Buradasın

İslam'da Okuma, Müminlik ve İslami Değerler Üzerine Dini Sohbet

youtube.com/watch?v=ztgpUbfL_l0

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

"Kapılar" adlı programda sunucu İpek Hanım ve araştırmacı yazar Ömer Faruk İspir arasında geçen bu dini sohbet programında, İslam'da okuma, müminlik ve İslami değerler konuları ele alınmaktadır.
Program, günümüzdeki insanlığın eski değerlerden uzaklaşması üzerine başlayıp, Hz. Muhammed'in "oku" emrinin doğru anlamı, Kur'an-ı Kerim'deki "İkra" hitabesi ve okuma kavramının geniş anlamıyla açıklanmasıyla devam etmektedir. Ardından mümin ve müslüman kavramları arasındaki farklar, müminlik özellikleri ve sosyal medyanın etkileri ele alınmaktadır. Son bölümde ise İslam'da kusur görme ve kendini düzeltme konuları işlenmektedir.
Programda Ömer Tuğrul Hançer, İsmail Hakkı Bursevi, Yunus Emre, Mevlana Celaleddin Rumi, İbn Arabi, Hacı Bektaş-ı Veli gibi İslam tasavvufunun önemli şahsiyetlerinden alıntılar yapılmakta ve İslami değerlerin günlük hayatta nasıl uygulanabileceği konusunda düşünceler paylaşılmaktadır. Ayrıca, günümüzdeki insanlığın Allah'ı görmemesi nedeniyle yanlış yollara sapması ve İslam'ın ilim, ahlak, edebiyat ve medeniyet olduğunu vurgulayan açıklamalar da yer almaktadır.

İnsanın Değerlerinden Uzaklaşması: İnsanlık, güzel değerlerden uzaklaşmış durumda.
Peygamber Efendimiz "oku" emri geldiğinde "ben okuma yazma bilmiyorum" dememiş, "okuyamıyorum" demiş.
Kainatta ölü diye bir şey yoktur, ölürken dirilttiğimiz ve insanların içerisinde nuruyla dolaşanlar vardır.
01:08Programın Tanıtımı: Program, araştıranların, sorgulayanların, soranların ve meraklıların kapısıdır.
İnsan olmayı, dönüşümü, değişimi ve tasavvufu konuşacak bir programdır.
Programda araştırmacı yazar Ömer Faruk İspir ile sohbet edilecektir.
02:00Eskiden ve Bugün: Eskiden daha çok okuyan, bilginin ışığında ilerleyen, felsefi bilen, sanata ilgi duyan, ahlaki değerleri sindirmiş bir nesil vardı.
Eskiden şarkılar meşkler yapılırdı, herkes bir müzik aleti çalardı.
Günümüzde bu değerler azalmış ve insanoğlu güzel değerlerden uzaklaşmıştır.
03:23Dünyaya Maruz Kalma: İnsanlar dünyaya maruz kaldıklarını fark etmiyorlar, bu durumun farkında olmaları en kötü durumdur.
Dünyaya maruz kalmak, dünya nimetlerine açılmak anlamına gelir.
İki çeşit dünya vardır: biri dünya, diğeri "dünya aşağılıkistan" (dünya aşağılık).
04:40Dünya ve İnsan İlişkisi: İnsanlar Allah'ın huzurundan ve katından gelmektedir.
Allah, insanları dünyaya göndererek hangilerinin doğru, hangilerinin eğri söylediği ortaya çıkacağını belirtmiştir.
Dünya bir aynadır, insanlar kendi kendilerini seyrederler.
06:07Felsefe ve Tasavvuf: Felsefe, batı felsefesi gibi düşünülmemeli, hikmet olarak anlaşılmalıdır.
Eskiden hakim, hikmetten gelir ve dinimizden açığa çıkan güzel tasavvufu anlayıp anlatanlara denirdi.
Osmanlı döneminin son dönemlerinde medreselerde ve mesnevi hanelerde vaizler ve imamlar astronomi, kimya, hukuk, musiki gibi yirmibir çeşit ilim öğreniyorlardı.
08:46Okuma ve Peygamber Efendimiz: Peygamber Efendimiz'e "oku" emri geldiğinde "okuyamıyorum" demiştir.
Okuyamıyorum diyen bir insan, neyi okuyacağının farkındadır ve bir şeyi okuması gerektiğinin farkındadır.
Peygamber Efendimiz, Hira mağarasına sürekli gidiyordu çünkü yüklendiği emanetin farkındaydı ve ruhunu sürekli yokluyordu.
11:46Okuma ve Kainat Kitabı: İnsan önce kendisini, sonra kainatı, doğayı, toplumu, insanlığı ve uzayı okumalıdır.
İnsanlıktan beklenen kainat kitabını ve kendi kitabını okumasıdır.
Kur'an-ı Kerim'de mahşerde sorguya çekilirken "İkra hitabe kitabını oku" denileceği ve kendi kitabını okumayanların vay haline geleceği belirtilmiştir.
12:25İslam Alimlerinin Rolü: Hz. Muhammed (s.a.v.) okunması gereken şeyi okudu ve İslam alimleri, evliyaullah ve sahabe-i kiram onun yüce varlığı sayesinde neyi okumaları gerektiğini bildiler.
Bu derundan gelen ilimle çeşitli kitaplar ortaya koydular.
Gerçekten bu meseleleri bilen insan okur ve ne bulursa okur, deliler gibi çılgınlar gibi okur.
13:19Kur'an-ı Kerim'in Sırası ve Okuma Kavramı: Kur'an-ı Kerim'in şu anki sırası, Hz. Ebubekir ve Hz. Osman'ın tavsiyesiyle tertibi ilahi olarak belirlenmiştir.
Kur'an-ı Kerim'in iniş sırasına göre önce Alak Suresi, sonra Kalem Suresi gelir, bu "oku ve yaz" mesajını taşır.
Kur'an-ı Kerim'i okumakla görevliyiz, ancak sadece kitap okumakla kalmayıp kendi kitabımızı ve kainat kitabını da okumamız gerekiyor.
16:00Okuma ve Hizmet: Allah, "Ne kadar okudun? Vaktini ne ile değerlendirdin?" diye soracak ve kendimiz için, aile için, toplum için ne yaptığımızı sorgulayacak.
İsmail Hakkı Bursevi'nin sözüne göre, dünyaya bir emek vermiyorsan aldığın nefes zahmettir.
Çıraklık hiç bitmez, bitmemelidir; Tapduk Emre Hazretleri'nin "Yola çık, yoldan çıkma" sözü bu yolculuğu vurgulamaktadır.
19:37Eşyanın Hakikati ve Saygı: Eşyanın hakikati Allah'tır, bu nedenle kalemi, kitabı, yastığı, yorganı öpmek aslında Allah'a teşekkür etmektir.
İsmail Hakkı Bursevi'ye göre kainatta ölü ve cansız diye bir şey yoktur, her şey canlıdır.
Mutasavvıflar taşa bile tekme atmazlar, onu alıp okşarlar, öperler ve yerine koyarlar.
22:13Sosyal Sorumluluk ve Kabir Azabı: Böceği, taşı, kardeşimizi, annemizi, babamızı incitip incitmediğimizi sorgulamalıyız.
İyi davranmamak büyük günahlardan biridir ve kabir azabının sebeplerinden biridir.
Kur'an-ı Kerim'de mümin ve müslüman arasında bir fark vardır, bu fark önemlidir.
24:48Müslümanların Mümin Olma Amacı: Müslümanlar mümin olmak isterler çünkü bu sayede kültürel manada cihanı fethedebilirler.
Selçuklu ve Osmanlı gibi devletler gönülleri fethetmiş ve bu sayede kapılar açılmıştır.
Müminler velilerdir ve bir toplumda veliler çoğalırsa başarı artar.
26:44Mümin ve Müslüman Arasındaki Fark: Mümin olduğun anda velayet kapısı açılır, evliya olursun ve Allah'ın has kul olursun.
Mümin Kur'an-ı Kerim'de bir surenin adı ve Allah'ın isimlerinden biridir.
Mümin Suresi'nin 28. ayetinde Firavun ailesinden biri, Firavuna ve avanelerine karşı "Rabbimiz Allah'tır" diyerek hakikati söyler.
28:29Mümin Kavramının Önemi: Mümin kavramı çok yüksek bir çıtta yer alır ve bu kavram genellikle Hz. Ebubekir ve Hz. Ali'ye uygulanır.
Firavun ailesinden konuşan kişi, "Rabbimiz Allah'tır" diyerek hakikati söyler ve ölümü göze alır.
Mümin Suresi'nin 29. ayetinde Firavun, "Gördüğüme göre hüküm veriyorum" diyerek bildiklerini anlatır, ancak müfessirler "Bildiklerin yanlışsa" diye sorgular.
31:45Müminlik Kavramı: Mümin bir kişiye mümin denilebilmesi için ondan emin olmak, canını ve malını güvenle teslim edebilmektir.
Hz. Peygamber "Muhammedül Emin" olarak anılır ve müminlerin şahıdır.
Müminlik, Allah için sana sığınanları geri çevirmemek, yeryüzünü güzelliklerle doldurmak ve inşa etmektir.
32:45Müminin Özellikleri: Şah-ı Nakşibend Hazretleri, çarşıda kumaşçılık yapan ve kalbinden sürekli Allah diyen bir delikanlıyı örnek vermiştir.
Mümin, zikr-i daim'a ulaşan, emin olan ve emin olunan kişidir.
Mümin, nefs-i emmaresinin sultasından çıkmış, onu yere yıkmış ve şeytanını yere yıkmış biridir.
34:22Müminlerin Önemi: Kur'an-ı Kerim'de Allah müminlere yardım edeceğini belirtmiştir.
Müminler kafirlere karşı hep galip gelirler.
Müminleri çoğaltmak, teknoloji, ilim, bilim, ahlak, medeniyet, edebiyat ve müzikte başarı getirir.
35:23Tarihte Mümin Örnekleri: Kanuni Sultan Süleyman, Mohaç Meydan Muharebesi'ne giderken izinsiz üzüm alan bir askeri idam ettirmiş, ancak parasını asarak canını kurtarmıştır.
Yavuz Sultan Selim zamanında, padişahın canı elma istemesi üzerine kimsede elma çıkmamış, bu durum ordunun cihanı fethetme imkanını göstermiştir.
Sultan Fatih, tüccarları denetlerken "İstanbul'un fethi müyesser olacaktır" demiştir.
37:22Sosyal Medya ve Günahlar: Sosyal medya insanları günaha teşvik edebilir ve tehlikeli olabilir.
Ertuğrul Hançer Beyefendi'ye göre aletlere suç bulmamak gerekir, onu nasıl kullanırsanız o size öyle hizmet eder.
Sosyal medya hayra kullanılabilir, güzelliklere ve iyiliklere vesile olabilir, ancak iftiraya ortak olmak, yalana ortak olmak, önyargıyla davranmak ve küfür etmek gibi günahlar da yapılabilir.
41:23Kusur Görmemeyi Öğrenmek: Kusur görmemeyi öğrenmek gerekir, ancak kabahat ve toplumu rahatsız eden şeylerden bahsetmiyor.
Mehmet Ayt Kotku Hazretleri'ne göre, bir insana sürekli kusur buluyorsa, aslında o kişi kendisine ayna olmuş demektir.
Mevlana Celaleddin Rumi ve İbn Arabi'ye atfedilen "baktığın benim, baktığın benim gördüğün sensin" sözü, kusur görmemeyi öğretir.
42:39Ahiret İnanışı ve Kusur Görmemek: Ahirete inanan biri, "ben cennetlik miyim, cehennemlik miyim?" sorusunu düşünmelidir.
Ahirete inanan biri, karşısındakine hiçbir şey söyleyemez çünkü sesli konuştuğu için bile ceza alabileceğini bilir.
Hamdu Kastar Hazretleri'ne göre, birinci devre melamiyesinin piri, karşısındakinin kusuruna yetmiş bahane bulmayan kişiyi meclisine kabul etmez.
43:53Kendini Düzeltme ve Kusur Görmemek: Hamdu Kastar Hazretleri'ne göre, "bu değil" demek, kendini düzelt ve ona da dua et demektir.
Şah-ı Nakşibend Hazretleri'ne göre, kendini Firavundan yetmiş derece aşağı görmeyen kişi meclisine gelmemelidir.
Kendini Firavundan aşağı görmeyen kişi, imansız gidebilir, büyük çukurlara düşebilir ve kibre kapılabilir.
45:07Bektaşi ve Mevlevi Dervişlerinin Menkıbesi: Hacı Bektaş-ı Veli yolundan gelen bir derviş ile Mevleviyeden gelen bir derviş karşılaşmışlardır.
Mevlevi derviş, Bektaşi dervişi "kol yakanız neden böyle geniş?" diye sormuş, Bektaşi derviş "biz gördüğümüz kusurları içeriye atarız" demiştir.
Mevlevi derviş, Bektaşi dervişine "kolyeniz niye bu kadar kapalıdır?" diye sormuş, Bektaşi derviş "biz kusur görmeyiz" demiştir.
46:16Eğitim ve Kusur Görmemek: Öncelikle kendimizi kurtarabilecek miyiz sorusunu sormamız gerekir.
Aileden başlayarak eğitim ve tahsilimizle kendimizi ahirette kurtardığımızı düşünmeliyiz.
Medya okuryazarlığı öğretilmesi gerekiyor, ancak evlerde kendi kusurlarımızı görmemiz, kimseyi kırmamamız ve incitmememiz öğretilmelidir.
47:34Kitap Okuma ve Eğitim: Evlerde kitap okunmuyor, bu yüzden çocuğun kitap okumasını beklemek mantıksızdır.
Kendimize kitap okumuyorsak bile, çocuklara kitap okumalarını öğretmek için örnek olmalıyız.
Evlerimizde özel bir kütüphane olmalı, bu işler buradan başlar.
48:19Sosyal Medya ve Pozitiflik: Aletlere kusur bulmayalım, Yunus Emre Hazretleri'nin "karıncaya ulu nazarın vardır" dediği tecelliye dönersek, sosyal medyadan şeytanilikler değil, pozitife çevirecek pozitiflikler akar.
Sosyal medyadan ilmi, ahlakı, edebiyatı, insanlığı, merhameti ve kültürü görebiliriz.
Mehmet Zahid Kotku Hazretleri'ne göre, bugünkü insanlık hakkı görmediği için yanlış yollara sapmıştır.
50:44Müslümanlık ve İrfan: Müslümanlığı sadece namaz kılmak, hacca gitmek, zekat vermek zannediyoruz, ancak bu da müslümanlığa dahil ayrı gayrı değildir.
Yunus Emre Hazretleri'ne göre, bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil, yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değildir.
İslam demek ilim demektir, ilim demek İslam demektir; ahlak İslam'dır, ilim İslam'dır, edebiyat İslam'dır, medeniyet İslam'dır.

İslam'da Okuma, Müminlik ve İslami Değerler Üzerine Dini Sohbet

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir