Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Resmi Tarihe Hoş Geldiniz" adlı tarih programı formatında sunulan bu video, Türklerin tarihi boyunca devletleriyle yürüyen bir millet olduğunu ve Oğuzların bu millet içindeki önemli bir unsuru olduğunu anlatmaktadır.
- Video, Oğuzların kökeni, yapısı ve tarihsel gelişimini kronolojik olarak ele almaktadır. İlk bölümde Oğuzların dokuz boydan oluştuğu, Göktürkler ve Uygurlar dönemindeki durumları, Maveraünnehir'e göçleri ve İslamiyet'i kabul ettikten sonraki yerleşik hayata geçiş süreci anlatılmaktadır. İkinci bölümde Oğuzların kültürel, sosyal ve siyasi yapısı, Oğuz Yabgu Devleti'nin yapısı ve yıkılışı incelenmektedir. Son bölümde ise Selçuklu Devleti'nin kuruluşu, Malazgirt Zaferi sonrası Anadolu'ya yapılan göçler ve bu göçlerin nedenleri ve sonuçları ele alınmaktadır.
- Videoda ayrıca Oğuzların bilge kişileri, gömme gelenekleri, evlilik adetleri, fiziksel özellikleri, İslamiyet'in yayılması süreci ve göçlerin sadece göçebe toplulukları değil, yarı göçebe topluluklar, yerleşik zümreler, alimler, şeyhler, dervişler, tacirler ve zanaatkarların da Anadolu'ya gelmesiyle sonuçlandığı vurgulanmaktadır.
- Türklerin Devlet Tarihi ve Oğuzlar
- Türkler tarihleri boyunca Hunlar, Göktürkler, Uygurlar, Karahanlılar, Gazneliler, Selçuklular ve Osmanlılar gibi önemli siyasi teşkilatlarla devletleriyle yürüyen bir millet olmuşlardır.
- Türk boyları bu teşkilatlanmanın ana unsuru ve taşıyıcısı olmuştur ve bu boylar genel geçer ifade ile Oğuzlar adıyla anılmaktadır.
- Oğuzlar adıyla anılan boy yapılanmasının Türk devletlerindeki yerini ilk kaynaklardan Bengü Taşlar ve Çin yıllıklarından öğrenebilmekteyiz.
- 01:22Oğuzların Kökeni ve Göktürklerle İlişkisi
- Oğuz adına ilk defa Göktürk kitabelerinde rastlanmaktadır ve kelimenin kökeni hakkında çeşitli görüşler ileri sürülmüştür.
- Göktürk kitabelerine göre Oğuzlar dokuz boydan meydana gelmiş bir budur ve bu nedenle Tokuz Oğuz diye de anılır.
- Göktürk Hanedanı'ndan Kutlu Şad ve veziri Tonyukuk'un devleti yeniden kurmaya çalıştıkları sırada, eski Türk yurdundaki en güçlü Budun Tokuz Oğuzlardı.
- 02:10Oğuzların Göktürkler ve Uygurlarla İlişkisi
- Göktürkler zamanla Oğuzlar'ı kendilerine tabi kıldılar ve Bilge Kağan devrinde Oğuzlar doğrudan doğruya ona bağlıydılar.
- 744'te Göktürk Devleti yıkıldı ve yerini Uygur Devleti aldı, Uygur hükümdarı Köl Bilge Kağan Tokuz Oğuzlar'ın başbuğu tayin edilen oğlu da Moyençer ünvanıyla anılmaya başlandı.
- İlitmiş Bilge Kağan'ın ilk yıllarında zaman zaman Tokuz Tatarlarla birlikte isyan çıkaran ancak Kağan'ın dirayeti karşısında başarı gösteremeyen Dokuz Oğuzlar, daha sonra On Uygurların yanında yer alıp Uygur Devleti'nin dayandığı iki unsurdan biri haline geldi.
- 03:01Oğuzların Göktürklerle İlişkisi ve Uygur Devleti
- Oğuzlar Uygurların 840'da uğradığı felaketin ardından Doğu Türkistan'a yapılan göçe katıldı ve orada da varlığını uzunca bir müddet sürdürdükten sonra adı duyulmaz oldu.
- Uygur tarihinde unutulmadılar ve Tokuz Oğuzlar Cami, Ut Teravihde Uygurların yanında Dokuz Boy ile birlikte anılmaktadır.
- Göktürk kitabelerinde Kül Tigin'in Yuğ töreninde Batı Göktürk Kağan'ı temsil eden iki elçiden birinin adının Oğuz Bilge Tamgacı olduğu bildirilmektedir.
- 03:36Oğuzların Göktürklerle İlişkisi ve Uygur Devleti
- Batı Göktürk elini oluşturan on boya on ok denildiği ve o okların Çin kaynaklarına göre her biri eşit sayıda boya sahip olmak üzere iki kola ayrıldığı bilinmektedir.
- Oğuz elinde de boylar eşit sayılarda iki kola ayrılmakta bu kollardan biri Bozok, diğeri Üç Ok adını taşımaktaydı.
- Oğuz hükümdarlarının vekilleri Kül Erkin unvanını taşıyordu ve Batı Göktürk ve Doğu Göktürk Kağanlarının ise Yabguları vardı.
- 04:06Oğuzların Göktürklerle İlişkisi ve Uygur Devleti
- Yabgu, derece itibariyle Kağan'dan sonra gelen bir unvan olup Melik Kral demektir ve Seyhun boylarındaki Oğuz-el'nin hükümdarları da Yabgu unvanına sahipti.
- Batı Göktürklerinin konuştuğu Türkçe'nin Doğu Göktürklerinkinden biraz farklı olduğu Çin kaynaklarında ifade edilir.
- Oğuzların Türkçesi de Issık Göl çevresiyle Kaşgar bölgesinde yaşayan Karahanlıların Türkçesinden farklıydı.
- 04:53Oğuzların Maveraünnehir'e Göçü
- Eskiden beri Kara İrtiş boylarında yaşayan Karluklar, zayıf bir duruma düşmüş bulunan Batı Göktürk Kağanlığı'nın varlığına kolayca son verdiler.
- Oğuzlar bu olayın ardından muhtemelen Halife Mehdibillah zamanında Maveraünnehir'e aşağı Seyhun boylarına geldiler.
- Bu bölgede daha önce Peçeneklerin yaşadığı ve Oğuzların onları buradan çıkarıp Yayık Irmağının ötesine kadar sürdükleri tahmin edilmektedir.
- 05:21Oğuzların Maveraünnehir'deki Varlığı
- 190'da Emeviler'in son Horasan valisi Nas bin Seyyar'ın torunu Rafibin Les Maveraünnehir'de bir isyan çıkardı.
- Tarihçi Yakubi Togu Guz diye andığı Dokuz Oğuzların Karluk ve Tibetlilerle birlikte Rafiye takviye kuvveti gönderdiklerini, Taberi'de 205 yılında Üs-Rüşne'ye bir akın yaptıklarını yazar.
- Abbasi halifesi Memun'un 207'de Hüsrüşene'ye ordu gönderdiğinde bölgenin hakimi Kabus'un Oğuzlar'dan yardım istemesi, bu tarihlerde Oğuzlar'ın aşağı Seyhun boylarında bulunduklarını göstermektedir.
- 06:23Oğuzların Yeni Yurdu
- Coğrafyacı İstahri'ye göre Oğuzların yeni yurdu Hazar Denizi'nden Seyhun boylarındaki Farabbe-is-Ficab'a kadar uzanıyordu.
- Hazar Denizi'nin doğu kıyısındaki Siyah Kub adlı gayri meskun yarımada, onuncu yüzyılın başlarında bir Oğuz topluluğu tarafından iskan edilmiş, daha sonra bu yarımadaya Mangışlak adı verilmiştir.
- Müslümanlarla olan sınır güneybatıda Harezm'de Gürcaniye'nin kuzeybatısındaki Cid kasabasından başlıyor ve Aral Gölü'nün güneyindeki Bara Tekin de sınır kasabalarından sayılıyordu.
- 06:59Oğuzların Sınırları ve Coğrafyası
- Maveraünnehir'de sınır, Buhara'nın kuzeyindeki çölden başlayıp Eskicab bölgesine kadar gidiyordu.
- Seyhun'un sağ kıyısında, Karaçuk Dağları'nın eteğinde, Yesi'ye bir günlük mesafede bulunan Savran, Müslümanların Oğuzlar'a karşı sınır şehriydi.
- Seyhun Irmağı Savran'dan az ilerde Oğuz ülkesine giriyordu ve İstahri, Oğuz ülkesinin kuzey sınırını İdil Irmağının meydana getirdiğini söylemekte, çağdaş Bizanslı müellif İmparator Yedinci Konstantinosspor Piro Genitus da İstahri'yi teyit etmektedir.
- 07:34Oğuzların Coğrafyası ve Dağları
- İbn-i Fadland 921 yılında Bulgar ülkesine giderken Cim Irmağı'nın ötesinde Oğuzları görmemiş, buna karşılık Yayığın batısında Peçeneklerle karşılaşmıştı.
- Aşağı Seyhun'la Aral'ın kuzeyindeki çöl bölgesine bazı coğrafyacılar Oğuz Çölü adını verdiler, Oğuzlar ise bu bölgeye Karakom demekteydiler.
- Oğuz bölgesinde bozkır, Seyhun Irmağı'nın ağzından doğuya doğru giderek Savran'a yaklaşmakta, daha sonra ırmağa paralel biçimde İsfica'nın kuzeyine kadar giden Karaçuk Sıra Dağları başlamaktaydı.
- 08:22Oğuzların Akarsuları ve Şehirleri
- 10. yüzyıl kaynaklarında nehrüş şaş adıyla kaydedilen Seyhun Irmağa daha sonraları Ab Bend ve Abu Cend gibi şehir isimleriyle anılmıştır.
- Oğuzların sadece öz dedikleri bu akarsuya Müslüman alimler Seyhun Amu Derya'ya da Ceyhun adını vermişlerdir.
- 10. yüzyılda Oğuz Devleti'nin başşehri Seyhun ağzının yakınlarındaki Yeni Kentti ve 10. yüzyıl başlarında Oğuzların çoğu göçebeydi.
- 09:02Oğuzların Şehirleri ve İktisadi Hayatı
- Bahar gelince kuzeydeki Karakoma ve kuzeybatıdaki yaylalara göç ediyorlardı, kış yaklaşınca da aşağı Seyhun boylarına dönüyorlardı.
- Yabgu unvanını taşıyan Oğuz hükümdarları kış mevsiminde Yeni Kentte oturuyorlardı ve Oğuz ülkesindeki Cend ve Huvare şehirleri de Yabgular idaresindeydi.
- Kaşgarlı Mahmut Sapran, Karaçuk, Sunak, Karnak ve Süt Günü Oğuz şehirleri arasında sayar ve Oğuzların Kaşgarların bahsettiği devirden sonra yeni şehirler kurdukları görülmektedir.
- 10:02Oğuz Şehirlerinin Gelişimi
- 10. yüzyıldan itibaren aşağı ve orta Seyhun bölgelerinde iktisadi hayat gittikçe gelişti ve 11. yüzyılın başlarında ileri bir seviyeye ulaştı.
- Bu dönemde Oğuzlar'dan büyük bir kitle yerleşik hayata geçti ve bu konuda en büyük etken şüphesiz onların İslamiyet'i kabul etmeleri olmuştur.
- Oğuz şehirlerinin çoğunda Maveraünnehir'in yerli unsurları da yaşıyordu ve yerleşik Oğuzlar genellikle göçebelerin siyasi faaliyetlerine ve göçlerine katılmayıp Moğol istilasına kadar şehirlerde oturdular.
- 11:08Oğuzların İktisadi Faaliyetleri
- 10. yüzyılın başlarında Oğuzlar'ın iktisadi faaliyetleri göçebe hayatının gereği olarak hayvan yetiştiriciliğine dayanıyordu.
- Bu sebeple servetlerini koyun, at sürüleri, develer teşkil ediyordu ve Oğuz subaşısı İl Doğan oğlu Etrak, 921 yılında Abbasi elçilik heyetine verdiği şölende koyun eti ikram ettiği gibi kendi akrabaları ve halkı içinde koyun kestirmişti.
- Oğuz destanları, Oğuzların diğer Türk boyları gibi deve eti ve at eti yediklerini göstermektedir, at eti muhtemelen her zaman değil, özel günlerde yenilmekteydi.
- 11:53Oğuzların Ticari Faaliyetleri
- Oğuzlarla komşuları olan Müslüman kavimler arasında canlı bir ticari faaliyet mevcuttu ve Oğuz ülkesinden geçen en önemli ticaret yolu Harezm'den İdil Havzasına giden yoldu.
- İbn-i Fadlan Bulgar ülkesine giderken Oğuz yurdundan beşbin kişilik bir kervan içinde geçmişti.
- Oğuzlar barış zamanlarında ticaret maksadıyla Harezm'de Curcani'ye ve Barateyn şehirlerine, Maveraünnehr'
- 13:15Oğuzların Sosyal ve Kültürel Özellikleri
- Oğuzlar bilge kişilerine büyük saygı gösterirlerdi, ancak onlara verilen adlar bilinmemektedir.
- Oğuzlar ölülerini elbiseleri ve eşyalarıyla birlikte gömür, gömme sonrası atlarını keserek yiyorlardı (yu aşı geleneği).
- Oğuzlar hastalanan akrabalarına yaklaşmaz, kalın verme geleneği yaygındı ve evlenecek gençler ok atarak çadır kurarlardı.
- 14:14Oğuzların Fiziksel Özellikleri ve Özellikleri
- Oğuzların yüz şekilleri 10. yüzyılda diğer Türk kavimlerinden farklı değildi, ancak Maveraünnehr'e geldikten sonra Taciklere benzemeye başlamışlardır.
- Oğuzlar sakallarını keser, bıyık bırakır ve saçlarını uzatırdı.
- Sert mizaçlı, savaşçı, namuslu, dürüst, konuksever ve büyüklerine bağlı olan Oğuzların Türkçe'si Türk lehçelerinin en zarifi sayılıyordu.
- 15:17Oğuzların İslamiyet'e Geçişi
- 10. yüzyılın ilk çeyreğinde Süt Kent'te İslamiyet'i kabul etmiş Oğuzlar yaşadığı kaydedilmektedir.
- Farab, Kence ve Şuş arasında Oğuz ve Karluklardan İslamiyet'i kabul etmiş bin çadıra yakın bir topluluk yaşamaktaydı.
- 349 yılında 200 bin çadırlık bir Türk topluluğunun Müslüman olduğu bildirilmiştir.
- 16:07Oğuzların İslamiyet'e Geçişinin Nedenleri
- Son Samani Emiri İsmail bin Nuh'un Maveraünnehri Karahanlıların elinden geri almak için giriştiği faaliyetler sırasında Oğuz Yabgusunun yanına giderek onunla ittifak yaptığı ve Yabgu'nun daha sonra Müslüman olduğu kaydedilmektedir.
- Maveraünnehir Müslümanları, Oğuzlardan Müslüman olan zümrelere Türkmen adını vermişlerdir.
- Oğuzların İslamiyet'i kabul etmesinde Müslümanlarla aralarındaki ticari münasebetler, şehirlerindeki Müslüman komşularından dinin esaslarını öğrenmeleri ve şeyh-dervişlerin irşad faaliyeti önemli rol oynamıştır.
- 17:39Oğuz Yabgu Devleti
- Yabgu unvanlı hükümdarların bulunduğu Oğuz Yabgu Devleti, 10. yüzyılın birinci yarısında bağımsız ve güçlü bir devletti.
- Yabguların en yüksek iki görevlisi Kül Erkin (yabgu'nun vekili) ve Subaşı (ordunun kumandanı) idi.
- Oğuzlar işlerini meclisler kurarak istişare yoluyla hallederlerdi.
- 18:42Oğuzların Komşularıyla İlişkileri
- Oğuzlar Peçeneklere hücum ederek onları Yayıkın ötesine göçmek zorunda bırakmış, Hazarlarla anlaşıp onları da buradan çıkarmışlardır.
- Oğuzlar Hazarlarla münasebetlerinin 10. yüzyılda pek dostça olmadığı, buz tutmuş İdil'i sık sık geçerek Hazar ülkesine akınlar yaptıkları bilinmektedir.
- Oğuzların orta İdil boylarında yaşayan Bulgarlarla münasebetleri dostçaydı, Oğuz subaşısı Etrak Bulgar Kralı Almus'un damadıydı.
- 20:25Oğuzların Diğer Komşularıyla İlişkileri
- Oğuzlar güney komşuları olan Müslümanların ülkesine fırsat buldukça akınlar yapıyorlardı, barış zamanlarında ticaret büyük bir canlılık gösteriyordu.
- Oğuzların doğu komşuları Karlılarla da savaştıkları, hatta bu savaşlardan birinde Oğuz Yabgusunun öldüğü kaydedilmektedir.
- Oğuzların kuzey komşuları Kimeler, Kimelerin büyük kolu Kıpçaklardı, Oğuzlarla Kıpçaklar zaman zaman birbiriyle savaşıyordu.
- 21:24Oğuz Yabgu Devleti'nin Yıkılışı
- 10. yüzyılın birinci yarısında bağımsız ve güçlü bir devlet olan Oğuz Yabgu Devleti'nin yıkılışı hakkında kaynaklarda bilgi bulunmamakta, ancak iç çekişmeler yüzünden son bulduğu görüşü ileri sürülmektedir.
- Melikname'ye göre Oğuz Yabgu Devleti'nin subaşısı Dukak'ın ölümünden sonra yerine oğlu Selçuk geçmiştir.
- İkinci bir ihtimal Oğuz Yabgu Devleti'nin Oğuzların kuzey komşuları Kıpçaklar tarafından yıkılmış olmasıdır, ancak bu ihtimal zayıftır.
- 23:54Oğuz Göçleri
- Oğuz göçleri daha devlet yıkılmadan önce, hatta devletin kuvvetli bulunduğu dönemde iç çekişmeler yüzünden başlamış, devlet yıkıldıktan sonra da önemli göçler olmuştur.
- 10. yüzyılın başlarında çıkan bir çekişme sonucunda bir garip Oğuz, Hazar Denizi'nin doğu kıyısındaki Gayrimeskun Siyah Kuh Yarımadası'na göç ederek burayı yurt edinmiştir.
- 11. yüzyılın ortalarında Karadeniz'in kuzeyindeki topraklara bir Oğuz grubu gelmiş, Ruslar bu Oğuzları Tork adıyla anmıştır.
- 25:48Uzların Tarihi
- Rus kaynaklarına göre Torklar 1055 yılında Batıdaki Özü Irmağına ulaşmış, ancak 5 yıl sonra Rus prensleriyle savaşı kaybederek Aşağı Tuna'ya göç etmişlerdir.
- Bizanslılar Uzları kavim adlarıyla anmış, 1055'te Tuna'yı geçip Balkanlar'da geniş bir alanda akına çıkmışlardır.
- Uzların büyük kısmı akın sırasında Peçeneklerin hücumları, soğuklar, salgın hastalıklar ve açlık sebebiyle telef olmuş, nüfusları fazla olmayan Uzlar siyasi bir güç olmaktan çıkmışlardır.
- 26:42Uzların Bizans ve Selçuklularla İlişkisi
- Bazı Uz oymakları Bizans'a sığınmış, diğerleri ise kuzeye gidip Rus prenslerinin hizmetine girmişlerdir.
- Bizanslılar, kendilerine sığınmış olan Uz oymaklarına Balkanların bazı yörelerinde ve özellikle Makedonya'da yurt vermişlerdir.
- Uzlar Malazgirt Savaşı'nda Bizans ordusunun sağ kolunda yer almış, savaş sırasında büyük bir kısmı Peçeneklerle birlikte Selçukluların tarafına geçmiştir.
- 27:20Selçuklu Hanedanının Kuruluşu
- Oğuzların Kınık boyuna mensup olan Selçuklu hanedanının atası Subaşı Selçuk Cend'de Müslüman olmuş ve orada ölmüştür.
- En büyük oğlu İsrail, babasının sağlığında Arslan Yabgu unvanını alarak kendisini Oğuzların hükümdarı ilan etmiştir.
- Arslan Yabgu, Gazneli Mahmut tarafından hile ile yakalanıp Hindistan'da bir kalede hapsedilmiştir.
- 27:59Oğuzların Horasan'a Göçü
- Arslan Yabgu'nun emrinde bulunan 4000 çadırlık Oğuz kitlesinin beyleri, Selçuklulardan zulüm gördüklerini söyleyerek Gazneli Mahmut'tan Horasan'da otlaklar vermesini istemişlerdir.
- Sultan Mahmut, alacağı vergileri düşünerek Oğuzların bu isteklerini yerine getirmiştir.
- Oğuz topluluğunun başında bulunan Göktaş, Buka, Yağmur ve Kızıl adlı beyler Horasan'da yağma akınlarına başlamış, bu durum Gazneli Mahmud'u kızdırmış ve hepsini ülke dışına çıkarmıştır.
- 28:44Selçukluların Horasan'ı Ele Geçirme ve Oğuzların Anadolu'ya Göçü
- Selçukluların Horasan'ı ele geçirip Büyük Selçuklu Devleti'ni kurdukları haberinin duyulması üzerine Seyhun boylarından, Balhan Dağları'ndan, muhtemelen Mangışlak'tan bölgeye göçler başlamıştır.
- Selçuklu, devlete göçüp gelen Oğuz topluluklarından hepsini bir anda hizmetini alamadığı için bazı topluluklar İran ve Suriye'de kendi başlarına fetihlere giriştiler.
- Malazgirt Zaferi ile Oğuzlara Anadolu'nun yolu açılmış, bu kanaldan sadece göçebe topluluklar değil, yarı göçebe topluluklar, yerleşik zümreler, alimler, şeyhler, dervişler, tacirler, zanaatkarlar da Anadolu'ya gelmiştir.
- 29:47Göçlerin Sonuçları
- İki asır boyunca süren bu göçler neticesinde Anadolu gerçek bir Türkistan olmuştur.
- Orta Asya'dan yapılan göçler sırasında bazı gruplar Anadolu'ya gitmeyerek İran veya Arran'da kalmış, bu göçlerin sonunda İran'ın Fars, Buzistan gibi bölgelerinde bazı beylikler ortaya çıkmıştır.
- Göçlerin yapılmasında Kıpçak ve Kanglı sıkıştırmaları, Karahıtayların baskıları ve Moğol istilalarının da önemli etkileri olmuştur.