• Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, İstanbul'un tarihini kronolojik olarak anlatan eğitici bir belgesel formatındadır. Konstantin, Fatih Sultan Mehmet, Papa Innocentius III, Boniface, Enrico Dandolo ve Mustafa Kemal Atatürk gibi önemli tarihi karakterlerin hikayeleri aktarılmaktadır.
    • Video, Megara kolonisinin MÖ 658 yılında kurduğu Bizantion şehrinin kuruluşundan başlayarak, Konstantin'in 324 yılında şehri başkent olarak seçmesi, Bizans İmparatorluğu'nun yükselişi, Haçlıların 1204'te şehri işgal etmesi, Osmanlı İmparatorluğu'nun 1453'te şehri fethetmesi ve son olarak Birinci Dünya Savaşı sonrası İstanbul'un işgali ve Mustafa Kemal Atatürk'ün Anadolu'da bağımsızlık mücadelesi ile şehrin yeniden Türklerin kontrolüne geçmesi sürecini anlatmaktadır.
    • Videoda ayrıca İstanbul'un stratejik konumu, savunma sistemi, önemli yapıları (Ayasofya, Magna Ekklesia, Hipodrom, Kapalıçarşı), sosyal yaşamı, ekonomik gelişimi ve kültürel çeşitliliği gibi konular da ele alınmaktadır. İstanbul'un 1000 yıldan fazla süre boyunca Doğu Roma'nın başkenti olarak ve 470 yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olarak hizmet verdiği bilgisi de paylaşılmaktadır.
    00:05İstanbul'un Tarihi Önemi
    • İstanbul, Konstantiniyye, Konstantinopolis olarak da bilinen şehir, eşsiz silüeti ve tarih kokan yapısıyla kurulduğu günden itibaren dünyanın en önemli şehirlerinden biri olmuştur.
    • Topkapı Sarayı, Ayasofya, Yerebatan Sarnıcı, Kız Kulesi, Dolmabahçe, Galata Kulesi gibi yapılar şehrin dört bir yanından tarih fışkırmaya devam etmektedir.
    • İstanbul'un kurulduğu yer her zaman bu kadar önemli miydi sorusunun cevabını bulmak için birkaç bin yıl geriye gitmek gerekiyor.
    01:00İstanbul'un Kuruluşu Efsanesi
    • Antik Yunan şehirleri, Akdeniz ve Karadeniz boyunca uzanan yeni koloniler kurmaya başlamışlardı.
    • Megara şehir devletinin kralı Bizans, Delphi'deki Apollon tapınağına gidip kahine danışarak kolonileşmek için en uygun yerin neresi olduğunu öğrenmiştir.
    • Kahin, Bizans'a körler ülkesini buluncaya dek ilerlemesini ve bu ülkeyi bulduğunda karşısında yer alan topraklara kolonisini kurması gerektiğini söylemiştir.
    02:05İstanbul'un İlk Yerleşimi
    • Bizans ve Megaralılar Ege'nin sularında tarif edilen yeri arayarak boğazı aşıp Sultanahmet bölgesine geldiklerinde, Anadolu yakasında Kadıköy'ün olduğu bölgede Khalkedon adında bir yerleşim yeri olduğunu görmüşlerdir.
    • Karşıda yaşayan insanların kör olduğunu düşünerek kahinin söyledikleri akıllarına gelmiş ve bu bölgeye koloni kurmuşlardır.
    • Bu koloni zaman içinde Kral Bizans'ın adına ithafen Bizantium olarak adlandırılmıştır.
    02:45Arkeolojik Veriler ve İstanbul'un Tarihi
    • Yazılı kaynaklara göre İstanbul'daki ilk yerleşim yerinin MÖ 7. yüzyılda Megaralılar tarafından kurulduğu görülür.
    • Sarayburnu civarında yürütülen çalışmalar, bölgede tarihi yaklaşık MÖ 6000'lere dek uzanan küçük köy tipi bir yerleşim yeri olduğunu ortaya koymuştur.
    • İstanbul'un tarihinin Bizantiyon'dan çok daha geriye gittiğini ancak bu dönemle ilgili elimizde pek bir veri olmadığını söyleyebiliriz.
    03:52Bizantiyon'un Tarihi
    • Bizantiyon'un tarihinde şehrin öneminin zaman zaman artıp zaman zaman azaldığı görülür.
    • Kentin Karadeniz'in girişindeki konumu nedeniyle bir ticaret şehri olarak şekil almış ve zamanla genişleyerek İstanbul Boğazı'nın karşısındaki Khalkedon'u ele geçirmiştir.
    • Kral I. Darius'un MÖ 513'teki İskit seferi sırasında Pers İmparatorluğu tarafından alınmış ve bölgedeki Scudra idari eyaletine eklenmişti.
    04:35Bizans'ın Önemli Dönemleri
    • Peleponnesos Savaşları döneminde Bizantiyon, dönemin en önemli şehir devletlerinden biri olan Atina'nın tahıl tedarikçisi konumundaydı.
    • Spartalılar, Atina kuşatması esnasında şehrin tahıl tedariğini kesmek amacıyla MÖ 411'de Bizantio'nun kontrolünü ele geçirmişlerdi.
    • Roma kuşatması sırasında ağır hasar alan şehir, İmparator Septimus Severus zamanında yeniden inşa edilmiş ancak eski önemini kaybetmiş durumdaydı.
    05:51Roma İmparatorluğu'nun Krizi
    • Roma İmparatorluğu için 3. yüzyıl büyük bir kriz dönemiydi.
    • MS 235 yılından itibaren Roma iç karışıklıklar, savaşlar, kıtlık ve hastalıklar gibi pek çok olumsuzlukla karşı karşıya kalmıştı.
    • 3. yüzyıl krizinin 20 Kasım 284 tarihinde İmparator Diocletianus'un tahta çıkmasıyla son bulduğu kabul edilir.
    06:46Tetrarşi Sistemi
    • Diocletianus'un siyasal alanda yaptığı reformların başında tetrarşi (dörtlü yönetim sistemi) geliyordu.
    • Bu sisteme göre Roma İmparatorluğu dört farklı imparator tarafından dört farklı merkezden yönetilecekti.
    • İmparatorların ikisi üst imparator olarak Augustus ünvanı alırken, diğer ikisi ise alt imparator olarak Kayzar ünvanı alacaktı.
    07:28Roma'nın Başkent Olmaması
    • Roma artık imparatorluğun başkenti değildi.
    • Roma savunmasızdı ve birkaç kez işgal edilmişti.
    • İmparatorlar yavaş yavaş Milano ve Ravenna gibi kuzey İtalya'daki daha güvenilir şehirleri merkez olarak tercih etmeye başlamışlardı.
    08:45Konstantinopolis'in Kuruluşu
    • Konstantin kendi şehrini inşa edecekti ve bu şehir onun adıyla anılacaktı.
    • Konstantinopolis (Bizantion) savunma sistemi iyi tasarlandığında kolay savunulabilecek bir yerleşim yeriydi.
    • Üçgen biçimindeki yarımadanın denizden uzun süre kuşatılması, boğaz tarafındaki güçlü akıntılar ve Marmara tarafında gerçekleşen periyodik lodos fırtınaları nedeniyle mümkün değildi.
    10:02Konstantinopolis'in İnşası
    • Bizans'un yeniden inşası 324 yılında başlamış ve şehrin Konstantinopolis'e dönüşmesi tam altı yıl sürmüştü.
    • Yeni şehir inşa edildiğinde nüfusunu canlandırmak gerekiyordu, bu nedenle Roma, Antakya, İskenderiye gibi şehirlerdeki sanat eserleri yeni başkente taşındı.
    • Konstantin, İstanbul'un en eski su kaynaklarından biri olan Binbir Direk Sarnıcını inşa ettirmiş ve şehir 11 Mayıs 330'da resmi bir törenle kutsandı.
    11:38Nüfusun Artırılması ve Siyasi Yapı
    • Görkemli yapılar inşa etmek kısa sürede yeni şehrin nüfusunu arttırmak için yeterli olmamıştı, bu nedenle ücretsiz tahıl yardımı ve ekmek dağıtımı gibi yardım politikaları uygulandı.
    • 332 yılında şehrin farklı bölgelerinde 117 dağıtım noktası oluşturulmuş ve günde 8 bin civarı ekmek dağıtılmaya başlanmıştı.
    • Konstantin, önemli devlet adamlarının yeni şehrine yerleşmesini sağlamak için etrafındaki arazileri onlara dağıtmayı teklif etti.
    13:18İmparatorluğun Dili ve Kültür Değişimi
    • Roma, 753 yılından itibaren Latin özellikler taşıyan bir yapıya sahip olmuş, imparatorluğun resmi dili Latinceydi.
    • İmparatorluğun doğu bölümü Yunan etkisindeydi ve 610 yılında Yunanca imparatorluğun resmi dili ilan edildi.
    • İmparatorların danışmanları ve öğretmenleri eskisi gibi Romalı değil, Yunan kökenli insanlardı ve doğuda gelişen pek çok fikir imparatorluk kurumuna sirayet etmeye başladı.
    14:19İmparatorluk Anlayışının Değişimi
    • Batı'da imparatorlar Latince "princeps" kavramıyla tanımlanırdı ve tüm Roma vatandaşları eşitti.
    • Doğu'da tanrı hükümdar anlayışı vardı, Pers hükümdarları kutsal görülüyordu ve genellikle erişilemez kişilerdi.
    • Roma'da ikamet eden eski imparatorlar genellikle halkla iç içe olan insanlardı, ancak imparatorluğun merkezi doğuya kaydıktan sonra imparatorlar daha kutsal varlıklar olarak görülmeye başlandı.
    16:12Konstantinopolis'in Önemi
    • İmparator Konstantin MS 337 yılında ölünce, yeni şehrin adı onun şerefine "Konstantinopolis" olarak adlandırıldı.
    • Konstantinopolis, kurulduğu andan itibaren Haçlılar tarafından kurulan Latin Krallığı'nın yaklaşık 50 yıl süren yönetimi dışında bin yıldan fazla süre boyunca Doğu Roma'nın başkenti oldu.
    • İstanbul, imparatorlukların başkentiydi ve her zaman dünyanın en önemli şehirlerinden biri oldu, başlı başına bir tarihi simge ve kültür merkezi haline geldi.
    17:35Konstantinopolis'in Gelişimi
    • İmparator Konstantin'in 337 yılındaki ölümünden sonra yeni Nova yani Konstantinopolis'in önemi artmaya devam etti, ancak şehrin yükselişi kademeli bir şekilde gerçekleşiyordu.
    • I. Theodosius'un tahta çıktığı 379 yılına kadar imparatorlar yalnızca dokuz yıl Konstantinopolis'te ikamet etmişlerdi, fakat Theodosius döneminden itibaren şehir kalıcı başkent olarak kullanılmaya başlandı.
    • Theodosius zamanında şehrin nüfusu 100 bin civarına ulaştığı düşünülüyor, 6. yüzyılın sonlarına gelindiğinde bu sayı 200 binin üzerine çıkacak ve 9. yüzyılda ise 1 milyon civarına ulaşmış olacaktı.
    19:25Hipodrom
    • Hipodrom, Konstantinopolis dendiği zaman akla gelen ilk sembol yapılardan biridir ve Bizans döneminde sosyal hayatın merkezi konumundaydı.
    • Yapı, Roma'daki Kirkus Maximus örnek alınarak İmparator Septimus Severus tarafından yaptırılmış, daha sonra I. Konstantin zamanında yenilenerek kapasitesi 80 bin kişiye çıkarılmıştı.
    • Hipodromda düzenlenen at yarışları, Bizans tarihi boyunca siyasal, sosyal ve kültürel olarak rekabetin yaşandığı Maviler, Yeşiller, Kırmızılar ve Beyazlar takımlarının bir araya geldiği bir toplanma noktasıydı.
    21:46Konstantinopolis'te Sosyal Yaşam
    • Sosyal yaşamın bir diğer merkezi şehrin çeşitli bölgelerinde kurulan pazarlardı; halk hem ticaret yapmak hem de günlük haberleri duymak için pazarlarda ve meydanlarda toplanırdı.
    • 5. yüzyılda başkentin en yoğun bölgelerinden biri bugün Ayasofya Meydanı'nın bulunduğu Augustaion Meydanı'ydı ve kentin en büyük gıda pazarı burada yer alıyordu.
    • Augustaion Meydanı'nda ticari faaliyetlerin merkezi olan pazarda kuyumcu dükkanları, kıymetli kumaşlar, ayakkabılar ve günlük eşyalar satan sokak satıcıları bulunuyordu.
    22:40Konstantinopolis'te Sosyal Hayat
    • Meydanda gezinirken dikkatli olmak gerekiyordu çünkü her an bir devlet adamına veya saray mensubuna rast gelmek olağan bir durumdu.
    • Soylular genelde beyaz atlara biner ve kafile ile gezerlerdi, yanlarında uşakları uzun sopalarla yol açardı.
    • Soylu kadınlar ise at arabası veya tahtrevanla dolaşır ve beraberlerinde harem ağaları bulunurdu.
    23:11Konstantinopolis'in Dini Yapısı
    • Konstantinopolis, Roma İmparatorluğu'nun yeni başkentiydi ve imparatorluk Konstantin'den itibaren aşamalı olarak Hıristiyan olmuştu.
    • I. Theodosius döneminde dinsel dönüşüm süreci tamamlanmış ve 380 yılına gelindiğinde Hıristiyanlık imparatorluğun resmi dini ilan edilmişti.
    • İmparator Konstantin'in oğlu II. Konstantius döneminde Augustaion Meydanı yakınlarında inşa edilen Magna Eklesia (Büyük Kilise) 15 Şubat 360 tarihinde resmi olarak açıldı.
    24:00Magna Eklesia'nın Tarihi
    • Magna Eklesia'nın ömrü uzun süreli olmayacaktı; 404 yılında İmparator Arcadius döneminde çıkan ayaklanmalar esnasında yakılmış ve tamamıyla yok olmuştu.
    • Yaklaşık on yıl sonra aynı yerde Arcadius'un oğlu II. Theodosius tarafından yeni bir bazilika inşa edildi ve Konstantinopolis halkı yüzyıldan uzun bir süre boyunca bu kilisede ibadet etti.
    • Konstantinopolis'in siyasi atmosferi değiştiğinde devasa yapılar da bir anda yok olabiliyordu.
    24:49Nika İsyanı
    • 532 yılının başlarında Nika İsyanı yaşandı; Hipodrom'da senatörler, maviler ve yeşiller "Nika, Nika, Nika" (Zafer, Zafer, Zafer) sloganıyla tezahürat yaptılar.
    • Bu öfkeli kalabalık Hipodromdan dışarı çıkacak ve tarihi yarımadanın altını üstüne getirecek, Konstantinopolis alevler içinde kalacaktı.
    • İmparator Justinianus'un eşi Theodora onu terk etmekten vazgeçirirken, yetenekli generalleri Narses ve Belisarius sayesinde isyanı bastırmayı başarıyor.
    26:34Nika İsyanının Sonuçları
    • Nika İsyanı Bizans tarihinin en önemli bölümlerinden birini oluşturur ve Bizans siyasetinin kaygan bir zemin üzerine kurulmuş olduğunu gösterir.
    • İsyanın sebebi, Justinianus'un politikalarının hem yeşilleri hem de mavileri olumsuz etkilemiş olmasıydı.
    • İsyan bastırılmış olsa da saray civarındaki birçok yapıyla birlikte II. Theodosius döneminde inşa edilen kilise de yerle bir olmuştu.
    27:15Ayasofya'nın İnşaatı
    • Justinianus, isyanın etkisini silmek amacıyla şehrin büyük bir bölümünü yeniden inşa etmeye başladı ve en çok ilgilendiği yapıysa eski bazilikanın yerine kurulacak olan yeni kiliseydi.
    • İmparator, öncekilerden tümüyle farklı, daha büyük ve kendisinden önceki imparatorların yaptırdıkları kiliselerden çok daha muhteşem bir kilise inşa ettirmek istiyordu.
    • İnşaat için fizikçi Milet Dcdoros ve matematikçi Trallesli Anthemius görevlendirildi ve imparatorluğun pek çok bölgesinden yapı malzemeleri getirilmeye başlandı.
    28:28Ayasofya'nın Tamamlanması
    • Tarihçi Prokopius'a göre inşa çalışmalarında on binden fazla işçi kullanılmıştı.
    • 23 Aralık 532'de başlayan yapım çalışması 27 Aralık 537'de tamamlanmıştı.
    • Konstantinopolis'in sembol yapılarından biri olan Ayasofya (Hagyasofya) böylece yıkılıp yıkılıp yeniden yapılarak ortaya çıkmıştı.
    29:05Konstantinopolis'in Gelişimi
    • 600'lü yıllara gelindiğinde Konstantinopolis Hipodromu, Büyük Sarayı, Ayasofya Kilisesi gibi yapılarıyla dünyanın en güzel ve en önemli şehirlerinden biri haline gelmiş durumdaydı.
    • Bu durum doğal olarak onu muazzam bir cazibe merkezi haline getirdi ve her geçen gün hem siyasal hem de ticari olarak güç kazanıyordu.
    • Şehrin bu konumu Avarlar ve Sasaniler gibi devletlerin iştahını kabartmaya başlamıştı.
    29:36Konstantinopolis'in Kuşatmaları
    • İki devletin orduları birleşerek 626'da şehri kuşatma altına aldı, ancak kentin güçlü surları ve imparatorluğun donanması sayesinde başarısızlıkla sonuçlandı.
    • 7. yüzyıldan itibaren İslam devletinin ortaya çıkması ve yayılmaya başlamasıyla Doğu Roma İmparatorluğu Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da büyük miktarda toprak kaybetti.
    • 4. Konstantin devrinde Konstantinopolis sakinleri Emevi Halifesi Muaviye'nin ordularını surların önünde gördü ve kuşatma 674'te başladı.
    30:50Bizans İmparatorluğu'nun Zorlukları
    • İmparatorluk 711-717 yılları arasında saray ihtilalleri ve anarşi içinde çırpınıp durdu.
    • Bu arada İstanbul depremler ve yangınlar yüzünden tekrar tekrar harap olmuş durumdaydı.
    • Emeviler, Bizans'ın bu durumundan yararlanarak Konstantinopolis'i yeniden kuşattılar, ancak III. Leon'un gayretiyle bu tehlikeyi atlatmayı başardı.
    31:24İkona Kırıcılık Hareketi
    • 726 yılında III. Leon'un bir emirnamesiyle başlayan tasvir kırıcılık (ikona kırıcılık) hareketinin asıl hedefi tasvir kültünü kendileri için bir iş kolu haline getirmiş olan keşişlerin kudret ve nüfusunu kırmaktı.
    • Leon'un sarayın kapısı üzerinde bulunan İsa tasvirini söktürmesiyle başlayan sokak kavgaları İstanbul'u kana buladığı gibi tasvir kırıcılık hareketi imparatorluğun birçok yerinde isyanların çıkmasına sebep oldu.
    • İkona kırıcılık hareketi uzun yıllar boyunca Bizans politikasını meşgul edecekti.
    32:16Konstantinopolis'in Son Kuşatmaları
    • 860 yılına gelindiğinde Konstantinopolis'in surları önünde bu kez kuzeyden gelen bir millet belirdi; Ruslar saldırıları şehir sakinlerini dehşete düşürdü.
    • Boğazda aniden patlayan bir fırtına sonucu Rus gemilerinin parçalanması sayesinde Konstantinopolis bu kuşatmadan da kurtuldu.
    • 1000 yılı civarına gelindiğinde II. Basileus döneminde başkent muazzam bir ticari etkiye sahipti, nüfusu bir buçuk milyona yaklaşmış durumdaydı ve şehre ulaşan ticaret yolları binlerce kilometre öteye uzanıyordu.
    33:13Konstantinopolis'in Sonu
    • Bu gelişmişliğin bir bedeli olduğundan ardı arkası kesilmeyen sayısız kuşatmalar oldu; bunların bir bölümü şehre ciddi hasar vermiş, bir bölümü ise hafif bir şekilde atlatılmıştı.
    • Şehir bir şekilde ayakta kalmayı başarmış ve hiçbir devlet tarafından ele geçirilememişti.
    • 1202 yılında İtalya'dan demir alan bir Haçlı filosu rotasını Konstantinopolis'e çevirmeye karar verinceye dek haçlılar Konstantinopolis'in surlarını aşacak, dahası şehirde kendilerine ait bir yönetim kurulacaklardı.
    34:02Konstantinopolis'in Yıkılışı
    • 13 Nisan 1204 tarihinde Bizans İmparatorluğu'nun başkenti Konstantinopolis, Venediklilerle bir olan Haçlı grupları tarafından yağmalanmıştır.
    • Bizans İmparatoru Aleksios, Anadolu'daki Selçuklu ilerlemesinin önünü alabilmek için Avrupa'dan askeri yardım talebinde bulunmuştu.
    • İlk Haçlı seferi bu talebin bir sonucuydu ve 100 yıl sonra Haçlı sancakları bir Hristiyan şehri olan Konstantinopolis'in surları üzerinde yükseliyordu.
    35:26Haçlı Seferinin Başlangıcı
    • 1199 yılının Kasım ayında Fransa'nın Şempane bölgesinde Egli şatosu çevresinde düzenlenen bir turnuvada, mütevazi yaşam tarzına sahip rahip Folk Doneili dikkat çekmiştir.
    • 8 Ocak 1198'de Papa seçilen III. Innocentius, son Haçlı seferinin sonucundan hoşnut değildi ve Kudüs'ün hala Müslümanların elinde olması nedeniyle yeni bir Haçlı seferi çağrısı yapmıştır.
    • Folk Doneili, Fransa'yı şehir şehir gezmiş ve halkı yeni düzenlenecek Haçlı seferine katılmaları için ikna etmeye çalışmıştır.
    38:44Seferin Planlanması
    • Egli şatosundaki turnuvanın ardından haber bütün Avrupa'ya yayılmış ve birçok insanda büyük bir heyecan uyandırmıştır.
    • Kuzey İtalya'daki soyluların bir kısmı Monfera Markisi Boniface önderliğinde bu sefere katılmaya karar vermişlerdir.
    • İlk planlara göre seferin ilk hedefi Mısır olacaktı; Haçlılar Mısır'daki şehirleri ele geçirip buradaki üslerinden kuzeye doğru ilerleyecek ve en sonunda Kudüs'ü geri alacaklardı.
    39:14Venedik ile Anlaşma
    • Haçlı ordusu yavaş yavaş toplanmaya başlamıştı ancak Mısır'a sevk edecek bir filoya sahip değillerdi.
    • Orduyu taşıyacak büyüklükte bir filoyu Avrupa'da sağlayabilecek üç şehir devleti vardı: Ceneviz, Pisa ve Venedik.
    • 1201 yılının başında Venedik'e altı kişilik bir heyet gönderilmiş ve Dandolo 85 bin mark karşılığında bu orduyu Mısır'a götürmeyi kabul etmiştir.
    40:31Seferin Liderliği ve Bizans İmparatoru
    • Seferin lideri olarak Champain Kontu Tibau seçilmişti ancak 1201 yılının Mart ayında aniden ölünce lider olarak Monferad Markisi Boniface seçilmiştir.
    • Boniface 1201 Ağustos'unda Fransa'ya, ardından dostu Philip von Schwaben'in yanına Almanya'ya giderek bütün asillerin kendi liderliğini tanımalarını sağlamıştır.
    • 1201 yılının sonuna gelindiğinde, tahttan indirilmiş Bizans İmparatoru İshakkios Angelos'un oğlu ve varisi Aleksios, Philip'in sarayına sığınmıştır.
    41:57Seferin Değişimi
    • Avrupa'nın çeşitli bölgelerinden hareket eden Haçlı orduları 1202 yılının Haziran ayından itibaren Venedik'e gelmeye başlamışlardır.
    • Haçlılar Venediklilere yapacakları ödemeyi, sefere katılan tüm askerlerden toplanacak belli miktardaki parayla yapmayı düşünüyorlardı ancak askerlerin sayısı beklenenin altında kalınca bu planları suya düşmüştü.
    • Venedik doçu Enrico'dan Dolo, Haçlı seferi için büyük bir yatırım yapmıştı ve bu yatırımın heba olmasını istemiyordu.
    43:20Zara Kuşatması
    • Bu yıllarda Venedikliler Macarlarla çatışma halindeydiler ve Dandolo, Haçlılara Zara şehri ele geçirmesi için kendisine yardımcı olurlarsa borçlarını ertelemeyi teklif etmiştir.
    • Kasım ayında yaklaşık 200 gemiden oluşan Haçlı filosu Venedik'ten ayrılarak Adriyatik denizinde ilerlemeye başlamıştır.
    • 10 Kasım 1202 tarihinde Zara kuşatılmış ve 15 Kasım'da Haçlılar tarafından ele geçirilerek yağmalanmıştır.
    45:25Seferin Devamı
    • Ganimet Haçlılar ve Venedikliler arasında paylaşıldıktan sonra filo Mısır'a doğru ilerleyebilirdi.
    • Kış ayları denize açılmak için pek uygun olmadığı için Dandolo ve Boniface kışı Zara'da geçirmeye karar vermişlerdir.
    • Bu bekleyiş esnasında Haçlı karargahına Philip von Schwabe'nin sarayında misafir olarak bulunan eski Bizans İmparatorunun oğlu Alexius'tan bir mektup gelmiştir.
    45:47Haçlıların Konstantinopolis'e Yolculuğu
    • Aleksios, amcasının yerine Bizans tahtına çıkarılması halinde Haçlıların Venedik'e olan borçlarını kapatacağını, Mısır seferi için para ve yiyecek yardımında bulunacağını ve Haçlı ordusuna onbin kişilik bir Bizans birliği vereceğini teklif etti.
    • Haçlı karargahında bu teklif kısa süreli bir karmaşaya neden oldu, ancak Dandolo ve Boniface bu fırsatı kaçırmak istemediler ve Haçlı ordusunun rotası yeniden çizildi.
    • 25 Nisan 1203 tarihinde Aleksios Zara'daki Haçlı karargahına geldi ve burada Haçlılar tarafından imparator ilan edildi.
    47:29Konstantinopolis'in Fethi
    • Mevcut İmparator III. Aleksios Haçlılara karşı hazırlık yapmamıştı ve düşman ordusunun elinde bir hanedan mensubu vardı.
    • Haçlılar Galata civarına çıkarak kara üzerinden Haliç'teki zincirleri kırdılar ve Venedik gemileri Haliç'i doldurdu.
    • 17 Temmuz günü Haçlı saldırıları yoğunlaştı ve Haliç tarafındaki surlarda gedik açıldı, İmparator III. Aleksios şehri terk etti.
    48:49İmparatorluk Konseyi ve Yeni İmparatorlar
    • İmparatorluk konseyi, eski İmparator II. Ishakios'u hapisten çıkardı ve imparator ilan etti, bu yeni gelişme Haçlıların saldırılarını durdurdu.
    • 1 Ağustos 1203 tarihinde Ayasofya Kilisesi'nde gerçekleşen bir törenle II. Ishakios ve IV. Aleksios ortak imparator ilan edildiler.
    • Aleksios, Bizans'ın hazinesi bomboş olduğu için Haçlılara vadettiği parayı ve askeri veremeyeceğini fark etti, ancak Dandolo ve Boniface daha fazla beklemek istemediler.
    50:19Konstantinopolis'in İşgali
    • Genç İmparator Aleksios, başdanışmanı Multzubus tarafından tahttan indirildi ve boğularak infaz edildi.
    • Venedik Doçu Dandolo, Fransız Haçlı liderleriyle bir araya gelerek onları Konstantinopolis'i işgal etmeye ikna etti.
    • 6 Nisan 1204'te yapılan ilk Haçlı saldırısı büyük kayıplar verilmesine rağmen şehir halkı tarafından durduruldu, ancak bir hafta sonraki saldırıda şehir resmen Haçlıların eline geçti.
    51:49Konstantinopolis'in Yağmalanması
    • 900 yıldır Hristiyanlığın en önemli merkezlerinden biri olan Konstantinopolis ilk defa işgal edildi ve yıllardır biriktirdiği zenginliğin büyük bir bölümünü kaybetmek üzereydi.
    • Üç gün boyunca Konstantinopolis'in manzarası şehir sakinlerinde yürek burkan bir etki bıraktı, bütün kiliseler, manastırlar, saraylar ve kütüphaneler yağma edildi.
    • Venedikliler, sanatsal olan neredeyse bütün çalışmaları kendi saray ve kiliselerinde sergilemek amacıyla alıp götüreceklerdi, örneğin bugün Venedik'teki San Marco Kilisesi'nin kapısı üzerinde duran dört ata heykeli Konstantinopolis'ten elde edilen ganimetin bir parçasıydı.
    53:09Haçlıların Konstantinopolis'teki Yönetimi
    • Haçlılar Konstantinopolis'te 57 yıl boyunca hüküm sürecek bir Latin Krallığı kurdular.
    • Venedikliler İstanbul tahtında güçlü bir lider istemiyorlardı, bu yüzden tahtı ne Flip von Schwaben ne de Monfeat Markisi Boniface ele geçirebildi.
    • Asil ancak zayıf bir karaktere sahip olan Flan Dekontu Baldwin bu iş için en uygun adaydı, Boniface ise Selanik ve Makedonya bölgesindeki toprakların kralı oldu.
    53:41Bizans İmparatorluğu'nun Sonu
    • Başkentini ve topraklarının büyük bir bölümünü kaybeden Bizans İmparatorluğu'na Komnenos ve Angelos hanedanları tarafından Trabzon'da ve Piros bölgesinde olmak üzere iki farklı devlet kuruldu.
    • III. Aleksios'un damadı Teodoros Laskaris İznik'i ele geçirerek burada Bizans İmparatorluğu'nun devamı olduğunu iddia eden üçüncü bir devlet kurdu.
    • Bu son devlet 2 Temmuz 1261 yılında Latin İmparatorluğu'nu yıkacak ve Konstantinopolis'i yeniden geri alacaktı.
    54:20Osmanlıların Konstantinopolis'i Fethi
    • Tüm bu yaşananlardan bir süre sonra şehir başka bir devletin ilgi alanına girdi, bu devlet Anadolu ve Balkanlarda her geçen gün daha da büyüyen Osmanlı Devleti'ydi.
    • 6 Nisan 1453'te Konstantinopolis halkı tarihi bir güne uyanmıştı, şehir Fatih Sultan Mehmet idaresindeki Osmanlı ordusu tarafından kuşatılmıştı.
    • 53 gün süren kuşatmanın ardından 29 Mayıs 1453'te Osmanlı ordusu açılan gediklerden içeriye girerek şehri ele geçirmişti.
    55:08İstanbul'un Osmanlı İmparatorluğu'na Katılması
    • Bundan sonra üç gün boyunca şehir yağmalandı, Fatih Sultan Mehmet bu yağma sırasında askerlerin şehrin sembol yapılarına zarar vermesini engellemeye çalıştı.
    • Yağmaların son bulmasının ardından Fatih ilk iş olarak şehrin zarar gören yapılarının yenilenmesini emretti, Ayasofya'yı camiye dönüştürmek oldu.
    • İstanbul başkent olmak için sosyal açıdan yetersiz durumdaydı, Fatih Sultan Mehmet şehirden kaçanların evlerine güvenle dönebileceğine dair bir ferman yayınladı ve Anadolu'da ve Rumeli'de yaşayan Türkler İstanbul'a getirildi.
    56:51İstanbul'un Kültürel Çeşitliliği
    • İstanbul'da mahalleler birbirinden ayrılarak farklı kültürler arasında geçiş hissi uyandırıyordu.
    • Kültürel çeşitliliği korumak için farklı mahalleye yerleşebilmek için İstanbul'da beş yıl yaşamış olmak ve mahalle halkından kefil bulmak gerekiyordu.
    • İstanbul'da gettolaşmaya olanak yoktu, maddi durumları fark etmeksizin insanlar aynı mahallelerde uyum içerisinde yaşıyorlardı.
    58:00Kapalıçarşı ve İstanbul'un Ekonomik Gelişimi
    • 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet'in emriyle inşa edilen Kapalıçarşı, her çeşit ürünün bulunabileceği devasa bir alışveriş merkeziydi.
    • Kapalıçarşı'da kuyumcu, ipekçi, halıcı, kumaşçı gibi dükkanlar ve gıda maddelerinin ticareti yapılıyordu.
    • 16. yüzyıla gelindiğinde Osmanlı İmparatorluğu Doğu Akdeniz'in büyük bir kısmını ele geçirmiş, topraklarını genişletmişti.
    59:21İstanbul'un Nüfusu ve Ekonomik Durumu
    • Hızlı büyüme nedeniyle nüfusta kontrolsüz bir artış yaşanmış ve surların dışına yeni yerleşim yerleri kurulmaya başlanmıştı.
    • 16. yüzyılın sonlarında İstanbul'daki hane sayısı 80 bin civarındaydı, bu da şehrin nüfusunun 320 bin ila 400 bin kişiye tekabül ettiğini gösteriyordu.
    • İstanbul, Doğu Akdeniz ticaretinin en önemli kentlerinden biri olarak Doğu ile Batı arasında bir köprü görevi görerek dünyanın merkezi konumuna erişmişti.
    1:00:10Coğrafi Keşifler ve İstanbul'un Ekonomik Zorlukları
    • Avrupa'da yaşanan coğrafi keşifler ticaret rotalarının değişmesine neden oldu ve bu yeni gelişmeler hem Osmanlı'nın hem de İstanbul'un ekonomisini büyük oranda etkiledi.
    • Değişen ticaret rotaları Doğu Akdeniz'de yapılan ticaret hacminin küçülmesine sebep oldu.
    • 1683'teki Viyana kuşatmasında alınan mağlubiyetin ardından batı sınırlarında peş peşe alınan yenilgiler şehrin eski gücüne dönmeyeceğinin habercisiydi.
    1:01:46Batılılaşma Süreci
    • Sultan III. Ahmed, batı'daki gelişmeleri incelemek üzere Avrupa ülkelerine elçiler gönderilmesini emretti.
    • 1727 yılında İstanbul'da ilk matbaa kuruldu ve çini ve kumaş fabrikası gibi çeşitli fabrikalar açıldı.
    • Batı'nın gelişmişliğine olan ilgi, teknolojik gelişmelerden çok Avrupa'nın saray yaşamının gösteriş ve görkemine yönelmeye başlamıştı.
    1:02:41Lale Devri ve İsyan
    • Kaybedilen savaş sonrası yaşanan ekonomik buhranda halkın büyük bir kısmı açlık ve sefalet çekiyordu.
    • Zengin kesim ve devlet görevlilerinin rahat yaşamları kesintiye uğramamış, aksine lükse olan düşkünlükleri daha da artmıştı.
    • 1730 yılında fakir esnafın ve halkın Patrona Halil adlı bir yeniçeri etrafında toplanarak isyan etmesine sebep oldu ve isyan bastırılamadı.
    1:03:49Tanzimat Dönemi ve Batılılaşma
    • Sultan Abdülmecid döneminde batılılaşma süreci yeniden hız kazandı ve 3 Kasım 1839'da Topkapı Sarayı'nın Gülhane Bahçesinde Tanzimat Fermanı okundu.
    • Bu dönemde İstanbul'da batılı yaşam tarzına uygun olarak batılı tarzda eğlence kültürü oluşmaya başlamıştı.
    • Özellikle Beyoğlu'nda birçok meyhane açıldı ve kahvehaneler, tütüncü dükkanları ve tiyatrolarıyla bir eğlence merkezi haline gelmeye başladı.
    1:05:16Dolmabahçe Sarayı ve Ekonomik Zorluklar
    • Sultan Abdülmecid, Topkapı Sarayı yerine batılı tarzda yeni bir saray inşa edilmesinin gerektiğini düşünüyordu.
    • 1843-1855 yılları arasında Ermeni minara ile Balyanlar tarafından Dolmabahçe Sarayı inşa edildi ve sarayın maliyeti 5 milyon altından daha fazlaydı.
    • Sarayın yarattığı ekonomik darboğaz sonucunda devlet memur aylıklarını ödeyemez hale gelmişti ve ödemeler gecikmeye başlamıştı.
    1:06:24Türk-Rus Savaşı ve Sonrası
    • 27 Nisan 1877'de başlayan Türk-Rus Savaşı, Rumeli cephesine yakın olmasından dolayı İstanbul'u olumsuz etkiledi.
    • Cepheden gelen yaralı ve hasta askerlerle savaşın yıkımından kaçan Rumelili muhacirler İstanbul'a gelerek şehirde büyük bir yoğunluk oluşturdular.
    • 3 Mart 1878'de Ayastefanos Antlaşması imzalanmış ve sıkıntılarla geçen savaş dönemi son bulmuştu.
    1:07:12Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı
    • Sultan Abdülhamid'in 31 Mart Vakası'nın ardından 1909 yılında tahttan indirilerek sürgüne gönderilmesiyle İstanbul'da zor zamanlar yeniden başladı.
    • 18 Ekim 1912'de başlayan Balkan Savaşları ile birlikte İstanbul halkı savaşın getirdiği yıkıma yeniden şahit oldu.
    • Birinci Dünya Savaşı İstanbul'da ve tüm ülkede büyük bir kıtlığa sebep oldu ve zengin kesim ile fakir kesim arasındaki uçurum had safhalara ulaşmıştı.
    1:08:40İstanbul'un İşgali
    • Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti birçok cephede yenilgiye uğradı ve ülkenin büyük bir bölümü işgal edildi.
    • 15 Mart 1920 gecesinde İtilaf Devletleri güçleri İstanbul'a çok sayıda asker çıkararak şehrin önemli noktalarını kontrol altına aldı.
    • 16 Mart sabahına gelindiğinde İstanbul tamamen işgal edilmiş durumdaydı ve Osmanlı dönemi sona ermişti.
    1:09:06İstanbul'un Durumu ve Gelecek
    • Savaşın sebep olduğu sefalet ve açlık ile düşman askerlerinin baskıları İstanbul halkını büyük bir buhrana sürüklemişti.
    • Bu sıkıntılı günlerin geçeceğine dair bir umut yok gibi görünüyordu.
    • Anadolu'da bağımsızlık mücadelesi veren Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları birkaç yıl içinde düşman ordularını yenilgiye uğratacak ve İstanbul yeniden Türklerin kontrolüne geçecekti.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor