• Buradasın

    Şeyh Mehmet Nasuhi Üsküdarri Hazretlerinin Hayatı ve Kerametleri

    youtube.com/watch?v=e6uuVvmqGJE

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, 17. yüzyılın ikinci yarısında ve 18. yüzyılın başında yaşamış olan Halvetiye yoluna mensup büyük velilerden Şeyh Mehmet Nasuhi Üsküdarri Hazretlerinin hayatını anlatan bir belgesel formatındadır. Kastamonulu Şeyh Şaban-ı Veli Hazretlerinin torunu olan Nasuhi Efendi, Üsküdar'da doğup yaşamış ve 1718 Hicri (1130) yılında vefat etmiştir.
    • Video, Nasuhi Efendi'nin doğumundan vefatına kadar olan hayatını kronolojik olarak anlatmaktadır. Eğitim hayatı, hocaları, ilim tahsilleri, vaazları, kerametleri, talebeleriyle ilişkileri ve vefatı detaylı olarak aktarılmaktadır. Ayrıca Nasuhi Efendi'nin eserleri, halifeleri ve tasavvuf yolu olan Nasuhiye'nin devamı da videoda yer almaktadır.
    • Videoda Nasuhi Efendi'nin Sakız Adası'nın fethi sırasında zafer müjdesi vermesi, Salih Efendi'nin hastalanan oğlunun iyileşmesi, Isa Efendi'nin kızının iyileşmesi ve vefatı gibi önemli kerametleri anlatılmaktadır. Ayrıca Nasuhi Efendi'nin riyazetleri, oruç tutma alışkanlıkları, namaz kılma düzeni ve türbesinin tarihi ve yapısı hakkında bilgiler de sunulmaktadır.
    Şeyh Mehmet Nasuhi Üsküdarri'nin Hayatı
    • Şeyh Mehmet Nasuhi Üsküdarri, 17. yüzyılın ikinci yarısında ve 18. yüzyılın başında yaşamış, Halvetiye yoluna mensup büyük velilerden biridir.
    • Kastamonulu Şeyh Şaban-ı Veli hazretlerinin torunlarından olan Nasuhi Efendi, 1647-1648 hicri (1577-1578) yıllarında İstanbul'da doğmuş ve 1718 hicri (1800) yılında vefat etmiştir.
    • Kabri Üsküdar Doğancılar'da Nasuhi Dergahı bahçesindedir ve sevenleri tarafından ziyaret edilmektedir.
    00:52Eğitim ve İlmi Yolculuğu
    • Üsküdar'da Bulgurlu Mescidi yakınındaki Koşuyolu Yokuşu karşısındaki evlerden birinde dünyaya gelen Nasuhi Efendi, zamanının usulüne göre ilim tahsil etmiştir.
    • Yüksek istidatı ile genç yaşında tefsir, hadis, fıkıh gibi zahiri ilimler ile zamanın edebiyat ve fen ilimlerinde alim olmuştur.
    • Kalp bilgilerinde de marifet sahibi olmak için Halvetiye yolunun şeyhlerinden Karabaş Ali Efendi (Ali Atvel) hazretlerinin hizmetine girmiş ve uzun süre riyazet ve mücahedelerden sonra keşfe ve keramet sahibi olgun bir veli olmuştur.
    01:38Dini Vazifeleri
    • Muhammed Nasuhi, haramlardan şiddetle kaçar, şüpheli korkusuyla mübahların çoğunu terk ederdi ve dünyaya hiç meyletmezdi.
    • Hocası Ali Atvel hazretleri tarafından icazet verilerek insanlara İslamiyet'in emir ve yasaklarını anlatmak ve talebe yetiştirmekle vazifelendirilmiştir.
    • Hocasının emriyle Mudurnu'ya giderek insanlara Allah'ın emir ve yasaklarını anlatarak, onların dünyada ve ahirette saadete kavuşmaları için gayret etmiş ve on bir sene müddetle Mudurnu'da kalmıştır.
    02:23Üsküdar'daki Vaazları
    • Hocasının emri üzerine İstanbul Üsküdar'a dönen Nasuhi Efendi, iki sene müddetle Doğancılar Meydanı'na yakın Çakırcı Hasan Paşa ve Süleyman Paşa camilerinde halka vaaz ve nasihat etmiştir.
    • Pek çok kimse vaaz ve sohbetleri sebebiyle hidayete ermiştir.
    • Hocası Ali Atvel hazretleri de bu sıralarda Üsküdar'da Valide-i Atik Dergahında kalıp insanlara İslamiyet'in emir ve yasaklarını anlatmıştır.
    02:53Nasuhi Dergahı'nın İnşası
    • Bir gün Nasuhi Efendi, hocası Ali Atvel hazretleri ile beraber geziyordu ve Doğancılar Meydanı'nda şimdiki Nasuhi Dergahının bulunduğu yere geldiklerinde, hocası "Bu yer senin sebebinle mamur hale gelir, kıyamet gününe kadar da Muhammed Nasuhi Dergahı diye anılır" buyurmuştur.
    • 1688 hicri (1099) senesinde Üsküdar Doğancılar'da kendisi için bir dergah inşa ettirmeye başlamıştır.
    • Dergahı yaptırırken Yeniçeri Ağası Hasan Paşa ona her türlü maddi ve manevi desteği sağlamış, ancak Hasan Paşa'nın Van Muhafızlığına tayin edilmesi destekten mahrum kalmasına sebep olmuş ve beş kese altın borç alarak dergahın inşasını tamamlamıştır.
    03:43Sakız Adası Zaferi ve Kerameti
    • Sakız Adası'nı Venedikliler yeniden istila etmiş, oradaki Müslüman halka eziyet ve işkencelerde bulunmuşlardı ve bunlara karşı Mezomorto Hüseyin Paşa komutasında bir donanma gönderilmiştir.
    • Osmanlı yiğitleri Sakız'da çarpıştıkları sırada Nasuhi Efendi, Üsküdar'daki dergahında kırk gün süren bir halvete çekilmiş ve kimsenin olmadığı bir odada Allah'ı zikreder, oruç tutar, namaz kılar, Kur'an-ı Kerim okuyarak ibadet etmiştir.
    • Bir gün yakın dostlarına "Elhamdülillah Sakız Adası ehli İslam'a nasip oldu" buyurmuş ve birkaç gün sonra fetih haberi duyulmuştur.
    04:27Sakız Adası Zaferi'nin Kerameti
    • Aylar sonra Sakız Adası'nın fethine katılan gazilerden bazıları Nasuhi Efendi'nin dergahına ziyarete gelmiş ve adanın fethi sırasında Venediklilere karşı elinde kılıç olduğu halde asker kıyafetinde olmayan pek çok yiğitle birlikte Nasuhi Efendiyi çarpışır gördüklerini söylemişlerdir.
    • Adanın feth olunduğu günü bildirdikleri ve talebelerin daha önce kaydettikleri tarihle karşılaştırdıklarında, bunun bildirilen güne rastladığını hayretle müşahede etmişlerdir.
    • Sakız Adası zaferinden sonra borçlarını ödemekle meşgul olduğu sırada Mezomorto Hüseyin Paşa konağına davet edilmiş ve Paşa saygıyla ayağa kalkıp kendisine ikramda bulunmuştur.
    05:58Dergahın Gelişimi
    • Ertesi sabah dergah inşası sebebiyle olan bütün borçlarını ödediği gibi dergahının çeşitli ihtiyaçlarını da temin etmiş ve böylece Nasuhi Efendi'nin kimseye borcu kalmamıştır.
    • Tamamen Nasuhi Efendi'nin mülkü olan dergahta cuma namazı kılınmaya başlamıştır.
    • 1704 hicri (1116) senesinde Veziriazam Damat Hasan Paşa bu dergaha imam-hatip, müezzin, kayyım tayin ettirmiş ve diğer ihtiyaçları için günlük yüz elli akçet tahsisat ayırtmıştır.
    06:41Vaazları ve Vefatı
    • Nasuhi Efendi dergahında pek çok talebe yetiştirdiği gibi çeşitli camilerde verdiği vaaz ve nasihatleriyle onların dünya ve ahirette saadete, kurtuluşa kavuşmaları için çalışmıştır.
    • 1705 senesinden itibaren Eyüp Sultan Hazretlerinin Camii'nde salı günleri vaaz vermeye başlamış ve vefatına kadar bu mübarek makamda vaaz ve nasihata devam etmiştir.
    • Çok tesirli ve ilgi çekici vaazlarını sayısız kimse uzaktan yakından gelip dinlemiş ve camide toplanan kalabalıktan o gün Nasuhi Hazretlerinin vaz günü olduğu anlaşılırdı.
    07:20Nasuhi Efendi'nin Vaazı
    • Caminin vaizi hazırladığı vaz'a ait notlarını unuttuğu için Nasuhi Efendi hazırlıksız kürsüye çıktı.
    • Nasuhi Efendi bir şiir kitabı verildi ve o kitaptan bir şiir okuyarak vaaza başladı.
    • Nasuhi Efendi'nin okuduğu şiir, dinleyenleri çok memnun etti.
    07:58Nasuhi Efendi'nin Kerametleri
    • Tasavvuf yolunda kutbiyet, gafsiyet ve ferdiyet derecelerine ulaşmış olan Mahmut Nasuhi Efendi'nin birçok kerameti görüldü.
    • Salih Efendizade Feyzullah Efendi hastalandığında, Nasuhi Efendi onun başucuna yaklaşıp ellerini alnına koydu ve Feyzullah Efendi gözlerini açtı.
    • Draman Dergahı Şeyhi İsa Efendi'nin kızı hastalandığında, Nasuhi Efendi'nin duası üzerine kız sıhhate kavuştu.
    10:07Nasuhi Efendi'nin Kızı ve Fırtınalı Gün
    • Nasuhi Efendinin ergenlik çağına ulaşmış olan kızı hastalandığında, Nasuhi Efendi onun vefat edeceğini söyledi.
    • Fırtınalı bir günde talebeleri Nasuhi Efendi'yi ziyarete gittiler ve cenaze namazına kim gideceğini sordular.
    • Nasuhi Efendi, fırtınalı havada karşıya geçmek mümkün olsa bile sevaba ihtiyacı olanın gideceğini söyledi.
    10:57Mevlevi Dervişinin Kerameti
    • Hacı Paşa Hamamı önünde bir Mevlevi dervişi Nasuhi Efendi'nin elini öptü ve Fasidede'nin vefat ettiğini anlattı.
    • Derviş, Nasuhi Efendi'nin vasiyetini aktardı ve fırtınalı havada İstanbul'a gidip durumu haber vermesini istedi.
    • Nasuhi Efendi ve talebeleri kayığa binerek İstanbul'a gittiler ve talebeleri hocalarının sözündeki hikmeti anladılar.
    12:06Fatıma İsmi Kerameti
    • Nasuhi Efendi'nin sevenlerinden Şami Ahmet Efendi'nin bir kız çocuğu olmuştu ve ismini Fatıma koymaya karar vermişlerdi.
    • Nasuhi Efendi, Ahmet Efendi'nin evine geldiğinde, çocuğun sağ kulağına ezan, sol kulağına ikamet okuyarak çocuğa Fatıma ismini verdi.
    • Çocuğun babası ve yanındakiler, Nasuhi Efendi'nin kerametini görüp büyük bir veli olduğunu anladılar.
    13:10Nasuhi Efendi'nin Hayatı ve Seyahatleri
    • Muhammed Nasuhi Efendi senelerce dergahında talebe yetiştirdi ve Eyüp Sultan Camii'nde salı günleri vaaz ve nasihat ederek insanların kurtuluşa ermeleri için gayret etti.
    • 1714 senesinde Kastamonu'ya gönderildi ve orada Halvetiyye ve Şabaniye yolu büyükleriyle görüşüp sohbet etti.
    • Kastamonu'dan ayrılacağı sırada Şeyh Şaban-ı Veli hazretlerinin kabrini ziyaret etti ve ardından Şeyh Muhyiddin Efendi'nin kabrini ziyarete gitti.
    14:13Sultan'ın Kabrini Ziyaret
    • Nasuhi Efendi, Kastamonulu Azizzade ile birlikte Sultan'ın kabrini ziyaret etti ve iki rekat namaz kıldı.
    • Oğlu Alaaddin Efendi, türbenin içinde gözlerini kapayıp teveccüh ederken, sandukanın üzerinde orta boylu, hafif sakallı bir zatla Nasuhi Efendi'nin sohbet ettiğini gördü.
    • Alaaddin Efendi, bu hallerden hayrete düşerek dışarı çıktı.
    15:08Mudurnu'daki Ziyaret
    • Kastamonu'dan İstanbul'a giden Nasuhi Efendi, yolculuk sırasında Mudurnu'ya uğradı ve Sunullah Efendi'nin kabrini ziyaret etti.
    • İşrak namazından sonra istirahat ederken, sarışın, kısa boylu, heybetli iki zat yanlarına oturdu.
    • Şeyh Abdullah Efendi, bunların Sunullah Efendi'nin talebelerinden olduğunu, ancak vefat edeli yüz seneye yakın olmuş ve cin taifesinden olduklarını söyledi.
    16:16Son Vaaz ve Veda
    • Muhammed Nasuhi Efendi, 1718 senesi Şaban ayının son haftasında "Bu makamda son vaazımdır" diyerek cemaat ve dergahlarında veda etti.
    • O hafta cumadan sonra hastalandı ve Ramazan ayının ilk günlerinde dergahın bahçesinde dolaşırken, hanımı ona "Bu bayramı burada geçireceğiz" dediğini duydu.
    • Ramazan'ın ortasına geldiğinde sevenlerini etrafına toplayıp yerine oğlu Alaaddin Efendi'yi halife tayin etti ve vasiyetini bildirdi.
    17:24Vefat Anı
    • Nasuhi Efendi'nin hastalığı iyice artmıştı ve Şami Ahmet Efendi ona oruç tutup ilaç kullanmasını tavsiye etti.
    • Nasuhi Efendi, "Cenab-ı Hakkın inayetiyle otuz senedir farzları değil, nafileleri dahi noksan yapmadım" diyerek oruçlu dergahı izzette gideceğini belirtti.
    • Vefat ettikleri gün ikindi namazından sonra, hizmetinde olan dervişlere Cüneyd-i Bağdadi, Abdulkadir-i Geylani ve diğer velilerin teşrif edeceğini bildirdi.
    18:15Vefat ve Defnedilme
    • İftar vaktinde Derviş İbrahim, Nasuhi Hazretlerinin yanından odanın kapısına varıp iki lokma ekmek yedi, üçüncü lokmayı yerken Nasuhi Hazretleri "Bu" diye seslendi.
    • Derviş İbrahim ekmeği bırakıp içeri girerken tekrar "Bu" diye seslendi ve Allah'ın ismini zikredip ruhunu teslim etti.
    • Ramazan'ın 18. Pazartesi günü iftar vaktinde vefat etti ve ertesi gün Üsküdar'da Doğancılar Parkı'nın karşısındaki çıkmaz sokağın içindeki dergahının bitişiğinde defnedildi.
    18:46Türbe ve Kabir
    • Muhammed Nasuhi Efendi'nin kabrinin üzerine daha sonra türbe inşa edildi ve taştan yapılmış türbenin önünde mescidin minaresi vardır.
    • Türbenin içinde tahta sandukalı on kabir vardır, ortadaki demir şebekeli sanduka Şeyh Nasuhi Efendi'nindir.
    • Türbenin üzerinde Şair Zekanin taeli katıyla yazılmış olan "Makam-ı evliyadır, memba-ı feyzi fütuhi'dir, edeple dahil ol sofi, bu dergah-ı Nasuhi'dir" manzumesi bulunmaktadır.
    19:40Nasuhi Efendi'nin Türbesini Ziyaret Eden Bir Fakir
    • Bir gün dergaha elinde bavulu ile biri geldi, bavulunu emanete verip Nasuhi Hazretlerinin türbesini sordu.
    • Ziyaretten sonra, bir vilayete uğradığında bir dergahın idaresini yapan mübarek kamil bir zatla tanıştığını ve onun İstanbul'a gitmek için Nasuhi Efendi'nin türbesine uğramasını istediğini anlattı.
    • Yolculuk sırasında eşkıyaların yolunu kestiğini, ancak karşıdan siyah bir at üzerinde nur yüzlü, sakallı ve heybetli bir zatın kendisini kurtardığını ve Üsküdar'da kendisini dergaha davet ettiğini anlattı.
    23:36Dergah Ziyareti ve Nasuhi Efendi ile Karşılaşma
    • Konuşmacı dergaha geldiğinde dinlenmesini söylediler ve üstadıyla görüşmek istediğini belirttiğinde, "üzülme vakti gelince o sizi çağırır, görüşürsünüz" dediler.
    • O gece sabaha kadar uyuyamayan konuşmacı, Kur'an-ı Kerim okuyup namaz kıldı ve Allah'a ilim, amel ve ihlas ihsan etmesi için yalvardı.
    • Sabah namazından sonra dergaha girdiğinde, eşkıyanın elinden kurtaran nur yüzlü zatla karşılaştı ve ona elini öptü.
    24:21Nasuhi Efendi'nin Gerçeği ve Tavsiyeleri
    • Nasuhi Efendi, konuşmacının ilk defa karşılaştıklarını ve orada gördüğü kişinin vücut olmadığını, Allah'ın meleklerinden birini kendisinin suretimde gönderip tehlikeden kurtardığını açıkladı.
    • Üç gün dergahta kalıp istirahat etmesini emretti ve dışarı çıktıktan sonra Nasuhi Efendi olduğunu öğrendi.
    • Üç gün sonra Nasuhi Efendi, konuşmacıya memleketine dönüp pederinin dergahında makamına oturmasını, silsile aliye büyüklerinin ruhaniyetlerinin onu terbiye edeceğini söyledi.
    25:36Nasuhi Efendi'nin Hayatı ve Tasavvuf Yolu
    • İlimde ve fazilette yüksek olan Muhammed Nasuhi Hazretleri güzel ahlak sahibiydi ve riyazet, nefsin istediklerini yapmamak ve mücahede nefsin istemediklerini yapmak suretiyle Allah'ın rızasına kavuşmaya çalışırdı.
    • Uzun müddet halvetle kalırdı; Recep ayının başında halvete girip Ramazan-ı Şerif bayramında halvetten çıkardı, iki erbain kırk gün ve bir itikaf müddeti on gün halvette kalırdı.
    • 1696 Hicri 1108 senesinde on erbain müddeti yani dörtyüz gün müddetle erbain'de kalmıştı.
    26:11Nasuhi Efendi'nin Dini Pratikleri
    • Ramazan ayının son on gününde itikaftan başka olan halvet ve erbainlerinde yirmidört saatte bir yemek yerdi, yağlı ve tuzlu yiyeceklerden sakınırdı.
    • Yediği tuzsuz çorba ve tuzsuz ekmeğin hepsi otuz dirhem'e yaklaşık yüzelli gram ulaşmazdı.
    • Her gün evvabin tesbih, teheccüd, işrak ve dua namazlarını devamlı kılardı, halvet ve erbainlerde Peygamber Efendimiz'in ruhuna bir fatiha, üç ihlas okurdu.
    27:11Nasuhi Efendi'nin Mirası ve Eserleri
    • Nasuhi Efendi'nin Ali Alaaddin Efendi, Fadullah Efendi, Fahreddin Muhammed Efendi isimli oğullarından nesli devam etmiştir.
    • Abdullah Efendi'nin kızının oğlu İbrahim Affet Efendi'nin neslinden Nasuhzadeler diye ulumadan bir ay devam etmiştir.
    • Nasuhi Efendi'nin tasavvuftaki yolu olan Nasuhiye yolunu devam ettiren halifeleri arasında oğlu Şeyh Aladdin Efendi, Şaban Efendi, Şaban Efendi'nin oğlu Mustafa Efendi, Konurapa Şeyhi Muhammed Efendi, Mudurnu Şeyhi Muhammed Efendi, Serezli Elhaç Ömer, Mudurnu Şeyhi Abdullah Reşid Efendi ve Ankara Şehri Derviş Hasan Efendi bulunmaktadır.
    28:10Nasuhi Efendi'nin Eserleri ve Şiirleri
    • Nasuhi Muhammed Efendi'nin belli başlı eserleri arasında Tefsiri Şerif (on ciltlik), Risaletü'l-Fahriyye, Risaletü'l-Rüştiye, Risaletü'l-Belediyeye, Şu İman ve Şerhi Gazeli Niyazi Mısri bulunmaktadır.
    • Nasuhi Hazretlerinin Peygamber Efendimiz'e muhabbet ve sevgilerini ifade eden pek çok şiirleri vardır.
    28:39Nasuhi Efendi'nin Kerameti
    • Nasuhi Efendi bir ara üç gün müddetle sevenlerinden birinin daveti üzerine Çamlıca civarındaki Bulgurlu'ya gitti.
    • Bulgurlu'ya gelişlerinin ilk gecesi gece yarısından sonra teheccüd namazını kıldıktan sonra yanında bulunanlara Üsküdar'a gitmek istediğini söyledi.
    • Yolda karşısından derviş kıyafetli biri geldi ve Bülbülderesi'ndeki Nakşibendiye yolu mensuplarından Şah Haydar adında bir zatın vasiyetini anlattı.
    29:29Şah Haydar'ın Vasiyeti ve Nasuhi Efendi'nin Müdahalesi
    • Şah Haydar, kimsenin işine karışmayan, haram işlememek için insanlardan uzak yaşamaya gayret eden biriydi ve ömrünün sonuna doğru Nasuhi Hazretlerinin cenazesini yıkamak, namazını kılmak, kabre koymak ve telkini vermek üzere vekil olmasını istirham etti.
    • Nasuhi Hazretleri talebeleriyle birlikte Bülbülderesine geldi, kabrini kazdırdı, cenazesini yıkadı, namazını kılıp kabre koydu ve telkinini verdi.
    30:24Sarayda Vazifeli Mehmet Ağa'nın Hikayesi
    • Sarayda Enderunden yetişmiş bir ağa Üsküdar'daki konağında oturuyordu ve Nasuhi Efendi'nin vefat ettiği duyuldu.
    • Ağa, Nasuhi Hazretlerinin büyüklüğüne inanmazdı ve cenazeyi görmek istemedi, pencerelerin perdelerini kapattı.
    • O gece rüyasında büyük bir kalabalığın Padişah Sultan Ahmet Han'ı beklediğini gördü, halk yolun kenarlarına dizilmişlerdi ve Nasuhi Efendi'nin ziyarete geleceği söyleniyordu.
    31:20Mehmet Ağa'nın Tövbesi ve Dergaha Dönüşü
    • Nasuhi Efendi, padişahın geleceği istikamete doğru beyaz bir at üstünde göründü ve etrafında talebeleri vardı.
    • Nasuhi Efendi, ağa dönüp "Allah'ın sevdiği kulları sevmeyenler helak olur, bu düşmanlık onların perişan olmalarına kafidir, sen acele tövbe et ki kurtulasın" buyurdu.
    • Uyanan ağa, sıkıntıdan ter içinde kaldığını gördü, tövbe edip abdest aldı, namaz kılıp Kur'an-ı Kerim okudu ve sevaplarını Nasuhi Hazretlerinin ruhuna bağışladı.
    31:56Mehmet Ağa'nın Dergaha Dönüşü
    • Ağa, hiç adeti olmadığı halde dışarı çıkıp tek başına sokak kapısını açtı ve yola çıktı.
    • Hanımı, onun alışılmamış bu hali sebebiyle Karakulak Mehmet Ağa'yı çağırdı ve takip etmesini istedi.
    • Mehmet Ağa, Nasuhi Efendi'nin dergahına girdi, sabah namazını kıldıktan sonra Nasuhi Hazretlerinin türbesine girdi, kabri şerifinin başında bir miktar durduktan sonra Kur'an-ı Kerim okudu ve evine döndü.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor