• Buradasın

    Osmanlı İmparatorluğu'nun Yemen Tarihi ve Askeri Mücadelesi

    youtube.com/watch?v=8aAsHA-KudI

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu belgesel, Osmanlı İmparatorluğu'nun Yemen fetih tarihini ve askeri mücadelelerini anlatmaktadır. Videoda Ankara Devlet Konservatuvarı'ndan Muzaffer Sarısözen, Halil Bedi Yönetken ve Rıza Yetişen gibi kayıtlı kişilerin çalışmaları, Mehmet Redif Paşa, Ahmet Muhtar Paşa gibi Osmanlı komutanları ve Duriye Keskin gibi halk sanatçıları hakkında bilgiler yer almaktadır.
    • Belgesel, 1944 yılında Muş'ta kaydedilen "Turnalar" köy türküsünden başlayarak Osmanlı İmparatorluğu'nun Yemen'deki dört ayrı fetih sürecini kronolojik olarak anlatmaktadır. Osmanlı askerlerinin Yemen'e sevk edilme sürecinde yaşadığı zorluklar, İngilizlerle yaşanan nüfuz mücadelesi, İmam Yahya'nın başlattığı isyanlar ve Birinci Dünya Savaşı sonrası Yemen'de kalan Türk subayların hayatı detaylı şekilde ele alınmaktadır.
    • Videoda ayrıca Osmanlı'nın Yemen'e yaptığı yatırımlar, özellikle demiryolu projesi ve eğitim kurumlarının kuruluşu, Türk subayların Yemen'de köklendirmesi ve Türk asıllı Yemenli vatandaşların hikayeleri de anlatılmaktadır. Osmanlı askerlerinin Yemen'de karşılaştığı açlık, donanım yetersizliği ve sağlık sorunları gibi zorluklar da belgeselde vurgulanmaktadır.
    00:15Köy Türküleri ve Müzik Kayıtları
    • Köy türküleri, dilimizin tuzu biberi olarak nitelendirilir ve memleket ahvalini öğrenmek için kitaplardan ziyade türkülerde aranmalıdır.
    • 1944 Ağustos ayında Muş halkı, Ankara Devlet Konservatuvarı'ndan gelen ekip tarafından yöresel türküleri kayıt altına alındı.
    • Kayıt aşamasında 52 sözlü müzik ve oyun müzikleri kaydedildi, ekip içinde Muzaffer Sarısözen, Halil Bedi Yönetken ve Rıza Yetişen bulunuyordu.
    02:13Kullar Ağıtı
    • Keskinden alınan bu kayıt, sadece Muş'un değil, Anadolu'nun, Balkanlardan Suriye'ye, Kafkaslardan Rumeli'ye uzanan bir destanın anıtsal hikayesidir.
    • "Kullar, kullar anlar" ağıtı, Türk'ü koca bir nesle mezar olan çöllerin, tepelerin, denizlerin dile gelmiş ağıtıdır.
    • "En büyük şehitliğimiz Yemen'e gidip de dönememenin hüznüdür" sözleriyle ağıt, Yemen'in talihsiz coğrafyasını ve giden gelmeyenlerin hüznünü dile getirir.
    03:36Yemen'in Tarihi ve Stratejik Önemi
    • Yemen, Romalıların "Arabia Felix" (Talihli Arabistan), Arapların "Sa el-Yemen" (Mutlu Yemen) olarak isimlendirdiği, dünyanın en talihsiz ve zor coğrafyası olarak bilinir.
    • Osmanlı İmparatorluğu'nun Yemen'deki fetih tarihleri dört farklı dönemdir: Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, Abdülmecid ve Abdülaziz dönemlerinde.
    • Yemen, Osmanlı kontrolünde olduğu yaklaşık 400 yıllık dönemde mezhepsel çatışmalara ve isyanlara ev sahipliği yaptı.
    05:53İngilizlerin Yemen'deki Etkinlikleri
    • Süveyş Kanalı açıldıktan sonra Yemen, Hindistan'a giden güzergah üzerinde bir istasyon merkezi haline geldi.
    • İngilizler 1838 yılında Aden Şeyhi ile dostluk ve imtiyaz antlaşması imzaladılar, ancak Şeyh bu antlaşmaya uymadı ve İngiliz gemilerini yağmaladı.
    • İngilizler 1839 yılında 200 kişilik bir orduyla Aden'i işgal ederek ele geçirdi.
    07:18İngilizlerin Diplomatik Stratejileri
    • İngilizler, Osmanlı askerleriyle karşı karşıya gelmek yerine yerli halkı isyana teşvik ettiler ve kabile şeyhlerine "sultan" diye hitap ederek dostluk antlaşmaları yaptılar.
    • İngilizler kabile liderlerine aylık/yıllık ücretler tahsis ederek onları kendilerine bağladılar.
    • İngilizler, Rusya'nın bölgeye inmeyi planladığı iddiasıyla Osmanlı ile de anlaştılar ve diplomatik kandırmacalarla Yemen'e girdiler.
    10:04İngilizlerin Casusluk Stratejileri
    • İngiltere'deki cemiyetler her sene 30-40 kadar çocuğu Ortadoğu'dan alıp konsolosluklarına yollayarak stratejik bölgelere yaydılar.
    • İngilizler, Mekke Şerifinin halife olarak benimsenmesi yönünde çalışmalar yürüterek Zeydilerin peygamber soyundan olmayanları halife kabul etmemesi görüşünü desteklediler.
    • İngilizler, ücrete bağlanan şeyh ve imamlara gerektiğinde silah yardımı da yaptılar.
    11:50Osmanlı'nın Yemen'deki Son Dönemi
    • Zeydiler, peygamber soyundan gelmesi gerekir diye düşünerek Osmanlı idarecilerine karşı devamlı isyan halindeler.
    • Osmanlı Devleti, tüm kışkırtma faaliyetleri sonucu Yemen'e sürekli asker yığmak durumunda kaldı.
    • Osmanlı Devleti'nin son fethi 1870-1872 yılları arasında gerçekleştirildi ve 1870'te başlayan bu dönem 1918'de Osmanlı'nın bölgeyi terk etmesine kadar devam etti.
    13:22Süveyş Kanalı ve Yemen İsyanı
    • Napolyon'un Mısır'ı işgalinin ardından İngilizler 1869'da Süveyş Kanalı'nu hayata geçirdiler.
    • 164 kilometre uzunluğunda ve 8 metre derinliğindeki Süveyş Kanalı, 1870-1873 arasındaki kısa zaman diliminde 20.000'den fazla askerin Yemen'e sevk edilmesini gerektiren büyük bir isyanın tetikleyicisi oldu.
    14:07Osmanlı Devleti'nin Yemen'deki Harekatları
    • 1870'te Mehmet Redif Paşa komutasında bir ordu donanma hazırlanarak Yemen'e gönderilmiş, Ahmet Muhtar Paşa ile birlikte iki yıla yakın mücadele edilmiştir.
    • 1871 yılında San'a ele geçirilerek, Redif Paşa rahatsızlanıp geri döndüğünde tüm vilayet merkezini ve ordu teşkilatını Ahmet Muhtar Paşa kurmak zorunda kalmıştır.
    • Yedinci Ordu kurulduktan sonra Osmanlı Devleti bölgede ciddi askeri operasyonlar yapmaya başlamış, kabile liderlerine mektuplar göndererek Sanaya davet etmiştir.
    15:06Osmanlı-İngiltere Mücadelesi ve Yemen'deki Kayıplar
    • Bazı kabile liderleri Osmanlı Devleti'ne bağlılıklarını bildirirken, İngiliz yönetimine bağlılıklarını bildiren kabilelerle mücadele edilmiştir.
    • 1871'de Muhammed bin Ays yönetimindeki isyanla başlayan Yemen'de Osmanlı Devleti ile İngiltere arasında ciddi nüfuz mücadelesi yaşanmıştır.
    • Bu isyanda 22.000 asker sevk edilmiş, kaybedilen 4.000 askerden sadece 360'u çatışmalarda şehit düşmüş, 1.800'u koleradan, 2.000'si iklim ve sefer zorluğundan kaybedilmiştir.
    16:41Askerlerin Yemen'e Sevk Süreci
    • Askerler Anadolu'dan ayrılmadan sıkıntıya başlamış, çeşitli yerlerinden toplanıp deniz yoluyla Yemen'e ulaştırılmak için limanlara sevk edilmişlerdir.
    • İskenderun limanı beklemeye müsait bir bölge olmadığı için, askerler döşemesiz, camsız kışlada günlerce toprak yığınının üzerinde yatmak zorunda kalmıştır.
    • 1893-1895 yılları arasında İskenderun limanına Yemen'e sevk edilmek üzere gelen 8.269 askerden 1.613'ü şartlar nedeniyle firar etmiş, 27'si vefat etmiştir.
    17:53Vapur Sevk Sürecindeki Zorluklar
    • Günlerce hatta haftalarca vapur bekleyen askerler için, yabancı şirketlerden kiralanan yetersiz ve çoğunlukla hayvan taşımacılığında kullanılan vapurların içindeki şartlar zordu.
    • Osmanlı Devleti'nin kendi bahriye nezaretine bağlı olan İdare-i Mahsusa vapurları yük taşımak için alınmış, insan taşımaya elverişli olmayan eski vapurlardı.
    • Bir vapura 2,5-3 bin kişi istif edilerek gönderilmekteydi, bu da salgın hastalık çıkmasına son derece müsait bir ortam oluşturuyordu.
    19:31Erzak Sıkıntısı ve Vapurda Yaşanan Sorunlar
    • Yemen'de erzak sıkıntısı çekileceği hesaplandığından taburların yolculuk süresince kullanacakları kumanyaları ve yemen'de geçirecekleri ilk 3-5 aylık erzakları buradan gönderilir.
    • Erzakları taşıyacak nakliye hayvanları da buradan gönderilir, genellikle market ve katırdır.
    • Vapurda bekleyiş süresi bazen 15 gün hatta bir ayı bulabilirdi, bu süre zarfında askerlerin yiyeceği çürük peksimet gibi zararlı gıdalara maruz kalabiliyordu.
    21:45Vapurda Yaşanan Kayıplar
    • Yolculuğun çetin şartlarına dayanamayan askerlerin naaşları, sağlık tedbirleri gereği Kızıldeniz'e atılıyordu.
    • Doktor Kemal'in vefat etmesi üzerine cenazesi, sıcak havada kokacağını ve denize atılmasının kaçınılmaz olduğunu söyleyen kaptan tarafından denize atılmıştır.
    • Vapurdan inildiğinde hayvanların bir kısmının öldüğü, açlıktan birbirlerinin yular ve kuyruklarını yediği sık görülür bir durumdu.
    23:38Yemen'deki Doğal Şartlar ve Hicaz Demiryolu
    • Yemen'in her tarafı düzlük ve çöl, geride dağlık kısımlar, yalçın kayalıklar, aşırı rüzgarlar ve çok sert soğuklar vardır.
    • Yazlık elbiseyle gönderilen askerler, yolun yarısından sonra dağlık kısma geldiğinde çok sert, soğuk ve rüzgarlı bir bölgeye maruz kalıyordu.
    • Padişah II. Abdülhamid'in inşa ettirdiği 1.320 kilometrelik Hicaz demiryolu 1898'de tamamlanarak deniz yolculuğunda çekilen sıkıntıları büyük ölçüde hafifletti.
    25:44Duriye Keskin ve Halk Müziği
    • 1896 doğumlu Duriye Keskin, genç yaşta Muş'tan ayrılmak ve Diyarbakır'a yerleşmek zorunda kalmış, def çalarak hayatını kazanmaya çalışmıştır.
    • Halk sanatçısı olarak 100'lerce türküyü hafızasında barındırmış, döndüğü Muş'ta bunları seslendirmeye devam etmiştir.
    • Halk sanatçıları kültürün taşıyıcısıdır ve ekonomik kaygılarla da yaptıkları işlerle yaşamını sürdürmüş, savaşlar döneminde yitirdiği kardeşlerinin çocuklarına bakmıştır.
    27:27Osmanlı Askerlerinin Yemen'deki Zorlukları
    • Yemen, isyancı yerlilere ve yedi düvele karşı koyan bir coğrafyadır, gidenin dönmediği, kalanın ölümsüzleştiği bir yerdir.
    • Askerler Yemen'e ulaştıklarında hızla ilgili birimlere sevk ediliyor, idam mahkumları, orta yaşlı yiğitler ve subaylar çatışmalara yollanıyordu.
    • Askerler gıdasızlık, hastalık ve donanım eksikliğiyle savaşmak zorunda kalıyordu, özellikle ayakkabı eksikliği ve beslenme yetersizliği skorbüt ve kangren gibi hastalıklara yol açıyordu.
    29:23Imam Yahya'nın İsyanı ve Sanan Kuşatması
    • Yemen'deki askerleri mağlubiyete zorlayan en büyük isyan, 1904 sonlarında Imam Yahya'nın başlattığı isyandı.
    • Imam Yahya'nın isyancı ordusu, coğrafyayı iyi bilmeyen Osmanlı askerlerini dar geçitlerde kuş avı gibi şehit ederek Sanan'ı ablukaya aldı.
    • Kuşatılan şehirde telgraf hatları kesildi, yiyecek giriş çıkışı engellendi ve askerler açlığa maruz kaldı.
    31:09Aşırı Açıktan Kaynaklanan Kayıplar
    • Gıda azlığından askerler aşırı zor durumda kaldı, günlük ölenlerin sayısı elli'ye ulaştı ve çok sayıda asker firar etti.
    • Vali Mehmet Tevfik Bey'in gönderdiği şifreli iletilerde, askerlerin iki aya yakındır ekmekten mahrum olduğu ve günlük yüz'e yakın askerin vefat ettiği belirtiliyor.
    • Askerler ayakta duramayacak ve silahını pek güçlükle elde tutabilecek hale geldi, nöbetlerini oturarak ve hatta yatmak zorunda kalarak tuttukları için firar sayısı arttı.
    33:03Sanan'ın Teslimi ve Sonrası
    • 5 Nisan 1905'te Yemen Valisi Tevfik Bey, Erkan-ı Harbiye Reisi İzzet Bey ve Müşir Rıza Paşa, Sanan'ın müdafaasına artık imkan kalmadığına dair rapor hazırladılar.
    • Raporda, askerlerin firar ettiğini, açlıktan şehirde yağmaya başladıklarını ve cezası ölüm olduğu halde ekmek için tüfeklerini sattıkları yazıldı.
    • Bu rapor sonrasında Imam Yahya ile mecburi bir barış imzalandı ve çatışmalar sırasında isyancıların ele geçirdiği mühimmat ve silahlar kaybedildi.
    34:43Osmanlı'nın Yemen'e İsrarı
    • Osmanlı'nın Yemen'e olan ısrarı, Yemen'in stratejik olarak bir yumuşak karın olarak görülmesinden kaynaklanıyordu.
    • Hicaz bölgesi, Mekke ve Medine kutsal toprakları ve Osmanlı İmparatorluğu'nun İslam dünyasındaki liderliğini sembolize eden yerlerin kaybedilebileceği riski, Yemen'in elde tutulması gereği oluşturuyordu.
    • Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde hemen her yerde işgalci güçlere karşı savaş verilirken, Yıldız Sarayı'nda Yemen ve Ortadoğu için çözüm yolları aranıyordu.
    36:48Son Kuşatma ve Dan Antlaşması
    • Asir'de Şeyh İdrisi'nin başlattığı ayaklanma ve Imam Yahya'nın yeniden başlayan isyanıyla Osmanlı Devleti için Yemen'de acil tedbir alınması zorunluluğu doğdu.
    • Hamidiye kruvazörü ile Yemen'e gelen Ahmet İzzet Paşa, topladığı elli bin askerle Sana'yı kuşatmasını kaldırdı.
    • 13 Ekim 1911'de yapılan Dan Antlaşması'yla, Yemen'in dağlık bölgeleri Imam Yahya'ya bırakıldı ve 22 maddelik anlaşma ile İngiliz ve İtalyan devletleriyle antlaşma yapmamaya söz verdi.
    37:57İmam Yahya ve Türk Askerleri
    • Osmanlı Devleti'nin karşısında olan Imam Yahya, 1918 hatta 1920-30'lara kadar Osmanlı Devleti'ne bağlılığını bildiriyordu.
    • Binlerce askerimizin şehit olmasına neden olan Imam Yahya, 1911 sonrası en büyük Türk dostu olarak karşımıza çıkacak ve bölgede kalan askerlerimize silah ve yiyecek yardımı yapacaktı.
    • Bölgede kalan askerler, İmam Yahya'nın kurduğu orduda yer aldı, evlendiler ve kökleri bugüne dek uzanan ailelerini kurdular.
    40:34Osmanlı Subaylarının Yemen'deki Rolü
    • Osmanlı subayları, kendi yöntemleriyle bazı kişileri tutmuş, insanları evlendirmiş ve belli yerlerde ev ve arazi vermişlerdir.
    • Telgraf sistemi, maliye ve teknik konular gibi devletin belli başlı fonksiyonları Osmanlı üzerinden yürüdüğü için bu kişileri tutmak istenmiştir.
    • İ. Dünya Savaşı sonrasında İstanbul kötü durumda olduğu için, bazı aileler Yemen'e yerleşmiş, bazıları ise Mısır'a kadar gelip geri dönmek zorunda kalmıştır.
    42:27Yemen'de Kalmış Subaylar
    • Yüzbaşı Galip Bey, üç dil bilen tecrübeli bir asker olarak 1921'de açılan harp okullarının eğitim kadrosunda yer almıştır.
    • Galip Bey ve diğer eğitimli Türk subayları, Yemen'de ulaşım, maliye, eğitim, diplomasi ve iletişim altyapılarının oluşturulmasında öncülük etmişlerdir.
    • Yüz Efendi dede, Birinci Dünya Savaşı şartlarında İstanbul'a dönememiş, eğitimli olduğu için İmam Yahya'nın isteğiyle Yemen'de kalmış ve 1921'de görevlendirilmiştir.
    43:55Yemen'e Gidenlerin Durumu
    • Yemen'e gidenler ya dönemedi ya da dönmedi, kutsal toprakların kapısı olarak görülen Yemen için Anadolu insanı sayısız acıyı çekmiştir.
    • Yemen'in tarihi Türkülerle, romanlarla ve acıyla yazılmış, acı nağmeye dönüşmüştür.
    • Müzik ve Türküler, bir ülkenin tarihini, yapısını, acılarını ve sevinçlerini anlamaya yardımcı olmaktadır.
    45:59Osmanlı'nın Yemen Politikası
    • Osmanlı Devleti'nin Yemen'i hiçbir zaman terk etmek istemediği, toplanamayan vergiler ve heba olan lojistik ve askeri güce rağmen yapılan yatırımların artmasıyla açıklanabilir.
    • Osmanlı'nın Yemen'de sömürgeci değil, koruyucu olduğu fikri, büyük kışla, hastane ve kız sanat okulu inşa etmesiyle desteklenmektedir.
    • Osmanlı'nın son dönemi de insanoğlunun öleceğini biliyor olmasına rağmen hep yaşayacakmış gibi hareket ettiği gibi, çökme düşüncesini aklından bile geçirmediği düşünülmektedir.
    47:10Demiryolu Projesi
    • Yemen için düşünülen yatırımların en önemlilerinden biri, Hicaz demiryolunun Yemen'e kadar uzatılması projesidir.
    • İkinci Abdülhamid, 1898 yılında Yemen'e gönderilen heyetin raporunu inceleyerek, sultan Abdülaziz'in düşündüğü iktisadi kalkınmayı araştırmıştır.
    • Yemen'in verimli topraklarından yılda üç defa alınabilecek tarım ürünleri, demiryolu vasıtasıyla limanlara ulaştırılarak ciddi bir sosyo-ekonomik kalkınma sağlanabilirdi.
    48:35Yemen'in Günümüzdeki Durumu
    • Bugün Yemen, Anadolu coğrafyasında gözyaşı ve kanla yazılmış onlarca Türküyle canlılığını sürdürüyor.
    • Yemen, sayıları tam olarak bilinemese de on binlerce Türk asıllı vatandaşı, Osmanlı Devleti'nin yaklaşık dörtyüz yıllık yönetimi boyunca üç yüz bin şehit ve kayıp uğruna elden çıkartmadığı kutsiyetiyle hala özel bir bölgedir.
    • Yemen destanı, Anadolu Türkülerinde, ağıtlarında ve söylemlerinde yüreğimizdeki özel yerini sonsuza dek sürdürecektir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor