Buradasın

Mondros Ateşkes Antlaşması ve Milli Mücadele Tarihi Dersi

youtube.com/watch?v=8w_51qaGLxc

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, bir öğretmenin öğrencilere tarih dersi verdiği eğitim içeriğidir. Öğretmen, Murat adlı bir arkadaşı ve sağlıkçı tarih yazarı Nazım Yaşar'ın da katıldığı interaktif bir ders formatında konuları anlatmaktadır.
Video, Mondros Ateşkes Antlaşması'nın imzalanma nedenleri, ilk işgaller ve Milli Mücadele'nin başlangıcını kronolojik olarak ele almaktadır. İçerik, Mondros Antlaşması'nın maddeleri, Anadolu'nun işgali, Paris Barış Konferansı, İzmir işgali ve sonrasında kurulan yararlı ve zararlı cemiyetler hakkında detaylı bilgiler sunmaktadır.
Ders, özellikle sınavlarda çıkabilecek önemli tarihsel bilgileri vurgulamakta, yararlı cemiyetlerin özellikleri (bölgenin Türklüğünü kanıtlama çabası, kongreler düzenleme, mitingler yapma, Paris Barış Konferansı'na temsilci gönderme, azınlıklara karşı koruma, Müslüman göçüne engel olma) ve zararlı cemiyetlerin özellikleri ( azınlıklar tarafından kurulup kurulmadığı) hakkında bilgiler içermektedir. Ayrıca, Milli Mücadele döneminde önemli rol oynayan kadın kahramanlar (Kara Fatma, Tayyar Rahmiye, Nezahat Onbaşı, Şerife Bacı, Halime Çavuş) ve Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışı gibi önemli olaylar da anlatılmaktadır.

00:07Göz Çizdirme Ameliyatı ve Sağlık Sektörü: Sunucu, dizinin son dokuz bölümünün kaldığını ve Murat kardeşi ile tarih yazarı Nazım Yaşar'la yolculuğunun devam edeceğini belirtiyor.
Murat'ın göz problemi olduğunu ve teknoloji sayesinde gözlük takmaktan kurtulduğunu, bu ameliyatın dünyanın dört bir yanından Türkiye'ye gelen insanlar tarafından tercih edildiğini anlatıyor.
Sağlık sektöründe özellikle göz ve diş tedavilerinin yurt dışında çok daha pahalı olduğunu, Türkiye'de daha uygun fiyatlara yapılabildiğini vurguluyor.
01:44Ekran Kullanımı ve Sağlık Sorunları: Günümüzde cep telefonlarına bakmakla ileride 30-40 yaşlarda birçok sağlık sorununun ortaya çıktığını belirtiyor.
Ekrandan uzak durmanın önemini vurguluyor ancak bunun günümüzde çok zor olduğunu, hatta çok küçük yaşta çocukların bile ekran kullandığını söylüyor.
02:08Mondros Ateşkes Antlaşması'nın Giriş: Mondros Ateşkes Antlaşması, ilk işgaller, İzmir işgali ve halkın almış olduğu önlemleri anlatacağını belirtiyor.
Mondros Ateşkes Antlaşması'nın lise yıllarında olumsuz olarak zihnimize kazındığını, ancak imzalandığı günlerde olumlu lanse edildiğini, basına olumsuz olduğu sadece üç gün sonra ortaya çıktığını anlatıyor.
Osmanlı Devleti'nin Mondros Ateşkes Antlaşması'nı imzalaması nedenleri olduğunu vurguluyor.
02:58Mondros Antlaşması'nın İmzalanma Nedenleri: Bulgaristan'ın savaştan çekilmesiyle Osmanlı Devleti'nin Almanya ile kara bağlantısının kalmaması ve İtalya'nın saf değiştirmesi, ABD'nin savaşa girmesi ve Wilson İlkeleri'nin yayınlanması nedeniyle Osmanlı'nın bu ilkeleri uygulayabileceğine güvenmesi.
ABD'nin Mondros Doktrini'ni hesaba katmaması ve Paris Barış Konferansı'ndan sonra kıtasına geri dönmesiyle ilgili bilgiler veriyor.
Mondros Mütakeresi'nin imzalanmasında Bulgaristan'ın savaştan çekilmesi ve İstanbul'a doğru bir harekat başlayıp İstanbul'un elden çıkacağı söylentisinin yaygın olması.
04:18Osmanlı Devleti'nin Cephe Durumu: 1915-1916 yıllarında Osmanlı Devleti'nin cephelerde özellikle Suriye cephesinde yaşadığı zorluklar.
Gazze, Kudüs, Şam, Halep'in düşmesi ve Hatay sınırına kadar gelen düşmanlar.
Irak cephesinde Halil Paşa'nın 13 bin askerle teslim aldığı komutan ve bu aracılığıyla bulunan ateşkes önerisi.
05:28Ateşkes ve Barış Antlaşması Arasındaki Farklar: Ateşkeslerin az madde içerdiğini, her iki tarafın silahlarını susturacağını ve ordularını belirli bölgelerden geriye çekeceğini belirtiyor.
Mondros Antlaşması'nın 25 maddeye çıktığını ve Türklerin bir daha ayağa kalkmasın diye daha önlem alındığını vurguluyor.
Mondros Antlaşması'nın imzalanmasının nedenlerini açıklıyor ve imzalanmasa Çanakkale Boğazları'nın gideceğini, belki İstanbul'un da düşeceğini söylüyor.
06:43Mondros Antlaşması'nın Hazırlanması: İngiltere, Çanakkale Boğazı'nı ve Çanakkale Cephesi'nin açılmasına neden olan Limni Adası'na Osmanlı temsilcilerini çağırdı.
30 Ekim 1918'de Rauf Orbay, Damat Ferit'in yerine denizcilik bakanı olarak Mondros'a gönderildi.
Osmanlı Devleti, ne ile karşılaşacağını bilmediği için boğazların işgal edilmemesi, İstanbul'un işgal edilmemesi ve halifeye saygı duyulması gibi sekiz maddelik bir taslak hazırladı.
08:33Mondros Antlaşması'nın İmzalanması: Rauf Orbay, Mondros Limanı'na vardığında İtilaf Devletleri'nin hazırladığı 25 maddelik antlaşmayı karşılaştı.
Antlaşmada "boğazlar", "Kilikya", "Kapadokya" gibi muğlak ve sınırları belirsiz kelimeler kullanıldı.
Rauf Orbay, itiraz etmeye çalışsa da İtilaf Devletleri İstanbul'u işgal edeceklerini tehdit etti ve Rauf Orbay 24 saat içinde antlaşmayı kendi imzalamak zorunda kaldı.
13:43Mondros Antlaşması'nın Sonuçları: Rauf Orbay, Türkiye'ye anlaşmayı imzaladığını ve İngilizlerin iyi davrandığını söyledi, ancak maddeleri okuduklarında bu doğru olmadığını fark ettiler.
Mondros imzalandıktan sadece üç gün sonra Musul, altı gün sonra İskenderun işgal edildi.
Mondros Antlaşması, işgalin yasal yönden devam etmesi için bir mola olarak görülmelidir.
15:41Mondros Antlaşması'nın Maddeleri: Antlaşmanın yaklaşık yarısından fazlası askerlik sınırlandırması içermektedir.
Osmanlı Devleti'nin kendi enerji ürünlerini (kömür, akaryakıt) kendi ihtiyacını karşıladıktan sonra satma zorunluluğu vardı.
Avusturya ve Alman diplomatların ve askerlerinin ülkeyi terk etmesi şartı getirildi, bu da ileride Osmanlı Devleti ile işbirliğine devam etmelerinden korkulduğu için yapıldı.
16:36Mondros Antlaşması ve Milli Kurtuluş Hareketleri: Türkiye, Almanya ile Hitler zamanına denk gelerek mecburiyetten görüşme şansı elde etmiştir.
Milli kurtuluş hareketleri sadece Türkiye'de değil, Almanya, Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan'da da başlayacaktır.
Osmanlı Devleti ve ileride kurulan cemiyetler, Kuvayi Milliye ve düzenli ordu sayesinde "kendi göbek bağını kendi kesmek" tabiriyle milli kurtuluş mücadelesini verecektir.
17:35Mondros Antlaşması'nın Yedinci Maddesi: Mondros Antlaşması'nın yedinci maddesi, İtilaf Devletleri'nin güvenliklerini tehdit eden herhangi bir stratejik noktayı işgal edebileceklerini belirtmektedir.
Bu maddenin muğlak yapısı sayesinde İtilaf Devletleri, küçük bir olay bile gerekçe göstererek herhangi bir bölgeyi işgal edebileceklerdir.
Mustafa Kemal, bu maddeyi "beyni yakan ateşten bir zehirdir" diyerek eleştirmiştir.
22:23Mondros Antlaşması'nın Diğer Maddeleri: Mondros Antlaşması'nda devlet denetiminde tüm kamu kurumlarının, posta, telgraf ve telefon işlerinin İtilaf Devletleri'ne verileceği belirtilmiştir.
Osmanlı Devleti'nin askeri birlikleri silahlarıyla beraber en yakın İngiliz birliğine teslim edilecektir.
Vilayet-i Sittede (Bitlis, Erzurum, Sivas, Van, Elazığ ve Diyarbakır) karışıklık çıkarsa bu bölgeler işgal edilecektir.
23:56Mondros Antlaşması'nın Sonuçları: Mondros Antlaşması, Osmanlı Devleti'nin ölüm fermanını suratına ilk okunduğu yerdir.
Daha ileriki yıllarda Versay gibi bir anlaşmada bize dayatılacak olan Sevr Antlaşması'nın adı olacaktır.
Paris Barış Konferansı'nın devamı olan San Remo'da Osmanlı Devleti'nin toprakları belirlenecektir.
24:55Anadolu'nun İşgali: Anadolu'nun Kars, Ardahan, Batum ve 50 selase bölgesi İngilizler tarafından işgal edilmiştir.
Anadolu'nun güney kısmından Suriye bölgesine kadar ilk önce İngiltere işgal etmiş, ancak kendi aralarında yapılan anlaşma sonucunda bu bölgeler Fransa'ya verilmiştir.
İzmir ve çevresi gizli anlaşmalar İtalya'ya verilmiş, ancak sonradan Yunanistan'a bırakılmıştır.
27:07Yunanistan'ın Megali Idea'sı: Yunanistan, Mora Yarımadası'ndaki sınırları kaldırarak İzmir ve çevresini, Doğu Trakya'yı kendine bağlamak istiyor.
Yunanistan'ın bu amacına "Megali Idea" (Büyük Yunanistan) deniyor.
Yunanistan, Hatay'ı işgal edip ilhak etmeye çalışırken, İzmir ve Trakya'yı işgal etmeden ilhak etmeye çalışıyor.
28:41İşgal ve Tepki: Hatay, Sivas ve Kars'ta işgal edilmiş, ancak en çok tepki İzmir'in işgalinden sonra gösterilecek.
İzmir'in işgali 15 Mayıs 1919'da gerçekleşmiş, Mondros ateşkes antlaşması 30 Ekim'de imzalanmış ve üç gün sonra işgaller başlamış.
İşgal edildiğinizi veya fethedildiğinizi hemen anlayamazsınız, bu nedenle olayların anlamını anlamak için zaman gerekebilir.
30:58Mondros Ateşkes Antlaşması: Mondros ateşkes antlaşması, Osmanlı Devleti'nin imzaladığı en kötü ikinci anlaşmadır.
Antlaşma, Bahriye Nazırı Rauf Orbay tarafından Limni Adası'nda imzalanmıştır.
İtilaf devletleri, güvenliklerini tehdit eden herhangi bir yeri işgal edebilecek duruma getirilmiştir.
32:41Antlaşmanın Önemli Maddeleri: Mustafa Kemal, bu maddeyi "beyni yakan ateşten bir zehir" olarak tanımlamıştır.
Vilayet-i Sitte'de karışıklık çıkarsa İtilaf devletleri burayı işgal edecek, bu da Büyük Ermenistan'ın kurulması anlamına gelmektedir.
Anadolu'nun güneyini ilk işgal eden İngiltere, daha sonra İngiltere ile Fransa arasında yapılan müzakere sonucunda buraları Fransa'ya vermiştir.
37:31İşgal Edilen Bölgeler: Yunanistan, Doğu Trakya ve İzmir ve çevresini işgal etmiştir.
Fransa, Anadolu'nun güneyi ve Zonguldak çevresini işgal etmiştir.
İngiltere, Karadeniz kıyıları ve Anadolu güneyini işgal etmiştir.
İtalya, güneybatı Anadolu'yu (Konya'ya kadar) işgal etmiştir.
Boğazlar bölgesi İtilaf devletleri ortaklaşa işgal etmiştir.
39:18Mondros Ateşkes Antlaşması Sonrası İşgaller: İngilizler ve Fransızlar, güçleri yetmediği için Güneydoğu ve Doğu Anadolu'yu ortaklaşa işgal ettiler.
Yunanistan'ın İzmir ve çevresi ile Doğu Trakya'yı işgal etmesine "Megali Idea" denilmiştir.
Mondros ateşkes antlaşması'ndan sonra Osmanlı Devleti'nin ilk işgale uğrayan toprağı Musul'dur.
41:19Hatay'daki İlk Direniş: Osmanlı'nın Anadolu içindeki işgale uğrayan ilk yeri Hatay'dır.
Hatay'da ilk kurşunu atan kişi tartışmalı olup, Kara Mehmet Çavuş olarak bilinmektedir.
Hatay'da ilk direniş Fransa'ya karşı atılmış olup, bu olay Hatay Dörtyol'da gerçekleşmiştir.
42:50İlk Kurşun Meselesi ve Mustafa Kemal: Hatay'da ilk kurşun meselesi tartışmalı olup, farklı iddialar ve isimler bulunmaktadır.
Hasan Tahsin'in adı ilk kurşun atan kişi olarak 1960'lardan sonra çıkmıştır.
Mustafa Kemal, Hatay bölgesine görev yaparken Mondros mütarekesi imzalandığında İstanbul'a gidecek ve Hatay halkını silahlarını toprağa gömecekti.
44:43İskenderun Limanı'nın İşgali: İskenderun Limanı'na İngiliz askerlerinin çıkma durumunda ateş emrini veren Mustafa Kemal'dir.
Mustafa Kemal görev yetisi kalmayınca İstanbul'a geri gönderildiğinde, İskenderun daha rahat bir şekilde İngilizlere işgal edildi.
Hatay'da gömülen silahlar bazen yıllar sonra kazılarda hala bulunabilmektedir.
45:47Paris Barış Konferansı'nın Açılışı: Mondros Mütarekesi ateşkes antlaşması olarak imzalandı, ancak kalıcı bir anlaşma değildi.
18 Ocak'ta, Ekim'de imzalanan Mondros Mütarekesi'nden sadece iki buçuk ay sonra, 32 itilaf devletinin katıldığı ve ABD'nin başkanlığını Woodrow Wilson'ın yaptığı Paris Barış Konferansı toplandı.
Bu konferans, kalıcı barış sağlamak için toplanmış ancak "barışa son veren barış" olarak nitelendirildi çünkü hiçbir devlet memnun kalmadı ve bu durum İkinci Dünya Savaşı'na sebep oldu.
47:02Türkiye'nin Paris Barış Konferansı'na Katılımı: Türkiye, Paris Barış Konferansı'na heyetler gönderdi, bazı cemiyetler ise Trakya Paşaeli gibi Türk milletinin haklı olduklarını gösteren vesikalarla konferansa katıldı.
Yunanlılar, 12. maddesi "azınlıkların nüfusu çoğunlukta olduğu yerler azınlıklara bırakılacak" olan bir plan hazırlamıştı.
Yunanlılar, Osmanlı Devleti'nin nüfus idaresinden alınmış sahte bilgileri ve ıslak imzalı belgeleri hazırlamış, bu belgeleri parayla satmışlardı.
47:57Yunanlıların Sahte Nüfus İstatistikleri: Yunanlılar, İzmir, Bergama, Aydın, Nazilli, Kütahya, Emet, Uşak, Manas, Trakya'nın tamamı, Keşan, Lüleburgaz, Çorlu gibi bölgelerde sahte nüfus istatistikleri hazırlamıştı.
Yunanlılar ayrıca rahip göndererek din ekseninde etkili olmaya çalışmış, bu da dinin siyasete girmesini sağlamıştır.
İzmir örneğinde, Türk nüfusu 15 bin, Rum nüfusu 100 bin, Musevi nüfusu 5 bin olarak gösterilmişti.
49:56Wilson'ın Kararı ve İtalya'nın Tepkisi: Yunanistan heyeti, ıslak imzalı sahte belgeleri ABD Başkanı Wilson'ın önüne koydu ve Wilson, "azınlıkların nüfusu olduğu yerler azınlıklara bırakılacak" prensibine göre bu belgeleri kabul etti.
İngiltere, gizli anlaşmalarla İzmir ve çevresini İtalya'ya verilmesine karşın, İtalya'nın Akdeniz'e (More Nostrum) inmesini engellemek için Yunanistan'ı destekledi.
İtalya, sahte belgelerin sahte olduğunu iddia etti ancak inandıramadı ve İtalya Başbakanı konferansı terk etti.
51:43Paris Barış Konferansı'nın Sonuçları: Paris Barış Konferansı'nda İngiltere, Fransa, İtalya ve ABD dört devlet çok etkiliydi, ancak ABD'nin tek amacı Milletler Cemiyeti'nin kurulmasıydı.
İtalya, Antalya, Muğla, Konya civarlarını işgal ettikten sonra halka iyi davranmaya çalıştı, ancak bu davranışın nedeni İtalya'nın istediği yerlerin kendisine verilmediği için Yunanistan'a tepki göstermekti.
Paris Barış Konferansı'nda İtilaf Devletleri arasında ilk kez görüş ayrılığı yaşandı, bu ayrılık İzmir meselesi yüzünden İngiltere ve İtalya arasında yaşandı.
55:13İzmir'in İşgali ve Konferansın Sonuçları: Paris Barış Konferansı'ndan sonra Yunanistan, İzmir'in işgali için beş ay hazırlık yaptı.
Konferans sonucunda Almanya ile Versay Antlaşması imzalandı.
Konferans, yenen devletler ile yenilen devletler arasındaki barış görüşmelerini belirlemek amacıyla toplandı.
56:54Paris Barış Konferansı ve Türkiye'nin Durumu: Avusturya-Macaristan ikiye ayrıldı ve Macaristan ile Trianon, Bulgaristan ile de anlaşmalar imzalandı.
Paris Barış Konferansı sonucunda Milletler Cemiyeti (Akvam) kuruldu ve bu konferans "Barış'a Son Veren Barış" olarak tarihe geçti.
Türkiye bu konferansa çağrılmadı ve İzmir'deki Rumlar, Yunanistan'ın İzmir'i işgal etme planlarını Cosmos adlı gazetelerinden öğreniyorlardı.
59:22İzmir'in İşgali Hazırlıkları: Venizelos'un İzmir'in işgal edileceği söylentisini manşete taşıması üzerine İzmir halkı uyanmaya başladı.
İzmir valisi Sakallı Nurettin Paşa, işgal durumunda silahla karşı koyacaklarını belirtti, ancak Osmanlı hükümeti tarafından görevden alındı.
İzmir'de "İzmir Müdafaası Osmaniyeli Cemiyeti" kuruldu ve Yunanlıların alıştırma hareketleri gözlemlendi.
1:03:12İzmir'in İşgali ve Sonuçları: 14 Mayıs gecesi, Hasan Tahsin gibi vatanseverler İzmir'deki Yahudi mezarlığında buluşup ölümüne mücadele kararı aldılar.
15 Mayıs sabahı, Hristo Totomos (İzmir metropoli) ve Yunan askerleri İzmir'e girdi, ancak Hasan Tahsin ilk çıkan Yunan askerini vurdu.
Yunanlılar, kendilerine karşı mukavemet olacağını görünce önce gemilerine kaçtılar, sonra ateş edilen yere ilerleyerek önlerine çıkan herkesi öldürdüler.
1:06:29İzmir İşgali'ndeki Katliamlar: İzmir işgalinde bir gün içinde yaklaşık 2500 kişi hayatını kaybetti.
Yunanlılar, yakalanan esirleri gemilerin ambar kısımlarına, hayvan barınaklarına ve ziraat bankalarına götürüp öldürdüler.
İzmir'de bir kolordu bulunmasına rağmen, kolordunun başına Ali Nadir atandı ve Yunan askerlerine "Zito Venizelos" (Yaşam olsun) diyerek beyaz bayrak taktı.
1:07:52Türkiye'deki Gelişmeler: 14 Mayıs gecesi, Erkan-ı Harbiye Umumiye Riyaseti (Genelkurmay Başkanı) Fevzi Çakmak görevden alındı.
1:08:12İzmir İşgali ve Genelkurmay'ın Rolü: 14 Mayıs gecesi Fevzi Çakmak görevden alındı, işgale çıkacak herkesi görevden alıp yerlerine işgale onay verecek kişiler yerleştirildi.
Ali Nadir Paşa, 17. Kolordu komutanı olarak beyaz bayrak ve sırık verildi, ancak bu davranış askerlere karşı korkakça bir davranış olarak değerlendirildi.
İzmir'in işgali sadece 2500 kişiyle ve merkeziyle sınırlı kalmamış, tüm ilçelere yayılmış ve katliamlar yaşanmaya başlamıştır.
1:11:37İzmir İşgali'ndeki Vahşet: İngiliz komutanlar ve askerler, İzmir işgali sırasında yapılan işkenceleri görmek istemeyenler için kulaklarına pamuk çıkarttırıp ön taraflara paravan çektirdiler.
İzmir'in işgali sonrası şehir yangınla da uğraşacak, bazı kaynaklara göre Yahudiler tarafından ateşe verilen şehir dokuz gün yanacak.
İzmir'in işgali, Türkiye'nin dört bir tarafına haber gelerek protesto mitinglerine dönüşecek, Sultanahmet, Kadıköy, Fatih, Beşiktaş, Havza ve Amasya'da protesto edilecek.
1:15:06İzmir İşgali'nin Sonuçları: İzmir'in işgali sonrası Amerika'ya protesto telgrafları çekilecek, Wilson durumu yerinde tespit etmek için bir amiralini Bristol'a gönderecek.
İzmir'in işgali, Türkiye'nin dört bir tarafından Amerika'ya protesto telgrafları çekilmesine neden olacak.
İzmir'in işgali, Türkiye'nin dört bir tarafında protesto mitinglerine dönüşecek ve masum insanların canına kıyılan bir ortam yaratacak.
1:15:48İzmir İşgali ve Zulümler: Yunanlılar, Türkiye'ye zorla yedirilen çocuk cesetlerini fırınlara götürmüşlerdir.
İzmir'in işgalinde, mezarlardan çıkarılan çocuklar süngü takılıp gezdirilmiş, gözleri ve annelerin göğüsleri kesilmiştir.
Bu zulümlerden dolayı birçok kadın delirmiş, Batı Anadolu'da her köyde deli hasanlar bulunmuştur.
1:18:34İzmir'in İşgali ve Kurtuluşu: İzmir'in işgali ve kurtuluşu küçümsenmemelidir, Manisa'da 8-9 bin ev ve ahır yakılmıştır.
İzmir halkı büyük bir zulümden son anda kurtulmuştur.
Konuşmacı, İzmir'de yaşananların romanını yazmakta ve 2025 Eylül ayına kadar çıkarmayı planlamaktadır.
1:20:25Amiral Bristol Raporu: Amiral Bristol, köyleri dolaşarak yapılan zulümleri görmüş ve Ziraat Bankası'nın içine girince şoka girmiştir.
Raporda "İzmir'in işgali haksızdır" ve "Gittiğim her yerde Türk nüfusu Rum nüfusundan fazladır" ifadeleri yer almıştır.
Amiral Bristol, bölgenin Yunan işgalinden kurtarılması ve Yunanlıların geri çekilmesi gerektiğini belirtmiştir.
1:21:40Amiral Bristol Raporunun Etkileri: Amiral Bristol raporu, işgallere karşı verilen tepkinin haklı olduğunu belirten ilk uluslararası rapor olmuştur.
Rapor yayınlandıktan sonra dünyanın kafasında Yunanlıların haksız olduğu yerleşmiştir.
Mondreo Doktrini geri kıtasına dönmüş, 1943'e kadar Amerika Birleşik Devleti Avrupa'ya karışmamıştır.
1:23:29Fransız Yazarların Destekleri: Pierre Loti, Kurtuluş Savaşı'na büyük destek vermiş ve Fransa'da Türkler lehine bir lobi oluşturmuştur.
Claudio Ferrer, direkt Milli Mücadele'ye katılmak için Ankara'ya gelmiş ve Mustafa Kemal'e İzmit'te görüşmüştür.
Pierre Loti ile Claudio Ferrer arasında ayrım vardır; Pierre Loti Türkiye ile doğrudan bağlantısı yokken, Claudio Ferrer doğrudan Milli Mücadele'ye katılmıştır.
1:25:47İşgaller ve Protestolar: İşgale karşı hukuk, insan hakları anlamına gelmektedir.
Hasan Tahsin'in gerçek adı Osman Nevres Bey'dir ve ilk kurşunu attı.
Albay Süleyman Fethi Bey, Venizelos'u "Yaşa" demediği için şehit edildi.
1:26:45İstanbul Mitingleri: İşgaller Türkiye'nin her yerinde protesto edilmiştir, özellikle İstanbul'da Kadıköy, Fatih, Sultanahmet ve Beşiktaş gibi bölgelerde mitingler düzenlenmiştir.
Halide Edip Adıvar'ın ünlü konuşması, Sultanahmet mitinginde halkı işgallere karşı birliğe çağırmıştır.
İşgalin haksız olduğunu belirten ilk uluslararası rapor Amiral Bir raporudur.
1:28:42Yararlı Cemiyetler: Yararlı cemiyetler, Türk milleti işgaller karşısında kurmuştur ve diplomatik faaliyetlerin yetersiz kaldığını fark etmişlerdir.
Yararlı cemiyetlerin özellikleri genelde bölgeseldir ve herkes kendi bölgesini savunmak için kurulmuştur.
Bu cemiyetler, bölgenin Türk ve İslam olduğunu belirten raporlar hazırlamış, Ermeni ve Rum göçünü engellemeye çalışmış ve halk bilinçlendirilmeye çalışmıştır.
1:31:11Cemiyetlerin Birleşimi: Mustafa Kemal Paşa'nın Sivas Kongresi'nde bütün yararlı cemiyetleri Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında birleştirmesi sona ermiştir.
Fevzi Çakmak, Anadolu'da yukarıdan bakıldığında yer yer yanan çoban ateşleri gibi cemiyetler olduğunu söylemiştir.
Cemiyetlerin sonlarında genellikle "müdafaa-i hukuk" veya "muhafaza-i hukuk" kelimesi bulunur ve bir il adıyla veya bölge adıyla başlar.
1:33:35Yararlı Cemiyetlerin Tanımlanması: Yararlı cemiyetler üç şekilde bulunabilir: içinde "müdafaa-i hukuk" veya "muhafaza-i hukuk" kelimesi varsa.
Bir il adıyla başlıyorsa (örneğin Adana Müdafaa Cemiyeti, İzmir Müdafaa Cemiyeti).
Bir bölge adıyla başlıyorsa (örneğin Kilikya Müdafaa Cemiyeti, Şark Vilayetleri Müdafaa Cemiyeti) veya içinde "milli" kelimesi geçiyorsa.
1:35:43Yerel Cemiyetlerin Yararlı ve Zararlı Ayrımı: Yerel cemiyetlerin yararlı olup olmadığını anlamak için isim ve içeriğine bakmak gerekir.
"Müdafaa-i Hukuk" veya "Muhafaza-i Hukuk" gibi isimler ve bir il adı içeren cemiyetler genellikle yararlıdır.
"Pontus Rum" veya "Etli Eterya" gibi isimler içeren cemiyetler genellikle zararlıdır.
1:37:59Yerel Cemiyetlerin Özellikleri: Yerel cemiyetler bölgenin Türklüğünü kanıtlama çabası içinde oldular.
12. maddesinden yararlanmak istediler, kongreler düzenlediler ve mitingler yaptılar.
Paris Barış Konferansı'na ve İtilaf Devletleri temsilciliklerine temsilciler gönderdiler.
Azınlıklara ve işgalcilere karşı korudular, nüfus çoğunluğunu önemseyip Müslüman göçüne engel oldular.
1:41:15Cemiyetlerin Yararlı ve Zararlı Ayrımı: Cemiyetlerin yararlı ve zararlı ayrımını yapmak için isminde "müdafaa-i hukuk", "muhafaza-i hukuk" veya "milli" kelimesi varsa ve bir il adı varsa kesinlikle yararlıdır.
İlk kurulan yararlı cemiyet tartışmalıdır, bazıları dilekçeyi verip sonradan kurulmuştur.
Kars İslam Şurası genellikle ilk kurulan yararlı cemiyet olarak kabul edilir, ancak sınava girdiğinizde cevap seçeneğinde yoksa Trakya Paşa ile kurulanlar da olabilir.
1:42:28İzmir Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti: İzmir Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti, Moralı Halit Beyler ve Nail kardeşlerin birlikte kurduğu bir cemiyettir.
Amacı İzmir'in Yunan işgali engellemektir ve bunun için büyük mücadeleler verdiler.
14 Mayıs günü, İzmir'in işgalinden bir gün önce adlarını "Reddi İlhak" olarak değiştirdiler.
1:44:33Trabzon Muhafaza Hukuku Milliye Cemiyeti: Trabzon Muhafaza Hukuku Milliye Cemiyeti'nin temel amacı Trabzon ve çevresinde bir Rum devleti kurulmasını engellemektir.
Pontuscular, Samsun merkezli olarak İnebolu'dan Artvin'e kadar bölgede bir Pontus Rum devleti kurmayı hedefliyorlardı.
Cemiyet, bölgede yaşanan isyanları engelleyebilmek amacıyla kurulmuş ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin merkezi olacak Trabzon'u merkez elde etmek için yoğunlaşmışlardır.
1:47:08Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti: Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti, Erzurum Kongresi'nin toplanmasına öncülük eden cemiyetlerden biridir.
Cemiyetin temel amacı Doğu Anadolu bölgesinde bir Ermenistan devleti kurulmasını engellemektir.
Cemiyet, bölgeden Müslüman Türk göçünü yasaklamış ve bölgeye gelebilecek Ermenileri engellemek istemiştir.
1:49:25Cemiyetin Faaliyetleri: Cemiyet üç gazete çıkarmıştır: Türkçe "Albayrak", Türkçe "Hadisat" ve Fransızca "Laps" adlı gazete.
Cemiyetin kurucusu Erzurumlu Raif Hoca ve Diyarbakırlı Süleyman Nazif Bey'dir.
Cemiyet, Erzurum Kongresi'ni toplamıştır.
1:52:41Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti: Trakya Paşaeli Cemiyeti, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ bölgesinde kurulmuştur.
Cemiyetin kurucuları arasında belediye başkanı Şevket, avukat Şevket Aykuttaya ve Faik Kaltak Kıran bulunmaktadır.
Cemiyet "Trakya" ve "Ahali" adlı iki gazete çıkarmıştır.
1:55:14Anadolu Kadınları Cemiyeti: Anadolu Kadınları Cemiyeti, Sivas Valisi'nin eşi Melek Hanım tarafından kurulmuştur.
Cemiyetin temel gayesi, asker olarak giden kişilerin ailelerine yardımcı olabilmek, askeri malzeme üretebilmek ve cephede gerekirse savaşabilmektir.
Fatma, Mustafa Kemal'in yanına gelerek görüşmek istediğini ısrarla belirtmiş ve "Kara Fatma" lakabını almıştır.
Tayyar Rahmiye, Fransızların Osmaniye'ye girdiği zaman cephedeki erkekleri ayağa kaldırıp kendisi en ön safta şehit olmuştur.
1:57:08Türk Kadın Kahramanları: Nezahat Onbaşı, 13 yaşında Yunan askeri keskin nişancı tüfeğiyle öldürülen ilk İstiklal Madalyası'na layık görülen kadındır.
Şerife Bacı, İnebolu'da Kastamonu'ya giderken kar yağışı altında geride kalan çocuğunu üzerine kapanarak vücut ısısıyla kurtaran isimsiz binlerce kadın kahraman annemizdir.
Cephe gerisinde kadınlar, askerlerin ihtiyaçlarını karşılamak için kek, kurabiye yaparak, kalın çoraplar örerek ve askerlere çay ve battaniye getirerek önemli rol oynamışlardır.
1:59:24Milli Mücadele'de Kadınların Rolü: İzmir'de Çete Ayşe ve Halim Çavuş gibi yıllarca erkek gibi hareket eden kadınlar, üniformasını çıkartmadan hayat geçirmişlerdir.
İnebolu'dan Ankara'ya kadar İshal yolunda malzemeyi taşıyanların %90'ı kadın olmuştur çünkü erkekler cephede bulunuyordu.
Mustafa Kemal, kadınların milli mücadelede olmazsa olmaz olduğunu kavrayan ilk insanlardan biridir ve Anadolu Kadınlarının Müdafaa Cemiyeti'nin kurulmasına hemen onay vermiştir.
1:59:59Önemli Kadın Kahramanlar: Tayyar Rahmiye ve Halide Edip gibi kadın kahramanlar milli mücadelede önemli rol oynamışlardır.
Kara Fatma lakabı, Anadolu'da gözü kara olan herkese takılan bir lakaptır ve Tarsus'ta Kara Fatma Karayi de kurtuluşunda önemli rol oynamıştır.
Mustafa Kemal, Tarsus'ta "Türk kadın yerlerde değil omuzlarda yükselmeye layıktır" demiştir.
2:02:16Milli Mücadele'de Kurulan Cemiyetler: Anadolu Kadını Cemiyeti, Sivas'ta Mustafa Kemal'in izniyle Melek Hanım tarafından kurulmuştur.
Milli Kongre Cemiyeti, Dr. Esat İşık tarafından kurulmuş ve dünyaya, kamuoyuna İngilizce, Fransızca yayınlar çıkararak halkı bilinçlendirmeyi amaçlamıştır.
Esat İşık, raporunda ilk defa "Kuvayi Milliye" kelimesini kullanmış ve işgalleri basın yayın yoluyla protesto etmiştir.
2:04:15İstihbarat Teşkilatları: Karakol Cemiyeti, Kara Kemal ve Kara Vasıf tarafından kurulmuş, Anadolu'da istihbarat sağlamak ve Anadolu'ya silah kaçırmak amacıyla faaliyet göstermiştir.
Karakol Cemiyeti, birçok suçlamayla karşılaşınca ismi gizli Karakol Grubu'na düşmüştür.
Milli Müdafaa, her yaptığı icraattan sonra iki tane mim harfi bırakarak kanıt bırakmıştır.
2:06:39Diğer Önemli Cemiyetler: Karakol Cemiyeti, istihbarat faaliyetleri ve Anadolu'ya silah kaçırma amacıyla faaliyet göstermiştir.
Kars İslam Şurası, İngilizler tarafından işgal edilip bölgenin Ermenistan'a verilmesi muhabbeti olunca kurulmuştur.
İlk Kullanılan Yararlı Cemiyeti, Yakup Şevki Paşa tarafından kurulmuştur.
2:08:13Milli Varlığa Yararlı Cemiyetler: Karşı İslam bir devlet, Kurt Devlet, İngilizlerin dağıttığı kısa süreliğine kurulan bir devlettir.
Kilikyalılar Cemiyeti'nin orijinal adı Adana Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti'dir ve Adana bölgesi ve çevresinin Fransız ve Ermeni işgalinden kurtarmak amacıyla İstanbul'da kurulmuştur.
Bu cemiyet, ileride toplanacak olan Pozantı Kongresi'nin toplanmasına öncülük etmiştir.
2:10:50Cemiyetlerin Birleşimi: Tüm yararlı cemiyetler Sivas Kongresi'nde Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında birleştirilmiştir.
Fevzi Çakmak'ın "Anadolu'ya bir tayyareden bakıldığında ışıldayan çoban ateşleri görürsün, hepsini birleştirecek alev lazım" sözü, Mustafa Kemal'in Sivas Kongresi'nde cemiyetleri birleştirmesini ifade etmektedir.
2:12:52Zararlı Cemiyetler: Filike Eterya (ilk adı Filikeler) ikinci Mahmut döneminde Ruslar tarafından kurulmuş, Osmanlı Devleti'nden ayrı bir Mora'da Yunanistan devleti kurmak amacıyla faaliyet göstermiştir.
Filike Eterya'nın temel amacı Megali İdai (Büyük Yunanistan) sağlamaktır.
Mavi Mira, Kordos Cemiyeti, Rum İzcilik, Merzifon Amerikan Koleji ve kiliseler gibi cemiyetler de Megali İdai'ye destek vermiştir.
2:18:15Pontus Rum Cemiyeti: Pontus Rum Cemiyeti'nin temel amacı Trabzon ve Samsun merkez olmak üzere İnebolu'dan Artvin hatta Batum'a kadar komple bir Pontus devleti kurmaktır.
2:18:44Pontus Devleti ve Topal Osman Ağa: Pontus Devleti'nin merkezi Samsun olmak üzere Batum'a kadar kurulması istenmiş, bu karşı karşıya kalınan bir orduyla karşılanmıştır.
Merkez ordusunun başında Sakallı Nurettin Paşa bulunmuş, Giresun'da faaliyet gösteren Rumları engelleyen Topal Osman Ağa da önemli bir figür olmuştur.
Topal Osman Ağa, Giresun'un kurtuluşunda büyük rol oynamış, Rumları bölgeden uzaklaştırmış ve Türk milletinin Giresun'a göç etmesini engellemiştir.
2:20:20Ermeni İsyanları ve Büyük Ermenistan: Hınçak ve Taşnak gibi Ermeni örgütleri İsviçre'de kurulmuş, Osmanlı Devleti'nde isyanlar çıkarmış ve II. Abdülhamid'e suikast düzenlemişlerdir.
Bu örgütlerin temel amacı "Megali Ermeni" (Büyük Ermenistan) kurmaktı, ancak nüfus sayıları yetmediği için farklı ülkelerin yanında durmuşlardır.
2:21:30Siyonizm ve İsrail Meselesi: İsrail meselesinde ilk görüşmelerde, Fransız İhtilali'nden yayılan milliyetçilik akımının etkileri görülmüştür.
Theodor Herz, Yahudi birliğini kurabilmek amacıyla siyonizmin kurucusu olmuştur ve II. Abdülhamit ile görüşmüş, Osmanlı Devleti'nin dış borçların ödenmesi karşılığında Filistin toprağını bedelsiz olarak istemiştir.
1917 tarihinde Balfour Deklarasyonu sonucu Yahudilerin göçü hızlanmıştır ve 1909-1918 yılları arasında binlerce Yahudi Mescid-i Aksa'da toplanmaya başlamıştır.
2:23:53Mandacılık Fikri ve Kurtuluş Savaşı: Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Türkiye'de mandacılık fikri yerleşmeye başlamış, bazı aydınlar Wilsoncu, bazıları ise İngiliz Muhipçi olmuştur.
Wilsoncu, ABD mandasını savunanların oluşturduğu bir cemiyet olup, başlarda eğitim ve yardım cemiyeti gibi görünse de ileride mandacılığa doğru dönmüştür.
İngiliz Muhipleri Cemiyeti'nde Vahdettin ve Damat Ferit'in üyelik kayıtları olmasa da destek verdiği bellidir, bu cemiyet İngiltere'nin dostluğuna muhtaç olup devletin yaşamasını İngilizlerin elinde olduğunu düşünen kişiler tarafından kurulmuştur.
2:26:44Osmanlı'da Tehlikeli Cemiyetler: Damat Ferit ve Sultan Vahdettin, İngiliz Muhipleri ve Wilson İkileri gibi mandacılık üzerine kurulmuş cemiyetlere destek vermiştir.
Manda, bir başkasının emri altında yaşama anlamına gelir ve bu cemiyetler Türkiye'nin bağımsızlığını tehlikeye atmıştır.
Mustafa Kemal, özellikle İngiliz Muhipleri Cemiyeti'nin başkanı Sait Molla'dan korkmuştur.
2:29:09Osmanlı'nın Son Dönemi ve Cemiyetler: Osmanlı'nın son döneminde kimin ne ajan olduğu belli değildi; Binbaşı Noel, Albay Rawlinson gibi yabancı ajanlar da vardı.
Selamet-i Osmaniyeli ve Teali İslam gibi cemiyetler, kurtuluşu Osmanlı hilafetine bağlı kalınmasında görmüşlerdir.
Bu cemiyetler, padişahtan gelecek emirlere bağlı kalmış ve Milli Mücadele'ye karşı çıkmışlardır.
2:31:16Milli Mücadele Karşıtı Cemiyetler: Askeri Nigehban Cemiyeti, Mustafa Kemal'in üzerinde ısrarla durduğu, kaçak askerler tarafından oluşturulan Milli Mücadele karşıtı bir cemiyettir.
Mondros'tan sonra Enver, Talat ve Cemal Paşalar ülkeyi terk etmiş, İttihatçı olmak artık dünyanın en kötü olayı haline gelmiştir.
İttihatçılar savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu tezi, İttihatçıların savaşa soktuğu
2:37:41Yararlı ve Zararlı Cemiyetler: İşgalin haksız olduğunu belirten ilk uluslararası rapor Amiral Bristoy raporudur.
Yararlı cemiyetlerin özellikleri: bölge adıyla (Kilikya, Kapadokya, Trakya), il adıyla (İzmir, Kars, Ankara), içinde "müdafaa-i hukuk" veya "muhafaza-i hukuk" ifadesi ve içinde "milli" kelimesi geçmesi.
Zararlı cemiyetler iki kısma ayrılır: azınlığın kurduğu zararlı ve Türk'ün kurduğu zararlı.
2:39:33Önemli Cemiyetler ve Özellikleri: İzmir Müdafaa-i Osmaniye, İzmir'i Yunan işgalinden kurtarmak isteyen yararlı bir cemiyettir.
Şark Vilayetleri'nin çıkardığı Fransızca gazete "Lepis" (Löp) adlı gazetedir ve dünya kamuoyunun bilip hükümetlerine baskı yapsın diye çıkarılmıştır.
Erzurum Kongresi'nden sonra Trakya Paşaeli, Anadolu Kadınları Milli Kongre Esat İşık tarafından kurulmuştur.
2:40:34Cemiyetlerin Amaçları ve Karşılıkları: Kilikyalılar, Adana çevresini Fransız ve Ermeni işgalden kurtarmak isteyen yararlı bir cemiyettir.
Etnik-i Eterya ve Mavri Mira, Rumlar tarafından kurulmuş ve Megali Idea (büyük fikir) için çalışmıştır.
Pontus Rum'un amacı İnebolu'dan Batum'a kadar devlet kurmaktır ve bu cemiyet Ermeniler tarafından kurulmuştur.
2:41:25Diğer Cemiyetler ve Milli Mücadele: Akabinin amacı Filistin'de devlet kurmaktır ve ilk görüşmede Theodor Herz, Osmanlı Devleti'nin dış borcuna karşılık Filistin'den bir toprak istemiştir.
Pontus Rumculara karşı Giresun'da Topal Osman bulunmuştur.
TBMM'nin kurduğu düzenli ordunun adı Amasya Merkezli Merkez Ordusudur.
2:42:11Milli Mücadele'ye Katılmayan Cemiyetler: İngiliz yanlısı Su Selamet ve Teali İslam, Padişahtan gelen emirlere uymuştur.
Kürt Teali, Güneydoğu Anadolu'da bir Kürdistan kurabilmek için çalışmıştır.
Askeri Nigehban, kaçak asker oldukları için ceza alacakları için Milli Mücadele'ye katılmak istememiş ve Mustafa Kemal Nutuk'ta ağır eleştirilmiştir.
2:44:01Sınav Soruları ve Cevapları: Mondros'un imzalanmasını gerektiren nedenlerden biri Çanakkale ve Irak cephelerinde Osmanlı'nın zafer kazanması değildir.
Mondros ateşkes antlaşması imzalandığında görevde olan Osmanlı hükümeti Ahmet İzzet Paşa'dır.
Mondros ateşkes antlaşması'ndan sonra işgale uğrayan ilk Osmanlı toprağı Musul'dur.
2:45:50Cemiyetlerin Özellikleri ve Önemli Olaylar: Yararlı cemiyetlerin ortak özellikleri: kuruldukları her bölgede Türk nüfusunun çokluğunu kanıtlamaya çalışmak, geniş katılımlı kongreler düzenlemek ve bölgelerini işgalcilere ve azınlıklara karşı savunmaktır.
Mondros ateşkes antlaşması'ndan sonra işgale uğrayan ilk Osmanlı toprağı Musul'dur.
Mondros'u imzalayan Bahriye Nazırı Hüseyin Rauf Orbay'dır ve Mondros limanı Limni adasındadır.
2:49:01Milli Varlığa Zararlı Cemiyetler: Wilson'a göre milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler arasında ayrım yapılabilir.
Kilikyalılar, Mavi Mira, Etnik-i Eterya, Reddi İlhak ve Teali İslam cemiyetleri arasında soru gelmektedir.
Teali İslam cemiyetinde "İslam" kelimesi burada Osmanlı'nın bağımsızlığı anlamına gelmektedir.
2:51:06Mondros'tan Sonraki İşgal Devletleri: Mondros'tan sonra Antalya, Muğla, İsparta, Konya ve Kulu'ya kadar İtalya işgal etmiştir.
Kars, Ardahan ve Suriye'de Ermeni işgal etmiştir.
Hatay'da Fransa, Samsun ve Musul'da İngiltere işgal etmiştir.
2:51:50Sınav Hazırlığı: Mondros ateşkes antlaşması, cemiyetler, Paris antlaşması, Paris konferansı ve İzmir'in işgali ünitesinden sınavda bir soru gelecektir.
Sınavda eşit ağırlık ve sözelden ikisinden birine kesin bir soru gelecektir.
Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkma zamanı milli mücadelein başlangıcıdır.

Mondros Ateşkes Antlaşması ve Milli Mücadele Tarihi Dersi

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir