devam ettirmektedir.
- ABD'nin kürtlerle kurduğu ilişki, Şam denkleminin dışında kalmaya başladığı andan itibarendir.
- Türkiye'nin paradigmatik kırılmayla birlikte Rusya ve İran'ın birleşmesi, ABD'yi Ortadoğu'da dışarıda tutmuştur.
- 1:21:38Soğuk Savaş Dönemi ve Türkiye
- Soğuk savaş sürecinde ABD'nin Sovyetleri çevreleme politikası çerçevesinde yürüttüğü "Türk Polisi" dedikleri iki sütunlu politikanın yeni bir arayışı olarak Trump'ın İran'daki sürece destek vermesi görülebilir.
- 1979 İran devrimi ile birlikte Basra güvenliği konusunun gündemine ciddi şekilde düşmüş ve Türkiye, ABD'nin Ortadoğu'daki bir müttefiki olarak denklemin içerisine daha fazla girmiştir.
- 1980 darbesinin gerçekleşmesinde devrimin önemli bir faktör olduğunu ifade etmek gerekir.
- 1:22:22Suriye'de ABD'nin Geleceği
- ABD, Suriye'de ve onun üzerinden Ortadoğu'da kaybettiği alanı yeniden kazanmaya yönelik bir çaba göstermektedir.
- Yakın gelecekte İran-Suriye ve İran-Rusya-Türkiye ittifakının zedelenmeksizin devam etmesi, Suriye'de ABD'nin büyük bir geleceğinin olmayacağı anlamına gelmektedir.
- 1:24:46Kürtlerin Suriye Siyasetindeki Rolü
- Kürtler, Suriye siyasetinde 10 yıl öncesine kadar doğru düzgün okunmayan ve yeteri kadar mevcudiyet gösteremeyen bir topluluk iken, 2013'ten sonra ciddi bir aktör haline gelmeye ve hatta neredeyse bağımsızlık talep edecek bir konuma gelmeye başlamışlardır.
- Kürtlerin ilk palazlanmasında en önemli faktör Rusya'nın ciddi manada kuruluş aşamasındaki desteğidir.
- ABD, PYD-YPG gibi terör örgütlerine büyük desteği vererek Suriye'nin kuzey bölgesinde ciddi bir etkinlik alanı kendisine oluşturmaya çalışıyor.
- 1:26:01Türkiye, İran ve Rusya İttifakı
- Türkiye, İran ve Rusya'nın birlikte hareket ettiği ve Suriye'de yeni bir rejim tesisine yönelik odağından vazgeçmediği bir ortamda, ABD'ye rahat bir hareket alanı kalmayacaktır.
- Bu birliktelik çökerse, ABD yeniden büyük bir manevra kazanmış olacak ve genişleme politikasını artırmış olacak.
- ABD büyük bir devlet olabilir ama Türkiye, Rusya ve İran inisiyatifi ile doğrudan karşı karşıya gelebilecek ve bu birlikteliği ortadan kaldırabilecek bir irade koyabilecek durumda değil.
- 1:27:30Türkiye'nin Muhaliflere Yaklaşımı
- Türkiye'nin muhalif tanımı öncelikli olarak Suriye Ulusal Konseyi eksenli, İslam CE, liberal sol ve ESED rejimine karşı olan bütün muhalif siyasal grupların yer aldığı konseyi dahil eder.
- Türkiye, terörist Kürt grupları, Daesh türevi olan aşırı radikal gruplar ve ESED rejimi dışında sahada olan bütün aktörlerin garantörlüğünü yürütebilecek bir düzeyde iradeye sahiptir.
- Türkiye'nin muhaliflere yaklaşımı başlangıcından itibaren etnik veya ideolojik temelli olmamış, bütüncül bir yaklaşım benimsemiştir.
- 1:30:24Arap Devrimlerinin Prematüre Karakteri
- Arap devrimleri, muhalefetin siyasetinde yetenekli olmasına rağmen iktidar tecrübesi eksikliği nedeniyle prematüre (erken) devrimler olarak nitelendirilebilir.
- Türkiye'de 1950'lerden itibaren demokrasi denemesi ve 1969'dan itibaren İslamcı bir siyasal bilinç çerçevesinde tecrübe edilirken, Arap dünyasında otoriter rejimlerin baskın karakteri muhalefetin hükümet sistemi içinde yer almasını engellemiştir.
- Arap dünyasında muhalefetin genellikle akademisyen, doktor, mühendis gibi alanlarda yer alması, kamu yönetimi, hakimlik gibi alanlarda bulunan az sayıda kişiden kaynaklanmaktadır.
- 1:32:58Suriye Örneği ve Türkiye'nin Rolü
- Suriye'de de benzer bir durum yaşanırken, Türkiye, Beşar Esed'in ilk geldiği günden itibaren onu desteklemiş ve Baas Partisi'nin kadrolarını tasfiye etmeyi, muhaberatın etkinliğini azaltmayı ve ordu içindeki kliplerin etkinliğini düşürmeyi sağlamayı amaçlamıştır.
- Ağustos ayına gelindiğinde Esed'in bu amaçları gerçekleştirememesi ve derin rejimin yolunu takip etmesi üzerine Türkiye irtibatını kesmiştir.
- Türkiye, Suriye ile kurduğu ilişkileri sadık tutmuş ve Ağustos'a kadar dönüştürmeye çalışmış, ancak Esed'in beklenen tepkileri vermemesi ve masum insanların katledilmesi üzerine tavır değişikliğine gitmiştir.
- 1:34:54Ortadoğu'daki Dış Etkiler ve Devrim Sonrası Süreç
- Ortadoğu, uluslararası sistemde en fazla nüfuz edilmiş alt bölgesel sistem olarak tanımlanabilir ve bu bölgede bir nüfuzun olduğu açıkça görülür.
- Bazıları bütün ayaklanmaların Batılılar tarafından çıkartıldığını iddia ederken, devrimler gerçekleştikten sonra büyük güçlerin olaya müdahale etmediğini söylemek de romantik bir yaklaşım olur.
- Mısır örneğinde, Mursi'nin iktidara geldiği gün verdiği yüz gün vadisi (ekmek, güvenlik, temizlik, trafik ve enerji sorunlarına çözüm) stratejik bir hata olarak görülmüş, gazetelerin "Mursi metre" oluşturarak toplumsal meşruiyet krizi yaratmıştır.
- 1:37:00Rapor ve Stratejik Tavsiyeler
- 2012 yılında yayınlanan bir raporda, Arap ayaklanmalarından sonra ortaya çıkan kadroların siyaseti yönetebilecek yetkinliklerinin yetersiz olduğu belirtilmiş, bu rapor eleştirilse de sonraki gelişmelerle doğrulanmıştır.
- Dış güçlerin her şeyi yaptığını düşünmek yanlış olsa da, onları hesap dışı tutmak da doğru değildir.
- Konuşmacı, Türkiye'nin stratejik bir tavsiye olarak İslamcıların dikkatli olmalarını ve stratejik hataları yapmamalarını önermektedir.
- 1:40:22Ortadoğu'nun Geleceği ve Türkiye'nin Rolü
- Şu an itibariyle teorik okumaların uluslararası siyasette daha etkin olduğu ve jeopolitikten ziyade teopolitik bir düzleme geçildiği ifade edilebilir.
- Suriye'de Esed rejiminin gitmesi, oradaki kanın durması ve yeni bir sistemin kurulması gerekmektedir.
- Raporun amacı, yeni sistem kurulurken nasıl bir sistem kurulacağıdır ve bu sürecin önemli olduğu vurgulanmaktadır.