Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan, Sait Faik Abasıyanık'ın hayatını ve eserlerini tanıtan bir eğitim içeriğidir. 23 Kasım 1906'da Adapazarı'nda doğan Sait Faik, edebiyat dünyasında kendi kişiliğiyle hikaye kişilerini birleştirerek yeni bir üslup ve teknik oluşturmuştur.
- Video, Sait Faik'ın eğitim hayatını, iş deneyimlerini ve edebi kariyerini kronolojik olarak anlatmaktadır. İlk öyküsü "İpekli Mendil" ile başlayan yazarın, "Havuzbaşı", "Kumarbaz Hayri Efendi" ve "Bir Ev Sahibi" gibi öykülerinden örnekler verilmektedir. Özellikle İstanbul'un kenar mahallelerini, yoksul insanlarını ve günlük yaşamını gerçekçi bir üslupla yansıtan yazarın eserleri detaylı olarak incelenmektedir.
- Programda ayrıca Sait Faik'in doğa sevgisi vurgulanmakta ve Türk edebiyatına getirdiği yeni soluk ve teknik hakkında bilgi verilmektedir. "Bir Ev Sahibi" öyküsünde Recai Bey'in geçim sıkıntısı ve Kirkor Efendi'nin ona sunduğu çözüm gibi detaylar da anlatılmaktadır.
- 00:43Sait Faik Abasıyanık'ın Hayatı
- Sait Faik Abasıyanık, 23 Kasım 1906'da Adapazarı'nda doğmuş, ilk öğrenimini Rehber-i Terakki'de, ortaöğrenimini Bursa Lisesi'nde tamamlamıştır.
- Babası Mehmet Faik Bey'in isteğiyle İstanbul Edebiyat Fakültesi'ni bırakıp İsviçre'ye gönderilmiş, ancak yurtdışı eğitiminin bitmemesi babasını öfkelendirmiştir.
- Ticaret hayatına atılan Sait Faik, babasının bulduğu ortakla açılan işyerinin zararla kapanmasıyla 1939'da babasının ölümüyle derinden sarsılmıştır.
- 02:45Yazarlık Kariyeri
- 1948'de siroza yakalandığını öğrenen Sait Faik, 1953 yılında Amerika'daki McQueen Derneği'ne onur üyesi seçilmiştir.
- Sıkı bir perhiz uygulamasına rağmen hastalıktan kurtulamayan Sait Faik, 11 Mayıs 1954'te genç sayılacak bir yaşta hayatını kaybetmiştir.
- Annesi Makbule Hanım, oğluyla birlikte yaşadığı Burgaz'daki köşkü Darüşşafaka Cemiyeti'ne bağışlamış, 1964 yılında bu köşk Sait Faik Müzesi olmuştur.
- 03:27Edebiyat Çalışmaları
- Sait Faik, öykülerini daha çok ben öyküsel anlatım tekniği ile yazmış, dile getirdiği konu, olay ve iletileri doğrudan kendisinin mi yoksa yarattığı karakterlerin öyküsünü, gerçeğini birbirine karıştırabileceğimiz bir üslup kullanmıştır.
- Edebiyat çalışmalarına lise yıllarında başlayan Sait Faik'in ilk öyküsü "İpekli Mendil" olup, edebiyat hocası tarafından beğenilerek teşvik edilmiştir.
- Öğretmeninden aldığı cesaret ve teşvikle ikinci öyküsü "Zembereyi" yazan Sait Faik, 1936'da "Semaver", 1939'da "Sarnıç", 1940'da "Şahmerdan" adlı eserlerini yayımlamıştır.
- 04:58Roman ve Diğer Eserleri
- Eleştirmenlerin ilk dönem öyküleri adını verdikleri bu üç eserden sonra bir süre yazdıklarını yayımlatmaya ara veren Sait Faik, 1940 yılında "Medarı Maişet Motoru" adlı ilk romanını yazmıştır.
- Öykülerinde İstanbul'un kenar mahallelerini, yoksul insanlarını, fabrikalarını, kahvehanelerini, meyhanelerini ve balıkçılarını gerçekçi bir üslupla aktaran Sait Faik, 1948'de "Lüzumsuz Adam", 1950'de "Mahalle Kahvesi", 1952'de "Havuzbaşı" ile aynı yıl çıkan "Son Kuşlar" adlı kitaplarını yayımlatmıştır.
- Üçüncü dönem öykülerinden oluşan "Alemdağ'da Var Bir Yılan" ölümünden iki ay önce, "Kayıp Aranıyor" adlı romanı 1953'te okuyucusuyla buluşurken, "Az Şekerli", "Tüneldeki Çocuk" ve "Mahkeme Kapısı" adlı eserleri ölümünden sonra yayınlanmıştır.
- 06:34"Havuzbaşı" Öyküsü
- "Havuzbaşı" öyküsünde, Beyazıt Havuzunun kenarındaki kanepelerden birine oturmuş bir adam, 20 yaşındaki çocuk kederlerini, sevinçlerini yaşaması gerektiğini düşünmektedir.
- Adam, havuzun suyu bulanıkken, kapının saatlerinin 12'yi geçmiş olduğunu ve kanepelerde kimsenin olmadığını fark eder.
- Yanında oturan bir kadın ve erkek, anlatıcının sevgilisini beklerken, anlatıcı sevgilisini beklerken, sevgilisinin gelip gelmediğini merak eder.
- 09:29"Murtaza Çavuş" Öyküsü
- "Murtaza Çavuş" öyküsünde, anlatıcının aklı sevgilisinde olduğu için Murtaza Çavuş ve karısı Hacer'in sordukları basit sorulara bile anında cevap veremez.
- Murtaza Çavuş, Lüleburgaz'dan geldiklerini, karısının İstanbul'u ilk kez gördüğü için sevinçli ve heyecanlı olduğunu söyler, ucuza bakır tencere aldıklarını söyleyecek kadar yakın ve içten davranırlar.
- Anlatıcı, Murtaza Çavuş ve karısının İstanbul'un farklı yerlerini anlatmalarını dinlerken, sevgilisini beklerken, sevgilisinin gelip gelmediğini merak eder.
- 11:54"Kumarbaz Hayri Efendi" Öyküsü
- "Kumarbaz Hayri Efendi" öyküsü, Sait Faik'in farklı bir anlatımı denediği öykülerinden biridir ve hem anlatıcı hem Hayri'nin kendisi tarafından döne döne aktarılır.
- Hayri, Safranbolulu Halil Al Yanaklı, ürkek gözlü, köse bir simitçidir ve akşamları At Pazarı'na bakan Altın Dişin Kahvesinde bom oynarken anlatıcının omuz başında durur, onu seyrederdi.
- Hayri, lise mezunu, tıbbiyeden terk, anasının göz bebeği, namuslu, evine eli boş gitmeyen bir gençtir ve ayda altmış liraya banka memuru olacak durumdayken boş verip kumarı tercih eder.
- 13:24"Havuzbaşı" Kitabının İçeriği
- "Havuzbaşı" adlı kitap yirmiüç öyküden oluşmakta ve farklı insan kesitlerini anlatmaktadır.
- "Bir Ev Sahibi" öyküsünde hapishaneden yeni çıkmış, kendi halinde hayattan fazla bir şey beklemeyen Recai Bey'in hikayesi anlatılmaktadır.
- Recai Bey, konak yavrusu evinden aldığı ondört lira kira parasını maaşı altmış lira ile birleştirmiş, ancak savaşın başlamasıyla düzeni bozulmuş ve geçimlerini eski düzeyinde sürdürmelerine yetmemiştir.
- 13:58Recai Bey'in Geçim Sorunu
- Kileri boş olan Recai Bey'in ablası, bu sıkıntıya dayanamayıp onu evden kovmuştur.
- Recai Bey, kira parasını almaya giderken ne yapacağını düşünür ve sonunda evin bir odasını kiracılardan istemeye karar verir.
- Kiracılar, Recai Bey'in bodrum katındaki uşak odasında kalabileceğini duyunca şaşırır ve onu evden çıkaramayacaklarını düşünürler.
- 15:54Kirkor Efendi'nin Çare Bulması
- Recai Bey evden nasıl çıktığını bilemezken, yolda karşılaştığı Kirkor Efendi durumuna şaşırır ve nedenini öğrenmek ister.
- Kirkor Efendi, Recai Bey'in durumunu öğrenince "Merak etme hallederiz" der ve evini göstermesini ister.
- Kirkor Efendi'nin bulduğu çare ile kiracılardan kurtulan Recai Bey, uyguladıkları yöntem ona onbir ay hapis cezası getirse de artık zengin bir adamdır.
- 16:29Recai Bey'in Zenginleşmesi
- Recai Bey, dava ve mahkeme sonucunda sekizyüz lira tazminatla onbir ay hapse mahkum edilmiştir.
- Kirkor Efendi, babasından çok iyilik görmüş bir adam olup, iş bitinceye kadar bir santim para almamıştır.
- Ablası kırk altınla beş beşi bir yerde bozdurmuş, yüzüğü rehine koymuş ve şimdi katları dörder odalı bir mutfak, bir sofalı dört daireli bir apartmana sahiptirler.
- 17:52Sait Faik Abasıyanık Hakkında
- Öykülerinde konuşma dilini ustalıkla kullanan Sait Faik, insanları sevdiği kadar doğayı da seven bir çevre dostudur.
- Hastalığını öğrenmek onun hayata bakışında bir acelecilik yaratır ve sanki tüm bildiklerini aktaramamaktan korkar gibidir.
- Kendi deyişiyle haksızlıkların olmadığı, insanların hepsinin mesut olduğu, iş bulduğu, doyduğu, hırsızlıkların, başkalarının haklarına tecavüz edenlerin, istismarların olmadığı bir dünya düşler.
- 18:54Programın Kapanışı
- Bizden Hikayesi programı, Türk edebiyatına yeni bir soluk ve teknik getiren bir yazarın Sait Faik Abasıyanık'ın hikayelerini tanıtmaya çalışmıştır.
- Program, Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanmıştır.