Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Yılmaz Karakoyunlu'nun "Bu Salkım Hanım'ın Taneleri" adlı eserinin okumasını içeren bir hikaye formatındadır. Hikâyede bir aile (baba, anne, küçük oğlan ve kız) ve tramvay biletçisi karakterler bulunmaktadır.
- Video, küçük bir kasabadan İstanbul'a göç eden bir ailenin hikâyesini anlatmaktadır. Aile, Haydarpaşa vapurundan sonra İstanbul'a ilk kez gelir ve Haseki'ye gitmek için tramvaya binmeye çalışır. Hikaye, yağmurlu bir gecede tramvayda geçen yolculuğu, tramvayın geçtiği yerleri ve ailenin Haseki'ye varışını detaylı bir şekilde aktarmaktadır.
- Hikâye, İstanbul'un Bahçekapı Plankton'un gece atmosferini, büyük hanların sıralandığı yolu ve "BA BU" tabelasını göstererek şehrin farklı yönlerini de yansıtmaktadır.
- 00:11Bahçekapı Plantonlu'nun Gece Hayatı
- Topkapı tramvayı Liman Han'ın önündeki durakta bekliyordu ve gecenin son tramvayına yetişmek isteyenlerin telaşlı ayak sesleri yağmurun şakırtısıyla karışıyordu.
- Gecenin yarısına doğru Bahçekapı Plantonlu'nun ışıkları söner, tramvayların caddeye yansıyan ölgün ışıkları sadece parke taşlarının görünmesine imkan verirdi.
- Sokağın iki tarafına dizilmiş büyük ambarların kepenklerinin önüne yığılmış çöplerin kokusu etrafa yayılır ve gecenin geç saatlerinde kediler, köpekler, bazen de insanlar bu çöpleri karıştırıp rızklarını bulmaya çalışırlardı.
- 01:45Plantonlu'nun Tuhafiye Mağazaları
- Hanların karşısına sırayla dizilmiş tuhafiye mağazalarının süslü vitrinleri, parlak ışıklarıyla herkesin gözünü alır.
- Sert suratlı mankenlere giydirilmiş gömlekler, kravatlar dimdik durur gecenin karanlığı içinde bu asri mumyalar, ceset yeşili yüzleriyle insanın içini ürpertir.
- Yaz geceleri el ayak çekilince han bekçileri bu vitrinlerin önünde toplanıp uzun uzun seyrederler ve hepsi de iç geçirip yorgun bir bekleyişte hasret gidermiş gibi mutlu bir istekle dönerler yerlerine.
- 02:30Vapurun İskeleye Yanaşması
- İskeleye yanaşan son vapurun düdüğü duyulunca han bekçileri sahile doğru yürür, gelenler arasında bir hemşiresini bulmak ümidiyle vapurdan çıkanları seyreder.
- Vapurun iskeleye yanaşmasıyla birlikte telaşlı sesler, ürkek konuşmalar ve şaşkınlık içinde ne yapacağını bilmeyen korkulu bir kalabalığın uğultusu duyulur.
- İstanbul'a ilk gelen her insanın yüreğinde ister istemez bir korku vardır ve Haydarpaşa vapurundan boşalanlar, sırtlarındaki yükleriyle Bahçekapı Plantonlunun çatısı altına sığınıp yağmurdan korunmaya çalışıyorlardı.
- 03:48Dört Aile
- Dört kişilik bir aile vardı: erkek orta yaşlıydı, güçlü, kuvvetli görünüyordu, omzunda büyük bir denk, elinde iplerle sıkıca sarılmış bavullar vardı.
- Kadın tertipli birisiydi, otuzunda görünüyordu, bir eliyle oğlan çocuğunun elini tutuyor, öteki eliyle bavulun bir ucuna yapışmış dengesiz yürüyordu.
- Kadın, kocasının bir pisliği bulaşacağını hissetmiş ve korkusunu açıkça söylemek yerine İstanbul'a göçmeyi özendirmek işine gelmişti.
- 05:17Tramvaya Binme
- Baba epey önden gidiyordu, sırtındaki denk tramvayın sahanlığına atıverdi ve bavulları dengin üzerine koyup geriye dönerek bağırdı: "Çabuk olun, kalkarsa ne yaparız?"
- Dördü birden Plantonluğu sundurmasına sığındılar ve sahanlığın önünde toplanmıştı, eşyalarını içeriye koymuşlar ama tramvaya binmeye cesaret edemiyorlardı.
- Tramvaycıya sorduklarında, meşin ceketli, meşin kasketli olan hem başını salladı hem de cevapladı: "Evet, gider. İstersen arkadakine geç, yeşil olanına daha ucuzdur bu. Kırmızı olan ise pahalıdır, üç kuruş."
- 07:54Tramvayın Kalkışı
- Vatman elli yaşlarında görünüyordu, meşin kasketin altında saçları beyaz ve kıvırcıktı.
- Önce ceketinin düğmelerini ilikledi, boynuna atkısını sardı, eldivenlerini giydi ve sahanlığın iki yanından yağmurla karışık sert bir rüzgar geliyordu.
- Demir saplı direksiyonu döndürüp yol verdi, tramvay hafif bir sarsılmadan sonra kalktı ve Antalya ambarı, Şen, İzmir ambarı, Sivas ambarı yazıları yavaş yavaş kayboluyordu.
- 08:36Aile Tramvayda
- Bir adam karısını arka sıradaki meşin koltuğa, kızını yanına, oğlunu kucağına aldı.
- Aile yağmurda sırılsıklamdı, kız başörtüsünü çıkarıp başını kurulamak istedi ancak utanıyordu.
- Anne kızına başını örterken, babası sert bir sesle "ört başını, kocaman kızsın sen, bırak kurulasın başını" dedi.
- 09:19Tramvay Yolculuğu
- Tramvay köşeyi dönüp büyük hanların sıralandığı yolu geçerken, sağ tarafta "BA BU" tabelası olan bir mağaza görüldü.
- Mağazanın vitrininde erkekler, kadınlar ve çocuklar için çeşitli iç çamaşırları, çoraplar ve kaşkollar sergileniyordu.
- Tramvayda "Gül", "Nihal", "Cemal", "Gülizar" gibi isimlerle başlayan, aynı ürünleri satan mağazalar vardı.
- 10:18Biletçi ve Aile
- Vakıffa'nın demir kapısı önünde çöpleri karıştıran birkaç çingene kadını vardı.
- Biletçi, boynuna asılı meşin çantada ve kolunda tahta kutuda renk renk biletler taşıyordu.
- Biletçinin ince, uzun, sarı benizli, bezgin bir adam olduğu ve tok bir sesle "çocuğun başını kurula" dediği belirtildi.
- 11:10Bilet Ödeme ve Vagon
- Biletçi, ailenin Haseki'ye kadar gitmek istediğini öğrenince, kadının avucunda bulunan üç kuruşu kabul etti.
- Vatman mahallenin kapısını açtığında vagonun içine ıslak bir soğuk yaladı.
- Vatman, Haseki'ye gelince eşyaları indirmesini söyledi ve boş bir koltuğa oturup başını geriye yasladı.