Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu belgesel, Milli Türk Talebe Birliği'nin (MTTB) tarihsel gelişimini anlatan bir içeriktir. Videoda Yüksel Çengel, Rasim Cinsli, Edip Geyik ve İsmail Kahraman gibi dönemin önemli figürleri yer almaktadır.
- Belgesel, MTTB'nin 1960'lı yıllarda yaşadığı siyasi değişimleri kronolojik olarak ele almaktadır. 27 Mayıs darbesinden sonra milliyetçi ve muhafazakar bir çizgiye dönüşünden başlayarak, Adalet Partisi ile olan ilişkisinden, İslamcı bir çizgiye geçişine ve İsmail Kahraman dönemindeki "üçüncü yol" sloganıyla İslam ve Türk kimliği üzerine yoğunlaşmasına kadar olan süreci anlatmaktadır.
- Videoda ayrıca Kıbrıs sorunu etrafında yapılan mitingler, mücahit yetiştirme projeleri, Ayasofya'nın ibadete açılması mücadelesi ve Yargıtay Başkanı İmran Ökten'in Walker'in sözlerinden hareketle "insanlar olmasaydı Allah da olmazdı" çıkışıyla başlayan olaylar gibi önemli tarihsel olaylar da detaylı şekilde ele alınmaktadır. MTTB'nin Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki önemli bir kırılma noktası olduğu vurgulanmaktadır.
- 01:20Milli Türk Talebe Birliği'nin Darbe Sonrası Durumu
- Milli Türk Talebe Birliği yönetimi 27 Mayıs darbesine sahip çıkmaya devam ediyordu.
- Adalet Partisi, darbe sırasında öldürülen Teğmen Ali İhsan Kalmaz'ın sokağının ismini değiştirmek istemesine karşı çıkmamıştı.
- Talebe Birliği yönetimi İsmet İnönü'ye asker çizmesi göndermiş ve İstiklal Caddesi'nde "Cevdet Sunay, Genelkurmay Başkanı Ortala, Sonay Ortala Bombala, Tansel Bombala" sloganları atılmıştı.
- 02:42Kıbrıs Sorunu ve Milli Türk Talebe Birliği
- Kıbrıs sorunu, yapılan mitinglerin konuşmacıları arasında askerlerin olmasını zorunlu kılıyordu.
- Milli Türk Talebe Birliği, Ankara'da, Sıhhiye'de, Kızılay'da yüz bin kişiyi toplayarak "Rumlar yaşasın Türkler efendim yaşasın ordu" sloganları atıyordu.
- Kıbrıs olayları Milli Türk Talebe Birliği'ne darbe sonrası çekim merkezi haline getirmiş, sadece mitinglerde değil, Kıbrıs'a savaşmak için mücahit yetiştirmek gibi projelere imza atmıştı.
- 03:35Milli Türk Talebe Birliği'nin Mücahit Yetiştirme Faaliyetleri
- Talebe Birliği Metin Akpınar, o dönemin en önemli faaliyeti olarak silah eğitimi bile aldırarak yetiştirdikleri 115 mücahidi Kıbrıs'a göndermeleri olduğunu belirtir.
- Mücahitler yakın dövüş ve beden eğitimlerini bir spor salonunda, silah eğitimlerini başka yerde yapmışlardı.
- Darbe bir anlamda sol grupları cesaretlendirirken, karşısında giderek milliyetçilik zemine oturan komünizm karşıtlığını beslemişti.
- 05:10Üniversitelerde Öğrenci Dernekleri ve Milli Türk Talebe Birliği
- Üniversitelerde öğrenci dernekleri yeni duruma göre şekil almaya başladı ve hedefte Milli Türk Talebe Birliği'ni almak vardı.
- Milli Türk Talebe Birliği'ni bir günde almadıklarını, 1960 darbesinden hemen sonra başlayan bir ideal olduğunu belirtirler.
- Üniversitelerde de MTTB adı milliyetçi ama gittikçe solcu olan hatta marksist olmaya başlayan bir teşkilat haline gelmişti.
- 06:13Türkiye İşçi Partisi ve Milli Türk Talebe Birliği
- Türkiye Komünist Partisi yeraltında faaliyetlerine devam ederken, Türkiye Sosyalist Partisi kuruluyor, Türkiye İşçi Partisi ise etkinliklerini sürdürüyordu.
- Mehmet Ali Aybar'ın genel başkan olduğu Türkiye İşçi Partisi, Türkiye'de kongre yapacak bir salon bulamamıştı.
- Milli Türk Talebe Birliği kapılarını açtı, salonunu onlara genel kurulu için tahsis etti.
- 07:02Kongre Baskını ve Milli Türk Talebe Birliği'nin Yeni Yönü
- 10 Ocak 1965'te yaklaşık 700 kişilik öğrenci topluluğu kongreyi basarak Türkiye İşçi Partisi bayrağını kürsüden indirdiler.
- Eylemci öğrencilerin parolası Mustafa Kemal'in meşhur sözüydü: "Biz ne Bolşevik ne de Komünist, ne biri ne de diğeri olabiliriz. Biz milliyetperver ve dinimize hürmetkarız."
- Bu olay kavgaya dönüşmeden sona erdi ve birlik yönetimi bu olaydan sonra komünistlikle suçlanacaktı.
- 08:53Milli Türk Talebe Birliği'nin Yeni Lideri
- Kongre baskını bir anlamda kendine anti-komünist isteyen gençlere ümit ışığı oldu.
- Milli Türk Talebe Birliği içinde milliyetperver dinine hürmetkarlık parolasıyla yola çıkan grubun başını hukuk öğrencisi Rasim Cinsli çekiyordu.
- İlk hedef üniversitelerdeki öğrenci derneklerinin alınmasıydı.
- 09:46Kongre Süreci ve Çatışmalar
- Yüksel Çengel yönetimindeki Milli Türk Talebe Birliği kongre tarihini belirleyerek gazetelere ilan verdi.
- Yüksel Çengel ekibi kongreye gelmeyince kongreyi açma görevi Ankara'dan gelen ikinci başkana düşecekti.
- Kongre açılmış ancak çıkan olaylar nedeniyle ertelenmek zorunda kalınmıştı.
- 13:08İki Kongre ve İki Başkan
- Yüksel Çengel ve Rasim Cinsli iki rakip olarak kongrede hiç karşı karşıya gelmediler.
- Rasim Cinsli ekibi Bursa'da, Yüksel Çengel ekibi ise İstanbul'da ayrı ayrı kongre topladılar.
- 18 Mart 1965 günü yapılan kongrede Rasim Cinsli genel başkan seçildi, İstanbul'daki kongrede ise Yüksel Çengel başkan ilan ediliyordu.
- 14:44Milli Türk Talebe Birliği'nin Dönüşümü
- Edip Geyik, kongre sürecinin yalnızca öğrenciler arasında değil, iktidarla muhalefet arasında nasıl bir mücadeleye sahne olduğunun en yakın tanığıdır.
- 1965 yılında yapılan kongre, Milli Türk Talebe Birliği'nde tarihi değişimin dönüm noktası oldu.
- 1960'ların ikinci yarısından itibaren Milli Türk Birliği'ne yeni bir soluk geldi ve bu soluk, Rasim Cinsli'nin genel başkanlığı döneminde başladı.
- 17:21Milli Türk Talebe Birliği'ndeki Değişim
- Milli Türk Talebe Birliği'ndeki değişim, parlamentoda senatör olan Milli Birlik Komitesi üyelerini rahatsız etmişti.
- Milli Birlik Komitesi üyeleri, Edip'in MTTB'yi faşistlere ve yobazlara teslim ettiğini iddia ediyordu.
- Milli Türk Talebe Birliği, 29 Ekim Cumhuriyeti ilanı ve 29 Mayıs İstanbul'un fethi gibi milli günleri kutlamaya başlamıştı.
- 19:351960'lı Yıllarda Milli Türk Talebe Birliği
- 1960'lı yıllarda, Cumhuriyet'in kamusal alanda islami kimliğin görünmez kılmaya çalıştığı bir dönemde, milli milliyetçi-türkçü çizginin içerisinden ortaya çıkan bir dönem yaşanıyordu.
- İktidarda Adalet Partisi olmasına rağmen, Milli Türk Talebe Birliği meydanları doldurmaya ve sessiz yığınların sesi olmaya başladı.
- Darbe sonrası CHP'ye karşı gelişen öfke, Milli Türk Talebe Birliği'nde toplanıyordu.
- 20:51İktidarla İlişkiler
- İktidardaki Adalet Partisi kendisiyle birlikte hareket eden bir gençlik örgütü amaçlıyordu.
- Başbakan Süleyman Demirel'in özel kalemi aracılığıyla İstanbul Teknik Üniversitesi'nin açılışına giderken, talebe birliğinden güvenlik tedbiri almasını istemesi, iktidarla iplerin kopmasıydı.
- Talebe Birliği yönetimi iktidar yörüngesine girmeye direnince, kaynakları kesildi, telefonları kesildi, suları kesildi ve elektrikleri kesildi.
- 22:49Talebe Birliği'nin Faaliyetleri
- Talebe Birliği üyelerini fotoğraf laboratuvarı, sinema kulübü ile görsel sanatlara, judo okuduyla spora yönlendirdi.
- Birliğin mefkuresi, gençlerin fikri anlamda milli kültür içinde, milli ahlakla yetiştirilmesi ve milli şuura ulaşmasıydı.
- Milli Türk Talebe Birliği, Türkiye'nin gençliğini tarihe bağlayan bir halka olarak görülmeliydi.
- 24:25Fikri Değişim ve Yeni Rota
- 1948 Genel Kurul'da fikri bir kabuk değiştirmenin sancıları devam etti ve kongre üç ay ertelenerek yapılabildi.
- Muhafazakar ve milliyetçi bir Anadolu çocuğu olarak takdim edilen İsmail Kahraman, 28. tur seçimlerinde genel başkan seçildi.
- Bu seçim, Talebe Birliği'nin milliyetçi çizgiden İslamcılığa doğru yeni rota belirlemesinin habercisiydi.
- 25:27İsmail Kahraman Dönemi
- İsmail Kahraman döneminde daha çok ülkücü ve milliyetçi gençlerin sürdürdüğü, faaliyet gösterdiği bir zaman dilimi geçti.
- İsmail Kahraman, kendisini İslam'ın ahlak ve faziletine, Türk gurur ve şuuruyla bağlı bir öğrenci teşkilatı olarak ilan etti.
- İsmail Kahraman dönemini "ne sosyalizm, ne liberalizm, üçüncü yol" olarak tanımladı.
- 27:04Ayasofya Camii Tartışması
- Yeni dönemin en yoğun tartışması, İstanbul'un fethinin simgesi sayılan Ayasofya Camii etrafında olacaktı.
- Katolik Kilisesi dini lideri Papa VI. Paul'un İstanbul ziyareti sırasında Ayasofya Camii içerisinde diz çökerek dua etmesi ve turistlerin de katılmasıyla topluca yapılan Katolik ayini yurt çapında bomba etkisi yaptı.
- Talebe Birliği, Ayasofya'ya gidecek ve namaz kılacaklarını açıkladı.
- 27:59Ayasofya'da Namaz Kılma Eylemi
- 27 Temmuz 1967 günü, polisin önlem almasına karşın öğrenciler Ayasofya Camii'ne girerek topluca namaz kıldılar.
- 1943 yılında ibadete kapatılan Ayasofya Camii'nde öğrencilerin topluca namaz kılması, camiyi müzeye dönüştüren resmi ideolojiye bir başkaldırıydı.
- İçişleri Bakanı Faruk Sükan acilen eylemin bitirilmesini emretti ve polise eylemi bitirmek için çözümü öğrenci başkanıyla bakanı telsiz aracılığıyla görüştürmek de buldu.
- 29:04Ayasofya Mücadelesi
- Milli Türk Talebe Birliği, Ayasofya'nın ibadete açılması ısrarından kapatılana kadar vazgeçmedi.
- Her fırsatta yöneticiler ve öğrenciler soluğu Ayasofya'nın kapısında aldılar.
- Necip Fazıl'ın ifadesiyle, "Bizi polisle karşı karşıya geçirip anarşi ve terör çıkartmak istiyorlar" diyerek, Ayasofya'nın mutlaka bir gün açılacağını ve asli hüviyetine kavuşacağını belirttiler.
- 30:21Talebe Birliği'nin Önemi
- Talebe Birliği bir anlamda toplumsal muhalefet görevini de üstleniyordu ve her olayda soluğu meydanlarda alan on binleri halk da yalnız bırakmıyordu.
- Demokrat Parti'den sonra Adalet Partisi'nin devam ettiği silsilede bu milliyetçi-muhafazakar söylemlerin tamamen muhalefet olduğu söylenemez.
- Milli Türk Talebe Birliği'nin Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ciddi bir kırılma noktası olduğu düşünülüyor ve bu tespit, Türkiye'yi yönetme geleneğini oluşturacaktı.
- 31:19Kimlik ve Mukaddesatçılık
- İnanç, fikir, mukaddesat ve değerlerimize sahip çıkmamız gerekiyor, aksi takdirde kimliksiz ve omurgasız kalırız.
- Türk sahasının bir şemsiye örgütü gibi düşünülmesi gerekiyor, uyanış mitinglerine karşı şahlanış mitinglerini örgütleyen bir yapıyla karşı karşıyayız.
- İsmail Kahraman dönemi devlette bir dönem olarak da okunmalı, "dik olacaksın" sözleri mukaddesatçılık ilkesi bağlamında talebenin dine yönelik her aksi ifadede sesinin yükselmesine neden oluyordu.
- 32:14İsmail Kahraman'ın Vefatı ve Cenaze
- Yargıtay Başkanı İmran Ökten'in "Walker'in Allah'ı insanlar yarattı" sözlerinden hareketle "insanlar olmasaydı Allah da olmazdı" çıkışıyla Milli Türk Talebe Birliği, Kahraman'ı istenmeyen adam ilan etti.
- Kahraman'ın vefat ettiğinde namazı kılınamaz kampanyası başlatıldı, o zamanki müftü Ragıp İmamoğlu kıldırmak istedi ancak Milli Türk Talebe Birliği bunu engelledi.
- Caminin imamı da terk etti, Cübbeli bir kişi namazı kıldırmak istedi ancak Kahraman'ın eşi "benim cenazem kılınsın istemedi, beni buraya sırf siyasi şov için eşimin cenazesini getirdiler" dedi ve cenaze namazı kılınmadı.