• Buradasın

    Selefilik ve İslam Dünyasındaki Radikalizm Üzerine Akademik Sohbet

    youtube.com/watch?v=6Gb_jKdiiaE

    Yapay zekadan makale özeti

    • TRT Diyanet ekranlarında yayınlanan bu "Yeni Bir Divan" programında, Prof. Dr. Muhittin Ataman (Yıldırım Beyazıt Üniversitesi) ve Prof. Dr. Mehmet Evkuran (Hitit Üniversitesi) gibi akademisyenler ile Diyanet İşleri Başkan'ı yer almaktadır.
    • Program, selefilik kavramının tarihsel gelişimi, İslam Devleti (ISIS/ISIL/DAESH) örgütünün kökeni ve İslam dünyasındaki radikalizm hareketleri üzerine kapsamlı bir tartışma sunmaktadır. Konuşmacılar, İbni Teymiye'nin düşüncelerinden başlayarak, Vehhabilik, Haricilik ve Daeş gibi hareketlerin ortaya çıkışını, evrimsel gelişimini ve İslam dünyasındaki etkilerini tarihsel bir perspektiften incelemektedir.
    • Programda ayrıca Batı'nın İslam dünyasına yönelik müdahaleleri, Sünni ve Şiî mezhepleri arasındaki gerilimler, "müslüman iyimserliği" hastalığı ve İslam'ın asıl prensipleri gibi konular da ele alınmaktadır. Konuşmacılar, İslam dünyasındaki sığlık ve ilim sızıntısının radikalizm hareketlerinin oluşmasına katkıda bulunduğunu vurgulayarak, "kelime-i tevhid" ve "vahdet-i kelime" gibi İslam'ın temel prensiplerini tekrar hatırlatmaktadır.
    00:21Programın Tanıtımı
    • TRT Diyanet ekranlarından Divan programı, selefilik ve dayış konusunu ele alacak.
    • Programda selefilik kavramının ne anlama geldiğinin, ne zaman ortaya çıktığının ve haricilikle bağlantısı olup olmadığı gibi sorulara yanıt aranacak.
    • Özel konuklar arasında Prof. Dr. Muhittin Ataman ve Prof. Dr. Mehmet Ev Kuran yer alıyor.
    02:17Selefilik Kavramının Tanımı
    • Selef kavramı, İslam'ın teolojik ve sosyolojik doğuşuna tanıklık eden sahabe, tabiin ve tebe-i tabiin neslini tanımlamak için kullanılır.
    • Selefilik, kendisini selef nesline atfetmiş olmasına rağmen, bu nesle belirgin oranda ayrışan ve mensubiyeti tartışılması gereken bir akımdır.
    • Selefilik kavramı üzerine iki farklı yaklaşım vardır: biri İslam geleneği içerisinde haricilikle özdeşleştiren, diğeri ise selefilikin tamamen modern ve postmodern bir akım olarak görülen yaklaşım.
    06:55Selefilikin Gelişimi ve Özellikleri
    • Selefilik, yedinci yüzyıldan sonra Mutezileye karşı reddiyeler yazan bir ekol olarak ortaya çıkmış, Moğol istilasından sonra İbni Teymiye ve İbni Kayyım el-Cezvi tarafından sistematik yapıya dönüşmüş.
    • Selefilik, İslam'ı hicri üç yüzyıl öncesine, peygambere, sahabe, tabiin ve tebe-i tabiin dönemine taşımayı amaçlamıştır.
    • 19. yüzyılda Cemaleddin Afgani ve Muhammed Abduh gibi düşünürler ve "neo-selefilik" olarak anılan akım, selefilik kavramını farklı şekillerde vurgulamıştır.
    09:43Selefilikin Dinamik Yapısı
    • Selefilik denince tek bir teori değil, kendi içerisinde dönüşüm ve gelişime sahip dinamik bir yapıya sahip bir akım olarak düşünülmelidir.
    • Öze dönüş kavramı hem selefilerin hem de İslam modernistlerinin ortak kaygısıdır, ancak bu kavramın anlamı farklı düşünürler arasında farklılık gösterir.
    • Daş, selefilik veya haricilik siyasi damarının bir uzantısı olarak ortaya çıkmış modern bir örgüttür.
    10:33Daesh'in İsimlendirme ve Tarihsel Gelişimi
    • Daesh (Da'esh) kısaltması Arapça'da "Devlet-i İslamiyye, Fil, Arak ve Şam" ifadesinin kısaltmasıdır; burada Şam, günümüzdeki Suriye, Lübnan ve Filistin topraklarını kapsayan beladiş Şam'dır.
    • Batılılar bu bölgeyi "Levant" olarak nitelendirmektedir.
    • Daesh resmi olarak 2003'te Amerika Birleşik Devletleri'nin Irak'ı işgal etmesinden sonra Irak'ı emperyalistlerden kurtarma amacıyla 2004 yılında Irak'ta kurulmuştur.
    12:24Daesh'in Kuruluş Süreci
    • Kurucusu Ebu Musab Zerkavi olan örgüt, 2006'da kurucusunun öldürülmesinden sonra Ömer Bağdadi isimli ikinci liderin göreve gelmesiyle "Mezopotamya El Kaidesi" adını almıştır.
    • 2010'da Ömer el Bağdadi'nin Amerikan operasyonunda öldürülmesinden sonra yerine Ebubekir el Bağdadi geçmiştir.
    • 2013 yılında Suriye'de devlet sisteminin çökmesinden sonra Suriye'ye geçiş yapmış ve adı "İslam Devleti" olmuştur.
    13:52Daesh'in Stratejisi ve İdeolojisi
    • 2014 yılının ikinci yarısından itibaren örgütün adı sadece "İslam Devleti" olmuştur ve lideri kendisini "Halife" olarak ilan etmiştir.
    • Örgüt, sadece Irak ve Suriye'deki Müslümanların değil, dünyada yaşayan bütün Müslümanların lideri olarak ilan edilmiştir.
    • Batılı emperyalist devletlere karşı mücadele eden birçok İslamcı grup bu örgütün liderine biat etmiştir; örneğin Pakistan'daki Taliban örgütü ve bazı rivayetlere göre Rusya'nın uçağını düşüren Beytülmakdis örgütü.
    15:03Daesh'in Kökeni
    • Daesh'in kökenini araştırmak için Irak'ın işgalinden çok daha öncesine, 1980'li yıllarda Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgalinden sonra başlayan Afgan cihadına gitmek gerekir.
    • Abdullah Azzam, Filistin kökenli Suudi Arabistan'da İslam hukuku dersleri veren bir alimdir ve Afganistan'a geçtikten sonra Arap dünyasından gelen gençleri etrafında toplayarak komünist rejime karşı mücadelede örgütlemiştir.
    • Abdullah Azzam, küresel cihadın temsilcisi olarak nitelendirilebilir ve "küresel cihadın ABC'sini" yazan kişi olarak bilinmektedir.
    16:50Selefilik ve Daesh
    • Daesh ve benzeri örgütler, İbni Teymiye'nin radikal görüşlerine benzer şekilde radikal fikirler taşımaktadır.
    • Abdullah Azzam gibi hem entelektüel hem de aktivist olan kişiler, Afganistan cihadından kendi ülkelerine döndüklerinde oradaki siyasal bilinç ve İslamcı duruşlarını taşımışlardır.
    • Bazı gruplar siyasete girmiş, bazıları ise çatışmalara devam etmiş, ancak batılı devletlerin onlara hayat hakkı tanımaması üzerine entegre olma ihtimalini ortadan kaldırmışlardır.
    19:44Selefilik ve Farklı Tonlar
    • Selefi dediğimiz gruplar içinde farklı radikallik seviyeleri bulunmaktadır; siyasete hiçbir şekilde kabul edilebilir nazarıyla bakmayanlardan tutun, bazıları Türkiye'deki İslamcı hareketlerin öncülerini rehber olarak kabul etmektedir.
    • Selefilik tek bir tonu olmayan, farklı farklı tonları içerisinde barındıran bir kavram olarak görülmelidir.
    • Selefiler dini, pratik ve teorik algılamaları bakımından beşeri bir yorumu öngörürler, ancak her beşeri yorumda zannın olduğu için kendilerini iştihada ve fetvaya bağlı tutarlar.
    22:12İslam'dan Uzaklaşma ve İbni Teymiye
    • İbni Teymiye, İslam'ın özünden uzaklaşan Müslümanların neden olduğu sorunları ele almıştır.
    • İbni Teymiye, kelam hareketine, selefiler tevile ve mezheplere karşı çıkmıştır.
    • Selefiler, kendilerini "selefin yolundayım" diyerek tanımlarlar ve mezhepleri İslam'ın bozulması olarak görürler.
    23:02İbni Teymiye'nin Gündemleri ve Selefilik
    • İbni Teymiye'nin iki büyük gündemi vardır: tasavvufu neredeyse şirk olarak görmesi ve Şia'yı karşılaması.
    • Moğollarla anlaşan Şii toplumun, Moğolların hırslarını Sünni dünyadan almalarına neden olması, Şia'yı karşılamalarına politik bir neden kazandırmıştır.
    • Selefilik hem teolojik hem de politik ve toplumsal bir konudur.
    24:11Haricilik ve Selefilik Arasındaki Benzerlikler
    • Haricilik ve selefilik arasındaki temel benzerlik, tekfir ideolojisini sürekli ön plana çıkarmalarıdır.
    • Hariciler, herhangi bir ameli konuda bir Müslüman'ın küfre düştüğünü ve bu kararını vermekle tanrı oynamak gibi davranırlar.
    • Haricilerin dindarlığı konusunda İslam tarihi kaynakları şüpheye vermez, ancak kendileri gibi düşünmeyen Müslümanları tekfir ederler.
    26:44Haricilerin Siyasi Görüşü
    • Hariciler, imamet (devlet başkanlığı)in zorunlu olmadığını düşünen bir grup olarak gösterilirler.
    • Eğer imamet vacip değilse, cihat da bütün Müslümanlara bireysel olarak bir farz olur ve herhangi bir liderden onay almadan uygulanabilir.
    • Harici grupların en az üç kişi olduklarında, Müslümanlara karşı harekete geçebilirler.
    28:22Vehhabilik ve Siyasi Temel
    • 18. yüzyılın başında kendilerini selefi olarak kabul eden Vehhabilik kurumu, Kerbela'da ve Hicaz'da katliamlar yapmıştır.
    • İbni Teymiye, Moğol istilasından sonra itikadı yeniden canlandırma amacıyla çalışmış, Hint Kıtası'ndan Şah Veliyullah bunu sistematik hale getirmiştir.
    • Selefilik ve Vehhabilik, fıkhi veya itikadi bir mezhep değil, siyasal bir ayrışmanın neticesinde ortaya çıkmış siyasal bir mezheptir.
    32:22Vehhabilik ve Siyasi Hareket
    • 18. yüzyılda Muhammed İbni Abdulvahab ile eniştesi Muhammed İbni Soğut'un başlattıkları radikal siyasal hareketin özünde hilafet karşıtlığı ve Osmanlı karşıtlığı vardır.
    • Bu siyasal hareketin ortaya çıkışında bir öze dönüş vardır, ancak siyasal temeli vardır.
    • Kendi siyasal bakış açısını İslamlaştırma ve kendisi gibi düşünmeyen herkesi ötekileştirmek, bu hareketin temel özelliklerindendir.
    33:38İslam Dünyasında Ötekileştirme Süreci
    • Yemen örneğinde, sünniler ve şiilerin yüzyıllardır barış içinde yaşadıkları bir ortamda, siyasi etkiler sonucu ötekileştirme süreci yaşanıyor.
    • Husi aşiretinin liderleri İranlılar tarafından eğitilerek on iki imam şiası fikirleriyle donatılıyor, bu da sünnilerin daha da ötekileştirilmesine yol açıyor.
    • Suudi Arabistan ve El Kaide'nin etkisiyle sünniler selefist bir noktaya taşınıyor, karşılıklı ötekileştirme sonucu bir devlet iflası yaşanıyor.
    36:05Cihadizm Kavramının Kullanımı
    • Batılı hareketler, İslam'ı "cihadizm" kavramı kullanarak kirletmeye çalışıyor, bu kavram aslında meşru bir mücadeleyi ifade ediyor.
    • Cihadizm, öze dönüş ve dış düşmana karşı mücadele anlamına gelen, kolektif ve holistik bir bakış açısını içeren bir kavramdır.
    • Batılı hakim devletler, selefizm, cihadizm, vahhabizm ve şiizm üzerinden İslam'ın bütününü ötekileştiriyor ve samimi İslam davalarını terörist olarak nitelendiriyor.
    37:40İslam Dünyasında Öfkeli Kalabalıklar
    • Batı'nın İslam dünyasına müdahaleleri, İslam dünyasının ritmini bozmaya ve ikrarsızlaştırmaya yönelik etik dışı çabalardır.
    • İslam dünyasında öfkeli kalabalıkların sayısını artırmak, medeniyet üretmeyen ve kendi medeniyetinin değerlerini tahrip eden bir stratejidir.
    • İslam dünyasında "müslüman iyimserliği" adı verilen bir hastalığımız var ve selefilik bu patolojinin bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor.
    40:12Selefiliğin Sünniliğe Etkisi
    • Selefiliği eleştirirken varacık ve basiret dolu bir dil kullanılması gerekiyor.
    • Sünniliğin selefilikle ilişkisi olamayacağına dair keskin söylemler var, ancak Hanbelilik sünnilik çatısı altında tanımlanan bir ekol olmuştur.
    • İslam dünyası, Anadolu Müslümanlığı da dahil olmak üzere selefi teolojiye karşı son derece kırılgandır.
    41:04Yönetim Kültürü ve Dini Radikalizm
    • Yönetim kültürü güçlü olan topluluklar, dini radikalizm ve diğer ayrışmalarla kolaylıkla başa çıkabilir.
    • Osmanlı'da mezhebi kimliklerin birbirlerine teali etmesine ve devleti yönlendirmesine izin vermeksizin onları yönetebilme başarısı sergilenmiştir.
    • Sünniliğin kırılganlığı, kriz dönemlerinde herhangi bir unsurun mahalle kabadayılığı pozisyonu bürünerek bütün sünni kimliği temsil etme rolüne bürünmesiyle ortaya çıkıyor.
    43:30İslam'da Alim ve Amil Farkı
    • Bugün Daesh başta olmak üzere ortaya çıkan pek çok harekette ilim tarafı yok, sadece aktivizm ve eylem tarafı kalmıştır.
    • Müslüman dünyanın pek çok ülkesinde felsefi, kelami ve fıkhi boyutlarda olması gereken derinlik ortadan kalkınca sığlık ortaya çıkmıştır.
    • Bu sığlık ortaya çıktığında, iyi niyetle başlatılmış olsalar bile, bu hareketler dünyadaki siyasi aktörler tarafından kolayca kontrol edilebilir ve yönlendirilebilir hale gelir.
    44:34Daesh'in Siyasi Rolü
    • Daesh, Amerika ve Batı dünyası için işlevsel bir araç olarak kullanılmaktadır.
    • Daesh, Irak'ta, Suriye'de, Şiilerle, İran'la, Türkiye ile, Rusya ile ve Amerika ile mücadele ederken hala alt edilemiyor çünkü bu istenen bir şeydir.
    • Batılı devletler ve Rusya Federasyonu, Japonya, Çin gibi ülkeler Ortadoğu'ya gelişlerinin temel nedeni uluslararası terörizmle mücadele değil, hakimiyet elde etmektir.
    45:57Müslümanların Zayıf Durumu
    • Müslümanlar adına ortaya çıktığını iddia eden bu hareketler sadece Müslümanlara ve ümmete zarar vermektedir.
    • Müslümanların zayıf karnı güçlendirilmek ve İslam'ın kuşatıcılığı anlatılması gerekmektedir.
    • Gazzali'nin "Fay-solid tefrikası" adlı eseri, tekfir hastalığının İslam toplumuna verdiği zararlar üzerine inşa edilmiş bir metindir.
    47:07Tekfir ve İslam
    • Ehl-i kıble (Ehl-i sünnetten daha geniş bir daire) tekfir edilemez, Mutezile, Şiadan ve Hariciler dahil olmak üzere.
    • İslam'a karşı olanları tekfir etmek yerine, Kur'an'ın ayetleriyle barışa çağırılmalıdır.
    • Hariciler ilk ortaya çıktığında mürted ilan edilmişlerdir, ancak Hz. Ali onları tekfir etmemiştir.
    51:23İslam'da Birlik ve Vahdet
    • Dökülen kanın Müslüman kanı olduğu sürece, Sünni veya Şii olmasına bakılmamalıdır.
    • Kendilerinden olmayan herkesi tekfir ederek ötekileştiren anlayış, İslam dünyasının kalbine bir hançer gibi saplanmış durumdadır.
    • İslam'ın dini iki kelime üzerine kurulmuştur: Kelime-i tevhid (Allah'ın tekliği) ve Vahdet-i kelime (ümmetin birliği).

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor