• Buradasın

    İslam Tarihi ve Hanbeli Devrimi Üzerine Eğitim Videosu

    youtube.com/watch?v=1wjP3bYXew0

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, bir İslam tarihçisi tarafından sunulan eğitim dersi formatındadır. Konuşmacı kendisini siyerciden olarak tanıtmakta ve önceki videolarda Anadolu Sünniliği ve Hanbeli Devrimi hakkında kısa bilgiler verdiğini belirtmektedir.
    • Video, 847'de Abbasi Halifesi Mütevekkil döneminde başlayan Hanbeli Devrimi veya Ehl-i Hadis Devrimi'nin tarihsel gelişimini, İslam dünyasındaki tasavvuf anlayışının nasıl şekillendiğini ve bu devrimin İslam anlayışını nasıl etkilediğini ele almaktadır. Konuşmacı, Mutezile akımıyla olan çatışmayı, Kur'an'ın mahluk olup olmaması tartışmasını ve Türklerin Müslümanlaşmasıyla birlikte Anadolu'ya gelen bu damarın kökenini açıklamaktadır.
    • Videoda ayrıca İslam tarihindeki önemli kırılmalar da ele alınmaktadır: Alparslan dönemindeki Eş'arili'ye dönüş, Osmanlı'nın Mısır'ı işgali ve Arap medresesinin İstanbul'a getirilmesi. Konuşmacı, bu süreçte beşeri bilimlerin dışlanması ve "rivayet dinciliği" olarak adlandırdığı aşırı metinperest bir anlayışın geliştiğini vurgulamaktadır. Video, İslam tarihi ve İslam anlayışı hakkında derinlemesine bilgi edinmek isteyenler için hazırlanmıştır.
    00:01Hanbeli Devrimi'nin Tanıtımı
    • Konuşmacı, önceki videolarında Anadolu Sünniliği ve Hanbeli Devrimi'ne atıf yapmış, ancak bu videoda devrimin detaylarını ele almayı planladığını belirtiyor.
    • Bu video, Hanbeli Devrimi (Ehl-i Hadis Devrimi) olarak da bilinen bu sürecin özellikleri, Sünniliği nasıl şekillendirdiği ve Türklerin Müslümanlaşmasıyla Anadolu'ya gelen bu damarın kökenini ele alacak.
    • Hanbeli Devrimi, 847'de Abbasi halifesi Mütevekkil ile başlayan, metinleri yoruma meydan vermeden alıp referans almak ve nakli ilimleri merkeze koymak anlamına gelen bir süreçtir.
    01:49Ehl-i Hadis Devriminin Arka Planı
    • 850'lere gelene kadar Müslümanlar arasında değişik yorumlar, akımlar ve fırkalar oluşmuş, özellikle Mutezilenin aşırı akılcılığı 785-850'li yıllarda, özellikle 834-820'li yıllardan sonra başlamıştır.
    • Bu dönemlerdeki akılcılık ve fikri tartışmalar, rivayetlerin eleştirilmesi ve akıl süzgecinden geçirilmesi, Müslümanların ana damardan kopması endişesini doğurmuştur.
    • Ehl-i Hadis anlayışı, geçmişteki rivayetlerin referanslarıyla dini anlamak ve yaşamak şeklinde bir anlayış ortaya çıkarmıştır.
    02:52Mütevekkil'in İktidara Gelişi
    • Mütevekkil, kendisinden önceki halife Vasıf Billah'ın vefat ettiği zaman yerine halife adayı tayin etmemesi üzerine iktidara gelmiştir.
    • Mutezilenin aşırı akılcı ve baskıcı anlayışına karşı rahatsız olan kitle, Ehl-i Hadis çevreleri iktidara nüfuz ederek Mütevekkil'i desteklemiştir.
    • Mütevekkil, annesinin Türk olduğu söylenir ve Abbasi bürokrasisinde Türklerin etkinliği giderek artmıştır.
    04:46Mütevekkil'in Politikaları
    • Mütevekkil, kendisini iktidara taşıyanların beklentilerine göre hareket edince, Memun ve Mutasım dönemlerindeki canlı dini, siyasi veya fikri politikaları terk etmiştir.
    • Mutezilenin aşırı akılcılığından rahatsız olan halkın memnun edecek politikalar geliştirmeye başlamıştır.
    • Devlet içerisindeki Mutezili anlayışın nüfuzunu kırmaya çalışmış ve Mutezili düşünceyi yasaklamıştır.
    05:31Halkkul-Kur'an Meselesi
    • Halkkul-Kur'an meselesi, Kur'an'ın mahluk olup olmaması konusunu ele alan, Emeviler döneminden beri devam eden bir tartışmadır.
    • Selefi alimler (Ehl-i Hadis ekolü) Kur'an'ın ezeli olduğunu, mahluk olmadığını savunurken, Mutezile Kur'an lafzı ve manası itibarıyla mahluktur diye düşünmüştür.
    • Ehl-i Hadis anlayışına göre Kur'an ezelidir ve irade hürriyeti ortadan kaldırılırken, Mutezile irade hürriyetini savunmuştur.
    07:13Ehl-i Hadis ve Mutezile Arasındaki Çatışma
    • Mutezile alimleri, akılcılığa önem veren ve idarecilerin etkisiyle Ehl-i Hadis anlayışına mensup olanları çağırarak baskı uygulamışlardır.
    • Ehl-i Hadis anlayışını benimseyenler baskı altına alınmış ve dışlanmıştır.
    • Ehl-i Hadis, Kur'an'ın lafız ve telaffuzunun bile mahluk olduğunu savunurken, Kur'an'ın mahluk olduğuna inanmak küfür küfrü gerektirir diye hadis bile uydurulmuştur.
    08:49Ara Yolcular ve Mütevekkil'in İktidarı
    • Ehl-i Hadis ve Mutezile arasındaki çatışmaya karşı İbni Kullab, İbni Basri, Muhasebe ve Kerabisi gibi ara yolcular ortaya çıkmıştır.
    • Bu ara yolcular, Kur'an'ın mana itibarıyla kadimdir, ezelidir ama lafızları itibarıyla insan tarafından okunuşu yönüyle de mahluktur diye anlayış benimsemişlerdir.
    • Mütevekkil, 851-52'lerde iktidarı eline aldıktan sonra Kur'an'ın mahluk meselesini tartıştı, tartışmanın dışına çıkardı ve yasakladı.
    10:18Mütevekkil'in Sünniliği Destekleme Politikaları
    • Mütevekkil, iç dengeleri dikkate alarak daha muhafazakar Sünni alimleri devreye koydu ve geçmişte mihne nedeniyle tutuklu bulunanları serbest bıraktı.
    • Mutezili bürokratları ve alimleri itibarsızlaştırdı, özellikle Ahmet bin Hanbel'e yakınlık gösterdi ve ona iade-i itibarını verdi.
    • Hanbelilik artık devletin resmi mezhebi konumuna geldi ve dini konulardaki tartışmalarda yasaklanınca, Mutezile'nin başlattığı felsefi hareketlilik büyük oranda canlılığını kaybetti.
    11:54Tasavvuf Anlayışının İslam Hayatına Taşınması
    • Tasavvuf anlayışının İslam hayatına taşınması, İslam dünyasında son derece önemlidir.
    • Tasavvuf, Hz. Peygamber döneminde, dört halife döneminde, sahabeler döneminde, tabiin döneminde, Emeviler döneminde ve Abbasilerin birinci asrı (850'ler) öncesinde yoktu.
    • Abbasilerin ortalarından sonra, Zunnun el-Mısri, Beyazıd-i Bistami, Muhasebe, Hatim el-Alam gibi zahit ve sufiler halifeden itibar gördüler ve ehl-i hadis anlayışı ehl-i sünnetin ana omurgasını oluşturmaya başladı.
    13:20Hanbeliliğin ve Eşariliğin Etkisi
    • Hanbeliliğin katı dogmatik ve aşırı metinperest anlayışı ile eşariliğin katı dogmatik ve teslimiyetçi kaderci anlayışı harmanlandı.
    • Bu model devletin resmi mezhebi haline büründü ve iktidarlar bu anlayışla devam ettiler.
    • Hanbeli devrimi veya ehli hadis devrimi son derece önemlidir ve bu süreçten sonra Sünni anlayış büyük ölçüde bu tarzda şekillenecektir.
    14:08Selçukluların ve Osmanlıların Etkisi
    • Selçuklular da bu anlayışı benimsemişlerdir.
    • Nizamülmülk, El-Kündürü görevden alınıp getirilerek eşari anlayışı benimseyince, Türkler de bu Sünni damara müntesiptirler.
    • Selçuklulardan Osmanlı'ya, Osmanlı'dan günümüz Türkiye'sine kadar uzanan bu damar, katı dogmatik, aşırı metinperest, eşarilikle taçlandırılan, kaderciliği merkeze alan ve kişinin iradesini yok sayan anlayış geldi.
    15:23Tasavvufun Dini Hayatındaki Yeri
    • Kaderci anlayış ve tasavvuf ekollerinin doğmasıyla özgür irade yerini sanal otoritelere bıraktı.
    • Tarikat mensupları, insanları cennete götürebilecek sanal otoriteler olarak algılanmaya başladı.
    • Tanrı tarafından yetkilendirildiğini düşünen veya bu yetkilendirildiğine inanılan şeyh, gavs, veli, evliya gibi içi boş sanal kutsallar din adamı olarak sunulur oldu.
    16:37Tasavvuf Anlayışının Özellikleri
    • Tasavvuf anlayışında akıl tamamen devre dışı bırakıldı ve "Allah ne murad ederse o gerçekleşir" anlayışı benimsendi.
    • Kula düşen sorgulamak değil, itaat etmektir ve din otoritelerinin sunduğu programı yerine getirmektir.
    • Tasavvuf anlayışları, Allah tarafından yetkilendirilmiş özel sıfatlı insanlar gibi algılandı ve Hint mistisizminden gelen bu anlayış, eski Türk şaman kam geleneği ile taçlandırıldı.
    17:52Melez Din Anlayışı
    • Bu anlayışın merkezinde Kur'an yoktur, büyük oranda hadisler ve ehl-i hadisin anlayışı vardır.
    • Bu anlayış, Hıristiyanlığa benzer bir yönüyle "tasavvuf soslu İslam" olarak tanımlanabilir.
    • Rivayetleri merkeze alan bu anlayışta, Kur'an dinin kurucu metni yoktur ve hadis koleksiyonları üzerinden bir referans metni benimsenir.
    19:13Rivayet Dinciliği
    • Kur'an ve Kur'an'ın ilkeleri metni bu anlayışta yoktur, bu nedenle buna "rivayet dinciliği" de denilebilir.
    • Derlenen rivayetler aşırı itibar görürken, dinin kurucu metni buharlaştırıldı.
    • Aşırı şekilci, aşırı rivayetperest din adamlarını kutsayan, mistik değerler yükleyen ve hakikat tekelciliği yapan anlayış tarikat eliyle dini hayatın içerisine yerleştirildi.
    20:45İslam Anlayışında Otorite Makamları
    • İslam anlayışında peygamberliğin dışında dinde otorite makamı yoktur.
    • Şeyhler, veliler, gavslar ve evliyalar gibi sanal kutsallar, aciz insanlara özel statüler verip cennete gideceğini düşünen zavallı insanları söğüşleyen, dünyada cennet hayatı yaşayan içi boş kutsal otoritelerdir.
    • Bu anlayışın kökeni tarikat tasavvuf eliyle dinleştirilmiş ve Hint mistisizmine kadar gider.
    22:20İslam Yorumunun Şekillenmesi
    • İslam yorumu genetik kodları bozuk bir şekilde alındı; Ehl-i Sünnet anlayışını şekillendiren Ehl-i Hadis ve tasavvuf ekolü ile birlikte Ehl-i Hadis anlayışı resmi mezhep oldu.
    • Bu mezhep Hint mistisizmiyle soslanıp İran kültüründe daha da farklı bir tona büründü.
    • Türkler de tasavvufu kucağında buldukları için ve şamanizmdeki şaman kam geleneğindeki kutsal özel yetkileri olan insanlar dini hayatın bir parçası oldu.
    23:37Teolojik Düşünce ve Hanbeli Devrimi
    • Teolojik düşünce Mutezile ile beraber rasyonel düşünceye, akılcı düşünceye evrilmiş ve muazzam bir fikri canlılık başlamıştı.
    • Ehl-i Hadisle birlikte veya Hanbeli devrimi ile birlikte teolojik düşünceye geri dönüldü ve mistik anlayış eklenince dogmatik, tik, katı, aklı tamamen öldüren bir anlayış ortaya çıktı.
    • Bu anlayış, fikri canlılığa fırsat vermeyen, kendisi gibi düşünmeyeni tu kaka eden, din dışına iten ve kendisini merkeze yerleştiren bir dinbaz anlayışı oldu.
    25:12Hanbeli Devriminin Etkileri
    • Hanbeli devrimi İslam dünyasındaki canlılığı bu şekilde bitirmiştir.
    • Bugün bile tarikatçı sahtekarların tecavüzünden, baskısından, zulmünden yaşananlar görülüyor.
    • Peygamber zamanında, dört halife döneminde, tabiin döneminde, Emeviler döneminde ve Abbasilerin birinci aslana kadar (850'lere kadar) tarikat otoritesi yoktu.
    26:34Dinin Kurucu Metni ve Toplumsal Etkileri
    • Dinin kurucu metnini merkeze yerleştirmedikten sonra ve bu oluşmuş kültürel birikimi tamamen reddi miras demeden, dinin kurucu metni üzerinden herkesi kucaklayan bir anlayışı geliştirmedikten sonra din barışı değil, ayrıştırmayı beraberinde getiren bir anlayışa evriliyor.
    • Hanbeli devrimi, Abbasilerin 785 ile 850'lere kadar olan dönemine "golden age" denir ve burada fikri canlılıklar vardır.
    • Mutezile'nin açtığı fikri canlılık, Hanbeli devrimi'nin içerisinde de müteakiben bir yüz-yüzelli yıl kadar devam etti ve atılan tohumlar meyvelerini 850-900 binli yıllara kadar vermeye devam etti.
    30:41İslam Anlayışının Değişimi
    • İmam-ı Azam'dan Maturidi'ye kadar gelen ekol, Eş'arili'ye dönüldüğünde siyaset eliyle dinin merkezine oturdu.
    • Ehl-i Hadis veya Ehl-i Sünnet olarak kendimizi tanımlarken, dört hak mezhep olduğunu ve diğerlerinin batmış olduğunu iddia ediyoruz, ancak bunun neye göre olduğu belirsizdir.
    • Zeylilik, Ehl-i Sünnet ekolünün anlayışına yakın olsa da hak mezhep değildir.
    32:02Osmanlı'nın Mısır İşgali ve Sonuçları
    • Osmanlı'nın Mısır'ı işgal etmesi, Arap medresesini ve dogmatik medreseyi İstanbul'a getirdi.
    • Bu işgal sonrası beşeri bilimler dışlandı ve işe kapanık, donuk, dünyadan kopuk bir anlayış gelişti.
    • Müslümanlar eskiyi tekrar ederek "geviş" getirdiler ve hala klasik kaynakların referanslarının dışına çıkamazlar.
    33:22Medrese Sisteminin Sorunları
    • Medrese sisteminde dinin kurucu metni yerine İslam alimleri ve büyükleri merkezi konumdadır.
    • Medresede Arapça iki ibare okuyunca insanlar kendilerini alim zannediyor, ancak akademik bir düşünce ve fikri anlayış gelişmemiştir.
    • Medrese kökenli kişiler, klasik fıkıh anlayışını dini kendilerinde taşıyor ve sadece metindekileri kutsallaştırıyorlar.
    35:26Rivayet Dinciliği ve Gelecek Planları
    • Medrese sisteminde aşırı metinperest ve rivayetperest bir anlayış vardır, bu nedenle "rivayet dinciliği" olarak tanımlanabilir.
    • Konuşmacı, siyer konusunu bir proje olarak çekmeyi düşünüyor ve haftada bir canlı yayın yapmayı planlıyor.
    • Amacının bir bakış açısı kazandırmak, yansız bakabilmeyi öğretebilmek ve düşünmeyi öğretebilmek olduğunu belirtiyor.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor