Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Sait Faik'in eserlerinden uyarlanan iki farklı anlatım formatını içermektedir. İlk bölümde "Projektörcü" adlı radyo tiyatrosu, ikinci bölümde ise Sivri Ada'da geçen bir hikayenin okunması yer almaktadır.
- Video, iki farklı hikâye etrafında şekillenmektedir. İlk bölümde yağmurlu bir gecede Kınalı adasına giden bir vapurda projektör görevlisi ile bir yolcu arasındaki diyaloglar anlatılırken, ikinci bölümde Sivri Ada'daki deniz manzaraları, plajdaki olaylar ve mağara keşifleri etrafında dönen bir hikaye sunulmaktadır.
- Hikâyelerde çeşitli karakterler yer almaktadır: 39 yaşında görünüşü 25 yaşında olan projektörcü, onun 15 yaşındaki oğlu Hasan, Nurettin, Kevser, Tahir, Ahmet abi ve bir çocuk gibi karakterler. Hikâyelerde aynayı kırma olayı, bir çocuğun babasının ölümü, mağara keşfi ve martıların davranışları gibi detaylar da işlenmektedir.
- 00:11Radyo Tiyatrosu ve Projecktörcü
- Radyo tiyatrosu, Sait Faik'ten gelen hikayeleri anlatıyor.
- Projecktörcü, sekizvirgülkırkdört vapurunun iskeleden kalkmasından sonra yağmur ve sis içinde çalışmaktadır.
- Projecktörcünün yanında, kanepede oturan ve uzak ışıkları düşünen bir adam, aceleyle projecktörün yanına gelir.
- 02:32Vapur Yolculuğu
- Yağmur ve sis nedeniyle Kınalı adası görünmüyor, projecktörün ışığı bile bir şey gösterecek değil.
- Vapurun kaptanı, şimşeklerden korkan yolculara güven vermek için konuşur.
- Yağmur hafifleyince Kınalı adası bir mil uzakta, kocaman, hafif ışıklı bir böcek gibi görünür.
- 04:24Projecktörcü ve Yolcu
- Yolcu, projecktörcüye Kınalı adasındaki evlerin camlarına fener tutup ne görebileceğini anlatır.
- Projecktörcü, Pemburgazlı olduğunu ve yolcuyla birlikte sekizvirgülkırkbeş vapuruna binmeyi planladığını söyler.
- Vapur iskeleye yaklaştığında, yağmur hafifler ve sis dağılınca Heybeli ve Büyükada adaları ışıklarıyla görünürlere kavuşur.
- 06:48Projecktörcünün Hayatı
- Projecktörcü, evlisi ve iki çocuğu olduğunu, büyükannesi onbeş yaşında olduğunu anlatır.
- Oğluna anlattığı hikayelerden bahseder, özellikle geçen gün anlattığı kocasını döven kadının hikayesini hatırlar.
- Oğlunun zeki olduğunu, mektebi bitirip marangoz yanına verildiğini, hala kitap okuduğunu ve eski gazete tiryakisinin oğlu olduğunu söyler.
- 09:53Vapurun Kapanışı
- Vapur Kınalı adasına varır ve yolcular indirir.
- Yolcu, projecktörcüye oğluna kitap getireceğini söyler.
- Sekizvirgülkırkbeş vapuru, yıldızlarla karanlık içinde olmayanların arzuladığı bir yolculuk sunmaktadır.
- 10:38Vapur ve Sinekler
- Vapurun alt kamarasına inen merdivende kimse yok, ancak bilinçsiz biri sinekleri yüzünün ve burnunun hareketleriyle kovuyor.
- Sinekler saniyede 350 kez kanat çırpar ve deri tavandaki deniz, güneş ve gölgelerde düşünen adamın karşısına gelip oturuyor.
- Yatan ve yalnız kalan adama, oğlu Nurettin ve kızı Kevser'i beş senelik ömrünü 65 saniyeye indiren bir rüya içinde kendisini yemeğe çağırmalarını bekliyor.
- 11:57Plajdaki Ayna
- Ayna zararsız olmasına rağmen, plajdaki aynayı kırmak kişinin sebebi kat'iyyen yoktur.
- Bir kadın, çocukla konuşurken "annen var mı senin?" diye soruyor ve çocuk "babam boyacıydı, muharebede ölmüş" cevabını veriyor.
- Annesi, çocuğun parmaklarını saçlarının diplerine sürdüğünü ve tırnaklarının ucu tarafından emilen bir ıslaklık hissettiğini anlatıyor.
- 14:14Aynayı Kırma Olayı
- Aynada bütün insanlık ve çirkinlik sezer gibi toplanmış, yarım saat geçtikten sonra bile hala olaydan bahsediliyor.
- Konuşmalar devam ederken, aynayı kıran kişinin kendisi mesut bir adam gibi, "ben değilmişim gibi" geçiyor.
- Sivri Ada gecelerinde deniz dümdüz, ebemkuşağı zaman zaman gözden kaybolup tekrar görünüyor.
- 15:06Mağara ve Martı
- Sandalın burnu mağaraya sokulur, kalafat kepçeyi daldırıyor ve kendisi de mağaranın içine giriyor.
- Kalafat sırtında boş bir portakal sandığıyla kıyıda gözüküyor, üzgün ve ağlamaklı bir hali var.
- Martılar haykırıyor, karabataklar sudan çıkmış, mağaranın dibinde yer alıyor.
- 16:04Gece ve Doğan Güneş
- Güneş batmış, doğudan yeni doğuyor, ağır örtülü bir mavi karanlık var.
- Bir martı diğerlerinden farklı olarak bağırmıyor, kayanın tepesine çıkıp Tahir'in sandalını gözlemliyor.
- Ateş kesilmiş, ay çıkmış, Sotri uyuyakalmış, konuşan kişi bütün gece uyumamış.
- 16:39Doğal Çevre ve Sesler
- Yağmur yağsaydı, otların yeşili mor olsaydı veya denizin mavisi kırmızı olsaydı, meden dediğine belki de isteksizsizlikten bakılacaktı.
- Çalıların arasına biri saklanıyormuş gibi hissediliyor.
- Ses olmadan sizi içen bir balık, canavar, karabatak veya kuş olarak tanımlanıyor.