Buradasın

Ortadoğu'da Mimarlık ve Şehir Değişiklikleri Üzerine Bir Oturum

youtube.com/watch?v=bFGLypHoxCk

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, Kamuran Avşar, Kamran Atahan, Nadim Kara ve diğer mimarlar tarafından düzenlenen bir panel oturumudur. Katılımcılar arasında İran'da doğup İtalya'da çalışmış mimar Kamuran Avşar, Hapsitus atölyesinin kurucusu ve Beyrut'ta ofis sahibi heykeltıraş, ressam ve mimar Nadim Kara bulunmaktadır.
Oturumda Ortadoğu'daki mimarlık ve şehir değişiklikleri ele alınmaktadır. Konuşmacılar İran, Lübnan, Mısır ve Avusturya gibi farklı ülkelerdeki mimari projeleri, kamusal alanların kullanımı ve şehirlerin dönüşümünü tartışmaktadır. Sunumlar, İslam ülkelerindeki mimari geleneğin modern mimariyle nasıl bir arada yaşandığı, şehirlerin hafızasının mimari projelerde nasıl kullanıldığı ve devrim hareketlerinin mimari yapılar üzerindeki etkileri gibi konuları kapsamaktadır.
Oturumda özellikle İran'daki mimarlık eğitimi, Beyrut'taki "Şehir Oyuncakları" projesi, Avusturya'daki İslam mezarlığı, Kahire'deki sokak yaşamı ve modern blokların dönüşümü gibi konular detaylı olarak incelenmektedir. Konuşmacılar, İslam ülkelerindeki kamusal alanların geleneksel ve modern kimliklerinin nasıl bir arada yaşandığını, medyanın bu alanları nasıl yansıttığını ve insanların günlük yaşamındaki kamusal alan kullanımını tartışmaktadır.

00:01Ortadoğu'da Mimarlık Değişimleri: Ortadoğu'da son birkaç yıl ciddi anlamda sosyal ve siyasi değişiklikler yaşanıyor.
Bu değişimin arkasında sosyal, ideolojik ve mimarlık dinamikleri bulunuyor.
Konuşmacılar, bu değişimin mimarlıkta etkilerini tartışacak ve kendi mimarilerini sunacaklar.
01:05Konuşmacıların Tanıtımı: Yakın ve Ortadoğu'daki mimariden ve sosyal değişikliklerden bahsedilecek.
Konuşmacılardan biri Kamuran Avşar, İran'da doğmuş, İtalya'da çalışmış ve 27 yıldır hocalık yapan bir mimar.
Avşar, 1986'da İtalya'da çalışmaya başlamış, 1993'te ofisini açmış ve İran'da İtalyan Büyükelçiliği, İtalyan Okulu gibi projeleri yapmış.
04:07Kamuran Avşar'ın Sunumu: İran mimarisinden bahseden Avşar, İran İslam Devrimi ve Irak savaşından sonra sinema alanında önemli bir yer kazandığını belirtiyor.
1980 yılında İran'ı terk edip İtalya'ya yerleşen Avşar, 15 yıl sonra ülkesine dönmüş.
1993 yılına kadar İran'da mimarlık bir lüks olarak görülmüş ve sadece zengin kişilere yönelik bir alan olmuş.
08:53İran Mimarisi'nin Gelişimi: İran'da 1939 yılında kurulan Tahran Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde mimarlık eğitimi veriliyor.
Bugün İran'da 286 üniversite ve 100'den fazla mimarlık okulu var, 50 bin kişi üniversitede mimarlık okuyor.
İran'da 356 bin mimar ve inşaat mühendisi bulunuyor ve 17 mimarlık dergisi yayınlanıyor.
11:08Tahran'ın Gelişimi: Tahran dünyanın en hızlı gelişen şehirlerinden biri olup 800 kilometrekare alan kaplıyor ve 12 milyon nüfusu var.
Şehirde devamlı inşaatlar yapılıyor, yeni otoyollar inşa ediliyor ve trafik tıkanmasına karşı tedbirler alınıyor.
Tahran'da ticari binalar, alışveriş merkezleri inşa ediliyor ve 100 ile 400 kişi çalıştıran büyük mimarlık şirketleri var.
13:39İran'daki Mimari Akımları: İran'da Rahman Şirde gibi vizyoner mimarlar var, onların fikirleri ve konseptleri ilginç.
Ali Rıza Talabani gibi yetenekli genç mimarlar var, onlar geleneksel villaları modern tasarımlarla değiştirmişler.
Kani gibi geleneksel mimari üzerinde çalışan mimarlar da var, onlar tuğla, bambu ve kil gibi eski malzemeleri farklı şekillerde kullanıyorlar.
20:06İran'da Mimarlık Çalışmaları: Laboratuvarda dijital çalışma ve parametrik tasarım süreçleriyle tuğla kullanılarak yeni tasarım teknikleri geliştirilmektedir.
İran'da genç kuşak ve yeni mimarlar farklı arayışlar peşinde olup uluslararası mimari akımları izlemek istemektedir.
Son iki-üç yıldan beri İran'da genç nüfus çoğunlukta olup birçok genç mimar çalışmaya başladığı için hızlı değişiklikler yaşanmaktadır.
22:33Nadim Kara Hakkında Bilgiler: Nadim Kara, heykeltıraş, ressam ve mimar olup Hapsetus'un kurucusudur.
Beyrut'ta ofisi olan Hapsetus, büyük planlama projeleri ve şehir planlamacılığı projeleri yapmaktadır.
Kara, Liverpool Bienali ve Venedik Bienali'nde eserlerini sergilemiş, sanat çalışmalarıyla Avrupa ve Arap dünyasında özel koleksiyonlarda yer almıştır.
24:34Nadim Kara'nın Konuşması: Kara'nın konuşmasının başlığı "Kenarda" olup, Ortadoğu'da "tam kenarda yaşıyoruz" diyerek başlamıştır.
Beyrut'ta Hapsitus adlı ofisini, "happening" (oluyor) ve "situation" (durum) kelimelerinin birleşimi olarak tanımlamıştır.
Ofisini Beyrut'un sınırında, savaşçılar ve sniperlar olduğu bir yerde kurduğunu ve bu durumu ofisinin dış görünümünde yansıttığını belirtmiştir.
26:17Ortadoğu Bölgesindeki Savaşlar ve Devrimler: Beyrut'ta patlamalar ve savaşlar olunca çalışmayı kesip kaçmak zorunda kaldıklarını, ancak seyrüsefer ve müzakereler yoluyla yolculuklarını sürdürdüklerini ifade etmiştir.
Lübnan Hizbullah'ı İsrail Savaşı'nda aktif olduğu zaman mülteci olarak kaçtığını ve iki-üç ay boyunca ortada yok olduklarını anlatmıştır.
Ortadoğu bölgesinde devrim ve evrim yaşanmakta, körfez bölgesi gibi bazı bölgelerde nefes alınabildiğini belirtmiştir.
28:35Ortadoğu'daki Devrimlerin Gelişimi: Beyrut'un iç savaş esnasında 20 yıl boyunca devrim platformu olduğunu ve sonrasında bu devrimin diğer Arap dünyasına sıçradığını açıklamıştır.
Mısır Tahrir Meydanı, Bahreyn gibi yerlerde devrim hareketleri olduğunu, ancak her devrimin ardından karşıt devrimlerin geldiğini belirtmiştir.
Devrimci hareketlerin sürekli meydanları doldurduğunu ve bu kişilerin olumsuz etkilenen, hayal kırıklığı yaşayan ve başka bir şey isteyen insanlar olduğunu ifade etmiştir.
30:01Beyrut'un Durumu: Beyrut'un merkezinde bir milyondan fazla kişi gelip bağımsızlık talebinde bulunduğunu belirtmiştir.
Beyrut'un Dahi ve Solider bölgelerinin birbirinden uzak olmasına rağmen çatışmaların birbirine sıçradığını açıklamıştır.
Zeytine Körfezi gibi güzel bölgelerin yakınında devrimlerin yaşandığını ve aynı bölgede çadırların kurulduğunu, sistemdeki esnekliğin ve günlük bazda değişimin olduğunu vurgulamıştır.
32:00Şehirlerdeki Değişimler: Beyrut'taki İsrail tahribatının yeniden imar edildiğini, ancak aynı bölgede aynı insanların şehirler dikiyorlarını belirtmiştir.
Dubai'de en yüksek kuleler inşa edilirken, Suriye'de ise kulelerin tahrip edildiğini, kulelerin inşa edilip yıkıldığını anlatmıştır.
Şehirlerdeki bu değişimlerin bir sonu olup olmadığını sorgulamıştır.
33:16Mekanın Özgürlüğü ve Şehir Oyuncakları: Mekanın özgürlüğü, adaptasyonu ve zamanın ruhuyla ilgili kavramlarla daha fazla hikaye yaratmanın, mevcut fanatizmi parçalara ayırabileceğini düşünmektedir.
Mekanın hafızasını kullanarak ne kadar çok hikaye anlatılsa, şehirlerde yapabileceklerimiz tartışmalar o kadar şekilleneceğini belirtmiştir.
Beyrut'ta beş kırmızı noktada insan ve hayvan şekilli şeylerin resmi geçit yaptığı, şehirde gezdiği ve binalara tırmanıp hikayeleri topladıkları "şehir oyuncakları" projesini sergilediğini açıklamıştır.
35:31Beyrut Projeleri: Beyrut'ta çeşitli yerlerde tahribat ve farklı hikayeleri açıklayan şekiller bulunmaktadır.
"Şehir Oyuncakları" adlı projede, şehir oyuncakları Beyrut'u dolaşarak insanların hayallerine yerleşiyor ve hareket ediyorlar.
Projede Beyrut'un meydanlarının esnekliği ve zamana bağlılığı ifade edilmiş, renkli oyuncaklarla şehirde yaratıcı bir parkur oluşturulmuştur.
36:53Urban Hayvanat Bahçesi: "Urban Hayvanat Bahçesi" sergisi, insanlar ve hayvanlar arasında kim kim olduğunu sorgulayan bir proje.
Hayvanlar şehirde kalan insan kalıntılarını inceliyor ve bazıları sürekli uçuyor.
Projede şehre düşen bombalar ve sürekli tahribat gösterilmektedir.
37:35Dubai Projeleri: Dubai'nin "Bulutu" adlı projesi, şehrin motto marat tasarım kurulunda çalışırken tasarlanmıştır.
Dubai'de yüksek binalar ve gökdelenler özel ve mahrem hale gelirken, bu proje herkese açık bir kamusal bulut platformu sunmaktadır.
Bulut, dikey bahçeler, pavyonlar ve dönen pavyonlar gibi özelliklerle donatılmış, altındaki havuzda park edilebiliyor ve göklere ulaşılabiliyor.
40:46Amman Projeleri: Amman'da "Yedi Tepeli Amman" ve "Tepeler Arası Diyalog" adlı bir proje tasarlanmıştır.
Projede farklı sosyal statülere sahip tepeler arasında diyalog kurulması amaçlanmıştır.
Tepeler arasında raylı sistemle ilerleyen bir alan ve çevresinde bahçe oluşturulması planlanmaktadır.
44:14Amman'da Ekolojik Çözümler: Amman'da organik atık sorunu ciddi bir problem olup, Londra'dan danışmanlar enerji danışmanlığı sağlamıştır.
Projede güneş enerjisi ve su yönetimi gibi konular da ele alınmıştır.
Topluluk bahçeleri, diyalog ve görsel etki oluşturarak eko-kültürü destekleyecek bir alan tasarlanmıştır.
45:56Sunum Sonucu ve Şair Fahmi: Sunum, mimari, sanat ve kamu alanlarının nitelikleri konusunda ilginç bir sunum olarak değerlendirilmiştir.
Şair Fahmi, 1974'te Mısır doğumlu, 2005 yılında kendi şirketini kurmuş ve uluslararası çalışmaları olan bir mimardır.
Şair Fahmi'nin sunumu iki bölümden oluşuyor: Avusturya'da yapılan çalışmalar ve Kahire'deki çalışmaları.
48:28Avusturya'da Müslüman Mezarlığı: Avusturya'nın batısında Kurarım Berk adlı bir belediyede ikinci Müslüman mezarlığı bulunuyor.
Bu mezarlık 2012 yılında açılmış ve Fuarenberg bölgesine hizmet veriyor, 96 belediyeye hizmet ediyor.
Bölgede 38 bin Müslüman yaşıyor, çoğunlukla 1960'lı yıllarda gelen Türk işçiler ve Bosnalılar.
50:38Avusturya'daki İslam Mezarlığı Projesi: Konuşmacı, Avusturya'daki İslam mezarlığı projesini tanıtmak istediğini ve bu projenin kendisine anavatan kavramını araştırmak için bir fırsat olduğunu belirtiyor.
Proje öncesi, Borarenberg'deki insanların cenazeleri genellikle Türkiye'ye gönderiliyor ve bu süreç pahalı ve zordu, ancak bu proje ile cenazelerin Türkiye'ye taşınmasına son verildi.
Mezarlığın açılışında İslam derneğinin başkanı, anavatanın nereden geldiğiniz değil, nerede gömülmeyi tercih ettiğiniz yer olduğunu belirtmiş.
52:26Projenin Sosyal Etkileri: Proje hem Avusturyalılar hem de göçmenler için kabul edilebilir bir konu değildi, çünkü her iki taraf da göçmenlerin bir gün ülkelerine döneceğini düşünmüştü.
Gerçeklik, göçmenlerin ülkelerine dönmediğini gösterdi ve bu durum her iki taraf için de hayal kırıklığı oldu.
Bu proje, Avusturya'da İslam'ın kabul edilmesinden yüz yıl sonra gerçekleşti ve ulusal kimlikle ilgili tartışmalara yol açtı.
55:25Kahire'deki Konut Projeleri: Konuşmacı, Avusturya'daki Türklerin durumundan farklı olan kendi vatanında, yani Kahire'de gerçekleştirilen projeleri anlatıyor.
2005 yılında tasarlanmış ancak devrimle tamamlanamayan bir ev projesi gösteriliyor.
Konuşmacı, ilk projelerinin özel konutlar tasarlamaktan başladığını belirtiyor.
57:38Kahire'deki Mekan Kavramları: Kahire'de evlerin ve sokakların birbirine geçtiği, kamu ve özel alanların karıştığı bir yapıya sahip olduğu vurgulanıyor.
Dar bir geçitte mobilya satılan sokaklar, kamu alanının içeriden dışarıya taşınması örneği olarak gösteriliyor.
Projelerde içeriden dışarıya, kamu alanından özel alana geçiş sağlayan duvar silsileleri kullanılıyor.
1:00:30Yeni Projeler: Konuşmacı, şu anda inşaat halinde olan, Londra'daki bir mimari bloyla işbirliği yapılan bir yarışma projesini anlatıyor.
Bu proje, sanatçılar ve yazarlar için yapılan, kamu ve özel alanları birleştiren bir mekan olarak tasarlanıyor.
İsviçre Alplerinde Anderma'da kazanılan bir yarışmada, ticari merkez ve konut alanlarını birleştiren bir proje gerçekleştirildi.
1:05:03Sınırlar ve Mekan Kavramları: Avusturya'da yapılan bir otobüs durağı projesi, sınırlarla ilgili çalışmaların bir örneği olarak gösteriliyor.
Projelerde sınırlar bir veya birkaç katmanlı olabilir ve bağlama göre değişebilir.
İlk projelerden biri olan bir çay fincanı, sınırlarla bağlantılı ve iç ve dış mekanları birleştiren bir kavram olarak tasarlanmış.
1:08:06İslam Toplumu ve Kamusal Alan İlişkisi: İslam toplumuyla kamusal alan arasındaki ilişki konusu ele alınıyor, özellikle İstanbul'daki gelişmeler ve tartışmalar değerlendiriliyor.
İran'da İslam kültürünü hissediliyor ancak büyük şehirlerde insanlar kendilerini Londra, Şangay veya İstanbul vatandaşlarına daha yakın hissediyorlar.
İslam oryantasyonu güçlü olanlar geleneksel mekanlara, anıt mezarlara ve camilere gidiyorlar, ancak bunu sadece dini sebeplerden değil, kamusal alan olarak, kutlamalar için, konuşmak ve görüşmek için de yapıyorlar.
1:10:35İran'daki Kamusal Alan Yapısı: İran'daki şehirler genellikle bir kamusal alana sahip değil, çünkü kamusal alan geleneği çok fazla yok.
Geçmişte insanlar pazarda bir araya gelirken, bugün parklar var ve bunlar köprüler ve yollar aracılığıyla birbirine bağlı.
Lübnan'da uzun süren iç savaştan dolayı sokakta olmanın, dışarıda olmanın travmatik olduğu bir yerde, 1990'larda Beyrut'ta sokakta kimse yoktu, herkes arabayla gidiyordu.
1:12:37Lübnan ve Beyrut'ta Kamusal Alan: Lübnan'da hem Hristiyanlar hem Müslümanlar var, bu nedenle tam olarak bir İslam ülkesi olarak tanımlanamıyor.
Beyrut'ta solidleri (güvenli alanlar) kamusal alan olarak işlev görüyor.
Beyrut'un sokakları, restoranlar ve publar çok keyifli bir şekilde şehrin tadını çıkarabildiğiniz yerler, gece hayatı Beyrut'ta çok meşhurdur.
1:14:30Kahire'de Sokak Yaşamı: Kahire'de sokaklar dinamik bir yaşam sunuyor, insanlar sokakları canlandırıyor.
Kahire'de sokağa mallarını koymanın kabul edilmiş bir anlayışı var, belediyeden kimse gelip eşyaları içeriye taşıyın demiyor.
Batıda bu tür bir anlayış çok nadir veya yok, burada karmaşık bir bağlamda özgürlük unsuru var.
1:17:21Devrimden Sonra Kahire: Devrimden sonra Kahire merkezinde sokaklar ele geçirilmiş, insanlar akşam saat altıda gelip on ikiye kadar vakit geçiriyor.
Yeni bir ürün tasarımı olan tekerlekli askılarla şehirde dolaşan insanlar, öğleden sonra geceye kadar bir ritüel haline gelen bu aktiviteye katılıyor.
1980'lerin sonlarına doğru gelen rasyonel, sabit bloklar oluşturulan kentsel dokuyu Mısırlılar çözmüş, artık farklı bir enerji veren bir yer haline gelmiş.

Ortadoğu'da Mimarlık ve Şehir Değişiklikleri Üzerine Bir Oturum

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir