Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Sultan İbrahim'in haremindeki bir olayı anlatan bir hikaye formatındadır. Hikayede Sultan İbrahim, Samatya'daki Sulu Manastırda bulunan 16-17 yaşlarındaki Ermeni kızı Şivekar'ı hareme getirir.
- Video, Şivekar'ın saraya gelişinden başlayarak, haremdeki diğer cariyelerle olan ilişkilerini ve Sultan İbrahim'in ona olan ilgisini anlatır. Şivekar'ın dilbaz, şen ve şakacı kişiliği, harem kurallarını ihlal etmesi ve diğer cariyelerle olan alaycı ilişkileri detaylı şekilde aktarılır. Hikaye, Şivekar'ın nargile içme alışkanlığı ve diğer cariyelerle olan alaycı diyaloglarıyla devam eder.
- 00:03Sultan İbrahim'in Şivekar Kızı
- Sultan İbrahim, masalcı bir kadından dinlediği rivayet üzerine iri ve şişman bir kız istemeye başladı.
- Haremde uygun bir kadın olmadığı için şehirde arama yapıldı ve Samatya'da Sulu Manastırda 16-17 yaşlarında, 150 okkay ağırlığında bir Ermeni kızı bulundu.
- Şivekar, saraya koşa koşa geldi ve harem'de ilk iş olarak dev anasını soyup hamama koyup yıkadı.
- 00:46Şivekar'ın Karakteri ve Harem'deki Davranışları
- Ermeni kızı avam ağzıyla ama düzgün Türkçe konuşuyordu ve dilbaz, şen, şakrak bir mahalle kızıydı.
- Hamamda diğer cariyelerle şakalaşarak eğlenceli anlar yaşadı ve Sultan İbrahim'in ilgisini çekti.
- Şivekar, padişahın iltifatını hazmedemedi ve zarif Turhan Sultan'ı görünce "canım çiroz istedi" dedi.
- 01:42Şivekar'ın Harem Kurallarını İhlal Etmesi
- Kösem Sultan geçerken kafes arkasına gizlenerek kaynana türküsü söyledi ve Şivekar'ın adını öğrendi.
- Şivekar, haremin kaide ve kurallarını hiçe sayarak kum kapıyı çatladı ve Sulu Manastırı, Yedikule ve Sulu Kule'yi harem-i humayun'a getirdi.
- Harem-i hümayna nargile girmemişti, ancak Şivekar'ın isteği üzerine hazineden elmaslı bir nargile çıkarılıp getirildi.
- 02:29Şivekar'ın Sarayda Yaşadığı Durum
- İki cariye bacaklarını ovuştururken, bir cariye karşısında el pençe divan duruyordu.
- Şivekar, nargile dumanını keyifli keyifli havaya savururken hasta olup olmadığını sordu.
- Saraya geleli yemeden içmeden kesildiğini ve Samatya'da babasının konağındayken iki yanağının gül gibi olduğunu söyledi.