Buradasın

Kur'an-ı Kerim'de Hz. İsa ve İslam İnançı Üzerine Dini Bir Sohbet

youtube.com/watch?v=a-BD1W9zUKo

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, "Vadiden Bahset" programının bir bölümü olup, sunucu ve Hakan adlı bir konuk tarafından sunulan dini bir sohbet formatındadır. Programda Kur'an-ı Kerim'deki Hz. İsa ayetleri ve İslam inancının temel prensipleri ele alınmaktadır.
Video, Hz. İsa'nın Kur'an'daki yerini, doğuşu, peygamberlik rolü ve ölümü gibi konuları kapsamlı şekilde incelemektedir. Ayrıca Mehdi ve Nüzül-ü İsa gibi konuların Kur'an'a göre yorumlanması, İslam'da ibadet kavramının gerçek anlamı ve dini geleneklerin Kur'an'a uygunluğu tartışılmaktadır. Program, izleyicilerden gelen sorulara yanıt vererek dinin temel prensiplerini açıklamaktadır.
Konuşmacı, Kur'an'ın tek dini kaynak olduğunu, hadislerin güvenilir olmadığını ve İslam'ın gerçek anlamı adalet, eşitlik ve demokrasi anlayışıyla ilişkilendirildiğini vurgulamaktadır. Ayrıca, peygamber anlayışını, ibadet kavramını ve İslam'daki bazı gelenekleri Kur'an'a dayanarak yeniden yorumlamaktadır.

00:12Kur'an-ı Kerim'de İsa Hakkında Ayetler: Program, Kur'an'ın Türkçe çevirisi ve tefsiri olan "Yaşayan Kur'an" serisinde devam etmektedir.
Bugün Nisa Suresi'nin 155-159. ayetleri arasındaki üç ayette İsa'nın anlatımı ele alınacaktır.
Konu, İsa'nın kimliği, ölümü ve göğe çekilip çekilmediği gibi konuları içerecektir.
02:02İsa'nın Dönüşü ve İslam Tarihi: İslam tarihinde İsa'nın kıyamete yakın zamanda yeryüzüne inip adaleti getireceği ve Mehdi'nin de aynı zamanda geleceği inancı yaygındır.
İsa ve Mehdi'nin aynı zamanda geleceği durumunda kimin kimin ardından namaz kılacağı gibi sorular İslam tarihinde tartışılmıştır.
Bazı kişiler İsa ve Mehdi'nin geleceği inancıyla bekleyip durmakta, ancak bu durumda bazı kişilerin cebini şişirmesi söz konusudur.
03:39Kur'an'daki İsa Ayetleri: Nisa Suresi'ndeki ayetlerde İsa'nın öldürülmediği, asılmadığı ve Allah'ın onu kendine yükselttiği belirtilmektedir.
Ayetlerde İsa'nın "Meryem oğlu İsa Mesih" olarak adlandırıldığı ve Hristiyanlara cevap olarak sıkça işlendiği belirtilmektedir.
Kur'an-ı Kerim'de İsa, Musa'dan daha az geçmektedir.
07:14İbrani Kabileleri ve Musa: Bugünkü Filistin ve İsrail'in olduğu yerlerde eski çağlarda Kenan diyarı denilen bir bölge bulunmaktaydı.
İbrani kabileleri, Arapların bir koluydu ve konuşulan İbranice, Arapça'ya çok yakın bir dildi.
Sigmund Freud'un "Musa ve Tek Tanrıcılık" kitabında Musa'nın Mısırlı bir kıpti olduğu, Yahudi olmadığını ve daha sonraki Yahudilerin kendilerine bir millet yaratmak için onu kullandığı belirtilmektedir.
10:41Peygamberler ve Din: Peygamberler ezenlere karşı ezilenleri savunmuş, egemenlere karşı yalın ayaklıların sesi olmuşlardır.
İsa'nın lakabı "Kelime Allah" yani Allah'ın sesi, garibanların, kimsesizlerin, yoksulların sesi demektir.
İslam, batıl dinleri düzeltme, sömürüden arındırma ve aklı birleştirme amacıyla gelmiştir, ancak zamanla kendisi de bir din haline gelmiştir.
14:41Eski Çağların ve Modern Çağın Ruhu: Eski çağlarda dünyayı kurtaracak kahramanlar, peygamberler, mehdiler ve mesihler beklenirdi, bu beklenti Filistin toplumunda da büyük bir şekilde cereyan ediyordu.
Eski çağların ruhu kan ve soy bağına dayalıydı, bir kahramanın ortaya çıkması ve onun peşine düşülmesi gerekiyordu.
Modern çağın ruhu ise soydan gelmenin önemi olmadığını, sandıktan çıkmayı önemleştirdi; sandıktan çıkan kişi memleketin hazineleri teslim edilir ve yönetici olarak görülür.
18:17Meşrutiyet Anayasası ve Yöneticilerin Sorumluluğu: Meşrutiyet Anayasası'nda "padişahın zat-ı humayunu mukaddes ve gayri meşguldür" yazısı vardı, yani padişah hesaba çekilemezdi.
Modern çağda yöneticiler sandıktan çıkmalı ve seçmenlerin karşısında hesap vermelidir.
Kurtarıcılık artık yukarıdan aşağı doğru değil, insanlar içinden, örgütlenerek ve birleşerek ortaya çıkacaktır.
21:25Meryem ve İsa'nın Doğuşu: Al-i İmran soyu peygamberler çıkaran bir aileydi ve Meryem bu aileden geliyordu.
Yahudiler, bu aileden kurtarıcı, peygamber, mehdi veya mesihin zuhurunu bekliyordu.
Meryem doğunca din adamları rahatladı çünkü kızdan peygamber olamazdı, ancak Yahya ve daha sonra İsa'nın doğuşuyla tedirgin oldular.
24:15Meryem'in Hayatı ve İsa'nın Doğuşu: Meryem tapınağa adanmış bir kızdı, rahibe olarak yetiştiriliyordu ve tapınak kuralları gereğince evlenemezdi.
Meryem'in kocası marangoz Yusuf'tu, ancak tapınak rahipleri bu evliliği tanımadılar ve İsa'yı gayrimeşru ilan ettiler.
Meryem ve İsa güvenlik sorunları nedeniyle Kudüs'ten kaçarak Mısır'a gittiler ve orada 25 yıl yaşadılar.
27:23İsa'nın Hareketi ve Sonu: İsa 30 yaşına gelince Mısır'dan döndü ve yaklaşık 5 yıl Kudüs'te bir hareket başlattı.
İsa, gezginci vaiz olarak görülüyordu, tevrat'tan ayetler okuyan, ilahiyatci hoca gibi biri olarak tanınıyordu.
İsa merkezi tapınağa gitti, altın bozduran insanları gördüğünde masalarını devirdi ve "Allah'ın evini haydut inine çevirmişsiniz" dedi, bu olayla Roma yönetimi ve Yahudi din adamları tarafından yargılanarak çarmıha gerilerek idam edildi.
30:17İsa'nın Hikayesi ve Peygamberlik Anlayışı: İsa'nın hikayesinde hiçbir mucizeye yer verilmedi, her şey normal bir evrimci peygamberin hikayesi olarak anlatılıyor.
Peygamberler (Musa, İsa, Muhammed) bahsettiği cennetin sınırsız, sınıfsız, sömürüsüz, savaşsız bir dünya olduğunu vurguluyorlar.
İsa, kan ve bayrağa son verip, üstünliğin ancak takva ile olduğunu, Allah'ın zayıfın, mazlumun yanındayken, yepyeni bir gelecek vaat ettiğini söylüyor.
32:13İsa'nın Düşmanları ve Meselileri: İsa peygamber mesel ile konuşur, sembolik ve mecazi ifadeler kullanarak din adamlarına sert saldırılar yapar.
İsa, din adamlarının hikmet kapısının anahtarını elinde bulundurup kimseye vermediğini, baş köşeye oturmayı seven ama Allah'ın sevgisini ve adaletini unutan kişiler olduğunu söyler.
İsa, "hem Mamona hem de Tanrı'ya kul olamazsın" diyerek para (Mamona) ile Allah arasında seçim yapılmasını istiyor.
34:39İsa'nın Meseli ve Anlamı: İsa'ya gelen zengin bir adamdan "ne varsa hepsini sat, bir torbanın içine koy ve ırmağa at" diye tavsiye ediyor.
Adam torbayı ırmağa atmak yerine çalıya bağlayıp İsa'ya "bıraktım" diye yalan söylüyor, İsa ise adamın gözlerinden yalanı anlıyor.
İsa'nın meseli, parayla imanın kimde olduğu belli olmayacağını, iman amelden belli olacağını gösteriyor.
40:00İsa'nın Kaderi ve Kur'an'ın Yorumu: İsa, otuz üç yaşında büyük bir kahraman olarak hayatını sona erdirmiş, asla pişman olmamış ve "ne yaptım, halk için, Allah için, insanlık için yaptım" demiştir.
Konuşmacı, peygamberleri "sallallahu aleyhi ve sellem" gibi tapınak tabirleri yerine direkt isimleriyle anmayı tercih ediyor.
Kur'an-ı Kerim'de İsa'nın öldürülmediği, asılmadığı ancak bunu sandıkları belirtiliyor, ancak konuşmacı bu konuyu farklı bir açıdan yorumlamak istiyor.
42:14Kur'an-ı Kerim'de Peygamberlerin Ölümü: Kur'an'da peygamberlerin ölümü edebi bir metin olarak anlatılır ve duygusal dozajı yüksek ifadeler kullanılır.
Bakara Suresi 154. ayette Allah yolunda öldürülenlerin "ölümeden" bahsetmememiz gerektiği, onların Allah katında yaşayıp rızıklandıkları belirtilir.
İslam kültüründe Allah yolunda ölenlere "şehit" denir ve "şehitler ölmez" inancı vardır; bu, beden ölürken ruhu, davası ve yolu ölmediğini ifade eder.
44:24İsa'nın Vefatı ve Nüzul İnancı: Kur'an'da "yükseltti" ifadesi fiziksel yükseliş anlamına gelmez, İdris ve Muhammed'in itibarını ve şanını yükseltmesi gibi kullanımları vardır.
Kur'an'a göre İsa da diğer peygamberler gibi ölmüştür, ölümsüzlüğün sadece Allah'a mahsus olduğu belirtilir.
Nüzul-ü İsa inancı Kur'an'a ters düşer; her peygamber ölmüş ve hiç kimse geri gelmeyecektir, yaşayan tek varlık Allah'tır.
46:04Peygamberlerin Yolu ve Kurtuluş: Peygamberlerin yolu adalet, hak, hukuk ve eşitliktir; ezenlere karşı ezilenlerin kurtuluşu davasıdır.
İnsanlar bu yolda birleşerek aynı kişiye oy verecek, hep beraber hareket edeceklerdir.
Kurtuluş için hep birlikte ekmek, biçmek, yemek, üretmek ve paylaşmak gerekir; böylece kurtuluşun kapıları açılır.
48:12Çağdaş İslamcilik ve İslam Tarihi: Çağdaş İslamcilik, saltanata karşı, cumhuriyete ve demokrasiye inanan, seçimlere ve özgürlüğe değer veren bir anlayıştır.
İslam tarihi mazlumlarla, dürüst adamlarla doludur; İslam yenilikçileri gibi birçok değerli isim vardır.
Hiçbir peygamberin getirdiği din, kendisinden sonra alt üst edilmemiştir; Muhammed'in getirdiği din de Emevi döneminden itibaren emevileştirilmiştir.
53:45İslam'ın Gerçek Anlamı: İslam'ın gerçek anlamını anlamak için Osmanlı, Emevi veya Abbasiler dönemlerinden öğrenmek yerine, mazlumun, ezilenin, dışlanmış olanın yüreğinde aramak gerekir.
Allah'ın dini kitabın sayfalarında, ozanların dilinde, ariflerin irfanında yaşıyor.
Meryem Suresi'nde İsa'nın bebekken konuşması gibi ayetlerin açıklaması sorulmuştur.
56:06Kur'an'ın Sinematik Yapısı: Modern çağın insanında sinema kültürü var, bu nedenle Kur'an'ın sinematik yapısıyla ilgili çabalar şanslı olabilir.
Kur'an dalgalı akışa sahip, giriş, gelişme, sonuç şeklinde klasik senaryo üslubuna sahip değil, hayatın her yerinden olaylar meydana geldikçe söz söyleyen bir yapıya sahiptir.
Kur'an'ın akışı hayatın ritmine paralel olarak dalgalı bir şekilde ilerler ve bu yapı en iyi senaryolaştırılarak sinemada anlatılabilecektir.
57:29Meryem ve İsa Hikayesi: Meryem çocuğu işaret edip, İsa "Ben Allah'ın kuluyum, anneme babama iyi davranmayı Allah bana emretti, salatı zekatı emretti" diyerek konuşmaktadır.
Meryem çocuğu doğurunca, onu tanımayanlar onu gayrimeşru ilan etmeye çalışıyor, Meryem'e susma orucu tutması emredilir.
Meryem susarak savunur ve Zekeriya ile hazırladığı ekip kalabalığın içerisinden sıyrılarak gizlilik önlemleri içerisinde Kudüs'ü terk edip Mısır'a giderler.
59:59Senaryolaştırılmış Anlatım: Ayette "Ey Meryem, bu çocuğu nereden çıkardın sen? Gayrimeşru hayat süren bir annen baban da yoktu" denilirken, Meryem susar ve susma orucu tutar.
Film sahnesi olarak düşünüldüğünde, yirmi-yirmibeş yaşlarındaki Meryem kucağında çocuğuyla kalabalığın olduğu yere doğru ilerlerken, etrafını saran mollalar ona "Bu çocuğu nereden çıkardın?" diye sorarlar.
Meryem hiçbir şey demeden, elinde çocuğuyla ve sürekli çocuğuna işaret ederek bekler, sonra kamara giderek uzaklaşır, kalabalık küçülür ve sahne biter.
1:02:47Yirmibeş Yıl Sonrası: Yirmibeş yıl sonra, Meryem ve yirmibeş yaşlarındaki çocuk şehre gider ve tapınağa girer.
Yüksek bir yere çıkan İsa "Ben Allah'ın kulu ve elçisiyim, ben Meryem oğlu İsa'yım" diyerek konuşur.
İsa, insanlara salatı ve zekatı emretmekle, zalimlere boyun eğmemekle, anne-babaya iyi davranmakla, emeğinizle geçinmekle, öldürmemekle, çalmamakla, dürüst bir hayat sürmekle görevli olduğunu anlatır.
1:04:15Kur'an'ın Senaryo Yapısı: Kur'an'da, bir bebekken konuşan İsa'nın yirmibeş yıl sonra Kudüs'te konuşması gibi arada zaman farkları vardır.
Senaryoda da arada elli yıl geçen olaylar olabilir, bir bakıyorsun çocuk büyüyor, bir bakıyorsun orta yaşlara geliyor, bir bakıyorsun ihtiyarlığını gösteriyor.
Meryem Suresi'nde İsa'nın doğumdan önceki, doğum esnasında ve ileride ne dediği üç bölüm şeklinde anlatılır.
1:06:51Meryem Suresi 16-21 Ayetleri: Meryem, ailesinden ayrılıp doğu tarafında bir yere çekilmişti, onlarla arasına bir perde çekmişti.
Kendisine ruh gönderildi, ona düzgün bir insan şeklinde göründü.
Meryem "Ben senden Rahmana sığınırım, eğer Allah'ın öfkesini çekmekten sakınıyorsan bana yaklaşma" dediğinde, ruh "Ben sadece tertemiz bir erkek çocuk hediye etmek için Rabb'in elçisiyim" dedi.
1:07:48Meryem'in Rüyası: Kur'an-ı Kerim'de anlatılan olay, Meryem'in rüyasıdır ve rüyasında bir kişiyle evleneceğini ve çocuk sahibi olacağını görüyor.
Rüyasında gördüğü kişi, Kur'an'da "ruhumuz" olarak adlandırılan, düzgün bir beşer suretinde göründüğü bir melektir.
Meryem rüyasında evlenme ve çocuk sahibi olma konusunda endişelerini dile getirir, ancak rüyada gördüğü kişi ona herkesin evlenme ve çocuk sahibi olma hakkına sahip olduğunu söyler.
1:10:23Rüyanın Anlamı: Meryem rüyasından uyanıp, gördüğü kişiyi Allah'ın ruhu olarak algılar.
Kur'an'da "ruhumuz" ifadesi, insanlara gönderilen uyarıları, elçileri ve melekleri ifade eder.
Kur'an-ı Kerim'de Yusuf'un rüyası, Yakup'un rüyası gibi peygamberlerin rüyaları ve iç konuşmaları ayet olarak anlatılır.
1:12:16Hz. İsa'nın Dönüşü Hakkında Görüşler: Konuşmacı, Hz. İsa'nın tekrar gelmesiyle ilgili hadislerin Ebu Hanife'ye nispet edildiğini ancak bunların uydurma olduğunu iddia eder.
Konuşmacı, İslam tarihinde milyonlarca uydurma hadis olduğunu ve dinin sadece Kur'an'da kurulduğunu savunur.
Ebu Hanife'nin görüşlerinin sonradan ona nispet edildiğini, aslında Abbasiler tarafından zindanda kırbaçlanarak öldürüldüğünü ve kitap yazamadığını iddia eder.
1:15:33Mehdi ve Nüzul-ü İsa Hakkında İbn Haldun'un Görüşü: İbn Haldun'un "Mukaddime" kitabında, Mehdi ve Mesih rivayetleri tek tek ele alınmış ve hepsinin batıl ve uydurma olduğu ispatlanmıştır.
Kur'an-ı Kerim'de İsa'nın geri döneceğiyle ilgili en küçük bir ima yoktur, İsa'nın yoluna insanlar inanacak demektir.
İsa'nın davası adalet, eşitlik, özgürlük ve emeğin yegane hakim değer haline gelmesi davasıdır.
1:17:11Peyamberlerin Davasının Geri Dönmesi: Peyamberlerin davası geri gelecek, gökten inecek ve yeryüzüne hakim olacak demektir.
Kur'an'da "Huden lil muttakin" ifadesiyle mehdinin Kur'an olduğu belirtilmiştir.
İslam inancına göre Hadi Allah'tır, Mehdi Kur'an'dır ve Allah'tan başka, Kur'an'dan başka Mehdi yoktur.
1:19:34Dinin Kaynağı ve Hesap: İslam dininin kaynağı Kur'an-ı Kerim'dir, hadisler ve İslam tarihi kitapları sadece İslam tarihinin kaynaklarıdır.
Öldüğümüz zaman Allah bize hesap soracak ve önümüze Allah'ın kitabı (Kur'an) ve kendi hayat kitabımız konacak.
Klasik İslam inancında amel defterleri açılacak, neye inandığına değil, ne yaptığına bakılacak ve iyiliği, adaleti, infakı, doğruluğu, dürüstlüğü kurtaracaktır.
1:22:22Şirk Anlayışı ve Peygamberin Konumu: Hazreti Muhammed'i kainatın efendisi ilan edenlerin ve Hazreti İsa'yı Tanrı'nın oğlu ilan edenlerin farkı yoktur, bu anlayışlar insanları şirk düşürür.
Kur'an-ı Kerim'de şirk olarak anlatılan şeyler, peygamberlere "efendimiz" demek ve onları Allah'ın vasıflarına sahip sanmak gibi davranışlardır.
Peygamber, kendisine "efendimiz" denmesini reddederek "efendi Allah'tır, Allah'tan başka efendi yoktur" demiştir.
1:24:22Mecaz ve Hakikat İlişkisi: "Tanrı'nın oğlu" gibi ifadeler sembolik ve mecazi ifadelerdir, ancak avamın elinde hakikat gibi algılanır.
"Rab" kelimesi Arapça'da "baba" anlamına gelir ve evrenin babası, rızık vericisi anlamında kullanılır.
Kur'an-ı Kerim, Allah'ın doğmaz ve doğurmaz olduğunu belirterek bu yanlış anlamları önlemiştir.
1:27:33Peygamberin Doğru Anlatımı: Peygamberi "kainatın efendisi" veya "Tanrı'nın oğlu" gibi ifadelerle anlatmak, onu Allah'ın vasıflarına sahip bir lider konumuna getirmek için kullanılmıştır.
Peygamberin doğru anlatımı "Allah'ın elçisi Muhammed Peygamber" şeklindedir.
"Hazreti", "sallallahu aleyhi ve sellem" gibi ifadeler tapınak geleneğidir ve Kur'an-ı Kerim'de bu şekilde kullanılmamıştır.
1:29:05Peygamberin Salavatı: Peygamberin salavatı, onun davasını desteklemek, mazlumlar için, adalet için mücadele etmek demektir.
Peygamber ve sahabeleri "peygamber ve arkadaşları salavat" diye bir şey bilmezlerdi, sadece "Ey Allah'ın elçisi" veya "Ey Muhammed" derlerdi.
Peygamberin ismini anmak saygısızlık değildir, onu tapınak lideri gibi övücü kelimelerle anmak ona hakarettir.
1:31:12Kur'an'a Saygı ve Mevlid: Kur'an-ı Kerim'i mezarlarda okumak, Kur'an'a hakarettir.
Peygamberin doğum gününün kutlanması, peygamber ve sahabeleri tarafından bilinen bir uygulama değildir, sonradan üretilmiş bir kültürdür.
Mevlid kandili dini bir vecibe değildir, kur'an'da geçen Allah'ın bir emri değildir.
1:34:16İbadet ve Dinin Gerçek Anlamı: Peygamberin bildiği ibadetler sabah, öğle, gün batımı ve gün doğumu sallatları ile cuma namazı için top vardır, bunların dışında kandil geceleri için toplanma dini vecibe değildir.
Namaz kılmamak, cumaya gitmemek, hacca gitmemek, başını örtmemek veya kandil gecelerine katılmamak günah değildir, ancak yalan söylemek, zarar vermek ve insanlara iyi davranmamak günahtır.
Asıl ibadet, aşı ve ilacı bulmak, insanları ve toplumu iyileştirmek, zulmü ortadan kaldırmak ve adaletle karar veren mahkemeler kurmaktır.
1:37:09İnanç ve Dinin Farkı: İslam inancına göre ölüler dirilecek, mahkeme-i kübra kurulacak, iyiler cennete, kötüler cehenneme gidecek, ancak bunlar inancın konusudur ve kanıtlanamaz.
İnanç bir vicdan işidir ve kişinin özel sorunudur, ancak din hukuktur ve yöneticilere sesleniştir.
İnanç bir vicdan işidir, kişinin özel sorunudur ve insanlar inançları için kınanmamalıdır, ancak inancını başkasına dayatması kabul edilemez.
1:39:45Mezar ve Ölüm Anlayışı: Kur'an-ı Kerim'e göre mezardakiler konuşamaz, ölen bir kişinin ruhu ve bedeni birlikte ölmüştür.
Geriye kalan, kişinin diğer insanların gönlündeki, zihnindeki, beynindeki ve kalbindeki hatıralarıdır, ruh ise insana canlılık veren düşünce dünyası, mana dünyası ve hatıralarıdır.
Kur'an'da kabirde azap olacağını veya meleklerin soru soracağını dair hiçbir ifade yoktur, Allah'ın soracağı ilk soru helal rızıktır.
1:42:36Emek ve Kul Hakkı: Emek meselesi önemlidir, alın teri dökmeden hiçbir şeye sahip olunamaz ve helal lokma ile haram lokma hesabını vermeden kimse bir yere gidemez.
Cenazelerde "hakkınızı helal ediyor musunuz?" sorusu sorulur, ancak bu bir formalite olarak geçer, gerçek durumda birisinin hakkını yediğinizde o gidip gömülemez.
Borcu varsa hemen orada ödenmesi gerekir, kul hakkı olarak mezara konulamaz, önce helalleşmeler sağlanmalı ve herkes razı olmalı.

Kur'an-ı Kerim'de Hz. İsa ve İslam İnançı Üzerine Dini Bir Sohbet

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir