• Buradasın

    Silivri'nin Türk Halk Oyunları Mirası

    youtube.com/watch?v=CzabJidsE4k

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu belgesel, Silivri'nin Türk halk oyunları geleneğinin tarihini ve gelişimini anlatan bir içeriktir. Videoda Temel Erdoğan, Hüseyin Görür, İsmail Argıç, Erdoğan Özkök, Ali Biçen ve diğer halk oyunları uzmanları ve hocalarla yapılan röportajlar yer almaktadır.
    • Belgesel, 1957'de düzenlenen Yoğurt Festivali'nden başlayarak Silivri'de Türk halk oyunlarının profesyonelleştirilme sürecini, halk oyunlarının notaya alınma çalışmaları, kostüm araştırmaları ve yarışmalardaki başarıları kronolojik olarak anlatmaktadır. Ayrıca, 1924 mübadelesinde Türkiye'ye gelen göçmenlerin getirdiği Balkan folkloru ve bunların Silivri'de nasıl yerini bulduğu da ele alınmaktadır.
    • Videoda ayrıca Silivri'nin 18 köyünün farklı kılık kıyafet özellikleri, yöre gelenekleri, düğün adetleri ve halk oyunlarının akademik literatüre kabul edilmesi süreci hakkında bilgiler verilmektedir. Konuşmacılar, "Arzu ile Kamber" gibi özel oyunların tarihçesi, "koç katımı" gibi mizansenlerin yaratılması ve milliyet yarışmalarındaki deneyimlerini paylaşmaktadır.
    01:53Silivri'nin Tarihi ve Kültürel Önemi
    • Silivri, medeniyetlerin beşiği, çeşitli milletlerin yaşam alanı ve onlarca kültürün ev sahibi olarak İstanbul'un hemen dibinde uzak ve mağrur bir kale olarak var olmuştur.
    • Silivri, tüm bu yıllar boyunca kardeşliğin ve dostluğun adresi olabilmeyi başarmış, burada yaşayanlar ve mübadele göçlerle buraya sürgün edilenler kasabasına tutkuyla bağlanmıştır.
    • "Silivriye Canım Kurbana" adlı eser, Türk halk oyunlarının son değerlenen yöresi olan Silivri'ye gönül vermiş insanların azim, çaba, emek ve alın teriyle örülüp samimi hikayelerine göz atmayı sağlar.
    03:03Silivri'de Folklorun Doğuşu
    • 1970'li yılların başlarında Silivri'ye tayin edilen idealist birkaç öğretmen, gençlere sosyal hayatta başarı ve kültürel birikim kazandıracak, şehrin folklorik birikimini yarınlara taşıyacak yolculuklarının ilk adımlarını atmıştır.
    • 1957'de Silivri'de düzenlenen Yoğurt Festivali'nde, üç kişi (Erdoğan Hüsnü, anlatıcı ve Demirali Biçen) ilk folklor ekibi olarak orta gazinonun çay bahçesinde sahne almışlardır.
    • Festivalde tahtalardan tezgahlar yapılmış, cepken, dar pantolonlar ve fesler giyerek folklorik bir gösteri sunmuşlardır.
    05:42Silivri'de Folklorun Geliştirilmesi
    • Silivri'deki Yoğurt Festivali nedeniyle Türk Folklor Kurumu davet edilmiş, beyaz sarayın önünde platform kurulmuş ve Silifke ekibi ile bir gösteri yapılmıştır.
    • 1973 yılında, Silivri'de folklorun eksikliğini fark eden bir öğretmen, lisede halk oyunları ekibi kurma kararı almıştır.
    • Temel Erdoğan ve Hüseyin Görür, Silivri'de halk oyunlarının profesyonelleşmesini sağlayan ana insanlar olarak tanıtılır.
    08:57Silivri Lisesi'nde Folklor Ekiplerinin Kuruluşu
    • 1971-1972 eğitim öğretim yılında, Temel Bey ve Hüseyin Görür, Silivri Lisesi'nde halk oyunlarının oynanacağını söyleyerek okuldan öğrencileri toplamışlardır.
    • Öğrenciler arasından hevesli olanlar seçilerek ilk provalar başlamış, bu durumda seçilenlerden biri olan anlatıcı, o dönemde katılmayıp pişmanlık duyduğunu belirtmiştir.
    • Lisede önce bir iki yöreyle başlanıp, Temel Bey'in gayretiyle ve Milliyet gazetesi'nin halk oyunları yarışmaları nedeniyle daha fazla yöre ekipleri kurulmuştur.
    12:15Silivri Halk Oyunlarının Kaynağı
    • Silivri halk oyunları, Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Lozan Antlaşması ile Türkiye'ye gönderilen Yunanistan'dan gelen Türklerin, bu yörelerde düğünlerinde, derneklerinde ve eğlence gecelerinde oynadıkları oyunlardır.
    • Bu oyunlar sadece Silivri'deki kişilerin değil, Çatalca, Büyükçekmece ve çevredeki bölgelerde yaşayanların da oynadığı oyunlardır.
    • Mübadil folklörünün çatısı hora oluşturur, hora Rumca "dans etmek" anlamına gelir ve grup halinde yapılan danslara verilen isimdir.
    15:45Rumeli Havaları ve Halk Oyunları
    • Rumeli havaları davullarla eşlik edilerek düğünlerde halay şeklinde oynanır, ancak herkes aynı anda aynı figürü yapmaz.
    • Halayın başında oynayan kişi diğerlerine değer verir, ekip başı ne yaparsa arkasındaki kişi de onu takip eder.
    • Köylerde oyun bitmesi için ekip başının oyunu bitirmesi gerekir, müzisyenler de oyun bitmeden çalmaya devam ederler.
    17:28Halk Oyunlarının Özellikleri
    • Bu oyunlar hazır folklorik oyunlar değil, halk arasında geleneksel olarak oynanan oyunlardır.
    • Erkek oyunlarında özellikle hareketli olanlarda, oynayan kişiyi biri sıkı sıkıya tutması gerekir.
    • Konuşmacı, davul zurna eşliğinde oyun havalarını en güzel oynayan kişilerden biri olduğunu belirtiyor.
    19:33Oyunların Derlenmesi
    • Kumburgaz'da bir düğünde, 60'lı yaşlarda bir teyzenin tek mendil ile oyunu oynadığını ve oyunun karakteristiğini verebildiğini görmüşlerdir.
    • Bu deneyimler sayesinde oyunların sadece sahnede uygulanan boyutunun dışında bir derinliği olduğunu anlamışlardır.
    • Silivri halk oyunları kurmak için kaynak arayışında, Temel Hoca ve Hüseyin Hoca gibi kişilerle çalışarak köyleri dolaşıp oyunları derlemişlerdir.
    22:27Arzu Kamber Oyunu
    • Karşılama oyunu Anadolu'nun her tarafında oynanabilirken, Arzu Kamber oyunu Türkmen, Gacal ve Yörük folklorunun kalıntılarıdır.
    • Nezihe Evren adlı bir öğretmen sayesinde Malkara'da Arzu Kamber oyununu derlemişlerdir.
    • Oyunun ilk çıkış şekli, Mümin Tuğlu'nun halk eğitim merkezinde gösterdiği bir gösteriyle başlamıştır.
    26:19Oyunların Geliştirilmesi
    • Oyun coşkuyu göstermeye dönük bir süreçte gelişmiştir.
    • Kemal Tufan'ın hızlı bir şekilde dönmesiyle Arzu Kamber'in dönüşleri eklenecektir.
    • Bu süreçte oyunlarda varyasyonlar oluşmuştur.
    27:42Silivri Halk Oyunlarının Kaydedilmesi
    • Halk Eğitim Merkezi'nde TRT'den gelen arkadaşlarla ilişkileri iyi olduğu için müzikleri notaya aldırmışlar.
    • Silivri'de oynanan halk oyunlarını not haline getirip bakanlığa tasdik ettirmişler.
    • Davul zurnacılar (Rahmetli İsmail, Salih ve Sefer) tecrübeli kişiler olarak katkıları sayesinde müzikler sayıya dökülmüş.
    29:09Müziklerin Notaya Alınma Süreci
    • Sefer amca ile müziklerin notaya alınma süreci başlamış, Sefer amca "patrona" olarak adlandırılmış.
    • Sefer amca aynı parçayı çaldığında her seferinde nüanslarla değişik melodiler ve eklemeler çıkarmış.
    • Davulcu "ben sizin ayağınıza göre çalıyorum" diyerek ritime göre oynama konusunda sorun yaşanmış.
    30:14Teknik Üniversitesi ile İşbirliği
    • Kaydedilen müzikleri Hüseyin abi ile birlikte İstanbul Teknik Üniversitesi'ne götürmüşler.
    • Fikret DefaultValue, Türk Halk Oyunları bölümünün müdürü olarak kasetleri dinleyip notaya alınmasını istemişler.
    • Hocalar kasetleri dinledikten sonra arşivin inanılmaz olduğunu ve kültürel değerlerin kaybolmaması gerektiğini belirtmişler.
    31:44Hüseyin Hoca'nın Katkıları
    • Hüseyin Hoca oyunların adım ölçülerini sayısal hale çevirmiş ve ekip ruhu haline getirmiş.
    • Oyunların adım ölçüleri ile ilgili bir çalışma süreci başlatmışlar.
    • Yunan oyunlarının adım notasyonunu inceleyerek kendi notasyonlarını oluşturmuşlar.
    35:52Kılık Kıyafet Araştırmaları
    • Oyunları oynayacakları için ne giyecekleri konusunda araştırma yapmışlar.
    • Silivri'nin 18 köyünün her birinin farklı kılık kıyafet özellikleri olduğu tespit edilmiş.
    • Köy köy pazarında bulunan Ermeni kardeşlerin makineleriyle motifler işlenmiş ve kostümler hazırlanmış.
    39:21Silivri'nin Folklorik Değeri
    • Yarışmalarda yöre ile ilgili özel araştırma konuları istenirken, temel bey'in baş bağlamaları, çorapları, giyim kuşam ve adetler gibi konular incelenmiştir.
    • Şehirleşme ve göçle birlikte etnografik demografik yapı değişse de, bu renkler hala yaşıyor ve Silivri'nin Türkiye'nin en zengin folklorik araştırma sahalarından biri olduğu düşünülmektedir.
    • Konuşmacı, oyunların şekli, şemali yemekler ve bölgedeki gelenekler hakkında hazırladığı tezi Milliyet yarışmasına sokmuş ve başarı elde etmiştir.
    41:03Folklorun Zenginliği ve Düzenler Projesi
    • Folklorun sadece dans ve müzikten ibaret olmadığı, oyunları yeni çalışmalarla zenginleştirmenin kaçınılmaz olduğu vurgulanmaktadır.
    • "Düzenler" süreci, yöre insanının yaşamından kesitler sunacak şekilde damat tıraşından koç katılımı, tutşkeşten bulgur görmeye kadar çeşitli mizansenleri yöre danslarıyla birlikte sunmayı amaçlamaktadır.
    • Konuşmacı, bulgur dövme mizansenlerini gerçek bir kütük kullanarak hayata geçirmiş ve kızlar karşılıklı maniler söyleyerek bulguru dövdüklerini anlatmaktadır.
    42:53Düğün Gelenekleri ve Mizansenler
    • Silivri'deki düğünlerde kına geceleri vardır ve bu gelenek mizansen olarak kullanılmıştır.
    • "Tuskege" adı verilen hediye alma gelenekinde, her iki taraf da gece yarısı davullarla zurnalarla karşı tarafa gidip hediyeler istemektedir.
    • Kına gecesinde kız tarafı erkek tarafına, sonrasında erkek tarafı da kız tarafına giderek aile büyüklerinden başlayarak çeşitli hediyeler (soğan, karpuz, üzüm, tavuk, koyun) almakta ve vermektedir.
    44:44Türk Düğün Gelenekleri
    • Kız tarafı erken davranıp oğlanın evine davul zurna eşliğinde giderek, şarkı söyleyerek ve hediyeler alarak davetlere hitap eder.
    • Hediyeler tatlı, tavuk, baklava veya koç olabilir; eskiden danalar bile hediye olarak verilirdi.
    • Kına gecesi, damat tıraşı ve koç katarı gibi düğün mizanseleri, kurban bayramında erkek tarafının nişanlısına kurban hediye etmesi gibi gelenekler vardır.
    46:15Kale Mahallesi'ndeki Düğün Gelenekleri
    • Konuşmacı, Kale Mahallesi'nde yetiştiği dönemde bir düğünün bir hafta sürebildiğini ve at yarışları, güreşler, düğün eğlenceleri, kına gecesi ve yastık getirme gibi birçok adetin olduğu söyleniyor.
    • Bu gelenekler sahne ortamında uygulanarak mizansen olarak kullanılmıştır.
    • Koç katımı adlı bir tören, koyun sürüleri için bereketli olmaları için yapılan bir gelenek olarak anlatılmıştır.
    48:19Koç Katımı Sahnesi
    • Yarışmaya çıkmadan önce bir mizansenin sahneye konulması istenmiş, küçük bir ateş yakılmış ve çapraz ev görünümlü dekorlar hazırlanmıştır.
    • Sahneye bir çoban, koyun ve "koç katımı" adlı mizansen yerleştirilmiştir.
    • Spor sergisi sarayı'nda köy ortamı kurulmuş, çam ağacı, samanlar ve gerçek bir koç ile koyun kullanılmıştır.
    50:18Yarışma Süreci
    • Sahnedeyken koç getirilirken zorlanılmış, çoban kaval çalarken koç ve koyun birbirlerine yaklaşıp izdivaç durumu oluşmuştur.
    • Olay gerçek gibi görünmüş ve spor sergisi sarayı'nda olağanüstü bir gürültü çıkmıştır.
    • Yarışmanın konsepti değiştirilerek müdahale edilmesi gerektiğine karar verilmiştir.
    53:33Halk Oyunları Çalışmaları
    • Yüzlerce yıla yayılan ve onlarca medeniyetin izlerini taşıyan halk danslarının mizansenlerle desteklenmesi bazı çevrelerce eleştirilere sebep olmuştur.
    • Eleştirilere göğüs gerebilmek için yarışmalarda başarı elde etmek için gece yarılarına kadar çalışmak gerekmektedir.
    • 1976-1979 yılları arasında Türkiye birinciliklerinin çok yoğun olduğu, ciddi çalışmaların yapıldığı bir süreç başlamıştır.
    55:45Folklorcu Olmanın Anlamı
    • Konuşmacı, halk oyuncusu değil, folklorcu olduğunu ve her bölgenin folklorunu inceliyor olduğunu belirtiyor.
    • Çocukların yüzüne yapıştırılan pul konusunda, nişanlanan kız ve en yakın arkadaşı pulu yapıştırıyor ve bunu yumurta akı ile yapıştırıyor.
    • Çocukların yanaklarında deformasyon oluştuğu ve bir hafta on gün böyle dolaştıkları anlatılıyor.
    57:24Sıkı Çalışma ve Disiplin
    • Okulda akşam gece 12-1'e kadar, 45 dakika çalışma 15 dakika dinlenme şeklinde sıkı bir çalışma yapılıyor.
    • Haftanın her akşamı, askeri disiplinli bir çalışma içinde çocuklar eğitiliyor.
    • Okul saatleri içinde değil, gece 12-1'e kadar çalışarak, ertesi gün bile okulda davullarla çalışma yapıyordu.
    58:53Mesleki Etkileşim
    • Meslekler arasında hırsızlık yapmadan birbirinden etkilenmek önemli.
    • Diğer ekipleri dinleyerek, insanların tutkunun peşinden koştuğunu anlayabiliyorlar.
    • Folklor kolu seçiminde kalabalık dökülen, oynayanlar ve beceremeyenler ayrılıyor.
    59:56Silivri Yöresi'nin Altın Çağı
    • Okul biter, saat 5-6'da okuldan çıkıp eve gitmeden direkt salona girip 12'ye kadar çalışılıyor.
    • 1977 yılında Silivri Lisesi en altın çağını yaşıyor ve birçok birincilik kazanıyor.
    • Silivri yöresi, Kırklareli ve Tekirdağ yöresine benzemeyen, kendine has patriot havaları olan bir yöre olarak tanınıyor.
    1:02:12Milliyet Yarışması Başarısı
    • Sürekli ve azimli çalışmaların bir ödülü olarak Milliyet gazetesinin düzenlediği yarışmaya katılmaya başlıyorlar.
    • Sıfırdan başlayıp derlenen mizansenlerle süslenen Silivri Yöresi halk oyunları, gece gündüz demeden çalışan öğretmen ve öğrencilerin sayesinde yarışmalarda yer alıyor.
    • 1974 yazında tayin çıkan konuşmacı, 1975 Ocak ayında Siv Lisesi'nde görev başlıyor ve halk oyunları ile ilgileniyor.
    1:03:55Yunanistan'daki Folklorik Miras
    • Oyunları derlerken kaynak kişiler genellikle yaşlı nineler oluyor.
    • Yunanistan'da yaşayan folklorik zenginlik çok canlı ve renkli, Türkiye'nin muhtelif bölgelerinden gelmiştir.
    • Trakya'dan ve Silivri bölgesinden gelen bu renkler, Silivri Sirtosu gibi gruplar tarafından mübadelenin ilk yıllarında Yunanistan'da yaşatılmıştır.
    1:05:19Milliyet Yarışmalarında Yaşanan Zorluklar
    • Selanik'ten göçmen olarak gelen, 1924 mübadelesine Sivri'ye gelen ve Çatalca yöresine gelen göçmenlerin oynadıkları "patriyot oyunları" ilk yarışmada Türk oyunları olmadığı gerekçesiyle yarışma dışı bırakılmıştır.
    • 1975 yazındaki Milliyet yarışmasında, jüri üyeleri (Sabahattin Türkoğlu dahil) oyunları Yunan/Rum oyunu olarak kabul etmemiş ve ödül vermemiştir.
    • Jüri, ekiple karşılaştıkları ilk defa olduğu ve kostümlerden (kızların giydiği üç etek bindallı) Yunan kökenli olduğu gerekçesiyle rapor göndermişlerdir.
    1:06:36Değişiklikler ve Başarılar
    • Fikir değerli hocanın yardımıyla kostümlerde değişiklik yapılmış, üç etek bindallı yerine şalvar bindallı giyilmiş, kamalar ve köstekler çıkarılmıştır.
    • İkinci sene isimlerin Türkçeleştirilmesi zorunlu olmuş, dayının Rumca bilgisiyle şarkı sözleri Türkçeye çevrilmiştir.
    • Çalışmalar devam ederek bölgedeki bilgili insanlarla birlikte oyunlar derlenmiş, Çatalca, Silivri, Çorlu ve Tekirdağ'daki göçmen köylerinde çalışmalar yapılmıştır.
    1:08:40Başarıların Devamı ve Sonuç
    • 1976 yılında Milliyet'te derece alarak birinci olmuş, Culture and Tourism Ministry yarışmalarına katılarak Türkiye'de her yıl birinci veya ikinci derece almışlardır.
    • Bir mektup jüriye yazarak önceki yılki yanlışlıkla ilgili sorular sormuş, ancak cevap alamamıştır.
    • Aynı mahallede büyüyen, kültürlerini paylaşan kardeş milletlerin mübadele dönemlerinde birbirinden koparıldığı ve bugün bu koparılmanın sızısını oyunlar, türküler ve kıyafetlerle bildirdikleri vurgulanmıştır.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor