• Buradasın

    İslami Münazara: Allah'ın Mekansal Yeri ve İtikadî Tartışmalar

    youtube.com/watch?v=A3IvjfTsXxI

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Salih Ömer, Faruk Korkmaz ve Halis Bayancuk gibi İslam alimleri arasında gerçekleşen yaklaşık iki saatlik bir İslami münazara celsesini içermektedir. Münazara, Ahmet adlı bir moderatör tarafından yönetilmektedir.
    • Video, "Allah nerede?" sorusu etrafında şekillenen bir tartışma formatında ilerlemektedir. Konuşmacılar, Allah'ın mekansal konumu, "Allah göktedir" ifadesinin anlamı, müteşabih ve muhkem ayetler, teşbih ve tenzih kavramları gibi İslami itikadî konuları ele almaktadır. Tartışma, selef ve halef dönemlerindeki tevhid anlayışındaki farklılıkları, farklı İslam mezheplerinin (Eş'ari, Mutezile, Cehmiye) görüşlerini ve "cariye hadisi" gibi önemli rivayetlerin yorumlanması üzerine yoğunlaşmaktadır.
    • Münazara sonunda her iki taraf da ilmi mücadelelerini sürdürmeyi vaat etmiş, özellikle Maturidi itikadının gençlere aktarılması konusunda çalışmalarını devam ettireceklerini ifade etmişlerdir. Ayrıca, tasavvufi camiadan gelen şikayetler ve bu şikayetlerin nasıl ele alınacağı konusunda da tartışmalar yapılmıştır.
    Münazara Tanıtımı
    • Salih Ömer, Faruk Korkmaz ve Halis Bayancuk arasında bir münazara gerçekleştirilecek.
    • Münazara Ahmet kardeşiyle birlikte modere edilecek.
    • Moderatörlük vazifesi hakemlik yapmak değil, tarafların eşit konuşmasını sağlamak ve münazarayı bitirmek için müsaade istemek şeklinde sınırlı.
    01:02Münazara Kuralları
    • Münazara süresi yaklaşık iki saat olarak belirlenmiş, beş'er dakikalık konuşma sırasıyla ilerleyecek.
    • İlmi bir münazara olduğu için metinler okuma süreleri de olacak, beş dakika doldu diye cümlelerin yarıda kesilmemesi istenecek.
    • Münazara canlı yapılmıyor, yeri herkesçe bilinmiyor ve salonda çok az katılımcı var.
    02:24Münazara Hassasiyetleri
    • Kameralar sadece tek bir açıdan çekim yapacak, bu kurgularla manipülatif şeylerin önüne geçmek için.
    • Videolar taraflarca kanallarında tek parça şeklinde yayınlanacak, sosyal medyada parçalara bölünmemesi isteniyor.
    • Münazara bir futbol maçı değil, ilmi bir mesele konuşulacak bir münazara olduğu unutulmamalı.
    03:36Münazara Gerekliliği
    • Müslüman dünyasının içinde bulunduğu vaziyet belli, böyle bir ortamda münazaraya gerek var mıydı sorusu gündeme getiriliyor.
    • Mineşşeytanirracim, kendi çocuğuna "Allah nerede?" sorusuna "Allah arşına istifa etmiştir, yedi kat semanın üzerindedir" cevabını verdiğini anlatıyor.
    • Bu cevap sosyal medyada yayılınca Ebubekir Sifil Hoca'nın konuşmasıyla yan yana konulmuş, Ömer Faruk Hoca da bu tweeti alıntılayıp "haşevi itikadı" olduğunu söylemiş.
    05:28Münazara Daveti
    • Mineşşeytanirracim, Ömer Faruk Hoca'ya sosyal medyadan laf atmak yerine iki ilim talebesi olarak bir araya gelip karşılıklı sohbet etmeyi teklif etmiş.
    • Ömer Faruk Hoca davetine icabet etmiş ve bu şekilde münazara gerçekleşmiş.
    • Gazze'de böyle bir gündem varken bu konuyu konuşmalarının doğru olup olmadığı sorusu gündeme getiriliyor.
    06:01Müslümanların Duygusal Çıkışlardan Uzak Durması
    • Müslümanların duygusal çıkışlardan uzak durması gerektiği, ölçülerinin kitap ve peygamberden belirlendiği vurgulanıyor.
    • Müslümanların en zorlu günlerinde bile dini konuların münazarası yapıldığı örnekler veriliyor.
    • Gazze var diye ilimde, dini bir faaliyetten uzak durulmaması gerektiği, iki tarafın da Gazze'ye yardım etmek için ellerinden geleni ortaya koyduğu belirtiliyor.
    07:51Faruk Korkmaz'ın Görüşü
    • Faruk Korkmaz, evvelden beri bu konularla ilgilenip İbni Teymiyye selefiliği üzerinde yoğunlaştığını belirtiyor.
    • Videoda Allah'ın gökte olduğuna yönelik ifadeye itiraz ettiğini, bu ifadenin yerinde olmadığını ve selefin ibarelerine karşılık gelmediğini ifade ettiğini açıklıyor.
    • Allah'ın gökte olduğuna yönelik itikadın selefin itikadı olamayacağı, teşbih ve tetsim itikadına düşüreceği için itiraz ettiğini açıklıyor.
    10:35Gazze'deki Müslümanlar ve Şehitler İçin Dua
    • Konuşmacı, Gazze'de cihad eden Müslüman kardeşlerine Allah'tan nusret ve yardım diliyor.
    • Gazze, Mescid-i Aksa ve Kudüs'ün hür olduğu günleri görmek için dua ediyor.
    • Yakın zamanda vefat eden şehitlerin ruhlarına rahmet diliyor ve onların yolunda devam etmeyi istiyor.
    11:40Allah'ın Mekansallığı Hakkında İtiraz
    • Konuşmacı, Allah'ı "gökte" veya "şuradadır" gibi ifadelerle mekansal olarak göstermeyi itiraz ediyor.
    • Bu ifadelerin Allah'ı bir mekanda gösterme anlamına geldiğini ve bu toprakların Maturidilik ve kısmen Eş'arilik üzerine dayandığını belirtiyor.
    • Bu itikatın yayılmasının kendisi için doğru olmadığını savunuyor.
    14:09Kur'an-ı Kerim'de Allah'ın Mekansallığı
    • Kur'an-ı Kerim'de Allah'ın gökte olduğu ve semada olduğu ifadeleri bulunuyor.
    • Konuşmacı, Allah'ın arşına istifa ettiğini ve semavatında fevkinde olduğunu savunuyor.
    • Diğer ayetlerin bu anlayışa göre tevil edilmesi gerektiğini belirtiyor.
    16:25Muhkem ve Müteşabih Ayetler
    • Kur'an-ı Kerim'de muhkem ve müteşabih ayetler bulunuyor.
    • Muhkem ayetler, kitabın anası olan ve bir konuya delaleti en fazla olan ayetlerdir.
    • Müteşabih ayetler ise yoruma açık olan ve daha az delaleti olan ayetlerdir.
    18:08Allah'ın Yüceliğine Delalet Eden Ayetler
    • Kur'an-ı Kerim'in yedi ayrı yerinde Allah'ın arşa istiva ettiği belirtiliyor.
    • Allah'ın gökyüzünden yeryüzüne doğru bütün işleri ettiği ifade ediliyor.
    • Güzel şeylerin Allah'a doğru yükseldiği ve İsa'nın Allah'ın katına yükseltildiği anlatılıyor.
    20:27Kur'an-ı Kerim'in Tefsiri İçin Zemin Oluşturma
    • Kur'an-ı Kerim'den hangi ayetlerin muhkem, müteşabih, asıl ve ferah olduğunu anlamak için peygamberimizin gündelik hayatta kullandığı dili incelemek gerekir.
    • Peygamber, insanlara kulluğu ve ibadeti öğretirken, onların gönlünü Allah'a bağlarken hangi lafızları kullanmıştır?
    21:14Peygamberimizin Semaya Bakışı
    • Cariye hadisinde, peygamber cariyesine "Ey Allah, Allah nerededir?" diye sorduğunda, cariye "Allah semadadır" cevabını vermiş ve peygamber onu azat etmesini istemiştir.
    • Peygamber, meleklerin gece ve gündüz dönüşümlü bir şekilde insanlara gelip görevlerini tamamladıktan sonra Allah'a doğru yükseldiğini belirtmiştir.
    • Peygamber, merhametli olmamızı istediğinde "Yeryüzünde olanlara merhamet edin ki gökyüzünde olan da size merhamet etsin" buyurmuştur.
    23:36Peygamberimizin Semaya Bakışı ve Veda
    • Peygamber, adaletli olmak isteyenlere "Gökyüzündeki siz bana güvenmiyor musunuz? Beni emin olaraktan kabul etmiyor musunuz?" diye sormuştur.
    • Peygamber, kocasının hanımından razı oluncaya kadar gökteki olanın da ona karşı öfkeli olduğunu belirtmiştir.
    • Peygamber, veda haccında ümmetine "Bu anlattıklarıma şahit misiniz?" diye sorduktan sonra elini kaldırmıştır.
    26:15Miraç ve Peygamberimizin Semaya Bakışı
    • Miraç hadislerinde, Allah peygamberi göğe yükseltmiş, semanın kapıları tek tek açılmış ve peygamberlerle görüşmüştür.
    • Peygamberimiz dua ederken gözünü semaya kaldırıp ulu ve yüceliğe bakmıştır.
    • Peygamber, evden çıkarken gökyüzüne bakarak "Saptan saptırılmaktan sana sığınırım" duasını yapmıştır.
    29:09Selefin Allah'ın Semada Olduğu Tefsiri
    • Kur'an-ı Kerim'de Allah'ın ölümüne delalet eden ayetler ve "Nerede olursanız o sizinle beraberdir" ifadesi vardır.
    • Abdullah İbni Abbas, "Nerede olursanız o sizinle beraberdir" ifadesini "size karşı bir bilgisi vardır" şeklinde tefsir etmiştir.
    • İmam Ahmed, "Allah onlarla beraberdir" ifadesini "kale-al ilmi onlarla beraberdir" şeklinde açıklamış ve Allah'ın arşının üzerinde olduğunu belirtmiştir.
    30:58Allah'ın Yedi Kat Göğün Üzerinde Olduğu İddiası
    • Allah'ın yedi kat göğün üzerinde ve arşının üzerinde olduğu, ancak ilmiyle insanlarla beraber olduğu belirtiliyor.
    • Lelekayı, şeriat ehli, sünnet vel cemaate göre Allah'ın yedi kat göğün üzerinde fevkinde olduğunu ve ilmiyle insanlarla beraber olduğunu, sahabenin, tabiinin ve fukahanın hemen hemen hepsinin bunu söylediğini söylüyor.
    • Selef, "Allah göktedir" lafzından teşbih anlamamış, Allah'ın ulude olduğunu söylemiş ve "Allah sizinle beraberdir" gibi nastarı da tevhid edip yorumlamış.
    32:36Çevirinin Önemi
    • Konuşmacı, "infakis semavati sema" ifadesinin bazen "yedi kat göğün fevkinden" bazen "gök" olarak çevrildiğini ve bu çevirinin öneminin çok fazla olduğunu belirtiyor.
    • Hadislerde yedi kat gök anlatılıyor ve üzerinde tavan şeklinde sayabileceğimiz arş var, Allah arşının üzerindedir diye bir tasvirle anlatılıyor.
    • Konuşmacı, "Allah arşına istiva etmiştir" ifadesini inkar edenin kafir olduğunu ve Allah'ın arşın fevkinde olduğunu kabul ettiğini belirtiyor.
    33:45Çevirinin Farklı Yorumları
    • Konuşmacı, "üzerinde" ifadesinin nesnel bir şeyin üzerinde olmak anlamında değil, istikrar anlamında kullanıldığını ve selefin bu istikrarı kabul etmediğini belirtiyor.
    • Zehebi Rahimullah'ın "Ölüm" eserinde farklı harf-i cerlerin kullanıldığını ve bu harflerin ifade ettiği manaya dikkat çektiğini söylüyor.
    • Kültü'l-Abdillah İbni Mübarek'in rivayetinde "kale fissema" ifadesi "Allah arşın fevkinde" olarak çevriliyor, ancak "hala" ile çevrildiğinde "gök" demek olduğumuz şeyin fevkindedir şeklinde yorumlanıyor.
    37:30Arş ve Fevk Kavramları
    • İbni Mesud'un "kalallahu fevkala arş" ifadesi "Allah arşın fevkindedir" olarak çevriliyor ve "sizin amellerinizden hiçbir şey ona gizli kalmaz" şeklinde açıklanıyor.
    • Arş, mahluk olan bir şey olduğu için "Allah arşın üzerindedir" ifadesi, Allah'ın kendisini bir şeyin üzerinde olmakla methetmiş olmasına neden oluyor.
    • Sahih bir rivayette arşın nispetle kürsi çöle atılmış olan bir yüzük gibi, kürsiye nispetle semavat çöle atılmış olan bir yüzük gibi olduğu belirtiliyor.
    39:49Sema Kavramının Anlamı
    • Kur'an-ı Kerim'de gördüğümüz her sema, bildiğimiz anlamdaki sema değildir ve her ayetin bağlama aynı değildir.
    • "E mintum men fis semai" ifadesinde "lub" olarak tercüme ediliyor ve "yüce olan Allah'ın" anlamına geliyor.
    • "Gökte olan" diye tercüme edildiğinde teşbih ve tesim olarak görülebiliyor.
    40:51Allah'ın Yüceliği ve Mekan Anlayışı
    • Kur'an'da "oezz mines sema min cibali fiha minbera" ayeti kerimesinde Allah bulut'a "sema" diyor, bu bir yön cihet değildir.
    • İmam Şafii'ye yapılan nispe doğru değildir; Şafii "göktedir" demiyor, "sema'nın fevkindedir, arşın fevkindedir" diyor.
    • İbn Abdilber, "temhidde femanahu menhales sema" ifadesini "arşın fevkinde olan, arşın ulubunda olan Allah'ın sizi yere geçirmesinden emin oldunuz" anlamında açıklıyor.
    42:04Arapça İfadelerin Doğru Anlamı
    • İmam Ahmed'den nakledilen "Allahu fissema" ifadesi Arapça'da geldiği manaya gelmiyor, doğrudan "Allah göktedir" diye çevrildiğinde hataya düşülüyor.
    • İmam Ahmed, bu ifadelerin kullanılmasına "la la ala vecil haddid said laki velik hat" anlamında bir yön anlamında değil, şeriat bunu getirmiştir şeklinde şart koşmuştur.
    • İmam Ahmed, "velem ye'cüz idlal kaulifi mekanin lenne şar'a lem yelid mitladihi" diyerek, Allah'ın bir mekanda olmasını çağrıştıracak şekilde söylemenin caiz olmadığını belirtmiştir.
    43:51Allah'ın Yüceliği Ayetlerinde Mekan Anlamı
    • Allah farklı şekillerde tabir edilmiş: "Allahu fis sema", "Allahuales sema", "Allahu alel arş", "Allahu fevkala arşi" şeklinde.
    • "Estağfurullah sebbihisme rabbike ala en yüce olan rabbinin adını zikret" ayetinde vurgu arşın üzerinde olmak manasında değil, arşın fevkinde olmak manasındadır.
    • "Alim- ul gayb ve şehadet'l- kebir'ul- müteal" ayetinde Allah'ın büyüklüğü ve mütehalliği ifade edilir, bu yücelikte herhangi bir mekansal anlam yoktur.
    46:16Miraç ve Mekan Anlayışı
    • Miraç'ta Allah'la görüşülmez çünkü bahsedilen yer, bildiğimiz anlamda bir yer değildir.
    • Mekan kelimesi "kevn"den gelmektedir, kevn oluş demektir, mahluk demektir; dolayısıyla Allah mekandan ve zamandan bu anlamda münezzehtir.
    • "E'mintum men fis sema" ifadesi "Allah'ın sizi yerin dibine geçirmesinden emin mi oldunuz?" manasındadır, "gökte" diye çevrildiğinde bazı sorular ortaya çıkar.
    47:45Tasavvur ve Ayetlerin Yorumlanması
    • Yedi kat semavat ve kürsi, arş gibi tasavvurlar oluşturulduğunda, "Allah göktedir" ifadesi fiziksel anlamda anlaşılmakta ve Allah'ı belli bir mekana izafe etmek anlamına gelmektedir.
    • "İlahi yas'adül kelim muttai" ayetinde "yükselmek" ifadesi fiziksel anlamda değil, yücelik anlamında kullanılmaktadır.
    • Bu ayetler, belirlenen düşünce ve tasavvura destek oluyor gibi görünse de, bu bir kere kabul edilmiş bir şey değildir.
    50:31Kur'an Ayetlerinin Tercümesi ve Anlamı
    • Konuşmacı, "maaid sahibi" ifadesinin "yükseliş sahibi" olarak değil, "yücelme" olarak tercüme edilmesi gerektiğini vurguluyor.
    • İbn-i Abbas'ın naklettiği "fikavlihi dil me'aric yekul elu hariç" ifadesiyle "yücelme" anlamının doğru olduğu belirtiliyor.
    • Kelimelerin manaya delalet etmediği, "kitabun fussilet" ifadesinin "hayat öyle bir kitaptır ki bu ayetleri tafsil edilmiş" anlamına geldiği açıklanıyor.
    52:43Kur'an ve Sünnet İlişkisi
    • Fussilet ayetlerinin Allah tarafından açıklanmış olması sünnete gerek olmadığını iddia eden yaklaşımın problem yarattığı belirtiliyor.
    • Kur'an-ı Kerim'i, sünneti ve selefin sözlerini anlamak için selefin diliyle anlamak gerektiği vurgulanıyor.
    • Konuşmacı, kısa süreli sual-cevap kısmına geçmek istediğini belirtiyor.
    53:53Teşbih ve İtikad Meselesi
    • Konuşmacı, "fis sema" ifadesinin Kur'an'ın ve Peygamber'in nasıl kıldığı bir ifade olduğunu, Arapçada fiilini zafiyet ifade ettiğini açıklıyor.
    • Allah'ın bu ifadeyi kullanırken teşbih insanları götüreceğini, tesime insanları götüreceğini ve Allah'a mekan izafe edeceklerini engellemek istediğini belirtiyor.
    • Teşbihle ilgili en önemli mesele olarak, farklı zihinlerdeki tasavvurların birbirine uymadığı için kesin teşbih olarak görülen meselelerin farklı anlaşılabileceği vurgulanıyor.
    56:36Şer'i Lafızların Anlaşılması
    • Konuşmacı, şer'i bir lafız kullanmasının bazıları tarafından yanlış anlaşılması durumunda kendisinin sorumlu olmadığını belirtiyor.
    • İslam hukukunun ve ahlakının bir ruhu olduğu, lafız ile mana yan yana geldiği zaman önemli olan kişinin neyi kastettiğidir.
    • Bir kişinin söylediği söz yanlış anlaşılırsa, o söz ile karşınızdakini ilzam etmemek gerekir, aksi halde "lazım-ül mezheple" bir mezheptir.
    57:56Allah'ın Zamandan ve Mekandan Münezzeh Olması
    • Konuşmacı, Allah'ın zamandan ve mekandan münezzehtir itikadını öğrettiğini ve bunu delillendirecek altyapıda olduğunu belirtiyor.
    • "İnnallahe münezzehun animani ve mekan" gibi bir delil olamayacağını, bazı şeylerin nasların kesin kat'i olan manalarından çıkarıldığını söylüyor.
    • Kur'an'ın mahluk olmadığını ispat etmek için ayetlerin kesin kati olan hükümlerinden bir delil getirilmesi gerektiğini, bu akliyat olduğunu vurguluyor.
    59:53Allah'ın Mekanda Olma Zorunluluğu
    • Konuşmacı, şer'i bir lafız kullandığında, naslarda neden cihet belirten, yön belirten ifadelerin var olduğunu belirtiyor.
    • Kelamcıların avamın batıl bir inanışa sahip olmuş olması bu naslarla ilgili bir problem olmadığını, izahın problemi olduğunu söylüyor.
    • İnfisali ve iktisali bileşkenliği veya tecezzi etmeyi kabul eden bir şey için mekanda olma zorunluluğu olduğunu, Allah'ın ise böyle bir varlık için mekanda olma zorunluluğu olmadığını açıklıyor.
    1:01:00Allah Hakkında Konuşma Kuralları
    • Allah hakkında konuşurken dilin imkanlarını kullanmak gerekir, ancak Allah'a bir şey izafe ettiğimizde bu bir sıfat gibi algılanmaya başlar.
    • İslam'ın haram kıldığı muhkem dört haramdan biri, Allah hakkında bilmediğiniz bir şeyi söylemektir.
    • Allah hakkında bir şey söyleyebilmek için üç yol vardır: bizzat görmüş olmak, gören birinin haber vermesi veya onun resulü aracılığıyla haber verdiklerini kabul etmek.
    1:02:04Allah'a Misal Verme
    • Allah'a misaller vermemek gerekir çünkü insanın aklı ve kullandığı kelimeler Allah'a ihata edemeyeceği için, Allah'a iman gaybın konusudur.
    • Verilen bir misal insanın aklına yatabilir ancak hakikatte Allah'a eksiklik izafe edilmiş olabilir.
    • Selefin Allah'tan konuşurken şer'i lafızlara bağlı kalma çabaları vardır çünkü Allah'a iman gaybın konusudur ve gaybi bir varlıktan haber verdiğimiz zaman nas'ın sınırları içerisinde kalmamız gerekir.
    1:03:49Allah'ın Sıfatları ve Teşbih
    • Hakim İmirzi'ye göre, Allah'ın kullarına tedbirlerinden biri de onlara bir takım misaller vermesidir.
    • Allah'ın bize verdiği haberleri selef gibi anlayacaksak, "vellezi nefsi bi yedihi" ifadesini "nefsim yedi'de olan Allah'a yemin ederim ki" şeklinde tercüme etmek gerekir.
    • "Er-rahman alel arşisteva" gibi ifadeleri izah etmek gerekir, selefe göre "fis sema fevka arş" şeklinde müsellem nokta olarak ifade edilir.
    1:06:26Allah'ın Sıfatları ve İtikad
    • İlk asrın icma ettiği gibi Allah arşın fevkinde, imamların naklettiği gibi Allah arşiv der, sura susarız, imam Şafi'in imsak ederiz, nefsimizi tutarız.
    • Cehmiye'nin itikadında "okalu delik, raddin alel, cehmiye kai ne bi ennehu fikli mekan vesaire" ifadeleri vardır.
    • Allah'ın arşın üzerinde olduğu ifadesi, sıfatın ispat edilmesiyle ilgilidir ve cehmiyelikle bir alakası yoktur.
    1:07:38Sıfatların İtikadî Anlamı
    • Sıfatların haberlerle ilgili, haberi sıfatlarla ilgili gelmiş olan lafızların ıtlak edilmesi ve kullanılması ile alakalıdır.
    • Bir lafız izafeden ve tahsisten soyutlanıp ıtlak edildiğinde (el, ayak, yüz şeklinde mutlak olarak izafe ıtlak edildiği zaman) insanın zihninde külli bir anlam oluşur.
    • İzafe olduğu anda anlamlar çeşitlenmeye başlar; "Ahmet'in eli" dediğinde bir organ anlaşılırken, "Allah'ın eli" dediğinde kimsenin aklında bir organ oluşmaz.
    1:08:44Allah'ın Sıfatlarının Benzetilmesi
    • İnsanın en temel inancı "neyse kemislihi şeyun" (hiçbir şey Allah'ın benzeri gibi değil) şeklindedir.
    • Karıncanın ayağıyla, insanın ayağıyla, füze rampasının ayağı birbirinden tamamen farklıyken, Allah'ın Allah'a ait olanla insana ait olanın sıfat olarak izafe ettiği zaman aynı olması mümkün değildir.
    • Fıtratı bozulmuş bir insanın zihninde Allah'ın sıfatlarının insan organlarına benzetilmesi oluşabilir.
    1:09:17Sıfatların Zahir ve Batıl Olması
    • Zehebi'ye göre sıfatlar zahiri üzeredir, hakikati üzeredir, mecazi üzere değildir.
    • Hak olan zahir, Allah için Allah için vardır ve Allah'ın şanına yakışır.
    • Batıl olan zahir ise müşebbihenin veya diğerlerinin aklına geldiği gibi, beşerin eli gibi bir el, beşerin görmesi gibi, beşerin duyması gibi bir şeydir.
    1:10:18Allah'ın Sıfatlarının İspatı
    • Esemya ve basir sıfatları Allah'a nispet edilir.
    • İşitme lafzını duyduğumuzda cisimden hali bunun düşünülmesi mümkündür.
    • İslam tarihi boyunca işitme basar sıfatları ile alakalı bir tek ihtilaf varid olmamıştır.
    1:11:00Selef ve Kelamcılar Arasındaki Fark
    • Selef sıfatıyla sıfatını yan yana zikrederken, kelamcılar müşebbiheye diye verirken.
    • Selefin temel kaidelerinden biri, Allah'ın zatı hakkında bir şey söylediğimizde insanlara benzetmiyorsak, Allah'ın sıfatları hakkında bir şey söylediğimizde de insanlara benzetmeyiz.
    • Kelamcılar, Allah'ın sıfatlarını nakli delillerle ispat etmeye kalkışmışlardır.
    1:13:29Mekanla İlgili İtikad
    • "O ona orada gibi" ifadeler kullanıldığında mekan anlaşılıyor.
    • İbn-i Abdulbere'ye göre Allah bir mekanda olsa mahlukata benzemez çünkü onu ihata etmiş olacak.
    • "Leyse kemislihi şey'um min halfihi" (hiçbir şey Allah'a benzemez) ifadesi, Allah'ın sıfatlarının insan organlarına benzetilmesini reddeder.
    1:15:54Allah'ın Sıfatları ve Mahlukatlarla İlişkisi
    • Allah bir şeye kıyas edilmez, hiçbir şey onun misli gibi değildir ve ona benzemez.
    • Allah'ın sıfatlarını mahlukatlara nispet ettiğimizde kazandığı anlam, Allah'a nispet ettiğimizde kazandığı anlamdan tamamen farklıdır.
    • Allah'ın sıfatları (basir, semih, rauf, rahim) mahlukatlara nispet edildiğinde farklı anlamlar kazanır.
    1:17:16Allah'ın Sıfatlarının Anlamı
    • Allah'ın "göktedir" ifadesi, onun hiçbir şeye muhtaç olmadığını ve her şeyin ona muhtaç olduğunu ima eder.
    • Allah'ın "eli vardır" ifadesi, insanın tuttuğu el anlamına gelmez, Allah'ın sıfatları mahlukatlara nispet edildiğinde farklı anlamlar kazanır.
    • Allah'ın sıfatları zati olan sıfatlardır ve mahlukatlarla bir beraberlik olmadığından dolayı Allah'ın mahiyeti vardır denemez.
    1:19:27Müteşabih ve Muhkem Ayetler
    • "Leyse kemislihi şey'un" ifadesi müteşabihat olarak kabul edilirken, "es-semi basir" ifadesi muhkem olarak görülür.
    • İstiva (yücelik) sıfatı muhkem olarak kabul edilir ve Arap lügatının delalet ettiği şekilde yorumlanır.
    • Selef, müteşabih lafzları tefsir etmek yerine sadece okumak ve geçmek gerektiğini söylemiştir.
    1:23:20İstiva Sıfatı Hakkında Farklı Görüşler
    • İstiva sıfatı, "ve istila fitillahi teala müteşabiha" ifadesiyle müteşabih olarak kabul edilmiştir.
    • İmam Malik, istiva sıfatını sorgularken keyfiyeti değil, malum (açık) kısmını sormuştur.
    • İstiva sıfatı, "malum vuduhu fisher şeriatta vari malumdur, kur'an'da malumdur, vel keyf nayruma aklıdır" şeklinde açıklanmıştır.
    1:25:14İstikrar Kavramının Anlamı
    • Konuşmacı, "istikrar" kavramının farklı anlamlar taşıdığını ve bu anlamların farklı fırkalar tarafından farklı şekilde anlaşıldığını belirtiyor.
    • Konuşmacı, "istikrar" kavramını iki cismin birbirine temas etmesi şeklinde anladığını, ancak bu anlamın selefi camiadan hiç kimse tarafından kabul edilmediğini iddia ediyor.
    • Konuşmacı, "istikrar" kelimesinin farklı anlamlarını ispat edenlerin hiçbiri konuşmacının anladığı şeyi anlamadığını savunuyor.
    1:27:51İspat Sorunu
    • Konuşmacı, "istikrar" kavramının varid olup olmadığı sorusunu sorguluyor ve varid olmamışsa ispat edilemeyeceğini belirtiyor.
    • Konuşmacı, Allah'ın bize Arap diliyle hitap ettiğini ve Arap dilinin hakiki ve zahiri anlamlarıyla muhatap olduğumuzu vurguluyor.
    • Konuşmacı, "semih" sıfatının ispat edilmesi konusunda bir ihtilaf olmadığını, ancak eleştirilerin kendisine de döndüğünü ifade ediyor.
    1:28:56Allah'ın Sıfatları ve Cariha Tartışması
    • Allah'ın "yedhuriha" (yedde vecidde) sıfatları ispat edilse de, bunların cariha (insan benzeri) olması gerektiği reddediliyor.
    • Allah'ın sıfatlarını ispat etmek, Allah'a cismiyet atfetmek anlamına gelmiyor, aynı şekilde "yed" ve "vecih" sıfatlarını ispat etmek Allah'a cariha atfetmek anlamına gelmiyor.
    • Selim fıtratlı olanların bu soyut kavramları anlayamayacağı ve bu meseleyi somutlaştıramayacağımız için ölçü ve kıstas olamayacağı belirtiliyor.
    1:30:29Allah'ın Sıfatlarının Tercümesi ve Tefsiri
    • Allah'ın "ye" ve "vecih" sıfatlarını Allah'ın ispat ettiği şekilde ispat edersek, bununla ilgili hiçbir kimsenin ihtilafı yok.
    • "Fiil mekan manası vermek" ve "semaya gök manası vermek" gibi ifadeler tevildir ve tercümedir.
    • Allah'ın işitme ve görme gibi sıfatlarıyla alakalı, Allah'ın varlık olarak farklı olduğu ve mahiyetten bahsedilemeyeceği için kafadan böyle olamayacağı anlaşılıyor.
    1:31:34Selefin Görüşleri ve Tartışmalar
    • Ümmet tarihi boyunca Allah'ın sıfatları tartışılmış ve çoğu insan tepsime kaymış, organa gitmiş.
    • Selefin "la nüftü illa matahullahu linefsihi ve rasuluhu" (Allah'a ispat etmiş olduğu şeyi ispat ederiz) sözü, Allah'ın sıfatlarını ispat etme konusunda kıstas olarak kullanılıyor.
    • Selefin "biyedeyye" (iki elimle yarattım) ifadesi gibi tasvirlerin ucu bucağı olmadığı belirtiliyor.
    1:32:46Keyfiyet Kavramı ve Allah'ın Sıfatları
    • Keyfiyet, bir sıfatı Allah'a nispet ettiğimizde insan zihninde oluşan beşeri dünyaya ait heyetler, keyfiyetler, haller ve ahvallerdir.
    • Allah'ın sıfatlarını idrak ettiğimizde, bunların hakikatini Allah'a isnad ediyoruz.
    • Allah'ın sıfatları hakikat anlamı itibariyle aynıdır, farklı olan şey keyfiyettir.
    1:35:28Allah'ın Sıfatlarının Tercümesi ve Kaynak Metodolojisi
    • "Allah göktedir" ifadesinin tercümesi kaynak metodolojisine bağlıdır.
    • "Huvallahu fis semavat" (Allah göklerdedir) ifadesi de aynı tercümeyle çevrilebilir.
    • Kaynak şer'i, usul, iade, ehl-i sünnet vel-cemaa gibi kaynaklardan itikat öğrenilirken senet kritiği ve metin analizi yapılması gerekir.
    1:37:31Allah'ın Konumu Hakkında Tartışma
    • Konuşmacı, Allah'ın arşın üzerinde olduğu ifadesinin yanlış olduğunu ve Allah'ın gökte olduğu inancının yanlış olduğunu belirtiyor.
    • Allah'ın arşın üzerinde olduğu ifadesinin, Allah'ın gökte olduğu ve göğün üzerinde arş olduğu şeklinde anlatılmasının cemaate yanlış bir manzara sunacağını söylüyor.
    • Konuşmacı, Allah'ın alemlerin rabbi olduğu için şer'i lafızlara bağlı kalmak zorunda olduğunu, kelamcı olarak getirilen detaylandırmaların yanlış olma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtiyor.
    1:39:49Allah'ın Sıfatları Hakkında Farklı Görüşler
    • Konuşmacı, Allah'ın sıfatlarının beşer alemindeki anlamlarla kıyaslanamayacağını, Allah'ın işitmesinin insanın işitmesinden farklı olduğunu vurguluyor.
    • İbn-i Teymiye'nin Allah'ın bir haddi (boyutu) olduğunu, kendisinin bilir ama insanın bilemeyeceğini söylediği bir görüşü olduğunu belirtiyor.
    • Selefi ulemanın Allah'ın mekansal bir yerde olduğu görüşünü reddettiğini, "Laya kulubihi mü'minun" (Bir mümin bunu diyemez) ifadesini kullanarak arşın üzerine oturmayı ima ettirecek sözlerin kullanılmaması gerektiğini vurguluyor.
    1:43:40Kur'an ve Tefsir Hakkında Görüşler
    • Konuşmacı, Allah'ın kendini kullarına tanıtmaktan aciz olmadığını, en etkili hüccetlerin Allah'a ait olduğunu belirtiyor.
    • Nas'ta Allah için sabit olan şeyleri kabul etmek gerektiğini, ancak keyfiyet kısmına gelince Allah'ın bize haber vermediği için kesin bir şey söyleyemeyeceğimizi vurguluyor.
    • Sahabelerin Kur'an'ı öğrenirken önce peygamberden on ayet alıp ilmi ve ameli öğrendikten sonra devam ettiklerini, tefsir yoksa ıtlak ettiklerini anlatıyor.
    1:46:17İslam Dünyasında Teşbih ve Tezim
    • İslam dünyasında teşbih ve tezim ilk olarak Acemlerin Arap lugatına vakıf olmayan insanların girmesiyle ortaya çıkmıştır.
    • Bu tercümelerden hareketle insanlar Allah hakkında mahlukata benzeştirecek şekilde itikatlara sahip olmaya başlamışlardır.
    • "Allah onu kendisine yükseltti" ifadesi, Allah'ın gökte olduğu ve onu kendi nezdine yükselttiği anlamına gelmektedir.
    1:47:23Miraç Rivayetleri ve Allah'ın Gökte Olması
    • Buhari rivayetinde Peygamber'in Miraç'ta göklere yükseldiği anlatılmaktadır.
    • Miraç rivayetlerini Allah'ın gökte olduğuna dair delil olarak getirmeye gerek yoktur.
    • Peygamber gökleri ziyaret etmiş olsa da, Allah'la görüştüğü yerde alemin dışına çıkarak görüştüğü, keyfiyet olmaksızın Allah'la konuştuğu itikat edilmektedir.
    1:48:48Allah'ın Görülmesi ve Mesafe
    • Allah'ın görülmesi, mesafe ihata ve cisimlerin olduğu şeklinde değil, farklı bir anlamdadır.
    • Allah bugün bizi görüyor olsa da mesafe yoktur.
    • Sıradan bir insanın Allah'ı görmesi için mesafe ve insan cihetinin olması gerekir, ancak Allah'ın görülmesi bu şekilde değildir.
    1:49:41Sıfatların İspatı ve Tehlikeler
    • Sıfatları ispat edenler, sıfatların bazı lazımlarını kabul etmektedir.
    • Bir makam, sıfatın ispatı makamıdır ve hiçbir şey onun misli gibi değildir.
    • Kelamcılar, kabul ettikleri bütün sıfatlar için de aynı tehlikenin söz konusu olduğunu ikrar etmek zorunda kalmışlardır.
    1:51:26Teşbih ve Kelamcılar
    • Selefin görüşlerini alıp sapanlar olmuş, selef de bunlara karşı tepki koymuşlardır.
    • Kelamcılar, Allah'la alakalı konularda nasların zahirinin zanniyet ifade ettiğini düşünmektedir.
    • Kelamcılar, teşbih düşmüş olan kişileri kurtarmak için bu görüşü benimsemiş olabilirler.
    1:54:45Konuşmacılar Arasındaki Anlaşmazlık
    • Konuşmacılar arasında zaman akışı ve video süresi hakkında bir konuşma geçiyor.
    • Konuşmacılar, dışarıdan bakanların onların yakın şeyler düşündüklerini düşünebileceğini belirtiyor.
    • Konuşmacılar, birbirlerinin ifade ediş biçiminden rahatsız olduklarını ve meseleyi çözmek için kısa soru-cevap şeklinde ilerlemeyi öneriyor.
    1:56:19Allah'ın Gökte Mi Olduğu Tartışması
    • Ömer Hoca'nın derslerinde "Allah gökte midir?" meselesi ele alındığı belirtiliyor.
    • Ömer Hoca, selefin akidesi olduğunu kabul ederken, selefin delil aldığı ayetlerin delaletini zanni olduğunu ispat ediyor.
    • Konuşmacılar arasında "Allah gökte midir?" ifadesinin farklı anlamları ve yorumları hakkında bir tartışma yaşanıyor.
    1:57:23İmam Eş'ari'nin İtikadı
    • İmam Eş'ari'nin itikadı ele alınıyor ve İbn Mücahiddet'in İmam Eş'ari'nin mezhebini aktaran en güvenilir kaynak olduğu belirtiliyor.
    • İbn Mücahiddet'in "İnna'llaha fis sema" ifadesinin inkar edilmeyeceği, ancak "mekanda yerleşme" anlamındaki bir sema olmadığı vurgulanıyor.
    • Konuşmacılar arasında "Allah gökte midir?" ifadesinin farklı yorumları ve bu ifadenin mekansal anlamda anlaşılmasının çelişkileri ele alınıyor.
    1:59:40Rivayetlerin Değerlendirilmesi
    • Selefin itikadını destekleyen delillerin zayıf ve müteşabih olduğu iddia ediliyor.
    • Cariye hadisi örnek olarak veriliyor ve dilcilerin "bir şeyin mekanını sormak için sorulur" ifadesi aktarılıyor.
    • Konuşmacılar arasında rivayetlerin zayıf veya muzdarip olduğu konusunda bir anlaşmazlık yaşanıyor.
    2:03:39Cariye Hadisi ve Rivayetler
    • Konuşmacı, İmam Müslim'in Buhari'ye göre lafızlara bağlı kalma konusunda daha fazla rivayette bulunduğunu belirtiyor.
    • İmam Müslim, İmam Malik, İmam Ahmet, İmam Şafii ve diğer alimler bu hadisi lafız olarak rivayet etmişlerdir.
    • İmam Şafii, "Kitab-ı Umde" kitabında bu hadisi peygambere ittibanın farziyeti babında delil olarak zikretmiştir.
    2:05:21"Eyne" Kelimesinin Anlamı
    • "Eyne" kelimesi gündelik hayatta mekandan sorulur, ancak Allah'a tevcih edildiğinde gayb alemi ile ilgili bir alana geçer.
    • Bu kadar alim bu hadis ve lafızlarla ilgili rahatsız olmamış, ta Kevseri'ye kadar.
    • Zehebi, cariye hadisinden iki mesele anlaşılır: Müslüman'ın "Eyvallah Allah nerede?" sorusunun meşruluğu ve Allah'ın "Semadadır" demesi.
    2:07:11Teşbih İnanışı ve Alimler
    • Müslümanların şer'i lafızlara bağlı kalması ve Allah'ı her şeyden yüce görmesi, onu kullarına teşbih etmemesi gerektiği vurgulanıyor.
    • Konuşmacı, bu nasların zahirini söyledikleri için sistem böyle işlediğini belirtiyor.
    • Kevseri, hadislerin isnadlarını incelediği için bu konuda rahatsızlık duymuştur.
    2:08:50Peygamberin Gösterileri ve Alimler
    • Peygamber hutbeye çıkıp "Şahit misiniz?" sorusunu sorduktan sonra parmağını gökyüzüne kaldırıyorsa, Allah'ım şahit oluyorsa, dua edeceği zaman başını yukarıya kaldırıp Allah'tan istiyorsa, yanındakiler bundan rahatsız olmuyor.
    • Peygamber hadis rivayet ederken parmağını gözüne ve kulağına götürdüğünde, İslam alimleri bunun cehmiyeye reddiye olduğunu, peygamberin işitme, semih ve basir olmasıyla alim olmasının birbirinden ayrı olduğunu göstermek için yaptığını söylüyor.
    • Kadı İyaz Şifa, "Cemaati mines selef velahum alel cümle seleften bir cemaatten hikaye edilmiştir ve onlardan da alel cümle" diyerek, amel altında amel bulunmayan şeylere girmediklerini belirtiyor.
    2:12:54Rivayetlerin Manası ve Fıkıh
    • Rivayetlerin manen aktarılışına dikkat çekiliyor çünkü mana ile rivayet fıkıhta bile ihtilaf doğuruyor.
    • Bazı fıkhi meselelerde, ameli konularda "gayr-ı müktet cimbih" (delil getirilemez) denilen rivayetler bulunuyor.
    • Konuşmacı, bu rivayetlerin aileye delil olduğunu belirtiyor.
    2:13:25Sünenin İçeriği ve Cehmiye İnkarı
    • Sünenin içerisinde sünne bölümü, İslam itikadını anlatan bölüm ve Cehmiye'nin inkar ettikleri ve reddiye verdiği bölüm bulunmaktadır.
    • Cehmiye hiçbir şeyi kabul etmezken, Mutezile'nin kabul ettiği bazı konuları da kabul etmez.
    • Cehmiye'nin hiçbir şeyi kabul etmediği iddiası, Ebu Davud gibi kaynaklarda da görülmektedir.
    2:13:54Sahabe Rivayetlerinin Değerlendirilmesi
    • İbn-i Mes'ud'un Peygamber'in tasbihini tasdik ettiği rivayetinde, "veda husbanum minhu" ifadesi sahabenin zannı olduğunu göstermektedir.
    • Bir sahabenin düşüncesi, fıkhını bize rivayet etmesi, bin tane kelamcı yan yana gelse onların aklından daha üstündür.
    • Bir sahabenin zannı üzerine teşbih akidesi bina ediliyorsa, bu sahabenin suçu değildir, acemliğinden dolayı bu şekilde anlayan kişinin suçudur.
    2:15:42Cari Rivayet ve İtikat İlişkisi
    • Cari rivayet ile ilgili itirazlar, acemliğin ve Arap olmamanın kendisine galip geldiği kişilerin ümmiye (okuma yazma bilmeyen) olduğu iddiasını içerir.
    • Müteahhir Hanbeliler bile cihet meselesinde bu konuyla alakalı reddediyorlar ve Allah'ın bu manada istidlal edilmesini kabul etmiyorlar.
    • Kelamcılar cihet meselesini sadece bir lafızda cihet manasında kullanıyorsak bunda ihtilafımız olmaz diyorlar.
    2:17:20Mekansal Tasvir İddiaları
    • Allah'a mekansal manada bir yer affetmek iddiası, internette birçok video ile desteklenmektedir.
    • Miraç rivayetleri birçok şeyi sahih kabul ederek, buldukları kelimeleri mekansal bir tasvir ortaya koymak için delil olarak getirmektedir.
    • "Taarrucül melaike" ifadesi, mülk altına almak, sahip olmak ve saltanatı altına almaktır.
    2:19:00İtikat ve Tefsir İlişkisi
    • Sıfatların aslını kabul ettikten sonra tecellilerini kabul etmek mümkündür, örneğin Allah'ın rahmeti bir tecellisi olarak görülebilir.
    • Cari hadisi ile alakalı bir itikat ortaya konulduğunda, Allah'ın gökte olduğu itikadı teşbihi tezimi ve Allah'ın bir mekanda olduğu manasını insanların zihninde canlandırıyor.
    • İmanın kıstası kelime-i tevhid getirmektir, ancak cariye rivayeti Allah'ın nerede olduğunu ispat etmek için kullanılmaktadır.
    2:21:36Rivayet Farklılıkları ve İtikat
    • Rivayet farklılıkları lafız farklılıklarıdır ve lafız ızdırabı manaya delalete bir zannyet getirir.
    • Bir rivayette Peygamber "et-eşhedü en-la ilahe illallah" buyurmuş, bir rivayette "e illallah" buyurmuş, bu rivayetlerden birini alıp diğer sahih rivayetleri görmezden gelmek yanlıştır.
    • Tabakaların tevatürürü vardır ve sayılan bütün imamlar birbirlerinin akabinde tabakadır, hepsi bu hadisi bununla amel etmişlerdir.
    2:23:54İlk Üç Nesil ve Hadislerin Rivayeti
    • İlk üç nesil amel etmiş ve hadislerin diğer lafızlarını da rivayet etmişlerdir.
    • İlk nesillerin bu hadisleri zayıf görmemiş, akideye ücret olmaz diye görmemişlerdir.
    • İmam Nesai, İmam Buhari gibi ilk nesil alimler bu hadisleri tefsirlerinde ve halk ebat kitaplarında kullanmışlardır.
    2:25:03Selefin İtikadı ve Tevil
    • Selefin itikadı sonradan gelen halefin tevilini kabul eder.
    • Selef ölümü mutlak kabul edip diğerlerini ona uygun şekilde tefsir etmiş, halef ise diğerini mutlaklaştırıp bunu ona uygun bir şekilde yorumlamıştır.
    • İmam Tirmizi, "ye" sıfatının kabul edildiğini anlattıktan sonra, selefin tefsir etmediği gibi "bu kuvvettir" dediklerini belirtmiştir.
    2:26:30Tevhid ve Tevil Meselesi
    • Selef döneminde tevhid zaten var ve selefin mezhebi kendi mezheplerini ortaya koyduğu gibi tevil mezhebini reddetmiştir.
    • İmam Eş'ari, "istiva arşi istila" ifadesinin istila anlamında olmadığını, tevil edilmesini nefret ettiğini ve bunu Mutezileye nispet etmiştir.
    • Makara İslamide de "istiva arşi istila" ifadesinin "vekalete ile en allah'a iste hala arşihi bi iste iste" anlamında olduğu belirtilmiştir.
    2:29:19Tevil ve Tevhid Meselesinin Kronolojik Değerlendirilmesi
    • Selef zamanında teşbih ve tezim meselesiyle ciddi anlamda eğilmiş veya seleften sonra Allah'a acemler çoğalınca Arapçaya vakıf olmayanlar Allah'ı mahlukata benzettirme hastalığı gittikçe çoğalmaya başlamıştır.
    • Halef ulamasının tevil bir zarurettir, bir lafı yakın olan mağarasından alıp uzak manasına götürmektir.
    • Teşbih furyası çoğalınca, mahlukata benzeştirme olayı çoğalınca artık bu te'vile bir zabret olarak gidilmiştir.
    2:31:36Selef ve Haleflerin Tevil Anlayışı
    • Konuşmacı, selefin yaşamadığı durumların yaşandığı ve nasların tevil edildiği iddiasını reddediyor.
    • Selef dönemindeki hulat-ı müşebbihe (Allah'a nispet eden teşbihler) sonradan kaybolduğunu, selefin gördüğü teşbihleri biz görmediğimizi belirtiyor.
    • Selefin bu tehlikenin farkına vardığını, Acem'in Müslüman olduğu dönemde lafızları yanlış anlamaya başladığını ve onların bu durumu bilmemekten kaynaklı olarak gördüklerini ifade ediyor.
    2:32:28Tevil ve Tahrif Endişesi
    • Konuşmacı, Allah hakkında söylenen sözlerin tahrif olmayacağı ve bilgisizce söz söylemek olmayacağını garantisini kimin vereceğini soruyor.
    • Kıyamet gününde Allah'ın "İstefa" kelimesinin "İstila" manasına geldiğini iddia ederek cezalandırdığı bir örnekle tevilin tehlikelerini vurguluyor.
    • Alimlerin Allah'a karşı mesuliyet durumunda olabilmesi için minhal, burhan ve delil olmaksızın ayet alıp manayı yorması gerektiğini belirtiyor.
    2:33:40Tevil Örnekleri ve Değerlendirmeler
    • Konuşmacı, "İstefa" kelimesinin farklı anlamlara sahip olduğunu ve deyim olarak kullanıldığını belirtiyor.
    • Mücahid'den İbn Abdilber'in "İnna Allah isteva ala arşihi" ifadesinin kesinlikle batıl olduğunu anlamayacağını ifade ettiğini söylüyor.
    • Zehebi'nin "İnna Allah isteva ala arşihi" ifadesini "bidati" olarak nitelendirdiğini, ancak İbn Ebi Zeyd el-Kayrai'nin "El-Risalesi"nde bu ifadenin "bidati" olarak kaydedildiğini belirtiyor.
    2:35:07Dil Değişimi ve Tevil
    • Konuşmacı, dilin gelişen bir organizma olduğunu ve Kur'an-ı Kerim'in indiği dönemdeki Arapça'nın günümüzde Arap sokağında konuşulmadığını vurguluyor.
    • "İstila" kelimesinin Kur'an'ın indiği dönemde zikredilen isimlerin bilmediği, tanımadığı ve nefret ettiği bir anlam taşıdığını belirtiyor.
    • Selefin metoduna aykırı davrandıkları için ve selefin isim vererek bunların yanlış olduğunu söyledikleri için bu bir İslam'ın kabul edeceği sünnetin dahilinde olmadığını ifade ediyor.
    2:36:19Teşbih ve Teslime Karşı Duyarlılık
    • Konuşmacı, teşbih ve teslime karşı duyarlılığının doğru olmadığını, kelamcıların kitaplarından edindiği bir duyarlılık olduğunu belirtiyor.
    • Cami yanındaki ve aynı medreselerde okuyan insanların Allah'ı teslim teslim, teşbih akla gelecek her şeyi yaptıklarını örnek vererek eleştiriyor.
    • "Ete kemiğe büründüm Mahmut" ve "Cebrail Allah'tan vahiy alırken perdeyi kaldırdı ve Muhammed'i gördü" gibi ifadeleri örnek vererek eleştiriyor.
    2:38:19İtikat ve Tasavvuf
    • Konuşmacı, İsmail Ağa Camiasının akidesinin "Muhammed eşittir Allah" olduğunu iddia ediyor.
    • Rüyada Allah'ı görmek misal aleminde bir şey olduğunu, Allah'ın o surette olduğu manasına gelmediğini belirtiyor.
    • Tasavvuf kitaplarında Allah'ın kadına benzetilmesi ve Allah'la olan kulluk ilişkisinin cinsel ilişkiye benzetilmesi gibi ifadelerin binlerce örneği olduğunu vurguluyor.
    2:43:43Münazara Sonucu ve Gelecek Planları
    • Konuşmacı, vahdet-i vücudu yaygınlaştırmak yerine, toplumda yaygın olan bir konuyu ele almayı tercih ettiğini belirtiyor.
    • Münazara sırasında hulu meselesi, ayetler ve hadisler gibi konuların konuşulamadığını, konunun farklı noktalara kaydığını ifade ediyor.
    • Münazara sonlandırılırken, misafirin tavsiyelerini almak için kaydı kapattıktan sonra çay içme teklifi yapılıyor.
    2:45:07Münazara Sürecindeki Sorunlar
    • Münazara sırasında bazı soruların unutulduğu ve önemli konuların nispet edildiği durumlar yaşanmış.
    • Münazara sırasında doğal olarak söz kesmeleri olmuş ve bunun için helallik isteniyor.
    • Konuşmacı, ilmi bir meselenin belli bir seviyede konuşulabilmiş olması adına son bir mesaj verme fırsatı istiyor.
    2:46:15Son Mesaj ve Gelecek Planları
    • Konuşmacı, bu mevzuların asırlardır tartışıldığını ve üzerine eserler yazıldığını belirtiyor.
    • Kimliğinin, aidiyetinin ve dayanmış olduğu temellerin Kur'an, Sünnet ve Selefi Salih olduğunu vurguluyor.
    • İlmi noktadaki mücadelesine devam edeceğini, Maturidiliğin topraklarda canlanması için davet çalışmalarını sürdürmeyi planladığını ifade ediyor.
    2:48:06Tasavvuf Camiası ile İlişkiler
    • Konuşmacı, tasavvuf camiasından şikayetçi olduğunu ve cami olarak kendilerini adliyeye ve kolluğa şikayet ettiklerini belirtiyor.
    • Tasavvuf camiasından biri ilmi bir şey söylüyorsa sorun olmadığını, ancak ilmi olmayan, tehlike olarak gösteren bir şey söylüyorsa toplumsal baskı oluşturup kamuoyunun önünde anlatmalarını isteyeceklerini ifade ediyor.
    • Konuşmacı, İbni Teymiye ve İbni Kayma'nın isimlerinin çok zikredilmesinin propaganda olduğunu düşünüyor ve bu inançların Kur'an, Sünnet, Selef-i Salih ve dört mezhep imamının kitaplarından geldiğini vurguluyor.
    2:50:09İtikadın Kökeni ve Propaganda
    • Konuşmacı, bu itikatın ikiyüz senelik değil, binikiyüz yıldır konuşulan, aktarılan ve kitaplara yazılan bir mesele olduğunu belirtiyor.
    • Tasavvuf camiasının propagandasından dolayı "sizi kim fonluyor?", "Muhammed İbni Abdulhab'ın itikadı mıdır?" gibi soruların sorulduğunu ve bunların propagandaların karşılığı olduğunu söylüyor.
    • İnsanların bir düşünceye sahip olmadan önce araştırmaları gerektiğini, ehline soru sormaları gerektiğini vurguluyor.
    2:52:46Mücadele ve İlim
    • Konuşmacı, tasavvuf camiasının hepsinin aynı olmadığını, içinde karşılıklı en ağır meseleyi bile konuşabilecek insanlar olduğunu ancak televizyon kanallarından iftira edebilen insanlar da olduğunu belirtiyor.
    • Kendisinin ilmi bir kimlik oluşturmaya çalıştığını, sünnet inkarcılar, ateistler, deistler ve selefilerle mücadele ettiğini ve bu zihniyetle devam edeceğini söylüyor.
    • Devletin bir mensubu olmadığını, devletin istihbarat ve emniyet teşkilatlarının vazifelerini yaptığını ve kendisinin ilmi noktadaki vazifesini yapmaya devam edeceğini ifade ediyor.
    2:55:10Münazara ve Tazyik
    • Konuşmacı, ilmi konulardan konuşmadığını, krimalize etmek, hakaret etmek, iftira etmek ve bel altı vurmak gibi şeylerden bahsettiğini belirtiyor.
    • Kavga etmeden, hakaret etmeden bir meselenin konuşulabiliyor olması ve ilmi bir mücadelenin olabilmesi gerektiğini vurguluyor.
    • Tasavvuf camiasının tekfir eden, sayıp söven, hakaret eden ifadeler kullandığını ve bu tazyiklerin hocalardan görüldüğünü, normal insanlardan farklı olduğunu ifade ediyor.
    2:57:56Programın Kapanışı
    • Konuşmacı, bir konuyu kendilerine söz hakkı doğacak şekilde bahsetmemeleri gerektiğini belirtiyor.
    • Konuşmacı, bahsedilen kişilerin orada olmadığını vurguluyor.
    • Konuşmacı, baskın yaparak programı kapatacağını ve "velhamdülillahi rabbil alemin" diyerek sonlandırıyor.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor