Buradasın
İstanbul'un Fethi ve Fatih Sultan Mehmet Hakkında Tarih Programı
youtube.com/watch?v=QQ9J1TvDB08Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir tarih programı formatında olup, sunucu ve çeşitli tarih uzmanları (Prof. Dr. Feridun Emecen, Ferru'un Emecen ve Mehmet Aydın) arasında geçen diyalogları içermektedir.
- Program, İstanbul'un coğrafi ve kültürel önemi ile başlayıp, Fatih Sultan Mehmet'in çocukluğundan başlayarak yetişme sürecini, İstanbul'u fethetme hedefini ve bu hedefe yönelik hazırlıklarını anlatmaktadır. Video, kuşatma ahvali, Fatih'in kullandığı teknolojik yenilikler, Akşemseddin'in manevi desteği ve fethin dünya askeri tarihi açısından önemi üzerine odaklanmaktadır.
- Programda ayrıca Ulubatlı Hasan efsanesi incelenmekte, bu efsanenin gerçek bir olay olup olmadığı tartışılmakta ve tarihsel kaynaklardaki yeri açıklanmaktadır. İstanbul'un fethinin Doğu ve Batı dünyasındaki yorumları, kuşatma sonrası Venedikliler ve Cenovalılar ile yapılan ticari anlaşmalar da ele alınmaktadır. Video, İstanbul'un fethinin 562. yıldönümü kutlamaları hakkında bilgilerle sonlanmaktadır.
- 00:21İstanbul'un Önemi
- İstanbul, doğu ve batı arasında önemli bir köprü vazifesi gören kültürlerin ve medeniyetlerin geçiş yeri olarak tanımlanmaktadır.
- İstanbul, kadim dünyanın içerisinde Avrupa ve Asya'yı ihtiva eden Akdeniz dünyasının önemli bir parçasıdır.
- Hristiyanlığın ortaya çıkışı ve Roma'nın Hristiyanlaşması ile İstanbul, Doğu Roma'nın ilk başkenti ve ilk Hristiyan imparatorluğunun başkenti haline gelmiştir.
- 02:34Fatih Sultan Mehmet'in Çocukluğu ve Eğitimi
- Fatih Sultan Mehmet, II. Murad'ın iki oğlu arasında küçük bir şehzadeydi ve ilk dönemlerde II. Murad daha çok kardeşi Alaaddin Çelebi üzerinde durmuştur.
- Fatih, Manisa'daki şehzadelik yıllarında değişik hocalardan eğitim almış ve dönemin en ünlü ulemasından Molla Gürani ile Molla Hüsrev'den ders almıştır.
- Fatih çocukken haşarı bir çocuktu, dersten yaramaz ve hocalarına karşı direnç gösterirdi, ancak müzik zekası yüksek seviyede bir çocuktu.
- 04:30Fatih'in Hükümdarlığı
- II. Murad'ın Macarlara karşı zor durumda kalması ve iç siyasi bunalım meydana gelmesi üzerine, 12 yaşındaki Fatih Sultan Mehmet 1444'te tahta çıkarılmıştır.
- 1444-1446 yılları arasında süren iki yıllık saltanat dönemi, Fatih Sultan Mehmet'i şekillendiren önemli bir dönemdir.
- Fatih'in yanında Zağanos Paşa, Şahabettin Paşa ve İbrahim Bey gibi devleti canlandıran, atak bir politika takip etmek isteyen paşalar bulunmaktaydı.
- 07:04Fatih'in Cesareti ve İstanbul'un Fethi
- 1444 yılında Macarlar ve Haçlı kuvvetleri Varna'ya kadar ilerleyip Edirne'yi tehdit ettiğinde, II. Murad tahttan çekilmiş durumdaydı.
- Fatih, babasına "Edirne'de kal, ben ordunun başına geçeyim, Macarlara karşı savaşa gideyim" diyerek cesaretle davranmıştır.
- Fatih, 1446'da bir darbeyle tahttan indirilip Manisa'ya gönderildiğinde, 1446-1451 yılları arasında devleti tanımış ve İstanbul'u fethetmek için planlar yapmıştır.
- 10:39İstanbul'un Fetih Öncesi Durumu
- İstanbul'un fetih öncesi durumu, Fatih'in bakış açısından değil, Bizans İmparatorluğu'nun bakış açısından da değerlendirilmelidir.
- 1439 yılında Fransa'da düzenlenen bir konsülde Ortodoks uleması Katoliklikle birleşmeyi kabul etmiş, bu durum Batı'dan daha iyi yardım alabileceklerini düşünmelerine neden olmuştur.
- Ortodoksların Katolikliği benimsemeyen muhalefet, Fatih'in kendisine "Efendim Patiklik" makamını vereceği şahsın etrafında toplanmış ve kuşatmanın arifesinde İstanbul'u içeriden yıkan bir hareket haline gelmiştir.
- 12:08Bizans İmparatorluğu'nun Zorlukları
- İstanbul'da ciddi bir muhalefet, kaotik bir durum ve çaresiz bir imparator vardı; imparator para bulamıyor, Bizans soyluları parasını saklamış, asker temin etmekte zorluk çekiyordu.
- İtalya'dan yardım taleplerinde bulunulmuş, ancak sadece 700 kişilik bir gemi askerle gelebiliyordu; Sakız Adası ve Girit'ten bazı yardımlar alınabiliyordu.
- O dönemde Avrupa çok parçalanmış bir yapıya sahipti; Fedrich İmparatoru ve Venedik gibi zengin cumhuriyetler vardı, ancak askeri güçleri açısından çok iyi değillerdi.
- 13:34İstanbul'un Kıyametle İlişkisi
- "Fetih ve Kıyamet" kitabındaki "lanetli bir şehir" ifadesi, fetih kelimesinin Türkler açısından, kıyamet kelimesinin ise İstanbul dışı için değil, her ikisinin de Türk ve Müslüman dünyasını alakadar eden Fatih'in hareket ettiği bir kısım olduğunu göstermektedir.
- Hz. Peygamber'in meşhur hadisi ve Fatih'in gönderdiği fetihnamelerde İstanbul'un kıyametle ilişkilendiren hadisler atıf edilmiştir.
- İlmihal kitaplarında, özellikle Muhammediye'de, İstanbul'un Konstantin'in alınmasıyla beraber kıyamet alametlerinin verileceğine dair ciddi vurgular bulunmaktadır.
- 15:24Fatih'in Kararlılığı
- Fatih'in karşısına çıkan muhalifler, İstanbul'un peygamberin hadisleriyle lanetlenmiş bir şehir olduğunu, depremler sarsılacağını ve şeytanın ilk defa ayağını burada karaya bastığını söyleyerek onu caydırmaya çalışmışlardır.
- Bazı muhalifler, İstanbul'u alıp her tarafı yıkıp çekilip başkent yapmamasını önermişlerdir.
- Fatih, tüm muhalefetleri bertaraf ederek "Biz alalım da ondan sonrasını düşünürüz" diyerek kararlılığını göstermiştir.
- 16:43İstanbul'un Ekonomik Önemi
- İstanbul'un önemi, İpek Yolu'nun Avrupa'ya açılan koluna hakim olmak için değil, ticaret ağının merkezi olması nedeniyledir.
- Via Egnete adlı eski Roma ticaret yolu Adriyatik'ten başlayıp İstanbul'a kadar uzanıyordu ve Anadolu'dan başlayan yollar İstanbul'da birikiyordu.
- İstanbul, Karadeniz'in önemli bir ticaret merkezi durumundaydı; Kırım Yarımadası'ndaki Venediklilerin ve Cenovalıların kolonileri kuzey ticareti yapıyordu ve Avrupa-Asya'dan gelen İpek Yolu'nun çıkış noktası Kırım limanlarıydı.
- 18:00Ulubatlı Hasan Efsanesi
- Ulubatlı Hasan, İstanbul surları üzerinde ilk Türk sancağını dikerken şehit düşen yiğit askerdir; 1428 yılında Bursa'nın Ulubat köyünde doğmuştur.
- Fatih Sultan Mehmet'in kumandasındaki orduyu Humana katılmış, İstanbul kuşatmasında savaşmış ve 1453 yılındaki büyük taarruz sırasında İstanbul surları üzerinde ilk Türk sancağını dikerken şehit düşmüştür.
- Ulubatlı Hasan'ın surlara çıkarak bayrak diktiğine dair Osmanlı kaynaklarında hiçbir kayıt yoktur; bu bilgi ilk defa 1570'li yıllarda, fetihten yaklaşık 100-150 yıl sonra ortaya çıkmıştır.
- 20:48Ulubatlı Hasan'ın Gerçekliği
- Dönemin kaynaklarında Ulubatlı Hasan'la ilgili hiçbir bilgi bulunmamaktadır, doğum tarihi ve Ulubat'ta doğduğu gibi bilgilerin kayıt altında olmadığı belirtilmektedir.
- Ulubatlı Hasan meselesi artık halka mal olmuş, bir mitoloji haline gelmiş bir olaydır ve varlığıyla yokluğuyla çok fazla uğraşmamak gerekir.
- İlk defa surların üzerine çıkan kişi konusunda en erken tahlilde iki isim vardır: Arnavutluk bölgesinden olan Balaban ve İkinci Bayezid döneminde eserini kaleme alan İşli Sinan Çelebi.
- 21:51Şehre İlk Giren Kişi
- İşli Sinan Çelebi'nin eserinde, babası Süleyman Bey'in Rumeli kuvvetleri'nin başında şehre ilk giren ve eline sancağı sulara diktiği belirtilmektedir.
- Şehre ilk giren kişi Fatih Sultan Mehmet'tir ve şehrin idaresini Süleyman Bey'e vermiştir.
- Süleyman Bey tek başına değil, yanında yeniçeri grupları ve Rumeli askerleriyle beraber şehre girmiştir.
- 23:40Fatih Sultan Mehmet'in Kuşatma Hazırlıkları
- Fatih Sultan Mehmet 1451'de tahta geçtikten sonra kuşatma planına esaslı şekilde almış ve Edin'de silah hazırlıkları, ordunun tertibi ve yeni silahların ortaya konması gibi faaliyetlerde bulunmuştur.
- 1452'de Rumeli Hisarı'nı yaptırması çok önemli bir olaydır.
- Fatih Sultan Mehmet'in kurduğu hayaller ve kuşatmaya hazırlık aşamalarında yaşadığı olaylar hakkında daha fazla bilgi verilecektir.
- 34:11İstanbul'un Kuşatılması ve Fatih'in Planları
- Osmanlı birlikleri İstanbul'u boyundan, denizden, Galata sırtlarından ve Haliç'in diğer tarafından kuşatarak şehri üç bir taraftan muhasara altına almışlardır.
- Fatih Sultan Mehmet'in çok önceden planladığı önemli hususlardan biri top teknolojisindeki yeniliklerdir; o zamana kadar bilinmeyen bir top döktürülmüş ve ilk defa bir kuşatmada toplar karma bir halde taba sistemi içerisinde etkili bir şekilde kullanılmıştır.
- Top teknolojisi dışında sur'a yanaşacak büyük kuleler ve yürür kuleler de yaptırılmıştır.
- 36:08İstanbul'un Fethi'nde Kullanılan Teknolojik Yöntemler
- İstanbul'un fethinde suların tahrip edilmesinde asıl etkili olan unsuru yeraltından kazılan tüneller (dağım) olmuştur; bu tüneller açılarak suların altına getirilip, balık ve diğer maddeler konulmak suretiyle patlatılıp alttan çökertilmiştir.
- Bazı açılan tünellere su basılmak suretiyle alt toprak gevşetilmiş ve üzerindeki ağır sular çökertilmiştir.
- Bu yöntemler ilk defa bu kadar geniş ölçüde kullanılmıştır ve o döneme ait muhasebe kitaplarında çizimler bulunmaktadır.
- 37:09Gemilerin Karadan Yürütülmesi
- İstanbul'un fethi sırasında gemilerin karadan yürütülmesi meselesi tartışmalı bir konudur; Bizans kaynakları ve kuşatmaya katılan Osmanlı müverrihleri bunu şahit olmuşlardır.
- Gemilerin bir gecede yürütüldüğü iddiası doğru değildir; Rumeli Hisarı inşası sırasında gemilerin geçeceği yollar planlanmış ve yollar hazırlanmıştır.
- Yaklaşık yetmiş civarında gemi kullanılmış, bunlar arasında bazıları büyük gemiler, diğerleri ise savaşmak için kullanılmamış, seyyar köprüler yapmak için kullanılmıştır.
- 39:19İstanbul'un Fethinde Önemli Şahsiyetler
- İstanbul'un fethinde Fatih Sultan Mehmet'in yanında önemli figürlerden biri Zağanos Paşa'dır.
- Şahabettin Paşa ve Akşemseddin gibi alimler de fethin gerçekleşmesinde önemli rol oynamıştır.
- Akşemseddin, kuşatmadan manevi açıdan Fatih'i destekleyen en önemli insan olup, İstanbul'un fethini Fatih'e müjdelemiştir.
- 40:28Akşemseddin'in Hayatı ve İstanbul'un Fethi
- Akşemseddin, 15. yüzyılın en büyük alimlerinden biri olup, Hacı Bayram Veli'nin mürididir ve uzun yıllar Osmanlı medreselerinde çalışarak yüzlerce öğrenci yetiştirmiştir.
- II. Murat'ın emir ve isteğiyle Fatih Sultan Mehmet'in hocalığına tayin edilmiş, İstanbul'un fethi sırasında büyük fayda göstermiş ve genç sultanı teşvik ederek zaferin kazanılmasında önemli katkılarda bulunmuştur.
- İstanbul'un manevi fatih olarak anılır ve dünya malına önem vermeyen Akşemseddin, Fatih Sultan Mehmet'in büyük saygı ve sevgisini kazanmıştır.
- 41:57İstanbul'un Fethi'nde Lağımcıların Rolü
- Lağımcılar İstanbul'un fethinde çok önemli rol oynamıştır.
- Topkapısı bölgesinde büyük bir lağım patlatılmış ve son gün orada bulunan büyük bir burç çökertilmiştir.
- Çökertilen burç üzerinden Osmanlı askerleri şehre doğru birdenbire girmeye başlamışlardır.
- 42:28İstanbul Kuşatmasında Zaferin Kazanılması
- Kuşatma esnasında zafere inanılmış ve geri çekilme önerileri de bulunmuştu.
- Dört yardım gemisi surların içine girdiğinde Osmanlı donanması bunu engelleyemedi, ancak İstanbul'un meşhur lodosu sayesinde gemiler arasından çıkabildiler.
- Osmanlı ordusunda asker veya zahire gelmesi, Macarların hareket ettiğine dair yanlış haberler ve muhaliflerin baskıları moral bozucu etkileri yarattı.
- 43:44Fatih'in Kararlılığı ve Akşemseddin'in Rolü
- Fatih sıkıntılı günler geçirdi, ancak yanındaki en büyük yardımcısı Akşemseddin moral verdi ve savaşın sürdürülmesinde ısrarcı oldular.
- Akşemseddin'in Fatih'e gönderdiği mektup, Topkapı Sarayı Müzesi arşivinde bulunuyor ve Fatih'in en önemli belgelerinden biridir.
- Mektupta gerektiği kadar savaşmayanların ve muhalefet edenlerin kaçınılması gerektiği, kendisinin azize yorulduğu ve yeniden kendine gelmesi isteniyor.
- 44:54Kuşatmadaki Topların Önemi
- Urban tarafından dökülen yaklaşık 7-8 metre boyundaki devasa top, surları döven topların başında geliyordu.
- Top günde 3-4 defa atılabiliyordu, çok ağır olduğu için doldurması zor ve geri tepmesi vardı.
- Asıl işi görenler karma top sistemi oldu, ayrıca Fatih'in özel çizdiği havan topu da liman tarafında gemilere büyük zarar verdi.
- 46:09Kuşatma Sonrası Dünyanın Tepkileri
- Hristiyan dünyası büyük bir hayal kırıklığına uğradı, İstanbul gibi bir ön merkezi elden çıktı ve moral bozukluğu yaşadı.
- Doğu dünyasında Memlüklular ve Karakoyunlular serinkanlılıkla karşıladı, çünkü Osmanlıları kendilerine rakip olarak görmeye başladılar.
- İstanbul'da halk nazarında büyük bir sevinçle karşılandı, üç gün boyunca her taraf süslendi ve zafer çığlıkları yükseldi.
- 47:09Fatih'in Durumu ve Çandarlı Halil Paşa
- Fatih Sultan Mehmet büyük bir başarı elde etti ve her şeyi ona bağlamıştı, İstanbul alınmamış olsaydı durumu çok kötü olabilirdi.
- Fatih İstanbul'u küçük bir cihat olarak görüyordu, asıl büyük cihat onun için İstanbul'un imarı ve İstanbul merkezli bir imparatorluk tesis etmekti.
- Çandarlı Halil Paşa Bizanslılardan rüşvet almadı, en büyük korkusu büyük bir Haçlı kuvvetinin geleceği yolundaydı ve temkinli hareket ediyordu.
- 48:15Kuşatma Sonrası İlişkiler
- İstanbul fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet'e yanaşan Batı ve Doğu dünyası oldu, ancak birlikte hareket edilmekten ziyade ticari menfaatleri olan Venedikliler ve Cenovalılar ile anlaşmalar yapıldı.
- Savaş başlayana kadar özellikle İtalyan devletlerinin ticari menfaati dolayısıyla Fatih ile anlaşmalar yapıldı.
- İstanbul'un fethedilişinin 562. yılı kutlanıyor ve TGR Haber ailesi yarın Yenikapı'dan canlı yayınlarla kutlamaları aktaracak.