Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir akademik ders formatında sunulan "İnsan-Bilgisayar Etkileşimi" dersinin dördüncü haftasıdır. Eğitmen, öğrencilere yönelik bilgi aktarmaktadır.
- Ders, insan-bilgisayar etkileşiminin psikolojik boyutunu incelemektedir. İlk bölümde kullanıcı kavramı dört boyutta (fizyolojik, algısal, bilişsel ve sosyal) ele alınırken, sonraki bölümlerde bilişsel işlem ve hafıza sistemleri detaylı olarak incelenmektedir. Video, görsel ve işitsel bilgilerin işleme hızlarındaki farkları, kısa süreli ve uzun süreli hafıza sistemlerini, Kard'ın blok diyagram şeklinde gösterdiği bilişsel işlem sürecini ve Miller'ın 7+2 teorisini açıklamaktadır.
- Ders içeriğinde ayrıca bilişsel sistemin temel aşamaları (karar verme, tepki seçimi, tepkinin gerçekleştirilmesi ve geri bildirim), hafızanın özellikleri, gruplama (chunking) ve kutulama tekniklerinin arayüz tasarımı için önemi gibi konular örneklerle anlatılmaktadır. Video, izleyicilere kendi kapasitelerini değerlendirmelerine olanak sağlayacak alıştırmalar içereceğini belirtmektedir.
- 00:13İnsan-Bilgisayar Etkileşiminin Psikolojik Boyutu
- İnsan-bilgisayar etkileşimi dersi dördüncü hafta, psikolojik boyutuyla ilgili bir dersle başlıyor.
- Dersin temel amacı insanın bilişsel yapısını anlayabilmek ve bunun insan-bilgisayar etkileşimi ile ilişkisini ortaya koyabilmek.
- İnsan bilgi işlem yapısını detaylı analiz etmek, kısa süreli hafıza, uzun süreli hafıza, algı sistemleri, dikkat sistemleri ve bunların birbirleriyle ilişkilerini etkileşim açısından ortaya koymak amaçlanıyor.
- 02:10Kullanıcının Dört Boyutu
- İnsan-bilgisayar etkileşimi bağlamında kullanıcı, görevi ve bağlam bulunur.
- Kullanıcının dört boyutu vardır: fizyolojik (ergonomi), algısal, bilişsel ve sosyal.
- Fizyolojik boyut fiziksel ergonomi, algısal boyut görme, işitme ve dokunma algısı, bilişsel boyut hafıza ve öğrenme süreci, sosyal boyut ise organizasyonlar ve gruplar arasındaki etkileşimi içerir.
- 04:12Kullanıcı Kategorileri
- Nelson, kullanıcıları tek bir profile sahip değil, bir yelpaze olarak tanımlar ve bu özellikler kullanıcının bulunduğu ortama, yaşına ve kişisel özelliklerine göre değişir.
- Kullanıcılar bilişim sistemlerini etkin kullananlar (yüksek bilgisayar deneyimine sahip) ve düşük bilgisayar deneyimine sahip kişiler olarak kategorize edilebilir.
- Kullanıcılar hem kendi içlerinde hem de birbirlerine göre farklılıklar gösterebilir, bu da arayüz tasarımı için zorluk yaratır.
- 08:16Kullanıcıların Temel Özellikleri
- İnsanlar aktif öğrenen canlılardır ve aktif öğrenme en kalıcı öğrenme şeklidir.
- İnsanların dikkatleri kısıtlıdır, özellikle küçük yaşlardaki kişiler daha kısa sürede dikkatlerini bir şey üzerinde toplarken, yaş ilerledikçe dikkat süreleri uzayabilir.
- İnsanlar hata yapar ve hatalarından öğrenir, ayrıca her insan birbirinden farklıdır.
- 11:27İnsan-Bilgisayar Etkileşiminin Gösterimi
- İnsan-bilgisayar etkileşimini gösteren en klasik gösterim Kart ve arkadaşları tarafından 1980'lerde yazılmış bir çizimdir.
- Bu çizimde kişi karşısında bir bilgisayar ve fare türü bir araçla sisteme giriş yapmaktadır.
- Dünya'dan veya arayüzden gelen mesajlar (görsel veya işitsel) önce algı işlemcisine gelip işlenir, sonra görsel bilgi görsel birim deposuna, işitsel bilgi ise işitsel birim deposuna gider.
- 13:21Görsel ve İşitsel Bilgi İşleme
- Görsel sinyalleri işleme kapasitemiz ve hızımız daha hızlı iken, işitsel olarak sesle gelen bilgileri işleme hızımız nispeten daha yavaş.
- Görsel ve işitsel mesajları iyi tasarlamazsak, aralarındaki uyumu doğru şekilde yapmazsak, kişinin anlamasına veya bilgileri kaçırmasına neden olabiliriz.
- Her gelen bilgi önce görsel veya işitsel birim deposunda alınıp, sonra çalışan hafıza (working memory) veya kısa süreli hafıza (short-term memory) içinde işlenmek üzere tutulur.
- 14:39Kısa ve Uzun Süreli Hafıza
- Kısa süreli hafızamız hızlı çalışan bir birim olmasına rağmen, sonsuz sayıda bilgiyi tutamaz ve kapasitesi vardır.
- Kapasitesi dolduğunda eski bilgiler silinir ve yeni bilgiler yerine gelir, bu nedenle aynı anda hatırlayabileceğimiz bilgi miktarında sınırlar vardır.
- Uzun süreli hafızamız teorik olarak sonsuz kapasiteye sahip olduğundan, bilgiyi uzun süreli hafızaya atabiliyorsak, daha sonra geri çağırmak mümkün olabilir.
- 15:41Bilgi İşleme Süreci
- Görsel bilgi işlendikten sonra bilişsel işlemcimiz (beynin ön tarafındaki bölge) tarafından değerlendirilir ve karar verilir.
- Karar verildikten sonra motor işlemci (kasları kontrol eden bölge) emir alır ve gerekli tepki gerçekleştirilir.
- Kard'ın yaptığı gösterim, bilişsel yapıyı bloklar halinde göstererek basitleştirme açısından faydalı olabilir, ancak beyin yapısının böyle bloklar halinde çalışmadığı eleştirisi de vardır.
- 18:02Algı Sistemi ve Eleme Mekanizması
- Dünyayı algılamamız ve bilgiyi işleme sürecimizde, etrafımızdan gelen çok sayıda bilgiyi işleyebilmemiz mümkün değildir.
- Algı sistemimiz, gelen bilgilerden kritik olanları seçmeye çalışır ve bu süreçte bilinçsiz olarak gerçekleştirdiğimiz bir eleme mekanizması vardır.
- Sıradan uyarıcılar (örneğin yolda yürürken ağaçlar) dikkate alınmazken, önemli uyarıcılar (örneğin arabanın önüne atlayan köpek) algılanır ve değerlendirilir.
- 21:00Bilgi İşleme Sürecinin Detayları
- Algısal önişlemci tarafından seçilen önemli bilgi, daha detaylı algı sisteminde değerlendirilir ve kısa süreli belleğimizde süreçlerden geçer.
- Algı sistemi, gelen mesajın geçmiş deneyimimizle ilişkisi olup olmadığını uzun süreli belleğimizle ilişkilendirir.
- Dikkat kaynakları, önemli bilgi üzerine yoğunlaşmamızı sağlar ve bu süreç kritik bir noktadır.
- 24:09Bellek ve Karar Verme
- Bellek iki bölümden oluşur: kısa süreli hafıza (hızlı bilgi işleme kapasitesi sınırlı) ve uzun süreli hafıza (yüksek kapasite ancak işlemesi zor).
- Geçmiş deneyimimiz varsa, kısa süreli hafızamızda bu bilgi doğrultusunda karar verme ve tepki seçimi sürecinde bize faydalı olur.
- Uzun süreli belleğimizde ilgili deneyim yoksa, karar ve tepki seçimi birimi elindeki parça parça bilgileri değerlendirip doğru ya da yanlış bir karar verme durumuyla karşı karşıya kalır.
- 26:11Biliş Sisteminin Temel Aşamaları
- Karar verme ve tepki seçimi aşamasından sonra tepkinin gerçekleştirilmesi, beynin kas sistemine gerekli emirleri vermesi ve kasların bu emirleri yerine getirmesi sürecidir.
- Bu süreç hayatımızın her yerinde gerçekleşir ve geri bildirim doğrultusunda tekrarlanır; örneğin bir işlemi tamamladıktan sonra ne olduğunu kontrol edip aynı süreci tekrar başlatırız.
- Biliş sistemimizin temel yapıları arasında kısa süreli ve uzun süreli hafıza bulunmaktadır.
- 27:53Biliş Sisteminin İşleyişi
- Uzun süreli hafızada tutulan geçmiş deneyimler, biliş sistemimizde şemalar veya modeller oluşturur ve benzer durumlarla karşılaştığımızda bu şemaları kullanarak sağlıklı karar vermeye yönelik bir süreç gerçekleşir.
- Biliş sistemimiz gelen bilginin kodlanması, uzun süreli hafızadan çağrılması, değerlendirme ve özümsenmesi gibi işlemler gerçekleştirir.
- Bilişsel sistem her an aktif olup, insanlar etrafına baktığında anlam ve düzenlilik arar; eğer bu düzen yoksa geçmiş deneyim doğrultusunda anlamlar ortaya çıkarmaya çalışır.
- 30:26Algısal Önişlemci ve Bilgi İşleme
- Algısal önişlemci, etraftan gelen çok sayıda veriyi alan ve filtreleyen hızlı bir birimdir; değersiz veya sıradan bilgiler hızla silinirken, önemli bilgiler arka tarafa geçer.
- Algısal önişlemcide hayata geçen süreçler bilinçsiz gerçekleşen otomatik davranışlardır; önemli bilgiler arka tarafa geçtiğinde ise bilinçli olarak sürdürülen bir süreç başlar.
- Arka tarafa geçen bilgiler kategorize edilir, geçmiş deneyimlerle ilişkilendirilir ve algı merkezi vasıtasıyla anlam verilir.
- 32:38Tepki Seçimi ve Geri Bildirim
- Bilgi kodlandıktan sonra tepkiyi veririz; tepkimiz otomatik veya kontrollü olarak ikiye ayrılır.
- Deneyimimiz azsa veya zor bir konuyla etkileşimdeyken kontrollü tepki veririz, deneyim kazandıkça ise tepkimiz otomatik hale gelir.
- Tepkinin gerçekleştirilmesi bir dizi davranış sürecidir; verinin toplanması, değerlendirilmesi ve karar verilmesi içerir; her tepkinin ardından geri bildirim alırız.
- 35:05Hafıza Kapasitesi ve Gruplama
- Miller'ın 1950'lerdeki çalışmalarına göre kısa süreli hafızamız yedi artı eksi iki grup (chunk)tan oluşur ve insanlar beş ila dokuz birim bilgiyi kısa süreli hafızalarında tutabilir.
- Kısa süreli hafızanın dezavantajlarından biri sonsuz kapasiteye sahip olmaması ve gelen diğer bilgilerle sürekli yenilenmesi gerektiğidir; yaklaşık on ila otuz saniye arasında bir silinme süresi vardır.
- Kısa süreli hafızadaki bilgiyi uzun süreli hafızaya aktarabilmek için tekrar etmek ve gruplama (chunking) yapmak önemlidir; bu taktikler arayüz tasarımı için de önemlidir.
- 38:03Uzun Süreli Hafıza
- Uzun süreli hafızamız teorik olarak sonsuz bir kapasiteye sahiptir ve anlamlı bilgileri sürekli yeni bilgilerle ilişkilendirerek tutabilir.
- Uzun süreli hafızamız kısa süreli hafızaya göre daha yavaş işlem yapar ve anlamsal bir yapıya sahiptir; bilgiler arasındaki ilişkiler güçlüyse daha kolay hatırlanabilir.
- Uzun süre kullanılmayan bilgilerin bağlantıları zayıfladığı için hatırlamak daha zor olabilir.