Buradasın
Kuzey Kıbrıs Türk Toplumu ve Kıbrıs Sorunu Üzerine Akademik Röportaj
youtube.com/watch?v=oEayb4uWruAYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Profesör Dr. Niyazi Kızılgök ile yapılan bir röportajdır. Konuşmacı, Kuzey Kıbrıs Türk toplumunun kuruluşu, yaşadığı sorunlar ve Kıbrıs sorunu hakkında uzman görüşlerini paylaşmaktadır.
- Röportajda, 1974'te kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin demokratik duyarlılık olmayan bir siyasi alan olarak nasıl ortaya çıktığı, Türkiye'den yapılan nüfus aktarımı ve etnik homojenleştirme politikalarının yarattığı kültürel ve toplumsal sorunlar ele alınmaktadır. Ayrıca, Kıbrıs Rum toplumundaki temel zaaflar, federal bir devlet içindeki çözüm süreci ve Türkiye'nin Kıbrıs sorununa yaklaşımı da incelenmektedir.
- Röportajda ayrıca, Kuzey Kıbrıs'ta federal bir devlet kurulması önerisi, 2004 yılından sonra Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs'taki etkisinin değişimi, ekonomik ve kültürel sermayenin Türkiye'ye aktarılması, demokrasi kavramının Kuzey Kıbrıs'taki yorumlanması ve "marjinal" kavramının ortaya çıkışı gibi toplumsal değişimler de ele alınmaktadır.
- Kuzey Kıbrıs'ın Kuruluşu ve Demokratik Duyarlılık
- Konuşmacı, Kıbrıs sorununun yanında trafik sorununun da önemli olduğunu belirtiyor.
- Profesör Dr. Niyazi Kızılgök, "Sınırsız Sırlar Ülkesi" başlıklı yazısında eşitlik ilkesinden bahsetmiş ve Kıbrıs Türk toplumunun kuruluşunda demokratik duyarlılık olmayan bir siyasi alan olduğunu vurgulamış.
- Kuzey Kıbrıs terimi 1974'te ortaya çıkmış, bu kavram daha önce sadece coğrafi bir tanımlama olarak kullanılmıştı.
- 01:45Kuzey Kıbrıs'ın Demokratik Sorunları
- Kuzey Kıbrıs'ın meşruiyeti yoktur ve bir yoğun şiddetin sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
- Savaş sonrası yaratılan bu alanda, eşitlikçilik anlayışı bireylerin özgürlüklerine göre statü edinme yerine, yukarıdan bir şiddetin yarattığı bir alan olarak görülür.
- Bu alanda toplum liyakata göre ayarlanmaz, herkes kendini her yere layık görebilir ve sınırsız hırslar tetiklenir.
- 03:40Toplumsal Değişim ve Çekememezlik
- 1974 öncesi Kıbrıs Türk toplumunda dayanışma ve sevgi vardı, ancak 1974'ten sonra çekememezlik ve birbirini itme durumları ortaya çıkmıştır.
- Kuzey Kıbrıs'ta yaşanan sorunların bir bacağı, bu tür yapılar ve öznelerin yapılara nasıl konumlandırıldığı ile ilgilidir.
- Ganimet, savaş sonrası somut olarak eline geçirilen bir şey olmasına rağmen, sosyolojik olarak yaratılan durumlara da bakmak gerekir.
- 05:11Nüfus Mühendisliği ve Etnik Homojenleştirme
- 1974 projesi, nüfus mühendisliği bünyesinde barındıran bir projedir; kuzeyde yaşayan Rumlar gidecek, güneyde kalan Kıbrıs Türkleri buraya alınacak.
- Türkiye'den buraya nüfus aktarmak, etnik homojenleştirmeye dayalı bir politikadır ve karşı tarafa dönük bir politika olarak görülür.
- Gelen Türklerle burada yaşayan Kıbrıs Türkleri arasında kaynaştırma politikası uygulanmamıştır.
- 08:16Toplumsal Gerilimler ve Paralel Toplumlar
- Gelenlerle buradakiler arasındaki ilk kavgalar, kültür farklılığı ve statü farkı üzerine kurulmuştur.
- Gelenler, Kıbrıs'ı Türklerin yurdu olarak görmüyor ve burada bir yurt hakkını çiğneme hissi yaşarlar.
- Kuzey Kıbrıs'ta bugün iki paralel topluluk oluşmuştur, kaynaşmış bir toplumdan söz edilemez.
- 09:32Kıbrıs'ta Kültürel Önyargılar ve Dışlama
- Kültürel önyargılar dışlamaya ve ırkçı söylemlere kadar gidiyor; Kıbrıs Türkleri kendilerini yeterince Türk ve Müslüman görülmüyorlar.
- Nakıbrıslı Türkler kendilerini daha Avrupalı görüp, oradan gelenleri cahil ve küçümseyerek karşılıklı dışlama ve aşağılamalar yaşanıyor.
- Bu durum neredeyse iki ayrı topluluk oluşturmuş durumda.
- 10:06Nüfus Politikası ve TMT'nin Rolü
- Nüfus politikası ve nüfus mühendisliği oluşturulurken Kıbrıs Türk liderliği (TTM) bu projenin içindedir.
- 1974'ten hemen sonra Kıbrıs Türk toplumu yöneten TMT çevreleri, Türkiye ile birlikte bu projeyi hayata geçirmiştir.
- Bu gayrimeşru işlem için gece gemiler gelerek kimse görmesin diye gizlice yapılmıştır.
- 11:02Milliyetçi Dünya Görüşü ve Öngörüler
- Hem Türkiye Cumhuriyeti hükümeti hem de Kıbrıs Türk yetkilileri, iki toplumun ayrılıkçı noktalara girebileceği öngörüsünü yapamamışlardır.
- Milliyetçi dünya görüşü, sosyolojik farklılıkları, toplumların tarihselliğini ve kendilerine özgü boyutlarını es geçer.
- "Gelen Türk, giden Türk" ifadesi bu yaklaşımın en çok sembolize edildiği cümledir.
- 12:05Küçümseme ve Orientalizm
- Anadolu'dan gelen insanları küçümseme ve aşağılama, ırkçı bir yaklaşım olarak değerlendirilmektedir.
- Kendini batılı üstün gelen beyaz Kıbrıs Türk yöneticileri, Anadolu'dan getirdikleri nüfusu en çok küçümsüyorlar.
- Kıbrıs Türk sağı yönetici elitler, Anadolu'ya ve Anadolulu insana nasıl bakıyorlar, somutla gelen Türkiye'li insanı seviyorlar mı, benimsiyorlar mı sorusu çalışılmamış bir konudur.
- 13:18Günümüzdeki Durum ve Çözüm Önerileri
- "Gelen Türk, giden Türk" yaklaşımı artık tutmadığı aşikar, önemli sorunlar ortaya çıkmıştır.
- Kıbrıs'ta kaynaşmış bir toplum değil, belli okullarda ve yörelerde kümelenmeler ve toplumlar arası ilişki bazında sıkıntılar vardır.
- Bu sorunu çözmek için milliyetçi bir projeye girmeden, farklılıklarımızla bir arada olabilmeliyiz ve çok kültürlü bir demokrasi projesi için konuşmak gerekir.
- 14:46Kıbrıs Sorununun Geleceği
- Kıbrıs Türk toplumunun bu ülkedeki tarihsel varlığını koruyup koruyamayacağı önemli bir sorundur.
- Türkiye'den aktarılan nüfusun giderek artması, adanın geleceğini belirleme hakkına sahip olmasına neden olabilir.
- Bir taraftan yurttaş yapılıyor, bir taraftan da müzakere masasında Kıbrıs Türklerine "KKTC yurttaşlarını sizinle görüşmem benim yurttaşımdır" deniliyor.
- 16:41Kıbrıs'ın Geleceği ve Federal Çözüm
- Uzun vadede Rumlara sunulacak alternatif, Türk vatandaşlarının çoğunluğunu oluşturduğu Kuzey Kıbrıs'ta federasyon kurmaları olacaktır.
- Kıbrıs'ın çözümünden önce rasyonaliteye dönüşeceğine inanılmıyor çünkü kuruluşunda ve yapısında sorunlar vardır.
- Çözüm için federal bir devlet kurulması gerekir; çok kültürlü bir demokrasi anlayışı içinde herkes yer alabilir ve Türkiye'den gelen nüfus da federal devletin yurttaşı olabilir.
- 18:03Kuzey Kıbrıs'taki Entegrasyon Sorunları
- Kuzey Kıbrıs'ta nüfus akışı devam edecek, yurttaşların sayısı artacak ve kültürel farklılıklardan gerilimler gündelik hayat içinde üretilecektir.
- Gelen nüfus kendine fetih sonrası bir hak atfediyor, burada oturanlar ise "ben buralıyım" diyor, bu entegrasyon politikasına yol açacak diyaloğun kurulmasını engelliyor.
- Cepheler hemen oluşuyor, önyargılar çıkıyor ve bu durum korkutucu ve kolay müdahale edilebilecek bir yer değildir.
- 19:34Kıbrıs'ın Kuruluşunun Etkileri
- Kıbrıs'ın kuruluşunun üstün bir kuvvetin sayesinde gerçekleşmiş olması, yurttaşları eşitleyip herkesin kendi hırslarıyla yola çıkabilmesini sağlıyor.
- 1974'ten 2004'e kadar Türkiye'nin açık müdahaleleri vardı, ancak 2004'ten sonra kuvvet kendisini bireylerde ve muktedirlerde içselleştirmiştir.
- İktidar doğrudan müdahale etmiyor, ancak iktidarın koyduğu norm ve değerleri insanlar oturdukları yerden içselleştiriyor, bu daha modern bir iktidar okumasıdır.
- 21:13Marjinal Kavramı ve Demokrasi
- 2004'ten sonra ortaya "marjinal" sözcüğü çıkmıştır; bu sözcük daha önce yoktu ve kuvvetin normlarını içselleştiren siyasi kadroların ötekilerine marjinal demeye başladıkları yerde başlamıştır.
- Marjinal bir kere periferi eğitilmiş bir şey demektir, kıymeti, harbiyesi olmayan yaratık demektir.
- Türkiye'de demokrasiyle çok yoğun bir ilişki yoktur, dünyada nadir demokrasiyle çok geç tanışan toplumlardan biridir.
- 24:41Kıbrıs'taki Ekonomik ve Sosyal Durum
- 2004'e kadar farklı bir işlem mekanizması vardı, belli sayıda asker vardı ve herkes biliyordu ki bir anlaşma olursa askerler gider.
- Şimdi Türkiye'nin kültürel, sosyal ve ekonomik sermayesi güçlenirken Kıbrıs Türk toplumu gerilemektedir.
- Kıbrıs Türk toplumuna ait rekabet gücü düşük olan bir toplumdan söz ediliyor ve parlamento da yakın zamanda değişecektir.
- 26:34Kıbrıs Rum Toplumunun Zaafları
- Kıbrıs Rum toplumunda en zor değişen zaaf, Türkleri karşısında iktidarı ve egemenliği paylaşacak siyasetin eşit federal bir devlet içinde ülkeyi birlikte yönetecek bir toplum algısıdır.
- BM kararları bu eşitliği kabul etse de, bu algı gündelik hayatta yurttaşların bilincine kazanılmış değildir.
- Kıbrıs Rum toplumunda "ilk söz mülk sahibi Rum'a aittir" lafı müzakere masasında ısrarla devam eden bir noktadır.
- 27:55Mülkiyet Meselesi ve Ekonomik Durum
- Kıbrıs Rum toplumunda, kırk yaşında bir Rum'un babasından, anne, dede ve nenesinden kalan bir mala dönüp yerleşmesinin imkansız olduğu bilinmektedir.
- 2004'te Kıbrıs Rum toplumu ekonomik olarak kendisine büyük bir özgüven duyuyordu ve uzlaşmaya dayalı bir çözüme ihtiyacı yoktu.
- 2003'te Kıbrıs Rum başpiskoposu, çözümü "Türklerin besleyeceksiniz" şeklinde eleştirirken, şimdi "beraber çözüm olsa da fena olmaz galiba" demeye başlamıştır.
- 30:59AKP Hükümetinin Kıbrıs Politikası
- 2004'teki AKP hükümeti, AB üyelik süreci için Kıbrıs sorununda çözüme dönük manevra yapmak zorunda kalmıştı.
- AKP, AB'de ilerleme olmadan Kemalist vesayet rejiminin geriletilemeyeceğini biliyordu ve bu nedenle Kıbrıs'ın AB üyeliğini beraber düşünerek federasyona geçme planını kabul etmişti.
- 2007'den sonra Kemalist vesayet kırılmaya başlamış, AKP sadece hükümet değil iktidar olmaya başlamış ve 2010'da bu doruklara ulaşmıştı.
- 33:38Yeni Dış Politika ve Çözüm Motivasyonları
- Davutoğlu'nun hükümet programında Kıbrıs sorunun çözümü ve AB üyeliğinin stratejik önemli olduğu vurguları bulunmaktadır.
- Avrupa Birliği artık Kıbrıs konusunda bir katalizatör olamaz çünkü kendi içindeki sorunlarla çok uğraşıyor ve Türkiye ile ilgili fikri önümüzdeki birkaç yılda yok.
- Türkiye'nin çözüme gidebilmesi için motivasyonlar arasında enerji politikaları bulunmaktadır; özellikle Kıbrıs enerjisi ve İsrail'in doğalgaz yataklarından yararlanma imkanı.
- 34:54Türkiye-İsrail İlişkileri ve Çözüm Süreci
- Türkiye-İsrail ilişkilerinde ciddi bir gerginlik yaşanmakta, ancak gizli diplomasi yoluyla epey ilerleme kaydedilmişti.
- Türkiye-İsrail ilişkilerinde tekrar Amerika'nın yardımıyla yumuşama olacağını düşünülmektedir.
- Taraflar arasında, masadaki pozisyonlar arasında inanılmaz uçurumlar var ve bu uçurumları daraltmak için düşünmek zorundadır.