Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- "Resmi Tarihe Hoş Geldiniz" adlı tarih programı formatında sunulan bu video, Oğuzların kökeni, yapısı ve tarihsel gelişimini anlatmaktadır.
- Video, Oğuzların dokuz boydan oluştuğunu, Göktürk kitabelerinde ilk defa rastlandığını ve tarihsel gelişimini kronolojik olarak ele almaktadır. İlk bölümde Oğuzların Göktürkler ve Uygurlar dönemindeki durumları, Maveraünnehir'e göçleri, coğrafi sınırları ve iktisadi faaliyetleri anlatılırken, ikinci bölümde kültürel özellikleri, gömme gelenekleri, sağlık uygulamaları, evlilik gelenekleri ve fiziksel özellikleri hakkında bilgiler sunulmaktadır.
- Videoda ayrıca Oğuzların İslamiyet'i kabul ettikten sonra yerleşik hayata geçiş süreci, savaşçı, namuslu, dürüst ve konuksever olduğu özellikleri ve Maveraünnehr'e geldikten sonra Taciklere benzemeye başladıkları bilgisi de paylaşılmaktadır.
- 00:06Türklerin Devlet Tarihi ve Oğuzlar
- Türkler tarihleri boyunca Hunlar, Göktürkler, Uygurlar, Karahanlılar, Gazneliler, Selçuklular ve Osmanlılar gibi önemli siyasi teşkilatlarla yürüyen bir millet olmuştur.
- Türk boyları bu teşkilatlanmanın ana unsuru ve taşıyıcısı olmuştur ve genel geçer ifadeyle Oğuzlar adıyla anılmaktadır.
- Oğuzlar adıyla anılan boy yapılanmasının Türk devletlerindeki yerini ilk kaynaklardan Bengü Taşlar ve Çin yıllıklarından öğrenebilmekteyiz.
- 01:28Oğuzların Kökeni ve Göktürklerle İlişkisi
- Oğuz adına ilk defa Göktürk kitabelerinde rastlanmaktadır ve kelimenin kökeni hakkında çeşitli görüşler ileri sürülmüştür.
- Göktürk kitabelerine göre Oğuzlar dokuz boydan meydana gelmiş bir budur ve bu nedenle Tok Oğuz diye de anılır.
- Göktürk Hanedanı'ndan Kutlu Şad ve veziri Tonyukuk'un devleti yeniden kurmaya çalıştıkları sırada, eski Türk yurdundaki en güçlü Budun Tokuz Oğuzlardı.
- 02:16Oğuzların Göktürkler ve Uygurlarla İlişkisi
- Göktürkler zamanla Oğuzlar'ı kendilerine tabi kıldılar ve Bilge Kağan devrinde Oğuzlar doğrudan doğruya ona bağlıydılar.
- 744'te Göktürk Devleti yıkıldı ve yerini Uygur Devleti aldı, Uygur hükümdarı Köl Bilge Kağan Tokuz Oğuzlar'ın başbuğu tayin edilen oğlu da Moyençer ünvanıyla anılmaya başlandı.
- İl İtmiş Bilge Kağan'ın ilk yıllarında zaman zaman Tokuz Tatarlarla birlikte isyan çıkaran ancak Kağan'ın dirayeti karşısında başarı gösteremeyen Dokuz Oğuzlar, daha sonra On Uygurların yanında yer alıp Uygur Devleti'nin dayandığı iki unsurdan biri haline geldi.
- 03:07Oğuzların Göktürklerle İlişkisi ve Uygur Devleti
- Uygurların 840'da uğradığı felaketin ardından Doğu Türkistan'a yapılan göçe katıldılar ve orada da varlığını uzunca bir müddet sürdürdükten sonra adı duyulmaz oldu.
- Uygur tarihinde unutulmadılar, Tokuz Oğuzlar Cami Ut Teravihde Uygurların yanında dokuz boy ile birlikte anılmaktadır.
- Göktürk kitabelerinde Kül Tigin'in Yut töreninde Batı Göktürk Kağanını temsil eden iki elçiden birinin adının Oğuz Bilge Tamgacı olduğu bildirilmektedir.
- 03:42Oğuzların Göktürklerle İlişkisi ve Uygur Devleti
- Batı Göktürk elini oluşturan on boya on ok denildiği ve o okların Çin kaynaklarına göre her biri eşit sayıda boya sahip olmak üzere iki kola ayrıldığı bilinmektedir.
- Oğuz elinde de boylar eşit sayılarda iki kola ayrılmakta, bu kollardan biri Bozok, diğeri Üç Ok adını taşımaktaydı.
- Oğuz hükümdarlarının vekilleri Kül Erkin unvanını taşıyordu, Batı Göktürk ve Doğu Göktürk Kağanlarının ise Yabguları vardı.
- 04:12Oğuzların Göktürklerle İlişkisi ve Uygur Devleti
- Yabgu, derece itibariyle Kağan'dan sonra gelen bir unvan olup Melik Kral demektir ve Seyhun boylarındaki Oğuz el'nin hükümdarları da Yabgu unvanına sahipti.
- Batı Göktürklerinin konuştuğu Türkçenin Doğu Göktürklerinkinden biraz farklı olduğu Çin kaynaklarında ifade edilir.
- Oğuzların Türkçesi de Issık Göl çevresiyle Kaşgar bölgesinde yaşayan Karahanlıların Türkçesinden farklıydı.
- 04:59Oğuzların Göçleri ve Maveraünnehir'e Varışı
- Eskiden beri Kara İrtiş boylarında yaşayan Karluklar, zayıf bir duruma düşmüş bulunan Batı Göktürk Kağanlığı'nın varlığına kolayca son verdiler.
- Oğuzlar bu olayın ardından muhtemelen Halife Mehdibillah zamanında Maveraünnehir'e aşağı Seyhun boylarına geldiler.
- Bu bölgede daha önce Peçeneklerin yaşadığı ve Oğuzların onları buradan çıkarıp Yayık Irmağının ötesine kadar sürdükleri tahmin edilmektedir.
- 05:27Oğuzların Maveraünnehir'deki Varlığı
- 190'da Emevilerin son Horasan valisi Nas bin Seyyar'ın torunu Rahibin Les Maveraünnehr'de bir isyan çıkardı.
- Tarihçi Yakubi Togu Guz diye andığı Dokuz Oğuzların Karluk ve Tibetlilerle birlikte Rafiye takviye kuvveti gönderdiklerini, Taberi'de 205 yılında Üs-Rüşne'ye bir akın yaptıklarını yazar.
- Abbasi Halifesi Memun'un 207'de Üsrüşene'ye ordu gönderdiğinde bölgenin hakimi Kabus'un Oğuzlar'dan yardım istemesi, bu tarihlerde Oğuzların aşağı Seyhun boylarında bulunduklarını göstermektedir.
- 06:29Oğuzların Yeni Yurdu ve Sınırları
- Coğrafyacı İstahri'ye göre Oğuzların yeni yurdu, Hazar Denizi'nden Seyhun boylarındaki Farabbe-is-Ficab'a kadar uzanıyordu.
- Hazar Denizi'nin doğu kıyısındaki Siyah Kub adlı gayri meskun yarımada, onuncu yüzyılın başlarında bir Oğuz topluluğu tarafından iskan edilmiş, daha sonra bu yarımadaya Mangışlak adı verilmiştir.
- Müslümanlarla olan sınır güneybatıda Harezm'de Gürcaniye'nin kuzeybatısındaki Cilt kasabasından başlıyor, Aral Gölü'nün güneyindeki Bara Tekin de sınır kasabalarından sayılıyordu.
- 07:05Oğuzların Sınırları ve Coğrafyası
- Maveraünnehir'de sınır, Buhara'nın kuzeyindeki çölden başlayıp Eskicab bölgesine kadar gidiyordu.
- Seyhun'un sağ kıyısında, Karaçuk Dağları'nın eteğinde, Yesi'ye bir günlük mesafede bulunan Savran, Müslümanların Oğuzlar'a karşı sınır şehriydi.
- Seyhun Irmağı Savran'dan az ilerde Oğuz ülkesine giriyordu ve İstahri, Oğuz ülkesinin kuzey sınırını İdil Irmağının meydana getirdiğini söylemekte çağdaş Bizanslı müellif, İmparator Yedinci Konstantinosspor Piro Genitus da İstahri'yi teyit etmektedir.
- 07:40Oğuzların Coğrafyası ve Sınırları
- İbn-i Fadland 921 yılında Bulgar ülkesine giderken Cim Irmağının ötesinde Oğuzları görmemiş, buna karşılık Yayığın batısında Peçeneklerle karşılaşmıştı.
- Aşağı Seyhun'la Aral'ın kuzeyindeki çöl bölgesine bazı coğrafyacılar Oğuz Çölü adını verdiler, Oğuzlar ise bu bölgeye Karakom demekteydiler.
- Oğuz bölgesinde bozkır, Seyhun Irmağı'nın ağzından doğuya doğru giderek Savran'a yaklaşmakta, daha sonra ırmağa paralel biçimde İsticab'ın kuzeyine kadar giden Karaçuk Sıra Dağları başlamaktaydı.
- 08:18Oğuzların Coğrafyası ve Sınırları
- Destanlarda ve tarihi eserlerde Oğuzlar'ın dağlar olarak anılan Kazgut ve Kazılık'ta Karaçuk Sıradağlarında bulunmaktaydı.
- 10. yüzyıl kaynaklarında nehrüşşş adıyla kaydedilen Seyhun Irmağa daha sonraları Ab Bend ve Abuhu Cend gibi şehir isimleriyle anılmıştır.
- Oğuzların sadece öz dedikleri bu akarsuya Müslüman alimler Seyhun Amu Derya'ya da Ceyhun adını vermişlerdir.
- 08:49Oğuz Devleti'nin Başşehri ve Şehirleri
- 10. yüzyılda Oğuz Devleti'nin başşehri Seyhun ağzının yakınlarındaki Yeni Kentti.
- 10. yüzyıl başlarında Oğuzların çoğu göçebeydi, bahar gelince kuzeydeki Karakoma ve kuzeybatıdaki yaylalara göç ediyorlardı, kış yaklaşınca da aşağı Sehun boylarına dönüyorlardı.
- Yabgu unvanını taşıyan Oğuz hükümdarları kış mevsiminde Yeni Kentte oturuyorlardı, Oğuz ülkesindeki Cend ve Huvare şehirleri de Yabguların idaresindeydi.
- 09:33Oğuz Şehirleri ve İktisadi Hayat
- Kaşgarlı Mahmut Sapran, Karaçuk, Sunak, Karnak ve Süt Günü Oğuz şehirleri arasında sayar.
- Oğuzların Kaşgarlıların bahsettiği devirden sonra yeni şehirler kurdukları görülmektedir, bunlardan biri de Barçınlı Kenttir.
- Oğuz şehirleri Seyhun, Akış olmak üzere şöyle sıralanmıştır: Sütkün, Yesi, Karaçuk, Savran, Suna, Özkent, Barçınlı Kent, Eşnaz, Cend ve Yenikent.
- 10:08Oğuzların İktisadi Hayatı ve Yerleşik Hayata Geçişi
- 10. yüzyıldan itibaren aşağı ve orta Seyhun bölgelerinde iktisadi hayat gittikçe gelişti ve 11. yüzyılın başlarında ileri bir seviyeye ulaştı.
- Bu dönemde Oğuzlar'dan büyük bir kitle yerleşik hayata geçti, bu konuda en büyük etken şüphesiz onların İslamiyeti kabul etmeleri olmuştur.
- Oğuz şehirlerinin çoğunda Maveraünnehir'in yerli unsurları da yaşıyordu, yerleşik Oğuzlar genellikle göçebelerin siyasi faaliyetlerine ve göçlerine katılmayıp Moğol istilasına kadar şehirlerde oturdular.
- 11:14Oğuzların İktisadi Faaliyetleri
- 10. yüzyılın başlarında Oğuzların iktisadi faaliyetleri göçebe hayatının gereği olarak hayvan yetiştiriciliğine dayanıyordu, bu sebeple servetlerini koyun, at sürüleri, develer teşkil ediyordu.
- Oğuz subaşısı İl Doğan oğlu Etrak, 921 yılında Abbasi elçilik heyetine verdiği şölende koyun eti ikram ettiği gibi kendi akrabaları ve halkı içinde koyun kestirmişti.
- Oğuz destanları, Oğuzların diğer Türk boyları gibi deve eti ve at eti yediklerini göstermektedir, at eti muhtemelen her zaman değil, özel günlerde yenilmekteydi.
- 13:21Oğuzların Bilge Kişileri ve Gelenekleri
- Oğuzların bilge kişileri tabiplik yapar, geleceğe ait keşiflerde bulunur, teşebbüslerin uğurlu olup olmayacağına hükmeder ve dini törenlere başkanlık ederdi.
- Oğuzlar ölülerini elbiseleri ve şahsi eşyalarıyla birlikte gömür, gömme sonrası atlarını keserek yiyorlardı; bu adet tüm Türk kavimlerinde görülen "yu aşı" veya "ölü aşı" geleneğine dahildi.
- Oğuzlar hastalanan yakın akrabalarına yaklaşmaz, kalın verme geleneği yaygındı ve evlenecek gençler ok atarak okun düştüğü yere çadır kurarlardı.
- 14:20Oğuzların Fiziksel Özellikleri ve Özellikleri
- Oğuzların 10. yüzyılda yüz şekillerinin diğer Türk kavimlerininkinden ne derece farklı olduğu bilinmemektedir; en eski kayıtlara göre Maveraünnehr'e geldikten sonra buradaki hava ve suyun tesiriyle Taciklere benzemeye başlamışlardır.
- Oğuzlar sakallarını keser, bıyık bırakır ve saçlarını uzatırdı; sert mizaçlı, savaşçı, namuslu, dürüst, konuksever, büyüklerine bağlı ve saygılıydı.
- Oğuzların konuştuğu Türkçe, Türk lehçelerinin en zarifi sayılıyordu.