Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Milli Mücadele döneminde cephelerde görev alan kadın kahramanlarını anlatan bir belgesel formatındadır. Halide Edip Adıvar, Nezahat Onbaşı, Şerife Bacı, Kara Fatma, Halime Çavuş, Hafız Selman İzbeli, Gördesli Makbule, Çiftlikli Kübra Efe, Binbaşı Ayşe, Çete Emir Ayşe (gerçek adıyla Emir'e Ayşe) ve Tayyar Rahmiye (Rahmiye Hatun) gibi önemli kadın kahramanlar tanıtılmaktadır.
- Video, Milli Mücadele döneminde kadınların gösterdiği fedakarlıkları ve cesaret örneklerini kronolojik olarak anlatmaktadır. Her bir kahramanın hayatı, savaştaki görevleri, Mustafa Kemal Atatürk ile olan ilişkileri ve savaş sonrası hayatları hakkında detaylı bilgiler sunulmaktadır.
- Videoda kadınların cephane taşıma, silah kaçırma, milis güçleri yönetme ve şehit olma gibi çeşitli görevlerde gösterdikleri cesaret ve fedakarlık vurgulanmaktadır. Özellikle Çete Emir Ayşe'nin 1894 yılında Aydın'da doğumundan başlayarak, eşi Mustafa'nın şehit olması, Yunan işgali sonrası dağa çıkması ve Yörük Ali Efe'ye katılması ile Tayyar Rahmiye'nin 1920 yılında Fransız güçlerine karşı savaşması ve dokuzuncu tümenin bir müfrezesine komutanlık yapması gibi önemli olaylar aktarılmaktadır.
- 00:03Milli Mücadele Döneminde Kadın Kahramanlar
- Milli mücadele döneminde milletimiz büyük fedakarlıklarda bulunmuş ve kısıtlı imkanlarla düşman topluluklarına karşı dayanmış ve savaşmıştı.
- Milli mücadelemizin kadın kahramanları yüzyıllar geçse de unutulmayacak.
- Bu videoda milli mücadele döneminde cephelerde görev alan fedakar kadın kahramanlar anlatılacak.
- 00:32Halide Onbaşı
- 1884 yılında dünyaya gelen Halide Edip, İstanbul halkını ülkenin işgaline karşı harekete geçirmek için yaptığı konuşmalarıyla hafızalara kazınmıştı.
- Savaş sırasında cephede Mustafa Kemal Atatürk'ün yanında yer aldı ve asker olmamasına rağmen onbaşı rütbesi verilmiş, bir savaş kahramanı sayılmıştı.
- II. Meşrutiyet'in ilanıyla birlikte yazarlığa başlayan Halide Edip, yazdığı 21 roman, 4 hikaye kitabı, 2 tiyatro eseri ve çeşitli incelemeleriyle Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemleri Türk edebiyatının en çok eser veren yazarlarındandır.
- 01:20Nezahat Onbaşı
- Nezahat Onbaşı Nezahat Baysel, 70. Alay'ın simgesi konumunda bir milli mücadele kahramanıdır.
- Babasının Albay Hafız Halit Bey komutasındaki 70. Alayla birlikte milli mücadele saflarına katılmıştı.
- İstanbul'un işgal altında olduğu günlerde görevini yaparken dokuz yaşındaki kızı Nezahati de yanında götürmek zorunda kalmıştı.
- 01:59Şerife Bacı
- Şerife Bacı, milli mücadelemizin önemli simgelerinden biri oldu ve vatan uğruna ardında küçücük yavrusunu bırakıp ölümü göze almıştı.
- İnebolu'daki savaş cephanelerini Ankara'ya götürenlerin arasındaydı ve inanılmaz kış şartlarına rağmen yanına ufacık bebeğini de almıştı.
- Soğuğa dayanamayan Şerife Bacı, Kaanıyla cepheye mühimmat taşırken Kastamonu kışlası yakınında yanında birkaç aylık kızını ve mermileri korumak için Kaanısına abanmış vaziyette donarak ölmüştü.
- 02:42Erzurumlu Kara Fatma
- Erzurumlu Kara Fatma (gerçek adıyla Fatma Seher Erdel), 1888'de Erzurum'da doğduğu bilinen Kara Fatma'nın nüfus kayıtlarındaki adı Mahi olarak geçiyor.
- Derviş lakaplı subay Ahmet Bey ile evlendi ve Edirne'de görev yapan eşiyle Balkan Savaşı'nda yer aldı.
- İstiklal Savaşı'nda üç sene hizmet etti ve 300 kişilik bir müfrezeyi yönetti, yaya ve atlı olarak cephane yükleriyle cepheden cepheye gitti.
- 03:21Kara Fatma'nın Milli Mücadele'deki Rolü
- Eşi Binbaşı Ahmet Bey'in Sarıkamış'ta şehit olduğu haberini aldıktan sonra memleketi Erzurum'a döndü.
- Sivas Kongresi devam ederken Mustafa Kemal'le bizzat görüşebilmek için Sivas'a gitti ve Kara lakabını gözü karalığından ötürü bizzat Mustafa Kemal bu görüşme sırasında verdi.
- Milis müfreze komutanı olarak Batı Cephesi'nde görevlendirildi, İstanbul'a gitti, silah ve adam kaçırma faaliyetlerinde bulundu ve İzmir'in Yunan işgaline uğraması üzerine İzmir'e geçerek kurtuluşu için savaştı.
- 04:00Kara Fatma'nın Sonrası
- Fatma Seher Hanım onbaşılık rütbesiyle başladığı askerlikten üsteğmen rütbesiyle emekli oldu ve emekli maaşını Kızılay'a bağışladı.
- İzmir İktisat Kongresi'nde İzmir delegelerinden birisi olarak yer aldı ve kendisiyle birlikte savaşa katılan ve bir çatışmada elini kaybeden ve akli dengesi bozulan yeğeni Küçük Fatma ile onun çocuklarını sahiplendi.
- 1954 yılı başlarında yaşı ilerlediği için çalışamayan ve bakacak kimsesi bulunmayan Kara Fatma zor durumda kaldı, ancak Kars ve Rize mebuslarının önergeyle 170 lira aylık tahsis edildi ve 2 Temmuz 1955'te 67 yaşındayken vefat etti.
- 05:07Halime Çavuş
- Halime Çavuş, Türk Kurtuluş Savaşı sırasında milis güçlerin arasına erkek kılığında katılan bir Türk kadındır.
- 1898 yılında Kastamonu'ya bağlı Duruçay köyünde doğdu ve babası ve annesi istemese de Türk Kurtuluş Savaşı'na katılmak istedi.
- Saçlarını kazıttı, sakal tıraşı oldu ve erkek kılığında milis güçlerine katıldı, mühimmat taşımada birçok görev yaptı ve düşmanın açtığı ateş sonucu bir ayağı sakat kaldı.
- 05:35Halime Çavuş'un Mustafa Kemal Paşa ile Görüşmesi
- Bir keresinde İnebolu'dan cepheye cephane taşırken kar yağışlı ve soğuk havada montunu cephanenin üzerini örttü ve Mustafa Kemal Paşa'ya rastladı.
- Mustafa Kemal Paşa, "Sen üşümüyor musun böyle?" diye sorduğunda "Bey, yüz bin kişi kurtulacak, ben öleceğim de ne olacak?" dedi.
- Savaşın sonunda Mustafa Kemal Paşa ve eşi Latife Hanım'la görüşmesi için Ankara'ya davet edildi, Çankaya Köşkü'nde 15 gün ağırlandı, çavuş rütbesine yükseltildi ve İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi.
- 06:22Hafız Selman İzbeli
- Hafız Selman İzbeli, Kurtuluş Savaşı sırasında Kastamonu'daki kadınları toplayarak askerler için çorap, içlik ve benzeri şeyler öldürdü ve bu giyecekleri cepheye gönderdi.
- Bu kadın Kastamonu'daki ilk kadın meclis üyesiydi ve Kastamonu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Kadınlar Kolu kurucularından biriydi.
- Savaş bittikten sonra Türkçe harflerle okuma ve yazmayı öğrenmişti ve milletvekilliği önerilse de "Hafız olduğum için başımı açmam, başımı açamayacağım için de milletvekili olamam" diyerek kabul etmedi.
- 07:11Gördesli Makbule ve Çiftlikli Kübra Efe
- Gördesli Makbule, Batı Cephesi'nde savaşmış bir kahraman olup Yunan işgali başladıktan sonra kocası Halil Efe ile birlikte Türk çetelerine katıldı.
- Çiftlikli Çete Kübra Efe, milli mücadele yıllarında Aydın yöresinin kurtuluşu için mücadele vermiş, Kuvayi Milliyeci Aydın Savaşlarının tamamında yer almış ve yüzbaşı ve çavuş rütbesindeki pek çok işgalci askerin ele geçirilmesindeki katkılarından ötürü efeler arasında rütbeli avcısı olarak tanınmıştı.
- Çiftlikli Kübra, efelerin yürüttüğü mücadeleye katılan ilk kadın Kuvayi Milliyecilerden oldu, mücadeleye katıldığında 16 yaşındaydı ve nişanlıydı.
- 08:05Çiftlikli Kübra Efe'nin Hayatı
- Önce babasının sayılı atış talimleri yaparak keskin nişancı oldu, sonra ailesinin rızası olmaksızın Çete Ayşe ile görüşmeye gitti ve Çete Ayşe onu Yörük Ali Efe ile tanıştırdı.
- Yörük Ali Efe tarafından Köpekçi Nuri Efe'nin bölüğüne verildi, emrine 10 kızan verildi ve lakabı Çiftlikli Çete Kübra Efe oldu.
- İzmir'in işgalden kurtuluşundan sonra köyüne dönen Çiftlikli Çete Kübra Efe, Moralı köyünden Mustafa Sağlıklı evlendi, çocukları ve torunları oldu, incir yetiştirdi ve yoksul bir hayat sürdü.
- 08:48Binbaşı Ayşe
- Binbaşı Ayşe (Ayşe Çavuş adıyla da bilinir), bir şehit binbaşı'nın eşi olan Ayşe Hanım, İzmir'in işgali sonrası bir atlı süvari müfrezesi kurarak Aydın yöresindeki direnişe katıldı.
- Selanik asıllı göçmen bir ailenin kızı olarak İzmir'de yaşadı, Osmanlı ordusunda binbaşı olan kocası Balkan Savaşlarında şehit oldu ve eşinin intikamını almaya yemin eden Ayşe Hanım, İzmir'in işgali üzerine çocuklarını güvenli gördüğü uşağa yolladı.
- Kendisi ise ziynet eşyalarını satıp aldı ve işgallere karşı örgütlenen milli mücadele'ye katılmak için Aydın'a gitti, büyük oğlu ve damadı da kendisine katıldı.
- 09:24Binbaşı Ayşe'nin Savaş Hayatı
- Birlikte dilenci kılığında köy köy gezerek gençleri milli mücadele'ye katılmaya teşvik ettiler ve çeşitli görevler yaptı.
- Gediz'in işgal edildiğini öğrenince Binbaşı Ayşe'nin müfrezesi Hamidiye Köprüsü'nde pusu kurup üç Yunan askerini öldürdü, ancak araba kullanmayı bilmediklerinden arabayı atlara çektirerek ordu komutanlığına kadar getirdiler.
- Savaşlara katılan Binbaşı Ayşe, birlikte savaştığı oğlu ve damadını Gediz'de ve Demirci'de şehit verdi ve 1925 yılı Haziran ayında İstanbul'da bir gazeteye röportaj verdi.
- 10:18Çete Emir Ayşe'nin Hayatı ve Savaş Hayatı
- Çete Emir Ayşe (gerçek adı Emir Ayşe), 1894 yılında Aydın ilinin İmamköy köyünde doğdu ve 1910 yılında Kayacık köyünden Mustafa ile evlendi.
- Eşi Çanakkale cephesinde şehit olduktan sonra kızlarıyla birlikte İmamköy'e döndü ve 1915 yılında Yunanlıların İzmir'i işgal etmesinin ardından Menderes Nehri'nin diğer tarafına geçmeye çalıştı.
- Arkadaşları kayıktan düşüp boğulduğunda, Çanakkale'de şehit düşen eşinden kalan elmas küpeleri satıp bir tüp kaldı ve çocuklarını komşusuna emanet edip dağa çıktı.
- 11:09Çete Emir Ayşe'nin Savaş Deneyimleri
- Yörük Ali Efe'ye katıldı ve Yunanlarla savaştı, Üçüncü Yol Savaşı'na katıldığında parmağından yaralandı.
- Savaş sonrası sıtma hastalığı nedeniyle dinlendirildi ve Yörük Ali Efe talimatı ile silahını teslim edip cephe gerisine görevine verildi.
- Savaş sonrası Atatürk İstasyon Meydanı'nda kahramanlara istiklal madalyası takılmıştı ve Çete Emir Ayşe "Elimde kalan en değerli şey Atatürk'ün göğsüme taktığı istiklal madalyasıdır" demişti.
- 11:43Tayyar Rahmiye'nin Savaş Hayatı
- Rahmiye Hatun (Tayyar Rahmiye), Anadolu'nun güneyini işgal eden Fransız güçlerine karşı savaştı ve Dokuzuncu Tümenin bir müfrezesine komutanlık yaptı.
- 1920 yılının Şubat ayında Kanlı Geçit çete reislerinden Hüseyin Ağa'nın milli kuvvetlerine katılmaya gönüllü oldu ve cephe gerisinde çalışmayı reddedip erkeklerle cephede çatışmayı istedi.
- Yanık Kışla ve Karayiğit köylülerinden oluşan Kırmızı Müfrezeye onbaşı olarak katıldı ve 89. Tümen tarafından Şubat 1920'de Hasanbeyli civarında dokuz tünele yapılan taarruza ve hücuma müfrezesiyle katıldı.
- 12:21Tayyar Rahmiye'nin Kahramanlık Anıları
- Miralay Mehmet Arif Bey'in anılarında, bu çatışmada iki askerin öldüğünü, ikisinin ateş altında kaldığını ve şehitlerini kurtarmak için kahramanca ileri atılmasından ötürü Rahmiye Hatuna "Tayyar" (uçan) lakabı verildiğini yazar.
- Türk askerlerinde yorgunluk ve korku sebepleriyle bir duraksama olunca, "Ben kadın olduğum halde ayakta duruyorum da siz erkek olarak yerlerde sürünmekten utanmıyor musunuz?" demiş ve askerlerin toparlanmasını sağlamıştı.
- Aynı muharebede ateş hattında kalan iki arkadaşını korumak için ileriye atıldığında şehit olmuştu.