Buradasın

İslam Harfleri ve Tarihi Kitabelerin Kaybı Üzerine Bir Sohbet

Yapay zekadan makale özeti

Bu video, bir konuşmacının İslam harfleri ve tarihi kitabelerin kaybı konusunda yaptığı bir sohbeti içermektedir. Konuşmacı, 1954 yılında fakülteye girdiğini belirterek kendi deneyimlerini paylaşmaktadır.
Konuşmacı, İslam harflerinin İslam dünyasının sembolü olduğunu ve bu harfin kaybolmasının İslam dünyasını nasıl ayırdığını anlatmaktadır. Ayrıca, Osmanlıca mektupların farklı Müslüman ülkelerde (Endonezya, İran, Afganistan, Almanya, Amerika) nasıl kullanıldığını örneklerle açıklamaktadır. Video, İstanbul'daki tarihi kitabelerin kazınması, tuğraların kapatılması gibi örneklerle İslam harflerinin ve tarihi mirasın nasıl yok edildiğini göstermektedir. Konuşmacı, 1950'lerde Dolmabahçe Sarayı'nın kapısındaki tuğranın kapatıldığını ve 1946'ya kadar kapalı kaldığını kendi yaşadığı bir olayla anlatmaktadır.

İslam Yazısı ve Kültürel Önemi: İslam yazısı, İslam dünyasından ayrılmamızı sağlayan en büyük faktördür.
İslam yazısı Arap yazısı değildir ve Endonezyalı, İranlı, Afganlı Müslümanlar da bu yazıyı kullanmaktadır.
İslam yazısı, bayrak gibi bir kültürün alametidir ve tabelaların İslam harfleriyle yazılı olması bir Müslüman memleketi olduğunu gösterir.
01:56Tarihi Kitabelerin Kazıları: İslam yazısı sadece ortadan kaldırılmadı, tarihi kitabeler de kazıdı.
İstanbul'da yüzden fazla tarihi kitabenin kazındığına misal verilebilir.
1950'li yıllarda Dolmabahçe Sarayı'nın caddeye bakan tarafındaki kapının üzerindeki tuğra kapatılmıştı ve 1955-1960 yıllarında tekrar açılmıştır.
04:07Tarihi Eserlerin Durumu: Tarihi eserlerin tuğraları değiştirildi ve İslami hüviyetini gösteren kitabeler kazıdı, yok edildi veya örtüldü.
Beyazıt Üniversitesi'nin önündeki kitabe 1946'ya kadar kapalıydı ve mermerle kaplanmıştır.
Ecdadın çocukları bugün oradaki yazıyı okuyamadığı gibi okusa manasını anlamazken, bir İngiliz lise talebesi 500 sene evvelki Shakespeare'i okur ve anlar.