Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu videoda Onur adlı konuşmacı, kendi İngilizce öğrenme sürecini ve yurtdışı çalışma deneyimlerini paylaşıyor. Konuşmacı, Microsoft Türkiye'de staj yaparken yaşadığı dil sorunlarından başlayarak, Çek Cumhuriyeti'nde dokuz aylık çalışma deneyimi ve şu anda Amerika'da yaşadığı yaşamı anlatıyor.
- Video, yurtdışına gitmek isteyenlerin en büyük engellerinden biri olan İngilizce konuşamama sorununa odaklanıyor. Konuşmacı, İngilizce öğrenme yolculuğunu kronolojik olarak anlatarak, Prag'daki çalışma deneyimlerinden, Amerika'daki mülakatlardan ve iş hayatındaki zorluklardan bahsediyor. Ayrıca, İngilizce konuşmanın özgüvenle konuşulmasının önemini ve pratik yapmanın gerekliliğini vurguluyor.
- Konuşmacı, İngilizce bilmenin iş hayatındaki etkilerini, özellikle veritabanı ile ilgilenen bir adamla yaşadığı anlaşmazlıkları ve sayıları anlamadaki zorluklarını paylaşıyor. Video, genç izleyicilere İngilizce öğrenme sürecinde dikkat edilmesi gereken noktaları ve pratik tavsiyeleri içermektedir.
- 00:12İngilizce Çalışma Deneyimi Hakkında Giriş
- Konuşmacı, İngilizce konuşarak çalışma deneyimini Türkiye, Çek Cumhuriyeti ve Amerika'dan örneklerle anlatacağını belirtiyor.
- Yurtdışına gitmeye çalışan insanların en büyük bariyerlerinden biri İngilizce çalışamama sorunu olduğunu vurguluyor.
- İngilizce öğrenmenin akla kara değil, şu an başlanması gerektiğini, ihtiyaç duyulduğunda değil, şu an başlanması gerektiğini savunuyor.
- 01:46İngilizce Kullanımının Önemi
- Konuşmacı, İngilizce konuşabilme yeteneğinin sadece anlamak değil, hakikaten kullanabilecek kıvama gelmekten bahsediyor.
- Yurtdışına gitmek isteyenlerin ilk dertlerinden birinin İngilizce kendini ifade edememe sorunu olduğunu belirtiyor.
- Kendisinin Microsoft Türkiye'de çalışırken, Afrika departmanında toplantıların sadece yüzde otuzunu anlayabildiğini ve konuşmaya çalıştığında doğru düzgün konuşamadığını anlatıyor.
- 04:33İngilizce Öğrenme Sürecindeki Hatalar
- Konuşmacı, mülakatlarda İngilizce seviye öğrendiğini ve sunum yaparken İngilizce konuşamadığını, gramer hataları yaptığını ve slayttan okumaya çalıştığını anlatıyor.
- Üniversite son sınıf öğrencisi olduğu için zamanı vardı ancak İngilizcesini geliştiremediğini ve bu hatayı tekrarlamamalarını istiyor.
- Konuşmacı, Green Card ile Amerika'ya geldiğini ancak herkesin bu kadar şanslı olmayabileceğini ve hedeflerin tutturulamayabileceğini belirtiyor.
- 07:07Microsoft Türkiye'de Hayal Kırıklığı
- Konuşmacı, Microsoft Türkiye bünyesinde çalışmak istediğini ancak İngilizce seviyesi nedeniyle başarısız olduğunu belirtiyor.
- Red Bull içtiğinde midenin yanması ve duşta şarkı söyleyerek boğazının ağrıması nedeniyle çay içtiğini söylüyor.
- Microsoft Türkiye'de hayalindeki işe girememe sebebi İngilizce seviyesi olduğunu ve bu nedenle yurt dışında çalışıp Microsoft Türkiye'ye dönmek istediğini belirtiyor.
- 08:27Yurt Dışında Çalışma Deneyimi
- Çek Cumhuriyeti'nde iş bulduğunu ve orada çalışmaya başladığını, İngilizcesinin Türkiye'deki son dönemlerindeki seviyesinden çok daha iyi olmadığını (on üzerinden dört) belirtiyor.
- Prag'da altı ay boyunca İngilizcesini sosyal ortamlarda bulunan öğrencilerle takıla takıla on üzerinden beş buçuğa kadar getirdiğini söylüyor.
- Microsoft Türkiye tekrar rolleri açtığında başvurduğunu ancak Prag'daki son dönem İngilizcesi olsaydı daha yüksek şansı olacağını belirtiyor.
- 10:27Amerika'ya Geçiş ve İş Arama
- Green Card kazandığını ve Türkiye'de dört ay kadar kaldığını, Amerika'da iş aradığını anlatıyor.
- Amerika'da iş ararken mülakatlara girdiğini ve çoğunlukla İngilizce konuşan, anadili İngilizce olan insanlarla iletişim kurduğunu belirtiyor.
- Amazon'da bir mülakata girdiğini ancak soruları anlamadığını ve onlarca mülakata girdiğini söylüyor.
- 12:04İngilizce Seviyesinin Artışı
- Mülakatlara girmekle işi tartışabilmek arasında fark olduğunu, kendini tanıtmaya yönelik İngilizce konuşabildiğini ancak toplantıda kendini ifade edemediğini belirtiyor.
- Amerika'da İngilizce konuşurken aksan yapmak için zorlamadığını, dümdüz Amerikalılar gibi konuştuğunu ve Amerikalıların onun Amerika olmadığını anladığını söylüyor.
- Her mülakattan sonra soruları ve cevaplarını İngilizce yazarak not aldığını, bu sayede uzmanlaştığını ve özgüvenli bir şekilde İngilizce konuşabildiğini anlatıyor.
- 15:49İş Hayatına Başlangıç
- Amerika'da çalışmaya başladığını ve bir ay bekleyip projeye başladığını belirtiyor.
- Bir ekip odasına girdiğinde yarım yamalak İngilizce konuştuğunu ve bu durumun onu şaşırttığını anlatıyor.
- Sonradan ekip üyeleri onun hakkında tatlı ve sağlıklı bir insan olduğunu söylediklerini ve projeye başladığını söylüyor.
- 17:13İngilizce Zorlukları ve Deneyimleri
- Konuşmacı, Microsoft'ta çalışırken toplantılar için sabahları on dakika ne söyleyeceğini yazıp okuduğunu belirtiyor.
- Bir gün toplantı odasında bilgisayar olmadan konuşmak zorunda kaldığında, İngilizce seviyesinin yedi-yedi buçuk seviyesinden beşe düştüğünü anlatıyor.
- Yeni bir proje başlarken hem ne yapacağını düşünmek hem de İngilizce olarak anlatmak zorunda kaldığını, bu durumun çok zor olduğunu ifade ediyor.
- 18:28İngilizce Zorluklarının Azalması
- Bir hafta, iki hafta, üç hafta geçtikten sonra toparlanmaya başladığını, başta sorular sorup anlamadığını belirtiyor.
- İngilizce düşünemediğinde, yazılanları tamamen Türkçe çevirmenin işe yaramadığını, kültürel bir dil olduğu için tam çeviri yapılamadığını açıklıyor.
- İlk bir hafta sonra, bir ay, hatta iki ay zorlandığını, ancak zamanla zorlanma azaldığını ve ikinci senenin sonuna kadar zorlandığını söylüyor.
- 19:52İngilizce Pratik Yapmanın Önemi
- Konuşmacı, geriye dönsede Microsoft Türkiye'deki ilk başladığı güne döneceğini, teknolojik eğitimlerden önce İngilizce çalışacağını belirtiyor.
- Orada İngilizce biliyordu ancak bugünkü gramer bilgisinin o günden daha iyi olmadığını, sekiz sene boyunca pratik yapma imkanı bulduğunu söylüyor.
- Çalıştığı departmanda en yakın insanlarla, yabancı stajyerlerle konuşarak pratik yapması gerektiğini vurguluyor.
- 20:51İngilizce Zorluklarının Hayatındaki Etkileri
- Konuşmacı, geriye dönsede hayatımda neyi değiştirdiğini değiştirdiğini, oturur İngilizce konuşmayı öğrenirdiğini ve pratik yapardığını belirtiyor.
- Microsoft'ta işe giremediğini, Prag'a gittiğini ancak İngilizce bilemediği için sıkıntı yaşadığını anlatıyor.
- Amerika'ya geldiğinde ilk iki ayı üşüm kan ter içinde geçirdiğini, İngilizce konuşamadığı için zorluklar yaşadığını söylüyor.
- 21:46İngilizce Pratik Yapmanın Faydaları
- Amerika'da altı ayda öğrendiği İngilizce'nin, Türkiye'de altı ayda öğrenemeyeceğini, Amerikalılarla konuşmanın bambaşka bir şey olduğunu belirtiyor.
- Orada bir iki ay, üç ay efor sarf etseydi süreç çok hızlı ilerlediğini, altı ayda iki ay atlayabileceğini söylüyor.
- Konuşmacı, bu tecrübelerin başkalarının başına gelmemesi için anlattığını, spesifik örnekler veremediğini ancak bu örneklerin başlarına gelmemesi gerektiğini vurguluyor.
- 23:17İş Ortamında Sabır Sorunu
- Konuşmacı, veritabanı ile ilgilenen bir arkadaşıyla yaşadığı sorunları anlatıyor.
- Arkadaşının mizacı sert ve az toleranslı olduğu, iş konusunda sabırsız olduğu belirtiliyor.
- Konuşmacı, iş ortamında özgüven kaybı yaşadığını ve bu durumun moral bozucu olduğunu ifade ediyor.
- 24:28İngilizce Öğrenme Zorlukları
- Konuşmacı, Amerikalı olmadığını ve İngilizce konuşamadığını, bu durumun kendisini gerçekliğe döndürdüğünü söylüyor.
- Work and Travel öğrencileriyle birlikte kaldığı yerde siyahi bir güvenlik görevlisinin söylediklerini anlamadığını anlatıyor.
- İngilizce sayıları anlamakta zorlandığını, özellikle 2014 gibi sayıları "two fourteen" şeklinde söylemenin kendisini şaşırttığını belirtiyor.
- 26:41Work and Travel Deneyimi
- Konuşmacı, Work and Travel yapmanın İngilizce derdini aşmak için önemli bir fırsat olduğunu öneriyor.
- Work and Travel yapan arkadaşlarının bir kısmı Amerika'da kalmaya devam ettiğini, bir kısmı pişman olduğunu belirtiyor.
- Üniversitede 1-3. sınıfta Work and Travel yapmanın büyük fayda sağlayacağını, biraz çile çekse de İngilizce sorununu halledebileceğini söylüyor.
- 27:34Soru Cevaplama Yöntemi
- Konuşmacı, izleyicilerin sorularını yorumlara yazmalarını ve Instagram, LinkedIn, Facebook gibi platformlardan değil yorumlarda yazmalarını istiyor.
- Aynı soruyu birden fazla kez cevaplamak zorunda kaldığını ve bunun kendisini yorduğunu belirtiyor.
- Yorumlarda cevap verildiğinde, takip eden arkadaşların da cevap verebileceğini ve fikir alışverişi yapılabileceğini söylüyor.
- 28:46İngilizce Öğrenmenin Önemi
- Konuşmacı, haftada bir video atmaya çalışacağını ve vatandaşlıkla ilgili videoları paylaşacağını belirtiyor.
- Gençlere İngilizce öğrenmelerini yalvarıyor, başlamadıkları her gün kendilerine gol attıklarını söylüyor.
- Kendisinin şans faktörüyle Türkiye'de olduğunu, ancak herkesin aynı şansa sahip olmayacağını ve şansı kendilerinin var etmeleri gerektiğini vurguluyor.
- 30:17İngilizce ve İş Hayatı
- Konuşmacı, İngilizce bilmeden yazılımcı olamayacağını, sorunları İngilizce arayamadan ve kodları İngilizce okuyup dökemeden başarılı olamayacağını belirtiyor.
- Türkiye'deki şirketlerin artık İngilizce konuşabilen adam aradığını vurguluyor.
- İngilizce bilmeden yazılımcılık yapmanın imkansız olduğunu, bu mesleği doğru ve başarılı bir şekilde yapamayacağını söylüyor.