• Yapay zekadan makale özeti

    • Bu belgesel, İstanbul'un yeraltı tarihini ve dünyasını keşfeden bir gezi formatındadır. Videoda tarih rehberi Bora Sert, rehber Çimen Filiz Paşa, kent mağaraları kaşifi Hasan Oral, arkeolog Feridun Özgümüş, baş arkeolog Şirin Akıncı, sualtı arkeoloğu Dr. Cemal Bulak ve Marmaray projesi yöneticisi Murat Öztürk gibi uzmanlar yer almaktadır.
    • Belgesel, İstanbul'un Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalma yeraltı yapılarını incelemektedir. Video, Roma İmparatorluğu'nun su kemerleri ve sarnıçlarından başlayarak, Nakkaş mağazasının altındaki sarnıç, Sultanahmet Meydanı'ndaki hipodrom, Konstantin'in Büyük Sarayı ve Bizans zindanları gibi farklı yeraltı yapılarını ziyaret etmektedir.
    • Belgeselde ayrıca hipodromun altındaki tünelleri ve odaları keşfetme, lastik kayık botla hipodromu kürek çekerek geçme gibi ilginç aktiviteler gösterilmektedir. İstanbul'un "sarnıçlar kenti" olarak adlandırılmasının nedenleri, hipodromun tarihi ve yapısı, Büyük Saray'ın altyapısı ve Marmaray projesi sırasında keşfedilen gemi enkazları gibi konular detaylı şekilde ele alınmaktadır.
    İstanbul'un Gömülü Geçmişi
    • İstanbul'un her yerinde yürürken geçmişin üstünde yürürsünüz, sokağın altını kazındığında binlerce yıllık saklı tarihe ulaşabilirsiniz.
    • İstanbul'da arkeologlar ancak yüzeyi birazcık kazmışlardır, kentin gömülü kalmış geçmişinin üstündeki tarihi katmanlarını soymak amacımızdır.
    • Ayaklarımızın altında Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılardan kalan büyük bir dünya var, bu yitik uygarlıkları tekrar hayata döndüreceğiz.
    01:04İstanbul'un Stratejik Konumu
    • İstanbul, Bizantium, Yeni Roma, Konstantinopol olarak da bilinen bu stratejik yarımada, Marmara Denizi ve Bosphorus Boğazı arasında yer alır.
    • Bu mükemmel konumu kentin yükselip düşmesi ve tekrar yükselmesi için mükemmel bir konum oluşturmuştur.
    • İstanbul yüzyıllar boyunca dünyanın en güçlü kentlerinden biri olmuştur, ancak tepesinde iseniz gidecek tek yer aşağısıdır.
    01:40İstanbul'un Yeraltı Dünyası
    • Herhangi bir yere birazcık kalsanız yıkılmış uygarlıklardan izlere rastlayabilirsiniz: sarnıçlar, kütüphaneler, zindanlar, gizli tüneller.
    • Modern çağda bu kenti durdurup kazılara girişecek halimiz yok ama yeraltına inecek başka yollar da var.
    • İstanbul, modern demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin bir kenti olup, kentin onbir milyon sakini yıkık uygarlıklardan kalanların kaynaşma noktasını oluşturuyor.
    02:32İstanbul'un Tarihi Katmanları
    • Zamanın örtüsünü kaldırıyor, günümüz evlerini, kalabalık caddelerini ve modern pazar yerlerini göz ardı ediyor.
    • İstanbul'da tarihin her katı bir diğerinin daha altında görünüyor, tıpkı istiflenmiş tuğlalar gibi.
    • Kent, MÖ 7. yüzyılda Bizantium adlı küçük bir antik Yunan balıkçı köyü olarak kuruldu, 200 yıl sonra Roma İmparatorluğu'na katıldı ve 330 yılında Konstantinopol adını aldı.
    03:17İstanbul'un Uygarlık Geçmişi
    • Bin yıldan uzun süre Bizans burada büyüdü, 1453'te Konstantinopol Osmanlılar tarafından fethedildi ve İstanbul oldu.
    • Bundan da yaklaşık beşyüz yıl sonra modern Türkiye Cumhuriyeti kuruldu.
    • Peş peşe 27. yüzyıl boyunca Yunan, Roma ve Türk uygarlıkları saraylar, stadyumlar, hamamlar, yollar inşa ettiler, her birinin amacı bir öncekinden daha iyi olmaktı.
    04:13İstanbul'un Yeraltı Sistemi
    • İstanbul'un Roma İmparatorluğu'nun yeni başkenti olduğu günlerden başlayarak, kentin mükemmel konumu onu dünyadaki en istenen yer yaptı.
    • Romalılar yeni başkentlerini korumak için aşılmaz surlar yaptılar, limanlarına zincir geldiler ve içme sularını korumaları en önemli kaynaklarından biriydi.
    • 4. yüzyıldan itibaren Konstantinopol'ün suyu kent merkezinden yaklaşık 22 kilometre öteden Belgrad Ormanı'ndan yerçekimi yardımıyla geliyordu.
    05:40Bazilika Sarnıcı
    • Tarih rehberi Bora Sert, Sultanahmet Meydanı'nda buluşup kentteki en büyük yeraltı sarnıcını gösterecek.
    • Bazilika Sarnıcı (Türkler ona Yerebatan Sarayı diyorlar) yaklaşık 9.300 metrekare alan kaplıyor ve Romalılar tarafından bu kentte inşa edilen en büyük sarnıç.
    • İmparator Justinianus bu sarnıcı 6. yüzyılda inşa ettirmişti, ayrıca hemen yakınındaki Ayasofya'yı da inşa ettirmişti.
    07:06Bazilika Sarnıcının Özellikleri
    • Günümüzde Bazilika Sarnıcı dünyada ayakta duran en büyük Roma inşaatlarından biridir, boyu 140 metre, eni 70 metredir.
    • Tavanı birbirinden yaklaşık 4,5 metre arayla dizilmiş 336 adet mermer sütunda destekleniyor.
    • Sarnıç, kent sürekli kuşatma altında olduğu için imparatorluğun yaşamsal kaynağıydı, kente bağlı köprüler gibi işlev gören kemerler, kenti sızmaların engellenmesi için yıkılmak zorundaydı.
    07:39Bazilika Sarnıcının Keşfi ve Günümüzdeki Durumu
    • 1453'te fetih yapılıp Osmanlılar kente girdiğinde kimse onlara şehir turu yaptırmadı, yeraltı sarnıçları uzun süre keşfedilmeden kaldı.
    • Osmanlılar Bizanslılar kadar saldırı altında kalmaktan korkmadıkları için bu sarnıçlara o denli bel bağlamadılar, ayrıca Türk kültüründe durgun su kirli sayılır, akarsuysa temiz görülür.
    • 1544'te bir Fransız olan Pierre Jil, kentlilerin bodrumlarından çektiği sonsuz su ve balığın kaynağını merak edene kadar Bazilika Sarnıcı unutulup gitti.
    08:37Sarnıcın Yapısı ve Semboller
    • Günümüzde Bazilika Sarnıcı, modern kentin yaklaşık 7-8 metre altında yer alır, yaklaşık 3 blok boyunca trenler, restoranlar, oteller, hatta polis karakolu bu 6. yüzyıl sarnıcı tarafından destekleniyor.
    • Bu ağır yüke omuz veren süslü mermer sütunlar bir zamanlar suya gömülü olarak durmaktaydı ve görülmeleri amacıyla tasarlanmamışlardı.
    • Sarnıcın bazı sütunlarında Medusa sembolleri bulunuyor, bu semboller putperestliğin boş olduğu mesajını taşıyor.
    10:56İstanbul'un Sarnıçları
    • İstanbul'a sarnıçlar kenti denilmiştir, Bazilika Sarnıcı en büyüğü olmasına rağmen modern kentin caddeleri altında unutulup gitmiş yüzlerce sarnıçlar var.
    • Bazı kişilerin evlerinin altında sarnıç olduğundan bile habersiz olduğunu söyleyebiliriz.
    • Bu kişiler haberleri bile olmadan 1500 yıllık bir tarihin tepesinde oturuyorlar.
    11:16Nakkaş'ın Sarnıcı
    • Nakkaş, kentin eski kısmında yüksek kaliteli Türk halısı, çini ve mücevher ticareti yapan bir mağazadır.
    • Mağazanın altında inanılmaz bir sarnıç bulunmaktadır; normalde sekiz sütuna ihtiyaç duyan bu sarnıçta onsekiz sütun bulunmakta ve tepesinde önemli bir saray bulunduğuna işaret etmektedir.
    • Mağaza sahibi Cengiz Korkmaz, sarnıcı korumak için özel bir inşaat tekniği kullanarak, betonarme kolonlar yerine çelik kullanarak baskıyı yüzde on ila onbeş azaltmış ve sarnıcın üstünde olduğundan haberi bile olmayan eski yapıların baskısından yüzde otuz daha az baskı uygulamıştır.
    13:44Hipodromun Tarihi
    • İstanbul'da bir cumartesi gecesi, Romalılar burada İstanbul'un en büyük stadyumunun iki misli boyundaki antik yarış pistini inşa etmişlerdir.
    • Konstantin, 306 yılında Roma imparatoru olarak taç giydi ve 324 yılında başkentini stratejik ama küçük bir kasaba olan Bizantum'a (Konstantinopolis) taşımaya karar verdi.
    • 330'da Roma İmparatorluğu başkenti Konstantinopolis olmak üzere adını Bizans İmparatorluğu olarak değiştirdi ve bu yer değiştirme kararı tarihin gidişini değiştirecek, Konstantinopolis dünyanın en güçlü merkezi haline getirecekti.
    15:51Hipodromun Yapısı ve Önemi
    • Hipodrom, 203'te Roma İmparatoru Septimus Severus tarafından inşa edilmiş, 324'te Konstantin tarafından Roma'daki Sirkus Maksimus'la yarışacak boyutlara getirilmiştir.
    • Hipodromun pisti 390 metreye 75 metre boyutlara gelmiş, bu beş buçuk futbol sahasına eşdeğer bir boyuttur.
    • Hipodrom yalnızca eğlence mekanı değildi, aynı zamanda kentlilerin imparatorlarına baş kaldırdıkları yerdi; 532'de Nika Ayaklanması sırasında 30-50 bin arası ayaklanmacı doğranmıştır.
    17:54Hipodromun Yeraltı Dünyası
    • Sultanahmet Camii'nin altı minaresinden birine çıkarak hipodromun kaba ana hatlarını görebilirsiniz; muazzam pist yeşil çeşme'den itibaren dikilitaşlara kadar dolaşıyordu.
    • Hipodrom geleneği putperest Yunanlılardan gelme ama içi Hristiyan ve İslam inancı etkisiyle dolu olan bir kentte yeraltında gömülüp gitmesi hiç de sürpriz değildir.
    • 1204 yılında Haçlı seferi kent surlarını aştı ve hipodromdaki dört adet 5. yüzyıl bronzini yağmalayıp Venedik'teki Aziz Marco Katedrali'ne taşıdılar.
    20:08Hipodromun Günümüzdeki Durumu
    • Osmanlılar İstanbul'u 1453'te fethettiklerinde koca hipodrom bir harabeden ibaretti ve Osmanlı İmparatorluğu bu bölgeye önem verdi.
    • Sultanahmet Meydanı'ndaki diğer Osmanlı inşaatları da tıpatıp aynı yapıldı, böylece meydanın altında hipodromun pistine rastlanacaktı.
    • Hipodromun ayakta kalan tek yapı parçası olan sfendom, günümüzde Sultanahmet Teknik Lisesi'nin üzerinde oturuyor ve bu yapı hala o kadar sağlam ki okulu ayakta tutabiliyor.
    22:59Hipodromun Yeraltı Keşfi
    • Mağara içinde dairesel koridorda altı oda ve her birinin içinde diğer tünele geçen göçük girişler bulunuyor.
    • Bu odalar muhtemelen yarış arabalarının pitstop gibi yedek parçalar, tekerlekler ve su depolamak için kullanılıyordu.
    • Su seviyesi hipodromu daha fazla keşfetmeye engel oluyor ve yolun sonuna varılıyor.
    24:44Hipodromun Yeraltı Turu
    • Hasan Oral, kentin altındaki gezi, tünel ve su kanallarını gezmiş bir kent mağaraları kaşifi olarak tanıtılıyor.
    • Lastik kayık botla hipodromu kürek çekerek geçerken, caddelerin kirli havasından ve dışkı kokusundan etkileniyorlar.
    • Yaklaşık her altı ila dokuz metrede bir arabalar için malzeme depoları, atların barındığı yerler veya sporcuların hazırlandığı yerler gibi odalar bulunuyor.
    26:53Osmanlı Dönemi Su Depolama
    • Bir duvar Roma veya Bizans eseri değil, geç dönem Osmanlı duvarı olması muhtemel.
    • Hasan, Osmanlıların sfendomu su depolamak için dönüştürdüklerini anlatıyor.
    • Duvarlar betonla kaplanmış ve içinde kürek çekilen su toplanmış, hala sarnıç görevini görüyor.
    28:33Konstantin'in Büyük Sarayı
    • Yaklaşık binyediyüz yıl önce Konstantinopol'da İmparator Konstantin'in Roma İmparatorluğu'nun yeni başkenti olarak seçtiği yer.
    • Konstantin yeni başkentine yaptırdığı saray "Büyük Saray" olarak anılıyordu ve yaklaşık seksen bin metrekareye yayılmıştı.
    • Saray Marmara Denizi'nden başlayıp hipodroma kadar uzanıyordu ve halka kapalı, imparator ve yakınlarının kendi küçük kenti gibiydi.
    29:38Sarayın Tarihi
    • Bizans İmparatorluğu'nun sonuna yaklaşılırken imparatorlar ihtişamı terk edip dağ içlerdeki küçük bir saraya taşındılar.
    • Dördüncü Haçlı seferi kenti 1204 yılında harap ettiğinde, haçlıların bu büyük sarayın kalıntılarında yaşadıkları ve yağmaladıkları inanılır.
    • Osmanlılar 1453'te kenti fethettiklerinde bölgeyi ihtiyaçlarına uygun şekilde değiştirmeye başladılar ve kalan malzemeden faydalandılar.
    30:29Sarayın Keşfi
    • 1912'de Sultanahmet Meydanı'nın yerle bir edip enkaz kaldırma çalışmaları başlayana kadar Büyük Saray tamamıyla unutuldu.
    • Yangın 4. yüzyılda inşa edilen sarayın avlusunun bulunmasına yol açmıştı ve bu mozaikler dünyadaki en iyi mozaik işçiliği örnekleri arasında yer almaktadır.
    • İmparator Justinianus tarafından inşa edilen sarayın avlusunun sadece sekizde biri görülebiliyor, binbeşyüz yıl önce bu alan ikibin metrekare civarındaydı.
    32:04Sarayın Kalıntıları
    • Arkeolog Feridun Özgümüş, sarayın kalanının nerede gizlendiğini gösterecek.
    • Her Miner Halı Sarayı'nın avlusunun altında mağaza sahipleri bir girişe rastlamışlar.
    • Her seferinde bir el arabası dolusu olmak üzere toprağı kazdılar ve beş tane Konstantin'in kayıp Büyük Sarayı'nın kalıntıları olduğuna inanılan kubbeli oda bulunur.
    33:16İstanbul'un Yeraltı Dünyası
    • İstanbul'da Büyük Saray'ın altyapısında, Konstantin'in konuklarını kabul ettiği taht odası ve Bizanslıların vahşi hayvanları barındırdığı odalar bulunmaktadır.
    • Haçlılar bu odaları dolaşmış, Osmanlılar ise bu odaları zindan olarak kullanmıştır.
    • Yeraltı yapısında iki farklı bina bulunmaktadır: İsa'dan sonra dördüncü yüzyıldan kalma Büyük Konstantin zamanından bir yapı ve altıncı yüzyılda kullanılan tipik tuğla kalınlığına sahip daha yeni bir yapı.
    34:13Yeraltı Yapılarının Tarihi
    • Bu yapı, bir zamanlar Roma kemeri ile desteklenen, daha sonra Bizans kemeri ile güçlendirilen bir tüneli tıkayan Osmanlı duvarıdır.
    • Bu üç ayrı imparatorluğun aynı alanı kullandığı anlamına gelir ve binyediyüz yıllık tarih üst üste yer almaktadır.
    • Yeraltı yapısı, saraydan Ayasofya'ya veya Hipodroma kadar uzanabilir ve neredeyse otuz blokluk bir alandaki tüm bina, mağaza ve sarayın altyapısı üzerine oturmuştur.
    36:09Bizans Zindanı Keşfi
    • Üç ay önce Balat mahallesinde Bizans'ın en vahşi ve ünlü zindanlarından biri keşfedilmiştir.
    • Bu zindan, 12. yüzyılda inşa edilmiş olup, Bizans tekfurunun sarayı olarak kullanılmıştır.
    • Zindanda en yaygın işkence şekli birinin gözlerine kızgın mil çekmekti ve yaklaşık 18-25 metre derinliğindeydi.
    37:05Zindanın Yapısı ve Tarihi
    • Bu neredeyse bin yıllık zindan, başlangıçta Bizans tekfurunun sarayı olarak inşa edilmiş, ancak zamanla farklı imparatorlar tarafından kullanılmıştır.
    • 350 yıl boyunca imparatoru öldürmek için planlanan komplolar o kadar yaygındı ki, imparator yeteri kadar büyük bir yer ve korkutucu cezalar icat etmeden gücünü koruyamaz hale gelmiştir.
    • Zindan, omurga şeklinde yapılmış, sona doğru genişleyen uzun koridor ve oniki kubbeli hücrelerden oluşmaktadır.
    38:53Marmaray Projesi
    • 2,60 milyar dolarlık Marmaray projesi, İstanbul'un zaten kalabalık yeraltına 360 kilometrelik tünel daha katacak ve Avrupa'daki en büyük üçüncü metro sistemi olacak.
    • Proje, kentin trafik yoğunluğu sorununu yüzde kırk rahatlatacak ve aynı anda yedi-sekiz milyon kişi İstanbul'da yerin altında dolaşabilecek.
    • Metronun daha da derinden 25 metre ya da daha derininden geçmesi gerekiyor çünkü kentin en zengin tarihi mirası Bizanslı ve Osmanlılar tarafından bırakılmış ve caddelerin 2-20 metre altında bulunuyor.
    40:49Arkeolojik Buluntular
    • Yenikapı kazı alanında resmi kazılar henüz başlamamış ama arkeologlar metronun yolu üzerindeki en büyük buluntulardan birini kaldırmak üzere zamana karşı yarışıyorlar.
    • Teksas Üniversitesi'nden Dr. Cemal Bulak, bir sualtı arkeoloğu ve uzmanlık alanı antik gemi enkazları olarak buraya gelmiştir.
    • Yenikapı denizden 200 metre içeride kalmış ama bir zamanlar devasa bir Bizans limanı olduğu anlaşılıyor ve 11. yüzyıl deniz seviyesine iniliyor.
    41:52Gemi Enkazları
    • Dr. Cemal Bulak, 11. yüzyıl ticaret gemisinin bir fırtınanın limanın dibine batırdığını anlatıyor.
    • Gemi batar batmaz üstü koruyucu bir kum katmanı ile örtülmüş ve zaman içinde limanın tabanı dolunca önce bataklık, kuruyunca da bağ-bahçe olarak kullanılmış.
    • Kent 16. yüzyıldan sonra özellikle 21. yüzyılda denizin üstüne de yayılmış ve üstünde yaşayan insanların buraların bir zamanlar deniz olduğu ve altında gemi enkazlarının yattığından haberi dahi olmamıştır.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor