Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir eğitmen tarafından sunulan Türkçe dil bilgisi ve anlatım sorularının çözümünü içeren eğitim içeriğidir. Eğitmen, KPSS sınavına hazırlık amacıyla çeşitli soru tiplerini ele almaktadır.
- Videoda "kadar" sözcüğü, "için" edatı, söz öbekleri, deyimler, karşıt çağrışımlar, kişileştirme ve cümlelerin anlam analizi gibi Türkçe dil bilgisi konuları işlenmektedir. Eğitmen, her bir soruyu detaylı olarak inceleyerek doğru cevapları açıklamakta ve yanlış seçeneklerin neden yanlış olduğu bilgisini vermektedir.
- Videoda ayrıca "donup kalmamak", "gerilere itilmek", "acının üstüne çıkmak", "büyük oranda", "alabildiğine", "yeterince", "çok", "olasılık" gibi ifadelerin cümlelerdeki anlamları ve doğru kullanımı örneklerle anlatılmaktadır. Ayrıca edebiyat hakkındaki bir parçadan yola çıkarak "edebiyat vize vermek için okurun niceliğine bakmaz, yetkinliğine bakar" ifadesinin anlamı da açıklanmaktadır.
- 00:04Sözcüklerin Cümle İçi Anlamı
- Sözcükler tek başına değil, cümle içerisinde oluşan söz öbekleri şeklinde anlamlandırılmaktadır.
- Sözcüklerin anlamı, cümle içerisindeki diğer sözcüklerle kurduğu anlam ilişkisi veya kalıplaşmış öbekleşmiş bir şekilde cümleye kattığı anlam üzerinde değerlendirilmektedir.
- "Kimilerinde çocuklara yönelik etkinlikler hafife alınıyor" parçasında "hafife alınıyor", "küçümseniyor", "ciddiye alınmıyor", "kabul görmüyor" ve "önemsenmiyor" ifadeleri karşılaştırılarak "kabul görmüyor" ifadesinin diğerlerinden farklı olduğu belirlenmiştir.
- 02:58"Donup Kalmamak" Söz Öbeği
- "Donup kalmamak" söz öbeği, folklorik ögelerin kalıplaşmış olmaması ve değişiklik göstermesi anlamında kullanılmıştır.
- Folklorik ögelerin kalıplaşmış olduğu iddiasına karşı çıkan yazar, bu ögelerin klişeleşmiş olmadığını ve türden türe, sanatçıdan sanatçıya değişiklik gösterdiğini vurgulamıştır.
- "Donup kalmamak" sözü, folklorik ögelerin basmakalıp bir nitelik kazanmadığı, değişiklik gösteren bir özellikten bahsetmektedir.
- 06:03Eleştirmenin Nesnel Olamama
- Bir eleştirmen, değerlendirmelerini yaparken salt metinle karşı karşıya kalmayı yeğlediğini ancak zaman zaman metinlerin arkasında tanıdığı yazarın siluetini gördüğünü belirtmiştir.
- Eleştirmen, yazarın kişiliğinin etkisinden kurtulamadığını ve tamamen nesnel olamadığını ifade etmiştir.
- Eleştirmen, yazarın emeğine duyduğu saygı ve sayfalarda soluyan bir insanı göz önünde bulundurarak nesnel bir tutum takınamadığını vurgulamıştır.
- 10:26"Kadar" Sözcüğünün Kullanımı
- "Kadar" sözcüğü bir edattır ve cümlede değişik anlam ilişkileri oluşturabilir.
- "Bu konuda ben onun kadar başarılı değilim" cümlesinde "kadar" sözcüğü bir karşılaştırma yaparak ölçü ve derece anlamında kullanılmıştır.
- Diğer seçeneklerde "kadar" sözcüğü süre belirtme, yaklaşıklık ifade etme veya "gibi" anlamında kullanılmıştır.
- 13:17Söz Öbeği Sorusu
- "Gerilere itilmek" söz öbeği, bir varlığın geri planda olmak anlamını çağrıştırır.
- Parçada bazı eserlerin ilk başlarda beğenilmediğini, daha sonra zafer kazanarak önemli kitaplar arasına girdiklerini anlatıyor.
- "Gerilere itilmek" sözüyle anlatılmak istenen, bir yapıtın bugün benzerleri arasında yeterince ilgi görmemesi, ancak özgün bir sanat ürünü olması durumunda sonunda hak ettiği değeri bulmasıdır.
- 17:06Söz Öbeği Sorusu
- "Acının üstüne çıkmak" ifadesi, kötü haber veya durumun işi yapmaktan alıkoymaması anlamına gelmektedir.
- Bu ifade, meslek bilincinin üzüntüyü bastırayarak görevi sürdürmeyi gerektirdiğini göstermektedir.
- Doğru seçenek "üzüntüsünü yenerek görevini sürdürmek" seçeneğidir.
- 20:05Anlamca Farklı Söz Bulma
- "Yaklaşık", "hemen hemen", "neredeyse" ve "aşağı yukarı" ifadeleri yaklaşık anlamında kullanılmıştır.
- "Daha" sözcüğü ise üstünlük belirtmek için kullanılmış ve diğerlerinden anlamca farklıdır.
- Doğru seçenek "daha" sözcüğü olan E seçeneğidir.
- 23:15Edat Değişimi Sorusu
- "İçin" edatı cümlede "kuruması için" ifadesinde amacını belirtmektedir.
- "Kurutmak amacıyla" ve "kurutmak için" ifadeleri "için" edatının aynı anlamı sağlamaktadır.
- Doğru seçenek D seçeneğidir.
- 26:14Sınırsız Anlamı Sorusu
- Parçada "kentlere göçmüş", "boşalmış", "alabildiğine büyümüş" ifadeleri sınırsız, uçsuz bucaksız bir biçimde anlamdadır.
- Köylerdeki nüfusun büyük oranda kentlere göçmesi, köylerin boşalması ve varoşların büyümesi eğitimde fırsat eşitliğini zedelemiştir.
- 27:03Sınırsız ve Uçsuz Bucaksız Kullanımı
- Altı çizili, numaralanmış sözcükler sınırsız ve uçsuz bucaksız anlamıyla kullanılacak.
- "Büyük oranda" ifadesi sınırsız bir anlam taşımaz, çünkü nüfusun sadece belirli bir bölümü kentlere göçmüştür.
- "Alabildiğine büyümüştür" ifadesi sınırsız bir büyüme anlamına gelir, belirli bir sınırı yoktur.
- 30:28Cümle Tamamlama Sorusu
- Cümle tamamlanırken, eksik kalan kısma hangi cümle getirilirse olasılık anlamı taşıyacağını belirlemek gerekir.
- "İsten doyum sağlamaya ortam hazırlar" ve "Alınan kararlara uymayı kolaylaştırır" ifadeleri kesin ifadelerdir.
- "Ast-üst ilişkilerini iyileştirebilir" ifadesindeki "-ebilmek" kalıbı cümleye olasılık anlamı katmaktadır.
- 32:44Numaralı Sözlerin Anlamları
- Her yazıyı, her kitabı sözcük sözcük okumak gerekli olmayabilir, bazı kitaplar okuyucuyu sıkabilir.
- Bazı yazılar ve kitaplar, yazarın kişiliği, ustalığı ve gerçekleri yansıtıp yansıtmadığı nedeniyle okuyucuya çeker.
- "Cesaretlendiren, güçlendiren" anlamında kullanılan ifade, okuma isteğini uyandırmak anlamına gelmez.
- 37:59Edebiyat ve Okur İlişkisi
- Gerçek edebiyat, yazarın ünlenmek, okur sayısını çoğaltmak veya okurun hoşuna gitmek için yazmasına karşı çıkıyor.
- Edebiyat, vize verirken okurun niceliğine değil, yetkinliğine bakar.
- Edebiyatta başarı, okurların sayısıyla değil, seviyesiyle ölçülür.
- 42:03Karşıt Çağrışımlar
- "En soylu yoksulluğun toprak döşeli sarayı" ifadesinde soyluluk ve yoksulluk, kulübe ve saray gibi karşıt kavramlar bir arada kullanılmıştır.
- "Zamanı onda yitirdim, ben yitik zamanlara onda iliştim" cümlesinde zamanı yitirmek ve yitik zamanlara ulaşmak birbirine karşıt durumlardır.
- Karşıt çağrışımlar içeren sözcükler üçüncü ve dördüncü cümlelerde kullanılmıştır.
- 45:06Kişileştirme
- "İzmir'in sabırsız baharını selamlasam" cümlesinde sabırsız sözcüğü, bahar mevsimine insana ait bir özellik yakıştırılmıştır.
- Sabırsız sözcüğü, erken gelen bir bahar mevsimini ifade eder ve insana ait bir özellik doğaya aktarılmıştır.
- Bu kişileştirme be seçeneğinde yer almaktadır.
- 47:59Edeats Kullanımı
- Örümcek örneğinde "her seferinde" ifadesi başarısızlıkla sonuçlanıyor anlamına gelmektedir.
- "Tam doruğa ulaşacakken yine aşağıya" ifadesiyle "yuvarlanıverdi" sözcüğü en uygun şekilde bağlanmıştır.
- Bu edatlar b seçeneğinde doğru şekilde kullanılmıştır.
- 51:09"İçin" Edatının Anlam İlişkileri
- "İçin" sözcüğü cümlede farklı anlam ilişkileri katabilir ve genellikle "mek-mak" ile birlikte kullanıldığında amaç anlamı kazanır.
- "Temiz bir çevre için herkes çaba göstermelidir" ve "Sağlıklı ve uzun bir yaşam için spor yapmalısınız" gibi cümlelerde "için" sözcüğü amaç anlamı taşımaktadır.
- "Şehrin yabancısı olduğum için gezerken sık sık yolumu kaybettim" cümlesinde "için" sözcüğü neden anlamı kazanmıştır.
- 53:39Deyimlerin Anlam İlişkileri
- "Elindeki işi kılı kırk yararak iki günde yaptı" cümlesinde "kılı kırk yararak" deyimi yavaşlık anlamında kullanılmıştır ve bu açıklama yanlıştır.
- Diğer seçeneklerdeki deyimler (kulak kesmek, dişe dokunur, kokusunu almak, ağırbaşlı) cümlelerine kattıkları anlamlarla uyumlu kullanılmıştır.
- 56:08Söz Öbekleri ve Anlam İlişkileri
- "Doyumsuzluğu korumak" ifadesi, bir sanatçının okumaktan ve araştırmaktan vazgeçmemesini gerektiren devamlılık anlamına gelmektedir.
- "Yalınkat" sözcüğü, anadilin sadece anneden öğrenilen dil olduğu kanaatini basit, sığ ve derinliği olmayan bir yargı olarak nitelendirmektedir.
- "Yüz akı" ve "yüz karası" gibi deyimler, sırasıyla övünmeyi gerektiren durum ve utanılacak durum anlamında kullanılmıştır.
- 1:03:59Deyimlerin Doğru Kullanımı
- "Yüzünün derisi kalın" deyimi, karşısındakini utanacak duruma düşürmek değil, bir şeyden utanmamak anlamında kullanılır.
- "Yüzünün derisi kalın" deyimi, utanmaz, arsız anlamında da kullanılabilir.
- "Yüzüne bakmaya kıyamazsın, bir ay parçası" deyimi, bir kimsenin çok güzel olduğunu vurgulamak için kullanılır ve bu deyim doğru kullanılmıştır.
- 1:05:16Öykülerin Evrensel Duyguları
- Öyküler dünyanın farklı yerlerinde geçse de okuyanda tuhaf bir bizlik duygusu uyandırır.
- Aşkın, kararsızlığın, tekinsizliğin ve yalnızlığın evrensel olduğunu, öykülerde kendimizi yazara yakalanmış hissettiğimizde hatırlarız.
- "Kendimizi yazara yakalanmış hissetmek" ifadesi, anlatılanları yaşadığını duyumsama anlamına gelir.
- 1:08:56Titizlikle Hazırlanan Ürünler
- Titizlikle kılı kırk yararak ortaya koyulan ürünlerin kitaplaştırmak için yıllarca beklenmesi, onların silkeleşip silkeleşmediğini görmek için yapılır.
- "Silkeleşip silkeleşmediği" ifadesi, bir şeyin demlenmesi, mayalanması özelliğinden bahsedilir.
- Bu parçada anlatılmak istenen, istenilen yetkinliğe ulaşıp ulaşamama durumudur.
- 1:12:21Şairin Şiirlerinin Derinliği
- Şair daha kitabın başlarında okurunu uyarır: "Ötekini oku, derinde, dipte duranı, ince şeyler bunlar."
- Bu sözler, şiirlerinin anlaşılması için cömertçe kattığı kılavuzlardır ve bunlara dikkat edilmezse şiiri tekdüze bir tekrarlamış sanılabilir.
- Parçada anlatılmak istenen, açıkça söylenmemiş gizli anlamlar içerme durumudur.