Buradasın
İslam'ın Orta Çağı Yoktu: Thomas Baverin'in Eseri Üzerine Bir İnceleme
youtube.com/watch?v=cFtCo8q1EFsYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir konuşmacının Thomas Baverin'in "Neden İslam'ın Orta Çağı Yoktu?" adlı eserini incelediği bir tarih anlatımıdır. Konuşmacı, oryantalizm serisi kapsamında bu eseri ele almakta ve İslam dünyasının tarihsel anlatımını eleştirmektedir.
- Video, "Ortaçağ" kavramının İslam dünyasına uygulanmasının yanlışlığını ve bu kavramın emperyalist bir araç olarak kullanıldığını tartışmaktadır. Konuşmacı, İslam coğrafyasında ve Batı Ortakçağ arasındaki farklılıkları, hamam kültürü, dini tolerans, bireycilik, tıp ve bilim alanlarındaki gelişmeler üzerinden karşılaştırmalı olarak incelemektedir. Ayrıca, İslam dünyasında "Rönesans" olamayacağı ve İslam fethinin etkileri hakkında da bilgiler verilmektedir.
- Videoda, İslam dünyasında okuma yazma becerisinin yaygınlaşması, gayrimüslimlerin toplumsal konumu, bozuk para kullanımı, aşk şiirleri ve edebiyat, tıp ve doğa bilimleri konularında Batı ile karşılaştırmalar yapılmaktadır. Konuşmacı, "Ortaçağ" teriminin belirsiz, hatalı çıkarımları teşvik eden, olumsuz çağrışımlardan sıyrılamayan, egzotikleştiren ve emperyalizme hizmet eden yedi nedenle kaçınılması gerektiğini vurgulamaktadır.
- Thomas Baverin Eseri Hakkında Giriş
- Konuşmacı, Thomas Baverin "Neden İslam'ın Orta Çağı Yoktu?" isimli eseri üzerine konuşacağını belirtiyor.
- Baverin'in eserini makul ve nispeten orta kalem bir oryantalist inceleme olarak değerlendiriyor.
- Yazar, İslam tarihi ve kültür tarihi üzerinden yargılarda bulunuyor ve İslam uygulaması ile metin arasında fark gören, Müslümanların İslam alımlama şekline tenkit eden bir yazar olarak tanımlanıyor.
- 01:22Ortaçağ Kavramlaştırmasının Eleştirisi
- Baverin, Harun Reşit ve Fatih Sultan Mehmet gibi farklı özelliklere sahip kişilerin aynı tarihte ele alındığını ve İslam tarihi anlatmanın zorluğunu vurguluyor.
- Ortaçağ kavramının İslam toplumları için kullanılabilirliği Avrupalı bilim insanları tarafından bazen, ABD ve Arap toplumları tarafından nadiren, popüler bilim yayınlarında ise neredeyse hiç sorgulanmadığını belirtiyor.
- Batı Roma İmparatorluğu'nun 476 yılında sona ermesinin tüm dünya için yeni bir çağın başladığı anlamına gelmediğini, bu coğrafyalar üstü bir tarihleme olamayacağını vurguluyor.
- 02:18Ortaçağ Kavramının Coğrafik Tutarsızlıkları
- Şam'da 476 yılında bir değişiklik olmadığını, Şam için ortaçağ başlangıcının 635 yılında olduğu, çünkü İslam'la başlayan dini aşırı bir çağ olarak tanımlandığını belirtiyor.
- Bizans'ın toprağı olan Şam'da 476'da değil, 150 yıl sonra olan 635'te ortaçağ başladığını göstererek kavramlaştırmanın tutarsızlığını vurguluyor.
- 03:02İslam Coğrafyasında Tıp Örneği
- Baverin, "İslami eleştirme" tabirini icat ettiği ve bu tabirin batı ortaçağ kavramlaştırmasının İslam coğrafyalarına uygulandığını belirtiyor.
- İslam coğrafyasında tıbbı nebevi (hadisler üzerinden) geleneği vardı ancak yaygın değildi, genel tedavi bilimsel metotlarla yapıldı.
- İslam coğrafyasında Galen'den gelen antik çağdan beri gelen tıp geleneği üzerine geliştirilmiş bir tıp vardı, ancak "ortaçağ İslam tıbbı" başlığı altında bu tıptaki ilerici dünyevi özelliklerin dini bir boyayla boyanması eleştiriliyor.
- 05:02Ortaçağ Kavramının Dini Yorumlanması
- Ortaçağ kavramının beklenenin aksine konuya netlik kazandırmaktan uzak olduğu belirtiliyor.
- Ortaçağ köylüleri, zanaatkarları, denizcileri 19. yüzyıldaki akranlarından daha dindar değillerdi, Hindistan'ın ortaçağ'da bugün olduğundan daha dindar olduğu şüpheli.
- Ortaçağ'ın dine bağlı olduğu düşünülmesinin, aydınlanmış ve sekülerleşmiş bir modernite inşasının yan etkisi olduğu vurgulanıyor.
- İslam kültürleri başlı başına dindar kabul edildiği için, "İslami ortaçağ"un dini fanatizmin en iyi örneği olması gerektiği iddiası eleştiriliyor.
- 06:55Ortacağ Kavramının Eleştirisi
- Anlamlı ve anlam kargaşasını kabullenme, farklı yorumların yan yana var olmasına izin verme gibi becerileri ortaya çıkarmakta, ancak "ortaçağ" kavramı bu özelliklerin törpülenmesine yol açmaktadır.
- İyi bir entelektüel olmak için din mefhumunu anlamak gerekir, çünkü insan ve insan tarihini anlamak dinle alakalı olmasa bile entelektüel faaliyetler için dinlen anlamak zorunludur.
- Ortacağ kavramı hiç masum bir kavram olmadı, başından beri karalayıcı bir görüş hakimdi ve gerçek bir çağdan ziyade zamansız bir geri kalmışlık ve dini fanatizm olgusu kastedilir.
- 10:10Ortacağ Kavramının Etkileri
- Ortacağ kavramı bir çağı işaretlemez, geri kalmışlık bağlamında bir hakareti içerir ve bu kavram egzotikleştirici bir etki yapar.
- Ortacağ kavramının büyüleyici yanı, ötekileri aynı anda kendini dönüştürme gücüdür; örneğin Avrupa'nın tarihini diğer tarihlerin içine yerleştirmesi.
- Bizans kavramı, Roma İmparatorluğu'nu kendisi olarak görürken, Bizans kavramı ve İslam ortaçağ kavramı olumsuz çağrışımları kolayca yüklenmiştir.
- 12:33Ortacağ Kavramının Siyasal Boyutu
- Ortacağ kavramı Avrupa'da özellikle Avrupa koşulları için icat edilmiş ve Avrupa'nın tarihlerinin evrensel olarak geçerli ve önemli sayılmasına karar verilmiştir.
- Ortacağ kavramına siyasal anlamda kışkırtıcılık veren bir şey vardır; Amerika gibi yerler ortaçağa girebilirken, asıl zor olan ortaçağ'dan çıkmaktır.
- 1983 yılında Zeyd gazetesi, Kuzey Yemen'de ortaçağ yaşanıyor ve Almanların yardımıyla modern dünyayı yakalamaya çalıştıklarını yazmıştır; bu modele göre İslam ortaçağ ile yeniçağ arasında bir yerde kalmıştır.
- 14:34Modernite ve Ortacağ Kavramı
- Diğer kıtaların ortaçağdan çıkmak için Avrupalılar gibi olmaları gerekir ve modernite bunu sağlayan bir Avrupa kazanımıdır.
- Modernitenin totaliter ideolojileri, sömürgeciliği ve soykırımı beraberinde getirmesi ve 20. yüzyılın dünya tarihinin en kanlı yüzyılı yapması da saklanmaktadır.
- Batı'nın yorum egemenliğini sürdürmek için, dünyanın geri kalanının ortaçağ araştırmasının küresel modern üzerine emperyalist bir strateji olduğu ortaya çıkmaktadır.
- 15:43Ortacağ Kavramının Batı Merkezçiliği
- Avrupa açısından bakıldığında tarih antik çağ, rönesans, aydınlanma ve modern çağ olarak görülürken, İslam dünyası açısından bakıldığında ortaçağ var, rönesans yok, aydınlanma yok ve modern çağlar aşağı doğru gelir.
- İslam'ın dünya tarihindeki misyonu, ortaçağ'ın başlarındaki krizde kaybolan antik çağ'ın bilgisini korumak ve Batıya aktarmaktır.
- Hegel'e göre geri kalmış kıtalar (Avrupa dışında her yer) Avrupa'nın hakimliğine mecbur olmaları kaçınılmaz kaderleridir çünkü sürekli ortaçağdadırlar.
- 17:47Ortacağ Kavramının Eleştirisi
- Ortacağ kavramının nesnel temeli yoktur ve artık Avrupalı tarihçiler de bu kavramı sorununu hafife almıyorlar.
- Beşyüz'den binbeşyüz'e kadar bir dönemin bağımsız ve nispeten tekdüze bir çağı temsil ettiğine gerçekten inanan bir tarihçi bulmak zordur.
- "İslami ortaçağ" ifadesi sözde pratik olduğu için genellikle üstüne fazla düşünmeden sıkça kullanılır, ancak bu terimin yanlış çıkarımlara yol açabileceğini ve İslam dünyasını egzotikleştirebileceğini düşündüğümüzde bu yeterli bir gerekçe değildir.
- 18:43Ortacağ Kavramının Doğruluğu
- "İslami ortaçağ" tabirini kullanabilmemiz için iki koşul gereklidir: birincisi 500 ile 1500 arasında bir Avrupa ortaçağ mevcudiyeti, ikincisi bu dönemde Avrupa ile İslam toplumları arasında yaşam koşulları yeterli benzerlik olmalıdır.
- Çağ kavramı, fiziki, zihinsel ve kültürel yaşam koşullarında çok fazla karakteristik benzerliğin olduğu bir dönemi işaret eder, sadece bir veya iki husustan örnek getirilerek ispatlanacak bir şey değildir.
- Eş zamanlılık sadece yeterli değildir; 1200 yılında Batıda bir ortaçağ yaşandı diye aynı çağı başka coğrafyalarda ortaçağ olarak isimlendirmek çok anlamlı olmayacaktır.
- 20:30Doğu ve Batı Arasındaki Farklar
- Geç antik çağdan itibaren okuma yazma bilmemek Batı'da normal kabul edilirken, 600 yılında sadece din adamları yazabiliyordu; Batı'daki seçkinler incil'i bir kez okuyabilmekten memnun olma eğilimindeydiler.
- İslam coğrafyasında okuma yazma bilmeyen bir halife düşünülemezdi; halifeler edebi açıdan eğitimliydi ve 9-10. yüzyıllarda esnaf çevrelerinde okuma yazma yaygınlaşmıştır.
- Mısır'da 8. yüzyıldan itibaren yem satışı gibi sıradan günlük işlemlerin yazılı olarak belgelendiği kanıtlanırken, bu durumu o dönem Avrupa'sı için düşünmek mümkün değildir.
- 22:51İslam Dünyasında Hamam Kültürü
- İslam döneminde tüm Yakın Doğu'da hamamlar değişikliğe maruz kalmadan varlığını sürdürmüş ve yeni hamamlar halka açık olarak inşa edilmiştir.
- Yeni kurulan kentler ve yerleşim yerleri hamamla donatılmış, Şam çevresindeki köylerde bile en az bir hamam bulunmaktaydı.
- İslam coğrafyasında yıkanma kültürü dini temizliğin (taharet) bir farz olması sebebiyle daha da önem kazanmıştır.
- 23:50İslam Dünyasında Toplumsal Yaşam
- Hamamlar sadece temizlik için değil, hastalıkları atlattıkları, yeni elbiseler giymeden önce, dini amaçlarla da kullanılmıştır.
- Hapishaneden salıverilenler veya serbest bırakılanlar önce hamama getirilir, hamamlarda düğün kutlamaları yapılmıştır.
- İslam dünyasında kent kültüründe herkes halifelik hariç her makama gelebilirdi, Hristiyanlar, Yahudiler ve Sabiler önemli mevkilere sahip olmuşlardır.
- 24:40İslam ve Ortadoğu'da Toplumsal Eşitlik
- Emevi halifelerinin en önemli şairi Hıristiyan'dı, Abbasi döneminde en büyük edebiyatçılar zanaatkar ve düşük sosyal sınıftan geliyordu.
- Halife Mutasım'ın saray şairi Ebu Tema bir Hıristiyan şarap tüccarıydı.
- 10. yüzyıldan itibaren askerlik mesleği ağırlıklı olarak Türk piyadeleri tarafından üstlenmiş, bu da Ortadoğu'da kıyaslandığında Avrupa'dan farklı bir durumdu.
- 25:11İlk Günah Öğretisi ve İslam
- İlk günah öğretisi İslam'da yoktur, bu öğreti Batı'da kilise tarafından cemaati yönetmek için bilinçli olarak yaratılmıştır.
- Hristiyanlıkta insan doğuştan günahkar olarak kabul edilir, vaftiz ve ayin gibi temel çareler ruhban sınıfının elindeydi.
- İslam'da kaçınılması mümkün olmayan günahlar uydurmamış, vesvese ve imanla ilgili şüpheler günah olarak kabul edilmez.
- 26:50İslam Medeniyetinde Uygulama ve Esneklik
- İslam medeniyetinde temel metinler üzerinden yola çıkmaktan ziyade metinle uygulama arasında bir esneklik görülmüştür.
- İslam coğrafyasında Nevruz gibi dini olmayan bayramların da kutlanabilmesi mümkündü.
- 12-14. yüzyıllarda Avrupa'da büyük bir çöküş yaşanırken, İslam coğrafyasında işçilik ve sanat seviyesi sürekli yükselmiştir.
- 28:04Bireycilik ve Ben Bilinci
- İslam coğrafyasında bireycilik ve ben bilinci erkenden ortaya çıkmış, günlük yaşamın bayağılıklarına varıncaya kadar kişisel düşüncelerin ve deneyimlerin günlüklere kaydedilmesi görülmüştür.
- Avrupa'da günlük tutmak ve kişisel tecrübelerin kaydedilmesi 15. yüzyıldan önce müsaade edilmezken, İslam metinlerinde günlük tutma geleneği vardı.
- İbn el-Benna gibi alimler günlük hayatlarını, devlet meseleleri yerine kişisel deneyimlerini kaydetmişlerdir.
- 29:26İslam Dünyasında Gayrimüslimlerle İlişkiler
- İslam dünyasında dini çokluk yakın geçmişe kadar sıradan bir durum teşkil etmiştir.
- "Ne sen bir zımniye zulmeder, onun hasmı ben olacağım" hadisi, gayrimüslimlerin haklarını koruma konusunda İslam'ın yaklaşımını göstermektedir.
- Birinci Dünya Savaşı'nın başlarında bugünkü Türkiye'nin bulunduğu bölgede nüfusun dörtte birinden fazlası Müslüman değildi, bu oranın bugün %1 altına düşmesinin sebebi batılı milliyetçilik ideolojisidir.
- 30:37Yahudilerle İlişkiler
- İslam dünyasında gayrimüslimlerin varlığı doğal bir durumken, Hristiyan dünyasında Hristiyan olmayanlar sadece Yahudilerle sınırlıydı.
- Müslümanların Filistin ve Suriye'yi ele geçirmesi sırasında var olan tüm Yahudi toplulukları rahat bırakılmıştır.
- İslam coğrafyasında Yahudiler meslek seçerken herhangi bir kısıtlamaya maruz kalmazken, sadece orduya dahil olamıyorlardı.
- 31:36İslam Dünyasında Yahudilerin Durumu
- İslam'a kabul eden Yahudiler, eski Müslümanların tüm imkanlarından ve ayrıcalıklarından da yararlanmışlardır.
- Avrupa'da sık sık karşılaşılan güvensizlik, İslam dünyasına yabancı bir durumdur.
- Yahudiler sürekli olarak İslam coğrafyasına doğru kaçışlar yapmışlardır; Endülüs'ten fethedildikten sonra bir kısmı Osmanlı coğrafyasına kaçmak zorunda kalmıştır.
- 32:21Ekonomik ve Para Sistemi Karşılaştırması
- İşbölümüyle bozuk paraya olan talebin artması arasında bir ilişki bulunmaktadır.
- 15. yüzyıldan itibaren Batı'da bozuk para ortadan kalkmış, ancak Doğu'da sikkelerin dolaşımı azalmamış ve yeni bakır sikkeler seri olarak sürekli üretilmiştir.
- 32:59Edebiyat ve Aşk Şiiri Karşılaştırması
- Latince'de aşk şiiri Geç Roma İmparatorluğu'nda suskunlaşmış, 10. yüzyıla kadarsa bütünüyle sessizliğe bürünmüştür.
- Arap aşk şiirleri İslam öncesi dönemde ortaya çıkmış, Emevi İmparatorluğu'nun kuruluşundan sonra hızla gelişmiştir.
- Batı metinlerinde Ortacağ'da aşklar statü farklılığı nedeniyle kavuşamazken, İslam toplumlarında aşıkların aileleri mutluluğun önüne geçmiştir.
- 33:42Gazel Türünün Yayılması
- Gazel, Arap şiirin en yaygın türü haline gelmiş ve Farsça, Türkçe, İbranice ve Bucaca'ya geçmiştir.
- Gazel, Batı'da ortadan kalktığı dönemde İslam toplumlarında hayatta kalmıştır.
- Edebiatta, tıp konusunda ve doğa bilimleri hususunda Batı Ortacağ ile İslam coğrafyası arasında kıyaslamalar yapılmıştır.
- 34:21Dini Heretikler ve Bilim
- Geç antik çağda dini heretikler üretme korkusu vardı ve bu korku, ortaçağ Avrupa'sında alternatif düşünce teşebbüslerine engel olmuştur.
- Yunan felsefesinde Arap geleneğinden gelen doğa bilimlerinin benimsenmesi, heretik akımların çoğalmasına neden olmuştur.
- Ortacağ Avrupası'nda bilim metinleri çok az kaleme alınmış ve mevcut metinlerin tercüme edilmesi de az görülmüştür.
- 35:48İslam Medeniyetinin Bilimsel Yaklaşımı
- Arapça konuşan alimler, Batı'daki meslektaşlarına göre antikçağ Yunan bilimlerini daha sıkı desteklemişlerdir.
- İslam dünyasında din alimlerinin doğa bilimlerine karşı düşmanca tutumu yoktu, bu da Yunan, Pers ve Hint biliminin daha fazla gelişmesini mümkün kıldı.
- İslam medeniyeti, Yunan, Hint ve Pers medeniyetlerini alımlayıp kendi özünü koruyarak sentez yapabilmiştir.
- 37:21Kültür Alımı ve Sentez
- İslam medeniyeti, kendi özünü koruyarak modern medeniyeti alımlayıp sentez yapabilmiştir.
- İslam medeniyeti, almak ve özgün medeniyetin içinde değerlendirebilmek büyük bir seviyedir.
- İslam medeniyeti sadece almadı, aynı zamanda Yunan mirasını geliştirdi.
- 38:36Bilimsel Mirasın Tercüme Edilmesi
- 8-11. yüzyıllar arasında Yunan mirasının Arapçaya tercüme edilmesi, bir kültürün tüm bilimsel ve felsefi birikimini başka bir dile sistematik ve organize bir şekilde çevrilmesi örneğidir.
- 11. yüzyılda Yunanca metinler Latin dünyasına da çevrilmeye başlandı ve bilgilerin elde edilme şekli konusunda bir karar eşiğine gelindi.
- İslam dünyasında hukuk sistemi rasyonel usullere dayanırken, Batı'da ilahi yargı ve tanrı müdahalesi gerektiren yargı yöntemleri vardı.
- 41:55Tarih Kaynakları ve Kültürler Arası Karşılaştırma
- İslam tarih kaynakları, çağdaş Avrupa'nın kıyaslanabilir hiçbir şeye sahip olmadığı, antik çağ tarih yazımı konusunda zirvede yer almaktadır.
- İslam orduları Suriye'ye girdiğinde kiliseler inşa ediliyordu ve bu kiliselerde ciddi bir zarar gördüklerine dair hiçbir belirti yoktu.
- Batıda cinsellik konusunda problemli ve tabusal bir yaklaşım vardı, bu yaklaşım İslam coğrafyasında hiç oluşmamıştır.
- 43:06Ortodoks Tarih Anlatımının Eleştirisi
- Ortodoks tarih anlatımına göre şehir hayatındaki gerileme Roma Britanyasından başlayarak Roma eyaletlerinde ve son olarak Konstantinopolis'te yaşanmıştır.
- Bu gerileme Suriye, Mısır ve Sasani İmparatorluğu'nun şehirleri etkilememiştir.
- Batıda şehirler küçülürken doğuda yeni şehirler kurulmuş, Bağdat, Basra gibi şehirler İslam fethinden sonra gelişmiştir.
- 44:25İslam Dünyasında Şehirleşme ve Ulaşım
- Geç antik çağda ve ortaçağ başlarında Avrupa kültürünü şekillendiren şehir hayatındaki gerileme İslam dünyasında hiç yaşanmamış veya hızla telafi edilmiştir.
- Yeni çalışmalarla kanıtlanmış ki, Kuzey Afrika ve yakın çevresel koşullarda deve ile ulaşım tekerlekli araçlardan daha verimli olduğu için uzun mesafelerde tercih edilmiştir.
- Geç antik çağda gelişen altyapı koşulları altında köprü inşaatları sorunsuz işlemeye devam etmiş, merkezi posta sistemi Emeviler döneminde geliştirilmiştir.
- 45:48Avrupa ve İslam Dünyası Arasındaki Farklar
- Ortaçağ Avrupa'sında kavimler göçü ve iç savaşlar iletişim olanaklarını kısıtlamış, ulaşım yolları harap olmuş ve ticaret azalmıştır.
- İslam dünyasında yabancı düşmanlığı bilinmiyordu, kuzey Afrika ve batı Asya'nın birçok etnik gruptan oluşan toplumlarında yabancı düşmanlığı kaynaklı çok az olay olmuştur.
- Garip kelimesi, kişinin kendisini hissettiği bir haldir ve kendisinin o ortamı yabancılamasıdır, dışarıdan birisinin onu yabancı olarak tanımlaması değil.
- 47:27Rönesans Kavramının Eleştirisi
- Antikçağ kültürünün korunması ve geliştirilmesi doğuyu tanımlayan en önemli unsurlardan birisidir, bu yüzden doğuda bir rönesans olması mümkün değildir.
- Rönesans, ortaçağdan çıkışla beraber antik Yunan medeniyetinin yeniden doğuşu anlamına gelirken, İslam coğrafyasında bu karanlık evre hiç yaşanmamıştır.
- Avrupa'yı antik çağın tek varisi olarak kabul etmeye alışmış bazı Avrupalı tarihçiler için, İslam medeniyetinin antik çağ kültürü yok etmekle suçlanması katlanılamaz bir stratejidir.
- 50:32Ortodoks Tarih Anlatımının Sorunları
- Avrupa'yı antik çağdan ortaçağa götüren dönüşüm doğuda gerçekleşmediyse, doğu için ortaçağ'dan bahsetmek makul görünmemektedir.
- "İslami ortaçağ" kavramı, Avrupa'nın dünya tarihi üzerindeki yorum hakimiyetini ifade etmekten başka bir şey değildir.
- Bu kavramı nasıl oluşturulabilir üzerinden bir tartışma açılmış, tarihlerin sadece savaşlarla değil, daha fazla farklı unsurla incelenebileceği vurgulanmıştır.
- 51:27İslam Fethinin Hissedilme Düzeyi
- İslam fethi, Sasan işgalinden daha az hissedilir bir olay olarak tespit edilmiştir.
- Tarihçiler, İslam fethini "görünmez bir fetih" olarak nitelendirmektedir.
- Arap-İslam hakimiyetindeki her yerde ekonomik bir yükseliş söz konusudur.
- 52:30İslam Tarihindeki Kavramsal Hatalar
- İslam tarihinde "ortaçağ korsesi" yaratmak için kullanılan "altıyüz civarında bir çağ sınırı" geçerliliğini yitirmiştir.
- İslam'ın yükselişi, antik çağın Asya'dan Avrupa'ya göç ettiği dar bir köprü olarak ele alınması, İslam tarihinin kendi özelliklerini hesaba katmaz.
- İslam tarihi, Çin tarihi gibi "fıskiye modeline" (yükseliş, çöküş) mecbur bırakılmamıştır.
- 54:00İslam Tarihindeki Çöküş Tezi
- İslam dünyasının yükselişi genellikle sekiz yüzyıldan onbir yüzyıla kadar olduğu söylenir ve ardından uzun bir durgunluk ve gerileme izlenir.
- Bu kavramsal yapıda, İslam kültürü ancak Avrupa'nın onun bilgisinden yararlanabildiği sürece ilginçtir.
- İslam kültürüde Batıdan farklı olan şeyler yalnızca eksiklik olarak telakki edilir.
- 56:03İslam Ortacağ Teriminin Eleştirisi
- İslam ortaçağ teriminden kaçınılması için yedi neden belirtilmiştir: belirsiz, hatalı çıkarımları teşvik eden, olumsuz çağrışımlardan sıyrılamaz, karalayıcı, egzotikleştirici, emperyalizme hizmet eder ve tutarsızdır.
- Tarih, antikçağ-ortaçağ-yeniçağ olarak üç kısma ayrılması, Avrupa merkezli saplantıları üstesinden gelmeyi engeller.
- "Ortaçağ" teriminin hem Avrupa için hem de İslam medeniyeti gibi yerler için ihraç edilmesi gerekmektedir.